12-04-2010, 15:55 | #1 |
agaclar.net
|
acemi_caylak
Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu? Ağaçlara ilgi duyan ve bizzat yetiştirici birisi olarak agaclar.net ile tanışmam arama motorları aracılığıyla oldu. Zeytinle ilgili arama yaparken (siyah zeytin yapımı) burayı bulmuştum ve zeytin başlığı dışındaki diğer başlıkları okudukça bir bilgi denizi içine düştüğümün farkına vardım. O halde benim de bu denize birkaç damla katkım olmalı, bu deniz okyanusa dönüşmeli diye düşündüm ve üye olmaya karar verdim. Burada neler öğrendiniz? Neler öğrenmedim ki? Toprağın durağan değil, içinde yaşayan organizmalarla bir bütün olduğunu Doğasever’den öğrendim. Sarıcan’dan enzimin içilebilir olduğunu, Sındırglı’nın korkmasına rağmen içerek denemesini öğrendim. Meyvelitepe’den hurma kurutmayı öğrendim. Halil Önen’ den nükteli anlatımı ve zeytin sevgisini, Ayhan Dükel’in zeytinlerine nasıl özen gösterdiğini, Syıldıran’ın yerli türlere olan sevgisini, Ensar’ın fabrika behçesini cennete çeviren çaışmalarını, Lilum’dan zeytinden cevize geçişin hazin öyküsünü, Samsunlu55’in nasıl birden fazla çeşit yetişitiririm diye çırpınışını, Sn. Avanos’un badem fidelerine bir çocuk ihtimamı gösterişini, Epsody’nin solucan aşkının kaynağını, Orhan Özbilgiç'in bir kere sormakla bana tohum gönderişini ve adları ilk anda aklıma gelmeyen daha bir çok arkadaştan çok şey öğrendim. Agözce’ nin babasına ayrıca teşekkür ederim. Çivit ve arap sabunu karışımı ile agaç gövdesini kemiren kuşların zararını engelledik. Diğer üyeler sizden neler öğrendi? Bunu en çok diğer arkadaşalara sormak gerekir. Ancak en fazla üzerinde durduğum şey, bir şeyi söylendiği gibi almaktansa, sorgulamak ve üzerine yeni bir şeyler katmak. Üyelere bunu anlatmaya çalıştım. Leonardit ve enzim konusunda yukarıda sözettiğim denizde damla misalı katkılarım oldu. Yakında bu iki konuyla çok iç içe geçmiş toprak biyolojisi ile ilgili katkılarım olacak. Sizi tanıyalım İnsanın kendisini anlatması zordur. Bu başlıkta kendimi tanıtmam istendiğinde ilk başta çok tereddüt ettim. Ne anlatabilirim diye çok düşündüm. Bakalım becerebilecek miyim? Gaziantep’in küçük ve şirin ilçesi Oğuzeli’nde 1965 yılında doğmuşum. Komik olabilir ama doğum tarihimi bilmiyorum. Nüfus cüzdanımı 7 yaşında okula başlarken çıkardılar. Bu yüzden 1 Ocak 1965'te doğmuşum diye yazıyor kafa kağıdımda. Annem “sayfı ekiminde doğdun” derdi. Sayfı ekim zamanı, bizim oralarda domates ve biber ekim zamanı oluyor. Tahmini olarak bu aylara denk düşüyor. Kışın sert geçip geçmeme durumuna göre, Nisan ayı sonları veya Mayıs ayı başı olma olasılığı da yüksek. İlkokulu ve liseyi bu ilçede okudum. Çocukluğum hayvancılık ile geçti. 100 adet koyunumuz vardı. Babam ilk damızlıkları Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliğinden almıştı. Bu yüzden koyunlarımıza ilçede damızlık olarak talep çok fazlaydı. Evin en büyük erkek çocuğu olarak bu koyunları otlatmak öncelikle benim görevimdi. Bu yüzden hayvan otlatırken yöremizdeki bütün bitkilerle iç içe oldum. En iyi üzüm hangi bağda, en iyi zeytin kimin ağacında yetişir, en iyi domates nerede yetişir, kimin mısırı daha sütlüdür, ilk incir kimin bahçesinde olur, kimin antep fıstığı daha lezzetlidir hepsini bilirdim. Bu meyve ve sebzeleri sahiplerinden önce tatma şansım olurdu. Lise sonrası Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ne devam ettim. Ancak okulu bitirmedim. 