agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Evcil Hayvanlar > Kuşlarımız
(https)




Beğeni Düzeni2301Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-02-2016, 20:29   #1411
Ağaç Dostu
 
Fatih's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2008
Şehir: Denizli
Mesajlar: 3,087
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Senataskinnn Mesajı Göster
Muhabbet kuşum çok kotu halde lütfen bırı yardım etsın nolur (
Yardimetmemiz için bir açıklama ekleyebilir misiniz?

Fatih Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-02-2016, 22:00   #1412
Ağaç Dostu
 
hira's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-06-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,011
Kıvırcığın gövde kısmını çok sever Çınar'cık ayrıca kendi yumurtalarınında lezzetine bayılır ve iki taraflı delikler açarak hüpletir cadı kız.

Sonra o yumurtayı alır altına ve kuluçka yatar

Bu yumurtlama olayını nasıl çözecegimizi hiç bilmiyorum.. Ne yapmalıyım sizce? Durmaksızın yumurta yapıyor ya bu deli kuş.

Eklenen Resimler
  
maya, Milla ve duy-gu beğendi.
hira Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-02-2016, 23:26   #1413
Ağaçsever
 
Fatih Şengül's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2012
Şehir: Kastamonu/Tosya
Mesajlar: 62
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hira Mesajı Göster
Kıvırcığın gövde kısmını çok sever Çınar'cık ayrıca kendi yumurtalarınında lezzetine bayılır ve iki taraflı delikler açarak hüpletir cadı kız.

Sonra o yumurtayı alır altına ve kuluçka yatar

Bu yumurtlama olayını nasıl çözecegimizi hiç bilmiyorum.. Ne yapmalıyım sizce? Durmaksızın yumurta yapıyor ya bu deli kuş.
Çınar anaç bir kuş olduğu için dönemleri geldiği zaman yumurtlayabilir. Bir de yalnız olduğu zamanlarda çiftleşme içgüdüsü olarak kızgınlık yumurtası da yapabilir. Kafeste yuvalık bulunuyorsa bu da yumurta ve kuluçkayı tetikler. Çınar'ın kalsiyum, protein ve vitamin diyetine dikkat edin, çok sık yumurtlamak vücudunda ki dengeleri bozar. kondisyonu da iyi olsun çok yağlanırsa problem yaşar maazallah.

duy-gu beğendi.
Fatih Şengül Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-02-2016, 15:37   #1414
Ağaç Dostu
 
GLCN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 844
Galeri: 15
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Senataskinnn Mesajı Göster
Muhabbet kuşum çok kotu halde lütfen bırı yardım etsın nolur (
sorun ne hayırdır..

GLCN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2016, 14:04   #1415
Ağaç Dostu
 
GLCN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 844
Galeri: 15
Thumbs down

arkadaslar acıl olarak anlayan soyleyebılırmı..son kusum dişi mi erkek mi..diğerlerını anladım fakat bunu cozemedım..durumuna gore arkadasım alacak erkekse...dişiyse bende kalacak bilen soylesın..lütfen.... hava soguk oldugu ıcın kuscuya goturemıyorum sormak ıcın..tesekkurler..

Eklenen Resimler
  
maya, Milla ve A_NOMAD beğendi.
GLCN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2016, 15:07   #1416
Ağaç Dostu
 
rainac's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-11-2015
Şehir: AFYONKARAHİSAR
Mesajlar: 165
bana erkek gibi geldi daha tercübeliler varsa onları dinlemek lazım

GLCN ve A_NOMAD beğendi.
rainac Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-02-2016, 09:40   #1417
Ağaç Dostu
 
sumeyra47's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2013
Şehir: BURSA
Mesajlar: 817
Ailemizin yeni üyesi tatlı mubiş boncuk İki haftada bize alıştı bile. Elimize konmaya başladı sürekli başımıza konuyor çok sevimli bir kuş, sürekli oyun istiyor, kendini sevdiriyor.

Eklenen Resimler
  
sumeyra47 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-03-2016, 22:05   #1418
Ağaç Dostu
 
hira's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-06-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,011
Çınar'ın yavrusu yumurtladı gözlerime inanamadım, 6-7 aylık daha. Anasına çekti belli.


İki kardeş aynı kafeste duruyorlar, biri erkek. Geçen gün dişi yumurtladıktan sonra hal ve hareketlerini takibe aldım. Çiftlestiklerini gördüm ve böyle birşey nasıl olabilir diye facebookta sordum. Kimi "olabilir, bu normal, çünkü kardeş olduklarını bilmiyorlar" dedi. Kimide kesinlikle olamaz, eger onlardan yavru alırsanız sakat olurlar dedi. Ben ne yapacagımı düşünürken bi de baktım yumurtayı yemişler. Daha sonra bir yumrta daha.. Onu da hüplettiler. Ne yapacagız bilmem.

hira Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-03-2016, 22:36   #1419
Ağaç Dostu
 
suara's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-07-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 111
Sevgili Hira, kardeşler çiftleşir kimi zaman sağlıklı yavruları da olabilir ama ekseriyetle yavrular dünyaya sakat gelir. Duygusal olarak yıpratıcı bir süreç ve üstünüzden atamayacağınız bir sorumluluk. Ben kardeşleri derhal ayırın derim.

