agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Genel bitki koruma (http://www.agaclar.net/forum/genel-bitki-koruma/)
-   -   Fare Mücadelesi (http://www.agaclar.net/forum/genel-bitki-koruma/5732.htm)

limon 16-09-2007 12:21

Fare Mücadelesi
 
İki üç gündür bahçemizde, bildiğimiz fareler kadar hızlı kaçamayan, yavaş hareket eden, bazen durduğu yerde ölen fareler var. (Küçükler)
Dün bir tane önümden ağır adımlarla kaçıp yuvasına (benim o araştırdığım delikler) gitti. Bugün de bir tane mermer merdivenlerden saatlerce çıkabilmek için mücadele ettikten sonra öldü.
Derken, salonun kapısı açık fakat sineklik kapalıyken bir baktım içeriye girmek için uğraşan bir fare daha. Kapıyı nasıl kapadığımı bilemedim, sinekliği kolaylıkla kemirebilir isterse. Acaba havaların soğumasıyla bir ilgisi olabilir mi bu durumun? Bir yerden fındık zamanı fare zamanıdır diye duymuştum. Doğru mudur?
Şimdi hemen profesyonel bir firma arayıp her yeri ilaçlatmayı düşünüyorum.
Gelişmelerden haberdar ederim.

Buket Aknar 16-09-2007 20:45

Bulunduğunuz bölgede, yerel yönetimler fareler için bir ilaçlama yapmış olabilirler mi?
Yavaş hareket edip, öldüklerine göre bende sanki ilaçlanmış da ölmüşler gibi bir düşünce oluştu.
Kıbrıs Lefkoşa'da bir kaç yıl önce Belediye, bahçelere borular içerisinde farelerin yemesi için bazı zehirli maddeler yerleştiriyordu (halen yapıyorlar mı bilmiyorum). Bu zehirlerin yerleştirilmesinden sonra fare ölüleri görülmeye başlanıyor, Belediye görevlileri bir süre sonra kontrola geliyordu. Ben önceleri evimde başka hayvanlarım olduğundan dolayı bu uygulamaya itiraz etmiştim. Ancak kedi veya köpeklerin bu zehirlerle ilgilenmediğini kokusundan dolayı bu zehirleri sadece farelerin yediğini ve öldüğünü bana bildirmişlerdi.

memet 16-09-2007 21:13

Düz duvara tırmanacak kadar yetenekli bir canlı, merdivene çıkamıyorsa, bir tanesini, inceleyecek bir kuruma götürün. Ölümünün nedenini öğrenmekte yarar var.

limon 17-09-2007 10:42

Biraz önce site yönetimini aradım. Bir çok kişinin itirazlarına rağmen, siyah kutuların içine (adını bilmiyorum özel bir aparat) fare zehiri bırakmışlardı araziye. Onlardan yemiştir büyük ihtimalle dediler. Sonra ilaçlama yapan firmayı aradım. Tam farelerin çıkma zamanıymış. Toprak yağışlarla yumuşadığı ve havalar serinlediği için böyle görülmeleri normalmiş.

Cuma günü hem bahçeyi hem evi ilaçlayacaklar. Jel bir tür ilaçlama yöntemi varmış, evin boşaltılmasına ve ev halkının gitmesine hiç gerek yokmuş. Sıvı ilaçlamada iki saat evin kapalı kalması gerekiyormuş. Bir de eve dışarıdan girebilecek haşerelere karşı bir uygulamaları varmış. Uygulamayı unutmaz da fotoğraflarsam, foruma eklerim.

Bu arada benim açtığım bir forum daha vardı "kurbağalar ve fareler toprakta delik açarlar mı" diye. O delikleri farelerin açtığı da böylece belirlenmiş oldu. Çünkü bir fare oraya kaçtı.

Memet Bey, tırtıklı duvara çok rahat tırmanıyorlar da mermer zemine tırmanamıyorlar, kayıyorlar. Eşimle pencereden gözlemledik :) İki saatten fazla uğraştı, her yolu denedi ama mermer merdivenlerden çıkamadı. Tabi boyunun da küçük olması etkili, biraz büyük olsa zıplayarak rahat rahat çıkardı.

