agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Evcil Hayvanlar > Kuşlarımız
(https)




Beğeni Düzeni961Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 10-11-2016, 18:18   #481
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pinarkkry Mesajı Göster
...Pino'yu sosyalleştirebilmem önerileriniz var mı?
Böyle gelmiş böyle gider..
Can çıkar huy çıkmaz..

Eldekleşmiş kuşların eşleşmesi neredeyse imkansız.
Muhabbet kuşu üretip satan bir kardeşimiz vardı, Kendime bir kaç farklı zamanda beslemek için kuş aldım. Aynı insanlardaki gibi nasıl başlarsa öyle gidiyor muhabbetler. Mümkünse yavru kuşları dikkatli gözlemleyip, davranışlarına göre almalı. Hafiften eli yaklaştırdınızda fazla ürkmüyor ısırmıyorsa gelecek vadeder.

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-11-2016, 08:21   #482
Yeni Üye
 
pinarkkry's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-08-2016
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 18
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi TCM Mesajı Göster
Böyle gelmiş böyle gider..
Can çıkar huy çıkmaz..

Eldekleşmiş kuşların eşleşmesi neredeyse imkansız.
Muhabbet kuşu üretip satan bir kardeşimiz vardı, Kendime bir kaç farklı zamanda beslemek için kuş aldım. Aynı insanlardaki gibi nasıl başlarsa öyle gidiyor muhabbetler. Mümkünse yavru kuşları dikkatli gözlemleyip, davranışlarına göre almalı. Hafiften eli yaklaştırdınızda fazla ürkmüyor ısırmıyorsa gelecek vadeder.
Teşekkürler cevabınız için. Ben de öyle tahmin ediyordum. Napalım artık benim kızım da böyle, biraz cadı

pinarkkry Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2017, 10:06   #483
Ağaç Dostu
 
lilpar76's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2014
Şehir: BAKI
Mesajlar: 278
Dün bir muhabbet kuşu da ben aldım. Henuz çok küçük, satıcının söylediğine göre bir aylıkmış ve erkekmiş. Bilemiyorum belki de dişi kuşmuş ben erkek isteyince satmak için hile de yapmış olabilir. Ama sizlerden öğrendiğim bilgilerden yola çıkarak ben de erkek ola bileceği kanaatındağım, çünki çere kısmı mor ve de burun deşikleri de tam mor renk beyaz halka yok kibi.
İnşallah öyledir, özellikle cinsiyyeti kolay anlaşılsın diye baş kısmıını yakından çektim. Ama çok hareketsiz bir kuş, saatlerce durduğu yerden terpendiği yok.

Eklenen Resimler
  
cockpit ve blick beğendi.
lilpar76 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-10-2017, 12:14   #484
Ağaç Dostu
 
lilpar76's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2014
Şehir: BAKI
Mesajlar: 278
Maşallah, kuşuma. Çok şirin ve sakin bir kuş, geldiği günden evdeki herkesin elinden yem yiyor. Demek olar ki, yalnız elimizden besleniyor. Dün akşam kafesinden çıkardım, odanın kapısını örtmesem neredeyse tüm evi gezecekti. Henuz uçamıyor, elime çıkmasını sağladım kafesine öyle koydum. Arada kuş sesi de çıkariyor, ağzıyla birşeyler söylermiş kibi qarip sesler de. O gelenden evin havası deyişmiş kibi, herkesin gözü onda. Bir de konuşturmağı başarsam çok mutlu olurum ya.

blick beğendi.
lilpar76 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-10-2017, 14:19   #485
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
@ lilpar76, satıcı haklı gibi duruyor, yani kuş hem erkek hem de daha küçük gibi. Konuşturmak için karşısına geçip aynı kelimeleri söyleyeceksiniz

lilpar76 beğendi.
TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2017, 13:55   #486
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Sayın TCM'nin görüşü doğru Henüz gaga koyuluğu duruyor, çok küçük, yeme yeni düşmüş.
Kuru yem yemesini/kırışını gözlemleyiniz, bir süre yeşillik tarzı gıdalar vermeyiniz ki kursağı iyice annesinin ağzından verdiğinden sonra mamaya alışsın.

Kafes düzeniniz çok sağlıksız, şimdilik aşağı kısma karşılıklı 2 tünek, tünek başlarına suluk ve mama kabı ilk olması gerekenler. Asla ve asla "ayna" ve benzeri yansıtıcı aksesuar (çan gibi) koymayınız.

Erkek ve yavru muhabbet kuşu eğitimi hem kolay hem de aceleye getirilmemesi gereken bir süreç. Önce doğru kafes, doğru kafes aksesuarları, doğru yaklaşım.
Çıkardığı kıtır kıtır (geviş getirme gibi) sesler normal, henüz konuşma daha doğrusu "tekrarlama" için erken.

Odada güvenlik önlemleri son derece titizlikle alınmalı. Kafese geri sokmak için kesinlikle zorlanmamalı. Bir süre sonra girmek istemeyecek, tek olduğundan aile olarak benimseyeceği sizlerle olmak için kafes tellerine asılacak, sürekli sağa sola hareket edecektir.

Kafes kullanmayan biri olarak çok çok özenli, dikkatli olmanızı öneririm.

Kolay gelsin, saygılarımla.

Not: Mubişler ayrı ve muhteşem bir dünya. Ne yazsam az. kafes düzeni ve eğitim için bile sayfalarca makale yazmıştım.

TCM ve lilpar76 beğendi.
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2017, 13:53   #487
Ağaç Dostu
 
lilpar76's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2014
Şehir: BAKI
Mesajlar: 278
Teşekkürler, sayın TCM.
Çok mutlu oldum

lilpar76 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2017, 14:14   #488
Ağaç Dostu
 
lilpar76's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2014
Şehir: BAKI
Mesajlar: 278
Talking

Teşekkürler, sayın cockpit.
İlginizden dolayı ve kıymetli bilgilerinizi paylaştığınız için çok minnettarım.
Kuşlar konusunda çok acemiyim ,doğrudur. Yüklediğim resim eve getirdiğimizde hemen çektiğimdi. Ertesi gün kafesini kendi aklımla doğru mu yaptım, yanlış mı, yaptım bilmiyorum, bir düzene sokmuştum. İlk işim plastik tünekleri kafesten kaldırmak oldu. Yerine bahçedeki ayva ağacından kurumuş iki dal yerleştirdim. Kafesin tabanına da alttan katlanmış kumaş üzerine de hergün değiştirdiğim ekmek kağıtı serdim. Maalesef, suluk ve yem kabını detiştirmem mümkün değil , çünki kafese bitişikler.
Şimdilik, onun da bizim de keyfimiz yerinde çok şükür, ister yemeği olsun, ister de evdekilere alışması konusunda olsun, hiç bir sıkıntımız yok.

lilpar76 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2017, 15:44   #489
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Kapattığımız WEB sitemizde hazırlayıp paylaştığım bir makalemi burada da paylaşayım Dilerim bazı fikirler edinilebilir.

"""""

Önce "Kafes Nedir?" sorusunu yanıtlamaya çalışalım ….

Bence 2 yönlü bir bakış gerekiyor.

İnsanlar için çoğu kez; dostluğunu paylaşmak istedikleri canlıları muhafaza edecekleri, dekoratif, evin kullanımını ve ebeveynin huzurunu bozmayacak , ucuz bir aksesuar.

Ya kuşlarımız için……..

Gözlerini açtıkları karanlık , pis kokulu tahta kutudan sonra görüp görecekleri ilk ve hemen hemen tek geniş alan.

Burada ömrünün tümünü geçirecek, pisliklerle dolu zeminde bulabildiği tohumları kırmasını öğrenecek, ince tellere tutunup suluğa, yeme, meyve/sebzeye ulaşmaya çalışacak, tünekler üzerinde tutunmaya, temizlenmeye, güvenli bir köşe belirleyip uyumaya çalışacak, kısacık mesafede kanat çırparak hem gelişmesine hem hareketsizliğe çare arayacak, yem yiyecek, dışkılayacak, dışkılarının olduğu yerlere basacak, hastalanacak, kuytu yer arayacak, gezecek, oynayacak, eşiyle tanışacak, çiftleşecek, yuva hazırlayacak, yumurtlayacak, yavrularına bakacak…….ve daha nice yaşam mücadelesi böylece sürüp gidecek.

