kartalpin
 

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

İnanının nasıl katıldığımı anımsamıyorum, sanırım bir bitki zararlısı ile ilgili nette dolaşırken denk geldim. Forum sayfalarında dolaştım ve kendimi kaktüs kardeşliğinde buldum. Sonra Cemo kardeş yakın ilgi gösterdi ve derken kaktüslerimi öyküleri ile paylaşır buldum kendimi

Burada neler öğrendiniz?

Bu sitede bitki zararlıları ve kaktüs bakımı ile ilgili çok şey öğrendim. Birde, bitkilere özel anlamlar yükleyen tek deli ben değilmişim:)

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Diğer üyeler benden ne öğrenmiş olabilir?.. Zor bir soru bunu diğer üyelerin yanıtlaması lazım. Okuyanlar bilirler ben sadece ruhumu, içimdekileri döküyorum. Eğer binlerce yıl önce yaşasaydım Kaktüslerin her türünü ayrı bir totemcik gibi, bir kutsal heykel gibi, bir tanrı betimlemesi gibi görür onlar önünde diz çöker secde ederdim. Hani Hitit uygarlığı için “bin tanrılı dinleri var”denmiş ya, sanırım benim de binlerce tanrım olurdu kaktüs betimleri ile:))

Onlardaki ruh ve iletişimim bambaşka. Onlardan aldığım fizik ötesi geri dönüşüm de muhteşem. Ben bu iletişimde sadece kendimden örnekler veriyorum. Eğer tüm kaktüs severlere, kaktüslerine “biyolojik gözleri yerine fizikötesi gözleri ile” bakmasını, onların doğadaki en asil bitki türleri olduğunu bir damlacık anlatabildiysem ve içimden geçenleri algılayabilen çıktıysa ne mutlu bana

Sizi tanıyalım

Beni nasıl tanırsınız ?.. Biyografik Bilgi elbette vermeyeceğim. Çünkü biyografik bilgiler beni tanıtmaz ki. Nerede doğdum, kaç yılında, ilk öğrenimim ... yerde, üniversiteyi... yerde bitirdim türü bilgiler beni tanıtır mı ?.. Biliyorum belki kuru gevezelik benim yaptığım. Ama ben böyleyim, birkaç cümlecik katlanın lütfen.

CV bilgileri bir yaşam için aslında hiçbir şeydir. Her şey ise yürekte, gönülde, beyinde olup bitendir. Orada yaşamak orada olgunlaşmak ve hataları orada kabul edip doğruları orada yapmaktır. O dediğim yerlerde neler yaşadım neler öğrendim?. Öğrendim ki, bu yaşamda bunca öğrendiğim herşeye rağmen hala kara cahilim, öğrendikçe cahilliğim artıyor ve bildim ki son nefesime kadar öğrenmeye devam edip cahilliğimi artırmakmış hayat....

Anlamı buymuş hayatın. Beni tanımak isterseniz eğer hala öğrenci, hala cahil olduğumu bilin yeter. Mülkiye'de sadece ve sadece yaşamımı sürdürecek parayı kazanmak için ön bilgiyi öğrendim. Mesleki kariyerimde basamak çıktıkça da ruhumun bana yabancılaşmasını engellemek için doğaya baktım. Herşeyin yapmacık olduğu, İlişkilerin sahteleştiği sosyal yaşamda, varlığımı sürdürmek için kendimi ikiye ayırdım. Bir küçük yanım (yani cesedim) halen sosyal yaşamın koşuşturmalarında toplumsal rol kavramının gereklerini yerine getirmekte. Diğer büyük yanım ise evinde kitaplardan oluşturduğu mağarasında ve kaktüslerden oluşan mağara önü bahçesinde jazz. Klasik Türk ve Batı Müzikleri ve de “Emprovize” olan tüm müzik türleri ile ruhum (yani gerçek ben) yaşamakta. Çok şükür hayalgücüm, ruhumun olası sorunlarına çözüm bulmakta. İki ayrı parçamı da birbiri ile barışık yaşattıktan sonra cahilliğimi sürdürecek her şeyim tastamam anlayacağınız...

