agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Evcil Hayvanlar > Köpekler
(https)




Beğeni Düzeni1Beğeniler
  • 1 Gönderen hassoman

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 18-10-2009, 22:56   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Sokak iti

Aylaklığı oldum olası seviyorum. Bazan gece yarısı, bazan gün ortası atarım kendimi dışarı... Bu yüzden sokak itlerini çok severim. Bir ruh birliğimiz var. Evcil bir yaşama yakın ama yine de uzağındadırlar. Bir yuvaları olsun isterler, ama ruhları sokaklardadır... Bu ruh birliğimizi anladıklarından mıdır nedir, nerede olursa olsun birbirimizi buluyoruz.

Ona böyle bir aylaklık anımda bir kış günü gece yarısı parkta rastlamıştım. Kar yağıyordu. Başı önünde kuyruğunu sallayarak yavaşca bana doğru gelmişti. Onu yanıma çağırınca nasıl da sevinmişti. Peşim sıra geldi. Hayli yürüdük, otobüs duraklarının orada seyyar bir köfteci görmüştüm. İkimize birer paket yaptırmıştım. Sonra bir banka oturmuştum. Kar yağıyordu ve ikimiz hiç acele etmeden köftelerimizi yiyorduk.

Sonra ağır ağır yürüdük sokaklarda. Arkama dönüp baktığımda karda sadece ikimizin ayak izleri vardı.
Beni eve kadar getirmişti...

Name:  sokak itim1.jpg
Views: 2334
Size:  47.0 KB

Sonraki geceler canım sıkıldığında, içimde nedeni belli ya da belirsiz hüzünler gezinmeye durduğunda saat kaç olursa olsun onu görmeye gidiyordum. Gene
bir banka oturup köftelerimizi yiyorduk. Gene sokak içlerinde karda ayak izlerimizi bırakıyorduk.

Ve bir gece onu bulamadım, sonraki gecelerde de...
Yoktu...
Park görevlilerine, yürüyüş yolunda rastadığım tanıdıklara sordum. Kimse bir şey bilmiyordu. Diğer sokak köpeklerine bile sordum onu inanın...

Bir gece uykumun arasında bir köpek havlaması, mızıklaması duydum. Fırladım yataktan, hemen üstüme bir şey alıp bahçeye çıktım. O geldi sanmıştım; ama yanılmışım başka bir sokak itiydi. Neyse, onu bahçeye aldım, ona sıcak bir şeyler verdim. Benim iti sordum, nerde olduğundan haberi yoktu anlaşılan...

İnanmayacaksınız ama onu yaman özlüyor, merak ediyordum.
Bir gece yine kar yağmaya durmuştu. Bir cep kanyağı ve çikolata aldım yanıma. Onunla dolaştığımız her yeri dolaştım. Ama yoktu işte.
O geceden kalan aşağıdaki yazı olmuştu:

"Ankara'da bir gece yarısı
Ankara, sönük bir kasaba misali miskin ıssızlığı içindeyken taşıyamıyor belli; böyle derin, sufi geceler ağır geliyor ona.
Soğuk yüzlü apartmanlar kuytu gölgelerle birbirlerine sokulmuş.
Pencereleri ölü gözler gibi karanlık kalmış. Perdeler bir iç sıkıntısıyla çekilmiş. Belli ki, insanlar kendi görüntülerinden kaçar gibi duyarsız ve bencil bir şekilde uyumaktalar.
Hangi vicdana sığar bilmem, gündüz kurdukları düşleri buruşturup olduğu gibi sokağa atmışlar. Sabah olmadan birileri gelse de toplasa bari...
Ah işte, bu karanlık sokaklar hayattan alıkonulmuşlar. Anlaşılan o ki, insanlara ve aşklara dair hiç bir anıya tanıklık etmemişler.
Çok yazık. Benim gibi, umarsız bir gece yalnızlığı içinde dolaşmakta olan kederli bir adama anlatabilecekleri pek bir şey yok yani. Lakin, hüzün acı bir kırağı gibi yakarken içimi, bu sensizliğinde çoğalan hasretim bir soprananın ezgisiyle sokakların kuytuluğunda paramparça olacak ve benim içim yanacak!..