En ufak sessizliğinde , kabarmasında panikleyip, o en acı olayda bazen yıllarca gözyaşlarımıza hakim olamadığımız dostlarımızın TEK sığınakları , bizler içinse yalnızca 2. plandaki bir aksesuar bu KAFES.

Dilerim onlar için bu kadar yaşamsal değer taşıyan bir evi seçerken daha çok özen gösterilmesi gerektiğini biraz olsun vurgulayabilmişimdir.

Daha mubişimiz yeni evine kavuşmadan hazırlayalım kafesimizi isterseniz:

*Satın aldığımız mümkün olduğunca büyük ve kullanışlı kafesimizi , yemlik ve suluğumuzu, meyve ve sebzeliklerimizi; geldiği ortamdaki toz, örümcek ağı, böcek pislikleri gibi kirlerden arındıralım.

*Islak bakım yapmışsak iyice kurumasını bekledikten ve hatta parazit spreyleri ile hijyeni sağladıktan sonra, kafesi evirip çevirmek kolay olsun diye tüneklerle başlayalım. Sağlıklı ağaç dallarından oluşturmak için aşağıdaki bilgilere bakınız . Hiçbir şekilde tırnak bakımı için bazı petshoplarca önerilen kumlu, kaplamalı tüneklerden kullanmayınız, ayak problemleri oluşturmaktadır.

Kafesimizi olabildiğince büyük seçtiğimiz için 3 (salıncağımız varsa 2) adet tünek koyabiliriz. Tünekler KESİNLİKLE kafesin uzun kenarları arasına yani enlemesine olmalıdır. Bunun nedeni kafes içinde uzunluk olarak daha çok hareket alanı sağlanmasıdır.
Ayrıca tüm aksesuarlar yerleştirildikten sonraki kafes dizaynında kalacak alan; kuşun bir tüneğe tutunarak , hiçbir şeye değmeden kanat çalışması yapmasına izin verecek şekilde olmalıdır. Kuşların boyutu ve davranışları dikkate alınarak küçük oynamalarla şekil değişikliği yapılabilmelidir.

Plastik tüneklerde çoğu kez bir taraf açıktır ve yuvarlak değildir. Bu tip tünekler takılırken mutlaka bombeli tarafın tam yukarıya bakacak biçimde konumlandırılması gerekir.

Tüneklerden biri; yemlikler kısa kenarda iseler, kolayca ulaşabilecekleri ama kuyruğunu sürtmesine yol açacak kadar çok yakın olmayan konumda takılmalıdır. Diğer tünek de aynı hizaya, karşı kenara, yüzünü kafes içine döndüğünde kuyruğu kafes tellerine değmeyecek uzaklığa takılır. Yemlikler çok aşağıda ise bu diğer tünek biraz daha yükseğe yerleştirilir. Yemlikler uzun kenara yerleşik ise tünekler, kuşların kolayca ulaşabilecekleri ama gene kısa yanlardan yeterince uzak şekilde yerleştirilir.

Salıncak yerine 3. tünek düşünülüyorsa kafesin tam ortasına denk düşecek biçimde, diğer tüneklerle aynı yönde, kuşun boyutuna göre dik duruşta kafes tavanına gagası ile rahatça uzanabileceği yere yerleştirilir.

Hem salıncak hem de 3. tünek de konulabilir, kafesimizi büyük ve uygun şekilli almıştık çünkü. Kuşlar en yüksek konumda rahat ettiklerinden ve uyuduklarından, tahta tüneği olan salıncak (yuvarlak plastik veya aynalı önermiyorum) tam ortaya tepeye sabitlenir. Kafes tellerinin ve taşıma kulpunun durumuna göre çok hafif yana kayabilir. Salıncağın sallanması, kuşun atlaması sırasında herhangi bir yere değmemesine dikkat edilmelidir. Salıncağın hemen birkaç cm. aşağısına ancak tam altına gelmeyecek konuma 3. tünek de konulabilir. Bu durumda ise salıncakta oturan kuşun dışkısının bu tüneğe gelmemesine özen gösterilmelidir.

*Sabit yemliklerimizi takalım ve gelelim suluğa. Geniş ağızlı suluklar; kabuk vs ile çabuk kirlenmekte ayrıca yatay teller arasına takılmak zorunda kalındığından, uygun tipte daha küçük ağızlı suluk kullanılmalıdır. 1 adet suluk yeter, 2. suluk hem su içme oranının belirlenmesini hem de vitamin / ilaç takibini ve kullanımını güçleştirir. Hijyen açısından en üst tünek başına yakın, mutlaka yukarıdan aşağı olan teller arasına yerleştirilir. Su içmesini zorlaştıracak, akrobatik hareket yapmasını gerektiren yerlere konulmaz. Alt tüneklere yakın yere konulmak isteniyorsa, yemliklere yakın olmayan tüneğe ve yukarıdan dışkı, ek besin vs. düşmeyecek yere gene yukarıdan aşağıya olan teller arasına takılabilir.

* Ek yemlik (kuşkumu vs.için), sebzelik, meyvelik, mürekkep balığı kemiği, mineral/enerji bloklar; kafesin kolayca erişilebilecek üst kısımlarına, mümkünse tünek başları yakınına takılabilir. Bunların konumlandırma şeklini; kolay erişim, kolay bakım, hijyen dikkate alınarak sizler belirlemelisiniz. Mürekkep balığı kemikleri kimi zaman asılacak aparatları olmadığından çok ince matkap ucu ile delinerek kınnap (uçurtma ipi) , paslanmaz çamaşır mandalı, paslanmaz muhabbet kuşu meyve/sebze kıskaçı ya da plastik sebze/meyve kafes askıları ile asılabilirler.

*Sıradakiler oyuncak ve diğer aksesuarımız. Büyük kafes seçmiştik ya o nedenle kafesimizde yer var daha. İşte uygun kafes önermemin nedeni Aşırı büyük merdivene, halata, halkalara gerek yok , yeri geldiğinde birkaç minik çan, boncuk da yeterli olabilir. Çok sıkışık düzenlemelerde; aşağı-yukarı iniş-çıkışları zorlaşmakta, panik durumunda yaralanmalar yaşanmaktadır.
Mesela salıncaktaki bir çan çok hoşlarına gider. İstediğiniz aksesuarı; hareket kabiliyetini, gerekli beslenme / içme gereçlerinin kullanımını kısıtlanmayacak, arasında sıkışmasına neden olmayacak şekilde yerleştirilmelidir. Satılan bazı bol ve ince iplikli oyuncaklar son derece tehlikeli olabilir. Onun yerine nalburlarda satılan kalın halatlardan yararlanılabilir.

*Kafes tabanına; dışkı, yem yeme, kusma gibi olguların rahatlıkla kontrolü için beyaz kağıt havlu, teksir kağıdı, yazısız ambalaj kağıdı, bunlar mümkün olmuyorsa siyah beyaz gazete kağıdı serilmelidir. Peçete, kağıt mendil, tuvalet kağıdı gibi materyalleri; çok ince ve suda kolayca eriyebildiklerinden; dışkı emilimi, suluk sızması, yeşillikler, kusma, dışkı örneği alınabilmesi/takibi ve benzeri nedenlerden önermiyorum. Tabii ki kafes taban ızgarası takılmalıdır. Bu ızgara; çok küçük yavruların ve yerde bulunması gereken hasta kuşların dışında mutlaka kullanılmalıdır. Dışkı yemelerini, ayak ve bedenlerinin pisliğe bulaşmasını, kirlenmiş yemleri tüketmelerini, tabana serilen kağıtları kemirmelerini vs. önleyecektir. Tabana koyabileceğiniz (yukarıdan dışkı düşmeyecek yere) daldarı, meyve tabağı vs. için de hijyen sağlayacaktır.

Uygun büyüklükte "Kafes" nedir?

