Kedi Davranışlarının Anlamları
 

Alıntıdır:


Kedi dili, dünyanın en eski dilleri arasında olsa gerek. Kediler dünya yüzünde varolduklarından beri pekala da çevreleri ile konuşmaktadırlar. (Hatta bazı kedilerin kendi kendilerine de konuştukları rivayet olunur. J) Dil aslında iletişimin diğer adıdır. Bu yönü ile çıkarılan sesler, beden hareketleri, bakışlar ve genel davranış datemplatemo.com iletişimin ayrılmaz bir parçasıdır. Kedi dili bütün bunları fazlasıyla içerir. Kediniz çıkardığı seslerle, beden hareketleriyle, bakışlarıyla ve genel davranışlarıyla sizinle ve çevresiyle aslında sürekli bir iletişim halindedir. Birçok kedi dostu, kedisi ile özel bir dil yaratmıştır. Bu tıpkı iki sevgili arasındaki özel dile benzer. O sizin hareketinizden, siz onun hareketinden fazla söze gerek kalmaksızın birbirinizi anlarsınız.
Kedi dili sevgi, ilgi ve gözlemle oluşur, keşfedilir. İşin ilginç yanı, kediler aynı evde yaşadıkları aile üyelerine de farklı davranışlar gösterirler. Evin sahibinin kim olduğunu merak ediyorsanız, evin kedisini izleyebilirisiniz. Kimin söylediklerini daha ciddiye alıyorsa evin sahibi büyük bir ihtimalle o kişidir. Kediler bedenlerinin 5 değişik bölgesi aracılığıyla konuşurlar ; "kuyruk hareketleri", "kulak hareketleri", "bıyık hareketleri", "pati hareketleri", "tüy hareketleri" ve "vücut hareketleri".

Bundan yaklaşık 50 yıl önce Amerikalı psikolog Mildred Moelke kedilerin 16 değişik ses çıkardığını keşfetti ve bu seslerin aslında üç grup altında toplandığını belirledi ;

1. Grup Sesler :
Ağız kapalı iken çıkarılan hafif yükseklikteki sesler (mırıldanmalar)

2. Grup Sesler :
Ağız açıkken başlayıp kapanma ile sona eren orta yükseklikteki sesler

3. Grup Sesler :
Ağız açıkken çıkarılan yüksek tonlu sesler

1. grup seslerden 3. grup seslere geçiş, mutluluktan mutsuzluğa ya da istenmeyen bir duruma geçiş anlamındadır. Kediler, sesleri ve hareketlerini birleştirerek size sayısız cümleler kurarlar. İşte bunlardan bazıları ;

Size karnını gösteriyorsa;
Kesinlikle kendini tam bir güven içinde hissetmektedir. Size ve ortama olan güveni sonsuzdur. Keyfi yerindedir.

Fare yürüyüşüne geçmişse ;
Ortamda tekin olmayan bir şeyler vardır. Korku söz konusudur. Güvenli bir ortamda değildir.

Karanlık yerlere çekiliyorsa;
Keyfi yerinde değildir. Kuvvetle ihtimal önemli bir hastalık söz konusudur. Yorgun ve mutsuzdur. Mutlaka gözetim altında tutulmalı, gerekirse veterinere götürülmelidir.


Ayağı ile yemeğini kapatmaya çalışıyorsa ;
Yediği yemek hoşuna gitmiştir. Bir parçayı da ilerisi için saklamak ister.


Pencereden dışarı bakıp uzun uzun miyavlıyorsa ;
Yalnızlık canına tak etmiştir. Oyun oynamak, sosyalleşmek, arkadaş edinmek istiyordur.

Kulaklarını geriye çekmişse ;
Korkmuş ya da kızmıştır. İstenmeyen bir şeyi yaptığının farkına varmıştırya da bir düşman ile karşı karşıyadır. Gelecek tehlikeyi keşfetmeye çalışıyordur.

Yere yüzünü yaklaştırıp öksürüyorsa ;
Muhtemelen yuttuğu kedi tüyleri topak olmuş ve nefes almasını zorlaştırıyordur.