Hayatımda en huylandığım hayvanlardan biri olan fareler yüzünden gece uyuyamadım. Ya evin içine de girmişlerse diye dün tüm gün temizlik yapıp, tüm kıyıyı köşeyi kolaçan ettim. Neyse ki hiç bir ize raslamadım. Fakat yine de gece uyuyamadım. En ufak tıkırtıda tüm ışıkları yakıp kolaçan ettim. Sanırım Cuma gününe kadar rahat yok bana.

İlginize teşekkür ederim.

limon 21-09-2007 13:23

İlaçlama firmasından bir görevli geldi. Fareler için, köpeğimizin ve kedilerin zarar görmeyeceği muhtelif yerlere kilitli istasyon dedikleri aparatlardan koydular. 4 tanesi 50 YTL tuttu. Arada gelip içindeki yemleri kontrol edecek. Fare bu yemi yiyince susarmış ve suya ulaşırmış. Sonra kanı kristalize olur ölürmüş. Acı bir durum ama onlarla yaşamak ta istemiyorum, başka çarem yoktu. Bahsettiğim iki fare deliğine de tablet yemlerden attı.

Fakat, fare ile mücadelenin bir tek benimle olamayacağını, site genelinde bu uygulamanın yapılması gerektiğini söylediler. Sitede de bir çok kişi uygulamaya karşı. Çocuklar kutularla oynar ve zehiri alır diye korkuyorlar doğal olarak.

Evi ilaçlatmaktan vazgeçirdi beni gelen arkadaş. Evde hiç haşerat yok, ben sadece ilerisi için koruma amaçlı ilaçlatacaktım. Boşu boşuna eve zehirli maddeyi sokmayın dedi vazgeçirdi beni. Ama evi de ilaçlasaydı jelin ve sıvının fiyat farkı yokmuş. Fare istasyonları dahil 100 YTL verecektim.

Şimdilik durum budur.

zenfree 21-09-2007 13:52

Ses dalgalarıyla fareleri kaçıran kutular var. Onlardan denemeyi düşünmedin mi?

Ben bir tarihte ( 10 yıl oldu galiba), Mısır Çarşısındaki ünlü bir baklavacıya girmiştim. Üst katta duvarda bir kutu gözüme ilişmişti. Sorduğumda da fareler için olduğu cevabını almıştım. O gün bu gündür bir daha oraya gitmem. :)))

fadimeonur 22-09-2007 00:08

Merhaba,

Fareler ile mücadele etmek zordur. Özellikle onların hareketli olması, öldürmek için kullanılan kimyasalların da çevreye yayılma riskini de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle tarımsal üretim yapılan arazilerde fareler ile mücadelede zehirli buğday kullanılmaktadır. Buğday çinko sülfür ile ilaçlanır. Bu şekilde ilaçlanan buğdayı tüketen fare üşümeye başlar ve yuvasına geri döner. Ölümde yuvasında gerçekleşir. Böylelikle bu ölü fareleri başka harhangi bir canlının yemesi veya temas etmesi de önlenmiş olur.

Pratikte fare ile mücadele ederken size tavsiyem mevcut delikleri bir gün öncesinden kapatmanız ve ertesi günü açılan deliklere bu buğdaydan 5-6 tane deliğe bırakmanızdır. Yanlız kesinlikle eliniz bu buğdaya temas etmemelidir. Fareler sandığımızdan çok daha zeki ve inanılmaz bir koku alma yeteneğine sahiptirler. Elinizin kokusu geçtiğinde fare buğdayı yemeyecektir.

Benimkisi size bir öneri, umarım ilaçlama firması sorunu çözmüştür.

limon 22-09-2007 00:09

Bu ses dalgalarının, insanlara veya evcil hayvanlara zararlı olup olmadığı henüz kanıtlanmamış demişlerdi. Ben de geçen sene köstebekler için olanını alacaktım fakat bu açıklamadan sonra korktum, almadım.

limon 22-09-2007 00:16

Fadime Hanım bugün gelen görevli arkadaş, farelerin görmediğini, fakat çok keskin burnu olduğunu yönünü koklayarak bulduğunu söyledi. O bıraktığı istasyonlara bile sakın elinizle dokunmayın, yerleri değiştirecekseniz eldiven kullanın dedi. Elimizin kokusunu alan fare o kutuya yaklaşmazmış. Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Ben köstebekler göremez sanırdım.

Dün bahçedeki tüm taşları arap sabunuyla fırçalayarak yıkadım. Kıyıda köşede fazlalık ne varsa kaldırdım. Yerde hiç bir şey bırakmadım ki her noktayı görebileyim diye. Veya fare pisletirse anlayayım diye. Dünden beri hiç bir şeye raslamadım. Bugün de kutular konuldu.
İnşallah bir daha görmem.