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Kaktüs ve sukulentlerimle her daim ilgilenmekteyim. Şöyle ki; İş yerinde bile aklıma gelir kaktüs bahçem. İş dönüşü evime girdiğimde de, evdeki mağara önüne kurulup çayımı, şarabımı ne bileyim bir şeyler içerek, müziğimle , ruhuma gıda verirken kaktüslerimle hoş sohbetim kimi zaman 3-4 saati buluyor. Bazen kucağımda masamda kitap okurken, bir elim mutlaka kaktüslerimin muhteşem mimarisi üzerinde gezinir. Onlara dokundukça dikenlerini hissettikçe, beynime bilgi, yüreğime aşk, gönlüme keyif akmakta.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Bu güzelim web sayfası gerçekten çok büyük sevgi ile hazırlanmış, ben bunu duyumsuyorum her girdiğimde. Bu nedenle ne sayfa düzenlerine ne konulara önerebileceğim Hiçbir şey yok. Bu sayfalara emeği geçenler bu aşkı sürdürdükçe,aşk ile yapılan her şeyde olduğu gibi Omnia Vincit Amor (aşk her güçlüğü yener).

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Başkalarına öneride bulunmayı, özellikle “Aşk” ile yapılan konularda haddim olmadığını düşünmekteyim. Bitkiler ile iletişim de Aşk ile olmakta malumunuz.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Bu soruya sanırım yukarıdaki soruları yanıtlarken yanıt verdim ve kaktüs öykülerini yazdıkça da vermekteyim. Yanılıyor muyum?

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Bu soruya da yanıtı, kaktüs öykülerini yazarken veriyor olduğumu düşünüyorum.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Forum sayfalarında çok şey öğrenmekte ve sevgiyi paylaşmaktayım.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Hiç katılmadım

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Nejat EBCİOĞLU”nun Remzi kitapevinden çıkan bir dizi kitabından çok yararlandım.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Tabi ki TEMA ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ağaçlandırma çalışmaları. Beton yığını haline getirdiğimiz büyük kentlerin kimi zaman orta yerinde kimi zaman kıyılarında biraz yeşillik bir mekan görebiliyorsanız, oraya yakından baktığınızda Ordumuza ait bir mülk göreceksiniz. Doğaya ve çevreye gereken gereken ilgiyi gösterdiği için bu iki kurumumuza çok şey borçluyuz.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Başka bir forum sayfasına üyeliğim yok.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Hayır Bitkilerle ilgili bir mesleğim olmadığı için mesleki eğitim de almadım. Ama keşke Mülkiyenin yanı sıra Botanik okusaydım.. Gerçekten çok isterdim bunu..

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Samimi yanıt isterseniz o yanıtım şu olacak; O günkü ruh halime göre değişiyor..

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Evrene ait her şey ile ilgiliyim, ama ****** kapasitem ölçüsünde...

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katılmadım ama katılanların muhabbetini forum sayfalarında okudukça keyifleniyorum. Çünkü paylaşılan sevgi.. sadece sevgi... Ne güzel..

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Forum sayfalarında benimle paylaşan paylaştıklarımı okuyan güzel insanları nasıl ayırabilirim ki?.. Hepsi olumlu yönde etkiliyor. Hepsi de benim için bir kaktüs ve sukulent o güzel insanların. Belki takip etmişsinizdir, ben yeni aldığım sukulentlere ve kaktüslere buradaki insanların isimlerini vermeye başladım, kiminin öyküsünü yazdım, kimisinin de ismini verdim ama öyküsünü henüz yazmadım.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Sivil Toplumun Örgütlerinin önemine çok inanıyorum, ama herhangi birine bu aşamada herhangi birine üyeliğim yok. Emekli olduktan sonra katılacağım STK mutlaka olacak.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Doğa ve Çevre konuları dahil Hiçbir protesto ya katılmadım çünkü mesleki kariyerime uygun değil bu aşamada. Ancak emekli olunca katılacağım.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

TV pek izlemiyorum, bazen haber kanalları hepsi o kadar. Radyo ise jazz ve kaliteli müzik yayını yapan kanallar haricinde dinlemiyorum.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Pek fikrim yok, hiç görmedim ve bu tür bahçeler hakkında fikir verici her hangi bir şey de okumadım.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
(Hepsinden sadece bir tane mi?.. Bu çok acımasız bir soru:)), kırmamak adına yanıtlıyorum, böyle biline:))

ağaç: Çam
çiçek: Doğal ortamlarındaki küçük sarı papatyalar
kitap: Yabancı (Albert CAMUS)
şarkı: Vücud ikliminin sultanısın sen (Hacı Arif bey)
müzik grubu/müzik sanatçısı: Miles DAVİS
ressam: İsmail ACAR
şair: Edip CANSEVER
film: AMADEUS (Milos Forman)
web sitesi:Agaclar.net

