26-04-2010, 14:45 | #1 |
agaclar.net
|
Zühre Demir
Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu? Agaclar.net ile tanışmam bitkilerle ilgili google’da yaptığım aramalar sonucu oldu. Siteye üyeliğim ise Sevgili canyoldaşım Asumandilek sayesinde… Burada neler öğrendiniz? Benim gibi delilerin çokluğunu. Diğer üyeler sizden neler öğrendi? Bir bitki delisinin daha varlığını… Sizi tanıyalım Sakarya’nın Sapanca ilçesinde doğup büyüdüm. Ağaçların tepelerindeydim hep, daldan dala atladım, çiçeklerle konuştum. Dağlara tırmandım, patikası bile olmayan yerlerde tabiatın içinde bir çok kez kendimi buldum; sesleri, ninnileri dinledim. Tarlalardan patates, mısır, fasülye ve nicelerini ellerimle topladım. Çiçekleri koparmaya hiç kıyamadım. Ağaçların, toprağın kokusuyla büyüdüm. Ve beni yıllar sonra doğamdan koparıp, kasvetli bir şehre attılar. Kökleri kesilmiş, dalları budanmış bir ağaç gibiyim. Hala evimi bulmaya çalışıyorum. Üniversiteyi bitirene kadar Sakarya’daydım. Spor Akademisi mezunuyum. Ancak öğretmenlik yapmak istemedim. Zaten ünv. öğrencisiyken radyoculuk yapmaya başladım. Daha sonra reklam ajansı, tv derken, İstanbul’a geldim. Haber spikeri ve editörü olarak çalışıyorum. İstanbul’u sevmiyorum, doğamdan uzak değilse bile çok kurak… Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz? Hepsini. Aklım fikrim doğada benim. Fotosentez yaparak yaşıyorum. Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var? Sitede ‘video da olsaydı’ diyorum sık sık. Misal ben; ‘Bir gül, nasıl budanır, tohum nasıl ekilir?’ izleyerek öğrenmek isterim. Teorik bilgiler bazen hiçbir şey öğretmiyor. Hatta bazen fotoğraflar bile. Sitenin en büyük eksiği bu. "Olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğim tek bir şey bile yok. Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir? Tüm canlılara hayat veren toprak, saygı duymayı hakediyor. O toprak ki, mucizeler yaratarak küçük bir tohumu asırlık ağaçlara çeviriyor, nefes alan herşeyin karnını doyuruyor. Ve fakat, bir depremle bile herşeyi yerle bir de edebiliyor. Kontrol hiçbir zaman bizde değil. Bunu unutmayalım derim. Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri? Günlerdir susuz kaldınız, sonunda bir bardak suyu dikersiniz ya kafanıza, işte öyle. Hayat her defasında yeniden başlıyor. En çok ağaçlar… Onlara saatlerce hayretle bakabiliyorum. Dikkat edin, hepsinin başka bir yanı var, hiçbiri birbirinin aynı değil. Her biri karakteristik olarak farklı. Onları tanımaya çalışıyorum… Kimi öfkeli oluyor, kimi kederli. Kimi de şefkatli… Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi? Dağlarda, ormanlarda yaşamayı arzu ediyor ve bir gün kendimi oralara atacak olsam da böceklerden bir o kadar korkuyorum.Çocukken arka bahçemizde kocaman bir dut ağacı vardı. Gövdesine ip bağlar, mahalledeki yegane kız arkadaşım İnci ile ip atlardık. Yine öyle bir gündü. İp atlıyorduk. Meğer örümcekler dut ağaçlarını çok severmiş. İnci ile sanıyorum birkaç saat atlayıp zıpladıktan sonra evimizin yakınındaki parka gittik. Orada da bir müddet oynadık. Sonra eve gittim, atletim sırıl sıklam. Annem ciyaklamaya başlayınca odama varamadan hemen tişörtümü falan çıkardım. Ve o anda olanlar oldu. Sırtımdan abartmıyorum kafam kadar bir örümcek düştü yere. Simsiyah. Annemin bile ödü patlamıştı. Saatlerce ağladım, aylarca kabuslarımda beni örümcekler yedi. O günden beri bir daha dut ağacına yaklaşmadım. Hala bir dut gördüğümde aklıma o gün geliyor. Bir diğerini de paylaşmadan edemeyeceğim. Hayatımın ‘ilk görüşte aşk çiçeği’; ephorbia milii’dir. Bana hediye geldiğinden beri evdeki en iyi arkadaşım oluyor, ona gözüm gibi bakıyorum. Ama bitki yetiştirmeyi de çok fazla bilmiyorum. Bir gün işten yorgun argın geldim yine. Saat 22.00 olmuş, ev darmadağın. Zaten pek temizlik yapmayı sevmiyorum. Baktım milii’min üzeri bir karış toz. ‘Neyle sileyim?’ diye düşünürken, aklıma çarpıcı bir fikir geldi; ıslak mendil J Ne kadar aptalca değil mi? Islak mendille milii’min yapraklarını bir güzel sildim, sonra da parlayan yapraklarına uzun uzun baktım. Neyse yattım, sonra gayet tabi sabah oldu, giyindim, evden çıkmaya hazırlanıyorum. Dış kapıyı açtım, gözüm salonun açık kalan kapısına takıldı. Güneş çok parlaktı, pencereye baktım, ardından da hemen önündeki sehpanın üzerinde duran milii’me. Bakmaz olaydım. Yaprakların hepsi civciv sarısı olmuş ve dökülmüştü. Yemin ediyorum öyle kalakaldım birkaç dakika. O dakikalar boyunca da kendime ne küfürler savurdum, düşündükçe utanıyorum L Gözlerim dolmuştu sinirden, kendimden nefret ettim. Milii’mden özür üstüne özür diledim, onu çok sevdiğimi ve benim ne kadar kuş beyinli olduğumu söyleyip durdum. Neyse ki birkaç ay sonra toparlandı cancağızım… Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu? Tam aksine daha bir sıkı tutundum. Buraları terk edeceğim ve bir sahil kasabasında bahçe içinde küçücük bir evde yaşayacağım… Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız? Katıldım.İstanbul’daki 6. Yıldönümü toplantısına. İlk kez gördüğüm o insanlarda bana tanıdık gelen o kadar çok vardı ki. ‘Ben gibiler işte’ dedim, ‘benim gibi onlar da deliler, ‘onların yanında kendin gibi olabilirsin’, ‘yalnız değilsin’, ‘Sendeki tüm aşırıkları döküp saçsan ortalığa, utanmazsın’, ‘içindeki coşkuyu, kafandaki takıntıyı en iyi onlar anlarlar, onlar bilir, onlar tanırlar’… Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri? Aslında kitapları değil interneti tercih ediyorum. Çünkü aradıklarımı daha çabuk bulabiliyorum .Agaclar.net’ten gayrı önerebileceğim bir site yok. Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı? Halkarnas Balıkçısı. Keşke hepimiz öyle olabilsek… Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne? Bitkilerle ilgili; bitkilerimiz.net ve bir çokları daha. Ama diğerlerine gerek bile kalmıyor. Çünkü agaclar.net gerçekten çok geniş bir platform ve aradığım her şey var. Hatta beklediğimden fazlası... Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz? İsterim. Hatta seneye üniversite sınavına girip bu alanla ilgili bir bölüm okumak istiyorum.Şimdiki aklım olsa ziraat falan okurdum sanırım… Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz? Hatırı sayılır bir zaman… Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var? Kuşum Yoldaş Bıcır ile ilgileniyorum (Gerçi o pek benle ilgilenmiyor). Sonra kitap okumayı çok seviyorum. Aklımın, realizmden kurtulup başka hikayelere ve yaşantılara odaklanmasını seviyorum; kaybolmayı yani. Güzel bir rüya görmek gibi bir şey. Gündelik stresten kurtulmak; ben çok sinirli ve hırçınım. Bunların her biri daha sakin biri olmam için işe yarayan birer taktik… Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz? Katıldım. Hem aldım hem de verdim. Daha da çok katılacağım inşallah. Hatta daha çok vermek istiyorum. Ben böyle bir şey görmedim hiçbir yerde. Mükemmel bir paylaşım bu. Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden? Hepsi. Çünkü herkes bir bütün. Bu başlık altında birleşmeleri her birini kıymetli kılar. Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri? Aslında yeri ve zamanı geldiğinde bir çoklarına destek veriyorum. Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi? Katılmak yerine mesleğim gereği, elimden geldiğince haberlerini yapıyorum. Tabi en bilinenlerinden biri Greenpeace. Keşke daha çok olsa, herkes katılsa… TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı? Yeterli değil kesinlikle. Ne kadar çok haber, o kadar çok farkındalık. Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz? İnanılmaz bir şey. Her biri sığınak gibi… Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz; ağaç: çınar çiçek: papatya kitap: Kitaplığıma baktım uzun uzun, yemin ederim seçemedim. şarkı: ‘Ben içeri düştüğümden beri’– Nazım Hikmet Ran – (Müzik: Fazıl Say) müzik sanatçısı: Mariah Carey ressam: Bob Ross şair: Nazım Hikmet RAN film: Avatar web sitesi: google |
