17-04-2008, 23:42 | #31 |
Ağaç Dostu
|
Kütahya'da 2 sene çalışmıştım dardağan adını duymadıydım. Kütahya'lı dostlara da sordum bilen yok. Alicee nin aktardığı gibi dudakların turuncuya kesmesi olayı çitlenbikte olmaz. Ayrıca çitlenbiğin dövülüp un yapıldığını da hiç duymadım. Çitlenbik üfürülmez iptidai bir pistonla atılır. Bu üç madde de http://www.taskesen.net/forum/viewto...klopedisi.html adresinde taşkesenlilerin bahsettiği dardağanın bizim çitlenbik olmadığını gösterir. sercinyo nunyazdığı dardağanın başka bir ağaç olduğunu sanıyorum. Zaten Ordu ve Mersin çitlenbiğin yoğun yetiştiği yerler değil. Bu şehirlerden olan arkadaşlar belki daha sağlıklı bilgi verirler. Bu arada çitlenbik bonsaim bu sene çok hoş yapraklandı. daha budamaya var ama bu sene telleyeceğim galiba. |
18-04-2008, 00:33 | #32 |
Ağaç Dostu
|
Sercinyo, sanıyorum soruyu eksik soruyorsunuz. Ben çocukluğumda, ne dardağan adını duydum ne de sizin dediğiniz olayları yaşadım. Çocukluğumun geçtiği yerlerde bu bitki yoktu. Çocukluğunuz nerede geçti? Olayı anlatırken mekanı ve zamanı da söyleseniz belki, hedefe daha kolay varılır. Mersin'de yaşadığınıza göre ben size bir adres vereyim. Tarsus'un Kölemusalı (Nacarlı) Köyüne gidersen, sanıyorum bu bitkiyi bulabilir veya bulabileceğin yeri öğrenirsin. Ben ilk defa, kırk yıl önce, o köyde duymuştum "dardağan" adını. Köye geldiğim zaman da çocuk değildim. |
18-04-2008, 01:52 | #33 |
Ağaç Dostu
|
Benim çocukluğum Bakırköy'de geçti. Daha bir ilkeldik herhalde ki, piston falan bilmezdik. Tüftüf ile atardık çitlembikleri. Atmasını bilen çok can yakabilir. Ben bilmeyen gruptandım. O yüzden kağıttan yapılmış, külah şeklindeki mermileri tercih ederdim tüftüfte. İsabet oranı daha yüksekti. Yani diyorum ki, çitlembik pistonsuzda atılır. |
18-04-2008, 02:34 | #34 |
Ağaç Dostu
|
Bu aletin adına patlangaç derdik biz. Mürver ağacının özü boşaltılıp, o boşluğu doldurabilecek şekilde hazırlanmış bir dal parçası ile hazırlanırdı. Ben mürver bulamadığımda, dolmakalem pistonlarını kullanırdım, birkaç dolmakalemden böyle patlangaçlar hazırladığımı hatırlıyorum. |
18-04-2008, 07:56 | #35 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Heralde bozduğunuz dolmakalemler biraz canyanması ile neticelenmiştir. |
|
18-04-2008, 09:53 | #36 |
Ağaç Dostu
|
Dardağan
Sayın Sercinyo, Konu başlığını yeni gördüm ve heyecanla hemen girdim işte, benim hemşehrimdir bu arkadaş dedim. Evet ben de o dönemlerde ilkokul günlerimi geçirdim Mersin'de. Okulumuzun önünde kara kuru esmer bir adam siyah Bisan bisikletinin her iki kenarına asılmış heybe gibi kaplarda DARDAĞAN getirirdi. Bir tarafta da önceden hazırlanmış gazete kağıdından yapılmış aynı büyüklükte külahlar durur tanesini 50kuruş'a satardı bu adam. Külahı alınca içinden kısa içi boş bir KARGI(evet Mersin'de öyle derdik) çıkardı, eğer uzun zamandır sizi tanıyor ve seviyorsa biraz sızlandınızmı başka bir cebinden **** heybenin bir kenarından daha ince, düzgün, uzun bir kargı çıkarır, çaktırmadan verirdi adını hatırlayamadığım bu amca. Külahlar açılır, avuçla