Sarıcan
 

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Bazan ben de soruyorum bu soruyu kendi kendime? Ben neden buradayım? Agaclar.net'i bunca cazip kılan nedir? diye. Emekli olduktan sonra sadece vakit geçirmek için evdeki boş saksılardan birine attığım ve daha sonrada unutup tatile gittiğim domates tohumu desem belki de kimse inanmaz. İki aylık bir tatil dönüşü onca bakımsızlığa rağmen saksıda yaşam mücadelesi veren domates fidesi üzerinde oluşan biri yumurta, diğeri ceviz büyüklüğünde iki adet domatesi eşimle paylaştığımda, damağımızda bıraktığı lezzet ve koku bu tanışmanın mimarıdır.

İşte bu yüzden bir karış toprağı bile olmayan beni internette domates nasıl yetiştirilir diye aramaya itti. 2008 sonbarı başlayan bu macera Agaclar.net'le tanışmamla bambaşka bir boyuta büründü. Çocuklar duymasının Seyyar Tayyar' ının dediği gibi "Patladı gitti." Ben domates için okumaya başladığımda ikinci baharımda tekrar mezuniyeti olmayan bir okula başladığımın farkında bile değilmişim meğerse. Bir iki ay, forumda özellikle Topraksız Tarım bölümündeki bütün konu başlıklarını soluksuz ve geceler boyu uykusuz kalma pahasına okuduktan sonra 28.11.2008' de "Agaclar.net Enstitüsü" ne kayıt oldum. Bu gidişle mezun da olamayacağız anlaşılan.

Burada neler öğrendiniz?

Bu okulda neler yok ki. Önce topraksız tarım bölümünde başladım eğitime. Uzun zaman bir kimya eğitimi ve okuldaki bilgilerin güncellenmesinden sonra pvc borulardan domates üretimi için çoklu saksı dizaynları , pvc bağlantı elemanlarının birleştirilmesinden oluşan çilek ağaçları , yoğurt tavalarında yeşil soğan üretimi (Bu fikirden yola çıkarak ticari üretim yapan arkadaşlarımız oldu.) ve uzun zaman hayranlıkla araştırdığım ve hala da araştırmaya devam ettiğim domates ağacı yetiştirme ortamı. Japonca ismi ile Hyponica . Dar alanlarda, özellikle benim gibi bir karış toprağı olmayanlara evlerinin balkonlarında neler yapabilirler onları bulmaya çalıştım ve hala da arıyorum. Bu konu ile ilgili açılan her konu başlığını büyük bir ilgi ile izliyorum.

Bu arada agaclar.net'te öğrendiğim veya bu konu ile araştırma yaparken edindiğim bilgileri daha da geliştirerek ülke tarımına katkıda bulunmak için bu bilgileri forumdaki arkadaşlarımla paylaşmak ve onları yüreklendirmek hoşuma gidiyor. Topraksız tarımda, hayvan yemi olarak arpa çimlendirme başlığı en severek izlediğim başlıklardan biridir. Bir forum ortamında tartışılan bilgilerden ülke tarımcılığına nasıl katkıda bulunulur bu başlıkta hepsi var. Bu başlıkta tartışılan bilgiler ilk defa havada kalmayıp forum üyelerinden bir arkadaş ticari olarak yatırıma dönüştürdü. Bundan daha güzel bir mutluluk var mı?

Agaclar.net'teki maceralı öğrenim sürecim bununla da bitmedi. Araştırmaya olan merakımdan olacak, belki de bugüne kadar Agaclar.net'teki en uykusuz kaldığım süreç başladı. Enzim (Enzyme) konu başlığı ile yepyeni bir kavramla tanışmıştım. Tarım ve bahçecilikle uğraşan insanların ihtiyaçları olan organik ve mikrobiyal gübreleri, kendi imkanları ile evsel atıklardan kendilerinin üretebileceği sistemler dizayn etmek. Önce bir çok arkadaşım yoğurt kovası ve pet şişe ile yaptığım sistemlere gülselerde, bugün aldığım geri beslemelerle bir çok üreticiye çığır açtığımı görmek beni mutlu ediyor. Bu konu Sevgili acemi_caylak' ın bayrağı devralmasıyla muhtelif konu başlıklarında şu an forumun en sevilen ve takip edilen başlıkları olarak devam etmekte ve bende zevkle onun çalışmalırını gıpta ile izlemekteyim.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Agaclar.net öyle bir okul ki herkes birbirinden birşey öğreniyor. Bütün dersler beyin fırtınası şeklinde geçtiği için herkes bu fırtınadan payına düşeni ganimet olarak alıp dağarcığında biriktiriyor. Araştırıp bulduğum her bilgiyi büyük bir zevkle arkadaşlarımla paylaşıyorum, onlardan öğrendiğim her bilgiyi özümseyip geliştirmeye ve tekrar paylaşmaya çalışıyorum.

