Güvem eriği reçeli
3 Eklenti(ler)
Bayramda 1 saatte 5 kg kadar topladım. Belki toplamak için biraz erkendi ama fırsatı kaçırmak istemedim. Denk gelirse yakında tekrar gidip marmelat ya da reçel için de toplamak istiyorum.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Ben Pınarhisarlıyım. Bizim oralarda hiç duymadım. Bilinse mutlaka konusu geçerdi. Köyden haber bekliyorum, yakında gitme ihtimalim var. Gittiğimde mutlaka soruştururum. Ben de meraklandım şimdi. |
2 Eklenti(ler)
Alıntı:
Acaba anımsadığınız böyle bir şey miydi? Kavanozdaki görüntüsü: Eklenti 580113 Kaşıkta kıvamı daha net görülebilir: Eklenti 580114 |
Alıntı:
|
Alıntı:
Efendim doğadan topladığımız güvemleri, adet yerini bulsun diye bir kez sudan geçirip tenceremize alıyoruz. Üzerini örtecek kadar su ekleyerek güvemler iyice yumuşayıp, yırtılmaya başlayana kadar haşlıyoruz. Haşlandıktan sonra sıcak karışımımızı delikli süzgeçten, elimizle bastıra bastıra geçiriyoruz. Elde ettiğimiz püreye 1/4 oranında şeker ekleyerek (4 kilo güveme 1 kilo şeker ama isteğe göre hiç şeker eklenmeden de yapılabilirmiş) ocağa alıyoruz. Eğer şeker kattıysak, kaynamaya başladığında 1 çay kaşığı kadar limon tuzu ilave ediyoruz ve üzerinde oluşan köpükler kendiliğinden kaybolmaya başlayana, koyu bir marmelat kıvamı elde edene kadar kaynatıyoruz. İstediğimiz kıvama geldiğinde ocağı kapatıp hemen (sıcak sıcak hatta kaynar halde) kavanozlara dolduruyoruz, kuru olduğundan emin olduğumuz kapakları sıkıca kapatıp kavanozları ters çeviriyoruz, tamamen soğuyana kadar böyle baş aşağı şekilde kalacaklar. Bir ay boyunca hiç kapağını açmıyoruz, daha sonra kullanmaya başlanabilir. Karanlık ve serin bir yerde ya da buz dolabında çok uzun süre muhafaza edilebiliyor. Soğuduktan sonra, o istediğimiz koyu/katı kıvama kavuşuyor. Kansızlığa çok iyi geldiğini de hatırlatmak isterim :) 1 litre suya 1-2 yemek kaşığı karıştırarak (istediğiniz oranda karıştırabilirsiniz) harika, hafif ekşi-hafif tatlı, ferahlatıcı ve canlandırıcı bir içecek elde edebilirsiniz. ****************************************** Bir de şöyle bir yöntem varmış: Aynı şekilde hazırladığımız karışımı çok koyulaşana kadar kaynatıp bir tepsiye döküyoruz, tahta bir kaşığın sırtıyla güzelce yayılmasını sağlıyoruz. Üstüne temiz bir tülbent örterek soğuyana kadar bekliyoruz. Soğuduktan sonra minik kareler olacak şekilde keserek bir sürü küp elde ediyoruz. Çocukken annem bize bundan yapar ve şeker diye kandırırdı, bayıla bayıla yerdik :D |
O zaman bir soru daha sorayım. Kusura bakmayın. :)
Bu marmelatı yapmak için güvemleri ne zaman toplamalıyız? Don yemelerini mi beklemeliyiz? Yoksa bu aralar yapsak ta olur mu? Bu arada şimdi aklıma geldi. Kevgirden geçirmek için daha az can yakan bir formül var mı? Annem de marmelat için aynı tarifi verdiğinde çekirdekleri şekilsiz ve bir tarafı hafif sivri olduğundan ötürü biraz ellerin acıyabilir demişti. |
Annemler bu dönemde topluyorlar, hatta birkaç gün içinde toplamaya gideceklermiş.