Sizin de yazdığınız gibi bu zehirle ölen fareyi bir kedi yerse o da zehirlenirmiş.

Güler 23-09-2007 21:55

Sevgili Limon, geçmiş olsun ve Allah yardıncın olsun. Ne kadar zor durumda olduğunu anlıyorum.
Fare için değil de bahçedeki köstebekleri kaçırmak için ucuz bir transistörlü radyoyu toprağa gömün sesten köstebek rahatsız olur ve kaçar diye biryerde okumuştum.

nihatdurgut03 20-03-2008 16:52

merhabalar benim bahcemde tarla farasi dedigimiz fareler den cok var hem tarlayı delik deşik etmişler hemde kış dolasıyla agac köklerine zarar veriyorlar zehirli yem koydun ama hç bir sonuç alamadım ne yapmalıyım ne olur bana yardım edin şimdiden teşekkür ederim

limon 20-03-2008 17:10

Ben de sonuç alamadım. Yağmur yağıp toprak yumuşayınca yine aynı yere ufak delik açmış.
Artık kapamıyorum, kaparsam başka yerlere de açıyor. Zehir hem deliğe koydular hem kapan şeklindeki zehirlerden yerleştirdiler. Geçen gün baktık zehiri yemişler ama demek ki çok sayıdalar. Artık kedimiz de var, sokak kedilerini de besliyorum, geceleri kedilerin yatacakları yerlerini bile hazırladım. Ama yine de fareler var. Artık takmıyorum kafama, bitkilere vs.. hiç bir zarar vermiyorlar. Özellikle yiyecek bırakıyorum denemek için hiç dokunmuyorlar. Oluruna bırakmaya karar verdim. (ama kapanlar duruyorlar halen)

Tamtutulma 04-07-2008 10:37

Öldürmeden mücadele yöntemi:

Eve yakın bir yerde, özellikle evcil hayvanların yaşadığı noktalarda fare ile mücadelede " Balık Sepetine benzer tuzakları öneririm." Tıpkı balık sepeti şeklindeki tuzakları çarşıda, pazarda pek çoğumuz görmüşüzdür. Yapılacak iş çok basit: sepetin içine biraz yiyecek koyacaksınız ve farenin içeri girmesini bekleyeceksiniz.Sepete giren fareleri evinizden mümkün olduğu kadar uzak bir yere bırakabilirsiniz.

Yukarıda arkadaşlarımızın da belirttiği gibi bir eldiven kullanmanız başarınızı artıracaktır.

Saygılar...

limon 10-07-2008 17:32

Fareler tüm ilaçlamalarımıza, kapan kurmamıza rağmen, toprağı defalarca mıcırla ve toprakla doldurmamıza rağmen aynı günün gecesi tüneli kazmaya devam ediyorlar. Aslında kafamda bir yol daha var ama cesaretim yok. Şu yapışkanlı tuzaklardan bir kartonu tam tünel çıkışına uygun tam daire kesip, yapışkanı sürüp, sabitlemek. Nasıl olsa yuvalarında çıkacaklar ve yakalanacaklar. Yıllar önce bir kere denemiştik çok feci bir görüntü oluyor, hayvan canlı oluyor, çok fena...