Biz kaktüs öykülerinizle sizi zaten tanımışız. Yani, asıl büyük yanınızı. Burda öyle bilmediğimiz çok şey yok. Daha fazlasını bulacaklardır öykülerinizde. Fakat o ruhunu tanımaya, algılamaya çalıştığımız Sayın Kartalpin'in küçük yanına dair de birşeyler öğrenebilseydik. Nihayetinde beden değil midir ruhun giydiği ve illaki ruh kendini bilene kadar beden eğitmez mi onu? Ruhunuzu büyütenin ne olduğunu öğrenmek isterdim. Siz de ona değinmek istememişsiniz. Tüh :)

Sevgili kartalpin, beni kırmadığınız için önce teşekkür ederim.
Dediğiniz gibi, sizin anlattığınız tarzda sizi tanıdık. Hani demiştim ya daha da yakından tanımak istiyoruz diye.

Üzülerek belirtmek isterim ki, kaktüsler benim ilgi alanım dışında ama yeğenim selenn, tam bir kaktüs ve sukulent hayranı.
Onun tavsiyesi ile yazılarınızı okudum ve çok keyif aldım. Bambaşka dünyalara götürdünüz beni. Şimdi yazılarınızın takipçisiyim.
Müziğinizi dinlerken, kaktüslerinizi okşadığınızı görüyor gibiyim. Sizin yüzünüzde mutluluk var, ama benim bu konuda evvelce tecrübem olduğu için, içim yandı, sızladı. Kusura bakmayın.

Herşeyin gönlünüzce olmasını, kaktüs dünyanızın çok renki olmasını dilerim.
İyi ki sitemizdesiniz.

Bir kaktüs meraklısı olarak yazılarınızı ve kaktüslerinizi takip ediyorum.Hepsi verilen emeği fazlası ile gösteriyor.
Onca yıldır kaktüslerle haşır neşirim hiç aklıma gelmedi onlara hikayeler yazmak hoş gelse de yazamazdım zaten:(
Hikayelerinizden pek çok şey öğrendim, teşekkürler;)

Kaktüs meraklısı olmayan biri olarak, yazılarınız beni dinlendiriyor, keyflendiriyor, duygulandırıyor.

Özel ve özellikli olan, sıradan olmayanlara okadar ihtiyacımız varkı.

İlk kaktüsümü yakın bir zamanda edinecem, isminide umarım siz koyarsanız:)

İyi akşamlar.

Kendinizle ilgili ne çok şey paylaşmışsınız bizimle:D. Şaka bir yana sizi tanımaktan, burada olup bizimle kaktüslerinizin hikayelerini (aslında kaktüsler göstermelik, kendi yaşam hikayelenizi) okumaktan, gün olup sizinle hüzünlenmekten, gün olup sizinle mutlu olmaktan bizleri mahrum etmediğiniz için teşekkür ederim.

Benim de en sevdiğim bitkiler olan kaktüslerden ilham alıp da içinde binlerce yaşanmışlık, bilgi, kültür bulduğumuz hikayelerin sevgili yazarı iyi ki varsınız. Hikayeleriniz kah beni hüzünlendiriyor, kah tebessüm ettiriyor ama hepsinin ortak bir özelliği kaktüs sevgisi adı altında yaratılmış herşeye olan duyarlılığınız. İyi ki sizi ve hikayelerinizi tanıdım.

kaktüsümün adı
 

Sayın kartalpin,
Kendinizi tanıtmadan önce sizi,kaktüs dünyanızda farkettim.Tanımak...ne ölçüde,ne anlamda,neye göre? Zor iştir insanın kendini tanıtması,içtenliğini kaybeder,duygularını frenler,kendinin olmayan cümleler kurar bana göre...

Neden sizi kaktüslerinizle farkettim? İçerğinde :yalın, gerçek ve yoğunlaşmış duyguların senfonisi vardı.yazdıklarınızı okurken orada"kartalpin,i değil"Edip Cansever,in"şiirindeki "masayı,"Aşık Veyselin"sazını, yitirilmiş bir dostun özlemini yaşadım.

Kaktüsümün adı:"masa da masaymış ha.."olacak

hoşça kalın


,

Çok ilginç ve hoş. Sizin hikayelerinizle tanışmam bu tanıtım yazınız sayesinde oldu.

Memnun oldum.

Hikayelerinizi geç farkettim ama bundan sonra takip edeceğim.

Hikayelerinizin sürekli takipcisiyim. Etkilenmemek elde değil, duygularınızı o kadar güzel ifade ediyorsunuzki büyük bir keyifle okuyorum. Yüreğinize sağlık.

Sağlıcakla kalın.