4. sınıfta 1 Mayıs’a katıldığım için aldığım ceza sonucu okuldan atıldım. Okul beni fazla sarmadığı için sonrasında da çıkan aflardan da yararlanmadım. Şu anda telekomünikasyon sektöründe özel bir şirkette ürün geliştirme bölümünde ürün yöneticisi olarak çalışıyorum. Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz? Son zamanlarda büyük çoğunluğunu bitkilere ayırıyorum. İstanbul’da yaşıyorum ancak ayda bir Antep’teki zeytin ve antep fıstğı bahçemize bakmaya gidiyorum. Geri kalan zamanlarda hafta sonu sürekli Şile ormanlarında gezinti yapıyorum. Buradaki ağaç türlerini tanımaya çalışıyorum. (Bu arada orman içinden ağaç diplerinden aldığım toprağı evin bahçesindeki bitkilere verdim. Bakalım orman mikoriza mantarları meyve ağacına nasıl bir katkı sunacak.) Ayrıca toprak biyolojisi konusunda sürekli okuyorum. Nerdeyse boş zamanımın tümünü bu okumalar alıyor. Çünkü çok geniş bir konu. Protozalar, bakteriler, aktinomisetler, funguslar ve mayalar apayrı bir dünya. Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var? Şu haliyle mükemmel. Sevgili Malina’nın zamanında müdahalesi bir çok karışıklığı önlüyor. Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir? Agaclar.net'in ortalama kültür düzeyi Türkiye otalamasının üzerindedir. Ancak yinede bu seviyede kalmayıp, kendilerini geliştirsinler. Bu noktada bütün üyelere önerim sürekli araştırsınlar. Yetiştirdikleri her bitkiye çocukları kadar özen göstersinler. Onları tanısınlar ve çevrelerine tanıtsınlar. Her üyenin görevi yaşanabilir bir dünya için bir tane daha agaçsever yaratmak olmalı. Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri? Bitkilerle ilgilenmek beni öyle etkiliyor ki bunu sözcükler ile tanımlamak çok zor. Yaz aylarında sabah erkenden daha gün doğmadan, zeytinleri sularken onların bana gülümsediğini hissediyorum. Çeşme başındaki aşıklar gibi karşılıklı gülüşüyoruz. İşte benim duygum bu. En çok ilgimi çeken türler zeytin, incir, kiraz ve ceviz. Nitekim sadece zeytin ve antep fıstğı ile birkaç incirden oluşan bahçemizde iki yıldır biraz ceviz ve kiraz yetiştirme denemelerimiz sürüyor. Taşıma su ile suladığımız için ne kadar başaracağız emin değilim. Ancak ilk izlenimler olumlu. Geçen yıl dikilen ceviz ve kiraz fidanları bu yıl iyi gözüküyorlar. Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi? En trajik olay o yıl ağaca çok iyi bakmışsınızdır. Ağaç çiçeğe durmuştur ve ürün bol gözüküyor. Ama bir don gelir ve her şeyi mahveder. Ya da içimizde filizkıran fırtınasını ve çöl sıcağını bilen arkadaşlar çok iyi anlayacaktır. Filizkıran fırtınası bu aylarda oluşan ve eğer sert eserse bütün filizleri kıran bir fırtınadır. Bizim orada en büyük zararı fıstık ağaçlarına verir. Çöl sıcağı ise Haziran sonu ve Temmuz ayı içerisinde Suriye üzerinden bir kaç günlük dalga halinde gelir ve bir gün içerisinde ağaçları kavurur. Ancak en çok trajik olanı geç görülen don olayıdır. Erkenci ağaçların bütün çiçekleri zarar görür. Ben bu durumu küçüklüğümde çok yaşadım. Geçim kaynağı sadece çiftçilik olanlar için açlık demektir bu. İlçemizdeki gün görmüş yaşlı amcaların yüzlerindeki derin hüznü hala dün gibi anımsarım. Ben bu duyguyu forumda bir üyede de gördüm. Sn. Avanos badem için sürekli hava durumunu ve toprak üstü ısı ölçümlerini kontrol ediyordu hep. Bu yıl Avanos’ta badem yok ve bademciler çocuklarına sıcak ekmek götüremeyecek. İşte trajik