31-07-2012, 11:28 | #91 |
Ağaç Dostu
|
Şu an işyerindeyim, dün resmen korktum ve kediciği oradan alamadım, kendime çok kızıyorum. Ama o cani adamdan korktum, takip eder bişey yapar diye çünkü ciddi ciddi karakolda kavga etmiştik (ben onu hakaretlerinden dolayı şikayet ettiğim için). Gider gitmez bakacağım, oradaysa hemen alacağım. Zavallı yavru zaten üvey evlattı, yalnız başına bulup diğer yavruların arasına karıştırıvermiştim, ne bahtsızmış. Asıl anne kediyi alıp kısırlaştırmak lazım her sene doğuruyor, en sonunda bunu öldürecekler. |
31-07-2012, 11:40 | #92 |
Ağaç Dostu
|
Bahçeyi dolaşırken bir minik kedi sesi duydum. Bir baktım. Yeni doğmuş, 2-3 günlük bir kedi yavrusu. Ne yapacağımı şaşırdım. Kendi başına sürüne sürüne bir yerlere gitmeye çalışıyor. Etrafa bakındım. Ne kardeşleri ne de annesi var ortada. Daha neden sonra sokak kapısının girişinde bizim minhoş dediğimiz van kedisi kırması kedimiz yavrulamış. 2 yavrusu var. Bulduğum yavruda aynı boyutlarda ve renkleri aynı. Tamam dedim. Buldum sizi. Önce minhoş beni görünce kaçtı ve saldırı moduna geçti. Tabi ben pür dikkat, tereddüt etmeden diğer yavruların arasına yavru kediyi bıraktım. Yavru kediler üst üste, alt alta birbirlerine karışıncaya kadar 3-5 adım geride biraz bekledim. Minhoş önce yaklaşamadı. Biraz geri çekildim. Minhoş hemen yavruların yanına geldi. Tabi ben yine minhoşun dikkatini dağıtma derdindeyim. Diğer yavru kediyi kabullenmesi için. Diğer yavru kedi minhoşun altına giremedi önce. Dolandı minhoşun çevresini ve daldı yavruların arasına. Sütten nasibini aldı. Ben bir kez daha tamam dedim. Oldu bu iş. Ben biraz daha minhoşun dikkatini dağıttım. Sonra su doldurup, bir de mama yapıp minhoşun önüne koydum. Şimdilik durum güzel. |
31-07-2012, 11:56 | #93 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
31-07-2012, 11:57 | #94 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Sevgili nariel mesaj yazmışsınız ama tel no yazmayı unutmuşsunuz Veteriner ile uğraşmayın. Zaten bakımsız ve minik olduğundan bir kaç gün veterinerde bırakmayı düşünüyorum. (Şu an evimin içinde bakamam. Köpek ve saksağan var)Veteriner gözetiminde kendini daha çabuk toplar.. İki farklı veterinerin verecekleri ilaçlar farklı olabilir. Tek veterinerin görmesi daha iyi. Bu sırada da ne yapacağımızı düşünürüz. |
02-08-2012, 09:15 | #96 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-02-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 621
|
Sevgili Nariel Umarım çabalarınızın karşılığını alırsınız, minik yavrular başlarına kötü bir şey gelmeden sağlıkla büyürler.Dualarım sizinle... |
02-08-2012, 18:38 | #97 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 19-06-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 11
|
kızlarıma koca arıyorum :))
merhabalar kızlarımız gülbeyaz ve nazlıcan a bir beyfendi arıyoruz.sahiplendirmek **** evlendirmek isteyenler lütfen haber versin.selamlarımla... |
02-08-2012, 18:41 | #98 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 19-06-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 11
|
üst iki fotoğraf nazlıcan,alttaki iki fotoğraf gülbeyaz... |
02-08-2012, 19:03 | #99 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-10-2011
