agaclar.net - Vildan Sönmez

Agaclar.net'te geliş maceranız nasıl oldu?

Bir çok arkadaşımız gibi internette bir ağaç, belki bir çiçek hakkında bilgi ararken siteyi buldum ve üye oldum. Daha sonra başkalarına da tavsiye ettim.

Burada neler öğrendiniz?

Bonsai başlığı en başta ilgimi çekti. Önceleri bitkilerin büyüme özgürlüğü engelleniyor mu diye düşündüm. Sonra küçük bir bitkiyle başlanıp, büyümesi kontrol altına alınabilir diye ilgilendim gizliden. İlk denememi bir kalanchoe ile yaptım. Arkadaşlar cesaret verdi. Japon ayvası ile devam ettim. Ama sonuç başarılı olmadı itiraf ediyorum.

Orkide almayı hiç düşünmezdim. Ağaçlara üye olduktan uzun bir süre sonra Bauhause’dan zamanı geçmiş ucuz bir orkide enkazı aldım. Harika çiçekler açtı ve çok uzun süre dayandı. Bonsai den sonra orkidemle avundum.

Ağaç isimlerini hala öğrenmeye çalışıyorum. Bir etkilenmede çektiğim fotoğrafların konusu genişledi, gittiğim yerlerde ne kadar çok kır orkidesi bulunduğunu, Enez’in yılan bıçağı ve yılan yastığının belki de en yoğun bulunduğu yer olduğunu fark ettim. Ağaçlar’a yollarım diye daha çok bitki fotoğrafı çekmeye başladım.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Forumlarda sohbetlere sık katılamıyorum. Ama eklediğim fotoğraflarla öğretmek değilse de belki bir çiçeği bir yeri hatırlatmış olduğumu umuyorum.

Sizi tanıyalım

1957 Küçükçekmece doğümluyum.1978 de İ.İ.T.İ.A. Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulun’dan (Şimdiki Marmara Ünv.Basın Yayın ) mezun olduktan sonra ,İstanbul Üniv.Hukuk Fakültesini kazandım,ancak bitiremedim.

Bakırköy vergi dairesinde 9 yıl çalıştım. Daha sonra geçtiğim Havacılık sektöründe 20 yıldır çalışmaktayım. Özel bir havayolunda muhasebe md.yard.olarak çalışmaktayım. 1999 da emekli oldum ama aynı yerde çalışmaya devam ediyorum. Evliyim. Bu yıl yaz okulunda İktisat fakültesini bitiren bir oğlum var.

Doğal ve sade bir insan olarak yaşamaya ve bilerek insanları kırmamaya, zarar vermemeye çalıştım her zaman. Bilmeden Yaptığım hatalar için de özür dilemekten hiç çekinmedim. İnsanları koşulsuz severim. Her insanın sevilecek bir yanının mutlaka olduğuna inanırım.

Lise yıllarında resim yapardım, daha sonra bu ilgi fotoğraf çekmek şeklinde değişime uğradı. Küçükçekmece ve Kocaeli belediyelerinin yarışmalarında derece aldığım oldu, sergilenen fotoğraflarım oldu. Fotoğraf makinamın özelliklerini bile öğrenemeden çektiğim doğa ve gezi fotoğraflarımı çok sevdiğimi söylemeden geçemeyeceğim..

Şimdilerde her yer apartman olsa da, Küçükçekmece’de yaşamayı ve gölümüzü hala çok seviyorum.(gençlik yıllarıma kadar gölde, Menekşe ve Florya sahillerine yüzerdik.) Eskiden Küçükçekmece ve çevresinde ekilebilen alan çoktu. Tarlamızda ayçiçeği, mısır, karpuz ekilirdi. Bostan denirdi karpuz tarlasına ve orada büyükbabamla gecelemeye bayılırdım. Çevremiz yemyeşil kırlarla çevriliydi. Agaclar.net'e girdikten sonra kır orkidesi olduğunu öğrendiğim çiçeklerin evimizin arkasında oyun oynadığımız harmanda en güzel çeşitlerini görürdük. Çocukluğumdan gelen doğa tutkusu son yıllarda doğa yürüyüşleri ile güzelleşti. Çok sevdiğim bir grubum var. Onlarla geçirdiğim güzel anları yazmak da yeni yeni gelişti.