Sizi tanıyalım

1954 Sivas Merkez doğumluyum. İlk, Orta ve Lise'yi Sivas'ta bitirdikten sonra 1971 yılında yüksek öğrenim için Istanbul' a geldim. Bir daha da dönemedim Sivas' a. Tıp okumak isterken, gece okuyup gündüz çalışmak zorunda olduğum için İ.D.M.M.A. Akşam Makina Mühendisliği bölümünde okudum. Gece okumak alışkanlık haline gelince 1980 yılında askerden geldikten sonra da İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İktisad-ı Enstitüsünün iki yıllık gece bölümünü bitirdim.

1973 yılında henüz öğrenci iken başlayan iş ve sanayi hayatım 2000'de emekli olmakla da son bulmadı. Tekrar çalışmaya devam ettim ve 30 yıl içtiğim sigarayı 2002' de bırakmama rağmen o beni bırakmadı ve belkide sanayi sektöründe soluduğum zehirli havanın da etkisi ile akciğer kanseri oldum. 2004 yılında ameliyat olarak akciğerimin birini aldırdım.Üç yıl daha çalıştıktan sonra 2007 yılında da çalışma hayatımı noktaladım. Fakat çalışmaya alışmış beyini ne ile oyalayım diye düşünürken 2008 yılında hep Köy Enstitülerine benzettiğim Agaclar.net Uygulamalı Eğitim Enstitiüsü' ne başladım ama buradan bir türlü mezun olamıyorum. Arada bir okuldan uzaklaştırma da alsam her gün yeni bir konu, yeni bir dost bu okuldan ayrılmamı engelliyor.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Balkonda yaptığım topraksız tarım denemeleri benim için terapi oluyor. Bu sene Home Hyponica dediğim sistemde Pembe Domates denemesi yapıyorum.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Ülke tarımı ve hayvancılığı konusunda bir çok yüksek öğrenim kurumunu kıskandıracak dökümantasyona sahip. Daha hala inceleyemediğim veya ilgi alanım dışında olan bölümler var. Fakat halkı bilinçlendirme ve sivil toplum örgütlenmesi kapsamında 125.000 üyeli bir topluluğun Tüketici Hakları ve Tüketici Şikayetleri konusunda oldukça ses getirecek bir güce sahip olduğunu düşünüyorum. Üyelerimiz arasındaki hukukçu arkadaşlarımızın da desteği ile halkı kandıran ve kalitesiz ürün satarak haksız kazanç elde eden firmalardan internette afişe edilmesi ve üyelerimizin haklarının elde edilmesinde bir çok örneği olan Tüketici Hakları örgütlenmelerinden daha etkin bir güç olacağımıza inanıyorum.

Agaclar.net'te olmasaydı iyi olurdu diyebileceğim bir şey bulamıyorum. Forum ortamında yanlış ve abartılı bilgi veren veya aldatmaya yönelik bir takım yazışmalar olunca bazan haddimizi de aşarak müdahele ettiğimiz durumlar oluyor. Zaman zaman tatsız tartışmalara sebep olsada ben bunu sağlık belirtisi olarak görüyorum. Özellikle her derde deva ilaçlar (Kombucha) ve forumda üretim tekniği ders olarak anlatılan topraksız tarım besin eriyiğini nanoteknolojik şurup diye pazarlamaya çalışanlar ve forumu bilgi paylaşmak yerine sadece ticaret yapmak için bir araç olarak görenlere izin vermemek lazım diye düşünüyorum.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Sn. Kudret TEZEL' in sloganı ile tek bir önerim olabilir. "Bilgi paylaştıkça büyür."

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Bitkilerle ilgilenmek insanın ruhunu dinlendiriyor. Balkonda büyüttüğüm domates fidelerine dokunup onların taze kokusunu duymak bile güzel. Ağacın her türünü severim ama sokağımdaki sedir çamları favorimdir.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Başağı domates yetiştirmeye kaltığımda elimde ki fidelerden deneme yapmak zorunda kalmıştım. Ben domatesi saksının altından dikip fideyi başaşağı salındırdım ve saksıyı çengele astım ama sırık cinsi olan domates yönünü güneşe dönerek tekrar yer çekiminin tersine yukarı doğru uzadı ve ben fideyi tekrar iple yukarı bağlamak zorunda kalmıştım.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Zaman zaman bütün enerjimi toplayıp bir bahçemi alsam diye içimden geçiyor ama sağlığım elvermeyeceği için vazgeçiyorum.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

2009, 2010 ve 2011 yıldönümü toplantılarına katıldım. Toplantılara genellikle çiçekle ilgilenen arkadaşlar katılmasına rağmen hiç yabancılık çekmedim. Topraksız tarım ve Enzim konusuyla ilgilenen arkadaşların toplantıya katılmasını bekliyorum. 2011 toplantısında Sevgili Ensar' ın Enzimleri ortamı ne kadar ısıttı gördünüz.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

İnternet ortamında elektronik ortama kaydedilmiş yüzlerce pdf formatında döküman bulmak mümkün. İhtiyacım olduğunda ilgilendiğim konu ile ilgili araştırıp onları okuyorum ve edindiğim bilgileride arkadaşlarımla paylaşıyorum. Bazan döküman paylaştığımız da oluyor.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Yalova' daki köşkün duvarını taciz ettiği için kesilmeye çalışılan bir ağacı kurtarmak için kocaman köşkünü 5-6 metre uzağa taşıyan, Ankara' nın bataklığında çiftlik kuran, makinalı tarımı halkına öğretmek için traktör sırtına çıkan bir Cumhurbaşkanı desem abartmış mı olurum acaba?