Taban ölçüleri 45 x 40 cm.den küçük olmayan, yüksekliği ise 50-60 cm civarında, en az 2 kapılı (kapının en az biri kısa kenarda bulunmalı ve çok aşağıda olmamalıdır, bir ana kapının dışında kısa kenarlarda karşılıklı 2 kapısı olanlar hem yuva hem de banyo takılması için idealdir), üst kısmı mümkünse düz veya tek bombeli, prinç (paslanmaz, kemirilmez) telli, kafes alt sürgüsü ve taban ızgarası olan, en az iki yanı enine telli, arası çok fazla mesafeli ve yumuşak telli olmayan özelliktekiler. Sık sık karşılaştığımız sorunlardan biri "enine" telli kafes bulamamaktır. 4 yanı enine kafes bazı aksesuarların yerleştirilmesindeki zorluklar nedeniyle kolay bulunamamaktadır. "Enine" önerisinin nedenlerinden bazılarını belirtelim; salıncak ya da tavandan atladıklarında rahatlıkla tutunma sağlanması, içten takma yemliklerin kolayca tutturulması, tüneklerin istenilen yüksekliğe uyarlanması, yavruların yuvadan iniş çıkışlarında gagalarını takarak daha tehlikesiz tırmanmalarına yaraması.... Bu enine telli kenarların; aksesuarlar için ön ve arka yüzlerde, yavrular için yan yüzlerde olması daha uygundur.

Uygun ağaç dalları nelerdir?

Reçinesiz, orta kısmında öz bulunmayan, acı olmayan, genelde meyve ağacı dallarından yapılmalıdır. Ancak dalların çok yumuşak türlerden seçilmesi kolayca kemirilmesine yol açar , kısa sürede yenilemek gerekebilir. Kabuklarını soyup soymamak size kalmış. Soymazsanız kemirme dolayısıyla içreinde parazit birikimi yaşanabilir, soyarsanız bazı türler sert olduğundan kemirme için kullanılmayabilir. Dal üzerinde aşırı ince ya da aşırı kalın bölge olmaksınız farklı kalınlıkların bulunması bacak ve ayak yapısı ile tırnakları için daha sağlıklıdır. Dalları bulur bulmaz takmayın. Çıkıntı ve dal ayrımlarını maket bıçağı, kıl testeresi yardımıyla düzeltin. Kıymık, diken vs. asla bulunmamalıdır. Sıcak suda bekletin ki hem içinde bulunabilecek parazitler ölsün hem de toz vs. temizlensin. İyice kurutun (Soba, ocak vs. ile ani kurutma ağacı çatlatır, çok uzun zaman alsa da doğal kurumaya bırakın. Ayrıca kabuklarını istemiyorsanız kuru iken çok daha iyi soyulmaktadır, sonra yıkarsınız).
Hazır dallar; kafesin uzun kenarları arasına yani enlemesine alınacak ölçüden 2cm. daha fazla boyda kesilir. Her iki uçta, 1 cm.yi geçmeyecek şekilde maket bıçağı vb. ile , kafes teli kalınlığında oyuk açılır. Bu hesaplama ve oyuk açma işlemi çok iyi planlanmalıdır. Fazla uzunluk tellerin esnemesine, geniş oyuk tüneğin sallanmasına, derin oyuk ise tüneğin düşmesine yol açar. Ancak kısa kalan bir dalı da değerlendirebilirsiniz.
Petshoplarda, hayvan pazarlarında satılan plastik tünek başlarını kullanmak isterseniz, ayrı hesaplama yapmanız ve tünek başlarını ince eğe ile oyuk içine uygun şekilde inceltmeniz gerekecektir. Bu tünek başlıklarının mümkün olduğunca büyük ve dalın içeri fazla girecek tipte olmasına özen gösterilir. Ayrıca, paslanmaz kelebek vida ve somunlar ile de başlık yapılabilir.

Mubişler için bazı sağlıklı ağaç türleri

• Akçaağaç (Acer spp.)
• Kızılağaç (Alnus spp.)
• Dişbudak (Fraxinus excelsior)
• Titrek kavak (Populus tremula)
• Fındık (Corylus avellana)
• Söğüt (Salix spp.)
• Ihlamur (Tilia spp.)
• Meyve ağaçları
• Doğu Kayını (Fagus orientalis)
• Kavak (Populus spp.)
• Çınar (Platanus spp.)
• Kuş Üvezi (Sorbus aucuparia

*Varsa kafes tülümüzü de geçirip, koruduğu alanın içinde / dışında kalan gereçleri inceleyelim.

Ve son olarak da arkamıza yaslanıp , kuş/kuşlar içinde olsa idi ne yapardı? Neler hatalı olabilir? Neler eksik/fazla? gibi sorulara yanıt arayalım.

Gerçi pek çok şey düşündüğümüz gibi gerçekleşmeyecektir ancak çok az değişiklikle, kuşları aşırı rahatsız etmeden önüne geçmiş olacağız.

Saygılarımla

Hazırlayan: Erhan Aksoy

""""""""""

Açıkçası yukarıdaki özelliklere sahip kafesleri, "üretim yaptığım zamanlar hariç" son yıllarda beslediğim tüm tek kuşlarım için özenle sadece 1-4 gün aralığı için hazırlıyorum. Alışınca zaten kafeste kalmayı hiç sevmediklerinden ev içinde gereken güvenlik ve hijyen önlemleri alınarak birlikte yaşıyoruz. Evin içinde kafanızdan hızla uçarak geçen bir canlının da olması çok güzel bir duygu. Fotoğrafta 04.Mayıs.2009 doğumlu Fıstık'ımız ve evin içinde ona özel hazırlanan bölgelerden yalnızca biri yer almakta

Saygılarımla

Eklenen Resimler
 
lilpar76 beğendi.
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-11-2017, 14:36   #490
Yeni Üye
 
kargasaray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-02-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 20
Merhabalar, uzun yıllardır muhabbet kuşu besliyorum. Çok şanslıydım ki tüm minik arkadaşlarımla aram hep iyiydi.
Son minik arkadaşımı kaybedince gelen yeni minik Maviş de beni çok sevdi, adeta sahiplendi, elimden yer, avucumda oyunlar oynar, kucağımdan inmez oldu. Sakin ve oyuncu bir hayvandı.
Ancak aradan 5-6 ay geçince Maviş benden kaçmaya ve evdeki diğer kişilere sevgi gösterilerinde bulunmaya başladı. Beni sadece odadan dışarı kaçmak, varsa elimdekileri yemek gibi kendi amacına yardımcı olacağım zaman kullanıyor, yoksa yanıma yaklaşmaya hiç niyeti yok. Yaramazlıkları da arttı, ısırmaları başladı, eşyaları kemirmeleri, düz duvara tımanmaları, odadan kaçmaları.
Yaklaşık 3-4 aydır bu durumdayız; zorlamıyorum, bekliyorum sakince. Ama evdeki herkesle aşk yaşarken, bana vebalıyım gibi davranması beni üzüyor. Bilen varsa bana yardımcı olabilir mi? Ne yapılabilirim?

kargasaray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2017, 09:02   #491
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kargasaray Mesajı Göster
...............
Ancak aradan 5-6 ay geçince Maviş benden kaçmaya ve evdeki diğer kişilere sevgi gösterilerinde bulunmaya başladı. Beni sadece odadan dışarı kaçmak, varsa elimdekileri yemek gibi kendi amacına yardımcı olacağım zaman kullanıyor, yoksa yanıma yaklaşmaya hiç niyeti yok. Yaramazlıkları da arttı, ısırmaları başladı, eşyaları kemirmeleri, düz duvara tımanmaları, odadan kaçmaları. ..............
Merhaba, mubişinizin çok net bir yüz fotosunu (net alın çizgileri, cere vs.) eklemeniz mümkün mü? Çok küçükken aldınız ise (1-2 aylık) bu süreçte ergenliğe adım atmış olmalı ve belirttiğiniz davranışları genelde ergen dişi davranışları olarak değerlendirebiliriz. Daha sağlıklı yorum yapılabilmesi için önce foto lütfen..
Saygılar

cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2017, 13:33   #492
Yeni Üye
 
kargasaray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-02-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 20
Sayın cockpit,
İlginize çok teşekkür ederim. Eklemeyi başardıysam linkte sevimli suratın birkaç ay önceki (beni sevdiği) dönemlere ait resimlerini görebilirsiniz. Umarım fikir verir.
Ve yine umarım barışmamızın bir yolu vardır.
Tekrar çok teşekkür ederim.

https://photos.app.goo.gl/R8uduqoOx6BqdTQz2

kargasaray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2017, 13:53   #493
Yeni Üye
 
kargasaray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-02-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 20
Sayın cockpit,
Buradan da görebilirsiniz.

Eklenen Resimler
    

Düzenleyen kargasaray : 16-11-2017 saat 14:05 Neden: resim ekleme
kargasaray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2017, 16:22   #494
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Maşallah yetişkin hanım kızımıza Belirtiğim gibi bu dönemlerde normal davranışlar.