Al işte, ay yok gene. Kimbilir hangi cehennemde. Üstelik lanet olası bu hüzün hâlâ içimde sinsice gezinmekte... Baştan aşağı aşk telaşındayken yüreğim, olacak iş mi sevgilim, ben bir sokak itinin derdindeyim..."

Onun ya bir araba altında kaldığına, ya da öldürülmüş olacağına karar verdim. Yoksa öyle ya da böyle mutlaka karşıma çıkması gerekiyordu...

Ve bu sabah inanılmaz bir şey oldu.
Yolda aniden karşıma çıktı.

Name:  Sokak itim.jpg
Views: 1331
Size:  48.3 KB

Yine o mahcup ve çekingen haliyle sokuldu. Ah, inanın o anda nasıl bir ses çıktıysa benden herkes dönüp baktı. Kimselere aldırış etmedim gözümde yaşlarla ona sarıldım, "Neredeydin lan sen it!.." diye onu sarstım, tartakladım, sevdim... Nasıl şımardı bir bilseniz. Sevinç içinde birlikte parka kadar yürüdük... Yapma su kanalındaki güvercinleri kaçırdı, su kanalının içinde suları sıçratarak koştu. Zaman zaman birbirimize sarıldık, çimler üzerinde yuvarlandık...
Benimle eve kadar geldi. Evden fotoğraf makinasını aldım. Yeniden parka kadar yürüdük. Resimlerini çektim, birisinden rica ettim; beraber poz verdik... Karar vermiştim. Onu artık bırakmayacaktım. Bahçemde güzel bir yuva yapacaktım. Kararım karardı. Sonra bir arkadaşı geldi yanımıza. Biraz birlikte oyalandık. Neyse üçümüz eve doğru yürümeye başladık... Ama sonra arkadaşı geri döndü. Biz ikimiz bir süre birlikte yürüdük. Derken birden durdu, arkadaşına doğru yürüdü; olmadı durdu, bana doğru yürüdü, yine durdu. İkimizin arasında kalmıştı. Ne yapacağını bilemez haldeydi. Huzursuzdu.

Name:  sokakiti2.jpg
Views: 2399
Size:  69.1 KB

Ve sonra tercihini yaptı.
Arkadaşını seçti...
Ve ben içimde o tuhaf, o hiç de yabancısı olmadığım kırgınlıkla kalakaldım. Ona, "Cehenneme kadar yolun var it..." dedim gülümseyerek.
Ama, bir köpek nerden bilsin dostlukların ve aşkların bir tercih sebebi olduğunu...

camouflage beğendi.
hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-10-2009, 23:04   #2
Ağaç Dostu
 
imgelem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-01-2007
Şehir: Cunda Adası / Ayvalık
Mesajlar: 312
Galeri: 25
Çoook çok güzel anlatmışsınız duygularınızı...Ama keşke, yine de, bu kadar karamsar bitmeseydi...

imgelem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-10-2009, 23:51   #3
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,670
Galeri: 32
Gözünüz aydın ve Allah kavuştursun!

"...bir köpek nerden bilsin dostlukların ve aşkların bir tercih sebebi olduğunu... "

Bilmesine gerek yok be hassoman, yaşayıp, yaşatıyorlar ya o da yeter.

Merak etme gelir ziyaretine, gidişi dönüşsüz olmayacaktır, bak buraya yazıyorum.



gece
hayvanlar da sevgiyi bilir, tanır, yaşar diyen forum kişisi!

