Yukka

malina · 03-03-2008, 11:16

agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Bir çiçeğin peşinde koşarken rastladım size, diye başlayayım söze ... Sanırım konu, Mısır Çarşısı’nda bulduğum ufak bir saksı mum çiçeğiydi. Gerçi kendim de bakımı iyi bilirim, ama yine de benden iyi bilenler vardır, diye “google” a tıkladım ve bu çiçeğin peşinden sizin sayfalara kadar sürüklendim. Sürüklendim ve yerleştim

Burada neler öğrendiniz?

Evimdeki çiçeklerin bakımıyla, tohum çimlendirmeyle, yetiştirme aşamalarıyla, topraklarıyla ilgili ayrıntılı, sayısız, her gün akan taze, devingen bilgi ... Beni sitede tutan esas şey, ilgilendiğim konuyla ilgili devinden bilgi akışı ... Aynı bitkiyle ilgili her gün yeni bir şey öğrenebiliyorsunuz.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Evde yetiştirdiğim bitkilerle ilgili tüm bildiklerimi aktardığımı zannediyorum. Öğrendiler mi bilemem ... Tereciye tere de satmış olabilirim. Sitenin forumunda sık sık ve haklı ‘yazım’ savaşları çıkıyor. Çok pratik imla düzeltici bir program önerim oldu. Bu programın forumdaki ‘barış’ havasına bir nebze olsun katkısı olacağını sanıyorum.

Sizi tanıyalım

Marmara Üniversitesinde 17 yıl, Boğaziçi Üniversitesinde 10 yıl Türk Dili okutmanlığı yaptıktan sonra emekli oldum. Boğaziçi Üniversitesinde yarı zamanlı olarak ders vermeğe devam ediyorum. Turizm Bakanlığından lisanslı turist rehberiyim. Nisan – aralık ayları arasında İstanbul’a gemilerle gelen turistlere rehberlik yapıyorum. Çalıştığım şirketler Tura, Seasong ve Transbalkan gibi gemi turizmi yapan incoming acentaları. Arada bir yurt dışına da grup götürüyorum. Yurt dışında ağırlıklı alanlarım arasında Mısır baş sırada. İnsanlık tarihinin orada gömülü olduğunu düşünüyorum. Mısır’ı, Nil Nehri’ni, Afrika’nın farklı bitki örtüsünü özlüyorum.

Yukarıda bahsettiğim işler bana her ne kadar rengarenk bir hayat yaşatsa da ben ziraat mühendisi olmak isterdim. Hayatımın sonuna kadar toprak ve bitkilerle haşır-neşir yaşamak güzel olurdu ... Bitkilere, ağaçlara “takıntı” düzeyinde bir düşkünlüğüm var
Acaba gidip bir bitki üreticisinden, iş mi istesem?? Bu saatten sonra bana iş veren bulunur mu acaba?

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Neredeyse ¼’ünü ... Her süpermarkete gidişimde ilk yöneldiğim yer çiçek bölümleri oluyor. Okuldan eve dönerken Bauhaus’a uğrar, çiçekler arasında bir yarım saat geçirip, bir iki saksıyı sepete attıktan sonra evin yolunu tutarım. Evde bitkilere yer kalmadı. Ayrıca evin ışık durumu çiçek yetiştirmeye pek uygun olmadığı için yer çok kısıtlı. Bitkilerimin hemen hemen hepsi ön ve kapalı olan arka balkonda. Aldığım bitkileri de hediye ediyorum. Kesme çiçek götüreceğime saksı çiçeği götürüyorum. Bir yere ani davet edildiğimde, şimdi ne götüreyim derdi olmuyor, saksılar bu iş için hazır bekliyor.

agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Ben genellikle forum’a bakıyorum. Çok nadir, diğer sayfalarda dolaşıyorum. Derginin sayfalarını karıştırıyor, bir iki makale okuyorum. En fazla forumda zaman geçiriyorum. Bir eksik görmüyorum. Fazlası var, eksiği yok, diyeyim ...