Yalnız; fazlaca serbest dolaşım hakkı tanıyorsanız ve evdekilerle haşır neşir ise o ayna ve yuvarlak yansıtıcı şeyi? hemen çıkarmalısınız. "Ayna" çok zararlı davranışlara, odaklanmaya ve içe kapanmaya itici bir aksesuar. Ancak dikkat ediniz, çıkarmanızdan sonra birkaç gün yüksek sesle ve aşırı kafes içi hareketlilik ile tepki gösterebilir. Kendini kaşıttırıyor ve okşatıyorsa sırt/bel bölgesine dokunmayın, cere dediğimiz burun deliklerinin etrafındaki renkli bölgede koyulaşma/kızarma/buruşma görebilirsiniz. Bazı hastalıklar dışında kızgınlık dönemi belirtisidir

Özellikle dikkat edilmesi gereken bazı noktalardan yalnızca birine değinip yıllar önce yaptığım bir çeviriyi de paylaşayım. Yazıların fazlalığı gözünüzü korkutmasın , bu doğal süreç hakkında mutlaka bilgilenilmeli.

Saygılar

***************************************

Kronik yumurtlama;
cockatieller, lovebird ve muhabbetkuşlarında görülen çok ortak bir problemdir, papağanlar, Avustralya papağanları, amazonlar ve Afrika grilerini de kapsayan diğer evcil kuşlarda da görülür. Bu problem, dokuz ay civarından (*) birkaç yaşına kadar görülebilir. En çok rastlanılan yaş aralığı, bir yıldan 3 yıla kadardır.

Bir yumurtayı oluşturma ve yumurtlama süreci, doğanın inanılmaz bir başarısıdır. Bir kuş, birkaç günden birkaç haftaya kadar ortam koşullarına karşı koyarak yaşama dayanabilen bu muhafaza kabını J oluşturmak için çeşitli protein ve minerallerden faydalanır. Bu kabın içinde yaşam için zorunlu fonksiyonların hepsi yer alır — yeme, içme, uyuma, atık düzenleme, nefes alma, büyüme ve gelişme ve diğerleri. Bu en azı diyecek kadar insanı hayrete düşüren bir olgu!

Bir yumurtanın üretim ve yumurtlanma süreci, birçok faktör tarafından uyarılmaktadır. Beslenme koşullarının uygunluğu, günışığının uzunluğu, çiftleşme/eşleşme davranışları, yağış miktarı, yuva yapma/kapma yarışı ve birçok diğer faktör yumurtlama için dişileri uyarabilir. Yumurtlama için bir yumurtanın döllenmesi zorunlu değildir. Aslında, bir ihtiyaç duyulmaz.

Bir yumurta kabuğu, öncelikle kalsiyumdan yapılır. Kalsiyum, kuşun vücudundaki kalsiyum depolarından gelir. Kemikler ve kaslar, bir yumurta kabuğu için gereken kalsiyumun neredeyse hepsini sağlar. Kabuk ihtiyaçlarını oluşturmakta kullanılarak harcanan kalsiyumdan dolayı vücudun uygun şekilde iş görmeye devam edebilmesi için bunun yerine koyulması zorunludur. Kalsiyum, kas işlevleri ve kuvvetli kemiklerin oluşturulmasında öncelikli bir gereksinimdir. Kronik yumurtalama halinde, kalsiyum depoları tüketilir ve vücut uygun şekilde iş göremez. Bu durum “hipokalsemi” kanda kalsiyum miktarının azalmış olması hali olarak bilinir. Hipokalsemiyle ilişkilendirilen yumurtalamada en çok bilinen problem yumurta tıkanıklığıdır. Düşük düzeydeki kalsiyum yüzünden rahim kasları işlev bozukluğu gösterir ve yumurtayı dışarı çıkaramaz. Hipokalsemi aynı zamanda felç benzeri davranışlara ve kırılgan kemiklere sebep olabilir.

Yumurtlama çevrimindeki kuşlar, daha uzun bir dönem boyunca dışkılarını tutmaya başlayacaklardır. Bu davranış, yuvayı temiz tutmaya ve gazdan/kötü kokudan uzak tutmaya yöneliktir. Çoğunlukla kuş; büyük, gevşek, kötü kokulu, soluk renkli dışkılayacaktır. Koku, bakterilerin ve mantar/mayaların varlığı yüzündendir. Birçok sağlık problemine neden olabileceğinden aşırı yumurtayı engellemek çok önemlidir.

Sağlık tabanlı problemleri engellemekte en önemli faktör, beslenmedir. Kuşun, tam ve dengeli beslendiğinden emin olmak kesinlikle hayatidir. Hiçbir diyet, formülize edilmiş veya tohum kaynaklı diyetlerden daha iyi veya komplike değildir. Doğru oranlardaki yemler/besinler bütün gerekli besinleri sağlar. Yalnızca tohumla beslenme, aşırı yumurtalamanın yaratacağı problemlerin önlenmesinde çok yetersizdir. Tohumlarda hiçbir kalsiyum yoktur, neredeyse fosfor da bulunmaz, hiçbir A vitamini ve D vitamini de bulunmaz ki bunların tümü de kalsiyum emilimi ve kullanımı için gereklidir. Tohumlar, gerekli amino asitler açısından (Protein) da eksiktir ve proteinin yumurtanın içinde (yumurta sarısı, albümin, ve ceninle ilgili zarlar) kullanımından dolayı oluşan yetersizliği karşılayamazlar.

Kronik yumurtlama tedavisinde ilk adım, kuşun tam bir diyetle beslenmesidir. Dengeli beslenmede olan bir kuş, kronik yumurtlama nedeniyle ortaya çıkabilecek sağlık problemlerinden çok az etkilenir. Sonraki adım, veteriner hekim gözetiminde, kan sayımı, kültürler ve gerekli tüm tedavilerin de içinde yer aldığı komple bir kontroldür. Hekim bu tetkiklerde; dışkıda bakteriyel veya mantar hastalıkları, yetersiz beslenme, stres ve kalsiyum eksikliğinin klinik işaretlerini arayacaktır. Sonraki adım, kuşun, gün içinde yararlandığı ışığın miktarını azaltmaktır. Günde maksimum 10 saatlik bir gün ışığı sağlanmalıdır. Bu, yumurta üretimine yol açacak olan hormon düzeyi artışını engellemeye yardım edecektir.

Kuş, günaşırı olmak kaydıyla ortalama 5 veya 6 yumurta yumurtlayacaktır. Kuş, yumurtladığında kafeste bırakmalısınız. O yumurtayı alırsanız, daha çok yumurtanın üretimi için uyarılmış olacaktır. (***)

Sonuç olarak, üreme için uyarıcı davranışta bulunmasını sağlayacak her şey çıkarılmalıdır. Karanlık, ayakkabı kutuları, çantalar, dolap, çekmece benzeri sınırlandırılmış/kuytu yerler, bir yuva olarak kullanılabilir. Böyle yerlere ulaşıp kullanmasına da engel olunmalıdır. Kuş; özellikle üreme döneminde sırtından, arkasından okşanmamalıdır. Uygunsuz bir yere oturmasının ve yumurtlamasının önlenmesi için kafesin altındaki ızgaralar çıkarılmamalıdır.

Dişiler; nadiren, fırsat buldukça kendilerini tatmin etmek için favori bir oyuncak veya tüneği seçebilirler (**). Bu tür davranışa yol açan aksesuar çıkarılmalıdır. Kuşun çevresi ve oyun alışkanlıklarında da başka değişiklikler ve düzenlemelere ihtiyaç duyulabilir.

Bir erkek kuş, kronik yumurtlama olayı için çözüm değildir. Eş; yalnızca, problemi sürdürecek, onu çözmeyecektir. Kuş; sahibine daha az yakınlık gösterebilir, diğer kuşa bağlanabilir, üremek isteyebilir, sahip olunan bu güzel evcil hayvanın dostluğu kaybedilebilir.

Sorumlu sahipler olan bizler, aşırı yumurtalamasını engellemeye çalışmalıyız.

Önleme; kuşlarımızın bu uyarıcılardan uzak tutulması ve dengeli/sağlıklı beslenmeyle kontrol edilmeleri yoluyla başarılabilir. Bu zorunluluklar, kronik yumurtlamayla ortaya çıkacak ikincil hastalık risklerinin azaltılması için de çok kritiktir.