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-10-2009, 23:53   #4
Ağaç Dostu
 
lastmohikan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 229
dört ayaklı arkadaşlar diyoruz aslında onlar için.

umarım kavuşursun.

lastmohikan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-10-2009, 00:02   #5
Ağaç Dostu
 
hozat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-03-2009
Şehir: İstanbulve Bodrum
Mesajlar: 2,148
Galeri: 45
Sayın Hassoman,
Bir sokak iti bu kadar mı güzel ve duygu yüklü anlatılır.Size çok teşekkür ediyorum.

İnsanlar birbirine kızıp ya da incitecekleri zaman niçin bu sevimli yaratıkların adını söylerek onlara haksızlık ederler hiç bilemem.
Atasözlerinde bile """it" kelimesi onları aşağılayarak söylenir.

Haksızlık çok haksızlık..

Sizin yazınızı okuduktan sonra ben de, yıllar önce birebir yaşadığım bir olayı Yine karlı bir kış günü yeniden yaşarcasına kalame aldığımı hatırladım.

İçimden geldi ve bu gece o anıyı birleriyle paylaşmak istedim.
Böyle bir fırsat yarattığınız için size tekrar çok teşekkür ediyorum.

saygılarımla..

hozat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-10-2009, 01:11   #6
Ağaç Dostu
 
hozat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-03-2009
Şehir: İstanbulve Bodrum
Mesajlar: 2,148
Galeri: 45
Kangal

Rüzgârın uğultusu bu vahşi sesler arasından ara sıra sıyrılıp bulduğu her boşluktan içeri giriyordu.
Bahçedeki kalın kar örtüsü boğuşmanın şiddetiyle savruluyor, ışık hüzmelerinin arasından tipi savruluyordu sanki.

Bir ara perdeyi aralayıp dışarıya baktım. Köpek sürüsüne karşı tek bir kurt hepsine meydan okur gibiydi. Karın beyazlığı sivri dişlerini daha belirgin hale etirmişti. Gözlerindeki ifade ve kuyruğunu kaldırışındaki tavrı korku ya da zafere ulaşma arasında gidip geliyordu.

Bir an düşündüm. Neydi paylaşamadıkları? Köpeklerin sahiplenme duygusu, belki de
zarar vermeyecek bir davranışa baş kaldırıyor, kendini ispatlamanın içgüdüsel dürtüsü dışa vuruyordu.

Bir an sesler kesilir gibi oldu. Rüzgâr şiddetlenmiş pevazları zorluyordu. Hepimiz nefesimizi tutmuş bekliyorduk. Bir sonuç olmalıydı. Belliki uzlaşma değildi.

Derinden gelen hırıltılar, yeni bir hamle başlatacağa benziyordu.

Dayanamadım perdeyi yeniden araladım. Odanın sıcaklığı, camlardaki buharı süzülen damlalara dönüştürmüştü. Kar tipi halinde yağıyor, havada halkalar çizerek yön değiştiriyor,esip savuruyordu. bahçede ki korkunç boğuşmanın izleri süprülüp kaybolmuş gibiydi.

Birden hepimiz irkildik! Kapı zorlanıyordu. Pençe seslerine ulumalar karışmış, rüzgârın uğultusuyla birleşerek tüyler ürperten bir melodiye dönüşmüştü.
Kapı gittikçe zorlanıyor, uluma seslerine inleme, yalvarma gibi yenileri ekleniyordu.

Cesaret! Evet oraya bakmak cesaret işiydi. Kim gidecekti kapıya?

Ağabeyim oturduğu yeri değiştirdi. Tedirgindi. Mantığı ve duyguları çelişiyordu. Ben gitmeliyim, bu benim işim diye içinden geçiriyordu.
Avcı dayısından gördükleri ya da dinledikleri belleğinde kalıcı izler bırakmış gibiydi.

Ne yapacağını bilircesine yerinden kalktı. Sobanın yanındaki maşayı aldı yanan odunların içine uzattı. Odada başka savunma aracı yoktu.
Bir müttet bekledi, kor haline gelen maşayı bir bez parçası ile tutarak kapıya doğru yöneldi.