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Üyelere ne diyebilirim? Dili özenle kullanmalarını öneririm. Bilmiyorlarsa, bir iki gün zaman ayırıp, azmedip öğrenebilirler. Yanlışsız yazmak, dört bilinmeyenli bir denklem değil. İsterse kolayca öğrenebilir insan. İnternette çok iyi siteler var. http://www.dilimiz.gen.tr/sss/index.html gibi... Bu bağlantısını verdiğim sayfadaki soru-cevapları incelesinler.

Dil yanlışlarından müthiş rahatsız oluyorum. İşin kötüsü, dil yanlışı yapanları ciddiye alıp okuyamıyorum... Dili doğru kullanmak çok “önemli” bir sunum, bireyler için. İnandırıcı olmak, ciddiye alınmak, dili “iyi, etkili” kullanmaktan geçiyor. Birini değerlendirmem gerekse dili nasıl kullandığına bakarım. Dil, beni hiç yanıltmaz.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Beni mutlu ediyor. Yaşadığımız hayatla ilgili tüm olumsuzlukları unutuyorum. Balkonda saksılarda yetişen çiçek türleri var bende genellikle... Yazın, bir salata kasesine rayiha verecek miktarda kişniş, dereotu, nane yetiştiriyorum. Balkondaki çiçeklerim: Sakız sardunya, kırmızı, pembe boyu uzamayan cins sardunya, ihtiyar, 30 yıllık bir kaktüs, cyclamenler, bir büyük saksı avrupa yasemin var. Balkonumun yanında apartman bahçesine diktiğim kısmet ağacım var. O da balkonumun içinde gibi. Bir erguvan ağacım yine bahçede. Arka kapalı balkonda kalp kalbe karşı, yasemin, yeni yetme mum çiçeklerim (bir kaç saksı), yılbaşı çiçeklerim, kağıt saksılara ektiğim tohumlar, tatula, laleler, süs biberi vs ... Evin içinde bir antherium, kurdele çiçeği, yucca, bir mum çiçeği var.

Ben bir de tohum toplarım. Ceplerim hep tohum doludur. Mutfakta küçük cam kavanozlarda biriktiririm onları. Onlar da bana ayrı bir mutluluk verirler o cam kavanozlarda dururken bile. Her biri miniminnacık birer delifişektirler. Arada sırada çıkarıp bakarım o minicik mucizevi şeylere, dağıtırım sağa sola; içlerindeki kocaman dünyalar beni hayrete düşürür. Şimdi sırası ve yazının duygusallığı bu boyuta gelmişken bir şiir eklemek isterim tam bu satırların altına ... Melih Cevdet Anday’dan.

Belki bir tohum taneciğine mutlulukla, heyecanla bakmayı ondan öğrenmişimdir TOHUM

Dörtnala haberci ilkyazdan
Aşağıdan inceden beyazdan
Dumanı tüten sıcak tohum
Dolan kara toprağı dolan
Ulaş yeryüzüne ak tohum
Hay gücüne kurban olduğum
Dağ taş dinlemezim hey aman
Göster o gül yüzünü göster
Önce yeşil yeşil bak tohum
Sonra sarı sarı gülüver
Donansın donansın daneler
Kız oğlan kız, alaca kına
Tarlalar sebil tek bedava
Ver güzelim ver yiğitim ver
Pir aşkına fakir aşkına
Anladım farkı neden sonra
Tohumdan başka şeymiş bitki
Bu küçük deli fişekteki
Ne ki? Ağaç mı allı pullu
Yoksa ayrık mı, başak mı ki?
Kim bilecek.... kapalı kutu
Ama bulut, yağmur bulutu
Gelir kararır nerdeyse
Tohum altta nefes nefese
Kulağı gök gürültüsünde.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