Şehir: Aydın
Mesajlar: 158
|
Neden eş aradığınızı yazmamışsınız. Türünü üretmek mi? Üretip kedi sahibi olmak isteyenlere yavruları sütten kesilince parayla ya da parasız sahiplendirmek mi? Kedilerinizde şuan bir kızışma varsa, zamansız kızışmayı hamilelikle sonlandırmak mı? Ya da benim tahmin edemediğim bir neden varsa açıklayabilir misiniz? |
02-08-2012, 19:07 | #100 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-10-2011
Şehir: Aydın
Mesajlar: 158
|
Sevgili Nariel; kediden iyi haberleri merakla bekliyoruz. |
03-08-2012, 13:29 | #101 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 19-06-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 11
|
Merhabalar sayın Çisem,sözleriniz biraz kışkırtıcı gelsede ortalıkta olan biten şeylerden dolayı size hak veriyorum.kızlarım diye bahsederim her daim kedilerim değil,kısırlaştırılmaları taraftarı değilim.,bu zamana kadar 4 batım yavrularımız oldu hiçbiri sahipsiz evsiz kalmadılar... güvenmediğim kanaat etmediğim kimselere bebişlerimi vermem... para eşya hiçbir bedel olmaksızın yanlızca anne ve babalık yapabilecek ailelere yavru veriyorum... selamlarımla. |
03-08-2012, 14:32 | #102 |
Ağaç Dostu
|
Merhabalar, Bahsettiğim zavallı kedinin bir de kardeşi kalmış o gün görmemişim. Ve iyi haber, anneleri de meydanda. (Şu durumda 5 adet yavru kayıp durumda, birinin araba altında ezildiğini öğrendim.) Bu yavruyla sevgili gcakar ile birlikte ilgilenecektik, kendisi sağolsun veteriner konusunda da çok yardımcı oldu ama annesini de meydanda görünce ayırmaya kıyamadım. Duygusal olarak annesinin yanında bulunmasını istedim ve eczaneden göz damlası alarak bunun gözlerine damlattım. Tabii bu arada besledim de. Her işlemi onu o cani apartamanın önünden alıp uzaklaştırarak yaptım ki akılsız birileri laf etmesin. Sonuç olarak şu an kaldırımlarda anneleriyle beraber 2 kardeş yaşamaktalar ve ufaklığın gözleri büyük ölçüde iyileşti. Oyunlar oynayıp duruyor. Başkaları da yem koyuyor gördüğüm kadarıyla (bir gün onlara da laf edeceklerdir eminim). Ben şimdilik kollamaya devam ediyorum. İlgilenen herkese çok teşekkürler.. |
03-08-2012, 17:20 | #103 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-10-2011
Şehir: Aydın
Mesajlar: 158
|
Sayın Nariel, çok sevindirici haberlerin için önce sana ve sonra gçakar'a teşekkür etmek istiyorum. Kedinin gözlerine o damlaya devam edebilirseniz iyi olur. Pomadı ve bu damlaları cebimden hiç eksik etmiyorum. Sokakta gördüğüm gözü problemli kedilere sürekli kullanıyorum. Ciddi göz hastalıkları ve göz kayıpları bu tür enfeksiyonlardan ölümlerle sonuçlanabiliyor çünkü. Ve bulaşıcı da olabiliyor çoğu kez. Size kolay gelsin. |
03-08-2012, 18:10 | #104 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-10-2011
Şehir: Aydın
Mesajlar: 158
|