Güler 11-07-2008 15:36

Sevgili Limon, bu konuda başıma geleni yazayım sana. Tam roman.
Silivri'de, yaz sonu. Çocukları okuyan ailelerin çoğu döndüler. Biz köy sakinleri yazdan kalan son günleri de sessiz sedasız geçirmek hevesindeyiz. Yan yana birkaç ev, bu konuda birbirimize gaz veriyoruz adeta. '' Ayy biraz daha kalalım, bu sakinlik çok güzel.'' Akşam yemeklerini beraberce yiyoruz, bezik, amerikano oynuyoruz.
Evlerin çoğu boş olduğundan mıdır nedir bilemiyorum, ara sıra farelere de rastlıyorum, geceleri.
Bahçe kapısının üstündeki tel kapı, nasılsa açık kalmış. Bunu fırsat bilen fare de içeri dalmış. Eşim görmüş ama bana hiç söylemedi. Sabahı sabah ederdin, sana o an söyleseydim demez mi? Neyse ertesi günü pisliğinden fark ettim. Yardımcıma ''evde fare var'' diyerek bütün mutfağı boşalttık, aşağı katta bakmadığımız yer yok. Ne kadar koltuk, eşya varsa hepsi bahçeye taşındı. Hayvan yok, yok. Oğuz, '' yaa girdiği gibi çıkmıştır, talan etmeyi bırakın'' diyor ama kim dinler onu.
Hemen eczaneden yapışkan ilaç aldık. Kalınca bir kartona sıkıp, merdiven başına bir adet. Bir diğerini mutfak kapısına, bir diğerini de sokak kapısı eşiğine koyduk.
Ertesi sabah, ciyaklamasını erken saatte duymuş Oğuz. Sabah karanlığı diye, karton parçasına yapışan minik fareyi öylece bahçeye bırakmış. ''Sabahleyin çöpe atarım, şimdi etraf karanlık'' demiş, kendi kendine.
Sabah kalktığımda gördüğüm manzaraya inanamazsın. Kartona yapışmış canlı bir fındık faresi. Onu yemeğe gelen bir saksağan (o da kanadından yapışmış) Saksağanı yemeğe gelen bir kedi. Üçü birden yapışıp kalmışlar. Tam filmlik. Ben hemen ''ben dokunamam dedim'' Oğuz, '' yaaa, ben de elimi sürmem'' dedi. Neyse yardımcımız geldi. ''Abla ne yapacağız'' dedi. Ben de ''Valla sen kurtar'' dedim. Eline eldivenleri giydi. Kedi, yanına yaklaştırmak istemiyor, hırlıyor. Kuş, çırpındıkça daha çok yapışıyor, fare viyaklıyor.
Kedinin üstüne bir havlu attık ve gaz ile yavaş yavaş kurdardık, sonra onu iyice sabunladık yıkadık. O kurtuldu. Sonra kuşu yine aynı yöntemle kurtardık, gaz kokusu gitsin diye biraz da limon kolanyası sürdük kanatlarına, o da uçtu. Maalef fereyi de çöpe attık. Ama bir daha mı yapışkan tüp kullanırım? Kat'iyyen.

üzüm 12-07-2008 01:44

Sayın Limon, eğer bahçe şehirleşmenin dışındaysa, yani yakınlarda ormanlık alan, bağ, bahçe varsa tarla farelerinden kurtulmak biraz zor.

Köpeğimiz tam bir fare düşmanı (mamasına geliyorlar, oda paylaşmayı sevmiyor; zaman zaman patisiyle öldürdüğü tarla farelerini buluyoruz).
Ayrıca bahçemizde yılan(lar) var. Onlarda tarla farelerinin bir kısmını yok ediyor. Bölgedeki yılanların zehirsiz olduğunu öğrenince onlara karşı tedbirde almadık.
Kediler ise hazıra kondukları (beslendikleri) için farelerin peşine düşmeye tenezzül etmiyorlar.

Verandada bulunan masanın üzerine çıkabildiklerini görünce ses dalgalarıyla fareleri kaçıran kutuları denedik. Arkadaşımızdan deneme amaçlı alıp, verandaya koyduk. Bir ay kadar çalışdırdık; biz rahatsız olduk, tarla fareleri olmadı. Bu kutular açık alanda işe yaramıyorlar. Çözümü masanın üzerine çıkmalarına yardımcı olabilecek ne varsa kaldırmakta bulduk. (Sandalyeleri masanın uzağında bırakıyorduk, masa örtülerinin sarkan kısımlarını kısalttım, vb.)
Eve girmesi olasılığına karşı evde belirli yerlere Pelet adıyla satılan zehirli yemlerden koymaya başladım. Tane halinde olduğu için yenilip yenilmediğini anlayabiliyorum. Belli aralıklarla yemleri tazeliyorum. Şimdiye kadar eve giren tarla faresi olmadı. Geçici bir baraka yapmıştık; eşyalarımız karton kutularda duruyordu. Bizim olmadığımız bir dönem bir şekilde içeri girmiş, havlu, pantolon ve kazak kutularına girip, üç kutuda ne varsa delik deşik etmişti. Bu olaydan sonra evin içinde tarla faresine dayanamayacağımı anlayınca bu çözümü buldum. Bıraktığım sayıda yemi görünce endişe etmiyorum.

