agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hastalık ve Zararlılar > İç mekan bitkilerinde hastalık ve zararlılar
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 15-09-2006, 09:59   #31
Ağaç Dostu
 
fmt79's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
Kök hastalıklarının önlenmesi

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi BirLira
Sayın fmt79

Yazınızda bu patojenlerin bitkiye nasıl enfekte olacağını belirtmişiniz,
enfeksiyon olduktan sonra kök hastalıklarının tedavisi yoktur bence bu çok önemli fakat bizler toprağımızı nasıl korumalıyız, ne gibi tedbirler almalıyız?
Mesela bu patojenlere maruz kalmış bir bitkinin tohumlarından **** fidesinden bahçemize eksek bir bulaşma söz konusu olurmu?
Bunlar toprakta devamlı varda, sadece bitki kök sisteminde bir yaralanma sonucumu ortaya çıkıyor?
Kök patojenlerini genel anlamla iki guruba ayırabiliriz. 1)Primer patojenler, 2)Sekonder patojenler.

Primer patojenler : Bitki kökünde hiçbir zararlanma mevcut değil iken, bitki köklerinin salgılarına doğru yönelen, daha sonra kendi salgıları ile kök yüzeyinindeki hücreleri eriterek ve bazı özel organlar (appressorium, penetrasyon çivisi vs) oluşturarak köke giriş yapan patojenlerdir. Siz bitkiye zarar verseniz de vermeseniz de kök bölgesinden salgılanan salgılar patojeni uyarır, patojen de kökte enfeksiyon yapar.

Sekonder patojenler : Sağlıklı bir bitkide hastalık oluşturmayan, ancak bitki sağlığında bir bozulma olduğu zaman hastalık oluştururlar. Bazı sekonder patojenler yaralanmış bitkileri tercih ederken bazı sekonderler ise besin noksanlığın çeken, böcek zararı almış, diğer primer patojenlerin hastalandırdığı bitkileri, don zararına uğramış, sıcak çarpmış, su stresine girmiş vs vs vs. bitkileri tercih ederler. Kısacası, doğrudan enfeksiyon yapmazlar, ya yaralanmış bitkileri **** çeşitli sebeplerle zayıf düşen bitkileri hastalandırırlar.

Primer patojenler ile mücadele oldukça zordur. Bu hastalıklar toprak kökenlidirler. Yani toprak ile yayılma gösterirler. Tohuma geçmezler. Taşınmaları; toprak, sulama suyu, tarım alet ve makinaları, böcekler ile olmaktadır. Ancak böceklerle taşınma diğerlerine göre daha az görülür.

Nasıl Mücadele ederiz?
1) En önemli nokta sağlıklı toprak kullanmaktır. Başlangıçta toprağımızın temiz olmasına dikkat etmeliyiz.

2) Ekilen **** dikilen bitkilerin temiz olması. Bahçemize bir bitki dikerken mutlaka sağlıklı olması gerekmektedir. Bitkiyi dikeyim kendini toparlamazsa söker atarım mantığı ile dikilen bitkiler bahçe için tehlike arz ederler.

3) Sağlıksız bitkiler (özellikle solgunluk geçiren, **** kök bölgesi gözle görülür derecede çürümüş, gövde kesilince enine kesitinde siyah lekeler olan vs vs) hiç vakit kaybetmeden sökülmeli ve bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

4) Saksıda bitkilerimiz varsa her yıl mutlaka toprakları değiştirilmelidir. Yetiştirilen bitkinin özel bir toprak isteği yoksa (bazı bitkiler ağır toprak isterken bazıları hafif toprak isteyebiliyor. Ancak birçok bitkinin özel bir toprak isteği bulunmuyor) toprak fazla ağır bünyeli olmamalıdır. Özellikle killi topraktan kaçınılmalıdır. Kök patojenleri fazla su tutan topraklarda daha aktif olmaktadır.

5) Bitkiye gereğinden çok su vermemeli. Toprak sürekli ıslak olmamalıdır. Fazla sulama hem bitkiyi zayıflatır hem de kök patojenlerinin daha aktif olmasına neden olur. Mümkünse bir sulama programı yapmalı yani haftanın belirli günleri (her hafta aynı gün) sulanmalı fazla su verilmemelidir.

saksıların diplerinde mutlaka drenaj delikleri bulunmalıdır.