Sayın tabiatdostu; kışkırtıcı olarak yorumlanabilecek bir cümle kurmadım. Bu topikte, yardıma muhtaç kedilere yuva aramaktayız ve birbirimize bazı konularda destek vermekteyiz. Yukarıdaki mesajdaki gçakarın desteği gibi... Biz, genelde sokak hayvanları ile ilgili yuva ararken, sizin iki dişi kedinize eş arayan mesajınız bu mesajların arasında benim merak etmemi sağladı. Ev kedilerimizin kısırlaştırmalarına ya da kısırlaştırılmamalarına kimsenin sorgulama hakkı zaten olamaz. Ben kısırlaştırmaktan yanayım ve hem ev hem sokak kedilerine bunu hep yapıyorum. Geride kalanların refahı için, sefaletten onları korumak için. Evimdeki erkek kedimi de sokak dişilerini hamile bırakmaması için kısırlaştırdım yıllar önce. Size madde madde sorularım üretimi neden düşündüğünüzle ilgili idi? Zor bir soru değil aksine basit cevabı olabilecek sorularımı kışkırtıcı bulmanızı da ben anlayamıyorum. Biz çiftleşmelerden sokaklardaki hayvanları sahiplendirmeye çalışmakla, ya da ıslah edip gereksiz çoğalımlarını engellemek adına kısırlaştırmalar yaparken sizin çiftleştirmek için eş aramanızın sebebini merak etmem sizce normal değil mi ? Çünkü ben artık başka sokaklardan sokağıma ya da kapıma bırakılmış anne ve yavruları sahiplendirecek aile bulmakta çok zorlanıyorum. Aklım gidiyor bu mart sezonu hamile kedi olacak diye. Bu kış elimde damlalık ve biberon eksik olamadı ve çok soğuk bir kıştı. Kısaca bizim sorunumuz üremeleri iken, sizin sorununuz üretip çoğaltmak olunca bizimkiyle çelişiyor ve merak daha da artıyor. Ticaretini yapıyor olsanız, burası zaten onun yeri değil, tohum satış bölümüne satılık yavru kedi ilanı olsun. Kaldı ki siz de üstteki mesajınızda sahipsiz yuvasız kedinizin kalmadığını yazmışsınız bu çok sevindirici bir haber. Eş aramak için; ağbimin de terier cinsi erkek köpeğinin zamansız kızışması ve aynı durumda bulunan aynı cins iki dişi ile irtibata geçmesi kadar normal bir şey sizinkisi. Kediler rahat ortamda 2-3-4 değil, bazen 6-7 tane bile doğurabiliyorlar. Siz diyorsunuz iki tane dişi ve en az 6-7 yavru eder ve hepsi sütten kesilince bulduğunuz yuvalara dağıtılacak. Bu işlemi siz mi talepler doğrultusunda yapıyorsunuz, (kedi beslemek isteyenler ya da sizdeki cinsi sevenleri listeleyip çiftleştirme yapalım diyorsunuz), yoksa erken dönem kızışan kedileriniz mi içgüdüsel dürtüleri gereği üremek istiyor? Hala merak etmekteyim. Kolay gelsin. |
03-08-2012, 19:48 | #105 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Sn. Çisem, sanıyorum Sn. Tabiatdostu'nu anlıyorum. Çok kedi beslemiş olmakla beraber kedi cinslerinden anlamam ama sanırım kedileri cins ve soylarının devamını istiyor. Benim türünün iyi örneği, çok zeki ve yetenekli bir köpeğim olsa, soyunun devamını isterdim. Asla kısırlaştırmak istemezdim. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması konusunda ise size sonuna kadar katılıyorum, sokaklar ve çöplükler hiçbir hayvanın doğal yaşam alanı değil. Bu sebeple sokak hayvanlarının çoğalması sosyal bir sorun ve kısırlaştırmaktan başka çare yok. Bu arada Nazlıcan, Hürrem ayarındaymış. |
03-08-2012, 22:22 | #106 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-10-2011
Şehir: Aydın
Mesajlar: 158
|
