Oğuz Karsan

[malina]

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Ağaçlar ve özellikle de fıstık çamı ile ilgili bilgi ararken buldum ve bir daha da ayrılamadım. Sanki başucumda kaynak kitabım oldu. Ağaçlar dışındaki konuları da ilgimi çekti.

Burada neler öğrendiniz?

Pek birşey bilmediğimi ve ağaçlar hakkında öğrenmem gereken bir çok şey olduğunu. Aynı fikirde olsak da sonuca ayrı yollardan ulaşmamız gerektiğine inandığımızı, herkesin en doğru kendisinin düşündüğüne inandığını, olayların bir başkası tarafından, sizin gördüğünüzden çok farklı algılanabileceğini, gerçeğin her zaman algıladığımız biçimde olmayabileceğini öğrendim.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Araştırmayı seviyorum. Bu yüzden araştırdığım konular ile ilgili doğru olma ihtimali yüksek olan bilgileri arkadaşlarımla paylaşmaya çalışıyorum.

Yaşamımda devlet çalışanlarının görevlerini gerektiği gibi yapmamaları yüzünden çok mağdur oldum. Her defasında birisini şikayet etmeye gittiğimde başkaları tarafından kollandığını veya kurumu yönetenin de aynı zihniyette olduğu için işlerin yürütülmediğine şahit oldum.

Hala da kanuna uymayan veya görevini gereği gibi yapmayan devlet görevlileri ile mücadelem sürüyor. Artık sadece kendim için değil, benden sonrakilerin hakları için de mücadele ettiğimin farkına vardım.

Didişe didişe artık beni ilgilendirmeyen olayların içine bile kolayca girebildiğimi farkettim. Mühim olan beni ilgilendirmesi değil olayın içinde haksızlık ve adaletsizlik olmasıydı. Ülkemi veya benden sonraki nesilin haklarını tehdit etmesiydi.

Halkımızın, anayasada kendisine tanınmış hak ve hürriyetlerinin farkında olmadığını, farkına varanların da bu haklardan ilk engelde kolayca vazgeçebildiğinin farkına vardım.

Toplumumuzun, bananeciliğin, nemelazımcılığın ve umursamazlığın pençesinde olduğunu, bu tür yanlış davranış biçiminin ise yine hatalı devlet politikaları ile vatandaşımıza empoze edildiğinin farkına vardım. (Biz devleti yönetiriz sen otur birşeye karışma, istediğimiz zaman oyunu ver yeter) Halbuki bize öğretilen bu değildi.

Benden birşey öğrenmeleri gerekiyorsa, her türlü haksızlığa, yolsuzluğa ve adaletsizliğe karşı sonuna kadar ve neye mal olursa olsun savaşmalarıdır.

Eğer bunu çocuklarına da öğretemeyecekler ise onlara verdikleri eğitimin veya bırakacakları paranın, malın, mülkün ileride hiç bir değeri olmayacaktır.

Haksızlıkla, yolsuzlukla kazanılmış para, mal mülk değil, Sizden sonrakilere bırakabileceğiniz en önemli miras, şerefle anacağınız bir isim ve soyadıdır.

Aksi davranış, Bu ülkeyi bize kazandırmak için canlarını düşünmeden siper edenlere, karşı yaptığımız en büyük haksızlık olacaktır.

Sizi tanıyalım

1957 İstanbul Şişli Etfal hastanesi doğumluyum. İlkokula Kurtuluş İlkokulunda başladım. İlkokul 2.sınıftan sonar Moran İlkokuluna başladım ve Lise son sınıfa kadar Moran Lisesinde yatılı okudum. Lise son sınıfı çok zor bitirdim. Ama Üniversiteyi kazanmıştım ve birsürü problem yaşadktan sonra Trabzon- Maçka Lisesinden mezun oldum.

Atatürk Eğitim Enstitüsünü bitirip, 1980 de, Şişli Cengizhan Ortaokuluna İngilizce Öğretmeni olarak atandım. Kısa zamanda idareci olup terfi etmeme rağmen, hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimin farkına vardığımdan 1987 yılında istifa ederek Osmanlı Bankasının ihracat bölümüne girdim. Daha sonra kendi işimi yapmak istedim ve Osmanbey, Samanyolu sokakta once tekstil ile ilgili bir dükkan açtım. (ne alakaysa) daha sonra Matbaaya çevirdim.

