agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Geziler, Gezilecek Yerler, Türkiye'de önemli doğa alanları (http://www.agaclar.net/forum/geziler-gezilecek-yerler-turkiyede-onemli-doga-alanlari/)
-   -   Bergama, Madra dağı etekleri ve köyleri (http://www.agaclar.net/forum/geziler-gezilecek-yerler-turkiyede-onemli-doga-alanlari/31472.htm)

ayazkentli 03-05-2013 12:01

Bergama, Madra dağı etekleri ve köyleri
 
5 Eklenti(ler)
BERGAMA / MADRA DAĞI:


Bergama'nın Doğu bölümünde kalan ve doğaseverler tarafından pek bilinmeyen, daha doğrusu, bulunduğu bölgede ki Kozak yaylası ve Kaz dağlarının şöhretinin gölgesinde kalan Madra isimli harika bir dağ ve yakın civarı var.


Biz 1 hafta önce ve boyunca, bu bölgede belgesel çektik.


(Bizim küçük birader 13 yıllık profesyonel bir tv kameramanı. Kamera'da çok kaliteli bir makina olunca, ortaya harika görüntüler çıktı. Tabii, burada yayınlayacağım fotoğraflar onun çektikleri değil. Bunları benim gibi beceriksiz bir doğa fotoğrafçısı çekti. Üstelik fotoğraf makinam da sıradan bir makina. Hatta bir ara piller ile çalışmadı. Bir kaç deneme yaptım ama pilleri bitik gösteriyordu. Oysa yeni idiler. Vazgeçtim ama bir müddet sonra tekrar denedim, olmadı ve dizime vurdum ve görüntü geldi ekranına.:D Böylelikle çektim bunları. Yoksa fotoğraflar olmasa konuyu açmayacaktım).



Belgeselin ana konusu, dillere destan Bergama tulum peynirinin (İzmir tulum peyniri olarak da bilinir) hikayesini belgelemek idi.


(Orjinal köy yapımı olanı, yani gerçek Bergama tulum peynirini).


Bu nedenle, Bergama'nın doğu bölgesi köylerinden olan ve bu peynirin çıkış yeri ve haliyle en güzelinin yapıldığı Çaltıkoru köyüne doğru yola çıktık.

Karakeçili yörükleri olan Çaltıkoru köyünün bulunduğu köy, şu anda ki 4. yerleşim yerleri.

Köy ilk kez Madra dağı bölgesinde ki Akmaz denilen bir meranın yakınlarında konaklamışlar.

Daha sonra, Devlet bunları biraz daha güneye doğru ilk köylerini kurup, orada yerleşik hayata geçirmiş. Ama bir süre sonra devlet bunları tekrar oradan alıp, şu anda ki köylerinin 5-6 km ötesinde ki başka bir yere taşımış ve orası 3. yerleşim yerleri olmuş.

Ama yanı başlarında ki komşu köy ile mera yüzünden anlaşamadıklarından ve nüfusları komşu köye göre çok daha az olduğundan, o köy ile baş edemeyip, bu kez kendileri devlete başvurarak, başka bir yere taşınmak istediklerini belirtmişler ve şu anda ki yere 4. kez köylerini kurarak, burada yaşamaya devam etmişler.

Son 60 yıldır bu bölgedeler.

Ama ne yazık ki bu kez de köylerinin dibine yapılan ve tarihi antik kent Allianoi de yutan, Yortanlı barajına yenik düşmek üzereler. Baraj, köylerinin mera, tarım arazisi ve köy evlerinin nerede ise yarısından fazlasını yutmuş durumda.

Köy gençleri ve arazileri-evleri istimlak edilen köyün büyük bölümü Bergama gibi yerlere göç etmişler. Köy nüfusu şu anda çok az ve her geçen gün azalıyorlar.

Ve haliyle artık koyun çobanlığı yapıp peynir üreten insanlar azaldığından ve üstüne üstlük bir de Avrupa Birliği Uyum Yasaları nedeni ile pazarlarda, bakkal ve marketlere, peynir satıcısı esnafa peynirlerini satamadıklarından dolayı (yasak olduğundan), artık sadece kendilerine, eşe dosta ve sipariş edenlere peynir yapıyorlarmış. (Bizde birkaç teneke sipariş verdik).

Önce Bergama tulum peynirine sonraları da, İzmir tulum peynirine adını veren bu olağanüstü lezzetli efsane peynir, artık yok olmanın eşiğine geldi.

Sadece peynir değil, 4 kez yer değiştiren Karakeçili yörüklerinin Çaltıkoru kolu da, şehirlere karışıp tarih sahnesinden çekilecekler. Bir köy ve yarattığı tarz yok olacak.

Gerçekten çok yazık olacak. :(

İşte bu vesile ile Çaltıkoru ve daha önce ki yerleştikleri yerlere gittik.

Önce ki yerleri Madra dağının etekleri diyebileceğimiz bölgede olduğundan, burada ki çok sayıda köyü ve ormanı da gezmiş olduk.



İlk köy olan Paşaköy civarına gidip, Allianoi antik kentini su altında bırakan Yortanlı barajının Paşaköy tarafından fotoğraflarını çektik.

Bu Bakırçay bölgesinde ki bir çok köyün ve tarım arazilerinin sulanması için kurulan bir sulama barajı. Tarım arazilerinin sulanması için bu tür barajlara ihtiyaç var ama en azından Allianoi gibi antik dönemin kültürel mirası da bir çember içine alınıp, aynen muhafaza edilebilir ve gezilebilirdi. Bunun dünya'da örnekleri var.

Yapılmadı. Neden yapılmadığını da gayet iyi biliyoruz. Kültürel ve özellikle de bu tür antik yerleri dini açıdan "sakıncalı" olarak gören bir zihniyet tarafından yönetiliyoruz. Normaldir.


Eklenti 398948


Eklenti 398949


Baraj civarında ki birbirinden güzel ağaçlardan bazıları.

Eklenti 398950


Eklenti 398951


Mevsim bahar olunca doğa'da gezmek daha bir başka güzel oluyor.

Eklenti 398952

ayazkentli 03-05-2013 12:42

5 Eklenti(ler)
Belgesel çekimi için kardeşim ve bölge insanını çocukluğundan beri iyi tanıyan dayım ile birlikte yaptık.
Dayım, Mersin devlet operasından emekli olup, 4 yıl önce köyümüze geri dönerek yerleşti.
Dayı ve 2 yeğeni olarak, nefis bir peynirin peşinden, nefis bir doğanın içine doğru yola koyulduk.

(Daha doğrusu ben onlar ile Paşaköy bölgesinde buluştum. Onlar başka bir yoldan geldiler).


Paşaköy'den sonra biraz yukarılara tırmanıp, Ürkütler isimli köye geldik.


Ürkütler köyü:


Orman içinde ki Ürkütler köyü doğa ile içi içe ama ıssız bir köydü. Sokaklarında sadece 2 kişiye rastgelebildik.

(İlk fotoğrafta ki 2 kişi köylü değiller. Kardeşim ve dayım). köylülülere dönüşte rastladık.


Eklenti 398966


Köy içinde ki çeşmenin suyu buz gibiydi. Ormana çıkmadan önce bol bol su içip, şişelerimizi doldurduk. sanki buzlolabından çıkma gibi çok soğuk bir su ama bir o kadar da çok lezzetli, içimi çok rahattı. Şişkinlik yapmıyordu. Klorsuz doğal su bir başka.


Eklenti 398967


Eklenti 398968


Her köy, içinde bulunduğu coğrafya'da ne varsa onunlar ev yapmış sanırım.

Ova köyleri genellikle bol olduğu için toprak evler yaparken (eskiden),
bu dağ köyleri de Taş evler yapmışlar. Taş'tan bol bir şey yok dağda.

Demek ki, yaşadıkları yerde hangi malzeme bol ise, insanlar onu kullanmışlar normal olarak.



Eklenti 398969


Burada ki yazının bazı kelimelerini okuyamadım.

Eklenti 398970

ayazkentli 03-05-2013 13:08

5 Eklenti(ler)
Ürkütler köyü içinden ormana doğru yola koyuluyoruz.


Köy tam bir orman ve dağ köyü.

Köy halkı mangal kömürü ve hayvancılık yaparak geçiniyor. Büyükbaş ve koyun-keçi gibi küçükbaş hayvanları var.

Eklenti 398985


Eklenti 398986


Eklenti 398987


Eklenti 398988

Yol kenarlarından sızıp akıp giden suların önüne böyle küçük küçük mini havuzlar yapıp, hayvanlarına su içmeleri için havuzcuklar yapmışlar. Oldukça pratik bir yöntem olmuş.

Eklenti 398989

ayazkentli 03-05-2013 13:45

5 Eklenti(ler)
Ormandan biraz daha manzara. Yüksekten çok güzel görüntüler aldık.


(Gerçi benim çektiklerim bir şeye benzemiyor ama full hd ve harika iso özellikleri ve çekim özellikleri ile videografi türü bir makina olan kardeşimde ki kamerada ki görüntüler muhteşem. Ülkemizde ki diziler, filimler ve BBC'nin o muhteşem belgeselleri, bu tür kameralar ile çekiliyormuş artık. Gerçekten bu kameraya bayıldım. Profesyonel özelliklerini gördükten sonra, çokta pahalı sayılmaz aslında. 13-15 Bin tl oldukça ucuz sayılabilir. Ekipmana çok daha fazlasını harcayan amatör doğa fotoğrafçıları var).



Eklenti 398994

Eklenti 398995

Eklenti 398996


Karşıda ki yol Bergama-İvrindi karayolu.

Bu yoldan Balıkkesir-Bursa ya da İstanbul'a gidip gelenler vardır aramızda.

Eklenti 398997


Eklenti 398998

ayazkentli 03-05-2013 14:02

4 Eklenti(ler)
Ürkütler ormanlarından açık bir alana gelince, Çaltıkoru köylülerin ilk yerleştikleri ve meraları da olan Akmaz isimli yeri çektik. Karşıda ki dağların olduğu yer imiş.

Uzakta ki dağın üzerinde ki tek ağacın bulunduğu o bölgeler.

(Ben makinam ile ancak bu kadar çekebildim ama diğer makinaya 70/200 mm objektif takarak çektik ve sanki yanında imişiz gibi yakın ve net görüntüler aldık).

Eklenti 398999


Tekrar ormanın içinden geçip, Ürkütler köyüne gelip arabalarımız ile İneşir köyüne doğru yola çıkıp, koyun-keçi sürülerinin dağlarda atlamasını çektik.

Eklenti 399000


Bergama-İvrindi karayolu.


Eklenti 399001


Yola henüz yeni düşmüş bir kaya parçası. Yeni düştüğünü hala sağa sola doğru oynamasından anladık. Biraz erken gelseydik, yandan arabamıza vurabilirdi.


Eklenti 399002

ayazkentli 03-05-2013 14:16

5 Eklenti(ler)
Bergama-İvrindi arası karayolun'da bol miktarda çeşme var.

Tıpkı Kozak yaylası gibi buralarının da çeşmesi çok bol. Su bol olunca çeşme de bol oluyor.

Eklenti 399006


Eklenti 399007

Bunlar dağ papatyası mı acaba?

Beyaz yaprakları çok ince.

Eklenti 399008

Bunlar da karahindiba çiçeğine benziyorlar ama bunların da sarı yaprakları çok farklı. Saki silikon gibi kabarık ve plastiğimsi pürüzsüz bir yapıları vardı.

Eklenti 399009


Bizim dayı bazen tanıdığı köylüleri arayıp bir şeyler soracak oluyordu ama orman içinde telefeon çekmiyordu.

Kapsama alanına girince hemen fırsatı değerlendirdi. :)

Sürülerin nerelerde olduklarını öğrendi.

Eklenti 399010

ayazkentli 03-05-2013 14:32

5 Eklenti(ler)
Karayolunda ilerleyip İneşir köyüne doğru yaklaştımızda yol kenarında ki merada bazı hayvan sürüleri gördük.

Sadece hayvan sürüleri değil, ayrıca keçiler tarafından birer Bonsai kıvamına getirilmiş Meşe ağaççıkları da gördüm. Bonsai'ci arkadaşlarımız için bol bol fotoğrafladım.



Eklenti 399014


Eklenti 399015


Eklenti 399016


Eklenti 399017

Kameraman çekim olayında. O da buraları ilk kez gördüğünden, doğaya bayıldı.

Bir o yandan bir bu yandan, kah oturarak, çömelerek, yatarak, eğilerek, görüntüler aldı. Ben bir ara amuda falan da kalkacak zannettim ama o kadar da değilmiş. :p

(Belgesel çekmek ne kadar zormuş. Güneşin altında, soğukta, yağmurda, suyun içinde, havada falan belgesel çekenleri düşününce, iyi ki kameraman olmamışım diyesim geldi).

Eklenti 399018

ayazkentli 03-05-2013 14:57

5 Eklenti(ler)
Biz buraları çekerken sürünün sahibi geldi.

Sürünün çobanı İneşirli köylü amca ile uzun uzun sohbet ettik.

Gerçi bizi ilk anda hayvan hırsızı zannetmiş. Biz arabadan inip buraları çekerken, uzaktan bizi görmüş ve birazda korkarak yanımıza gelmiş. Çekim yapıyoruz falan deyince ilk önce pek inanmadı. O arada birader kamerası ile geldi ve onunla konuşmaya başlayınca rahatladı.

"Ben sizi hırsız zannettiğdim, geçen buralardan bayağı hayvan çaldılar" dedi.

Onunla da konuşup röportaj ve çekim yapıldı.

Çekim bitti ve ilk sorusu şöyle oldu;"Hangi televizyon'da yayınlancek" :cool:


İneşirli amca bu ağaçları keçilerin böyle yaptığını söyledi. İnekler ve koyunlar meşelerin yaprak ve filizlerini yemiyorlarmış, keçiler ise bayılıyorlarmış.


İşte bunlar özellikle de keçilerin yaprak ve filizlerini yiyerek budadığı ve Bonsai kıvamında kalan Meşe ağaççıkları.


Eklenti 399026

Eklenti 399027

Eklenti 399028

Eklenti 399029

Eklenti 399030

ayazkentli 07-05-2013 22:40

5 Eklenti(ler)
Yola devam edip, tepelerden Çaltıkoru köyüne doğru giriyoruz ve karşımızda barajın görüntüsü beliyor.


Eklenti 401012


Eklenti 401013


Eklenti 401014


Eklenti 401016


Eklenti 401017

ayazkentli 07-05-2013 22:47

5 Eklenti(ler)
Köye akşam çöküyor.

Ve koyunlar yavaş yavaş evlerine dönüyorlar.



Eklenti 401018


Eklenti 401019


Eklenti 401021


Eklenti 401022


Eklenti 401023

ayazkentli 21-05-2013 17:56

5 Eklenti(ler)
Çaltıkoru köyü gerçekten çok güzel bir coğrafyası olan bir köy.

Hemen dibine baraj da gelince, tıpkı sayfiye yerlerine benzemiş. Köyün muhtarına Sizin köye artık Çaltıkorubükü diyelim dedim He valla, köyüme deniz geldi diye güldü ama hemen ardından Ne varki genç nüfus kalmadı, keşke geri dönseler diye iç geçirdi.


Köyün içinden aşağıya doğru manzara böyle görünüyor. Sokağın ucu su altında kalmış. Bu görüntü özellikle İzmir'in Güzelbahçe (eski Narlıdere) tarafına benziyor.

O bölgede araba ile ilerlerken sokakların ucunda böyle deniz manzarası görülür. Aklıma İzmir'in o bölgesi geldi.

Eklenti 407895


Aynı yerden geriye döndüm ve yukarıya doğru bu şekilde manzara var. Çok fazla yüksek olmayan birkaç tepeliğin üzerine krulmuş olan bir köy. Manzaralar gerçekten çok güzel


Eklenti 407896


Köyde Köpek-kedi ve tavuklar kardeşçe geçinip gidiyorlar.

Eklenti 407897


Batıdan Güneş batarken, Doğuda Ay yükseliyor.

Eklenti 407898


Baraj içinde ve hemen kıyısında kalan evler terkedildiğinden dolayı, birer birer yavaş yavaş harabeye dönüp, yok oluyorlar.

Eklenti 407899

ayazkentli 21-05-2013 18:01

3 Eklenti(ler)
Terkedilen evler.

ayazkentli 21-05-2013 18:10

5 Eklenti(ler)
Köyde çok güzel ve istimlak edilmeyen ama dışarı göç edenler nedeni ile terk edilen çok sayıda kullanılabilir Taş ev var.

Aslında bunlar güzelce restore edilip, çok güzel hale getirilebilir ve hemen barajın kenarında güzel cafeler ve konak evleri yapılabilir.

Tam da harika bir piknik bölgesi olma potansiyeli olan bir köy haline gelmiş.

Muhtara bunları anlatıp "değerlendirin" dedik ama yine genç nüfusun gitmesinden şikayet etti ve "Bizler artık böyle işler ile uğraşacak yaşı geçtik" dedi.


Eklenti 407906


Eklenti 407907


Eklenti 407908


Eklenti 407909


Eklenti 407910

ayazkentli 22-05-2013 13:14

4 Eklenti(ler)
Muhtar pek te haksız sayılmaz aslında.

O kadar çok göç olmuş ki, muhtarlık binası kapalı.

Çocuklara Bergama kaymakamlığı tarafından kurulan oyun parkı, kullanılmamaya kullanılmamaya çürümeye başlamış.

Cami'de imam yok.

Muhtar "Lazım olduğu zaman başka köyden getriyoruz" dedi.


Eklenti 408256


Eklenti 408257


Eklenti 408258


Eklenti 408259



Köy baraj nedeni ile koyunculuğu bırakan ve göç edenler yüzünden yavaş yavaş tarihten silinirken, yine baraj nedeni ile yepyeni bir yaşam alanı ortaya çıkıyor.

Aslında köyün bayırlarında koyun otlatmak için yeteri kadar bayırlık alan ve mera var ama yeni nesil gençler artık koyunculuk yapmak istemiyorlarmış ve evini arazisini satan Bergama-İzmir gibi büyük yerleşim yerlerine göç ediyorlarmış.

Sanıyorum köyde ki koyun üreticisi son kişi de öldüğünde ya da göç ettiğinde, bu efsanevi lezzette ki Bergama köy yapımı orjinal koyun tulum peyniri de tarihe karışacak.

Ve çok yazık olacak.

Çünkü inanılmaz lezetli bir peynir. Bu peyniri bir kez yiyen kişi, bir daha kolay kolay başka peynirden lezzet alamaz.

Yani, öylesine bir lezzet.

Çocukluğumdan beri, hem tuluma basılarak yapılan hem de günümüzde tenekelere basılarak yapılan bu peynirin lezzetine bol bol nail olmuş biri olarak ve üstelik tam bir peynir gurmesi sayılabilecek olan ve hemen hemen tüm peynir türlerini bilen ben, kesinlikle bu peyniri dünyanın en lezzetli ilk 3 peyniri ve bunların 1.si olduğunu iddia ederim.

Sıkı bir peynir severim ve damak tadıma son derece güvenirim.


Bu köy yapımı orjinal tulum peynirinin yok olması tek kelime ile yazık olacak.

ayazkentli 22-05-2013 13:51

5 Eklenti(ler)
Eskiden buzdolabı olmadığından bu peynirler koyun tulumlarına basılırdı.

Koyun tulumları güzelce yıkanıp temizlenir ve ters çevrilerek, yünlü kısmı içe gelecek şekilde dikilir ve salamura halinde yapılan peynirler bu tulumların içine doldurulur ve en az 6 ay olgunlaşmaya bırakılırdı.

Bu peynirin mayalanmasında, koyunların sindirim sisteminde ki küçük bir baloncuk içinde bulunan ve kuzuların ilk doğduğu aylar içtikleri anne sütü sayesinde, baloncuğun içinde oluşan minik minik peynircikler kullanılıyormuş. Bir kuzu kesilmişti ve bu baloncuğun içinde ki peynircikleri gösterdiler. Çok şaşırmıştık.

Mayalama için, bu peynircikler önce bir miktar süt içine bırakılıp, sonra mayalanmış bu sütü peynir olacak olan sütün içine belli bir miktar ilave edilerek mayalanma yapılıyor.

(Tıpkı yoğurt mayalaması gibi).

Kesinlikle sanayi tipi maya kullanmıyorlar.

Belki de lezzetinin ve yapısının bu denli değişik olması bu nedenledir.


Bu 2 fotoğrafta ki tulumları bizim için şişirdiler. Aslında, tüylü kısımları iç tarafa çevrik oluyor. Dışından deri olarak görünürlerdi. Artık tulum kullanmadıkları için, nasıl olduğunu göstermek amacı ile böyle hazırladık.


Eklenti 408263


Eklenti 408264


Bu ilk yapıldığı zaman ki Salamura" evresinde ki peynir. Bu şekilde de yeniliyor ama esas o efsanevi lezzeti için en az 6 ay ile 1 yıl arasında olgunlaşmasını beklemek ve sabretmek gerek.


Eklenti 408265



Bunar ise, en az 6 ay olgunlaşan peynirler.


(Forumun Peynir başlığında İzmir tulum peyniri bölümünde bu fotoğrafları yüklemiştim hatırlarsanız).

Belgeselini çekmek için 1 hafta uğraştığımız efsanevi Bergama tulum peyniri bu.


Eklenti 408266


Eklenti 408267


Artık tarihe karışmak üzere.

Zülfinaz 22-05-2013 14:10

Keşke bu lezzetlerimizi yok olmadan,değerini bilsek.Ellerinize sağlık çok önmli bir çalışma yapmışsınız.

Zülfinaz 22-05-2013 14:14

Sürekli çalışmaktan, kahvaltı yapmaya vakit kalmıyor.Dün akşam annemin yaptığı o nefis Erzincan tulum peynirinden yedim, lezzet muhteşem, zaten bahsettiğiniz gibi eski yöntemlerle yapılan daha doğrusu geleneksel yöntemlerle üretilen peynirlerin lezzeti çok farklı oluyor.

ayazkentli 29-05-2013 12:28

Teşekkür ederim Zülfinaz hanım.


Çok görülmeyen ve yok olmak üzere olan bu nadide lezzetin son günlerini belgelemeyi uzun zamandır planlıyorduk.

Haklısınız.

Geleneksel yöntemler ile evlerde bireysel olarak yaptığımız yiyecekler de, sanayileşme ile yavaş yavaş bilincimizden çıkıp unutulacak gibi duruyor.

Tek tip insan modelinin yiyeceği de, tek tip olacak sanırım. Her şey sanayileştikçe tek tip oluyor.

Yörelere özgü lezzetler yavaş yavaş ortadan yok oluyor.

beyazkalem 24-07-2016 01:18

çok ilginçtir ki bu nadide lezzetin doğduğu köyde geleneksel yöntemlerle yapılan tulum peyniri kg 20 lira gibi komik bir rakama satılırken bergama mandıralarında uretilen sanayı tipi bergama tulum peyniri kg 80tl satlıyor caltıkoruda bu peyniri üreten sadece 10 kişi kaldı bu geleneksel lezzete sahip cıkılması gerektıgını düşünüyorum almanyada ingilterede sırf cok az kışi üretiyor **** eşek sutunden uretiliyor diye kg mı 1000 dolara satılan peynırler var caltıkoruda osmanlıdan günümüze kadar gelen bu nadide lezzeti üreten köylüler tükenmek üzere insanlar gercek dogal lezzeti yerinden tadarak almalı ve caltıkoru köyü insanın misafirperverliği tanışmalılar

ÖZ GURME 25-03-2018 18:32

Bu yok olmaya yüz tutmuş muhteşem lezzeti burada tanıtıp farkındalık oluşturduğunuz için teşekür ederiz Çaltıkoru Köyü yörükler kayı boyunun Karakeçili yörüklerindendir 800 yıldır aynı geleneksel yöntemlerle doğal peynir yapmaktadır bu köyün doğal peynirini tattıktan sonra başka hiçbir peyniri yiyemeyeceginizi garanti ediyorum şu günlerde köyde sadece 9-10 kişi yapıyor bu güzel peyniri


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024