Sayın syılmaz, hiç bir canlı için ırk, cins ayrımı yapmak istemeyiz diye düşünüyorum. Doğada soyu tükenmekte olan nice hayvan için mücadeleler veriliyor. İş evcil hayvanlara gelince, bizler tüketim toplumu olarak rant peşinde oluverdik. Özel ırklar yaratıldı, hayvanların genleriyle oynandı. Bunlara iyi paralar yatırıldı ve tüm dünyaya pazarlanmakta hala. Bunları karşıtlık olmak adına söylemiyorum. Marka ve cins arayışlarının hayvan sevgisine de bu denli bulaşması bazı zamanlar beni üzmekte. Sokak hayvanlarının sahiplendirilmesinde bunun cinsi nedir diye ısrarla bana sorulmakta. Bu soruyu çocuklar sormuş olursa sahiplendirme şansımın yüksek olduğunu görüyorum. Onlar koşullu sevgiyi henüz öğrenmediklerinden ısrarları bitip ailelerini ikna ediveriyorlar. Bana dokunan hassas yer de burası anlayacağınız. Ben hiç bir hayvanın ırkına, cinsine bakmadan alıp bakıyor ya da bakımını yapacak birileri bulmaya çalışıyorum. Polis timi ya da arama kurtarma köpekleri de özel eğitimler sonucu yetenekleri geliştiriliyor. Topluma hizmet adına, akutta enkaz altında kalan canlıyı bulmada, bir topan ekmeğe ve sevgiye ölümüne bağı bahçeyi koruyan bu hayvanların hepsi bana göre eşit. Sıfır numara ağbimin terieri vav vav diye iki kez havlayıp, kediden korkarken ona bağı bahçeyi teslim edemeyiz bu bir gerçek. Hoş hırsızla oyun oynayan goldenler de var. Sivas kangalı olan otelcinin tüm klimalarını söken hırsızları tamirci zanneden köpeklere de şahit oldum. Sonuçta hepsi hayvan ve sokaklar da her cins köpek ve kediyle dolu. Ben bunlar çoğaldıklarında sahiplendiremiyorum artık. Bahçesinde aç susuz bağıran yavru kedinin, filanca cins kediden üstün görünen farkını ben çözemedim. Köpeklerde durum başka, koku alma, yüzebilme, kas gücü v.s ile farklılıklar gösterebiliyor belli cinsler. Kedilerde en güçlü pati ya da çene gibi bir özellik te yok. Ama hiç anlayamam kedilerin ırk farklılıkları harici marka özelliği taşıma durumlarını. En son eve girmeyi başaran yaramaz kedim en çirkin ve cılız olan yavru kediydi. Çok kısa, seyrek hatta yok dehecek kadar az tüyü var. Ama tekir özelliğini daha fazla taşımakta. Zavallımın ataları kimlerdi ne önemi var ki. Cinsi ise çok ama çok karışık. En az on farklı özellikte. Cins hayvan değil diye kimse istemedi onu. Boz tekir olsaydı alırdık dendi. Sihirli değneğim yoktu hemen onları boz tekire dönüştürecek. Boz tekir çok üstün özellikli bir hayvan mı, tabii ki hayır. Evimdeki 12 yaşındaki oğlum boz tekir ve ben onu kısırlaştırdım İşte bu marka arayışı çocuklara bu şekilde gelip biçimleniyor. Siyam kedileri kendi cinsinden başka kedi ile çiftleştiğinde yavruları en fazla 1 ay yaşıyor. Genleri kabul etmiyor başka bir ırkın karışımını. İran kedilerinde ve bazı cinslerde de durum böyle. Çocuğuna hayvan sevgisi vermek adına pet shoplarda cins hayvan arayan aileler olmazsa bu rantta olmaz diyorum. Bu rant ; hayvanların sağlıksız üretimleri ve nakit dönüşümün hızı açısından, yavrunun anne sütünden erken ayrılması gibi bir çok sorunlu, çoğu zaman kemikleri bu nedenle gelişemeyecek sağlıksız yavruları da beraberinde getirmekte. Çoğu pet shop bu yolla iyi paralar kazanmayı seçmekte. Pet shoplar gibi bazı veterinerlerimizi de ne yazıkki bu rantın içinde görmekteyim. Ben ticari düşünen veterinerden hızla uzaklaşıp onu biraz da takibime alarak yoluma devam ediyorum. Para kazanma uğruna dişiye kızışmasa bile suni döllenme yaptırılıp, yavrularından erkenden ayrılan anne depresyona giriyor. Bu yolların ne kadar etik bir yol olduğu ayrıca tartışılır. Mesela; sokakta bir kedim ankara kedisi ama ben kısırlaştırdım. Çünkü artık doğurganlığı maalesef bitmiş, bir deri bir kemik halde