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Agaclar.net'ten bir arkadaşımızın açmış olduğu bir forumda da arada sırada yazıyorum ama Agaclar.net'in yeri ve ayrıcalığı tartışılmaz. Bilgiye ulaşmanın ve paylaşmanın daha da yayılması en büyük dileğim. Agaclar.net'in bu konudaki önderliği her zaman devam edecektir.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Almadım. Liseyi bitirdiğimde bir akrabam Orman Mühendisliği okumam için ısrar etmişti. Ben o zaman Tıp düşünüyordum. Babamı erken kaybettiğim için gece okumak zorundaydım Makina Mühendisliği okudum ama bugünki aklım olsa mutlaka Doğa bilimleri ile ilgili bir eğitim alırdım.

Zamanınızın ne kadarını Agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Evde olduğum sürede bilgisayar hep bir köşede açık durur. Agaclar.net'te bir köşede hep açık. Zaman zaman mesajlara bakarım.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Her türlü bilimsel gelişme ilgi alanım içindedir. Özellikle sanayi sektöründe yıllarca Ar-Ge ağırlıklı çalıştığım için araştırmak ve yeni bilgilere ulaşmak en büyük merakım.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Agaclar.net' e Sevgili Envor' un Antalya' dan gönderdiği domates fideleri ve Sevgili malbman' ın Red Robin domates tohumları ile başlamıştım. 2009 toplantısında Güler Hanım' ın hediye ettiği sukkulent yaprağını belkide ilk defa hydroton ortamında topraksız olarak büyüttüm ve bu sene çiçek açmak üzere. Paylaşmak çok güzel bir şey. Bende elimdeki kombu kültürü ve kefir mayası paylaşımlarında bulundum. Fakat tohum ve çelik paylaşma imkanım olmadı.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

O kadar çok var ki. Topraksız tarım bölümünde biraz önce iki arkadaşımı zikrettim. Topraksız Tarım yapıp da Sevgili Kudret Tezel'den etkilenmemek mümkün mü? Sevgili akınselcuk' un pratik paylaşımları, foruma şu aralar pek uğramıyor ama Sn. tabiat arkadaşımızın pvc boruda marul çalışması hakkında yaptıkları paylaşımlar. İsmini yazmadıklarım beni bağışlasınlar.

Enzim başlığının da bulunduğu Temel Konular başlığındaki arkadaşlarımdan Sevgili acemi_caylak ve Ensar, Sındırgılı, UBYİ üyeleri ve yaptıkları enzim denemeleri ve o enzimle ürettikleri meyvaları gönderen Sn. yasarugur, Sn. egetropical ve daha nice arkadaşlardan etkilenmemek mümkün mü? Özellikle Sevgili acemi_caylak bayrağı devraldı gidiyor. Ben artık onun hızına yetişemiyorum.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Mesleki örgüt olarak T.M.M.O.B Istanbul Makina Mühendisleri Odasının 35 yıllık üyesiyim.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Katılamıyorum. Mutlaka destek verilmeli diye düşünüyorum.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Bazı TV programlarında Topraksız Tarım ile ilgili programları seyrettim ama hepsi benim paylaşım ilkelerine ters ve ticari reklam kokan yayınlardı. Halkın öğrenip ve uygulayacağı bir şey gibi değilde Nasa' nın aya gittiğinde orada astronotların sebze ihtiyacını karşılamak için yaptığı bir uzay çalışması gibi bahsederseniz hiç bir anlamı kalmıyor. Seyreden insanlarda, o kadar zor bir şeyki bunu benim aklım almaz, ya da buna benim imkanlarım yetmez hissi uyandırılıyor.