Sera topraklarının steril edilmesinde kullanılan bazı yöntemler vardır. Yaz aylarında sera söküldükten sonra damlama sulama sistemi kurulup üzeri ince şeffaf naylonlar ile kapatılır. Sonra 2 ay boyunca arasıra sulayıp toprağın nemli kalması sağlanır. Güneş altında toprak sıcaklığı 60-70 dereceyi bulur. Bu şekilde yapılan sterilizasyon işlemine Solarizasyon denir. Bu işlem sera şartlarında etkili bir yöntemdir. Ancak bahçede uygulanabilirliği tartışılır.

Bunun yanısıra, Basamid Granülat (Dazomet) isimle satılan ticari fumigantlar mevcuttur. Ancak bunlar pahalı olduğu için yalnızca sera topraklarının sterilizasyonunuda ekonomik olmaktadır. Küçük bir bahçe toprağında uygulanması da mümkündür.

Özetle, kök patojenleri bitkiye girdikten sonra tedavi edilemezler. Ancak çeşitli yetiştiricilik önlemleri (sulama, besleme vs) ile hastalığın yoğunluğu azaltılabilir. Patojen enfeksiyon yapmadan önce toprak sterilizasyonu ile hastalık etmeni yok edilebilir. Ancak bu pahalı bir yöntemdir.

Sekonder kök patojenlerinin mücadelesinde ise sadece bitkiyi iyi yetiştirmek yeterlidir. Bitkiye yara açmamak, mümkün olduğunca bitkinin yetiştiricilik isteklerine uymak gerekir.

fmt79 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-09-2006, 14:08   #32
n/a
 
Giriş Tarihi: 09-08-2006
Şehir: -
Mesajlar: 103
Galeri: 133
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner
Şu anda yapacağınız şey beklemek...

Suyu azaltın, iki sulama arası hafif kurumaya izin verin ve bekleyin. Umarım iyileşir.
Kalan iki yapraktan küçük ve durumu ( diğerine oranla ) kötü olanı, tamamen kurudu. Diğer yaprak ise, yarısına kadar kurumuş ve boynunu bükmüş durumda.

Ağır ve tekdüze adımlarla '' yok olacağı '' yöne doğru yürüyor.

Yardımlarınız ve ilginiz için teşekkür ederim.

Saygılarımla...

Karga Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-09-2006, 20:10   #33
Ağaç Dostu
 
BirLira's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 128
Galeri: 47
Sayın fmt79
Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim.

Toprak sağlığını ve bitkilerimizi bu patojenlerden
korumak için oldukça faydalı bilgiler yazmışsınız.
Bu bilgilerden sonra sanırım pekçok kişi toprağını,
bahçesini,tarlasını.. çok daha koruyucu davranır.
Kim isterki bahçesindeki toprakta tedavi edemeyeceği
ve bitkilerini yok eden hastalıkları.

Merak ettiğim bu patojenlerin Türkiye'de ****
bulunduğunuz bölgelerde yoğunluğunun ne olduğu?

Yeniden çok teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.

BirLira Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-09-2006, 12:42   #34
Ağaç Dostu
 
fmt79's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
Solgunluk hastalıklarıyla ilgili Türkiye çapında yapmakta olduğumuz bir TÜBİTAK projemiz var. Bu proje kapsamında Karadeniz hariç tüm bölgelerde örneklemeler yaptık. Gördüğüm kadarıyla solgunluk hastalıkları heryerde göze çarpıyor. Fakat daha çok kavun-karpuz ve pamuk alanlarında sorun olarak karşımıza çıkıyor. Diğer alanlarda olmakla birlikte yoğunluğu düşük. Yoğunluk yüksek alanlarda da sorun, üreticinin birkaç yıl üst üste aynı ürünü yetiştirmesinden kaynaklanıyor.

Öte yandan, bölgesel olarak bakacak olursak Güneydoğu Anadolu bölgesinde sorun biraz daha fazla. Bu yörede sulama suyunun kontrolsüz oluşu, gelişi güzel ve salma sulama yapılması, üreticinin bilinçsiz su kullanımı, tarlayı sıkça su basması gibi sorunlardan dolayı yoğunluk daha fazla.