bulduk. Yumurtalıkları çürümüş, bunu kısırlaştırma sırasında gördük. Çok doğum yapmış ve rahimi zarar görmüş... İki yumurtalığı ve rahimini de aldı veterinerimiz. Günlerce yoğun bakım ünitesinde tuttuk. Yemeğini ağızdan yemeye başladığı an sevgi dolu yaşlı bir teyzeye şimdilerde yarenlik etmekte. Son olarak, sahipli hayvanların üretimi belli amaçlara hizmet ederken, sokak hayvanları sadece içgüdüleri ile üreyerek, bizler de sürekli bu yavruları sahiplenecek insanlar arayıp duruyoruz. Aynanın diğer yüzü gibi yani bu çelişki. |
03-08-2012, 22:56 | #107 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-06-2011
Şehir: Istanbul / Columbus, Ohio (ABD)
Mesajlar: 1,260
|
Alıntı:
Insanlar lutfen cins mi degil mi diye bakmasinlar aramizda bir bag olustu mu diye baksinlar.Petshoptaki canlilara da ayri bir uzuluyorum o yuzden de almayin da diyemiyorum,onlar da kutu gibi alanda hayatlarini surduruyorlar. |
|
03-08-2012, 22:57 | #108 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Sn. Gçakar ve Sn. Çisem, eleştirilerinizi anlıyorum. Yalnız farklı düşündüğümüz noktalar var. Elbette melez bir köpek çok yetenekli ve çok akıllı olabilir, köpek sahibi olacaksam da illa ki cins olsun diye bir düşüncem de yok ama yavru bir köpek alacaksam mutlaka anne-babasını bilmeliyim. Daha önce başka bir konuda belirtmiştim, barınaktan da köpek alabilirim ama barınaktan alacağım köpek muhakkak yetişkin bir köpek olur. Annesini babasını bilmeliyim derken örnek vereyim. Mesela koruma içgüdüsü yüksek bir köpek edinmek istiyorum. Köy ortamında çok iyi çoban köpekleri oluyor, güçlü cesur, ailesine bağlı ama cins değiller (ya da standart kangal ırkı dış görünüşünden farklılar) bunların yavrularından edinmek isterim. İlla kafa ölçüsü bu olacak, boy yüksekliği bu olacak, kuyruk şekli böyle olacak diye aramam. Çünkü biliyorum ki annesi ve babası benim sahip olmayı arzu edeceğim köpeklerden ve yavruları da muhtemelen böyle olacak. Ya da annesi kangal-danua kırması, babası rottweiler-akbaş kırması bir köpek, tip olarak hiçbirine benzemese de edinirim çünkü soyu tamamen koruma içgüdüsü olan köpeklerden. Ya da bir av köpeği edinmek istiyorum. Köy yerlerinde yine ırk standartları olmayan ama gerçekten işini iyi yapan kopay dediğimiz köpeklerden mevcut ve bunların yavrularından edinebilirim. Ama çoban köpeği-av köpeği kırması bir yavru almam. Birbiri ile alakasız iki cinsin çiftleştirilmesini doğru bulmuyorum, köpeği güdükleştirme ve onu sokak köpeği yapmaktan öteye geçmeyecek bir durum olur bu. Yine de köpekten hiçbir beklentiniz yoksa sadece bir dost olsun istiyorsanız, yazdıklarımın hiçbir önemi yok. Düzenleyen syılmaz : 03-08-2012 saat 23:38 Neden: ilave |
04-08-2012, 00:05 | #109 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-10-2011
Şehir: Aydın
Mesajlar: 158
|