Sevgiler...

hira beğendi.

Düzenleyen suara : 06-03-2016 saat 10:23
suara Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-03-2016, 18:02   #1420
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-03-2015
Şehir: antakya
Mesajlar: 248
Bende bu konuyu araştırdım ama net bir cevap bulamadım, bu kuşlar doğada kardesleriyle ciftlesmuyor mu,böyleyse kardeş olduklarini nasıl biliyorlar,sakat yavru işi bir varsayim mi yoksa denenmiş sonuclari mi var?

snob Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-03-2016, 18:20   #1421
Ağaç Dostu
 
A_NOMAD's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,471
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi snob Mesajı Göster
Bende bu konuyu araştırdım ama net bir cevap bulamadım, bu kuşlar doğada kardesleriyle ciftlesmuyor mu,böyleyse kardeş olduklarini nasıl biliyorlar,sakat yavru işi bir varsayim mi yoksa denenmiş sonuclari mi var?
Doğada kardeşlerin her biri farklı ve olabildiğince uzak yerlere gidip yerleşir, böylece anne-babalarıyla ya da kardeşleriyle çiftleşme ihtimalleri en aza iner.
Sakatlık konusu varsayım değildir, bütün ensest ilişkilerde ortaya çıkma olasılığı azımsanmayacak kadar yüksek düzeyde olan bir sonuçtur.
Kaldı ki sakatlık ihtimali olmasa dahi kardeşlerin çiftleştirilmesi (hayvan da olsalar) doğru olmamalıdır.

A_NOMAD Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2016, 21:58   #1422
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-10-2014
Şehir: ADANA
Mesajlar: 268
Yumurtalarını yemesi beslenme bozukluğundan veya kafeste çevresinden rahatsız olduğundan yapar. Mürekkep balığı kemiği bulun. Balıkçılardan, kuş satıcılarından, balıkçılık yapılan yerlerde balıkçıların attıkları kıyıya vurur. Beyaz kireçten sörf tahtası görünümünde olur. Dışı sert içi yumuşak kalsiyum kaynağıdır. Ortasına tel geçirip kafes tellerine bağlayın. Dişi çatır çatır kırıp yer. Ayrıca haşlanmış yumurtayı kabuğuyla ortadan kesin. Protein ve kabuklarından kalsiyum alır. İyi beslerseniz kuluçkaya güçlü girer. Marul ve ıspanakları yıkayıp iyice kurutun kafes tellerine sabitleyin. 3-4 defa kuluçkadan sonra yumurtlatmayın. Gerekirse erkek dişiyi ayırın. Kafesin etrafından rahatsız oluyorsa kafesi duvarda yüksek yere asın. Işığı engellemeyecek bir bez örtü ile yuvalıktan itibaren yarısını kapatın. Ürkerse yumurtaya oturmaz, yavruya bakmaz.

Erdem 01 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2016, 21:56   #1423
Ağaç Dostu
 
GLCN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 844
Galeri: 15
benım 3ç. tur yavrular en kucuk 10 gunluk evde 7 kus nüfüsu oldu bu 4 yavruyla bırlıkte

Eklenen Resimler
    
maya, Milla ve A_NOMAD beğendi.
GLCN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-04-2016, 08:44   #1424
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-10-2014
Şehir: ADANA
Mesajlar: 268
Yavruları yuvalıktan çıkarıp elinize almayın. Yumurtalara bile elinizi sürmeyin. Yumurtalara bakıp kontrol etmek isterseniz içi derin bir çorba kaşığıyla düşürmeden dikkatlice alın. Bir bezle tutup içine ışıkta bakabilirsiniz. Anne, yumurta ve yavrularda kokunuzu alırsa, ürkerse yumurtalara ve yavruya bakmayı bırakabilir.

GLCN beğendi.
Erdem 01 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2016, 15:47   #1425
Ağaç Dostu
 
GLCN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 844
Galeri: 15
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Erdem 01 Mesajı Göster
Yavruları yuvalıktan çıkarıp elinize almayın. Yumurtalara bile elinizi sürmeyin. Yumurtalara bakıp kontrol etmek isterseniz içi derin bir çorba kaşığıyla düşürmeden dikkatlice alın. Bir bezle tutup içine ışıkta bakabilirsiniz. Anne, yumurta ve yavrularda kokunuzu alırsa, ürkerse yumurtalara ve yavruya bakmayı bırakabilir.
uyarı ıcın tesekkurler ama bunlar benım 3 tur yavrularım ve anne kıskanc değil ...dısarı yumurtlayıp ben alıp ıceri koyuyorum ..yumurtadan cıktıklarında dahı alsam bırsey yapmıyor yavrulara..elime aldıgımda elıme konup doyuruyor..anne bakımından rahat bır anne bana guvenıyor sımdıye kadar ne anne nede baba kıskancık yapıp sorun cıkarmadılar..