Oysaki iletişim araçları bilgiye ihtiyacı olanlara eğitici ve yol gösterici olarak verilmeli, üretimde verimliliği artırarak ülke ekonomisine katkı sağlanmalıdır. Yaz boyunca Toprak TV' de mikrobiyal gübrelerin haber içinde reklam dedikleri uygulamalarını seyrettim. Belki güzel şeyler ama ben özellikle kamu kanallarının köylünün kendi gübresini kendisinin üretebileceği bir eğitim programını yeğlerdim. Agaclar.net bu konuda bir çok boşluğu dolduruyor. Bu yüzden buradaki paylaşımları çok önemsiyorum.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Keşke insanların nefes alabileceği ortamlar yaratmak için daha şehir merkezine yakın noktalarda olabilseler. Hatta yeni çıkarılacak imar yasalarında her yeni imal edilen devasa sitelerde otopark mecburiyeti gibi her daire için bir otopark yüzölçümü kadar da hobi bahçesi ayırma zorunluluğu getirilse. Hiç değilse beton bloklar arasında insanlar toprak ve bitkiye olan özlemlerini giderirler.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
ağaç: Sedir Çamı
çiçek: Gül
kitap: Metin Aydoğan'ın "Yeni Dünya Düzeni Kemalizm ve Türkiye"
şarkı: Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey
müzik grubu/müzik sanatçısı: Mustafa Sağyaşar
ressam: Hiç ilgilenmedim
şair: Orhan Veli
film: Yıllar var gitmiyorum.
web sitesi: Agaclar.net

Sevgili Sarıcan

Sizi nedense hep ''Enzim'' başlığıyla özdeştirirdim, hergeçen gün çok daha fazlasının olduğuna şahit oldum.

Bu tanıtımızla, sizi zaten severdim, daha da sevdim. Agaçlar. net ailesininin sağlam bir zincir halkası olduğunuzu düşünüyorum.

sizi seviyoruz

Sevgili Sarıcan,

Bu foruma zeytin yetiştiriciliği ile ilgili yazı araştırırken ulaşmıştım. Sonrasında ise, senin Enzim başlığı sayesinde mikroorganizmalar ve onların "toprak işçiliği" ni anlamaya ve anladıklarımı uygulamaları ile birlikte anlatmaya yöneldim. Seninde belirttiğin gibi "agaclar.net" bizim için bir enstitü. Sadece diploması yok. Umuyorum ki biz "yaramaz çocuklar" ın paylaşımları sayesinde, agaclar.net daha fazla sayıda "kulağı geçecek boynuzlar" yetiştirecek.

Yukarıda belirttiğin gibi sen ve daha bir çok arkadaş, gecesini gündüzüne katarak, yaklaşık 115.000 üyeye, bildiklerini en ince ayrıntısına kadar anlatmaya ve gelecek nesillere "zehirsiz ve yaşanılır" dünya bırakmaya çalıştıkları için, zaman zaman forumu ticari ürün pazarlama aracı olarak gören üyelerin şimşeklerini üzerlerine çekselerde, bildikleri yoldan şaşmayacaklar.

Bu dünya sadece tekellerin değil. Senin, benim ve çocuklarımızın. Coca Cola yeraltı suyunu kullanırken, senin ve benim suyumu kullanıyor. Yağmur ormanlarını kereste için kesen bir tüccar, senin ve benim oksijen kaynağımızı tüketiyor. Ovacıkta siyanürle yaraltı sularını kirletenler, senin benim içtiğimiz suya zehir karıştırıyor. Büyük çoğunluğu kimyasal gübre ve ilaç tekellerinin satış temisilcisi olmaktan öteye geçemeyen Ziraat Mühendisleri, çiftçilere önerdikleri zehir çözümleriyle farkında olmadan, seni, beni ve aynı zamanda kendisini zehirliyor. HES'leri kuranlar, oradaki köylülerin yaşam kaynaklarını kurutuyor. Ne zamanki agaclar.net'in şu anda yaklaşık 115.000 olan ve giderek artan üyesi işte bunların bilincine varır; işte o gün hem senin hem de benim en mutlu günümüz olacak. Sen ve ben ancak o zaman bu okuldan belki bir diploma alırız:)

Sn. Zeytinlibahçe,

UBYİ dışında belkide ilk defa yazışıyoruz. Demek ki insanlar yüzyüze tanışmadan da birbirlerini anlayabiliyorlarmış. Önemli olan bildiğinizi sakınmadan paylaşabilmek ve olduğunuz gibi görünebilmek. Tanışmasakta sizler gibi dostlarım olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. Diyorum ki; günün birinde Ege' ye yolum düşerse bir yığın dostum var "Merhaba" diyecek. Bunu düşünmek bile içimi ısıtıyor. Uğrayabilirmiyim, tanışanilirmiyiz bilmiyorum ama "Gitmesekte, gelmesekte oralarda bir çok dostum olduğunu biliyorum."

Çok teşekkür ediyorum. Bende sizleri seviyorum. Sevgiler...

Sevgili Sarıcan,

Ağaçlar net kanalıyla tanıdığım insan.

Can dost,

Adam gibi adam.

İyiki varsın.

Sevgiyle kal.