Diğer bölgelerde ise, tarladan tarlaya çok farklılıklar ortaya çıkıyor. Bir hastalığın konukçusu tarlada mevcut ise, ve her yıl aynı konukçu yetiştiriliyorsa o zaman yoğunluk fazla olmakta. Bunun yanısara, az önce bahsettiğim sulama suyunun aşırı kullanamı da sorunları artırıyor.

Ege bölgesinde Zeytin bitkisinde Verticillium Solgunluk Hastalığı yaygın görülüyor. Pamuktan bahsetmeye zaten gerek yok, tüm ülkede Verticillium solgunluğu pamukta yaygın.

Akdeniz bölgesinde daha çok Doğu Akdenizde yoğunluk artıyor. Bu da kavun-karpuz ve pamuk üretiminin burada yaygın oluşundan, Batıya kaydıkça ürünün çilek, limon, böğürtlen, yer fıstığına dönüşmesinden kaynaklanıyor. Bir de Maraş-Gaziantep bölgesinde Biber yetiştirme alanlarında Biber kök boğazı yanıklık hastalığı çok yaygın.

İç Anadolunun iklimi daha soğuk olduğu için buralarda Verticillium **** Fusarium solgunluğu çok yoğun değil. Buralarda Rhizoctonia, Macrophomina vs vs. solgunlukları daha çok karşımıza çıkıyor.

Marmara Bölgesinde de Zeytin yoğunlukta olduğu için burada da Verticillium solgunluğu daha yaygın. Hemen bir hatırlatma yapayım Verticillimu solgunluk hastalığını oluşturan patojen Verticillium dahliae'nin 120'nin üzerinde konukçusu var , Macrophomina diye bahsettiğim patojenin ise 500'ün üzerinde konukçusu var

Bu bahsettiğim patojenlerin hepsi toprak kökenli (soil-borne) ve kök, kök boğazı, iletim dokularında hastalık oluşturuyorlar.
O yüzden herhangi bir yerden toprak alırken dikkatle araştırmak lazım. Orada tarım yapılmış mı? Neler yetiştirilmiş? Mesela;

Tahıl (buğday, arpa, mısır vs) tarımı yapılan bir yerden toprak alıp pekçok bitkiyi bu toprakta yetiştirebilirsiniz, toprak kökenli hastalıklar sorun çıkarmaz.

Ancak pamuk, zeytin, kabakgiller (kavun, karpuz, hıyar, kabak vs), sebzeler, özellikle Solanacea familyası (domates, patates, biber, patlıcan, tütün), Fasülye, tarımı yapılan yerlerden toprak alırken dikkat edilmelidir. Hastalıklı bitkiler varsa toprak alınmamalıdır.

fmt79 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-12-2006, 20:54   #35
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
Bahsettiğiniz bitki Marantha değil, Ctenanthe. Maranta nın yaprakları kısa saplı, toprağa yakın ve damarları kırmızı şeritlidir. Ctenathenin ise sapları 20-20 cm. uzunluktadır.
Bitkinin sağlığına kavuşmasında izleneek yol olarak Mine Pakkaner e katılıyorum. Bitkinin yaprak ve kök dengesi bozulduğu için yüklü besin takviyesi yarardan çok zarar verir. İletim borularını açması açısından asprin etkili olabilir ama az su vererek (haftada 1) ve perde arkasında tutatrak bitkiyi lüx ortamlara yöneltmeyin.

sukranayalp Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2007, 20:31   #36
n/a
 
Giriş Tarihi: 09-08-2006
Şehir: -
Mesajlar: 103
Galeri: 133
Çiçeğim öleli aylar oldu. Lakin, bu kök hastalığından - sanırım - kurtulamadım; kurtulmak bir yana, diğer çiçeklerime ve ağaçlarıma da bulaştırdım.

Sayın fmt79 ‘un bu hastalıktan korunmak için yazdığı yazıyı da okumama rağmen, unutkanlık mı, ahmaklık mı, yoksa bir anlık gafletten mi bilinmez, dua çiçeğinde saksısında bulunan toprağı, yeni aldığım torf ile harmanladım. Bu harmanlama işlemini iki ayı geçkin bir süre önce yaptım. Torf ile beraber, bir miktar bahçe toprağı ve talaşı da bu karışımın içerisine kattım.

Suda köklendirdiğim ( kök uzunlukları yarım metre olmuştu ve kılcal kökleri çıkmıştı ) üç dal salkım söğüdü, ayrı ayrı saksılara diktim. Yaklaşık bir buçuk ay sonra, söğütlerin yaprakları kurumaya ve dökülmeye başladı. Sonra dalları kurudu ve şuanda ölmek üzereler.