Erdem 01 beğendi.
GLCN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2016, 21:29   #1426
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-03-2015
Şehir: antakya
Mesajlar: 248
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi GLCN Mesajı Göster
uyarı ıcın tesekkurler ama bunlar benım 3 tur yavrularım ve anne kıskanc değil ...dısarı yumurtlayıp ben alıp ıceri koyuyorum ..yumurtadan cıktıklarında dahı alsam bırsey yapmıyor yavrulara..elime aldıgımda elıme konup doyuruyor..anne bakımından rahat bır anne bana guvenıyor sımdıye kadar ne anne nede baba kıskancık yapıp sorun cıkarmadılar..
Bu kuşların karekteri çok farklı ;benim dişi kuş yumurta ve yavruları ellemeyi geçin gostermemek için neredeyse hayatını ortaya koyacak.

GLCN ve Erdem 01 beğendi.
snob Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-05-2016, 09:31   #1427
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Değerli arkadaşlar;

kızgınlık yumurtası dediğimiz kronik yumurtlama, hafifsenmeyecek kadar büyük bir sorun aslında ve sitemizde hastalıklar başlığı altında yer verilmişti. Sizlerle sitemiz online iken yaptığım bir çeviriyi paylaşayım. Umarım çoğunuz için yararlı bilgiler taşımaktadır.

Saygılarımla

******************

Kronik yumurtlama; cockatieller, lovebird ve muhabbetkuşlarında görülen çok ortak bir problemdir, papağanlar, Avustralya papağanları, amazonlar ve Afrika grilerini de kapsayan diğer evcil kuşlarda da görülür. Bu problem, dokuz ay civarından (*) birkaç yaşına kadar görülebilir. En çok rastlanılan yaş aralığı, bir yıldan 3 yıla kadardır.

Bir yumurtayı oluşturma ve yumurtlama süreci, doğanın inanılmaz bir başarısıdır. Bir kuş, birkaç günden birkaç haftaya kadar ortam koşullarına karşı koyarak yaşama dayanabilen bu muhafaza kabını J oluşturmak için çeşitli protein ve minerallerden faydalanır. Bu kabın içinde yaşam için zorunlu fonksiyonların hepsi yer alır — yeme, içme, uyuma, atık düzenleme, nefes alma, büyüme ve gelişme ve diğerleri. Bu en azı diyecek kadar insanı hayrete düşüren bir olgu!

Bir yumurtanın üretim ve yumurtlanma süreci, birçok faktör tarafından uyarılmaktadır. Beslenme koşullarının uygunluğu, günışığının uzunluğu, çiftleşme/eşleşme davranışları, yağış miktarı, yuva yapma/kapma yarışı ve birçok diğer faktör yumurtlama için dişileri uyarabilir. Yumurtlama için bir yumurtanın döllenmesi zorunlu değildir. Aslında, bir ihtiyaç duyulmaz.

Bir yumurta kabuğu, öncelikle kalsiyumdan yapılır. Kalsiyum, kuşun vücudundaki kalsiyum depolarından gelir. Kemikler ve kaslar, bir yumurta kabuğu için gereken kalsiyumun neredeyse hepsini sağlar. Kabuk ihtiyaçlarını oluşturmakta kullanılarak harcanan kalsiyumdan dolayı vücudun uygun şekilde iş görmeye devam edebilmesi için bunun yerine koyulması zorunludur. Kalsiyum, kas işlevleri ve kuvvetli kemiklerin oluşturulmasında öncelikli bir gereksinimdir. Kronik yumurtalama halinde, kalsiyum depoları tüketilir ve vücut uygun şekilde iş göremez. Bu durum “hipokalsemi” kanda kalsiyum miktarının azalmış olması hali olarak bilinir. Hipokalsemiyle ilişkilendirilen yumurtalamada en çok bilinen problem yumurta tıkanıklığıdır. Düşük düzeydeki kalsiyum yüzünden rahim kasları işlev bozukluğu gösterir ve yumurtayı dışarı çıkaramaz. Hipokalsemi aynı zamanda felç benzeri davranışlara ve kırılgan kemiklere sebep olabilir.

Yumurtlama çevrimindeki kuşlar, daha uzun bir dönem boyunca dışkılarını tutmaya başlayacaklardır. Bu davranış, yuvayı temiz tutmaya ve gazdan/kötü kokudan uzak tutmaya yöneliktir. Çoğunlukla kuş; büyük, gevşek, kötü kokulu, soluk renkli dışkılayacaktır. Koku, bakterilerin ve mantar/mayaların varlığı yüzündendir. Birçok sağlık problemine neden olabileceğinden aşırı yumurtayı engellemek çok önemlidir. Sağlık tabanlı problemleri engellemekte en önemli faktör, beslenmedir. Kuşun, tam ve dengeli beslendiğinden emin olmak kesinlikle hayatidir. Hiçbir diyet, formülize edilmiş veya tohum kaynaklı diyetlerden daha iyi veya komplike değildir. Doğru oranlardaki yemler/besinler bütün gerekli besinleri sağlar. Yalnızca tohumla beslenme, aşırı yumurtalamanın yaratacağı problemlerin önlenmesinde çok yetersizdir. Tohumlarda hiçbir kalsiyum yoktur, neredeyse fosfor da bulunmaz, hiçbir A vitamini ve D vitamini de bulunmaz ki bunların tümü de kalsiyum emilimi ve kullanımı için gereklidir. Tohumlar, gerekli amino asitler açısından (Protein) da eksiktir ve proteinin yumurtanın içinde (yumurta sarısı, albümin, ve ceninle ilgili zarlar) kullanımından dolayı oluşan yetersizliği karşılayamazlar.