İçinde bitki geçen bir anı’mı anlatayım. Kalabalık bir grupla Mısır’da turdayım. Aswan’dan Abu Simbel’e uçacağız, ama Mısır’daki yerel acente uçağı kaldıramayacağını söyledi. Bu, Abu Simbel’e otobüsle 3 saat gidiş 3 saat dönüş demek. Turun son günleri, grubun sinirleri yay gibi gergin. Bu müjdeli(!) haberi onlara nasıl söyleyeceğim ... “Bu durum, çöl ortasındaki vahaları, çöldeki bitki örtüsünü, çeşit çeşit kaktüsleri, sukulentleri, Bedevileri görmek için bulunmaz bir fırsat bizim için.” diyerek başladım konuşmaya. Grup kısmen ikna oldu. Otobüsle çıktık yola ... Çölün ortasında tam üç saat yol aldık... ne bir kaktüs gördük, ne bir vaha, ne bir Bedevi çadırı ne de bir kuru kafa... Yolcuların öfkesinden kurtulmak için bildiğim bütün duaları okurken Abu Simbel’in, II. Ramses ve sevgili eşi Nefertari’nin, Kadeş Savaşı’nın muhteşem görüntüleri her şeyi tatlıya bağladı. Dönüşte memleket türküleri söyleyerek Aswan’a vardık.

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Hayır.

agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Katılmıyorum, katılmak isterim.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Bu konularda ağaçlar.net’te, derginizde yazılanları okuyorum; bana yetiyor.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Evet, hemen aklıma Hayrettin Karaca geliyor. Doğaya adanmış bir yaşam. Bir dakikasının boş geçmediğini düşünüyorum. Aklından geçenlerin tümünü hayata geçirebilmiş akıllı, üretken, çalışkan insan. Hem konuşuyor, anlatıyor, konuşmakla kalmayıp hayata geçiriyor. U Y G U L U Y O R. Türkçeyi de mükemmel kullanan güzel insan. Kendisine bin yıl ömür dilediğim insan.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Dille ilgili bir foruma üyeydim. Şimdi pek uğramıyorum. Forumdaki gerici söylemlere göz yumulmasından hoşlanmadım. Ayıran özellik, konuları farklı sadece. Uzmanlar ve konuya sempati duyanlar var orda da. Aşağı yukarı 1000 kişilik bir forum; üyelerin belki ellisi aktif. Tek bir yönetici var. Konu Türk Dili olduğu için bu foruma saldırı çok.. Çeşitli profillerde düşmaları var: Türklere düşman olanlar, Türkçeye düşman olanlar vb ...

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Almadım. İstemem.

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Bilgisayarı açınca sayfayı açıyorum. Açık kalıyor. Zaman zaman foruma bakıyorum, katılıyorum. Günde yarım-bir saat arası geziniyorum çeşitli konular arasında. Bitki resimlerine bakmak hoşuma gidiyor. Terapi gibi geliyor bana.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Kitap, sinema, tiyatro, sahilde yürüyüş, fotoğraf, tarih, arkeoloji, seyahat.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Katıldım. Forumun en çok sevdiğim tarafı da bu paylaşımlar. Topladığım tohumları verecek birilerini buluyorum, bu çok hoşuma gidiyor. Uzayıp giden bitkilerimi budadığımda etrafta verecek birilerini arar, çoğu kez bulamazdım. Şimdi budadığım zaman foruma yazıyorum, bir iki günde çelikler yerlerini buluyor.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Bir etki denemez; ama bilgi alışverişimiz var. Beni bitkiler etkiliyor.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Tema.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Evet.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Bu konular daha sık ele alınmalı tabii. Türkiye’nin tarım ve orman alanlarıyla ilgili çözüm bekleyen sorunları var. Kanal Türk ve Kanal B bu konularda etkin yayın yapıyorlar.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Sizin kurduğunuz bir bahçe var. Aybala Hanım ilk üye olduğum günler bahsetmişti. Ben de isterim katılmayı, ama uygun mevsimlerde hafta sonları çalışıyorum. İşim bitince de bahçe zamanı geçmiş oluyor.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz; ağaç, çiçek, kitap, şarkı, müzik grubu/müzik sanatçısı, ressam, şair, film, web sitesi.