Dışardaki vahşet biraz dinmişti ama kapıyı zorlayan ne olabilirdi ? Süzülür gibi taş avluya geçip tahta sürgülü kapının arkasına geçti.
Uzun boyu, güçlü yapısı onu loş ışıkta daha heybetli gösteriyor, duvara düşen gölgesi içimizdeki kuşkuyu güvene çeviriyordu.

İnsanın yüzüne yarım bakan derin anlamlı gözleri, şimdi hedefine ışınlanmış gibi alev alevdi.
Bir hamlede sürgüyü çekti. Ne olacaksa olmalı tavrı ile açtı kapıyı...elindeki kararmaya yüz tutmuş maşa ile öylece kala kaldı!..

Kapıda köyün en usta kangalı öylece uzanmış bekliyordu. Akan kanı beyaz karlar üzerinde uzun bir yol çiziyordu. Bu izler onun geçmiçteki başarılarını silmeye yetmemişti.

Oysa, kurt boğmada üstüne yoktu. Dişisiyle birlikte oldumu köye eli boş dönmez, iki üç kurtla başa çıkardı. Namı böyle yayılmıştı o karlı dağ köyünde.

Kangal ağbeyimi görünce yaralı boynunu gösterircesine boynunu kaldırdı.
İşte! "Sonuç bu" der gibiydi.
Sonra ışıltısı sönmek üzere olan gözlerini yana çevirdi. Uzun uzun baktı alt ettiği kurda.
Tekrar başını kaldırdı ağabeyime baktı. Alışmıştı zaferini birileri ile paylaşmaya.

Ölürken bile eğmiyordu başını. Öylesine yürekli, öylesine sadık ve öylesine cesurdu ki..
Bu karlı kış gecesinde yaşlı bedenini teslim etmemişti kurda kuşa.

Yıllar sora bile "kangalın" neden bizim kapıya geldiğini, son zaferini de bizimle paylaşmak istediğini hiç anlayamadık.

Belki bilen yalnız ağabeyimdi.Ama onun da gizemi "kangalın"kine eşdeğerdi.
Aralarındaki dostluk bağını bize hiç bir zaman söylemedi. Hep kendine sakladı.


Düzenleyen Sevilay : 24-03-2010 saat 18:42
hozat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-10-2009, 10:26   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Sevgili Hozat, sanki bir Jack London öyküsü okudum. Ömrünüze bereket...

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-10-2009, 12:54   #8
Ağaç Dostu
 
limon's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 6,265
Galeri: 637
Sn.Hassoman, bir sokak köpeği, ancak bu kadar güzel duygularla anlatılırdı... Yüreğinize sağlık.

Sevgili Hozat, sizin de roman tadındaki yazınız müthiş.

Köpek sever herkesin bir Sokak Köpeği anısı olmuştur sanıyorum. Bu yazılarla benim de anılarım depreşti tabii. Sizin kadar güzel anlatmak inanılmaz kabiliyet, bendeyse o kabiliyetten eser yok.

Üniversiteden mezun olur olmaz bir tekstil fabrikasında iş bulmuştum. Mesaiye kaldığım zamanlarda ana caddeye kadar olan sokak o kadar karanlık ve ıssız oluyordu ki yanlız yürümeye korkuyordum. Asiye (bizim sokağın güzel kızı) her gece bana eşlik eder, caddenin başına kadar götürürdü. Kendisi caddeye asla çıkmaz, ben gözden kaybolana kadar sokağın başında beklerdi. Müthiş bir kızdı , çocuklarına güzel bakmayan annelerin çocuklarına annelik yapardı. Bizim köpekler aşılanırken veterinerimize Asiye'yi de aşılattırıp Aşı defterini çıkartmıştık. Bir gece yarısı motorsikletiyle geçen birisini ısırmış, sabah geldiklerinde, aşı defterini gösterdik, aslında çok uysal olduğunu, bebek baktığı için öyle davranabileceğini söyledik, sorun çözüldü sandık ama yanılmışız.