Kronik yumurtlama tedavisinde ilk adım, kuşun tam bir diyetle beslenmesidir. Dengeli beslenmede olan bir kuş, kronik yumurtlama nedeniyle ortaya çıkabilecek sağlık problemlerinden çok az etkilenir. Sonraki adım, veteriner hekim gözetiminde, kan sayımı, kültürler ve gerekli tüm tedavilerin de içinde yer aldığı komple bir kontroldür. Hekim bu tetkiklerde; dışkıda bakteriyel veya mantar hastalıkları, yetersiz beslenme, stres ve kalsiyum eksikliğinin klinik işaretlerini arayacaktır. Sonraki adım, kuşun, gün içinde yararlandığı ışığın miktarını azaltmaktır. Günde maksimum 10 saatlik bir gün ışığı sağlanmalıdır. Bu, yumurta üretimine yol açacak olan hormon düzeyi artışını engellemeye yardım edecektir.

Kuş, günaşırı olmak kaydıyla ortalama 5 veya 6 yumurta yumurtlayacaktır. Kuş, yumurtladığında kafeste bırakmalısınız. O yumurtayı alırsanız, daha çok yumurtanın üretimi için uyarılmış olacaktır. (**)

Sonuç olarak, üreme için uyarıcı davranışta bulunmasını sağlayacak her şey çıkarılmalıdır. Karanlık, ayakkabı kutuları, çantalar, dolap, çekmece benzeri sınırlandırılmış/kuytu yerler, bir yuva olarak kullanılabilir. Böyle yerlere ulaşıp kullanmasına da engel olunmalıdır. Kuş; özellikle üreme döneminde sırtından, arkasından okşanmamalıdır. Uygunsuz bir yere oturmasının ve yumurtlamasının önlenmesi için kafesin altındaki ızgaralar çıkarılmamalıdır. Dişiler; nadiren, fırsat buldukça kendilerini tatmin etmek için favori bir oyuncak veya tüneği seçebilirler (*). Bu tür davranışa yol açan aksesuar çıkarılmalıdır. Kuşun çevresi ve oyun alışkanlıklarında da başka değişiklikler ve düzenlemelere ihtiyaç duyulabilir.
Bir erkek kuş, kronik yumurtlama olayı için çözüm değildir. Eş; yalnızca, problemi sürdürecek, onu çözmeyecektir. Kuş; sahibine daha az yakınlık gösterebilir, diğer kuşa bağlanabilir, üremek isteyebilir, sahip olunan bu güzel evcil hayvanın dostluğu kaybedilebilir.
Sorumlu sahipler olan bizler, aşırı yumurtalamasını engellemeye çalışmalıyız. Önleme; kuşlarımızın bu uyarıcılardan uzak tutulması ve dengeli/sağlıklı beslenmeyle kontrol edilmeleri yoluyla başarılabilir. Bu zorunluluklar, kronik yumurtlamayla ortaya çıkacak ikincil hastalık risklerinin azaltılması için de çok kritiktir.

Özetle, diyetini iyileştir ve geliştir, ışıktan yararlanma dönemini azalt, yumurtaları kafeste bırak, probleme katkıda bulunan cinsel uyarıcı objeleri kaldır ve fiziksel kontrol, belirti ve tedaviler için hekime danış.

Çevirenin Notları: Yapılan bu çevirinin özellikle son kısmında bulunan bilgilendirmelerden de anlaşılacağı gibi kızgınlık yumurtasına ilişkin olgu tek bakılan dişi kuşlar için çok önemli yer tutmaktadır. Evet, mubişlere tek bakılmamalıdır ancak tek bakılmak zorunda olunan dişi kuşlar için de bu öneriler, bilgilendirmeler özenle dikkate alınmalı ve uygulanmalıdır.

(*) Çok iyi bakım ve beslenme sağlanmış , ortamı yumurtlama için tetikleyici rol oynayan dişilerde 4-5 aya kadar indiği görülmüştür.

(**) Bu konuda yumurtanın alınması gerektiği yönünde de görüşlere rastlanılmaktadır.

Çeviri: Erhan Aksoy

Kaynak: Talk Budgies Forums

Çevirilerin ve derlemelerin her hakkı saklıdır. "muhabbetkusu.org"

GLCN ve Erdem 01 beğendi.
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-06-2016, 13:20   #1428
Ağaç Dostu
 
hira's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-06-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,011
Çınar'ı kaybettim arkadaşlar. kaç gündür zaten çok yorgun ve bitkin haldeydi. Elimden geldigince iyi baktım, mamayla destekledim beslenmesini ama olmadı. yumurtlamaktan helak oldu, sefil etti kendini. bu güzel fotoğrafıyla kalsın aklımda.

Eklenen Resimler
 
çiçeksever, Milla ve Jakin beğendi.
hira Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-06-2016, 13:31   #1429
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Başınız sağolsun. En küçük durgunluk ya da incinmelerinde yaşadığımız üzüntü ile kıyaslarsak kayıplarının yarattığı acı çok ama çok daha büyük. Saygılarımla.

hira ve Jakin beğendi.
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-06-2016, 22:29   #1430
Ağaç Dostu
 
hira's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-06-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,011
Sagolun Cockpit, evet çok çok üzüldüm. Hıçkıra hıçkıra ağladım hatta. Yapabilecek bir şey yok ki. Yavruları ve beynime yazılan hatıralarıyla aklımda kalacak. Bi muhabbet kuşunun yaşatabileceği en güzel olayları yaşattı bana. En özel kuşumdu.