Kuyruğunu bacaklarının arasına almışsa ;
Tehlikeli bir durum ile karşı karşıyadır. Korkuyordur. Acilen güvenli bir yer aramaktadır.


Hızlı hızlı kuyruğunu sallıyorsa ;
Yatmış iken kuyruğunu sallıyorsa kızgınlık anlamındadır. Oturmuş bir şekilde iken sallıyorsa sinirlerini bozan bir durumla karşı karşıyadır. Saldırı öncesinde uyarıda bulunmaktadır.


Kuyruğunu bacağınıza sarıyorsa ;
Mutludur ve sizi görmüş olmaktan memnunluk duymaktadır.

Yemek yemiyorsa ;
Hastalık belirtisidir. Veterinere götürülmelidir.

Burnu kurumuşsa ;
Hastalık ya da ateş belirtisidir. Veterinere götürülmelidir.

Tüyleri diken diken olmuşsa ;
Kızgındır ve saldırıya geçmek için bedeni tam hazırlık halindedir. Kırmızı alarma geçmiştir. Olacakları kimse kestiremez.


Gözlerini hafif hafif kapatıyorsa ;
Size selam veriyordur. Muhtemelen yatmış vaziyettedir. Sakin ve keyiflidir veya biraz yorgun ve keyifisizdir ama sizinle olmaktan mutluluk duymaktadır. İç çekmeye benzer bir ruh hali içindedir.


Ağzında bir şey tutarak size gelmişse ;
Başarılı bir av dönüşündedir ve avını size hediye etmek istemektedir. Başarısı için övgü beklemektedir.

Uyurken bıyıklarını ve ağzını hareket ettiriyorsa ;
Rüya görüyordur. Tatlı bir kedinin peşinde ya da çimlerde kelebek kovalamaktadır.

Tostoparlak olarak duruyorsa ;
Bir şeyler bekliyordur (muhtemelen yiyecek) ve beklemekten yorulmuştur.


Oyun oynarken elinizi ısırıyorsa ;
Dişleri kaşınıyordur. Ya da dişleri için egzersiz yapması gerekmektedir. Kedi oyuncağı istemektedir.


Halının üzerine patilerini açarak yan yatmışsa ;
Sevilmek istiyordur. Keyfi yerindedir ve ilgi odağı olmayı beklemektedir.

Bir başka kedi ile burun buruna tokalaşıyorsa ;
Tanışma safhasındadır. Muhtemelen dost olma eğilimindedir.


Saksı çiçeklerine göz açtırmıyorsa ;
Kedi otuna ihtiyaç duymaktadır. Tüy topaklarını çıkarmak ve ihtiyaç duyduğu vitaminler için sebze yeme zamanı gelmiştir.


Tuvaleti yerine başka yerlere tuvaletini yapıyorsa ;
Tuvaleti ya kirlidir ya da tuvaletinin yerini beğenmemiştir.


Mobilyaların kenarına kafasını sürtüyorsa ;
Keyfi yerindedir. Evi ve kafasını sürdüğü mobilyaları sahiplenmiştir. Hatta biraz sevilmeye de hazırdır.


Evinizin çeşitli yerlerine sidik bırakıyorsa ;
Egemenlik alanını belirlemektedir. Muhtemelen egemenlik haklarını ihlal edebilecek rakipler söz konusudur.


Gözlerini dikip bir şeyleri izliyorsa ;
Bilgi topluyordur. Durumu çözümleyerek bir sonraki aksiyonu için veri derlemektedir.


İngilizce ama olsun:

Pencereden dışarı bakıp uzun uzun miyavlıyorsa ;
Yalnızlık canına tak etmiştir. Oyun oynamak, sosyalleşmek, arkadaş edinmek istiyordur.
*Bunun tam tersini eve girmek için yapıyorlar; özellikle içlerinden biri. =)

Ağzında bir şey tutarak size gelmişse ;
Başarılı bir av dönüşündedir ve avını size hediye etmek istemektedir. Başarısı için övgü beklemektedir.
* Bu çok tuhaf! Tuttuğu fareyi bana veya kapının önüne getirmesi çok garip. =)))

Benim oğlumda aynı davranışı oyun oynamak için yapıyor. Serum hortumundan bir karış parça en sevdiği oyuncak. Oynamak istediğinde ağzına alıp önüme koyuyor. Ben atıyorum köpekler gibi tekrar bana getiriyor. Bu oyun o yoruluncaya kadar devam ediyor. Ben ise en çok ağzında hortum koştur koştur gelmesine bayılıyorum.

bahcede beslediğim kedicik elimi ısırıyor ve özellikle tırmalıyor.. tırmalamanın anlamı nedir acaba :)

Elinize hafif ısırıklar atıp pençelerini geçiriyorsa sizinle oyun oynuyordur.