olan bu. A. Kadir’in bir şiiri vardı. Tam bu konuyla ilgili değildir ama köylü için bir ağacın ne demek olduğu duygusunu çok güzel anlatır. “Ben bir kayısı ağacıyım Kırşehir'in Dinekbağı'ndan. Küçücük bir ev önünde yaşarım yapyalnız. Yılda bir çiçek açar, yılda bir kayısı veririm, avuç içi kadar. Yaz olur, bir kadın silkeler dallarımı, bir çocuk yerde bağırır, güler, bense hoşnut olurum. Hem zaten benim ne söğütler gibi nezaketim vardır, ne kavaklar gibi gururum. Ben bir kayısı ağacıyım Kırşehir'in Dinekbağı'ndan. Dinekbağı'nda üç insan severim, bir çocuk, bir genç kadın, bir genç adam, benim kadar sessiz sedasız, benim kadar halim selim. …. Çiçeği en önce kayısı döker. Ben bir kayısı ağacıyım, döküyorum çiçeklerimi. Yer beyaz beyaz, başım yeşil yeşil, kayısılarım memede. Haziran gelecek, güneş yakacaktır tepemi, kayısılarım balla, şekerle dolacaktır. Ben bir kayısı ağacıyım, haziran gelecek, avuç içi kadar kayısılarım Ahmet'in ekmeğine katık olacaktır. Ben bir kayısı ağacıyım. Kötü bir düşüncedir almış beni. Geçti bağları budama zamanı, dedim, dedim, çarşıda dört döner ibrahim, dedim ekmek parası, zeytin parası, gaz parası. … Ben bir kayısı ağacı. Fatma'nın, İbrahim'in, Ahmet'in yumurtası, şekeri, eti.” En komik olaysa, orta 2. sınıftaydık. Bir tanıdığımızın çok güzel mısır bahçesi vardı. Bir başkası bu tarlanın içerisinde hint keneviri yetiştirmiş tarla sahibinin haberi bile olmamıştı. Çocuk olduğumuz için biz keşfetmiştik. Ancak kimseyede söylememiştik. Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu? Olmadı ama daha netleşti diyebilirim. En kısa zamanda tamamen kendimi bitkilere vermeği düşünüyorum. Bu konudaki planlarımı hızlandırdım. Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız? İlk kez bu hafta sonu 6. yıldönümü toplantısına katıldım. Katılanların hepside güler yüzlü ve paylaşımcı insanlardı. Hepsine buradan yürekten sevgiler. Ancak Güler Hanım’ın adı gibi güler yüzü ve sevecenliği ayrıca takdir edilmeli bence. Bu tür toplantıların en azından ayda bir veya 3 ayda bir tekrarlanması iyi olur. Çünkü insanlar bu toplantılarda yüz yüze deneylerini de paylaşıyor. Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri? Toprak biyolojisi ve mikrobiyoloji kitaplarının hepside çok önemli. Ancak benim için en etkileyici olanı Prof. Dr. Koray Haktanır ve Doç. Dr. Sevinç Arcak’ın birlikte yazdıkları Toprak Biyolojisinin Konusu, Önemi ve Gelişimi kitabı oldu. Bu kitapla küçük canlıların dünyasına bir yoculuk herkes için gerekli bence. Yediğiniz ekmekte, kendi yaptığınız yoğurtta, içtiğiniz birada hangi tür organizmalar var öğreniyorsunuz ve bilince daha keyifli oluyor. Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı? Bence, bu ülkede geçmişte köy enstitülerini kuran ekibin tümü, TEMA üyeleri ve agaclar.net üyelerinin büyük çoğunluğu takdire değer işler yapıyorlar. Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne? Bahcesel Forum’a da üyeyim. Ancak orada izleyiciyim sadece. Agaclar.net Malina sayesinde çizgisinden ödün vermiyor ve bu agaclar.net’i daha da saygın kılıyor. Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz? Almadım. Bu açığı şimdilerde kapatmaya çalışıyorum. Bir üniversite öğrencisinden daha fazla biyoloji ve mikrobiyoloji çalışıyorum son zamanlarda. Üstelik okuduklarımı uygulamaya çalışıyorum. Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz? Günlük ortalama 2-3 saat. Ancak gün içerisinde sürekli yeni mesajları kontrol ediyorum. Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var? Eskiden bolca şiirle ilgilenirdim. Ancak son zamanlarda bitkiler iş dışındaki boş zamanımın çoğunu alıyor. Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz? Katılmadım. Ancak yetiştirdiğim ağaçlardan çelik ve tohum paylaşımına girebilirim. 6. yıldönümü toplantısında arkadaşların bu konudaki çabasını imrenerek izledim. Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden? İlk takdiri hak eden kişi, her soruya ve hatta bazen tekrar sorulmasına rağmen bıkmadan yanıt veren Mine Hanım, mikroorganizmalarla tanışmamı sağlayan Dogasever, her gün yeni bir tekniğe öncülük eden Meyvelitepe, Enzimi içerek kendini feda eden Sarıcan, topraksız tarımda çok iyi bir uzman Kudret Tezel ve öğrendiklerini hemen uygulamaya geçiren Halil Önen ve Ayhan Dükel isimler ilk aklıma gelenler. Başka konularda da çok bilgili arkadaşlar vardır. Ancak benim yoğun ilgilendiğim başlıklarda aklıma gelenler bunlar. Ya da henüz hepsini keşfedemedim. Bu yüzden kimse alınmasın. Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri? Herhangi bir sivil toplum örgütüne üye değilim. Ancak insan, kadın, çocuk hakları ve çevre ile ilgilenen bütün sivil toplum örgütlerini gönülden destekliyorum. Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi? Katılmak gerekir. Ancak sırf protesto olarak kalmadığı sürece. Sizde onlara karşı alternatif üretmelisiniz. TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı? Hiç televizyon izlemiyorum. Haberleri ve diğer gelişmeleri daha çok internet üzerinden takip ediyorum. Radyoyu ise sabahları ve akşamları işe gidip gelirken dinliyorum. Bu yüzden bilmediğim bir şey hakkında yorum yapmayacağım. Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Bence olumlu bir çalışma. En azından şehirdeki insanlara küçükte olsa kendi domatesini, çileğini, biberini vb. yetiştirme olanağı veriyor. Zehirsiz bir dünya için iyi bir adım bence. Hepsinden sadece birer tane yazın:En sevdiğiniz; ağaç: Kayayı bile delerek filiz veren, her yerde yetişen incir çiçek: Çiğdemler kitap: Bereketli Topraklar Üzerinde şarkı: Çeşmi Siyahım müzik grubu/müzik sanatçısı: Edip Akbayram ve Servet Kocakaya (bir taneye düşüremedim) ressam: Abidin Dino şair: Enver Gökçe film: Yol web sitesi: agaclar.net |
12-04-2010, 16:44 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sevgili Dostum Seni biraz daha tanımak beni son derece memnun etti. Hele ki 1 Mayıs'a katıldığın için okuldan atılman beni çok üzdü. Bizler 12 Eylül'den sonra öyle acı bir dönem yaşadık ki, bizim neslimize kayıp nesil desek yalan olmaz. Bir taraftan askeriyeye güdümlü okul yönetimleri (ders yaparken yanımızda jandarmalar otururdu!), diğer taraftan siyasi grupların baskılarıyla susturulmuş, sindirilmiş, örselenmiş bir nesil olduk çıktık. Bunun cezasını da, sosyallikten, politikadan uzaklaşarak ya da uzaklaştırılarak ödedik. Şimdi ise, tarımsal tartışmalarımız, organik tarım uygulamalarımızla sanki geçmişte yarım bıraktığımız bir görevi tamamlıyor gibiyiz. Bu defa karşımızda, tanklar ya da silahlar yok görünüyor ancak onların yerine, emir kulu olmuş hükümetler, bürokrasiye boğulmuş bakanlıklar, köhnelemiş zihniyet, uluslararası ilaç firmaları (ve yerli işbirlikçileri) var. Ama bizim de çelikten bir inanacımız var. Başaracağımızdan hiç kuşkum yok. İyi ki varsın ve iyi ki seni tanıdık. Çalışmalarını gönülden destekliyor başarılar diliyorum. |