Jakin beğendi.
hira Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-06-2016, 23:39   #1431
Ağaç Dostu
 
YeniGine's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
Sevgili hira'cık çok üzüldüm, biliyorum senin için hatta bizler için bile özel bir kuş idi Çınar.

hira ve Jakin beğendi.
YeniGine Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-06-2016, 16:22   #1432
Ağaç Dostu
 
çiçeksever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-06-2006
Şehir: Afyon-Eskişehir
Mesajlar: 1,630
Galeri: 14
Başınız sağolsun

hira ve Jakin beğendi.
çiçeksever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-06-2016, 16:27   #1433
Ağaç Dostu
 
sumeyra47's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2013
Şehir: BURSA
Mesajlar: 817
Sevgili hira çok üzüldüm, başın sağolsun

hira ve Jakin beğendi.
sumeyra47 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2016, 08:01   #1434
Ağaç Dostu
 
Milla's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: İstanbul- Bodrum-Milas
Mesajlar: 3,492
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hira Mesajı Göster
Çınar'ı kaybettim arkadaşlar. kaç gündür zaten çok yorgun ve bitkin haldeydi. Elimden geldigince iyi baktım, mamayla destekledim beslenmesini ama olmadı. yumurtlamaktan helak oldu, sefil etti kendini. bu güzel fotoğrafıyla kalsın aklımda.
Sevgili hira,
Çınar'ı kaybettiğine inanılmaz üzüldüm. Ne kadar tatlı bir can idi. Başın sağ olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimden ama gerçekten çok üzgünüm.

Jakin beğendi.
Milla Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-06-2016, 16:18   #1435
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Mubişiniz kaşınıyor mu? Neden?

Tekrar başsağlığı dileklerimi ileterek çoğu kez mubişlerimize gereksiz müdahalelerde bulunulduğunu gördüğümüz bir konuya ışık tutmak istedim.

Bir makalemi paylaşayım sizlerle.

*****************************************

"Kaşınma

Mubişlerimiz çok temiz canlılardır. Doğada, hayatta kalabilmek için tüylerin temiz ve bakımlı olması gereklidir. Tüylerin kirli ve bakımsız olması, onların soğuktan veya sıcaktan korunmasını sağlayamaz ve uçmalarına engel olur.

Bu nedenlerle ; öncelikle yaşamın gerekliliklerini yerine getirmek ve kendilerini beğendirmek amaçlı olarak gün içinde , serbest dolaşabilen veya büyük kafesli kuşlarda çok daha sık olmak üzere (çoğu üyemize göre) “kaşınırlar”. Bu kaşınma periyodunu gerçekten “sık” olarak düşünebilirsiniz.

Şimdi biraz daha detaylandıralım ve “kaşınma” davranışlarını gözlemleyelim.

Çoğunlukla gagalarını ve ense/yanak kısımları için de arada ayaklarını kullanırlar kaşınmak için. Çok nadiren tek ayak üzerinde iken taranırlar. Tüylerini; gaga ucuyla kimi zaman hışırtılar çıkararak tarar, çekiştir, düşmekte olanları atar, kabartır, sağrı bölgelerindeki preen bezlerine başlarını sürerek aldıkları “yağ”ı tüylerine sürüp parlatarak su tutmaması için kayganlaştırır, kafalarını kanat altlarına sokar, aşağıya eğilip başlarını bacaklarının arasına sokarak dışkılık ve karın altı bölgelerindeki tüylere de ulaşıp tararlar. Kanat altlarını, göğüs tüylerini gaga ucu ile hafifçe kabartırlar. Uzun kanat tüylerini tek tek ayırırlar ve kuyruk tüylerini sonundan taramaya başlayıp baş üstüne doğru eğerler ve ucuna kadar devam ederler bakımlarına.

Kimi zaman düşen tüylerini gagalarında evirip çevirirler, gerçekten bunlarla oynamayı çok severler. Bazen , özellikle pamuksu beden/göğüs tüyleri cerelerine, gagalarına,cere üstü tüylerine hatta gözlerine takılıp kaldığında paniğe kapılırlar.

Kafalarını/yanaklarını/enselerini/göz kenarlarını kafes tellerine, bazı aksesuarlara sürterler. Bu durum, kafes ve aksesuar hijyeninin önemini bir kez daha ortaya koyuyor, çoğu mantar, göz enfksiyonlarının nedeni budur. Tüy değişim dönemlerinde parmağınızla kafalarını, yanaklarını, enselerini kaşıtma istekleri artar (Bu çok alışkın kuşlar için geçerlidir, henüz alışmamış kuşlara parmağınızı uzatıp denemeyiniz). Genelde bakımlarının bitmesi ile tüm bedenlerini silkelerler. Aklıma başka davranışlar geldiğinde eklerim.