Sevgili acemi_caylak,

Özellikle çaylak diyorum. Basketbol' un beşiği NBA' de çaylaklar hep takımın yıldızı oluyorlar sonunda. Sende forumun çaylak' ısın şu anda ama arkadaşların çoğu artık sana çaylak demeye dilleri varmıyor ve daha büyük çelişkiye düşerek acemi usta diyorlar. Bir insan hem acemi hem usta olabilir mi? Gel değiştirelim şu lakabınıda arkadaşlarda rahat etsinler.

Mesajını okuyunca agaclar.net' in üye sayısını 10.000 civarında fazla yazmışım ama içimden öyle gelmiş demek ki. Bu bir abartı değil ama agaclar.net gerçekten bu gücüyle bir çok sivil toplum kuruluşundan fazla işleve sahip. Bu gücü iyi yolda kullanmak gerek. Bazan haddimizi aşıyorsak affola ama doğru bildiklerimi söylemesem de kendime olan saygımı kaybederim.

Forumda yakınen tanıma şansına sahip bir dostum olarak iyiki varsın diyorum. Sevgiler...

Sevgili Ensar,

Validebağ' daki toplantısında başlayan dostluğumuz sırrı, aslında senin insanı sarıp sarmalayan sevgi dolu yüreğinde gizli. Bana yakıştırmaya çalıştığın niteliklerle kendini tarif ediyorsun. Senin kadar sıcakkanlı bir arkadaş ve dost bulmak gerçekten çok zor. Bunu Fenerbahçe toplantısında bir çok arkadaş gözleriyle gördü. İnanmayan toplantı resimlerine tekrar baksın. Mavi gözlerindeki o ışıltı, yüzündeki o gülümseme hiç kaybolmasın.

Sevgiler...

Sevgili sarıcan, bizlerin çok da bir şey söylememize gerek yok sanırım. Duruşun ve yazılarınızla siz kendinizi çok iyi anlatabiliyorsunuz, en azından kendi adıma ben anlayabiliyorum, iyi ki, varsınız ve buradasınız.

Sizleri biraz daha yakından tanımak gerçekten güzel oldu. Sevgilerimle...

Sn.sarıcan hocam,dediğiniz gibi iyi ki bu okula kaydolduk.

Sayın Sarıcan,

Enzimlerle ilgili yazılarınızla sizi takip etmeye başladım.

Bahçede kullandıklarımı 'otlayan hayvan gübresi, kompost, meşe külü, ...' diye sayarken bu seneden itibaren sizin sayenizde enzimde listeye eklenecek.

Bilgi ve deneyimlerinizi içtenlikle paylaştığınız için teşekkür ederim.

Sevgili Sarıcan,

Size yazdığım ilk yazıda "sizi sanki daha önce biryerden tanıyor gibiyim" demiştim. Yanılmamışım...
Ben istanbul yapı marketlerinde haldır haldır topraksız tarım için gereken düzenekleri bulmaya çalışırken, bana "çalıştığın yerin kapısından çık, yolun karşısındaki dükkanda bulursun aradıklarını" demiştin. Ve hakikaten orada bulmuştum aradığım malzemeleri. Benim 25 yıldır farketmediğim o dükkanı,daha önce beni hiç tanımayan birinin nerede çalıştığımı tahmin ederek söylemesi durumunda, daha önce tanışmadığımıza kim inanır ? Düşünceler, dilekler, gönüller bir olunca her insan 40 yıllık tanıdık gibi olur. Tıpkı buyılki Ağaçlar.Net toplantısında olduğu gibi. Kim diyebilirki Ensar ı 40 yıldır tanımıyorum, Acemi_çaylağı **** Güler hanımı 40 yıldır tanımıyorum. Paylaşım, duygular, içtenlik okadar belirgindi ki ancak 40 yıllık dostlar böyle sıcak ortamlar oluşturabilir. Bir pazar sabahı Kudret abiye telefon edip "kahvaltıya geliyoruz eşiml" diyebiliyorum. Kim diyebilirki Kudret abiyle 40 yıldır tanışmıyoruz.

İyiki varsınız,
Bilgi paylaştıkca güzeldir.
Denizcilerin dediği gibi..."Pruvamız neta, rüzgarımız kolayına olsun"

Sn. Garlangufa,

Agaclar.net' li olmak işte böyle bir şey. Ben bazan foruma yeni başlayan ve özellilkle Topraksız Tarıma bulaşmış olanlara "Geçmiş olsun ama bu hastalığın tedavisi yok." diye takılıyorum. Sende onlardan biri idin ve gecenin bir yarısında gün boyu arayıp bulamdığın malzemelerden yakınıyordun. Profil bilgilerin ve çalıştığın semti söyleyince senin aradığın malzemeleri satan mağazanın tam karşısında olmanı tahmin etmem hiç zor olmamıştı ama senin "Sanki beni tanıyan biri gibisiniz." diye mesajınıza çok gülmüştüm. Çünki aynı yollardan bende geçmiş ve günlerce aramanın sonucunda internetten bulmuştum o mağazayı. Mesleğine ve semte bakınca biraz da takılmak için yazmıştım ama tam onikiden vurmuştum.