Şehirden kırsala ilk taşındığımızda ayakkabıların bulunduğu büyükçe bir kutuyu verandada bırakmıştım. Köpeğimizin mamasıda bu kutunun yanındaydı. Ayakkabı lazım olunca bantladığımız kutuyu açıp içinden lazım olanı aldık. Eve yerleşme, kalan birkaç işin yapılması derken, bir müddet ayakkabı kutusu dışarıda kaldı. Bu arada bende, eşimde tarla faresi isminde bir canlının varlığından bi haberiz. Sıra ayakkabıları yerleştirmeye gelince, (kutuyu olduğu gibi alıp, evin içindede yerleştirebilirdim) akıllılık edip kutuyu dışarıda açtım ve üste bulunan ilk torbaya elimi attım. Torbayı elime alıp fırlatmam neredeyse aynı anda oldu. Torba zaten delik deşik olmuştu. İçinde en son kış için aldığım süet yarım botlar vardı. Tarla fareleri botun tekine köpeğimizin mamasını taşıyıp, silme doldurmuşlar; diğerinede yuva yapmışlardı. Botun ağzından 2-3 tarla faresiyle bir an bakıştığımızı hatırlıyorum. Ben eşime avazım çıktığı kadar seslenirken yuva yapmış olan 5-6 tarla faresi çil yavrusu gibi dağıldı. Onlar mı, yoksa ben mi daha çok korktuk bilemiyorum...

Kışın kuşlar için bıraktığımız ekmek kırıntılarına geldiğini anlayınca tarla farelerini izleme olanağım oldu. Aslında çok sevimli hayvanlar. Teşke isimlerinde fare kelimesi geçmeseydi.:(

Kiraz 12-07-2008 11:30

Ben de geçen kış uğraştım. Bahçede bulduğum kocaman delik de ona aitti.

Bir gün bulaşık makinasının pis suyu ( balıklı tabaklar doluydu) mutfağa dolunca ard arda kabuslarla uğraştım. "Nasıl olmuş da bu hortum çıkmış, herhalde dolap içi temizlenirken.." Saatlerce temizledim. İki gün sonra aynı şey başıma geldi, bu kadarı da fazlaydı, tekrar temizlendi, hortum yerine takıldı.

Daha sonraki gün lavabonun altından kanalizasyon kokusu gelince çıldıracaktım, hortum da yine çıkmıştı. Sert plastikten yapılan hortumun ucuna baktıp, fare diş izlerini görünce " Eyvah!" dedim. Kanalizasyondan boruya gelen fare, bulaşık makinasının hortumunu itip eve giriyormuş.

Neyse ki dolap altları kapalı olduğu için başka yere gidememiş. Hemen Üzüm'ün bahsettiği Pelet'ten aldım, bu arada su tesisatçısını da çağırdım.

Tesisatçı gelen kadar dolap altlarındaki ilaçlar da yenmişti. Sağlam bir pis su çıkışı yapıldı, bu arada eski tesisattaki siyah lastik aparatın da neredeyse tamamının yendiğini gördük.

Bir kaç gün sonra komşum, bahçesinde koşamayan, ağzından kan gelen bir fare yakaladı, büyük ihtimalle benden kaçan zehirli fareydi. Artık sık sık ilaçlara bakıyorum, yerindeyse içim rahat ediyor.

limon 15-07-2008 10:49

Bu başlığa uğramayı unutmuşum. Güler Hanım hikaye süpermiş. Aklıma geldikçe gülüyorum. :)

Uzum, şehrin dışında oturuyoruz. Tüm yıl fareleri hiç görmüyorum ama varlıklarını biliyorum. Sadece sonbaharda yağan yağmurlarla toprak çok yumuşayınca fareler bir hafta kadar ortalarda görünüp sonra yine kayboluyorlar. Deneme amaçlı yiyecek bıraktım hiç dokunmuyorlar. Palet yemlerden de direkt tünellerine atarak kullandık ama yazdığınız gibi tamamen kurtulmak biraz zor gibi.

Nurbahar, bahçe katında bir evde otururken alt katım kalorifer dairesiydi. Aşağıdan gelen kalorifer borularının aralarına beton dökmemişler ve biz onu farketmeden önüne gömme dolap yaptırmışız. Temizlik yaparken gerçek dondurma külahından yapılan mumun külahının tırtıklandığını görünce ve yanında iki üç pislik görünce kabusum başlamıştı. Mücadeleyi uzun uzun yazmayayım, bu yapışkanlı tuzakla o zaman tanışmıştık, feci bir şey. Güler Hanım'ın hikayesi traji-komik olmuş ama ;)

eylems 15-07-2008 23:48

3 yıl evvel çalıştığım bir firmanın bahçesinde köpek kulubesi vardı. Kulubenin yanında köpeğin yemesi için artan yemekleri bıraktığımızda fareler hücum ediyor nerede ise farelerden tabak görünmüyordu. Onlarca fare üst üste saldırıyorlardı. Köpeğe yiyecek bırakmıyorlardı. İlaçlı yemler, yapıştırma fayda vermedi. Daha kesin bir çözüm bulmuştuk. Alçıyı normal ev yemeği ile karıştırıp harç haline getiriyorsunuz macun kıvamında oluyor. Fareler hücum ediyor. Alçı taşlaşıyor hazmedemeyincede fare ölüyor. Bu yöntemle kurtulmuştuk.

limon 16-07-2008 17:54

Okuldan ilk mezun olduğumda tekstil fabrikasında çalışmıştım. Depoda, yüzlerce çuval paçavra olduğundan fare çok olurdu. Dönem dönem buna benzer bir yöntem uygularlardı. Ama macun yaparak değil, unla alçıyı karıştırıp bir kaba koyarlardı yanına da bir kase su bırakırlardı. Bir kere camdan sayretmiştim farelerin unlu alçıyı iştahla yiyişini. Sonra uzunca bir süre fare kalmazdı. Ama o fareler kedi kadardı, benim bahçedekiler Allah'tan küçücükler. Hayvansever olabilirim ama fareleri sevdiğimi söyleyemeyeceğim. :)

rexex 09-08-2008 19:32

Benimde yazlı evimde fare var.Fareler için evlerin gerçek sahipleri derler bazıları hakikatten de öyle.Şu an çatı katındayım ve gece olduğu zaman seslerini duyuyorum.Çatıda depo gibi bir yer var.Oraya yuva yapmışlar herhalde.Alıştım gerçi ama deponun kapağını açıp içeri bakamam.Herhalde bolca yavru vardır.Geçen senede 2 adet yarasayla beraber uyumuştum.Alışkınım uçan fareler uçmayan farelr falan.

DevrilgenKayik 21-08-2008 13:16

Burada anlatılanlar bana korku filmi gibi geliyor !! Ancak maalesef bizim yazlık sitede de var. Etrafımız tamamen ayçiçek ve buğday tarlaları. Bugune kadar tarla faresi diye pek korkmuyordum. Hatta bir sene güve ilacı fazla atıımış dedilerdi , yılanlar ölmüş. O nedenle heryer minik fare doldu. Asfalt yollarda bile bu minik fareler cirit atıyordu. Allahtan evden uzak tutabilmiştik. Sonra kış oldu geçti. Ancak maalesef bu sene yeni gördüm, burada fare değil, buralıların (Çorlu) değişiyle patkan var. Ben tekstil fabrikalarındaki hikayeleri duyardım ama burada, tarla yerde ne arıyor anlamadım. Bu bayağı kocaman, gövde kıçı geniş, kocaman birşey. Biz kompost yapıyoruz diye hertür sebze meyveyi attığımız kasalar var, artık oraya da gidemiyorum korkudan. Domateslerimizde de ısırklarını görüp duruyoruz. Mikroplu mu değil mi , ne yapacağız bakalım bilmiyorum :((

Ayşe 21-08-2008 14:00

Fare ile mücadele, eğer tüm yerleşim yerine yayılmışsa, fert fert yapılacak bir şey değildir. Bu şekilde önü alınamaz.Ancak toplu olarak ilaçlama yapılırsa, faydası olabilir. Çünkü fareler, çok hızlı çağalan canlılardır

Bundan dört beş sene önce,İzmir Büyükşehir Belediyesi, beldemiz arazisine bir arıtma tesisi açtı.Metropolden buraya devasa boyutlarda borular döşendi. Bu andan itibaren, beldemizi büyük fareler talan etmeye başladı. O kadar büyüklerdi ki, küçükbaş hayvanları dahi telef ettiler. Dışarı çıkamaz, kapı penceremizi açamaz hale geldik.

Tek başımıza yaptığımız mücadele, hiç bir işe yaramıyordu. İnsanlar öldürdükçe, o daha da çoğalıyordu.