Alın tüylerini de etkileyen bir tüy değişimi döneminde iseler, cerelerinin hemen üstündeki kan tüylerinde zedelenmeler ve hafif kanamalar, tüylerde pembeleşme/turunculaşma görülebilir. Gene bu dönemlerinde bakım yaptıkları süreler uzayabilir, sıklığı artabilir.
Bazı kuşlarda ; kaşındıkça “kepek” şeklinde çok çok küçük beyaza yakın deri/tüy parçacıklarının döküldüğü görülebilir.

İşte tüy bakımı bunlardır, doğaldır, sorun veya hastalık değildir. Beslenmelerine, vitamin desteklerine, hijyene özen gösterilmesi yeter. Hatta bu bakımı yapmayan kuşların hasta veya ağır stres altında oldukları düşünülmelidir.

Bazı deneyimsiz, bilgilenmemiş gözler; bu davranışları bitlenme, parazit olarak değerlendirir ve paniğe kapılıp , mubişlerimizde kullanımı kolay olmayan hatta sakınca yaratan spreyleri yangınsöndürücü cihazlar gibi üzerlerinde kullanırlar.

Daha da kötüsü, gene o gözler kanıksama durumu da eklendiğinde , aslında parazit/kist/tümör/yara vb. nedeniyle kaşınmaya çok benzeyebilen bazı davranışları “doğal” olarak yorumlayıp mubişinin ağırlaşmasına, huzursuzluğunun artmasına hatta ölümüne yol açarlar.

Öncelikle mubişlerinizi çok iyi tanıyınız. Hastalıkları hakkında bilgi edininiz. Parazit istilasının ne olduğu, bitlerin, böceklerin özellikleri, belirlenme şekilleri, yokedilme yöntemleri ile tüylerle ilgili konuları dikkatli şekilde araştırınız (Web sitemizi kapattığımızdan pek çok ilgili linki burada veremiyorum).

Kaşınıyor, bitlendi mi? Kaşınmasını önlemek için ne kullanayım? Annem kızıyor, tüy dökümü önleyici ilaç (neyse ve nedense) var mı? Bazıları gerçekten saçma olan bu tür soruları sorulmadan önce bir kez daha düşünülmeli. Neden? , Nasıl? Ne süre ile? , Hangi koşullarda? Hangi bölgeyi? gibi soruları çoğaltarak kendinize sorunuz. Ve “parazit”in varlığını , türünü kesin olarak belirlemeyerek ve doğru belirlemelerinizden sonra ilaç önerileri veya uygulamalarına geçiniz.

Şunu da unutmayınız; benim 1.5 aylıktan itibaren kafes nedir bilmeyen, bizlerle ev içinde serbest yaşayan 7 yaşını geçen kanatlı oğlumuzda (maalesef tümör nedeniyle ağır hasta) hiçbir zaman parazit istilası yaşanmamıştır. Kafes ve aksesuarlarda hijyen eksikliği, yavrulama süreçlerindeki yuva pisliği en büyük etkenlerdir parazitler için.

Mubişler bakımlıdır, bakımsız olan sorumluluklarını üstlenenlerdir.

Yazan: Erhan (cockpit)

Saygılarımla.

Eklenen Resimler
 
çiçeksever beğendi.

Düzenleyen cockpit : 12-06-2016 saat 16:58
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-06-2016, 17:15   #1436
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Biraz daha detaylandırmadan edemedim kendimi

*******************

Tüyler / Tüy Değişimi hakkında genel ve ek bilgilendirmeler:

Bazı bilgilerin, deneyim, gözlem, araştırma ile tazelenmesine ve detaylanlandırılmasına gerek duyulmuştur. Umarım bu çalışmam aydınlatıcı olur.

Kuşlarımızın bedenlerini dış etkenlerden, düşük ısıdan koruyan , uçmalarını, yön değiştirmelerini , dengelerini sağlayan, kendini eşe beğendirmesinde önemli rol oynayan, … tüyler ; zaman içinde gene dış etkilerle sürekli aşınma, kopma, tellerine ayrılma, özelliğini yitirme gibi değişikliklere uğrarlar ve yenilenirler. “Normal” tüy değişimleri tüylerin aynı yerden bir daha çıkmamak üzere düşmesi değil yenilenme sürecidir. Bu dönemde beslenmelerine özen göstermek, vitamin desteği sağlamak, aşırı aktiviteye zorlamamak gerekir.

Çıplak bir mubiş, tüylerin onlar için anlatılamaz önemini daha iyi vurgulamaz mı?

Tüyler genelde ; kanat, kuyruk, baş ve beden kısımlarında farklı yapılanmalar şeklinde karşımıza çıkarlar.

Genel göğüs, sırt, kanat altı vb. tüyleri (bu tüylerden çok daha küçük olan ve sapları olmayan ince pamuğumsu tüyler de bulunmaktadır.

Tüy Değişimlerinde gözlemlenenler:

Kuşlar çoğunlukla "tüm" tüylerini yılda 1-2 kez değiştirirler. Bazıları ise hav tüyü dediğimiz beden (örtü) tüylerini yıl içinde birkaç kez değiştirebilirler. Tüy renkleri; mutasyon farklılığı yaratacak biçimde değişmez, çok çok az ton değişikliği görülebilir.