Eğer gerçekten ısırmak isterse dişleri etinize 1cm geçer. Özellikle genç kediler oynarken patilerine tam hakim olamayıp tırnaklarını elinize geçirebilir. Eğer elinizi çekmezseniz pek zararı olmaz. Elinize çekerseniz çizikler oluşur. Pençesini geçirdiğinde patilerine vurursanız tırnaklarını çeker.


http://liberteryen.org/wp-content/up...y-people-3.jpg

Peki insanin ayaklarina ve bacaklarina sarilip yerlerde surukleniyorsa ne demek oluyor. Benim minnik bunu cok yapiyor ayaklarina doet eliyle satiliyor ayagimi cekmek istesem yinede birakmiyor.

Bariz bir şekilde ilgi ve oynamak istiyor. :) Aynı şeyi çocuklar da yapmaz mı?

işte size deli kedi:dilli: bir anı bir anını tutmaz:) hem sever hem döver..

Kafasını sağa sola sallayarak deli gibi koşuyor ve saklanacak bir yer arıyorsa çılgınca, anlayın ki; kulağına arı sokmuştur. =)))

Bugün kaktüslerimin kökleri ve toprakları ile uğraşırken birden koşmaya başladı anlattığım şekilde, ve sonunda bir deliğe girip durdu. Çağırdım.. Çağırdım.. Çıktı geldi yanıma.

Kulağındaki arı iğnesini farkedip çıkardım da biraz rahatladı.

İşte o iğne:

ha haa:) zavallıcık, ancak o kadar anlatabiliyor :)

Bol miktarda kedinin olduğu bir yerdeyiz. Oğlumla her aşağı inişimizde seviyoruz. Buranın sahibi olan bir dişi var. Sabah 7, akşam 8, gece 3 farketmez, sizin evde tıkırtınızı duysa balkonun dibine ya da apartmanın içine girer miyavlar. Ama o ses nedir? Bir dişinin böyle kulak tırmalayan sesi olsun, inanılmaz bir şey. Bende diyorum ki "Bir kedi her gördüğü insana, her vakitte hatta doyduktan sonra bile mıyyık mıyyık miyavlıyorsa" arsızdır.

Sayın yağmur,
O pisicik büyük ihtimalle evden atılmış ve insanlara olan güvenini her şeye rağmen yitirmemiş bir candır. O ses size kötü gelebilir. Benim gibi çok sevenler için ise tarifsiz anlamları vardır. Muhtemelen açtır, yemek bekler. Daha da önemlisi sevgi bekler. Kim bilir, belki de bir yerlerde yavruları vardır. Onların da karnı doysun derdindedir. Karnını doyurduktan sonra bir de ruhuna hitap edip onu sevmek onu oldukça mutlu edecektir.

"Arsız" kelimesinin TDK'daki anlamına dikkatinizi çekmek isterim bu noktada: Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse)... Dolayısıyla bir can için bu kelimenin kullanılmasına karşıyım!

Saygılarımla...

Sanırım görüntülenmeye çok kızıyor. :D

*Sadece oyun oynamaya çalışıyor. :)