Körfez krizinde ilk darbeyi aldım, Ecevitin, Anayasa kitapçığını Cumhurbaşkanımıza fırlatması ile de bittim. 23 yaşıma kadar Kurtuluş Caddesinde, Bahar Pastanesi karşısında bulunan 52 Nolu binanın (Zigana Apartmanı) 3. katında oturdum. 1980 de, şu anda oturduğumuz Altunizadede bulunan evimize taşındık. Evliyim, Eşim öğretmenliğe devam ediyor. 26 yaşında evil bir kızım ve 20 Yaşında Orman Fakültesinde okuyan bir oğlum var.

Bir sure Kazdağlarında geziler düzenledim. Altınoluktaki tarihi evimi pansiyon olarak işletmeye çalıştım.

Yüzmeyi, dalmayı, film seyretmeyi ve ormanda gezmeyi seviyorum.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Her gün balkonumda bulunan ağaç fideciklerini severim. Haftasonu ya Şiledeki prefabriğimin bahçesinde bulunan çam ağaçları ile uğraşırım ya da Altınoluğa giderim yaz aylarında, dut, badem ve erik ağaçlarının bakımını yaparım. Kışın ise Mandalina, Portakal, Limon ve diğerlerinin. Aynı zamanda Altınolukta bir zeytinliğimiz var. Pek bakamasam da senede 10 kere zeytinliğe çıkıp, Edremit Körfezini seyrederim. Bana hayat veriyor.

Çanakkale, Bayramiçte bulunan 1500’ ün üzerindeki fidanlarım ile uğraşırım. Kısaca, yaşamımın her saatinde ağaç ve tabiat daima bulunuyor.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Herşey çok güzel.
Keşke sabit bir yerimiz olsa ve hergün arkadaşlarımız ile orada buluşabilsek

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Hayatımın son 20 yılında yaşadıklarımdan sonra şehir dışına gidip yerleşmek ve köy hayatını yaşamak isteyenlere naçizane tavsiyem şu. Kimseye güvenmeyin. Kültürünüz ile uyuşmayan kişiler ile dost olmaya çalışsanız da olmuyor. Siz zarar görüyorsunuz. Medeniliğinizi ve iyiniyetinizi kullanarak size zarar veriyorlar. Dikkatli olun

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Bitkiler ile uğraşırken ömrümün uzadığını hissediyorum.
Yeşil olan her bitkiyi ve ağacı severim. Fıstık çamının yaşamımda özel bir yeri vardır.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Artezyen kuyusu açan aleti taşıyan kamyon, bir fıstık çamımın tam üzerinde durdu ve fidanım tekerleğin altında kaldı. Öldü sanmış ve çok üzülmüştüm. İş bitip kamyon gidince biraz eğilmiş ve zedelenmiş olan fıstık çamının ölmediğini görünce çok sevinmiştim herhalde bir mucize olmuş ve 7- 8 saat koca kamyon tekerleğinin altında kalan ağacıma bir şey olmamıştı. Tanrı fidanımı bana bağışlamıştı. Şimdi ise o fidan diğerlerinden daha fazla gelişti ve boyumu geçti.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Hayır, Benim planlarım diğer üyelerin planları gibi, şehirden kaçmaktı amah ala kaçamadım. Gidip, gezip İstanbula geri dönüyorum.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Çok arzu etmeme rağmen bir türlü katılamadım. Hatta Yalova toplantısına ne olursa olsun katılacaktım ama o da olmadı. Hep bir aksilik çıktı.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Tarım Bakanlığınca basılmış ve her tür bitkiler ile ilgili güzel kaynak kitaplar var. Tarım Fuarlarında bolca bulunuyor.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Ahmet Dursun hem Dayım benim duayenimdi. Kendisini iki yıl önce kaybettik. Sadece ağaçları ve bitkileri değil, ormanda gezerken zor duruma düşen hayvanları da sever, korur ve yardımcı olurdu. Hiçbir hayvandan çekinmez, iğrenmezdi. Yılan yavrularını eline alıp sevebilir, sümüklüböcekleri daha tehlikesiz yerlere taşırdı. Kendisi doctor olduğu için yaralı hayvanların bakımlarını da yapardı. Zigana Dağları, Kazdağlarını, Kaçkarları ve bütün yaylaları birlikte dolaştık.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

İnternette sadece içindekileri görebilmek adına birçok siteye üye oldum. Hiçbirinin ismi aklımda kalmadı.