Mimoza,
Mum çiçeği,
Yüzyıllık Yalnızlık,
Trini Lopez’den “America” ,
Modigliani,
Cemal Süreya,
Amarcord,
agaclar.net

Sonja Varol · 12-03-2008, 08:27

malina:
agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?
Yukka:
Bir çiçeğin peşinde koşarken rastladım size, diye başlayayım söze ... Sanırım konu, Mısır Çarşısı’nda bulduğum ufak bir saksı mum çiçeğiydi. Gerçi kendim de bakımı iyi bilirim, ama yine de benden iyi bilenler vardır, diye “google” a tıkladım ve bu çiçeğin peşinden sizin sayfalara kadar sürüklendim. Sürüklendim ve yerleştim.

Iyi ki sürüklenmis ve buraya yerlesmissiniz. Sizin gibi degerli insanlardan ögrenecegimiz cok sey var.
Size bahceden Lale ve Anemon getirdim. Lütfen kabul ediniz...

yukka · 13-03-2008, 22:57

Çiçekler harika... Çok teşekkürler Sonja Hanım, çok çok naziksiniz.

Oğuzhan · 13-05-2008, 16:52

Sizinle çelik paylaşımında yazışmıştık.Ama ben başarılı olamadım.Sizi tanımak güzel.Çiçek dolu günler dilerim.Sevgiler ..

M.Sema · 14-05-2008, 13:12

Sn Yukka, sayenizde benim de bir kalp kalbe çiçeğim oldu. Şimdi ona gözüm gibi bakıyorum. Size sevdiklerinizle, sevdiğiniz işi yaparken (neden olmasın belki aynı serada çalışıyor olabiliriz) ve sağlıklı uzun bir ömür diliyorum.

nazlı06 · 14-05-2008, 13:23

Sevgili Yukka, sizinle yıllar önce ben de var olup, taşınmalar esnasında yok olan Kalp kalbe çiçeği sayesinde tanışmış olduk. Size sevdiklerinizle birlikte güzel günler geçirmenizidiliyorum. Biliyorsunuz kalp kalbe karşıdır her zaman.

yukka · 29-05-2008, 11:19

Sevgili Oğuzhan, sizin için değişik zamanlarda Avrupa yasemin çeliklerinden toprağa diktim; ama ben de başarılı olamadım. Bir ara yeşerir gibi oldular ama sonuç alamadım. Olsaydı size tutmuşlarından kendi imkanlarımla göndermeyi planlıyordum. Bu durumda bitkinin dün Burgazada'da bir evin bahçesinde çektiğim bir fotoğrafını gönderiyorum

)) Selam ve sevgilerimle.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Oğuzhan

Sizinle çelik paylaşımında yazışmıştık.Ama ben başarılı olamadım.Sizi tanımak güzel.Çiçek dolu günler dilerim.Sevgiler ..

yukka · 29-05-2008, 11:20

Sevgili Sema ve Nazlı,

Çiçeklerinizi güle güle büyütün. Güzel sözler, dilekler için çok çok teşekkürler.

cemal.S · 13-08-2008, 11:13

Merhabalar!

Yukarıdaki yazılanlarlada olsa sizi tanımak gerçekten güzeldi. Doğa ve tabiyata olan düşkünlüğünüz her halinden belli. Türkçeye ve türklere olan saldırıların farkında olan birisi olarak gericilere karşı olduğumu bu vesile ile belirtmek isterim. Her platformda mücadeleye devam etmeye inanan bir insanım.

Saygıyla kalın iyiki varsınız.

yukka · 14-08-2008, 19:09

Teşekkürler Cemal.S, sizler de iyi ki varsınız.

