Solucan

[BRGM35]

çok incelerini akvaryumda canlı yem olarakda kullanılıyor ..herkeze selamlar

[Halil Önen]

Orijinal Mesaj Sahibi epsody

...solucanlarınızda aç kalıp sizin bitkinize asalak olmadan...

Sn. epsody şu cümleyi açar mısınız?

[Halil Önen]

Orijinal Mesaj Sahibi BRGM35

çok incelerini akvaryumda canlı yem olarakda kullanılıyor ..herkeze selamlar

Bunu bilmiyordum, büyük akvaryum balıkları için mi?

Hoş geldiniz işçi dostum BRGM35

[myıldız]

Orijinal Mesaj Sahibi berduray

Toprak solucanları

Toprak solucanları, toprak içinde açtıkları galerilerde yaşıyor ve galerilerinin bulunduğu toprak katmanına göre Epijeik, Endojeik ve Anesik olmak üzere üç gruba ayrılıyorlar.


"Epijeik" türler yüzeye yakın yaşıyor ve buradaki organik maddelerle besleniyor.


Mineral toprak katmanında (üstten 20 cm.) yaşayan türlere ise "Endojeik" türler deniyor.


Bu türler toprağa işlemiş organik madde ile besleniyor ve toprağın havalanmasında çok etkili olmuyorlar.


"Anesik" türler ise derin galeri açan türler. Bunlar da gene yüzey organik maddeleriyle besleniyor.


Genellikle büyük türler Anesik, küçük türler Endojeik ve Epijeik oluyor. Epijeik türler yaygın olarak, düşen yaprakların örtü oluşturduğu ormanlarda ve ağaçlık bölgelerde bulunuyor.

Anesik ve Endojeik türler ise, ormanlık bölgelerden çok, tarımsal alanlarda ve çayırlarda daha yaygınlar.

bilgi için çok teşekkürler....

[Halil Önen]

Orijinal Mesaj Sahibi berduray

Toprak solucanları

Toprak solucanları, toprak içinde açtıkları galerilerde yaşıyor ve galerilerinin bulunduğu toprak katmanına göre Epijeik, Endojeik ve Anesik olmak üzere üç gruba ayrılıyorlar.


"Epijeik" türler yüzeye yakın yaşıyor ve buradaki organik maddelerle besleniyor.


Mineral toprak katmanında (üstten 20 cm.) yaşayan türlere ise "Endojeik" türler deniyor.


Bu türler toprağa işlemiş organik madde ile besleniyor ve toprağın havalanmasında çok etkili olmuyorlar.


"Anesik" türler ise derin galeri açan türler. Bunlar da gene yüzey organik maddeleriyle besleniyor.


Genellikle büyük türler Anesik, küçük türler Endojeik ve Epijeik oluyor. Epijeik türler yaygın olarak, düşen yaprakların örtü oluşturduğu ormanlarda ve ağaçlık bölgelerde bulunuyor.

Anesik ve Endojeik türler ise, ormanlık bölgelerden çok, tarımsal alanlarda ve çayırlarda daha yaygınlar.

Evet ben de kendilerine çok teşekkür ediyorum, geçte olsa!!!

[denizakvaryumu]

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen

Bunu bilmiyordum, büyük akvaryum balıkları için mi?

http://images.google.com.tr/images?s...-8&sa=N&tab=wi

[denizakvaryumu]

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen

Sevgili oppss dedik ya yılandan korkma, yalandan kork ama solucan dosttur korkma.
Delikanlı adam çığlık falan ne ola ki...

Hiç oltaya takıp balık tutmadınız mı efendim?

Scoleciphobia

[kızıl_karanfil]

Arkadaşlar ben bitkime gübre olsun diyerekten içinde bulunan torfa mikro organizmalar çoğalsın,saksıda ki organik yaşam zenginleşssin ve de saksı içinde bulunan bitkim kendine duşen payı alsın diyerekten 1 çift yumurta kırdım kabuklarınıda tokmakta dövup kuçuk zerrecikler haline getirdikten sonra onuda torfa karıştırdım 20 gun sonra bir çok solucan ve değişik zımpırtılar saksıyı sardı sorunda olmamıştı.Yani bu fikri nerden edindim yararlı bişey mi yaptım bilemiyorum ama iç gudusel olaraktan Yani elimde değildi yaptım
Birde bir yazıda kalsiyumun bitki kök gelişimi açısından çok yararlı olduğunu okumuştum arada fazladan param oldumu bitkilerime süt alıp onlara bir ziyafet çekiyorum

[kızıl_karanfil]

Solucanlar çocukluğumdan beridir ilgimi çeker.Böcek mi diyim ne diyim artık bilemiyorum camla keserdim 2 dakika sonra kendini yeniler bende acayip haz alırdım.1 solucan oldumu 2 solucan,2 solucan oldumu 4 solucan sonra bunları tekrar toprağa gömerdim
(İğrenç çocukluk anıları) :P

[epsody]

SAyın Halil önen Solucanlar konusundaki düşünceleriniziden dolayı sizi kutluyorum,
daha önce yazma imkanı bulamadığımdan size katılamadım bundan böyle yanınızda olacağım.