Sayın loveforlife,
Sizin kediciğinizin başına gelenleri okumuştum şu an hassas bir dönemdesinizdir sanıyorum. Bizim bu kediciğe ben neden arsız diyorum( hatta adı arsız oldu diyebilirim) bilseniz sizde hak verirsiniz. Hem zaten ben sevdiğimden ona arsız diyorum. Bizim evde bir şey piştiğinde onun payı hep hazır. Hatta eve de giriyor bazen peynir yemeye buzdolabının oraya seğirtiyor :D Karnı tokken hatta ağzı doluyken bile miyavlıyor bir şey verirsek onu da yedekleyecek sanırım. Bu hanım kızımız arsız çünkü;
Burada sadece bizim ara sokakta 3 blok 12 daire var(lojmanlardayız biz).Her balkona çıkan mutlaka ona bişeyler gönderiyor. Ayrıca her gün kedilere kuru mama bırakılan alanlar var. Burada bahçe ile uğraşan görevliler o kısımlara mama koyuyorlar her gün. Sadece hafta sonları bize muhtaç aslında bizim arsız :D Hem öyle her şeyi yemez. Örneğin tavuğun kuru eti olmayacak derisiyle daha yumuşak kısımları olacak, kaşar değil beyaz peynir olaracak :D saymakla bitmez onun maceraları. Bir ara kayboldu öldü sandık, meğerse başka bloklarda bir bayana gidiyormuş o ara. Tüm yaramazlığına rağmen çok iyi huylu, saldırgan olmayan bir kedi. Başka kedi yanaştırmıyor zaten bloğun önüne bizde hep onu seviyoruz. Biraz uzun oldu ama hangi amaçla öyle dediğimi anlatabilmişimdir umarım.

Merhabalar herkese,

Benim de evde bir can yoldaşım var, adı TEDİ. İnanılmaz yaramaz bir hayvan, 1.5 yaşında ve hiperaktif. Sürekli koşuyor, hopluyor, ısırıyor, tırmalıyor (ama saldırgan değil oyuncu), perdelere tırmanıyor vb..

Bütün bunlara alıştım, öyle ki tüm yaramazlıklarıyla evin bireyi oldu. Yalnız çok merak ettiğim bir davranışı var, daha önce rastlayan oldu mu bilmiyorum. Bunun balık şeklinde minik peluş bir oyuncağı var. Bazı günler işten eve gelince bu oyuncağını kuru mama kabının içine bırakılmış buluyorum. Özellikle götürüyor kuru mamaların üstüne koyuyor. Acaba ne anlatmak istiyor olabilir?

Bir de bu oyuncağını bazen ağzında oradan oraya taşıyor ve taşıma esnasında resmen konuşuyor. Hani anne kediler yavrularını çağırırken homur homur konuşur ya aynen öyle. Bazen de yanına yatıp konuşmaya devam ediyor.

Acaba bu oyuncağı yavrusu gibi mi görüyor?

Söylediğiniz gibi yavrusu olarak görüyor sanki. anne kediler yavrularını en
emniyetli bulduklara yerlere taşıyorlar ya, belki kedinizde mama kutusunun kendine ait olduğunu bildiğinden oraya saklıyordur..

Fare yakalayan kedilerin yemeden önce bir süre benzer şekilde davrandığını görmüştüm. Sanıyorum onu bir av veya ganimet gibi görüyor. :cool:

Fincan Hanım'ın da sevgili köpeği var. Hatta melek olan kedim Mercan da onu çok sevmişti. Boynundan da iple bağlı. Benim kızlar köpek gezdiriyor diyordum ben. Hatta Mercan'ım öyle alışmıştı ki ona beraber uyuyordu. Fincan'a köpeğini bağla dediğimde ise tam bir komedi yaşanıyor. Ağzında köpekle başlıyor sandalye ve sehpaların ayaklarının etraflarında dönmeye. Bir taraftan da ipin diğer ucunu yakalamaya çalışıyor. Bir türlü bağlayamıyor ya sinir oluyor bu duruma. Köpeğini avı gibi görüyor bence...
Eklenti 445611

Ağabeyimin kır evinde haftasonları beslediğimiz ve sevdiğimiz çok sayıda kedi var. Bunlardan özellikle bir tanesi yengemin gözdesi olduğu için kuru mama vs. dışında sıklıkla et-tavuk gibi nimetlerden de yararlanıyor.