12-04-2010, 16:54 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Sn acemi caylay selamlar Simdi sizi daha iyi tanidigim icin cok memnun oldum. Acemi caylak ismini sol gosterip, sag vurmak icin aldiginizi dusunuyorum. Hakimdaki dusunceleriniz icin ayrica cok tesekkur ederim, birbirimizden guc alip, ilham veriyoruz. Basta zeytin olmak uzere leonardit, Mikribiyoloji ve toprak konusundaki yazilarinizi ozellikle cok basarili buluyorum.Bu gunlerde ortak heyecan duydugumuz "Uzak bahcelerin yakin isbirligi" basligi altinda onemli basarilara imza atacagimizi dusunuyorum. Yakin bir zamanda tanismak umuduyla saygilarimla |
12-04-2010, 18:14 | #4 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Sn.Acemi_caylak, gitgide büyüyen, biribirini pek çok açıdan tamamlayan bir takım oluşturuyoruz. Üretilen, paylaşılan bilgiler her gün yeni insanlar tarafından algılanıyor, bir yerlerde bir şeyleri etkiliyor. Ne diyeyim, çok keyifli. İyi ki buralara yolunuz düşmüş. |
12-04-2010, 18:52 | #5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Dogasever, Sn. Ayhan Dukel ve Sn. Meyvelitepe, içten, sıcak yorumlarınız ve iyi dilekleriniz çok teşekkür ederim. Yorumlarınıza uzun uzun değinmek isterdim. Ama maalesef zamanım yok. Şu anda Cuma günü acil gelişen bir iş için Madrid'teyim. Ancak agaclar.net'e o kadar bağlanmışız ki, insan en azından yeni ne yazılmış diye bakmaktan kendini alamıyor. İyi ki varsınız, Meyvelitepe'nin dediği gibi iyi ki yolumuz buralara düşmüş. Saygılar ve sevgiler. |
12-04-2010, 19:15 | #6 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Ali, Seni yakından tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum. Bitmez tükenmez enerjinle foruma ayrı bir tad kattın. Hepimizin senden öğreneceği daha çok şey var. Senin gibi bir arkadaş kazandığım için mutluyum. Sevgiler... |
12-04-2010, 20:53 | #7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Seni tanımak, seninle telefonla konuşurken bile sürekli gülmeni hissetme şansın sahip olmak bir ayrıcalık. Bu ayrıcalığı bizlere sağladığın için sonsuz teşekkürler. Sevgiyle kal, sevgiyle kalalım |
12-04-2010, 21:22 | #8 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Ya sendeki enerjiye ne demeli. Enzim konusundaki çabalarını kim unutabilir ki? Çeşit çeşit kova yapmalar, serum hortumu, balon vs. Unutmadan Madrid'e giderken şişelerimin havasını kim alacak diyordum, sonra balonları taktım hepsine. Sevgiler... |
|
12-04-2010, 21:32 | #9 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Senin fabrika bahçesini görmeyi dört gözle bekliyorum. Bulunduğu yeri güzelleştiren hatta benim deyimimle cennete çeviren ender insanlardan birisin. Burada hemen hemen bütün yol kenarlarında lavanta var. Onları görünce hemen aklıma sen geldin. 6. yıl toplantısında dağıtmış olduğunuz lavanta çelikleri bence herkeste çok hoş bir anı bıraktı. Buradakiler hepside çiçek açmış ve çok güzel kokuyorlar. Seninkiler ne alemdeler? Bu kadar lavanta muhabbetinden sonra, lavanta resmi eklemeden olmaz değil mi? Sevgiyle ve dostlukla... |
|
12-04-2010, 22:26 | #10 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Acemi Caylak, Haklısın korkarak içtik..Neredeyse kurdeşen döker gibide kaşındık[fazla kaçırmışız]. Sırada, evde şarap yapımı var..Yine Sevgili Sarıcanın o akademik titizliği ve senin araştırmacı yazıların bizlere yol göstercek. İyiki sizleri tanımışım.. Sn.MeyveliTepenin sözlerinede yürekten katılıyorum.''İyiki yolumuz buraya düşmüş'' Gelirken, lavantalardan çelik almayı unutma !!!! |