Sn. Lilium' u aynı özlemlerle ve aynı ideallerle dolu yazılarından tanıyorum, Sevgili Yasarugur' u enzimlerle yetiştirip, üşenmeyip tatmam için gönderdiği nefis portakal, greyfut ve limonlardan sonra tanımıştım. Şaka bir tarafa, ben o kadar lezzetli meyva hiç yememiştim sanki. Greyfutu lezzetlendiren ve şeker gibi yapan belki de sevgili Yasaruğur' un kadirşinaslığı ve dostluğu idi. Bunların hepsini agaclar.net' e borçluyuz. Böyle bir ortam olmasaydı Sn. Üzüm' le selamlaşmamız mümkün olurmuydu bilemiyorum? İyi ki varsınız.

Bu arada Sevgili malina' ya bu ortamı sağladığı için, Sevgili Güler Hanım' a da Fenerbahçe toplantısında tam dört ay önce istediği bu tanıtım yazısını yazmam için tekrar hatırlattığı için teşekkür ediyorum.

Sayın Sarıcan.

Sizi enzim konusundan biliyorum, tanıyorum ve seviyorum. Sizden çok şey öğrendim.Tanıtım yazınızı okudum ve daha yakından tanıdım.
Bu vesile ile size saygı ve hürmetlerimi sunarım.

sn.sarıcan'ın sayfasında sohbete başlamışken bu okulun bir faydasını daha belirteyim,ben hayatta hiç tarım yapmadım,sadece yıllar önce tarım dersinde ortaokulda sıcak yastık ,soğuk yastık gibi birşeyleri görmüştük,aradan geçen yıllar zarfında ağaçlarla ilişkim ,ev yapmak için bir arsa satın aldığımda, rahmetli annemin "Oğlum, evin bahçesine ağaçlarını şimdiden dik,ev yapana kadar fidanlar büyüsün." sözünden sonra bahçeye diktiğim iki portakal,bir greyfurt ve bir limon ağacının bakımı şeklindeydi.Tabii sarıcan hocamın enzim tarifiyle yapmış olduğum enzimlerden onları da besledim.Bu yıl portakal ağaçlarımdan birisi aralık ayında çiçek düzdü inanın,açacak da soğuk vuracak diye epey korktum ama o ağaç tomurcuklarını nisana kadar bekletti ,bugünlerde açtı(demek ki enzim erken çiçeklenmeyi de teşvik ediyor) .O aralarda da eşimin babasından kalan araziler paylaşıldı,10 dönüm kadar eşime düşen tarlaya fidan mı dikelim ,ekelim biçelim mi derken ,başladım ben agaclar.net'in sayfaları arasında arkadaşların bilgi deryasında yüzmeğe,sonrasında da bazen yazılarımda da bahsettiğim gibi geçen sene zeytin fidanı diktim, biraz boş yer kalmıştı oraya da bu sene williams armut fidanı diktim,dere kenarında 10 ağaçlık yerimiz kaldı o bölümü de oralarda pek güzel yetişen cevizler için bıraktım.Diyeceğim o ki benim gibi emekli ,küçük bir fotoğrafçıdan iyi bir tarımcı yetiştirmek üzere agaclar net sitesi, sarıcan hocam,meyvelitepe,acemi çaylak ,selahattin yılmaz,ensar,lilium,halil önen ve diğer ustalarımız...

Sevgili sarıcan, sizin tanıtım yazılarınız ile arkadaşların mesajlarını okudukça inanın ben de agaclar.net üyesi olduğum için gurur duydum.

Güzel anlatımınız, bilgi paylaşımınız ne güzel. Sitemiz için kullandığınız terim de çok hoşuma gitti.
Yazılarınız ile ne kadar çok arkadaşın beğenisini kazanmışsınız.
agaclar.net enstitüsünden hiç mezun olmayın.
Sizinle tanışmak da çok güzeldi, umarım bundan sonra daha sık görüşmelerimiz olur.

Sayın Sarıcan.
Bence ağaçlar net in temel direklerinden birisiniz.

Sn. Suna,

İltifatınız için teşekkür ederim ama Sn. Malina dururken bize temel direklik düşmez. Hele birde Güler Hanım' ın toplantılardaki agaclar.net' in gülen yüzü olarak performansını görseniz bu tanımın onlara layık olduğunu teslim edersiniz.

Sn. Tura' yı da okuduktan sonra özellikle Enzim konusunu başlatmakla tam bir boşluğu doldurduğumuz ortaya çıktı. Hiç tanışmadığım bir sürü dost kazandığımı hissediyorum ve bundan da mutlu oluyorum.

Sevgili Sarıcan, çok naziksiniz teşekkür ederim.
Sayın malina, Mine Hanım ve moderasyondaki diğer arkadaşlar varken ben de gerilerden gelerek bir şeyler yapabiliyorsam ne mutlu bana.