Özetle, diyetini iyileştir ve geliştir, ışıktan yararlanma dönemini azalt, yumurtaları kafeste bırak, probleme katkıda bulunan cinsel uyarıcı objeleri kaldır ve fiziksel kontrol, belirti ve tedaviler için hekime danış.

Çevirenin Notları: Yapılan bu çevirinin özellikle son kısmında bulunan bilgilendirmelerden de anlaşılacağı gibi kızgınlık yumurtasına ilişkin olgu tek bakılan dişi kuşlar için çok önemli yer tutmaktadır. Evet, mubişlere tek bakılmamalıdır ancak tek bakılmak zorunda olunan dişi kuşlar için de bu öneriler, bilgilendirmeler özenle dikkate alınmalı ve uygulanmalıdır.

(*) Çok iyi bakım ve beslenme sağlanmış , ortamı yumurtlama için tetikleyici rol oynayan dişilerde 4-5 aya kadar indiği görülmüştür.

(**) Bir arkadaşımızın, aynı kafesi paylaşan 2 dişi kuşunun davranışlarına ait videosunu izlemiştik.

(***) Bu konuda yumurtanın alınması gerektiği yönünde de görüşlere rastlanılmaktadır.

Çeviri: Erhan Aksoy
Kaynak: Talk Budgies Forums

cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2017, 05:58   #495
Yeni Üye
 
kargasaray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-02-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 20
Sayın Cockpit,
Bilgiler için çok teşekkür ederim.
Fotoğraflar ile sizi yanıltmış olmak istemem, gagasının üstü lila-mavi. Biz kendisini erkek sanıyor ve ona göre sesleniyorduk Dişiyse bizi kandırmış kerata.
Eğer dişi olduğu için bana bu şekilde davranıyor ise, geçer diye düşünerek sabretmeye devam.
Yok kendisi erkek ise ve böyle davranmaya karar verdiyse de yine yapabileceğim bir şey yok anladığım kadarıyla.

Kafesteki aynadan ayrılmıyor, çıkartarak onu zorlar mıyım, kararsız kaldım. Çoğu kuş gibi çok seviyor. Evde bulduğu tüm yansıtıcı yüzeylerin peşinde koşuyor, aynaların pencerelerin önünden ayrılmıyor.

Sabırla kendisini izin verdiği yakınlıkta sevmeye devam edeceğim.
Verdiğiniz bilgiler için tekrar çok teşekkür ederim.

kargasaray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2017, 10:43   #496
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Sayın "kargasaray"

Bazı fotolarda , farklı ışık değerlerinde yanıltma görülebilir. Burun delikleri etrafı beyaz ise ve cerenin diğer kısımları "erkek mavisi" dediğimiz parlaklıkta değil de soluk/açık mavi ise dişi olarak düşünmek gerekir.

Verdiğim linklerden dişi ve erkek mubiş cere renklerini kıyaslayabilirsiniz. Tabii erkek demek için de önce mutasyonunu belirlemelisiniz (ki oldukça derinlere dalmanız gerekebilir). Çünkü mutasyonlara göre erkek kuşlarda cere renkleri farklılık göstermektedir.

Yardımcı olabiliyorsam ne mutlu bana

Saygılar

Dişi muhabbet kuşu cere renkleri

Erkek mubişlere ait cere renkleri

Mubiş mutasyon ve renk çeşitleri için

cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2017, 10:50   #497
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Konu başlığı "eğitim" iken farklı içerik gibi görülse de aslında çok ilgisi olan ve hastalıklara da yol açabilen bir konudan bahsetmek istiyorum. Bir daha düşünün

Ayna , ASLA! Neden mi?

Pek çok kaynakta , sıkça sorulan sorularda belirtilmesine, pek çok mesaja konu olmasına ve kesinlikle önerilmemesine rağmen hala gündeme gelen bu konudaki tüm bilgileri, görüşleri, gözlemleri, yaşanılan olumsuzlukları bütünleştirerek paylaşmak istedim.

Gelişmeleri gözönüne aldığımda; ilk başlarda özellikle tek bakılan kuşların (genelde erkek kuşlar), bakıcıların yeterli sürelerle ilgi göstermemeleri nedeniyle kafeslerindeki yalnızlıklarının azaltılması, konuşmasının sağlanması (??) gibi yanlış düşüncelerle ayna, plastik kuş vs. konulmaya başlandığını, günümüzde bu davranışdaki hatanın farkına varılmasına rağmen ticari amaçlarla hala teşvik edildiğini düşünüyorum.

Eğer yalnızca bu düşüncelerle ayna koymayı düşünüyorsanız , gerçekten sizin için doğru evcil mi mubişlerimiz, bir düşününüz.

Bir çok muhabbet kuşu, etrafında diğer muhabbet kuşlarına ihtiyaç duyan sosyal kuşlar olsa da tek başlarına yetiştirilmektedirler.

Bu tek kuşların birçoğunun kafesinde oyuncak olarak plastik kuşlar veya küçücük aynalar bulunmaktadır. Mubişlerimiz kendi görüntülerinin yansımasında, kendilerini tanıma yetisine sahip değildirler ve bunu başka bir kuş olarak algılarlar. Artık bu aksesuarlar tehlikeli olarak bildirmiş ve hayvan haklarına aykırı bulmuştur. Bence bu iki aksesuarın dışında, kafese bağımlı olmadan serbest dolaşan ve yaşantımızı/evimizi paylaşan kuşlarımızı da dikkate alarak yaşam alanındaki ayna ve benzeri yansıtıcı eşya, aynalı salıncak, aynalı banyo, minik yansıtıcılı toplar, oyuncak kuş, parlak çan ve ziller, kapı/pencere ve vitrin camları, cdler,cep telefonu, cam/kristal avizeler, mikrodalga fırın camları ve benzeri gereçleri de zararlı olarak nitelendirebiliriz. Bu saydıklarım abartı olarak görülmemelidir. Kuşlarımız ev içindeki bu tür gereçlerin yerlerini çok kolay bulmakta, hatırlamaktadırlar. Türlü akrobatik hareketlerle en ufak görüntü yansımalarına yakınlaşmak istediklerinden önlem almak gerekmektedir.

Yukarıda saydığım gereçlerin tümünü “Ayna” ismi altında değerlendirerek neden uzak tutmamız gerektiğine bakalım.

En büyük zarar “Nesneye Kusma” sonucu ortaya çıkan “Kursak İltihabı”dır.
Özellikle tek tutulan erkek muhabbet kuşları başlarını aşağı yukarı sallayıp , aynaları beslemeye yönelirler. Kendi görüntülerini, potansiyel bir eş olarak görür ve iltifat / kur düşüncesi ile yiyeceğini ona verdiğini düşünür. Ama aynadaki yansıması, yiyeceği almayacaktır, bundan dolayı kuş da kustuğunu yutar, daha çok beslenerek yeniden “Eşine” besin verecek, yeniden yutacak ve böyle sürüp gidecektir.

Düşünebileceğiniz gibi, kursak mukozası, bir andan sonra ağrı vermeye başlar, veterinerler,bunun bir kursak tahrişine neden olduğunu belirtmektedirler. Kuşlar hastalanır ve acı çeker, gereksinimleri olan besinlerinin bir kısmını bu nedenle kusarlar. Normal olarak doğada bize veya evcil hayvanlarımıza zarar vermeyecek olan bakteriler ve diğer mikroplar bulunmaktadır. Ama bir kuşun kursak mukozası iltihaplandıktan sonra, bu mikroplar harekete geçerler. Sonuç, bakteriler veya mantarların neden olduğu kursak hastalığıdır.

Diğer olumsuzlukları da maddeler halinde sıralarsak:
*Aynayı sahibine karşı koruma içgüdüsü ile ısırma, hırçınlaşma
*Eğitim ve evcilleştirme çabalarını yanıtsız bırakma, alışmama
*Çevreye, sahibine ilgisizlik, kafes dışına çıkmak istememe
*Eş beğenmeme, eş, olması durumunda eşine ilgisizlik, eşler arası kıskançlık
*Kusma sonucu karşılık alınmaması nedeniyle stres
*İleri düzey kelime ezberleyememe şikayetleri (aslında bu durum yani konuşma ya da konuşmama sağlığını etkilemez, hiç gerekli de değildir ama tek kuşlar, diğer mubişlerin seslerini genelde bilmediklerinden ve sahiplerinin kullandığı kelimeleri iletişim aracı olarak tanıdıklarından aynalara tekrarlamaktadırlar)

Ne yapmalıyız?