12-04-2010, 22:49 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Bu sitede yazarken, bin düşünüp bir yazmaya çalışıyorum. Zira sizinde vurguladığınız gibi son derece donanımlı ve birikimli, o ölçüde de mütevazi kişilerin çoğunlukta olduğu bir platform. Herkes birşeyler üretmek ve de paylaşmak gayreti içinde. İnsan ister istemez bu işleyişe ayak uyduruyor ve bu katılımdan büyük keyif alıyor. Sizin ilği duyup, birkimlerinizi paylaştığınız konularla ilgilendiğimi söyleyemem. Ancak hakkınızda, yukarıda yazılanlar okununca, sizin, dolu dolu biri olduğunuz kolayca anlaşılıyor. Özetle, bence, bu sitede her zaman olması gerekenlerden birisiniz. Sosyal yönünüzle de, birçok kişi için; hani derler ya! ''Bizden Biri'' siniz. Siz ve sizin gibiler!.. Iyi ki varsınız. |
13-04-2010, 18:59 | #12 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Aktarmalı döneceğim için çelikleri soldurmadan taşımak zor olabilir. Ensar'dan biraz daha isteyerek açığı kapatabiliriz. Senin yerine ben isterim. Bu arada bahçeyi ne yaptın? Hep söylüyorum zaman geçiyor. Sevgiler. |
|
13-04-2010, 19:00 | #13 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Kargo gönderirken ki titizliğiniz inanın takdire değerdi. Sizde iyiki varsınız. Sizin tohumları geçen hafta sonu ektim. İnşallah çimlendirebilirim. Selamlar. |
|
13-04-2010, 21:07 | #15 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 21-05-2009
Şehir: mersin
Mesajlar: 53
|
Sayın acemi caylak,kendinizi samimiyetle anlattığınız yazınızı okurken yakın zamanda kaybettiğimiz Antep_Fevzipaşalı bir doktor arkadaşımı anımsattınız bana.Birden içim ısındı.Aynı güçlüklerle dolu yaşam mücadelesi,aynı siyasi mücadele,karşılaşılan baskı ve yıldırmalardan sonra ayağa kalkıp mizah.şiir ve üretimle yoluna devam edebilme gücü. İyi ki sizin gibi insanlar var bu ülkede.Sizi tanıdığıma sevindim.Herşey gönlünüzce olsun. |
13-04-2010, 21:16 | #16 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Arkadaşım, Adacıkları doldurmak için seni ve Sarıcanı bekliyorum. Şaka bir yana bu hafta sonu işlemi tamamlıyorum..Seni ve Sarıcanı, ''İso'' Belgesini almak için ertesi hafta pazar günü bekliyorum.!!!!! Her şey gönlünce olsun.. |
13-04-2010, 21:49 | #17 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
6. yıltoplantısı dolu dolu geçti. Hele de tohum, fide ve çelik paylaşan arkadaşlar mükemmeldi. Sohbet edememiş olsakta yürekler aynı coşkuyla atıyordu. Sevgi ve dostlukla. |
|
13-04-2010, 21:52 | #18 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Güçlüklere rağmen ayakta kalabilmek işte asıl önemli olan bu. Kayayı delen incir misali. Başınız sağolsun diyorum. Bende sizi tanıdığıma çok sevindim. Sevgiler... |
|
13-04-2010, 21:52 | #19 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
lavanta
Alıntı:
Sındırgılının lavantaları hazır. Hiç merak etme. Ayrıca adaya Sn Sındırgılıya giderken önceden haber verirseniz bende davetsiz misafir olarak katılabilirim. Sayın Sındırgılı duymasın da sürpriz yapalım Sevgiyle kalın |
|