Sayın Sarıcan çok haklısınız bende sizin gibi düşünüyorum. Sayın Malina ve Güler hanım ağaçlar net in TEMELİ .

Toplantıda görüp tanıştığım ve tanışmakta geç kaldığımı farkettiğim güzelliği davranışları ve ses tonuna yansımış bir abimiz. Seni tanımak güzeldi abi mutluluğun daim olsun.

Bu gün Ayhan kaptan' nın gemide buluşmuşlar...

Gündemin birinci maddesi,

Acemi_Çaylağın lakabını değiştirmekmiş, bir sonuca varamamışlar. Ensar abim :)öyle söyledi;
''zaten üzerine yapıştı, çıkmaz artık 'Acemi Çaylak'lık, siz değiştirseniz de benim gözüm hep Acemidir lakin Çaylaklıktan Ustalığa geçebilir'' dedim.:p

Değerli dostum,

bize enzimi tanıttığın için teşekkür ederiz, sıvı gübrelemede önümüzü açtınız, ufkumuzu genişlettiniz.

Enzim sizinle özdeşleşmiştir, Enzim sayfası benim için başvuru kaynağıdır, üretici dostlarıma öğretmeye başladım bile...

Sağlıklar ve saygılar diliyoruz

Bence de Enzim başlığının hedef kitlesi sizin gibi önderlerin öncülüğünde bilinçli Anadolu köylüsüdür. Bulunduğunuz köy ve çevrenize yaptığınız önderliği izledikçe daha da umutlanıyorum. Eskiden köyde göreve başladıktan sonra köyün bütün yaşam tarzını değiştiren Cumhuriyet öğretmenleri ya da aydın köy imamları vardı. Aynen onlara benzetiyorum sizi.

Blogunuzu bile bir grup adına açmanıza ve ürettiğiniz bilgileri bir gurubun paylaşımına açıp kooperatif gibi kullanmanız tam da benim özlemini duyduğum bir çalışma. Enzim konusunda benim yaptığım bir kıvılcım çakmaktı. Ben artık sizlerin hızına yetişemiyorum, uygulayıp deneyip sonuçlarını görmedikten sonra yetişmem de mümkün değil. Yaptığınız paylaşımlarla artık ben sizlerden çok şeyler öğreniyorum.

Fakat şunu biliyorum ki halkına önderlik etmek isteyen, onların dünyayı daha eleştirel gözle inceleyip, daha bilinçli yaşamaları için yardımcı olmak isteyen aydınlarımızın illa ki köyde yaşamaları gerekmiyor. Yaşadığımız bilgi çağında, ulaşabildikleri bilgileri ihtiyacı olanların kullanımına sunmak ve bu bilgilerden en ekonomik şekilde faydalanmasını sağlamak, bu cumhuriyetin kıt kaynakları ile bugüne gelen herkesin görevidir.

Paylaştığımız bilgiler uzay bilgileri değil, herkesin belki de günlük yaşamında bilmeden kullandığı ya da günlük telaşe içinde ihmal ettikleri şeyler. Ama bunu sizin gibi uygulama imkanı olanların, deneysel olarak ispatlayarak ortaya koyması bu unutulan değerlerin tekrar canlanmasını sağlayacak, zaten kıt olan ülke kaynaklarının dışarı saçılarak, tonlarca gübrenin kaçak yollarla ülkeye sokulmaya çalışılmasının önünü kesecektir.

Yolumuz uzun, işimiz çok... Size ve Köyönü Tarımın bütün mensuplarına sevgilerimi gönderiyorum. Saygılar.

Forumun haşarı ve yakışıklı delikanlısı bende seni tanıdığıma sevindim. Sen hep çiçekçi forumdaşların yanında dolaştığın için pek karşılaşmamışız. Birde kahvehanelere çok takılıyorsun herhalde. Fenerbahçe' de gül çeliği kalmamış diye söylüyorlar. Bal arısı gibi o çiçekten bu çiçeğe koşup duruyormuşsun. Eşine ve sana sevgiler, mutluluklar...

Sevgili Arkadasim,
Iyiki Agaclar. Net varmis, yoksa seni,Acemiyi, Ensari, Meymun ve de digerlerini tanima imkanim olmazdi. Kendi yaptigimiz enzimlerde kobay olarak kendimizi kullanmazdik.Hatta patlatmazdik :)
Yine de, iyi ki Agaclar.Net ve de sizler varsiniz.
Artik, ruyamda su sebzeyi suraya; su fidani buraya koyayim, yok olmadi, buraya daha uzun gunes geliyor; burasi olsun :(
Sozun kisasi, fittirmaya az kaldi. Emekliligin tadini cikaracakken daha da fazla efor sarfetmeye basladik.
Bizi, soyle 2-3 donum bir yer pakliyacak biliyorum da, almaktan cok isletmek beni urkutuyor.
Aslinda, niyetim seni tanidigima sevindigimi belirten bir yazi yazmakti. Ama fazla uzattim galiba.....
Her sey gonlunce olsun

Valla Sındırgılı, senin yüzünden örgütlü şuçlar şubesince tutuklanacaktık nerdeyse. Ben sana patlayıcı mı yap dedim. Hatta oda yetmezmiş gibi aynı patlayıcıdan bana da getir iki şişe. Bende birini bilmeden Sevgili Kudret Tezel' e verdim. Ya zincirleme patlamalar olsaydı ne yapacaktık, kime derdimizi nasıl anlatacaktık?