Ağaçlar farklı. Adeta içine devamlı güncel bilgiler yüklenen ve eskimeyen bir Ansiklopedi gibi

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Basit birkaç girişimim oldu. Ağaç ve Tarım ile ilgili Fuarların hepsine katılırım. Birçok deneyimim oldu. Orman Bakanlığının fidan ile ilgili bölümlerinden de yardım aldım.

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Yüzümü yıkamak gibi standart işlerimden oldu. Mahkeme ve savcılık şikayetlerimden vakit buldukça giriyorum. Umarım foruma zarar vermiyorumdur.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Hayvanlar, deniz, doğa, drman, dezi, sinema. Gözlerim biraz bozulduğu için artık eskisi gibi kitap okuyamıyorum.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Çok faydalı paylaşımlar olduğuna eminim. Ülkemizde bulunan tohumların, çeşit ve türlerin istila altında olduğu şu günlerde daha da çoğaltılması ve yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyorum. Ben de fıstık çamı ve meşe fidanı ile destekliyorum.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Hepsini seviyorum. Özellikle Malina ve Todor işini çok severek ve olması gerektiği gibi yapıyor. Takdir ediyorum. Sitemizde hep belirli bir kaliteyi muhafaza etmek için de inanılmaz çaba ve özveride bulunduklarına şahit oluyorum.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Tema üyesiydim. Katledilen ağaçlara yaklaşımlarını beğenmediğimden üyelikten ayrıldım.(Onların da çok umurundaydı) Gençlikte birkaç talihsiz denemem olmuştu. Artık sivil toplum kuruluşlarına önyargılı yaklaşıyorum

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

İçinde yaşadığımız için kötüye gidecek her olayda en çok bizim etkileneceğimiz doğaldır. Mutlaka toplumsal olaylarda, Protestolara katılmak gerektiğine inanıyorum.Ancak provakasyon olabiliyor. Nereye gitmek için yola çıkıp başka bir yere gittiğinizi farkediyorsunuz. Halkımız malesef bu gibi olaylarda bilinçsiz.

Çanakkale Savaşında bize karşı savaştırılmak için getirilen müslümanların ezan sesiyle kendilerine gelmeleri gibi bizim toplumumuzun da provakasyonlara kapılmaması ve oyunu farkedebilmeleri için elektroşoka ihtiyacı var diye düşünüyorum. 1970 lerde, Beraber sol görüşlü afiş astığım arkadaşlarımın Döviz büfesi açmaları beni çok etkilemişti.

52 yaşıma geldiğim bu güne kadar benzer birçok yanlış gördüm. Evet toplumsal olaylarda mutlaka tepkimizi belirtmeliyiz ama başkalarına hizmet etmeden.

Mesela sağlıklı besleneceğiz diye GDO lar yedik. Mısır ve soya Gerçekte olan ise, esas kansere neden olanlar onlarmış

Diğer partilere nazaran daha dikkati olması gerekenler, Kendi menfaatleri mevzubahis olunca ne ülke ne de milleti tanımıyorlar sadece kendilerini düşünüyorlar

Mesela Altınoluk Belediyesinin kanunsuz uygulamaları yüzünden artık partisine hizmet etmiyorum.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Malesef yeterli değil. Sadece doğa ve ağaç konusunu işleyen bir kanalımız olmalı. Ama National Geography veya Discovery gibi belli ülkelerin ve ürünlerin reklamı yapılmamalı. Veya sadece akıl almaz yöntemler ile öldürülen hayvanları göstermemeli. Ülkemizin ağaçlarını ve hayvanlarını araştıran programlar yapılmalı. Endemik ve ender bulunan türler tanıtılmalı ve yok olmaları önlenmesi için çalışılmalı.

