Kuş beyinli demeyin

[M Fatih]

Orijinal Mesaj Sahibi güvercin01

Bir güvercin 2 yıla kadar evini 4 yıla kadar sahibini unutmuyor arkadaşlar. Hayvanlar da ALLAHIN bir lutfudur insanlara unutmayın.Nuh tufanını ve Sevgili Peygamberimizin mağarada kurtuluş kıssasını okursanız eminim anlarsınız.-Tabi çoğu kişi biliyordur.-

Çok doru babam posta kuşu ve mardin güvercini besliyor.Birgün babam arkadaşının isteği üzerine ona 1 çift posta kuşu hediye etmişti.Adam kuşları yemlemek için kümesten dışarı çıkarmış ve bu iki posta kuşu uçarak kaçmış ve bizim kümese gelmişti.O zamandan beri kuşların akıllı olduklarına kanaat getirmişimdir.

[nevsune]

Geçmiş yıllarda balkonda saksı bırakmamışlardı yavrulamadık. Birkaç yavruyu büyüttüm. O yavrular da balkonu evleri sanıp yavrulamaya çalıştılar. Bazı yavrular kargalara yem oldu, bu çok üzücüydü. Sonunda başedemeyip iki balkona da ağ gerdim. Beni ağlarla yaşamaya mahkum ettikten sonra bu sıralar boş olan alt katımın balkonuna yuva yapmışlar. Yavruyu bekliyor, galiba baba bu. Benden kötülük gelmeyeceğinin farkında ve bana şöyle bir gözucuyla bakıp nöbetine devam ediyor.

[querelle]

Nevsune hanım, ben o başlığı okuduğumda sizin çabalarınıza çok kıkırdamıştım.


"Kuş beyinli demeyin" üzerine birşey söylemek istiyorum, çok kısa tutacağım.

Askerdeyken (hayır o askerlik anılarından değil) ofisin balkonuna bir çift güvercin gelip yuva yapmıştı. Yuvayı kurdular, uğraştılar didindiler ve 3 yavru doğdu.
Bir sabah büyük bir karga geldi (kukuletalı karga dedikleri) ve bütün yavruları yedi.

Aynı çift, aynı yere tam 3 kere daha yuva yaptı, 3 kere daha yavruladı.
Ve her seferinde bir karga (belki de aynı karga) geldi ve yavruları yedi.
Bana sorarsanız dördüncü bir sefer daha yaparlardı ama dişi fiziken çöp gibi kalmıştı.

Yavrularının her yenişinden sonra balkonu fellik fellik aranmaları; ondan sonra da hiçbir şey olmamış gibi oturup yeniden yuva kurmaları hâlâ gözümün önündedir.

Buyrun, bizzat şahit olduğum bir olaydır, dilediğinizce yorumlayın.

[Delimus]

Ben discovery'de izlediğim bir belgeselde posta güvercinlerinin hafızası 1000'nin üzerinde resmi saniyeler içinde ayırt edebiliyor ve hazırlıyorlardı deneydede bir resim gösterip kuştan sağ veya soldan düşecek yemi yemesini öğretmişler 1000 lerce resimden birini görür görmez anında seçip o yöne çevriliyordu.Bu hafızaya sahip olmasalar posta güvercinleri yuvalarını bulamazlarmış çünki normalde gagalarının üzerindeki manyetik algılayıcılarıyla (sanırım öyle bişey) bu organlarıyla belli bir alana kadar gelip geri kalan yolu resimsel hafızalarına borçlular.Aynı yerden bırakılan posta güvercini her seferinde aynı yolu seçermiş çünki yuvasına ulaştığı ilk yolu güvenli bulduğundan ve emin olduğundan tekrar aynı düzergahı seçermiş.Bunuda hafızasına borçluymuş.

[gurbik67]

yaratıcı o kuşa yeteri kadar beyin vermiş fazla verip prf mu olacaktı. kuş beyinli deyimi acaba mecazi anlamdamı kullanıldı.(küçücük kuş ama senden fazla kafası çalışıyor anlamında olamazmı)

köpekler bile teknolojinin yapamadığını yapıp insan oğluna hizmet ediyorlar.
(bir insana köpek gibisin dendiğinde) iyi yönünü almayıp, ısıran, havlayan, pireli tarafını görürler.

halbuki faydalı yönü daha ağır basar. ben inanıyorumki kuş beyinli sözü kötü anlamda kullanılmadı. kötü anlamda kullanılsaydı; dişi kuş yuva yapar sözü kullanılmazdı. o beyinde iki karakter olmaz. halbuki o küçücük beyinciğin yaptıkları. kendilerini aşan hareketler.

o kuş beyililerin beynine kazınan ; (insana faydası olsun diye) kimisi börtü böcek sivri sinek yer, kimisi tohum yer yenilen tohum yumuşulatıp dışkısıyla filizlenmesine yardımcı olur. İŞTE KUŞUN BEYNİ.

[pria]

Köyde ev dördüncü katta..balkonun önünde belkide 100 yıllık bir çınar var..çınar ağacı kumru, serçe yuvalarıyla dolu..
Evin çatı altındaki girintili bölümler de bu yıl kırlangıçlara yuva oldu..boydan boya 15 kadar yuva var..benim balkonun sağında ve solunda 9 yuva var..balkona saçılan çamurları yıkamaktan bıktık..en sonunda pes edip kırlangıçlar yavru uçurana kadar yıkamayı bıraktık..balkon rezil gibi, her taraf çamur..

Hemen karşımdaki çınar dallarında 2 çift serçeyi izliyorum birbuçuk aydır..bunların bu kadar yaramaz olduklarını hiç bilmiyordum..
Çok gürültücüler..

Ve..yuvalarını yapana kadar sürekli birbirlerinin yuvalarından ot, dal çalarak yuva bozdular..bir çift yuvadan uzaklaşmayagörsün, hemen yanındaki çift dalıyor yuvaya, kaşla göz arasında yuvada ne var ne yok aşırıyorlar..hatta bu gidişimde üzüldüm, hemen yanıbaşlarındaki kumru yuvasını da yok etmişler..kumru çifti sanırım pes etmiş, bu akşam mahzun mahzun çıplak dallarda pinekliyorlardı..

Ayrıca bu akşam farkettim..serçenin biri kırlangıç yuvasını sahiplenmiş, yuvanın ağzında manzara seyrediyor..kırlangıçların gücü de yetmiyor bunlara..

Kırlangıçlar zaten bi alem kuşlar..ben balkona çıkınca bana doğru öylesine yıldırım hızıyla yanımdan pike yapıyorlar ki, suratıma çarpacaklar sanıyorum bir an..hatta bazıları hızını alamayıp tam gaz kapıdan salona dalıyorlar..ben anlıyorum onları..adeta bana'' kaç git buradan, bizi rahatsız etme '' demek istiyorlar..ben de biraz ezik, cigaram biter bitmez, hadi diyorum keyifleri bozulmasın diye içeri giriyorum..

İşte böyle doğal alemin seyri..