Malak Tatlısı

[Akif]

Çocukluğumdan aklımda kalan bir tatlı tarifi. Az önce şöyle bir arama motorlarında arayayım bakalım ne çıkacak dedim. Görünüşe göre sadece bizim köyde yapılan bir tatlı değilmiş.

Neyse öncelikle malzeme listesini veriyim.

- 1/2 Su Bardağı Un
- 2,5 Su Bardağı Su (Bu cümleye hep gülmüşümdür nedense.)
- Tereyağ
- Pekmez (Genelde elma ya da armut pekmezi ama damak tadınıza karışmayayım.)
- Tuz (İsteğe bağlı)

Yapılışına gelecek olursak;

- 1,5 su bardağı suyu () (İsteğe göre tuz atılabilir ama bence atmayın) bir tencereye koyar kaynatır ve ardından 1/2 yani yarım su bardağı unu (Mısır ununu tavsiye ederim) ekleyerek pişirmeye başlarız (Karıştırmayı unutmayın),

Piştiği zaman (Piştiğini nasıl anlayacağız diyenler var sanırım. O kısım için birşey diyemeyeceğim ama hatırladığım kadarı ile ocak ateşinde 20-25 dakikaya yakın pişiriyorlardı. Böyle koyu bir hamur halini alıyordu.), bir kaba alarak hamuru soğutmaya başlayabilirsiniz.

Hamur soğuya dursun, biz şerbet olayına geçelim. Su ve şeker karışımı da yapıyorlarmış belli yörelerde ama benim tavsiyem pekmez. En azından bizim köyde sadece pekmez ile yapılırdı.

Pekmezi bir kaba koyarak ocağın üstüne koyalım ve içine kalan 1 bardak suyu (Buda isteğe kalmış. Pekmez koyu olacağından isteğe göre su ilavesi yapılabilir.) içine boca ettikten sonra kaynatalım. Genelde bir taşım mı ne öyle bir şey diyorlar kaynatma için. Siz benden daha iyi bilirsiniz. Daha sonra soğumaya alın.

O soğuya dursun biz hafiften soğuyan hamura bir el atalım.

Hazırladığımız hamurdan bir kaşık yardımı ile parçalar kopararak bir tepsi ya da derin bir kaba alıyoruz. Yalnız şekil size kalmış, istediğiniz şekli verin. Benim tavsiyem bir lokmada yutulabilecek cinsten bir şekil ve boyutta olsun.

Kalan tereyağını napıcaz diyenler var sanırım. Tereyağını genelde kaynayan pekmezin içine atıp eritirler ama benim tavsiyem biraz daha bulaşık çıkarmaktan yana. Tere yağını ayrı bir tavada güzelce eritin. Şöyle kokusu ortaya çıkacak şekilde tereyağını yakın. (Hatta isterseniz şerbetin içine de bir miktar atıp eritin. Tereyağı hastası olarak azından yana değil çoğundan yanayım. )

Daha sonra tepsi ya da kaba hazırladığımız hamurların üzerine önce yaktığımız tereyağını ardından da hazırladığımız şerbeti şöyle bir gezdiriyoruz. Sonrada afiyetle mideye indiriyoruz.

Çok soğuk olarak tüketmeyin. Çok ta sıcak yemeye çalışmayın. Ilık vaziyette mideye indirebilirsiniz. Daha sonrasında yükselen kolestrol ve aldığınız kilolardan da sadece kendiniz sorumlusunuz. Peşin peşin hatırlatayım.

Ayrıca birde internette bulduğum bir iki tarifin linkini veriyim. Oralardan da yararlanırsınız. Eksik kalan kısımları siz tamamlayıverirsiniz artık.

Tarif 1

Tarif 2

[kılıç]

Sayın arif bey tarifinizi okuyunca çok gerilere gittim çoçukluğumda rahmetli dedeçiğim sık sık anneme yaptırırdı ama biz tatlı değilde hamuru aynı yapar katıklamasını bizim dartı dediğimiz süt ve yoğurtun kaymağının kaynatılarak çıkan tereyağını süzdükten sonra kalan tortusu ile sizin gibi kaşık kaşık döküp üzerlerine ondan koyardı yani tatlı değil tuzlu bir yemek olurdu.

[Akif]

Bizde de yaparlardı tuzlusunu ama yiyen olmadığı için tatlısı ön plandaydı. Tuzlusunu belki bir kere tatmışımdır. Hayal meyal hatırlar gibiyim. Özellikle akşam üstleri tarla ya da ormanda ki yoğun bir çalışma sonrasında bütün ev halkının bir araya gelerek yediği tatlılardan birisidir malak tatlısı ama aslında bu tatlıdan ziyade ana yemek yerine yenirdi. Yanında yani öncesinde ve sonrasında bir şey yenmezdi. Sadece bol su ya da ayran.

Özellikle mevsimlerden kış ise süper gidiyordu. Malak tatlısını yiyip doyan ya ocağın başına ya sobanın başına gidip önüne yatardı. Sıcak sıcak...Ohhhhhhhhhh..