Tüy değiştirme dönemi bazı kuşlarda kısa sürede fazla sayıda (bu durum hastalık düzeyindeki tüy dökülmeleri ile karıştırılmamalıdır) tüyün değiştirilmesi şeklinde görülebildiği gibi 1-3 ay gibi uzun süreçte de yavaşça değişim sağlayabilirler. Tüyler, derideki tüy köklerinde yeni tüyün büyüyerek üstteki yıpranmış tüyü atması şeklinde değişir.

Yeni tüylerin renklerinde (tabii mutasyon zaten değişmez) çok hafif algılanabilecek ton değişiklikleri veya parlaklık gözlemlenebilir. Bir rengin tümüyle değişmesi sözkonusu değildir. Kanat, yüzünde (yanak benekleri/yamalarında), kuyruk ve bedenlerindeki desenlerde büyük farklılıklar oluşmaz. Yalnızca her (belli yıla kadar ve belirli mutasyonlarda) tüy değişimde alın çizgileri , önce kafa üzerine sonra da arkasına doğru zaman içinde kaybolurlar ve beyaz veya sarı yüzlülükleri belirginleşir.

Muhabbet kuşlarımızda baş/boyun/ense tüylerinin diğer uzun tüylerde olduğu gibi kopup düşme şeklinde gözlemlenmesi zordur. Önce balmumu benzeri bir yapı içinde beyaz tüy kapsülleri oluşur, zamanla şemsiye gibi açılarak normal şeklini alır. Bu dönemlerinde kapsüllere dokunmamak, zedelememek önemlidir. Bu kapsüller baş, alın, ense, yanak bölgelerinde görülür, başka bölgede rastlanacak kapsül benzeri oluşumlar dikkatle takip edilmelidir.

Herhangi bir bölgedeki tüylerin tümüyle , deri korumasız kalacak biçimde dökülmesi şeklinde tüy değişimi, normal sayılmamaldır. Değişim belli yenilenme düzeni içinde gerçekleşir, kuş aşırı tüysüz bölgelere sahip olmaz.

Tüy değişimi dönemlerinde “kaşınma” “kafalarını bazı yerlere sürtme” gibi davranışları artar. Huzursuz, daha az aktif, bazen daha uykuludurlar. Aşırı ağrı çektikleri söylenemez ancak gerek yeni tüylerin deriye baskısı gerek düşen tüylerin köklerindeki değişiklik daha hassas olmalarına yol açar.

Bazı kuşlarda (aslında tüm kuşlarımızda bazen demek daha doğru olacak); kaşındıkça “kepek” şeklinde çok çok küçük beyaza yakın deri/tüy parçacıklarının döküldüğü görülebilir. Gene minik, pamuğumsu, gri/beyaz, tüy kökünün neredeyse görülmediği hav tüyleri dediğimiz beden tüylerinin havalarda uçuştuğu, kafalarını sürttükleri yerlere, kafes tellerine yapıştıkları, tüy bakımlarını yaptıkları sırada gagalarında kaldığı ve bu nedenle (argo ama ) “gıcık oldukları” ya da korktukları da görülür. Değişimin gerçekleşme aşamalarındadır.

Tüy değişimleri; evlerimizde, kapalı ortamda bakılıyor olsalar da doğal takvimleri işlediğinden yılın belli ayları daha sık görülür. Ancak ortam ısısının aşırı ve sürekli sıcak olmasının daha sık tüy değişimine , aksi durumda yani aşırı ve sürekli soğuk denilebilecek düzeyde olması tüy değişimin geciktirilmesine yol açtığı görülebilir.

Kimi zaman kanat altları, dışkılık bölgesi ve birkaç yerde bu minik örtü tüylerinin değişimlerini, tabii anlık değil uzun sürede, gözlemleyebilirsiniz. Azaldıklarından diğer zamanlarda olduğu gibi yorgan gibi örtmezler derilerini. En detaylı tüy değişim ve gelişimi uzun kuyruk tüylerinde görülür.

Tüy değişim dönemlerinde beslenme ve bakımları ile vitamin desteklerine çok özen gösterilmelidir.

Çok kez anlatmaya çalıştım, çalıştık. Tüm kuşlarımız kaşınır, tüyünü çekiştirir, bakımını yapar. Kaşınma seanslarında çoğu kişinin hala bilmediği, sağrı bölgelerindeki preen bezlerinden aldığı yağ ile tüylerini kayganlaştırırlar.

Tüy bakımı, tüy değişimindeki kaşınma, düzeltme, eski tüyleri koparıp gagada geveleme gibi davranışları kesinlikle “parazit” nedenli huzursuzluk değildir. Ve asla parazitler için kullanılan spreyler, tozlar ile hemen müdahale edilmememelidir. Pek çok gereksiz hatta ölümcül olumsuzluğa yol açılmamalıdır.

Tabii ki diğer taraftan ; tüy değiştirdiği, “normal” olduğu düşünülerek de pek çok olumsuzluk, hastalık gözardı edilmemelidir.

Mubiş yavrularınızı , dostlarınızı tanıyın. Onlar dünya içinde bir dünya

Saygılarımla

Makale Yazarı: Erhan (cockpit)

Not: Fotosuz olmaz

Sırasıyla;

Tüysüz (DİKKAT: Bu şekildeki bir kuş yuvada ve yeni doğmuş değilse French Molt hastalığına yakalanmıştır)

Muhteşem tüyler

Kuyruk ve kanat uçuş tüyleri

Kuyruk, kanat, kanat altı, beden tüyleri

Genel göğüs, sırt, kanat altı vb. tüyleri (bu tüylerden çok daha küçük olan ve sapları olmayan ince pamuğumsu tüyler de bulunmaktadır)

Eklenen Resimler
     
çiçeksever beğendi.
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2016, 08:38   #1437
Ağaç Dostu
 
g.c.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
Benimde 1 adet erkek muhabbet kuşum var. Evlendiğimizde düğün hediyesi olarak gelmişti 4-6 aylık anca idi ve şuan yaklaşık 2. yaşında.

2 yıldır yaptığım bakım;

2 günde 1 suyunu
3 günde 1 alt kağıdını(gazete kağıdı kullanmamaya özen gösteriyorum)
Haftada 2 kezde yemliklerini değiştiriyorum.
2-3 ayda 1-2 adet kraker denilen sözde ballı! ek besin veriyorum.

Mama ile ek besin vermem gerektiğini bilsem de kuşum farklı beslenme alışkanlıklarına sahip değil. Maydanoz vb. yeşilliklerden korkuyor, ağırlıklı olarak kuru yem ile besleniyor. Şimdilik bir sorun yok ancak doğru beslenmediğini bilmek üzüyor beni.

Bir tek benim ağzımdan kırıkladığım ceviz fındık vb. çerezleri yemeyi seviyor oda sadece ağzımdan. Elimden bile yemekten imtina ediyor.

Hem genel bakımında, hem de beslenmesinde vereceğiniz tavsiyeniz var mı?

g.c. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2016, 09:43   #1438
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Merhaba,

mubişiniz alışkın mı? serbest uçuş olanağı tanıyor musunuz? Kafeslerine yapılan her türlü yaklaşımı tehdit olarak tanımlarlar ve kafese konulacak her türlü değişik gıdadan ve aksesuardan korkarlar. Size alışkın ise özellikle yeşillikleri kocaman parçalar halinde olmadan (göbek, salatalık vb.) uzun süre uzaktan göstermeniz, evirip çevirmeniz, karşısında yemeniz gerekebilir.

Ağızdan yemeyi çok severler çünkü yalnızlar ! Sizi eş, anne (erkek de olsanız) olarak görürler. Ağzımızdaki milyonlarca bakterinin verebileceği zararları en aza indirgemek açısından, çiğnemeden, dudaklarınız arasında sıkıştırarak her türlü yararlı besine alıştırabilirsiniz (dudak ısırıkları da az acımıyor).

Tuzsuz etimek, çok çok az bebe bisküvisi (şekerli çünkü) , haşlanmış yumurta sarısı , rendelenmiş havuç, ince kıyılmış yumurta beyazı ezmesi ile yumurta maması yaparak haftada 2 kez verebilirsiniz.

Not: Bu konuda oldukça deneyim ve bilgi sahibi olduğumu düşünsem de, yumurtadan itibaren besleyip büyüttüğüm onca mubişe rağmen , şu anki kendi yavruma 7 küsur yıldır "sade kanarya yemi" dışında hiçbir kuru yem yedirmeyi başaramadım

Fırsat bulduğumda; yazdığım, çevirisini yaptığım arşivimdeki makalelerden eklerim.

Saygılar

cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2016, 09:50   #1439
Ağaç Dostu
 
g.c.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
Söylemeyi unutmuşum, fırsat buldukça(genellikle haftada 2 kez) kafesinden çıkarıp 15 dakika uçmasını sağlıyorum, özellikle yağ tutmaması ve kanat gelişimi için uçmanın önemine vakıfım.

Kod:
Tuzsuz etimek, çok çok az bebe bisküvisi (şekerli çünkü) , haşlanmış yumurta sarısı , rendelenmiş havuç, ince kıyılmış yumurta beyazı ezmesi ile yumurta maması yaparak haftada 2 kez verebilirsiniz.
Bunları lapa yapıp alt kağıdına dökmeyi mi, yoksa mamalık kullanımını mı tavsiye edersiniz? Eşelenme iç güdüsü için yuva zeminine dökmenin faydalı olduğunu söyleyenler olduğu gibi, hijyen açısından mama kabı kullanımını tavsiye edenlerde mevcut.

Ben ise zemine döküp, yarım günden sonra geri almayı denedim bir kaç kez. Ancak dediğiniz gibi benim beyefendi de farklı olan herşeye karşı çekingen.

g.c. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2016, 10:18   #1440
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Serbest uçuşlar; hem kendine güveni hem ev halkı ile sosyalleşmeyi sağlar ancak sizin sağladığınız süre dışarıda henüz sakinleşmeden hemen içeri almak gibi oluyor. Süre uzatılmalı. Umarım kafese sokmak için ele almıyorsunuzdur.

Yere hiçbir zaman mama, kuşkumu vs. konulmaz. Minicik mama kapları, yeşillik takmak için aksesuarlar var. Ve bir önemli konu daha "ayna" asla ve asla olmamalı.

cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:06.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024