2-3 gün sonra, Asiye can havliyle geldi, tam kapımın önünde zehir etkisini göstermeye başladı, (ayrıntısını anlatamıyorum, aklıma geldikçe aradan geçen 20 ye yakın seneye rağmen ağlarım) ne yaptıysak kurtaramadık, zehir kasulü patlamış, yapacak bir şey kalmamıştı.

Asiyenin yokluğuna alışmak inanılmaz zor olmuştu.

Çağımıza yakışmayacak davranışlar aradan geçen 20 seneye rağmen sürüyor, bir arpa boyu yol gidilemedi. Tez zamanda insanlığa yakışacak çözümler bulunmasını diliyorum.


Düzenleyen limon : 02-11-2009 saat 19:22
limon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2009, 18:32   #9
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Bu başlığı yeni gördüm, bu kadar mı güzel anlatılır...

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-11-2009, 18:48   #10
Ağaçsever
 
myıldız's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-06-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 48
Çok güzel ve duygulu bir anlatım gerçekten.....

myıldız Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-11-2009, 00:40   #11
Ağaç Dostu
 
Samsunlu55's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-08-2009
Şehir: Samsun
Mesajlar: 1,231
Galeri: 1
Bir arkadaşımın babası belediyede sokak köpeklerini yakalamada çalışıyor. İlk başta bulduğu köpekleri havalı tüfek ile bayıltıyor sonrasında hayvan barınağına götürüyor. Barınakta aşısı felan herşeyi yapılınca küpe takılıp müsait buldukları bir yere salıyorlar.

Samsunlu55 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2009, 17:50   #12
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Aklıma bu başlık geldi....


"SERSERİ ÇOCUKLA KÖPEK

Küçük serseri:
-Anladım, dedi, şarkı istiyorsun, değil mi?
Hayvanların içinde insanoğlu dilini en iyi anlayan, anlar görüneni köpektir. Bir kelimeleri de anlar.İnsanoğlu ile arasındaki lügatçe, öteki hayvanlarınkinden bir hayli zengindir. Köpek çocuğun sözlerini anlamış, susmuştu. Çocuk şarkıya başladı.

Karakolda ayna var ayna var
Kız kolunda damga var damga var
Gözlerinden bellidir Karabaş
Sende de bana sevda var.


Köpeğe doğru eğildi. onu hırpalarcasına okşadı.

Bende de sana sevda var!

dedi. İşte o zaman 1948 senesinde İstanbul şehrinde, Beyoğlu'ndan Galata rıhtımına inen bir yokuşun ortasında olduğumu kavrayabildim."

Sait Faik Abasıyanık, 1948

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-11-2009, 09:10   #13
Ağaç Dostu
 
Barçman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-10-2009
Şehir: aydın
Mesajlar: 191
Galeri: 3
Yazınızı büyük bir keyifle okudum. Sokak iti demişsiniz arkadaşınız için,
ama o bence barınak iti.Aşılanmış kısırlaştırılıp sokağa geri bırakılmış.
Barınakta kalan köpeklerin, insanlara güven sağlamaları, onlarla bir gönül bağı kurmaları biraz geç oluyor neyazıkki
Benimde dışarıda beslediğim bir kızım var.Adı Küpeli bana güven sağlaması,
Bağlanıp , beni koruması bayağı uzun bir zaman oldu.
Şimdi uysal ve sadık bir kızımız var Ve onu çok seviyoruz

Barçman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-11-2009, 13:20   #14
Ağaç Dostu
 
begonvil 14's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2008
Şehir: Bolu
Mesajlar: 239
Sevgili Hassoman, Hozat ve Limon yazılarınızı büyük bir heyecanla okudum. Çok ta duygulandım. Keşke hikayelerin sonu hüzünlü bitmeseydi.
Sevgili Kiraz arkadaşımın da söylediği gibi hayvanlar insanları en iyi anlayan minik dostlarımız.. Keşke günümüzde onların yaşama haklarına birazcıkta olsa saygı duysalar.