Maalesef bildiğim kadarıyla can yanmadan olmuyor :D |
Alıntı:
Yalnız benim kendimin yaptığı bir tarif var ama ben de ticari olarak yapmıyorum, imalathane olduğum için elimdeki imkanları kullanarak sadece eşime dostuma yapıyorum dedi bu ürünü. Daha çok kan şekerini düzenleyici bir içecek olarak değerlendiriliyormuş. Tadı buruk olan yabani ahlat ve elmadan ya da güvem eriğinden yapılıyor. İçerisinde de ren bitkisi diye bir bitki daha var dedi. Sadece su kullanılıyor. İçerisine ne şeker ne de tuz konulmuyor. Turşu gibi bir şey oluyor ama turşu tadında kesinlikle değilmiş. Tarif yok. :) Koca dedemden accık şundan accık bundan konuluyor diye yapa yapa öğrendim dedi. Vakit olarak ise Ekim sonu Kasım başlarında falan yapılıyormuş. |
Alıntı:
Kış vakti içtiğimi iyi hatırlıyorum. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Konuya dahil olmadan edemedim, Ankara'dayken biz de güvem eriği toplamaya giderdik, Ekim-Kasım gibi toplayıp şurubunu yapardık.
Güvem erikleri temizlenip yıkandıktan sonra 5lt.lik cam kavanozlara şekerle basardık, siyah zeytin yapımı gibi ama tuz yerine şeker, bir kat meyve bir kat şeker bu şekilde kavanoz doluncaya kadar arada bastırırdık iyice meyvelerin yerleşmesi için, kavanozun kapağı sıkıca kapatılır ve serin karanlık yerde kendi kendine sulanır mayalanırdı. 1-2 ay sonra açılır bir ölçüye 2-3 ölçü su karıştırıp içilirdi. Aynı şekilde kızılcıktan da yapılırdı. Şekeri isteğe göre ayarlanabilir. |
Alıntı:
İyi ki dahil oldunuz :) Tarifiniz memleketten mi, yoksa Ankara'dan mı? Yukarıda bahsettiğim bölge Bulgaristan sınırına yakın, ki halkı da oradan göçme Pomaklar. Kışlık hazırlıklar söz konusu olduğunda Bulgaristan'a yaklaşıldıkça tarifler, faaliyetler artıyor nedense :) |
Alıntı:
Türkiye' ye göç ettikten sonra Ankara'ya yakın bir yere piknik yapmaya gitmiştik ben çevreyi dolaşırken güvem erikleri gözüme çarptı nasıl sevinmiştim onu tekrar buldum diye, ozaman toplayıp yapmıştım, bir kaç sene üst üste hep gittik toplamaya ama artık Ankara'da değiliz buralarda hiç rastlamadım, pazarlarda araştırıyorum ama bulamıyorum, kızılcık geliyor köylerden ama güvem yok malesef. Bir de en çok özlediğim Armut turşusu, armutlar 2-3 cm. çapında yuvarlak, burada ahlat diyorlar ama ahlatlar taş gibi meyvesinin içi de taşlı zaten, benim bildiklerim armutlar biraz bekleyince yumuşacık olurlardı ve biz onları öyle bile yenmesini çok severdik, kır armudu derdik ona biz, annemler büyük fıçılara kurardı bütün kış suyunu içerdik. |
2 Eklenti(ler)
Alıntı:
Siz bizim karşı kıyıdasınız; uzak değiliz. Kasım ayında gelin hasadı ve turşuyu beraber yapalım; yarı yarıya paylaşırız :) Aşağıya görseli ve yaptığım bir resmi ekliyorum. |
1 Eklenti(ler)
Zeytin başlığını takip eden daha çok oluyor diye orada sormuştum ama burada da sorayım. Resimdeki aletin ya da benzerinin ülkemizde satışı var mıdır acaba? Böyle bir aletin olması kuşburnu ve güvem eriği hasadı için mükemmel olur.