03-03-2008, 11:16	#1
malina agaclar.net Giriş Tarihi: 03-04-2004 Şehir: İstanbul Mesajlar: 37,246 Galeri: 88	Yukka agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu? Bir çiçeğin peşinde koşarken rastladım size, diye başlayayım söze ... Sanırım konu, Mısır Çarşısı’nda bulduğum ufak bir saksı mum çiçeğiydi. Gerçi kendim de bakımı iyi bilirim, ama yine de benden iyi bilenler vardır, diye “google” a tıkladım ve bu çiçeğin peşinden sizin sayfalara kadar sürüklendim. Sürüklendim ve yerleştim Burada neler öğrendiniz? Evimdeki çiçeklerin bakımıyla, tohum çimlendirmeyle, yetiştirme aşamalarıyla, topraklarıyla ilgili ayrıntılı, sayısız, her gün akan taze, devingen bilgi ... Beni sitede tutan esas şey, ilgilendiğim konuyla ilgili devinden bilgi akışı ... Aynı bitkiyle ilgili her gün yeni bir şey öğrenebiliyorsunuz. Diğer üyeler sizden neler öğrendi? Evde yetiştirdiğim bitkilerle ilgili tüm bildiklerimi aktardığımı zannediyorum. Öğrendiler mi bilemem ... Tereciye tere de satmış olabilirim. Sitenin forumunda sık sık ve haklı ‘yazım’ savaşları çıkıyor. Çok pratik imla düzeltici bir program önerim oldu. Bu programın forumdaki ‘barış’ havasına bir nebze olsun katkısı olacağını sanıyorum. Sizi tanıyalım Marmara Üniversitesinde 17 yıl, Boğaziçi Üniversitesinde 10 yıl Türk Dili okutmanlığı yaptıktan sonra emekli oldum. Boğaziçi Üniversitesinde yarı zamanlı olarak ders vermeğe devam ediyorum. Turizm Bakanlığından lisanslı turist rehberiyim. Nisan – aralık ayları arasında İstanbul’a gemilerle gelen turistlere rehberlik yapıyorum. Çalıştığım şirketler Tura, Seasong ve Transbalkan gibi gemi turizmi yapan incoming acentaları. Arada bir yurt dışına da grup götürüyorum. Yurt dışında ağırlıklı alanlarım arasında Mısır baş sırada. İnsanlık tarihinin orada gömülü olduğunu düşünüyorum. Mısır’ı, Nil Nehri’ni, Afrika’nın farklı bitki örtüsünü özlüyorum. Yukarıda bahsettiğim işler bana her ne kadar rengarenk bir hayat yaşatsa da ben ziraat mühendisi olmak isterdim. Hayatımın sonuna kadar toprak ve bitkilerle haşır-neşir yaşamak güzel olurdu ... Bitkilere, ağaçlara “takıntı” düzeyinde bir düşkünlüğüm var Acaba gidip bir bitki üreticisinden, iş mi istesem?? Bu saatten sonra bana iş veren bulunur mu acaba? Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz? Neredeyse ¼’ünü ... Her süpermarkete gidişimde ilk yöneldiğim yer çiçek bölümleri oluyor. Okuldan eve dönerken Bauhaus’a uğrar, çiçekler arasında bir yarım saat geçirip, bir iki saksıyı sepete attıktan sonra evin yolunu tutarım. Evde bitkilere yer kalmadı. Ayrıca evin ışık durumu çiçek yetiştirmeye pek uygun olmadığı için yer çok kısıtlı. Bitkilerimin hemen hemen hepsi ön ve kapalı olan arka balkonda. Aldığım bitkileri de hediye ediyorum. Kesme çiçek götüreceğime saksı çiçeği götürüyorum. Bir yere ani davet edildiğimde, şimdi ne götüreyim derdi olmuyor, saksılar bu iş için hazır bekliyor. agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var? Ben genellikle forum’a bakıyorum. Çok nadir, diğer sayfalarda dolaşıyorum. Derginin sayfalarını karıştırıyor, bir iki makale okuyorum. En fazla forumda zaman geçiriyorum. Bir eksik görmüyorum. Fazlası var, eksiği yok, diyeyim ... Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir? Üyelere ne diyebilirim? Dili özenle kullanmalarını öneririm. Bilmiyorlarsa, bir iki gün zaman ayırıp, azmedip öğrenebilirler. Yanlışsız yazmak, dört bilinmeyenli bir denklem değil. İsterse kolayca öğrenebilir insan. İnternette çok iyi siteler var. http://www.dilimiz.gen.tr/sss/index.html gibi... Bu bağlantısını verdiğim sayfadaki soru-cevapları incelesinler. Dil yanlışlarından müthiş rahatsız oluyorum. İşin kötüsü, dil yanlışı yapanları ciddiye alıp okuyamıyorum... Dili doğru kullanmak çok “önemli” bir sunum, bireyler için. İnandırıcı olmak, ciddiye alınmak, dili “iyi, etkili” kullanmaktan geçiyor. Birini değerlendirmem gerekse dili nasıl kullandığına bakarım. Dil, beni hiç yanıltmaz. Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri? Beni mutlu ediyor. Yaşadığımız hayatla ilgili tüm olumsuzlukları unutuyorum. Balkonda saksılarda yetişen çiçek türleri var bende genellikle... Yazın, bir salata kasesine rayiha verecek miktarda kişniş, dereotu, nane yetiştiriyorum. Balkondaki çiçeklerim: Sakız sardunya, kırmızı, pembe boyu uzamayan cins sardunya, ihtiyar, 30 yıllık bir kaktüs, cyclamenler, bir büyük saksı avrupa yasemin var. Balkonumun yanında apartman bahçesine diktiğim kısmet ağacım var. O da balkonumun içinde gibi. Bir erguvan ağacım yine bahçede. Arka kapalı balkonda kalp kalbe karşı, yasemin, yeni yetme mum çiçeklerim (bir kaç saksı), yılbaşı çiçeklerim, kağıt saksılara ektiğim tohumlar, tatula, laleler, süs biberi vs ... Evin içinde bir antherium, kurdele çiçeği, yucca, bir mum çiçeği var. Ben bir de tohum toplarım. Ceplerim hep tohum doludur. Mutfakta küçük cam kavanozlarda biriktiririm onları. Onlar da bana ayrı bir mutluluk verirler o cam kavanozlarda dururken bile. Her biri miniminnacık birer delifişektirler. Arada sırada çıkarıp bakarım o minicik mucizevi şeylere, dağıtırım sağa sola; içlerindeki kocaman dünyalar beni hayrete düşürür. Şimdi sırası ve yazının duygusallığı bu boyuta gelmişken bir şiir eklemek isterim tam bu satırların altına ... Melih Cevdet Anday’dan. Belki bir tohum taneciğine mutlulukla, heyecanla bakmayı ondan öğrenmişimdir TOHUM Dörtnala haberci ilkyazdan Aşağıdan inceden beyazdan Dumanı tüten sıcak tohum Dolan kara toprağı dolan Ulaş yeryüzüne ak tohum Hay gücüne kurban olduğum Dağ taş dinlemezim hey aman Göster o gül yüzünü göster Önce yeşil yeşil bak tohum Sonra sarı sarı gülüver Donansın donansın daneler Kız oğlan kız, alaca kına Tarlalar sebil tek bedava Ver güzelim ver yiğitim ver Pir aşkına fakir aşkına Anladım farkı neden sonra Tohumdan başka şeymiş bitki Bu küçük deli fişekteki Ne ki? Ağaç mı allı pullu Yoksa ayrık mı, başak mı ki? Kim bilecek.... kapalı kutu Ama bulut, yağmur bulutu Gelir kararır nerdeyse Tohum altta nefes nefese Kulağı gök gürültüsünde. Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi? İçinde bitki geçen bir anı’mı anlatayım. Kalabalık bir grupla Mısır’da turdayım. Aswan’dan Abu Simbel’e uçacağız, ama Mısır’daki yerel acente uçağı kaldıramayacağını söyledi. Bu, Abu Simbel’e otobüsle 3 saat gidiş 3 saat dönüş demek. Turun son günleri, grubun sinirleri yay gibi gergin. Bu müjdeli(!) haberi onlara nasıl söyleyeceğim ... “Bu durum, çöl ortasındaki vahaları, çöldeki bitki örtüsünü, çeşit çeşit kaktüsleri, sukulentleri, Bedevileri görmek için bulunmaz bir fırsat bizim için.” diyerek başladım konuşmaya. Grup kısmen ikna oldu. Otobüsle çıktık yola ... Çölün ortasında tam üç saat yol aldık... ne bir kaktüs gördük, ne bir vaha, ne bir Bedevi çadırı ne de bir kuru kafa... Yolcuların öfkesinden kurtulmak için bildiğim bütün duaları okurken Abu Simbel’in, II. Ramses ve sevgili eşi Nefertari’nin, Kadeş Savaşı’nın muhteşem görüntüleri her şeyi tatlıya bağladı. Dönüşte memleket türküleri söyleyerek Aswan’a vardık. Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu? Hayır. agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız? Katılmıyorum, katılmak isterim. Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri? Bu konularda ağaçlar.net’te, derginizde yazılanları okuyorum; bana yetiyor. Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı? Evet, hemen aklıma Hayrettin Karaca geliyor. Doğaya adanmış bir yaşam. Bir dakikasının boş geçmediğini düşünüyorum. Aklından geçenlerin tümünü hayata geçirebilmiş akıllı, üretken, çalışkan insan. Hem konuşuyor, anlatıyor, konuşmakla kalmayıp hayata geçiriyor. U Y G U L U Y O R. Türkçeyi de mükemmel kullanan güzel insan. Kendisine bin yıl ömür dilediğim insan. Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne? Dille ilgili bir foruma üyeydim. Şimdi pek uğramıyorum. Forumdaki gerici söylemlere göz yumulmasından hoşlanmadım. Ayıran özellik, konuları farklı sadece. Uzmanlar ve konuya sempati duyanlar var orda da. Aşağı yukarı 1000 kişilik bir forum; üyelerin belki ellisi aktif. Tek bir yönetici var. Konu Türk Dili olduğu için bu foruma saldırı çok.. Çeşitli profillerde düşmaları var: Türklere düşman olanlar, Türkçeye düşman olanlar vb ... Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz? Almadım. İstemem. Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz? Bilgisayarı açınca sayfayı açıyorum. Açık kalıyor. Zaman zaman foruma bakıyorum, katılıyorum. Günde yarım-bir saat arası geziniyorum çeşitli konular arasında. Bitki resimlerine bakmak hoşuma gidiyor. Terapi gibi geliyor bana. Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var? Kitap, sinema, tiyatro, sahilde yürüyüş, fotoğraf, tarih, arkeoloji, seyahat. Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz? Katıldım. Forumun en çok sevdiğim tarafı da bu paylaşımlar. Topladığım tohumları verecek birilerini buluyorum, bu çok hoşuma gidiyor. Uzayıp giden bitkilerimi budadığımda etrafta verecek birilerini arar, çoğu kez bulamazdım. Şimdi budadığım zaman foruma yazıyorum, bir iki günde çelikler yerlerini buluyor. Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden? Bir etki denemez; ama bilgi alışverişimiz var. Beni bitkiler etkiliyor. Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri? Tema. Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi? Evet. TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı? Bu konular daha sık ele alınmalı tabii. Türkiye’nin tarım ve orman alanlarıyla ilgili çözüm bekleyen sorunları var. Kanal Türk ve Kanal B bu konularda etkin yayın yapıyorlar. Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizin kurduğunuz bir bahçe var. Aybala Hanım ilk üye olduğum günler bahsetmişti. Ben de isterim katılmayı, ama uygun mevsimlerde hafta sonları çalışıyorum. İşim bitince de bahçe zamanı geçmiş oluyor. Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz; ağaç, çiçek, kitap, şarkı, müzik grubu/müzik sanatçısı, ressam, şair, film, web sitesi. Mimoza, Mum çiçeği, Yüzyıllık Yalnızlık, Trini Lopez’den “America” , Modigliani, Cemal Süreya, Amarcord, agaclar.net Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter __________________ . \| * işaretli kelimeler için bakınız: Yanlış yazdığınız için görünmeyen kelimeler \| \| Forum Kuralları \| Forum Yardım \| Forum Kullanma Kılavuzu \| Fotoğraf Yarışması Kuralları \| Satış İlanı Kuralları** \|