13-04-2010, 22:01 | #20 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sevgili Sındırgılı, Bahçe için inan o kadar sevindim ki, anlatamam. Havaların güzel gittiği dönemdeyiz. Bir gün gecikme bile çok önemlidir bu ay. Çeliği bir gün önce dikmek, tohumu bir gün önce atmak diğer bahçelere bir hafta on gün fark atmak demektir. Toprağı çapaladıktan sonra birde yağmur geldi mi değme onların keyfine. Bir yaşlı amca toprakla uğraşan adamın gözü hep güneşte olacak derdi. Sarıcan'la bir organize olalım. Sertifika vermeye geleceğiz merak etme. Sevgiler. |
13-04-2010, 22:05 | #21 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Bu arada bu ağaç sevgisi içimize o kadar işlemişki, herkes meydan ve müze gezerken biz park geziyoruz Burada tespih ağacı buldum. Tohumlar hala başında ve yerledeydi. Epeyce topladım. Sevgiler. |
|
14-04-2010, 00:08 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Sayın acemi çaylak, Sizi tanıdığıma çok memnun oldum. Umarım ilerde daha da iyi tanışırız. Sizide bir incir kadar güçlü ve inatçı, bir incir kadar hayata sarılan birisi olarak görüyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. |
14-04-2010, 07:42 | #23 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Cumhur Tonba, Fırsat olsa da bütün agaclar.net üyeleri ile yüzyüze tanışsak. Birbirimizin deneylerinden faydalansak. Ayçiçeği yetiştirmek istersem ilk başvuracağım kişi siz olacaksınız. Sevgiler. |
15-04-2010, 08:14 | #24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
|
Sn. acemi çaylak , Sizinle yüz yüze görüşmemiş olsak da forumda yazdıklarınızdan , içinizdeki birikimi , araştırmacılığınızı ve bir o kadar mütevazi kişiliğinizi farkettim . Sizi şahsen tanımasam da eğer sizde kabul ederseniz arkadaşınız olmaktan memnun olurum. Sn. Orhan Özbilgiçin de mesajında ; "Bu sitede yazarken, bin düşünüp bir yazmaya çalışıyorum." dediği gibi bende bin düşünüp bir yazmaya çalışıyorum. Kafa yapım itibariyle (Sayısala meyilli) içimden geçenleri yazıya döküp uzun uzun anlatamıyorum. Beni anlıyacağınızı umarak kısa (Aydın havası gibi) ve yalın olrak ifade etmek isterim ki forum üzerinden de olsa sizi tanımaktan memnun oldum , araştırmacı kişiliğinizi takdirle karşılıyorum. Saygı ve selamlarımla . . |
15-04-2010, 18:41 | #25 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Syıldıran, Bende sizi az çok yazılarınızdan tanıyorum. Mütevazi kişiliğinizin bende derin anlamı var. Sizi aşağıdaki başlıkta da görmek isterim. Uzak bahçelerin yakın işbirliği Saygılar ve sevgiler. |
16-04-2010, 22:52 | #26 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
eğer üniversiteyi bitirseydiniz, bir prof. ve hatta dekan bile olurdunuz. Ve hatta önü ve arkası açık bir iddia'dan! ve yine hatta iddia! ile mücadeleden kesin içeride olurdunuz. İyi ki bitirmemişsiniz. Ve en önemlisi sizin gibi bir dostu tanımamış olurduk. Sizi yakından tanımak yavuz. Sizden çok şeyler öğreniyorum. Toprak üzerine araştırmanız güzel. Sizi önemsiyorum ve takip ediyorum. Saygılar |
|
18-04-2010, 20:47 | #27 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Halil Bey, Bende sizden çok şey öğreniyorum. Toprak ve diğer canlılara dost olan herkes bizimde dostumuzdur. Sevgiler. |
18-04-2010, 22:04 | #28 |
Ağaç Dostu
|
Selam, aynı düşünüyoruz. Korumacılığa devam. |
19-04-2010, 10:49 | #29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Nariçi, Teşekkürler. Korunan her bitki ve her hayvan insan yaşamının sürdürülebilirliği açısından vazgeçilmez doğal çevrimin bir üyesi. Bunun bilincinde olan herkesi kucaklamalıyız. Saygılar. |
|
|