Milli parklarımız, orman politikalarımız Benzer ülkelerdeki daha iyi ve kötü örnekler gösterilerek yapılan çalışmaları, önerilerde bulunacaklara ayırılan saatler olmalı.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Yetersiz. Böylesine devasa ve çalışanların robotlaştığı bir şehirde hobi bahçelerinin sayıları daha fazla olmalıydı. Olanlara ilgi de az. Sanki bir moda gibi gelişti ve birdenbire söndü. (Tam halkımıza uygun bir davranış) Halkımızın organik ürünlere olan davranışları da yanlış diye düşünüyorum. Sadece belli firmalara hizmet etmekten öteye gidemiyor. Uygun arazi ve imkanın olmasına rağmen sen yeterli vakit ayırabiliyor musun diye soracak olursanız? Hayır.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;

ağaç: Fıstık Çamı
çiçek; Papatya
kitap: Turgut Özakman ve Cemal Kutay ( İkisini ayıramadım)
şarkı: Raining Man (Weather Girls)
müzik grubu/müzik sanatçısı: Nilüfer
ressam: Doç. Mehmet Başbuğ
şair: Mehmet Akif Ersoy
film: Yarını olmayan adam.
web sitesi: Ağaçlar

[Süha Şendoğan]

Sevgili Oğuz Karsan,
Seni daha da yakından tanıdık.Seninle bir müddet önce yazılardan dolayı tanışma fırsatı doğmuştu bu defa daha teferruatlı bilgi edindik, senin gibi olaylara haksızlığa karşı adeta savaşan insanlara ihtiyacı çok ülkemizin.
Sana başarılar diliyorum.

[Güler]

Yazınızı okuyup, sizi daha iyi tanımak çok hoş oldu.
Agaclar.net de bizlerle olmanızdan dolayı mutluyum. Herşeyin gönlünüzce olmasını dilerim.

[günebakan]

Sizi tanımak güzeldi sayın Oğuz Karsan yaşamınızın hep istediğiniz gibi geçmesini dilerim

[BalıkcıSerdar]

Oğuz Bey;

Sizi daha yakından tanımış olduk. Allah yardımcınız olsun, işiniz gerçekten zor. Fakat memlekete sizin gibi hatalarla ve eksik/yanlışlarla uğraşacak çok insan lazım. Emekli olayım yanınızdayım.

Yalnız bu arada fazla hırs yapıp kendinize zarar vermeyin Selamlar, saygılar.

[Oğuz Karsan]

Merhaba.

Sn. malina, Sn. turco, Sn. Güler, Sn. günebakan ve Sn. BalıkcıSerdar, hepinize şahsımla ilgili düşüncelerinizi belirttiğiniz için teşekkür ederim.

Saygı ve Selamlar.

[nariçi]

Merhaba, renkli bir hayat, mutlu ol yeter. Tanıdığıma sevindim.

[Mehmet Can]

Sayın oğuz bey sizi burada tanımaktan mutluluk duydum bir gün Kozak Yaylasına tekrar yolunuz düşerse fıstık çamlarının altında sizinle tanışıp sohbet etmek isterim.

[Oğuz Karsan]

Merhaba.

Sn. nariçi,

Hayatımı renkli bulmanıza sevindim. Bana tekdüze gelmeye başlamıştı.

Sn. enigma_6643.

Nazik davetiniz için teşekkür ederim. Altınoluğa gelme planları yapıyorum. En yakın zamanda gelmeye çalışacağım.

Selam ve saygılar.

[yaylaboztaş]

Merhaba ,ben de trabzon Maçka doğumlu Yayla Karsan(otuz dört yıldır Boztaş)
burada seninle yazışmak varmış, oysa seninle mektuplaşmayı hiç düşünmezdik, zaman mı vardı desene ? Uğraşlarında ve yaşamında başarılar. Sen bu konularda ustasın bana bir kullanım kılavuzu hazırlarsın artık..... Sevgi ve sağlıkla kal.