ağıza atılır, siyaha yakın kabuğu ve etli kısmı yenir, çekirdekler ağızda biriktirilirdi seri atışa geçebilmek için. Sonra evlere kadar( o zamanlar yürüyerek giderdik evlere, turunç poratakal çiçeklerinin arasından süzülerek) bir koşturmacadır başlar savaşlar yapılırdı gruplar arasında. Mersin'de hala durmakta olan o eski uzun palmiyeler (cinsini bilmiyorum) vardır Belediye, Postane, Mersin Oteli ve Çamlıbel civarında, işte bu amca ve belkide başkaları da, o uzun palmiyelere çivili özel ayakkabılarla tırmanır o meyveleri toplarlar ve bizlere satarlardı. Geçen sene İstanbul-Adana uçuşundan sonra servisle Mersin'e geçtim Postane'nin önünde indirdi servis eşim ve çocuğumla birlikte gecenin bir yarısıydı indik servisten ayağımın altında bir şeyler çıtırdadı, eşyaları indirmeyi bitirdikten sonra baktım yerlere, "aman allahım inanamıyorum DARDAĞAN bu" dedim ve hemen ağacın dibinde basılmamış taraftakilerden toparladım ve ağzıma attım.Eşim ve özellikle de hijyen koşullarında yetiştirmeye çalıştığımız oğlum hayretle beni seyrediyorlardı. İşte yıllar sonra yeniden DARDAĞAN vardı ağzımda "Amcaaa, uzun kargı versene" Düzenleyen aslan_k : 18-04-2008 saat 10:20 Neden: ekleme |
18-04-2008, 11:52 | #37 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Düzenleyen Selahattin Yılmaz : 27-09-2008 saat 21:57 |
|
18-04-2008, 14:55 | #38 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: bursa
Mesajlar: 1
|
Urfada bu ağaca dağdağan diyorlar. Bizim antep fıstığı bağlarında tek tek olurdu. Kuraklığa gayet iyi dayanırdı. Ben şimdi Bursada da görüyorum. Yalnız urfada yetişenlerin meyveleri kirli sarı olurdu bursadakiler siyaha yakın bir renkte oluyor.Ben de arştırmıştım ve bu ağacın esas adının çitlenbik olduğunu öğrenmiştim |
19-06-2008, 00:31 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
Çitlembik Ağacı (Çeltis Australis)
Çitlembik Ağacı (Celtis australis); Alm. Zürgelbaum (m), Fr. Micocoulier (m), İng. Nettle-tree. Familyası: Karaağaçgiller (Ulmaceae). Türkiye’de yetiştiği yerler: Kuzey, Batı ve Güney Anadolu. Mart-nisan aylarında çiçek açan, 2-25 metre yükseklikte, kışın yapraklarını döken, bir evcikli, rüzgarlarda tozlaşan bir ağaç. Esmer renkteki gövde, düzgün bir kabuğa malik olup, genç dalları ince ve bükülebilme kabiliyetinde olduğundan aşağı doğru sarkmaktadır. Gövde üzerinde sarmal durumda bulunan, oldukça uzun bir sapa sahiptir. Yaprakların üst yüzüne göre daha açık yeşil olan alt yüzlerinde tüyler bulunmaktadır. Yeşilimsi sarı renkteki uzun saplı çiçekler ya erdişidir, tek olarak bulunurlar veya dişi organın gelişmeden kalması sonucu erkek eşeylidir ve yalancı şemsiye tipinde çiçek durumları teşkil ederler. Çiçekler tomurcuk halindeyken kiremit gibi birbirini örten, oval biçiminde dip taraflarında bitişik, tüylü 5-6 tane taç yaprağı ile örtülmüştür. Meyveler olgunlaştıkça uzun saplı, nohut büyüklüğünde az etli, siyahımsı kahverenginde eriksi meyveler meydana getirir. Kullanıldığı yerler: Parklarda süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Esnek ve dayanıklı olan odunu kıymetlidir. Tatlı olan meyveleri yenildiği gibi, yaprakları hayvanlara yem olarak verilmektedir. Kaynak: Rehber Ansiklopedisi Faydaları : • Ayak terlemelerini keser. • Yaraları tedavi eder. • Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur. • Mide ağrılarını dindirir. • Öksürüğü keser. Yaprakları saçlara sürüldüğünde saçları saçları siyahlaştırır. Vücudu şişmanlatır. Ayak terlemelerini giderir. Yaraları tedavi eder. Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur. Mide ağrılarını dindirir, öksürüğü keser. Kullanım Şekli ve Dozu : Mide ülseri için bitkinin sakızı balla macun yapılarak aç karnına 1′er tatlı kaşığı yenilir. Diğer etkiler için tohumları dövülerek bal ile macun yapılarak yenilir. Yapraklarıda kaynatılarak balla tatlandırılarak içilir. Çitlenbik tohumlarından çok lezzetli bir kahve yapılır. Kaynak:aligulerr.blogcu.com/18528681 Bilimsel sınıflandırma Alem: Plantae Bölüm: Magnoliophyta Sınıf: Magnoliopsida Takım: Rosales Familya: Cannabaceae Cins: Celtis Tür: C. australis Binominal adı :Celtis australis |
19-06-2008, 00:34 | #41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
Bizim buralarda bu ağaca meyvelerinin tatlı olmasından ve leblebi gibi şekli olmasından dolayı "Şeker Leblebi" denir.Meyveleri hem yenir hemde çocuklar için bir oyun aracıdır.Olgunlaşmış tatlı olan meyveler kahverengi olur. |
19-06-2008, 00:37 | #42 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
Daha sonra çektiğim fotoğrafları burada sunacağım. |
19-06-2008, 00:48 | #43 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
çitlembik-şeker leblebi :)
bu fotoğraf internetten |
19-06-2008, 00:49 | #44 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
resimdede görüldüğü gibi meyveleri önce yeşil sonra sarı ve olgunlaşıncada kahverengi olur. Kahverengi olanlar oldukça lezzetlidir. |
19-06-2008, 00:55 | #45 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
yeşil meyveler |
19-06-2008, 12:42 | #46 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Tanıdığım bir bitkidir, adını çitlembik ağacı olarak okuyunca şaşırdım. Doğuda da batıda da bu bitkiye Çıtlık diyorlar. internette aradım Adi çitlenbik olarak geçiyor. Acaba hangisi? |
19-06-2008, 13:04 | #47 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
Bende araştırırken farkettim çitlembik ağacının birçok çeşidi varmış bunlar dediğiniz gibi adi çitlembik. Ülkemizde doğal olarak bulunuyor kuraklığa çok dayanıklı bir ağaç. |
21-06-2008, 21:00 | #48 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 145
|
Çitlembik yetiştiriciliği : Meyveler yaz sonu ve erken sonbaharda toplanır ve tohumlar çıkartılır. Ekimlerde 5’li çizgi ekimi uygulanır ve metrekareye 50-100 gr arası tohum ekilir. Tohumların çimlenme oranı %77-96 arasındadır ve metrekareden 50-100 adet fidan elde edilir. Tohumlar ekimden önce, 3-5 gün suda bekletilir. En uygun ekim zamanı sonbahar ve erken kış aylarıdır. Meyveler toplamayı takiben ekilecekse, meyve olarak doğrudan da ekilebilir. Geç kış ve bahar ekimlerinde en az 1 ay 4-6 ºC sıcaklıkta soğuk