begonvil 14 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 00:09   #15
Ağaç Dostu
 
uemmue's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-03-2010
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 121
keske bütün sokak köpekleri bizim sahiplendigimiz köpek gibi sansli olabilse,
biz 2007 de bir kangal aldik daha bebekti bize geldiginde 3-4 aylik ti,adini dost koyduk bize dost olsun diye oldu da cocuklarimizdan sonra oda bize bir evlat oldu Dost ile 3 oldu cocuklarimiz,Cocuklar yurt disinda yanimizda bir dostumuz var,cok ta kiskanctir kendisi sokak köpeklerine pisirdigimiz corba ve makarnalari fark edince tavir yapmaya basladi bizde gizli bakmaya basladik sokaktaki cocuklara gelelim 2009 mart ayina esim dostu dolastirmaya cikti ben o aksam cikamadim misafirimiz var diye eve geldiginde kücük bir köpek buldugunu söyledi ama araba carpmis dedi hemen karnini doyurduk ve ona evimizin karsisindaki bos arazide yatacak yer ayarladik , sabah yanina gidince onun hamile oldugunu söyledim ve kimse bana inanmadi esimle karar verdik ona da dost kabul ederse sahiplenecegiz diye hemen bir tasma taktik belediye götürmesin diye adini da Zilli koydum kendini toparlayinca gece gündüz bizimle yürüyüslere gelmeye basladi ama hareketlerinden ben hamile diye idda ettim ama esim yine degildir dedi ve nisan 15 de zilli ortaliktan kayboldu biz henen insan olarak sahibini bulup gitmistir dedik üzüldük ama o mutlu ise olsun dedik 18 nisan 2009 sabahi Zilli bizim kapida havliyor ciktik ve beni yanina cagiriyor anlamadim ama o anlatmakta israr etti ve anlatti bana bakiyor yürüyor pesinden gidersem ilerliyor ben durunca gitmiyor neyse gittim pesinden ve beni bebegine götürdü evin karsisindaki bos arsaya beni bekci olarak götürdü oraya ve o Zilli kizim WC ye gitti bende bebegi bekledim sonraki günlede bizim evde kendisini besledik oda gitti bebege süt verdi torunu komsumuz aldi tabi 4 aylik olunca bizde Zilliyi kisirlastirdik ona bir kulübe yaptik Dost ta tuhaf ama onu sahiplendi simdi Oglumuz Dost ve kizimiz zilli ile beraber keyifli anlar yasiyoruz demem o ki imkaniniz varsa ve bir sokak köpegi pesinizden geliyorsa ona yardim edin benim su anda sokakta 1 anne ve 2 bebegi var Zilli isirmaya kalkiyor ama karinlarini doyurmak ta hos bekliyorlar her sabah yemek gelecek diye bu arada Zilli de Border Collie cinsi cikti

uemmue Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 01:24   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-03-2009
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 907
Galeri: 43
uemmue; hiç nokta kullanmamışsınız. Bu haliyle okunulandan anlam çıkarmak biraz zor oluyor.

köknar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 13:42   #17
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Umarım bu şekilde daha rahat okursunuz. Yazı düzeltmek yazmaktan daha da zormuş. Köpekleri ve hale hele sokak köpeklerini çok severim. Bu yüzden hikaye çok hoşuma gitti. Rahat okunabilir hale getirmeye çalıştım. Sayın uemmue inşallah bana kızmaz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi uemmue Mesajı Göster
Keşke bütün sokak köpekleri bizim sahiplendigimiz köpek gibi şanslı olabilse,
Biz 2007 de bir kangal aldık. Daha bebekti bize geldiginde ve3-4 aylıktı.Adını dost koyduk bize dost olsun diye. Oldu da. Çocuklarımızdan sonra oda bize bir evlat oldu. Dost ile 3 oldu çoçuklarımız.Çocuklar yurt dısında, yanımızda bir dostumuz var. Çok ta kıskançtır kendisi. Sokak köpeklerine pişirdiğimiz çorba ve makarnaları fark edince tavır yapmaya basladi bizde gizli bakmaya başladık.