Bu kedi daha geçen hafta yakaladığı bir fareyi ağzında canlı canlı yengeme getirdi. :) Hem de evin mutfağına kadar. :cool:

Görülmemiş bir şey değil yani. :p

köpeği bağla diyorsunuz ve bağlıyormu? harika birşey ya, çok tatlı:) kedileri zaten çok severim birde böyle akıllı oldumu daha çok seviyorum.benim
kedimde akıllılardan sayılır:) bahçede bakıyorum,kapıyı açık
bırakıp bahçeye çıktığım zaman yavaş yavaş eve doğru yol alıyor hemen, "şşt!" dediğim zaman olduğu yere oturup kalıyor, unutturup içeri
girmek istiyor sonra:)

Verilen cevaplar için çok teşekkür ediyorum. Bizim afacan geçenlerde balkondan düştü ve 3. kattan beton zemine çakıldı. Neyseki hiçbirşey olmadı ancak artık balkondan bakınması yasak.

TEDİ'm çok hırçın, öyle ki onunla K-9 köpeğiymiş gibi kol-bacak yakalamaca oynuyoruz :) 2 metre öteden koluma atlayıp ısırıyor ve öylece onu yukarı kaldırmamı bekliyor, kaldırıp döndürüyorum. (bu esnada kolumda kalınca bir bez sarılı oluyor.) Bu şekilde 10 dk oynayıp güreştikten sonra yanıma sokulup resmen sarılıyor ve uyuyor.

Yaramazın enerjisini ancak böyle alabiliyorum, yoksa perdelere tırmanıyor, koltukları tırmalıyor, evde sinek görse tavanlara kadar zıplıyor veya evde yürüyenlerin ayaklarını avlıyor :) Biraz vahşi bir şekilde oynadıktan sonra ise mırıl mırıl bir kediye dönüşüyor.

Kedi değil tazmanya canavarı mübarek.

Sayın Nariel Tedi tekir cinsi mi? Onlar çok enerjik oluyor.

Benim Gumus te iyice keyiflenmis;

Sekizini fotoğrafta Karaca'mı görüyorsunuz.. Ama maalesef hayatını kaybetti, araba çarpmış sokağımızda. Bahçedeki dut ağacının dibine gömdüm onu.

:( çok üzüldüm... Ben Mercan'ım melek olunca günlerce kendime gelememiştim. İnsanoğlu kadar zararlı bir başka canlı yok! Hiç dikkat eymiyorlar, olan da bu canlara oluyor. Kedicikler, köpecikler, kuşlar, kırsal kesimlerde kaplumbağalar, kimbilir daha hangileri...

Hayvanlar; tecavüz etmez, soygun yapmaz, cinayet işlemez, kul hakkı yemez, ırkçılık yapmaz, töre bilmez, gasp vurgunculuk mafyalık yapmaz, yalan söylemez, kalp kırmaz, dedikodu ve fesatlık yapmaz, savaş çıkarmaz, terörist olmaz, canlı bomba olmaz, borç takmaz, emeğinizi yemez, küfretmez, çocuklara tecavüz etmez... Ve pek çok kişi hala köpekten korkup kaçacak delik arar ya da çığlıklar atar. Ya da kedilerim çok kötü canlılardır onlar için...

Oysa sokakta yanımızdan geçen hatta beraber yaşadığımız ve hatta hatta doğurduğun insanlardan korkulacak zamandayız!
Hayvanlar yemez seni insanoğlu, yine hemcinsin yer....!!

Çok alışmıştı bana Karaca..

Ben daha kapıyı açmak için anahtarı çevirirken bitiveriyordu eşikte.
insan çok üzülüyor.

senin hayvan sevgin daha farklı. sen daha çok bağlanıyorsun, anlıyorum loveforlife.

en cok kızdığım şeyde, hadi kazayla, dalgınlıkla eziyorsunda o zavallıyı, bi zahmet o arabadan inde bi kenara koy o hayvanın cesedini..

Benim minnik kedinin tel kapinin tepesine tirmanmasinin sebebinide ogrendik, iceriyi daha iyi gormek istiyormus zilli :)

Hayır tekir değil, siyah-beyaz beşiktaşlı ;)

Aaaa!! Hem panda hemde böyle kaplan gibi öyle mi? Bu zamana kadar gördüğüm pandalar hep çok duygusal ilginç kedilerdi.

Not; Anneminde var bir pandası Tontiş, o da aynen dediğim gibi. Sizinki özelmiş sayın Nariel :D

İngilizce ama olsun: