12-11-2009, 15:54 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Kokulu üzüm peltesi/Pepeçura
Karadenizde yetiştirilen kokulu üzümün kokusunu, tadını bilen bilir. İstanbul'da çocukluğum bu üzümün altında geçti. Kokusu çilek kokusunu da andırdığı için çilek üzümü de denir. Annem,tatlısını sonbaharda kocaman tencerelerde pişirir, aşure gibi komşulara dağıtırdı. Ben bu üzümün çelik denemelerini yaptım ama asıl sonucu baharda göreceğim, gelen çelikler karışıkmış, içinden kokulu üzüm çıkıp çıkmayacağını kim bilir hangi yaz göreceğim. Sayın Ahmeter ve eşinin bahçelerinden toplayıp hediye ettikleri üzümü pişirmeye kıyamadım, afiyetle yedik. Alt katta bir kase içinde durduğu sürece oda mis gibi kokuyordu. Geçen sene Üsküdar pazarında görünce almıştım, tatlısını pişirip bir kısmını da dondurucuda saklamıştım. İşte sakladığım kavanozdan dört kaselik tatlı yaptım. Rize'de pepeçura/pepeçi olarak adlandırılıyormuş. Asıl tarifini Karadeniz'de yapanlar daha iyi bilir ama eskiden annemden duyduğum, kalanını uydurduğum kadarı ile: Kokulu üzüm yıkanıp, salkımlarından ayrılıp bir tencereye konur. Su katılmadan bir yandan ezilir, bir yandan pişirilir. Yumuşayınca (10-15 dakika sonra), süzgece alınıp tahta kaşıkla ezilir. (İşte bu su katılmamış kısmından, isterseniz buzlukta saklayabilirsiniz). Kabuklarına yazık olmasın diye azar azar su ilave edilerek, süzgeçte sadece çekirdek kalana kadar süzme işlemine devam edilir. Pişme sırasında evin mis gibi koktuğunu söylemeden geçemeyeceğim. Süzgeçten geçirme yerine, az pişirilmiş üzüm blenderdan da kolayca geçirilebilir, çekirdekleri içinde kaldığı için daha da iyi olabilir ama çekirdekle herkesin arası iyi olmadığı için klasik yolu anlatıyorum. Hazırlanan mis kokulu, güzel renkli üzüm suyuna, soğukken su, mısır unu ve az miktarda buğday unu ilave edilir. ( Herkesin damak zevki farklı, mısır unu/buğday unu: 3/1 oranında tercih ederim ama daha önce denememiş olanlar mısır unundan hoşlanmayabilir. Yine iri çekilmiş mısır unuyla tercih ederim ama bazılarına çok yoğun gelebilir. Bu nedenle bu oranaları deneyerek bulmanızı tavsiye ederim. Un yerine nişasta veya buğday unu+nişasta da deneyebilirsiniz.) Bugün yaptığımda, 200 ml saf üzüm suyuna, 500 ml su, toplam 3 silme yemek kaşığı mısır+buğday unu koydum. 10 dakika karıştırarak pişirdikten sonra 3,5 yemek kaşığı toz şeker ilave ettim. Muhallebi kıvamını bulana kadar kaynatıp tabaklara boşalttım. Soğuyunca üzerine ceviz serptim. Annem çok şekerli yapardı ama üzümün ekşi tadı güzel olduğundan az şekerli tercih ediyorum. Derin değil de yayvan kaba boşaltmanızı öneririm, tadına varmak için mutlaka soğutulup yenmeli. Bir kaç sene sonra arka bahçemdeki asmanın kokulu üzümler vermesini, çardağının altında çocukların toplanmasını ve her sonbaharda evimin pepeçura kokmasını, çocukların ellerinde kaselerle komşulara dağıtmasını çok istiyorum Düzenleyen Kiraz : 13-11-2009 saat 07:36 |
12-11-2009, 16:43 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Çok güzel ve çok severim.Paylaşım için teşekkürler.Rahmetli babannem çok yapardı . |
12-11-2009, 19:29 | #5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7,823
|
Bu asmadan çelik yapmak şart oldu |
12-11-2009, 20:51 | #6 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Oğuzhan, Çelik yapabilirim senin için, komşumda var. Passion a verdim gecen seneki çeliklediklerimi. |
|
13-11-2009, 07:58 | #7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-07-2009
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 245
|
Sevgili Kiraz ellerine sağlık. Bizim çok sevdiğimiz, yaz ve kış aylarında yaptığımız pepeçurayı yaptığını görünce yüzümde hemen bir tebessüm oluştu. Çünkü pepeçurayı ve bu üzümü bilen olduğunu görmek çok güzel.Bende yazdan kaynatıp kışlık üzüm suyunu şişeleyip dolaba koyarım. Canımız istedikçe çıkarıp yaparım. Bu sene Rizeden birkaç tane çelik getirttirdim ve hemen bahçeme diktim. Umarım tutar ve büyüyüp üzüm verdiğini görebilirim.Tekrar ellerine sağlık ve bu payalaşımın içinde teşekkürler. |
13-11-2009, 11:34 | #8 |
Ağaç Dostu
|
... demiştim. Gerçekten farklı bir üzüm. Bizim çelikler 42 sene önce İstanbul'a gelmiş, hiç özel bakım gerektirmeden, hastalanmadan, pek de güneş almamasına rağmen sorunsuz üzüm verdi. Üst katta ve onun üstündeki katta oturan komşumuz da balkonundan topladı. Yakınlarımıza torba torba dağıttık, koruklar çocukken gizli gizli yendi, onlarca kişiye çeliklerinden verdik. Bizden sonra yerinde midir bilmem. Kısaca zahmetsiz bir üzüm, diğer üzüme göre nemi ve suyu daha fazla seviyor, sıcak bölgelerde yaşamayabilir. En çok özlediğim de sonbaharda altında otururken mis gibi kokması. Düzenleyen Kiraz : 30-10-2010 saat 18:34 |
02-06-2011, 11:36 | #9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-01-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 390
|
pepeçuraya lazcada TERMONİ denir |
11-10-2011, 14:34 | #11 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: Rize- Şanlıurfa
Mesajlar: 303
|
Benim bildiğim termoni biraz daha farklıdır, üzüm suyundan değil de her çeşit pekmezden yapılır, için de taze mısır ya da barbunya atılır ve buğday unu ile yapılır.Mevsiminde elma suyu ya da üzüm suyundan da yapılabilir ve o da çok lezzetli olur. Memleketteki evin balkonunda öylece bırakıp geldik mis kokulu üzümleri, oğlum minik parmakları ile aradan kızaranları seçip seçip yiyebildi sadece, hala da anar durur... Olsa da pepeçura yapsak keşke, ellerinize sağlık , afiyet olsun |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|