Yine söğütler ile aynı zamanda diktiğim, menekşeler öleli çok oluyor.

Uzun uğraşlar sonucu – suda - köklendirmeyi başardığım üç renkli kauçuk da, saksıya diktiğimden bir buçuk ay sonra yapraklarını döktü ve öldü.

Dua çiçeğimde kullandığım toprakla harmanladığım torfu hangi saksılarda kullandığımı hatırlamıyorum.

Bu kök hastalığını topraktan uzaklaştırma yahut yok etmek – sanırım – zor. Saksılardaki toprakları çiçeklerle beraber atsam ve saksıları da yıkasam ( olmadı atsam ) bu hastalıktan kurtulabilir miyim?

‘’ Belki de kök hastalığı değildir ve ben bir şeyi yanlış yapıyorumdur ‘’ diyorum ama, söğütlere bakınca, dua çiçeğinde yaşadığım sorunların aynısını görüyorum.

Sorun, havaların kapalı, odamında – biraz - loş olması dolayısıyla, bitkiler yeterli ışık alamadığından mı kaynaklanıyor acaba?

Fotoğraf çekme imkanım şimdilik yok, gerekli görülürse, ancak hafta sonu fotoğraf çekebilirim.

Saygılarımla...

---------------------------------


Sayın sukranayalp,

Mesajınızı yeni gördüm. Afedersiniz.

Geç de olsa, teşekkür ederim.

Saygılarımla...

Karga Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-02-2007, 20:56   #37
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Sayın Karga, bu maalesef ışık vs. gibi fizyolojik bir konu değil. Hastalık için de yapacağınız bir şey yok bu durumda. Bir daha bu şekildeki torfları lütfen harmana katmayın. Bir önlem olarak oksijenli suyla saksıları sulayın.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-02-2007, 00:06   #38
n/a
 
Giriş Tarihi: 09-08-2006
Şehir: -
Mesajlar: 103
Galeri: 133
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner Mesajı Göster
Sayın Karga, bu maalesef ışık vs. gibi fizyolojik bir konu değil. Hastalık için de yapacağınız bir şey yok bu durumda. Bir daha bu şekildeki torfları lütfen harmana katmayın. Bir önlem olarak oksijenli suyla saksıları sulayın.
Sayın Pakkaner,

Oksijenli su tavsiyenizi uygulayacağım. Eğer olumlu yönde bir gelişme görmezsem, hasta olan bitkileri topraklarıyla beraber atacağım.

Sonunun böyle olacağını bilsem, hiç torfları harmanlar mıydım?

Bir daha harman mı, asla!

İlginiz ve yardımınız için teşekkür ederim.

Saygılarımla...

Karga Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-03-2007, 21:55   #39
Ağaç Dostu
 
zeonka's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-03-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 275
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Karga Mesajı Göster
Sayın Pakkaner,

Oksijenli su tavsiyenizi uygulayacağım. Eğer olumlu yönde bir gelişme görmezsem, hasta olan bitkileri topraklarıyla beraber atacağım.

Sonunun böyle olacağını bilsem, hiç torfları harmanlar mıydım?

Bir daha harman mı, asla!

İlginiz ve yardımınız için teşekkür ederim.

Saygılarımla...
Sevgili Karga çiçeklerinizin başına gelenlere çok üzüldüm.Benimde uzun yıllar dua çiçeğim vardı.Umarım tekrar bir dua çiçeği edinirsin.Akşamları yapraklarının hareket edişini izlemek çok keyifli oluyor.Az güneş gören yerleri seviyor.Yerini sevdimi çok güzel büyür.Sevgiler..

zeonka Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2007, 16:29   #40
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-03-2007
Şehir: ıstanbul
Mesajlar: 19
Benim Yaklasik 2 Yildir Dua Cicegim Var Ve Buyume Konusunda Hic Yol Alamadik Hala Aldigim Gibi Ne Yaptiysam Olmadi Yeni Yaprak Verdigi Zaman Alttan 1 Yapragi Kuruyor Sorun Ne Olabilir Acaba Ve Yeni Yaprak Vermesi Uzun Zaman Sonra Oluyor.

serap Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:58.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024