26-04-2010, 20:09 | #5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Canım ya. Ne tatlı şeysin sen öyle. Mili' sine ağlamak. Deli olmak başka nedir ki...Seni tanımak güzeldi. Sevgiler... Düzenleyen aygün : 27-04-2010 saat 06:21 Neden: fazla harf |
26-04-2010, 20:27 | #6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Korkulara rağmen doğayı hissetmeniz çok güzel. O korkular sizden uzak olsun. Sahibinde korkulacak bir şey olmaz doğadan. Yalın bir ağrıdır yürek de doğa. |
26-04-2010, 21:32 | #7 |
Moderatör
|
Sevgili Zühre Demir, yazınız ne kadar akıcı ve samimi zevkle okudum. Sizinle toplantıda tanışmıştık ama bu yazı sizi daha da iyi tanımama fırsat verdi. Çocukluğunuz ne güzel geçmiş, biraz benimkine benzettim. Ağaç tepeleri, dağ, tepe dolaşmaktan alınan zevkler gibi. agaçlar.net'te bizlerle olmanız çok keyifli, başlıklara katılımlarınızı bekliyoruz. |
27-04-2010, 00:20 | #8 |
Ağaç Dostu
|
Canımmm.. Yine ne güzel yazmışsın, ne güzel anlatmışsın herşeyi... Ah o mili ömrümü yedi benim. Gördüğüm bütün milileri sen onları sularken canlandırıyorum fikrimde. Baktığım her yeşil, bastığım toprak, çektiğim her fotoğrafın bir yerlerinde gülümsüyorsun... Sen hayatımın en güzel yerinde duruyorsun. Seni seviyorummmmm... |
27-04-2010, 22:27 | #15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Yüklemek istediğiniz video lar için www.metacafe.com adresini kullanmanızı öneriyorum. Hem alan kaplamıyor hem de link vererek kolayca bura da video paylaşımı yapmamızı da sağlıyor. Bir çok yemek tarifi sitesi bu kaynağı kullanıyor. |
27-04-2010, 22:41 | #16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-04-2009
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,006
|
Sevgili ZÜhre, Seni tanıdığıma memnun oldumCümlelerini öyle güzel kurmuşsun ki tekrar tekrar okudum..Sevgiyle ve bol çiçekli kal |
27-04-2010, 23:26 | #18 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Sevgili Zühre ,aslında yazmak istediklerimi sayfalar almaz .Toplantıdan önce düşündüğüm tatlı kızı toplantıda karşımda görünce inan hiç şaşırmadım .Ne kadar güzel anlatmışsın kendini yalın olduğun gibi Senin gibi duyarlı ,zeki ve güzel bir kardeşim olduğu için çok mutluyum seni seviyorum Dilerim tüm yaşantın arzu ettiğin ve seni mutlu eden yeşillikler ,çiçekler ve o ulu çınarlar içindeymiş gibi geçsin . |
27-04-2010, 23:39 | #19 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-11-2008
Şehir: Marmaris
Mesajlar: 659
|
Sevgili Zühre Demir ,sizin, bizim gibi deliler olmasaydı, il ormanı gibi alanların yerinde yeller eserdi. Sizi tanıdığıma çok memnun oldum. Tüm isteklerinin gerçekleşmesini diliyorum. |
27-04-2010, 23:41 | #20 |
Ağaç Dostu
|
Hatice ablammm. Benim çevremde (Asuman çok iyi bilir) az ve öz insan vardır. Gereksiz kalabalık yaratmam hiç kendime, gölgeler düşer, karararır insanın hayatı, zihni-fikri yorulur insanın. Çok az kişiyi severim ben. Sevgim sınırlıdır. Ama burada olan insanlar için öyle değil. Sanki buras biraz ailem gibi oldu, hani çok sevdiğin akrabaların vardır ya, ya da başka bir şeyirde oturan anne-baban. Sen ne yaparsan yap, onların gücünü uzakta olsalar bile hissedersin, sen ne yaparsan yap onlar seni sever, seni korurlar, karşılık beklemeden, karşılık olduğunu bile hiç düşünmeden. İşte kendimi burada öyle hissediyorum. Hele sen, seni seviyorum ablacım, bunu söylüyorsam, inan. Çok güzel bir kalbin var. Kucak dolusu sevgilerrrr sanaaaaa, Bir gün kahveni içmeye geleceğimmmmmmm |
29-04-2010, 00:14 | #23 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
29-04-2010, 11:47 | #25 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Zühre Demir; Kaç gündenberi, sayfanıza bir iki cümle ile sizi daha yakından tanımış olmaktan duyduğum memnuniyetle ilgili birşeyler çiziktirivereyim istiyorum. Olmuyor! Önce bitkilerle ilgili son mesajlara bir gözatayım sonra.. Diyorum, yine unutuyorum. Ama şimdi oldu. Yazdıklarınızı okuduktan sonra, ''ne kadar içten, ne kadar net biri olduğunuz, hemencecik anlaşılıveriyor. Hep böyle kalın! Sağlık ve mutluluk içinde tabii. |
|
|