Efendim bir de gençliğimde açık tribünde, yağmur altında maç izlemiş koyu bir Beşiktaş taraftarıyım.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

İşten eve döndüğümde mutlaka çiçeklerime bir bakarım. Hele bir yere gidip evden birkaç gün uzak kalmışsam ilk işim çiçeklerimi kontrol etmek olur. Şimdilik uzun süreliğine gidemediğim Enez’ deki küçücük bahçemde yabani otları tek tek ellerimle ayıklamayı severim. Hiç bir şey yapamazsam çiçeklerimi böler, ayrı yerlere eker ya da yeni bir çiçek almışsam yerlerini değiştiririm. Bu temizlikten sonra şöyle bir bakıp, çiçekler ortaya çıktı, bahçe açıldı sanki demekten büyük zevk alırım. Dönüşte ellerimdeki diken izlerine bakmak bile hoşuma gider.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Ağaçlar net bence gelişimini tamamlamış yaşayan bir site. Siteye değil üyelere öneri daha çok olabilir. Sadece forum da arama yaparken bazen takılıyorum. Bir de e-dergi keşke devam edebilseydi diyorum.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Forum kullanımında daha dikkatli davranılmalı. Bazen öyle mesajlar oluyor ki yazılmazsa hiçbir kayıp olmayacak. Böylece konu başlığı çok uzuyor. Bir şey arandığında bulmak zorlaşıyor. Birde Türkçe kullanımına çok dikkat edilmeli diye düşünüyorum.

Fotoğraf eklenirken de arkadaşların gerek fotoğraf seçimi gerek kategori seçiminde biraz daha titiz olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu yönetici arkadaşların da işini kolaylaştıracaktır.Ayrıca yer ve zaman yazmanın da yararlı olduğunu sanıyorum.

En önemlisi de forumlarda üyelerin ve yöneticilerin her zaman hoşgörülü olmaları. Geçmişte forumlarda yaşanan gerginliklere çok üzülüyordum. İnternet ortamında da tıpkı telefonda olduğu gibi, acelecilik ve yanlış anlamalar olabiliyor. Yüz yüze olunduğunda daha kolay halledilebilecek şeyler tartışmaya dönüşebiliyor. Yani kısacası ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ en iyisi arkadaşlar.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Tek kelimeyle ‘terapi’ gibi geliyor. En çok ilgilendiğim yerine hiç ilgilenmediğimi yazayım. Çiçek açmayan ithal salon çiçeklerini pek sevemiyorum. Çoğu evde bulunan salon bitkileri bende yoktur. Sadece hediye gelmiş çok yıllık bir çiçeğim ve yaşlı bir yukam var.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Trajik olan bazen gözünün içine baktığın bir çiçeği kaybetmek. İlginç mi bilmem ama: Eşimin iş yerinde bir yuka bozulmuş. Gövdesini 10-15 santimlik parçalara ayırıp paylaşmışlar. Ben bizim parçayı bir çiçeğin dibine, yatay olarak bırakıp unuttum.

Günler sonra baktım ki köklenmiş, yandan patlayıp filiz vermiş. Hemen saksıya aldım tabi. Oğlum küçücüktü o zaman. Nerden baksanız 18-20 yılda defalarca saksı değiştirdim. İçeride tavana ulaştı. Son 3-4 yıldır terasta, kar kış dinlemiyor.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Çoğumuzun hep hayalinde olan şeyi, bazen forumlarda görüyorum, ileride şehir dışına yerleşmek gibi, bahçemiz olsun, çiçeklerimizin yanında sebze, meyve yetiştirelim gibi. Hepimize kısmet olsa tabii.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Kazım Koyuncu Kültür Merkezi’nde yapılan İstanbul bonsai toplantısına katılmıştım. Sevgili Aybala’nın ev sahipliğinde neskafeler, çaylar, kekler. Sıcak küçük bir gruptu. Hiç unutamadığım; deneyimli arkadaşların bitkileri kesip budamalarını görünce acaba ben kendi çiçeğimi çıkarmasam mı diye düşünmemdi. Sonra Tekin Bey bonsaimi şekillendirdi. Bir de o gün annem rahatsız olduğundan biraz gecikmiştim. Daha sonra Dr. Halit Togay arkadaşımız ilgilenip annemin sağlık durumunu sormuştu. Hepsini selamlıyorum tekrar.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Erdoğan Tekin’in Türkiye’nin vahşi çiçekleri 1 ve 2 , Fatih Orbay’ın ve Doğal Hayatı Koruma Derneğinin kitapları ilk aklıma gelenler.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Susuzluk tehdidi altındaki ülkemizde evinde suyu ekonomik kullanan bütün insanlar.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Sadece imza kampanyalarına katılıyorum. Aktif protestoların çok yararı olduğunu düşünmüyorum. Biz ne dersek diyelim rant peşindekiler daha güçlü.
Karadeniz’de baraj yapımıyla yok olacak güzellikleri, bitki örtüsünü, Akdeniz ve Ege ‘de kıyı yağmasını keşke protestolarla engelleyebilseydik. Dilerim Çevrecilerin daniskasıyım diyen başbakanımız bu konuda kendini gösterir.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Üye olduğum forumlar: netfotoğraf.com, fotofanclub.com, gezikeyfi.net
İlk ikisine fotoğraf gönderiyorum. Gezikeyfi Fahri Kardeşim rehberliğinde 4 yıldır hayatımda çok önemli yeri olan, doğa yürüyüşlerini birlikte yaptığım grubun doğa ve gezi etkinliklerini paylaştığımız sitesi.