|
Bahcedenn; siz de buyrun, Hakan'la da görüşmüş olursunuz (Çiroz); az evvel beraberdik :)
|
Alıntı:
Bu arada özledik Sn. Çiroz'u. Çok çok selam söylersiniz. :) |
Alıntı:
Meşhur ve lüksiyeti bol züccaciye zincirimizin büyük bir mağazasına gidip "food mill" diye sorar iseniz size tava, huni ve kevgir melezi, kollu bir alet gösterecekler. Bu aletle kolu çevirdikçe kabuk ve çekirdek üstte, suyu alta akacak şekilde can acıtmadan iyapabilirsiniz. Kol kuvveti lazım biraz tabii.. Bu aleti her türlü püre ve domates, biber salçası yapımında kullanabilirsiniz. Bu arada ben geçen yıl Yalova'da köylü pazarından aldığım güvem eriklerini şekersiz konsantre yaptım, salatalara nar ekşisi niyetine kullandım epeyce, ayrıca bizim ufaklık için de sulandırıp bal ekleyerek meyve suyu olmuştu. |
Alıntı:
Sn. Taşlıbahçe evet resimdeki armut benim dediğim armutlardan, yalnız armut turşusu (tükenmezi) en güzel fıçılarda oluyor, artık fıçı devri de bitti onun tadını hiç bir şey vermiyor. İzmir yolunda Dikili'yi geçince yol boyunda ahlatlar var içleri taş gibi sert yenmiyor belki turşusu olur diye onlardan toplamıştım, denemek için, 50 Lt.lik bir bidona eşim muskuk takmıştı o bidonda yapmıştım ama malesef fıçıdaki tadı vermedi. Ayrıca davetiniz için çok teşekkür ederim, yakınız evet gidip görüşmek isterim bende, artık kısmet diyelim nasipse neden olmasın, siz de buyurun gelin her zaman bekleriz. Selamlar |
Alıntı:
Aleti görünce 10 12- yaşlarıma gittim, yaz tatilinde öğretmenlerimiz bize yaz ödevi olarak kısa boylu yere yakın küçük papatyaları toplayıp satmamızı isterlerdi, o aletle toplardık, günde 3-4 kilo papatya toplayıp satardık parasıyla okul ihtiyaçlarımızı alırdık, papatyalar da ilaç sanayisinde kullanılırdı. |
bu şifalı bitkiyi dağda bayırda aramaktansa bahçenize dikin. ben diktim. umarım meyvesinide görürüz.
|
Alıntı:
|
Patxaran; bir avuç erik 1 lt lik cam şişeye konup üzerine 750 ml votka koyulup karanlık bir yerde 6 ay saklanır. Daha sonra süzülüp isteğe bağlı olarak şeker ilave edilir. 1 küçük bardak yemeklerden sonra içilir. ( donlardan sonra toplananlardan yapılır)
Don yemeden önce, üstü puslanınca toplananlar salamura yapılır(zeytin gibi) 3 hafta sonra meze veya çerez niyetine yenilir. Diye bir notumu buldum. Belki işinize yarayabilir. :) |
Alıntı:
isveç şurubunun başka bi versiyonu denemek lazım. |
Çanakkale'de pazarda olabileceğini hiç ummuyordum ama bu hafta özellikle Bayramiç köylerinden gelen köy kadınlarının minik yer sergilerinde bol bol görünce şaşakaldım..Bu zamanda pek olmazdı bunlar ama sorduğumda havalar çok sıcak gittiği için erken karardılar dediler..
Kilosunu 7 liradan satıyorlar..Dere boyundan toplananlar bir iri ki sormayın..5 kuruş gibiler :) Siftah deyip bir kilo aldım..Çöpünü temizledim..Toprağını falan yıkadım sirkeli suda..10-15 dakika kaynattım yumuşayıverdiler..Leğenin üstüne kevgiri koydum suyu süzdüm, taneler soğuyunca kevgirden geçirdim.. Çayı bile limonla kullandığım için hiç şeker koymadım.. Buruk tadı hissetmek daha güzel..Aynen koruktaki burukluk gibi..(Çanakkale'de hakiki koruk suyu satanlar da var, yapılırken görüp satın alıyorum) Soğuyunca attım dolaba.. Harika bir lezzet ve şifa kaynağı..(Sulandırıp içiyorum) Pazar veya salı günü marmelat için alacağım..Sabah kahvaltısında bu yıl doya doya yerim Tanrı müsaade ederse.. |
Dün değil evveli gün, köy meydanında ben de gördüm. Biraz da uzağım, kestiremiyorum ne olduğunu. Yan sepette de kızılcak var. Kızılcık ile beraber olduğu için (meradan beraber toplanabileceğinden) güvem diyorum. Bu vakitte güvemin olmasına ise hiç ihtimal vermediğim için aklıma likapa olabileceği geldi. Ama likapa da köy meydanında ne arar diyorum kendi kendime.
Dayanamadım, ''Aga, ne o bea?'' diye sordum. Aga da dedi, ''Güvem bea.'' ''Oldu mu onlar, bea?'' deyince o da ''Oldu bea'' dedi. Ama dolaba atınca tatlanıyormuş. :) Bir dolaşıp bakınmak lazım en kısa zamanda. E kavanoz da almak lazım. :) |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 01:07. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024