Acemi' lerin sözüne uyarak pancar melası yerine şeker kamışı melasını dağıtırsan öyle olur işte. Allahtan dükkan sahibi insaflıymışta işinden gücünden olmadın. Yoksa kapı önüne koyarlardı hepimizi. Ben daha hala melası kullanmadım, istersen bir daha patlatmayı deneyebilirsin.

Şaka bir tarafta aynı yıllarda aynı okulda oku, gel agaclar.net' te dost ve arkadaş ol. Kader denilen şey bu olsa gerek. İyiki varsınız.

Sayın Sarıcan, her yeni bilgi, yeni bir göz oluşturuyor insanda. Enzim başlığı da yeni bir göz açtı bende. Merakınız, anlatımınız ve uygulamalardaki beceriniz, bizi de heyecanlandırdı. Sizi tanımak güzel.

Mahallenin bıçkın, bir o kadar da fırlama abileri olurdu eski zamanlarda. Hani gerektiği yerde racon kesen, gerektiği yerde de mahallenin en fırlamalarından daha fırlama olan. İşte sevgili Sarıcan, sen benim gözümde böyle bir abisin.


Bildiğin herşeyi, hatta bilmediğin bir çok şeyi bile (zaman ayırıp, araştırıp bilgi toplayarak) paylaşman, bu forumun tam da ruhunu oluşturan temel unsur.

Sayende haberimizin dahi olmadığı bir çok konuda bilgi sahibi olduk ve yine sayende kör değneğini bellediği gibi bellediğimiz belli konulardan sıyrılarak yeni mecralara aktık.

İyi ki varsın ve buradasın.

Sn. Kiraz,

İyi dilekleriniz için teşekkürler. Belkide benim amacımı en güzel açıklayan cümleyi kurmuşsunuz.

" her yeni bilgi, yeni bir göz oluşturuyor insanda. Enzim başlığı da yeni bir göz açtı bende. "

Yaşamım boyu hep bu gözle baktım hayata. Her ulaştığım yeni bilgi, bir sonraki bilginin ipucu gibi heyecanlandırdı beni. Bu belkide mesleki olarak Ar-Ge çalışmalarına merakımdan geliyor.

Forumda bilgi paylaşırken de arkadaşlara hep üçüncü göz olmayı amaçlamışımdır. Becerebildiysem kendimi mutlu sayarım.

Validebağ' da tanışmıştık. Bende sizi tanıdığıma çok memnunum.

Eh malbman ne diyeyim ben sana. Sayende mahellenin ağır abisi de olduk. Duyan, görende inanacak. Haksızlığa ve abartıya tahammül edemediğimi daha öncede yazmıştım ama kimseye racon kesme ya da fırlamalık yapmak gibi bir çabam olmadı. Zaten yaşımızda uygun değil böyle işlere.

İkinci ve üçüncü paragraflarda yazdığın meziyetler iyi bir şeyse, evet aynen söylediğin gibi ihtiyacı olanlara üçüncü bir göz olmaya hep çalıştım. Bilmediğim konuya biliyorum diye ahkam kesmedim, araştırıp doğrusunu bulmak için geceler boyu uykusuz kaldığımda oldu. Foruma yeni gelen arkadaşlara (özellikle Topraksız Tarım başlığında) hep yardımcı olmaya çalıştım. Arada sırada da ikaz ettiğim veya sert çıktığım insanlarda oldu ama bunun adı racon kesmek değildir herhalde.

Forumda ilk tanıdığım arkadaşlarımdan birisin ve çok sevdiğim Red Robin domatesi senin paylaşımlarınla öğrendim. Forum kurallarına uymayanları uyarma konusunda benden aşağı kalır tarafın yok maşallah. İstersen bundan sonra mahalleyi birlikte kolaçan edelim. Ne dersin?

İnsanın senin gibi dostu ve kardeşi olsun. Sevgiler.

Bir güzel insan daha,
Sevgili Sarıcan;Tüm, bilgi birikimlerini,bizlerle paylaşıp,sabırla açıklamalar yapan,ve bütün bunları, olabildiğince keyifle başaran bir öğretmen.
Sağlıklı,uzun bir yaşam diliyorum,sizi tanımaktan inanın büyük gurur duyuyorum.
Ağaçlar net in,sevgili profesöründen kimbilir daha neler öğreneceğiz....