En sononda belediye olarak, bedava ilaç dağıtımı yapmaya karar verildi. Aynı gün dğıtılan ilacın, aynı gün uygulanması sağlandı. Bu böyle on-onbeş kez tekrarlandı.

Şimdi mi? Çok şükür bir senedir bir tane dahi görmedim.

Mehmet Can 12-09-2008 22:14

Bence sorun doğanın dengesinin bozulmuş olmasında. Doğa öyle bir düzene sahipki içinden birtanesi yok olduğunda türlü felaketlere yol acıyor. Örneğin; kuş gribi bahane edilerek toplatılan katledilen tavuklar ve doğada yine başka bir denge unsuru olan av kuşları keklik sülün vs. şu kırım kongo hastalığını yayan kenelerle besleniyordu. Bu türler yok olunca keneler türedi. Bir nevi denge bozulmuş oldu.

HAKAN_O 13-10-2009 15:59

Ben fareler ıcın aldım şu ses dalgası yayan aletı dedıklerıne gore 720 m2 alan etkılıymıs neyse uygun bır yere koydum 1 kaç hafta sonra tarlaya gıttım bıraz gece kaldık ve hava karanınca kemıgenler o cıhazı hıc takmıyor yanı bır ıse yaramadı arkadaslar

ozbey 13-10-2009 19:06

Bizim eve temas eden bir asma'mız var. Bir ay'a yakın köpeğimiz asma'nın altına geliyor çılgınlar gibi yukarı bakıp havlayarak sağa, sola koşturuyordu. Bu arada arabamızın cam sil koyulan hortumu da fare tarafından kemirilmiş. Ortada bir şey görünmüyordu ama aklımıza hortum olayından dolayı fare olabilir mi? diye geldi. Nitekim 5 gün önce fıldır fıldır gezen fare'yi gördüm, asma onun yolu olmuş. Bir kaç kez Fak hazırladık , peyniri büyük ustalıkla aldığından başarılı olamadık.Sayın eylems'in tavsiyesini denemeye karar verdim, inşallah kurtuluruz.

Yılmaz Yalçın 27-10-2009 19:29

Arkadaşlar,

2 bloktan oluşan aparmanda bahçe katında bulunan toplam üç daire mevcut.Bu dairelerin birinde ben oturuyorum ve toplam 40 metre karelık bahçem var.Dün gece bahçemde kocaman fare (sıçan)gördüm oldukça büyüktü nerdeyse kedi kadardı:(

Beni görünce kaçtı ve bahçenin duvarının kenarından depo olarak kullanılan boş bir daireye girdi.

Şimdi bahçe katındaki toplam 3 aile fare olayından dolayı oldukça tedirgin pencereleri acamıyoruz..Kağıthane'de oturuyoruz,acaba belediyenin fare ile mücadele konusunda bir faaliyeti olabilir mi onlara başvuruda bulunsak?En kötü ihtimalle ben bahçemde edi kadar büyük farelerle mücadele nasıl edebilirim,hangi zehiri kullanayım?

bernacyhn 24-11-2009 07:30

Eskiden bahçeli bir gecekondu evinde oturuyordum. Bizim evimiz gibi birçok gecekondu vardı ve doğal olarak fare kaçınılmazdı. Ancak ben 13 yaşıma kadar bir elimin parmaklarını geçmez gördüğüm fareler. Çünkü bahçemiz kedi doluydu. Çoğunlukla deprem olacağı zaman dışarı kaçarlardı fareler ama panter gibi kedilerimiz onları hemen avlar ve mideye indirirlerdi. Birkaç kez tom ve jerry olayına şahit oldum ama jerry sandığımız kadar şanslı değildi. Bu nedenle hiç ilaçlama yapma gereği duymadık. Eğer davetsiz misafirleriniz küçükse birkaç sokak kedisinin bahçenize girmesine izin verin derim ben.

hosseda 06-12-2009 10:42

Maalesef bir batında 5 adet yavru bırakmakta fare.

Fare, 40 günde torununu görür derler.

lokosit 09-12-2009 20:01

Ben evimde stratejik köşelere ultrasonik fare kovucu koydum. İşe yarıyor ama cihazların önünde engel olmayacak.
İlginçtir bunları koyduktan sonra örümcek ağıda olmadı vede karıncalar eve girmedi.
Köpeğim bunu duymuyor, kedilerimizde açık pencere bulurlarsa içeri dalıyorlar. Rahatsız olsalarsalardı herhalde içeri dalmazlardı


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024