Mümkünse ayna ve yansıtıcı aksesuarla hiç tanıştırılmamalıdır. Kafesinin yerleştirildiği konumdan da görülmemesi sağlanmalıdır.

Uzun süre var olan aynanın çıkarılması veya engellenmesi de eşini kaybetme ve yalnızlık duygusuna neden olmakta, ayrı bir stres yaratmaktadır ancak çıkarılmamasının vereceği zararlarla karşılaştırıldığında karar “çıkarma/engelleme” olmalıdır. Ancak tekrar belirtmekte yarar var, çıkarıldığında mutlaka şaşıracaklar ve geçici de olsa stres yaşayacaklardır. Özellikle serbest kuşlar için ilk aşamada ulaşamayacakları, kusma hareketini yaparken çok zorlanacakları bir konuma alınarak daha sonra da çıkarılması daha uygundur. Serbest uçuş olanağı tanınan kuşların tepkileri, 2 gün kadar sürekli bu nesneyi arayıp çok yüksek sesle bağırıp çağırmak hatta dolap, vitrin, raf içlerine girerek eşelerler . Kafese bağımlı kuşlar ise tellere asılır, yemliklere girer, tabandan kaçmaya uğraşır, sürekli öteler vs. Bu durumlarda (vakanın ağırlığına göre 1-3 gün) hiçbir şekilde duygusallık göstererek geriye takmamak önemlidir. İlgi odakları, aşağıda belirttiğim şekilde mutlaka başka yöne çekilmelidir. Ağır stres yaşamaları , tüy yolmaları engellenmelidir.

Aşırı ilgi, başka aksesuar konulması, kafes dışında serbest dolaşım sağlanarak ilgi odağının değiştirilmesi, dış oyun parkı düzenlenmesi ile yalnızlığının yaratacağı olumsuzluklar en aza indirgenebilir. Serbest dolaşım zamanlarında aynaya yönelme sözkonusu ise; bu gereçlerin bulunduğu yerlerde (oda, banyo, mutfak) tek başına bulunması önlenmeli, herhangi bir yansıtıcı nesneye yöneleceğini hissettiğinizde veya yöneldiği anda başka bir konuya odaklanmasını sağlamalısınız. Bazı yansıtıcı gereçler sürekli örtülmeli, ayna bulunan ortama girmesi gerekiyor ise geçici olarak önüne engel konulmalıdır. Ne yapılırsa yapılsın gidip bulurlar ama kısa sürede müdahale edilirse kur yapacak, kusacak kadar konsantre olamazlar.

Tüm bu uygulamalar çerçevesinde mutlaka çok uzun süre gözlemlenmeli, davranış değişiklikleri doğru yorumlanmalı ve uygun bir yöntem belirlenmelidir.

En güzel ve en uygun çözüm tabii ki "kendi seçeceği bir eş"tir.

muhabbetkusu.org için hazırlayan: Erhan Aksoy

lilpar76 beğendi.
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2017, 13:22   #498
Ağaç Dostu
 
lilpar76's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2014
Şehir: BAKI
Mesajlar: 278
Çok şükür, şimdilik her şey yolunda kibi. Kuşumuzun keyfi de sağlığı da çok iyi. Son zamanlar kafesinde hiç durmuyor, gece uyuması için zor sokuyoruz kafese ışıkları söndürmegince kafesin duvarlarını gemiriyor yemlikten darısını götürüp sağa sola atıyor. En çok akşamlar aile bir arada olduğunda neşesi yerinde oluyor, mutfakta olduğundan dolayı tüm günü benimle geçiyor, evde en çok sevdiyi de oğlum. O evdeyken omuzundan inmiyor, yemek yediginde qaqasını uzatıp götürmege çalışıyor, yüzünün tüylerini dimdikliyor. Bir haftadır biz salonda olarken sesimize ora uçup geliyor, bir de konuşsaydı harika olurdu. Yaklaşık iki aydır bizimle, zannımca konuşsaydı bu güne kadar konuşurdu. Ha bir de o kendi dilinde söylendiginde onu anlıyormuş kibi müdahile edersek önce uzunca dinliyor sonra aqresifleşmiş kibi sesini yükseltir ve sürekli aynı tarzda konuşuyor.

lilpar76 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2017, 16:06   #499
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi lilpar76 Mesajı Göster
..........gece uyuması için zor sokuyoruz kafese ışıkları söndürmegince kafesin duvarlarını gemiriyor yemlikten darısını götürüp sağa sola atıyor. ........................ konuşurdu. Ha bir de o kendi dilinde söylendiginde onu anlıyormuş kibi müdahile edersek önce uzunca dinliyor sonra aqresifleşmiş kibi sesini yükseltir ve sürekli aynı tarzda konuşuyor.
Maşallah

Kafesinin; dışarı çıkmak için debelenerek yemleri dağıttığı yüzü arka tarafa getirilmeli yani kafesin sizlerle en çok temas sağladığı yan kenarında aksesuar ve yemlik vs. olmamalıdır. Takabilirseniz o yüze minik bir tünek yerleştirirseniz (gerçi gene rahat durmaz ama) daha iyi olur.

Konuşma konusunda da ayrı mesajda bilgilendireyim.

Umarım bu başlığı ansiklopedi haline getirdiğim için kızan olmaz

Saygılar

lilpar76 beğendi.
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2017, 16:19   #500
Ağaç Dostu
 
cockpit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2016
Şehir: Kocaeli-D.dere
Mesajlar: 209
Konuşacak mı?

Muhabbet kuşları, çok sayıda sözcük ve sözcük grupları öğrenebilir. Erkek ve dişi muhabbet kuşlarının ses tonları arasında fark olduğunu da bilmeliyiz. Erkekler çok farklı sesler çıkarabilmektedir, dişiler ise yüksek tonda cıvıltı şeklinde sese sahiptirler. Bu nedenle erkek muhabbet kuşları çok iyi konuşabilmektedirler. Bazı papağan türlerinin dişileri konuşmazlar ama çoğu türlerde, erkekler ve dişiler eşit olarak güzel konuşabilmektedirler. Bir kuş konuşmayı öğrenmeye başladığında çoğunlukla, mırıldanarak dilin tonlamalarını taklit eder. Kuşunuzun konuşmaya çalıştığını düşünüyorsanız bu girişimlerini övmelisiniz. Erkek muhabbet kuşu, çok sayıda yüksek ve/veya daha alçak sesler çıkardığında konuşmayı deniyor olabilir ve bu şekilde konuşmayı öğrenecektir. İlk başlarda neler olduğunu anlamak zordur, muhabbet kuşları çoğunlukla sakin oldukları ve dinlendikleri sürelerde lisan öğrenmektedirler.
________________________________________

Muhabbet kuşları, garip sesler çıkararak bıcırdadıklarında, kendi kendine söyleniyor hissi verdiklerinde öğrendikleri sesler ve sözcüklerle çalışma yaptıkları anlamı taşır.

Çoğunlukla üzerinde fikir birliğine varılan konu; konuşma isteklerinin, bizim, onlara öğretmeye çalıştığımız sözcükleri tekrarlamak değil, bizim ne dediğimizi anlama çalışmaları ve karşı tepki göstermeleri olduğudur.

Onun şu anda konuşuyor olması da mümkündür ama siz anlayamıyor olabilirsiniz. Birçok muhabbet kuşunun, insan kulakları için algılaması zor olan çok tiz ve hızlı bir sesi vardır. Yakından dikkatlice dinleyin (veya dinlemesi için tanıdığınız bir çocuktan yardım isteyin).

Muhabbet kuşları sosyal kuşlardır ve papağanların, insan konuşmasını taklit etme isteklerinin nedeni, doğal ortamlarında diğer sürü üyelerinden grup dilini öğrenmelerindendir. Evlerimizde yaşayan bir papağan türü için ise sürünün anlamı, insanlar ve diğer evcil hayvanlardır yani bizlerin ve/veya diğer evcillerin çıkardığı sesler onlar için öğrenmek zorunda oldukları dil niteliği taşımaktadır. Yuvadan yeni yeme düşmüş, yem kırmayı öğrenmiş yavruların daha kolay öğrenmelerinin nedeni de artık ortamlarını paylaşan ve konuşanların yalnızca insanlar olmasındandır. Çok küçük olmaları ve başka kuş seslerini duymuyor olmaları , bizleri sürü üyesi olarak görmelerini sağlar. Artık bunu bildiğimize göre de şu sorunun da yanıtını öğrenmiş oluyoruz “Kuşum hiç ötmüyor, sesi çıkmadan oturuyor” Neden ötsün ki? Kiminle iletişim kuracak?.