12-03-2008, 08:27	#2
Sonja Varol Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 13-03-2007 Şehir: Stuttgart Mesajlar: 136	malina: agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu? Yukka: Bir çiçeğin peşinde koşarken rastladım size, diye başlayayım söze ... Sanırım konu, Mısır Çarşısı’nda bulduğum ufak bir saksı mum çiçeğiydi. Gerçi kendim de bakımı iyi bilirim, ama yine de benden iyi bilenler vardır, diye “google” a tıkladım ve bu çiçeğin peşinden sizin sayfalara kadar sürüklendim. Sürüklendim ve yerleştim. Iyi ki sürüklenmis ve buraya yerlesmissiniz. Sizin gibi degerli insanlardan ögrenecegimiz cok sey var. Size bahceden Lale ve Anemon getirdim. Lütfen kabul ediniz... Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter

13-03-2008, 22:57	#3
yukka Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 24-12-2006 Şehir: İstanbul Mesajlar: 465 Galeri: 21	Çiçekler harika... Çok teşekkürler Sonja Hanım, çok çok naziksiniz. Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter

13-05-2008, 16:52	#4
Oğuzhan Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 23-07-2006 Şehir: Karabük Mesajlar: 4,526	Sizinle çelik paylaşımında yazışmıştık.Ama ben başarılı olamadım.Sizi tanımak güzel.Çiçek dolu günler dilerim.Sevgiler .. Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter

14-05-2008, 13:12	#5
M.Sema Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 31-07-2007 Şehir: Ankara Mesajlar: 1,227 Galeri: 93	Sn Yukka, sayenizde benim de bir kalp kalbe çiçeğim oldu. Şimdi ona gözüm gibi bakıyorum. Size sevdiklerinizle, sevdiğiniz işi yaparken (neden olmasın belki aynı serada çalışıyor olabiliriz) ve sağlıklı uzun bir ömür diliyorum. Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter

14-05-2008, 13:23	#6
nazlı06 Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 27-05-2007 Şehir: Tire Mesajlar: 1,489	Sevgili Yukka, sizinle yıllar önce ben de var olup, taşınmalar esnasında yok olan Kalp kalbe çiçeği sayesinde tanışmış olduk. Size sevdiklerinizle birlikte güzel günler geçirmenizidiliyorum. Biliyorsunuz kalp kalbe karşıdır her zaman. Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter

29-05-2008, 11:20	#8
yukka Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 24-12-2006 Şehir: İstanbul Mesajlar: 465 Galeri: 21	Sevgili Sema ve Nazlı, Çiçeklerinizi güle güle büyütün. Güzel sözler, dilekler için çok çok teşekkürler. Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter

13-08-2008, 11:13	#9
cemal.S Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 16-05-2007 Şehir: YALOVA Mesajlar: 4,833	Merhabalar! Yukarıdaki yazılanlarlada olsa sizi tanımak gerçekten güzeldi. Doğa ve tabiyata olan düşkünlüğünüz her halinden belli. Türkçeye ve türklere olan saldırıların farkında olan birisi olarak gericilere karşı olduğumu bu vesile ile belirtmek isterim. Her platformda mücadeleye devam etmeye inanan bir insanım. Saygıyla kalın iyiki varsınız. Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter

14-08-2008, 19:09	#10
yukka Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 24-12-2006 Şehir: İstanbul Mesajlar: 465 Galeri: 21	Teşekkürler Cemal.S, sizler de iyi ki varsınız. Paylaş Sitesinde Paylaş Digg Del.icio.us Technorati Twitter