Benim eleştirdiğim bir konu yok sayın syılmaz, sanırım yanlış anlaşıldım. Aileler hayvan sevgisi adına çocuklarına falanca cins, adı altında hayvan aramaktalar. Ben ve benim gibi bir çok insanın sırf hayvan beslemesi için çocuğunu ve ailesini hazır buna hazırlamışken illede falan cins diye tutturulmaları... Diyorum ki, al sana bu kadar alternatif, yok ben falanca cins istiyordum cevabına karşılık 'neden' soruma "hiiiççç cins olsun istiyoruz " deniyor. Hayvanı ne amaçlı istediklerini sorduğumda "çocuğum artık çok istiyor bir hayvan sahibi olmayı ve biz de artık tamam dedik" deniyor. Köpekleri bir önceki mesajımda da yazdığım gibi kedilerden tamamen ayrı tutmak gerekiyor. Bizim ailenin 4 kg lik terieri çiftliği asla koruyamaz, kedilere vavlıyor sadece ve koruyuculuk vasfı sıfır. Ben de bağımda-bahçemde can ve mal güvenliğimiz de güvenlik kamerasından daha etkili, burnu iyi koku alan, önsezileri ile beklenmeyen yabancıların habercisi v.s v.s özelliklerde köpekleri seçerim. Ama bu köpeği apartman dairesinde büyütemezsiniz. Kuzenimde kurt köpekleri var ve koruma amaçlı yetiştirilmişler. 3-4 kuşaktır aynı soy farklı alanlarını, işletmelerini korumakta. Aracından çantayı almaya çalışan hırsızı bileğinden yakalayıp bırak komutunu duyasaya kadar bırakmayan köpekler bunlar. Kötü niyeti hissedip harekete geçiyorlar sadece. Aksi taktirde çok oyuncu ve şımarıklarda biraz. Köpek ve kedilerin fiziksel farklılıkları ve topik başlığına uygun olarak kedilerdeki bahsettiğim hayvan sevgisini çocuğuna yaşatacak ailelerin seçimlerinde saf falan ırk, filan soy diye ısrarlarını anlayamıyorum. Tipini çok seversin bir iran kedisi alırsın, çok narindir ömrü de azdır ve iran kedim var demek için alınır genellikle. Siyam, van ve ankara v.b cinsleri de bunlara ilave edebiliriz. Sırf bu cinsler aranan cinsler olduğundan bir rant sağlanmış durumda. Saf kan arayışı ile marka adı altında oluşan bir sektörün oluşması beni rahatsız eden. Kuzenim de kendi köpeklerinin genlerini sürdürmekte ısrarlı. Aynı soya 35 yıldır sahiplik etmek tabii ki bir çok kolaylıkları sağlamakta. Babadan gördüğünü öğrenen yavru köpeğin eğitimini artık bu köpeğin ebeveynleri vermekte. Gördüğünü uygulayan yavru, kuzenime zaman da kazandırmakta. Su av hayvanlarında da örneklendirilebilir. Ama kedilerde pençe gücü diye birşey yok. Estetik özelliklerdir tek kaygı. Mavi göz, yeşil göz, iki renk göz, uzun tüy v.b dir. Tarlasında farelere çare olarak beslenen kediler de çok. Ama tarlada çok bir narin özel kediyi besleyemezsiniz. Kimse pet shoptan tarlasındaki fareleri avlayıp, yiyebilecek kedi aramaz. Kediden tek beklenti paylaşılan sevgidir. Evi koruması amaçlı kedi bakılmaz. Koşulsuz sevgiye uyan bu hayvan üzerinden ticareti uygun görmemekteyim. Köpek beslemekte koşululuk var ise alternatif sektörde de ticari düşünce devrededir. Soyu sopu belli, falanca özellikteki hayvanın sahiplenecek kişinin kendi koşullarına uygun hayvanı seçmesi kadar doğal bir şey yoktur. Üstün ırk, bir çok özellik falan derken bir rakamı öderler hayvana sahip olurlar. Bu işin ticari yönü. Arz-talep meselesi yani. |
08-08-2012, 07:53 | #111 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
13-08-2012, 20:29 | #112 |
Ağaç Dostu
|