Ay olarak daha büyük kuşlar, önceden bulundukları ortamlarda başka kuşlardan doğal sesleri ve dolayısıyla iletişimi öğrendiklerinden, konuşma olarak nitelendirdiğimiz iletişim biçimine uyum sağlamaları uzun zaman almakta hatta çok daha büyük kuşlarda imkansız hale gelmektedir. Aynı uyum zorlukları, çok uzun süre yalnızca insanlarla yaşayan kuşların başka kuşlarla karşılaşmalarında, eşleştirilme girişimlerinde de ortaya çıkmaktadır.

Sonuç olarak; çok küçükken diğer kuşlardan ayrılarak eğitilmeye başlanan kuşlar, pek çok şeyi bizden öğrenirler ve bunlardan biri de konuşmadır.

Konuşturma Teknikleri

Kuşunuza konuşmayı öğretmenin en etkili yolu tabii ki onunla konuşmaktır. Onunla, sözcükleri yeni öğrenmeye başlayan bir çocukmuş gibi sabırla ancak bıktırmadan konuşun. Belirli olgu, davranış ve nesneleri adlandırın. Sürekli olarak; yanına geldiğinizde "Merhaba" , uzaklaşırken "Hoşça kal", yem/yeşillik/meyve vb. uzattığınızda "Teşekkür ederim" şeklinde. Evdeki diğer insanların ve herhangi bir diğer evcil hayvanın isimlerini de kullanabilirsiniz.

Ayrıca kuşunuzun davranışları ile söylemeye çalıştıklarına da karşılık vermelisiniz. Muhabbet kuşunuz, kafesten çıkmak istediğinde, acıkmışsa bu davranışı hakkında da konuşabilirsiniz. Örneğin dışarı çıkmak istediğinde “gel” , “çıkar beni” gibi kelimeleri tekrarlayabilirsiniz. Davranışlarını anladığınızı belli etmelisiniz. Gerçekten de henüz konuşmayan veya konuşmayacak olan bir kuş da bu sözlerinizle ne yapmak istediğinizi anlayacak ve ona göre tepki gösterecektir. Tabii ki kuşunuzun tepkilerini ve beden dilini çok iyi anlamanız şarttır. Konuşmayı öğretmek için davranışlarını gözlemlemek ilişkinizin gelişmesinde yapılması gereken ilk davranıştır.

Konuşma Eğitimi Seansları

1. Muhabbet kuşunuzu aldığınızda 2-3 gün süre ile ortama alışması için izin verin. Bir kez alıştığında, konuşma eğitimine başlayabilirsiniz. En iyi zamanlar, sabah kahvaltı öncesi ve akşamüstleri, akşam yemeği sıralarıdır.

2. Kafese yaklaşarak başlayın ve yakınında olmanızdan korkup heyecanlanmayacağı kadar bir süre yanında durun.

3. Bu aşama tamamladığında, söylemesini istediğiniz kelimeyi öğrenmesi için tekrarlamaya başlayın. En iyisi; asla bezginlik, kızgınlık ifadeleri taşımayan aynı alçak ve tatlı bir tonda (bağırmadan) tekrarlamaktır. Kısa bir sözcük grubu seçin ve birçok kez tekrarlayın. Bu süreci belli bir düzenle, kendi başına söylemeye başlayıncaya kadar, birkaç gün tekrarlayın. Bir veya iki sözcükle başlayıp onun öğrenebileceği daha uzun cümlelere geçin.

4. Bunu günde 15-20 dakika tekrarlayın ve önceden bilmelisiniz ki öğrendikten sonra "sus" deseniz de susmayacaktır. Sizin bu kadar sık tekrarlamadığınız kelimeleri de dağarcığına ekleyecektir. Çünkü artık onun için sesle iletişim kurmak "konuşmak"tır.

Muhabbet kuşları çocuk şarkılarını ve şarkı söyleyen insanları severler. Herhangi bir kaynaktan .mp3 formatında uygun müzikler edinebilir ve ona dinletebilirsiniz. Ancak, aynı sözcükleri kaydederek tekrar tekrar dinletme şeklindeki eğitim uygun değildir. Muhabbet kuşları kolayca sıkılabilir ve tekrarlayan sesler strese neden olabilir, bu nedenle çok dikkatli olunmalıdır. Muhabbet kuşlarının, onları eğiten insana yakın olmaya ihtiyaç duydukları ve çoğunlukla ses titreşimi, dudak ve dil hareketlerinden konuşma öğrendikleri deneyimlerle belirlenmiştir. Kullandığınız kelimeleri bazen uzatarak söylediğiniz takdirde her iki şekli ile de (canım, canııııııııım gibi) tekrarlayabilir, bu konuda da dikkatli olunmalıdır.

Muhabbet kuşu, genelde üç aylık oluncaya kadar konuşmaya çalışmayacaktır, dinleyecektir. Tabii bu ilginizin, birlikteliğiniz, alışkanlığının, tek olmasının, dışarıda özgürce dolaştığı sürenin uzunluğuna bağlı olarak da değişecektir. Örneğin benim kuşlarımın net kelimelerle konuşmaya başlamaları 2.5 ay civarında olmaktadır. İki veya üç ay esnasında kısa cümleler, mesela “Aşkım”, “Cici kuş”, “Benim tatlı kuşum" gibi aşamalı olarak uzatılan kelimelerle başlanmalıdır. Birçok mükemmel konuşan kuş bile, öğretilenlerin hızı, şekli ve yoğunluğuna bağlı olarak konuşurken saçmalayabilir, şaşırabilir ve biz bu kelime ve cümleleri "Cicikuş benim tatlı aşkım kuşum tatlı cicikuş" şeklindeki kulağa hoş gelmeyen, dağınık kelimeler olarak duyarız. Uygun şekilde konuşma eğitimi verilen kuşlar ise öğrendikleri kelimelerin yerlerini uygun bir şekilde değiştirerek cümleler oluşturabilirler. Mesela “benim Yumoş’um çok güzel” ve “Kıymetli tatlı bir kuşum” şeklinde cümleler öğrenen kuşum şimdi “Benim Yumoş’um çok kıymetli çok tatlı bir kuş” da demektedir.

Eğitime devam etmeden önce önemli bir konu daha var. Evinizde başka muhabbet kuşlarınız varsa, eğitmeye çalıştığınız kuşun kafesinin (dışarıda dolaşıyorsa erişim alanının), diğer kuşların görüş ve ses açısından kesinlikle uzağında bulunduğundan emin olmalısınız. Bu, insan lisanını konuşmayı öğrenmeye çalışan ve aynı anda birbirlerini duyabilen kuşlar için çok önemlidir. İçgüdüleri nedeniyle uzaklaşma ve odaklanamama sorunu yaşanacaktır.

Başka bir makalemde “Mubiş eğitiminde bayan faktörü” başlığımda da belirttiğim gibi eğiticinin bayan olması daha kısa sürede, daha içtenlikle ve daha fazla kelime ve cümle öğrenmesini sağlayacaktır. Aynı ortamdaki erkek eğitmenlere nazaran bayanların öğretmeye çalıştıklarına daha yatkındırlar. Yumoş, şu anda pek çok kelime ve cümle kurmakta ve insanannesi ile gerçekten de karşılıklı uzun uzun sohbet etmektedir.

Evet ! Kuşunuzu dinleyin ve onu mutlaka onaylayın:

Kuşunuz konuştuğunda dinleyin ve ona güzel şeyler söyleyerek cesaretlendirin. Bir muhabbet kuşunun, çoğunlukla, çok hafif, alçak bir sesi vardır ama konuştuğu zaman değer biçilemez. Konuştuğunda çok dikkatli dinleyin, kendisini anladığınızı bilmesine izin verin. Onu anlamasanız bile, güzel konuştuğunu söyleyin ona ve ailenizin diğer üyeleriyle ne demeye çalıştığını tartışın. Onlar, haklarında konuşulmasını ve ilgi odağı olmayı severler, hele söylediklerinin sizlerce anlaşıldığını bilmesi onlar için büyük mutluluktur. Başka bir eğitim tekniği, iki insanın kafese yakın bir konumda birbirleriyle kesin ve net kelimeleri vurgulayıp konuşmalarıdır. Muhabbet kuşunuzun, neleri kaptığını söylenenleri anlamak için ne kadar kararlı ve meraklı olduğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız. Söylediklerini anlamadığınızda doğru şekilde karşılık vermeniz için o da tekrarlayabilir, sizin söylediklerinizi değiştirerek gerçekten anladığınız ve dinlediğiniz konusunda sizi tartacaktır. Tabii bazen söylediklerini anlayamamak da olası bir durum. Sevdiği oyuncaklarla kuşunuzla birlikte oynayın, bu, dostluğunuzu daha da pekiştirecektir.