nemli katlama uygulanır. Tohumların 1000 tane ağırlığı türlere ve yetişme ortamına göre; 150-200 gram arasında, ekim derinliği 15-20 mm. dir. Yağışlı olmayan dönemlerde sulama ihmal edilmemelidir. Çitlenbikler kazık kök sistemi geliştirdiklerinden özellikle yarı kurak sahalarda kullanılacak olan fidanların 25-30 cm derinlikteki tüplü fidanlar olmasında yarar vardır. Kafkas çitlenbiği ve adi çitlenbik 1 yaşında 40-60 cm boya 7-11 mm çapa, Türk çitlenbiği ve tüylü çitlenbik ise 1 yaşında 20-30 cm boya 4-7 mm çapa ulaşır. Ağaçlandırma çalışmalarında 1 yaşlı çitlenbik fidanları kullanılır. (Kaynak : cagatayyolda.net) |
30-11-2008, 23:18 | #49 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-03-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 59
|
Merhaba, Çocukluğumdan bildiğim kadarıyla ismi "Dardağan" burada anlatılanlar tamamen yaşadığım şeyler, Çalıştığım okulun bahçesinde var, isteyen arkadaş varsa tohum gönderebilirim sanıyorum. Selamlar Sefa |
30-11-2008, 23:34 | #50 |
Ağaç Dostu
|
Dağın veya dardağan ben çocukluğumda çok yedim okul önünde de anlatıldığı gibi satılırdı. Sayın Alicee'nin 1. Paragrafta anlattığı doğrudur. Şuanda ki evimizin bununduğu yerden 250 m. ötede iki ağaç vardı. Şuan duruyor mu, hiç dikkat etmedim ben onlardan çok yemiştim. Ama şimdi şehir içi gibi duruyorlar mı bakarım, ama tahmin etmiyorum. Fakat yakın çevrede olması gerekir. Ağaç tipi yürek yapraklı karaağaç tipinde ve ceviz gibi geniş tepe çatısı oluştururlar. Gövdesi dışbudak gövdesine benzer, hatırımda kaldığı kadarıyla. |
01-12-2008, 11:45 | #51 |
Ağaç Dostu
|
Sayın dr.touareg, çok doğru ifade etmişsiniz. Sultandağlarında ve annemlerin evin arka bahçesinde koca bir ağaç dağdağan var. Kahverengi,kirli sarı ve çok olgunlaştığında da siyaha yakın kahverengi oluyor.Tadını çok severim.fazla etli kısmı yoktur,nerdeyse çekirdekten ibaret diyebilirim.Çocukluğumda mahalledeki çocuklar olmamışlarını (yeşilken) toplar masumane savaş silahı olarak kullanırlardı.Ben olmadan koparıp ziyan etmeye kıyamazdım...dalında çok güzel görünürler... |
01-12-2008, 11:49 | #52 |
Ağaç Dostu
|
Sn Sercinyo, Çoğaltmak istiyorum demişsiniz ama...bilmiyorum ki benim bahsettiğim dağdağan mı? ya da oralarda yetişir mi? Dağlık alanda,soğuğa çok dayanıklı bir bitki,ağaçları da hatrı sayılır şekilde büyük oluyor. Eğer aynı ağaçtan bahsediyorsak ve denemek istiyorum diyorsanız,ben size tohum veya fidan getirtip göndereyim. |
01-12-2008, 13:33 | #54 |
Ağaç Dostu
|
karababa
Merhaba, Yazılanları okudukça dardağan diye bahsedilen meyve bana, yıllar önce Aydın'da karababa diye isimlendirdiğimiz ve yazın belli bir zamanında ve çok kısa bir sürede bulabildiğimiz meyveyi hatırlattı. Yukarıda yer alan linklerin bir tanesinde bu meyvenin resmini de gördüm. Son derece lezzetli olan bu meyvenin çekirdeği tühtüh savaşlarında bir numara iş yapardı. Ayrıca bu meyvenin ağacına çıkıp kendini iyi saklayabilenden daha çok sapanla kuş vurabilen olmazdı. Çitlembike çok benzeyen, büyük bir meşe formunda ulu bir ağaçdı ve evden izin almamız mümkün olmadığından gizlice gittiğimiz bahçeler arasında sadece bir tane vardı bahsettiğim ağaçtan. Meyveleri yeşilden tam siyaha dönmeden yendiğinde ağızda burukluk yapardı. Bu sebepten olgunlaşmadan kuşlar bile bu meyveleri yemez idi. Hoşçakalın. |
01-12-2008, 13:51 | #56 |
Ağaç Dostu
|
Geçtiğimiz c.tesi bahçeme ağaç dikimi yaptık. Dağda mevcut tüm ağaçlardan istemiş idim. Dağ çileği, ahududu, defne dikildi. Böğürtleni zorlasanda dikmem dedi ustam bahçeni elinden alır sonra diye. Kuşburnu dağdan sökecekmiş, bu arada karababa bulabilirmisin dedim öyle bir ağaç yok bu yörede dedi. Tanıyamadı bizim Aydın yöresindeki ismi ile meyveyi tarif ettim ama gene bilemedi. Bu hafta dardağan diye soracağım belki de bilecek. Hoşçakalın. |
01-12-2008, 13:59 | #57 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Hosseda, Ustanız haklı,sakın böğürtleni bulaştırmayın,biz bahçelerde sınır olarak kullanıyoruz,ama kökleriyle çok sık mücadele ediyoruz.Ama dağdağan zararsızdır,kendi halinde büyür gider,yeterli yeriniz de varsa ...oooh |
07-03-2009, 18:36 | #58 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 3
|
selam çıtlık meyvasını salı pazarından buldum ve aldım ağacını isterseniz burdur ilinde var meyvesini çok güzel beni çocukluğuma götürdü saygılar |
21-06-2009, 12:47 | #59 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-06-2009
Şehir: Bodrum
Mesajlar: 7
|
Çitlenbik - Melengeç - Menengeç
Burası Bodrum Ortakent Çakmaklı Mevkii ... Yaklaşık 150-200 m yakınımız tamamen yıkılmış Apollon Tapınağı ve daha sonraları onun üzerine kurulmuş olan Episkopi, Bizans dönemi papaz okulu! 2002 yılının sonunda buraya taşınmadan önce, elan özel mülk olan tapınak arazisini gezmiş, dantel gibi işlenmiş, bembeyaz mermer parçaları görmüştüm. Ve yine takip eden birkaç sene içinde yakınlarına yapılan özel mülkün temel kazısı esnasında, mütevazi boyutta bir mermer sütun! Konumları ve cüsseleri itibariyle, anıt ağaç olabilirler mi bilemediğim için resimleri bu başlık altına koymayı tercih ettim. Tahmini yaşlarının 300 ila 400 yıl olduğu söyleniyor! Araziyi aldıktan sonra sınır zannettiğimiz taş yığınlarının dışında kalan ve çapları yaklaşık 5 ila 4 metrelik iki çitlenbik ağacı (yöre insanı melengeç, menengeç diyor) meğerse bizim sınırlarımız içinde imiş. Tapu çap ölçümünde öğrendik ve tabii çok mutlu olduk. Ancak, bizim mutluluğumuz komşularımızın mutsuzluğu oldu. Zira, ileride bir kış zamanı yakmayı düşündükleri iki dev çitlenbik ve bir zeytin bize kalmıştı. Tabiat ana, yeni sahipleri olarak bizi daha münasip buldu anlaşılan! Düzenleyen pelintezer : 21-06-2009 saat 12:58 Neden: Resimler ortalandı ... |
21-06-2009, 12:52 | #60 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-06-2009
Şehir: Bodrum
Mesajlar: 7
|
Bahçemizde bulunan birkaç çitlenbik ağacı resmini daha eklemek istedim. Resimlerin üzerine eklediğim rakamlar, yaklaşık çaplarıdır. Arsamızda çapı yaklaşık 3 m olan 6-7 çitlenbik ağacı daha var. Çitlenbiklerimizin boyları 10 ila 20 m arası değişiyor. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|