Sokaktaki çocuklara gelelim. 2009 mart ayında eşim dostu dolaştırmaya çıktı. Ben o aksam Çıkamadım. Misafirimiz var diye eve geldiginde kücük bir köpek bulduğunu söyledi ama araba çarpmış dedi. Hemen karnını doyurduk ve ona evimizin karşısındaki boş arazide yatacak yer ayarladık. Sabah yanına gidince onun hamile oldugunu söyledim ve kimse bana inanmadi. Eşimle karar verdik ona da dost kabul ederse sahiplenecegiz diye. Hemen bir tasma taktık belediye götürmesin diye adını da Zilli koydum. Kendini toparlayınca gece gündüz bizimle yürüyüslere gelmeye basladı ama hareketlerinden ben hamile diye idda ettim ama eşim yine degildir dedi ve nisan 15 de zilli ortalıktan kayboldu.

Biz henen insan olarak sahibini bulup gitmistir dedik üzüldük ama o mutlu ise olsun dedik. 18 nisan 2009 sabahi Zilli bizim kapıda havliyor, çıktık ve beni yanına çagırıyor anlamadim ama o anlatmakta israr etti ve anlattı bana. Bakıyor yürüyor peşinden gidersem ilerliyor ben durunca gitmiyor neyse gittim peşinden ve beni bebegine götürdü. Evin karşısındaki bos arsaya. Beni bekci olarak götürdü oraya ve o Zilli kizim WC ye gitti bende bebegi bekledim sonraki günlede bizim evde kendisini besledik oda gitti bebege süt verdi torunu komsumuz aldi tabi 4 aylik olunca bizde Zilliyi kısırlaştırdık. Ona bir kulübe yaptık. Dost ta tuhaf ama onu sahiplendi simdi Oglumuz Dost ve kizimiz zilli ile beraber keyifli anlar yaşıyoruz. Demem o ki imkanınız varsa ve bir sokak köpegi peşinizden geliyorsa ona yardım edin. Benim su anda sokakta 1 anne ve 2 bebegi var. Zilli ısırmaya kalkıyor ama karınlarını doyurmak ta hoş. Bekliyorlar her sabah yemek gelecek diye. Bu arada Zilli de Border Collie cinsi çıktı

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 15:38   #18
Ağaç Dostu
 
aygün's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
Sayın hozat,
Etkili ve akıcı bir anlatımdı. Yaşatan dipdiri bir öykü, kutluyorum...

aygün Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-03-2010, 15:41   #19
Ağaç Dostu
 
aygün's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
Sayın hassoman,
Gerçek sevginin beklentisiz ve çıkarsızlığını ne güzel anlatmışsınız. Kutlarım......

aygün Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-12-2010, 22:49   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hassoman Mesajı Göster
Ama, bir köpek nerden bilsin dostlukların ve aşkların bir tercih sebebi olduğunu...
Hayli zamandır buralarda yoktum. Geldiğimden beri gene arıyorum onu, hem de çok. Ya bir insan bir sokak itinin yakınlığına, sıcaklığına bu kadar mı ihtiyaç duyar. Yokluğunu bu kadar mı hisseder? Manyak mıyım neyim... Yok işte ortalıkta lanet olası it!..

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-12-2010, 22:58   #21
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Bir seneyi geçmiş yazınızı okuyalı, ne zaman sokak köpeği görsem hep hatırlıyorum.Yine bir gün ansızın karşınıza çıkması dileğiyle...

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:02.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024