Konuşma konusunda istekli olduklarının belirtilerinden bazıları şunlardır:
• Konuşmaya başladığınızda size yaklaşarak hareket etmeden dinlerler, (beden dilinden korku ve tedirginlik nedeniyle olmadığını belirleyecek kadar tanımalısınız) dikkat kesilirler, ilgilerini başka nesnelere odaklamazlar.
• Elinize alışkın iseler parmağınızda hareketsiz durarak gözlerini ağzınıza dikerler, dudak ve dil hareketlerinizi takip ederler.
• Bazen gözlerini kapatarak da konuşmanızı dinleyebilirler.
• Henüz söylemeye başlamamış olsa da bildiği bir kelimeyi veya cümleyi tekrarlıyorsanız ya da susmuş iseniz dudağınıza hafif gaga veya ayak dokunuşu ile konuşmanızı veya başka kelimeye geçmenizi isteyebilirler.

İpuçları:
• Erkek muhabbet kuşları, dişilerden daha konuşkandır, bundan dolayı, bir erkek kuşa konuşmayı öğretme yönünden daha çok şansa sahip olacaksınız.
• Çok zaman ve aşırı sabır ister. Kimi zaman başaramayacağını düşünülebilirsiniz ama eğitimi sürdürün, sonunda konuşabilir.
• Büyük bir yüzde ile tekrarladıkları kelimelerdeki ses tonları , öğrendikleri kişinin ya da kaynağın ses tonuna yakın hatta aynı olacaktır. Bu nedenle ilk günlerde ne söylediğini anlayabilmenin bir diğer yolu da öğrenme kaynaklarını da dikkate almaktır. Kapı zili, çan sesi, kedi veya başka hayvan sesleri hatta elektrikli süpürge vb. seslerini de taklit edebilirler.
• Muhabbet kuşları, D, T ve B gibi sert sesleri taklit etmekte daha başarılıdır. C, Ç,Ş de yatkın oldukları harflerdendir.
• Öncelikle tek kelimeyi öğretmeye çalışın, sonra cümlelere geçebilirsiniz.
• Her canlının farklı özelliklere ve yetenekler sahip olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Bir kuş için 2-3 kelime söylemek onun için çok büyük bir başarı sayılabilir, zorlamayın veya aşırı beklenti içine girmeyin.
• Çok küçükken konuşturulma eğitimine alınan kuşlar; yukarıda açıklamaya çalıştığım nedenlerden ötürü doğal ötme seslerini çok nadiren çıkaracaklar, iletişimi insan sesleri ile konuşma olarak kabulleneceklerinden çoğu zamanlarını konuşarak geçireceklerdir.
• Konuşma çabalarını, yalnızca sakin zamanlarında ya da siz onunla konuşurken değil, kestirdiklerinde hatta başlarını kanatlarının arasına sokarak derin uykularında bıcırdamalarından, garip gelebilecek seslerden de anlayabilirsiniz.
• Gaga hareketleri ile konuşmalarını beklemeyin, seslerini alt gagaları altında yer alan yarıktan çıkarırlar, karından konuştukları izlenimi edinilir.
Uyarı: Asla herhangi bir neden için muhabbet kuşunuzu avuçlamayın. Sizden nefret edecektir.
Ve ihtiyacınız olanlar:
• Çok zaman ve sabır
• Beden dilini anlama
• Tabii ki doğru yerden alınmış doğru bir mubiş

Sık sorulan bazı sorular hakkında açıklama:
*Pek çok üyemiz konuşan kuşlarının , eş alındığında kendilerinden uzaklaşıp konuşmayı unutup unutmayacağını sorar. Konuşma dediğimiz şey, kendi türünden canlılarla iletişim yokluğu yaşayan mubişlerimiz bizimle iletişim kurma çabaları. Yeni ve kendi türünden eş seçmesi sağlandığında ona yönelecektir. Ancak bu durum, o ana kadar iletişim yöntemi olarak bildiği konuşmayı unutması anlamı taşımaz. Tabii bundan sonra yalnızca ötüşlere yanıt vermeye çaşılacaktır ama gene bildiği kelimeleri tekrarlar hatta eşinin de tekrarlamasını sağlayabilir. Unutmaması, tekrarlamaya (konuşmaya) devam etmesi için; bu kuşun gelişimi, evcilleşmesi, ayı, sahibi ile olan iletişimi ve birlikte olduğu süre, cinsiyeti gibi kriterler çok önemlidir. Bencillik etmeyiniz. Tek sorun bu ise sorun sizdedir.

*Piyasada; "konuşturucu" , "güzel ötüş" ve benzeri isimlerde yemler satıldığı, bunların yararı olup olmadığı sorulmakta hatta bazı kişilerce yararından bahsedilerek , kullanılması gerektiğinin önerildiği görülmekte. Yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde hala inanıyor musunuz?

Hazırlayan: Erhan Aksoy

Saygılarımla


Tarih : 08,12,2017 Not: Bu makalemi hazırladığımda bizimle olan Yumoş'umuzu sevgiyle anıyoruz.

Şu anki mubiş oğlumuz Fıstık yaklaşık 9 yıldır bizlerle. Kesinlikle abartısız öğrendiği ikiyüz civarı kelime ile bizim tekrarlamadığımız biçimde yanyana anlamlı biçimde 5-6 kelimeden oluşan cümleler kurabilmekte, eşimle ayrı, benimle ve oğlumla ayrı kelimeler ile muhabbet etmektedir. Kanadındaki tümörler nedeniyle uçamayıp kendini parmak üzerinde oda oda dolaştırsa da çenesi durmuyor


YUMOŞ ve FISTIK

Eklenen Resimler
  
kargasaray, TCM ve lilpar76 beğendi.

Düzenleyen cockpit : 08-12-2017 saat 16:26 Neden: foto ekleme
cockpit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2017, 16:31   #501
Ağaç Dostu
 
lilpar76's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-10-2014
Şehir: BAKI
Mesajlar: 278
Zaman ayırıp mesajımı okuduğunuz ve bilgilerinizi paylaşdığınız için çok minnettarım.

cockpit beğendi.
lilpar76 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-11-2018, 13:03   #502
Yeni Üye
 
kargasaray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-02-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 20
Sayın Cockpit

Muhabbet kuşumla ilgili yorum ve önerilerinizde ne kadar haklı olduğunuzu paylaşmak için yazıyorum.
Evet bizim mubiş erkek değil dişi imiş
Üstüste yumurtlamaya başlayınca kesin ikna olduk.
Yaklaşık 4 aydır 2-3 günde bir yumurtluyor. Şartlarını yazdıklarınız doğrultusunda düzenliyorum. Keyfi ve sağlığı gayet yerinde, ve en önemlisi aramız düzeldi.
Yumurtlama sıklığı için etkin bir çözüm bulamadım, her şartta yumurtluyor. Şimdi de bu döneminin geçmesini bekliyorum.
Beslenmesi ve hijyenine aşırı özen gösteriyorum. Ortamı gayet uygun. Isırma huyu ara ara ortaya çıksa da kerata çok sevimli ve çok seviliyor.

İlgi ve bilgileriniz için tekrar çok teşekkür ederim.
Saygılar

kargasaray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2021, 15:49   #503
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 05-11-2020
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 33
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hira Mesajı Göster
Muhabbet kuşu eğitimi hakkında tecrübesi olan arkadaşlar bizimle paylaşımda bulunursanız seviniriz.
Muhabbet kuşu konuşturma eğitimi konusunda bi yazı okumuştum. okumanızı öneririm.


https://muhabbetkusudunyasi.medium.c...u-c90541745b29

kazımşerif Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
muhabbet kuşu beslenmesi


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:23.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024