Agaclar.net’i bunlardan ayıran şey bana göre forumlarda sohbet, fotoğraf gönderme yanında bilgi paylaşımı da olması.

Zamanınızın ne kadarını Agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Gün içinde mesaide ve akşamları evde sık sık girip neler olmuş diye bakıyorum.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Doğa gezilerine zaman ayırmaya çalışıyorum. Tabii ekonomik koşulları ayarlayıp, aile ilişkilerimizi ihmal etmeden. Bu konuda Allahtan eşimle aynı kafadanız. İkimizde yürümeyi çok seviyoruz. Sanırım çalışmayı tamamen bırakınca resim yapmaya zaman ayıracağım.

Konuşmaya çalışan bir muhabbet kuşum vardı Çakır adında. Kuş gribi zamanı bir akciğer rahatsızlığı geçirdim. Doktor kuşların zaten birçok mikrobu taşıdığını evden çıkarmamı söyledi, bu bilgiyi de vererek başka kuşları da olan bir arkadaşıma verdim. Çok üzüldüm. Bu yüzden evde hayvan beslemiyorum. Şimdi sadece 5-6 yıllık bir su kaplumbağası var. Bazen sıkılıyor herhalde, bakıyoruz yerinde yok. Evin içinde kayboluyor. 3 Gün bulamadığımız oldu. Son derece dayanıklı bir hayvan. Bir de sudoko bilmece hastasıyım diyebilirim.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Evet Sevgili Caretta ile bir paylaşımımız oldu. Kaktüslerim Tuttu. Onunkiler de iyidir umarım. Ayrıca bana Fethiye ile ilgili kitap ve dergi de göndermişti. Tekrar teşekkür ediyorum kendisine.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Olumsuz etkilendiğim kimseyi hatırlamıyorum. Forumda faal birçok arkadaşımız var, Güler Hanım’ın bahçesinin güzelliği ve verdiği emeği, Arzu Kasapoğlu ve Dilek Başeski’nin balkonlarından etkilendiğimi söylemeden geçemem. Dr Ümit Kuru’nun gezi tecrübesi, yazı ve fotoğraflarına da imreniyor ve örnek alıyorum.

Bir de Bursa’dan Sabahattin var. Sanırım Bursa grubunu tetikliyor. Tanışmadık ama olgunlukla, gençliğin dinamizminden iyi bir karışım oluşturmuş biri olduğunu düşünüyorum.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Var. Ama birkaç kez küçük bağışlar yapmanın ve onlardan gelen mailleri okumanın ötesine geçemediğimden söylemek yanlış olur.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Güzel bir düşünce. Bağ bahçe özlemini gidermek isteyenler için eğer ulaşım problemi de yoksa sığınılacak bir liman gibi.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Yeterli bulmak mı. Allah aşkına ulusal kanallarda doğa ve çevre ile ilgili kaç program var. Bol pop müzik, bol bol dizi. Brezilya dizilerini geçtiler. Eskiden ne güzel belgeseller yayınlanırdı. Ne güzel yarışma programları olurdu. İzleyicinin aklında kalacak birkaç bilgi olurdu mutlaka. Allahtan National Geographic ve National Geographic Wild Kanalları var.

En sevdiğiniz;
Ağaç: Okaliptus (Gövdesindeki renk ve desenler)
Çiçek: Ayıramıyorum gerçekten. Kır çiçekleri diyelim.
Şarkı:Zülfü Livaneli’nin Ada albümündeki tüm şarkılar
Müzik grubu: Kardeş Türküler (Tavsiye ediyorum bir konserine mutlaka gidin)
Şair :Hasan Hüseyin Korkmazgil, Ahmet Arif
Film: Schindler’ in listesi ve Pianist favori filmlerim.. 2.Dünya savaşı ve direnişleri anlatan filmler hep hoşuma gitmiştir.
Web sitesi: bir tane yazamayacağım yine agaclar.net ilkgöz ağrısı tabiî ki, gezikeyfi.net yaşam biçimimi etkilediği için.