Rekor kırdım gerçekten bu sene. Ne rekoru diyecek olursanız, yardıma muhtaç hayvan görme rekoru tabii ki. Yine apartmanın bitişiğinde bir anne ve 5 yavrusu barınmaya çalışıyor. Bir yavru daha yeni ölmüş, kurtaramadım, elime aldığımda henüz sıcaktı ama malesef.. Açlıktan mı yoksa dün yağan yağmurdan mı öldü bilmiyorum ama hemen kuytuya bir koli ve yanına yemek ve süt koydum. Başka birisi de belediyenin verdiği kaba 1 litre süt koymuş. Ben yumurtalı-sulu-şekerli süt ve kuru mama verdim, anne saldırırcasına yedi. Yavrularını emzirmeye başladı. Umarım kimse onları oradan atmaz da yaşamaya devam ederler. Araba altında ezilme tehlikesi de var.. Nedir şunların çektiği.. (İlk fotoğraftaki ölmüş olan malesef.) NOT: Ertesi gün hemen koliyi çöpe atmışlar. Böyle birşey olamaz. Bunlar insansa ben neyim, ben insansam bunlar ne o zaman? Düzenleyen Nariel : 15-08-2012 saat 12:21 |
03-05-2013, 00:56 | #113 |
Ağaç Dostu
|
Ev arıyoruz
İzmir'de yaşayan bu yavrular henüz çok küçük ve onları sahiplenecek arkadaşlar arıyoruz. Lütfen mesaj atınız. Yavrularımızı hep birlikte ihtiyaç duydukları yuvaya kavuşturalım. LÜTFEN PAYLAŞMAYI UNUTMAYINIZ... |
03-05-2013, 01:16 | #114 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-05-2011
Şehir: izmir
Mesajlar: 998
|
İnşallah en kısa zamanda yavrular sıcak bir yuva bulurlar. Fotoğraflara baktığımda ne kadar masum ve savunmasız olduklarını gördükçe insanın içi acıyor. |
03-05-2013, 01:31 | #115 |
Ağaç Dostu
|
Asuman kardeşim yardımların için çok teşekkür ederim. Arkadaşlar bu yavrucakları anneleri benim bahçede doğurmuştu, ama maalesef annelerini kaybettik, bize kaldılar. Vicdanım yavrucakları orada bırakmaya hayır dedi ve bir haftadır evde bakıyoruz. Her üç saatte bir karınlarını doyuruyoruz. Gece nöbetleşe kalkıp bakıyoruz, bugün itibariyle 25 günlük bunlar. Cinsleri derseniz sokak kedisi derim ama sokak yüzü görmediler. Dördüde birbirinden sevimli, İnşaallah kendileri gibi güzel birer yuvaya kavuşurlar. Olmazsa herhalde yine sokağa dönecekler. |
15-05-2013, 22:10 | #116 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2012
Şehir: İzmir
Mesajlar: 255
|
Bir çift minik siyam isteyen ....
Bu bebişler mümkün ise onlara bakacak 40-50 yaş civarında bir anne istiyorlar. Malum şimdiki gençler kendi hayat hızlarına uyduramıyor bu bebişleri. Ufak da bir bahçesi olsa iyi olur. Büyük hayaller ile aldık onları ama çeşitli sebebler ile ilgilenemiyoruz. Bir erkekçik (Tırni) bir dişicik (Minnoş) . Kardeş değiller. Ücretsiz olarak vereceğim. Verdikten 15 gün sonra kontrole gelmek şartı ile.... İzmir içi olursa ne ala.... |
15-05-2013, 22:11 | #117 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2012
Şehir: İzmir
Mesajlar: 255
|
Bu arada şuan 5 aylık oldular. Tüm aşı vb. bakımları dün yapıldı. |
16-05-2013, 08:00 | #118 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 31-03-2011
Şehir: Muğla
Mesajlar: 82
|
Sayın Nautilus, Muğla olsa olur mu? Bahçeli bir evde ikisini de ailemize dahil etmekten mutlu oluruz. |
16-05-2013, 09:38 | #119 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-03-2012
Şehir: Bursa
Mesajlar: 124
|
Sayın Nautilus, Bursa'da ikamet etmekteyiz,sürekli ve sevgi dolu bir yaşam için onları başta kızım olmak üzere tüm aile olarak sahiplenmek isteriz.Eşim İzmir /Selçuk'lu olduğundan yazları görebilme imkanınızda olabilir.Saygılarımla |
21-05-2013, 21:42 | #120 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2012
Şehir: İzmir
Mesajlar: 255
|
Kedicikler sağsağlim Muğla'da Bahçeli bir evde Wistom Amcalarına kavuştu. İlgilnen herkeze teşekkür ederim buradan.... |
|
|