Daha önceki mesajımda belirtiğim gibi solucanları saksıda besleme konusunda gereken incelik bilinmediğinden gereken sonuç sağlanamıyor.

Arkadaşlar saksıdaki çiçeğin köklerine solucanların verdiği zararı nasıl meydana geldiğini açıklıyacak olursak konuyu daha anlaşılır duruma getiririz, arkadaşlar solucanlar bitki köklerinden besinlemek için, bitkinin köklerinden salgılanan öz suya gelirler, bitki bu öz suyu kullanarak topraktaki besinleri alırlar. Bu öz suya solucanlar bayılırlar vede severek tüketirler.

Sonuçta bitki topraktan besin alamadıkları için bitki kökleri kuruyarak işlevini yitirirler. Bizim yapacağımız şey daha önceki mesajımda belirttiğim gibi solucanları bitki köklerindeki salgıya benzer besin erikleri hazırlıyarak solucanlara sunarak saksıda gereken huzur sağlanmış olur.

Daha önceki mesajımda belirtmiştim onlara nasıl besin eriği hazırlamayı, şimdi burada nasıl sunacağımızı belirteyim bu eriyi saksıya üstünden tatbik edecek olursak bu eriyik tamamen ayrışmadığından toprakta sorun yaratır.

Bizde bu besin eriyini saksı tabağınından sunarsak bu eriyik tabandaki toprak tarafından emilerek saksı dibindeki solucanlara sunulur .

Arkadaşlar toprağa veya saksı toprağına doğrudan organik atık bırakılamaz bu atıklar toprak faunası tarafından işleme sonucunda toprak bitki besleme işlevi bloka olarak işlevini yitirir, bakteriler topraktaki bütün besin eriyiklerini ve oksijeni tüketmiş olurlar.

[epsody]

Orijinal Mesaj Sahibi Volare

Sevgili berduray ,
belki hakkınız var , karşı çıkanlar da olabilir .Ben kesinlikle bu konuda fetva verecek konumda değilim .
Ben böyle yapıyorum dedim sadece .
Neden ?
Toprakta yaralı bakteriler 70 derecenin üstünde yaşayabilir , zararlılar acaba bu ısıda ölüyor mu sizce ?
O toprakta yetişecek çiçekten önce , o toprağı çıplak eliyle karıştıracak olan kendimi düşünmek zorundayım .
Mümkün olsa toprak steril olsa , çürümeye yol açan mikroorganizmalar olmasa keşke .
Tetanus sporlarının toprakta ve organik gübrede kaç yıl canlı kalıyorlar bir tarayın WEB'den .
Bu ülkede yenidoğan bebekler altına toprak sarıldığı için hala tetanozdan ölüyor .
Karşı görüşte olan herkesten özür diliyorum , 3-5 bakteri hayatta kalacak diye ölmeye hazır değilim
Saygılar .

Solarizasyon'a Allternatif solucanlar ve malç.

--------------------------------------------------------------------------------

Arkadaşlar bu haftaki solarizasyon başlığına yeni bir yaklaşımla, toprak altı zararlılarının bertafını sağlıyarak toprağı doğal bir yolla steril edecek ve yabani ot tohumlarının çıkmalarını engeliyerek yetiştireceğimiz bitkilerin gelişmelerine menfi hiçbir etki olmadan tertemiz topraklara sahip olmak düşüncesi ile solarizasyona alternatif uygulamayı paylaşmaya açıyorum.

Arkadaşlar burada önce solarizasyon mantığından yola çıkarak hedefimiz toprakaltı canlı populasyonlarında zararlı olanlarını elimine ederken, güneş ışınlarını etkilerini kullanıyorduk, solarizasyonun etkilerini arttırmak için kimyasal katkılar organik katkılar ve bu uygulamaların çeşit çeşit yöntemleri kulanıldı kimisi zararlı görüldüğü için uygulamadan kaldırıldı,sonuçta güneş ışınlarııyla etlikleşime girerek toksin gaz esasıyla solarizasyon uygulamalarının kimyasal ayağı çöktü şimdi tek ayaklı olanı yani tabiri caisse organik düşünülen fümegasyon gündemde görünüyor,bu ayağın bence tek tutarlı olan tarafı yabani otların, üretilen toksin gazlarla bertarafının sağlanması.

Lakin tutarsıs görünen taraf ekseriyetle, tutarlı olan tarafın sağladığı değerlere sünger çekiyor nedir bunlar derseniz zararlı zararsıs bütün faunayı(toprak altı canlıları) yok ediyor,hani bir insanin enfekte olmuş yarası için aldığı antibiotiğin yarayı iyileştiriyor ama sonuçta vucüdun bir çok hücre yapısında tahribatlar yapıyorya, sözün kısası bir yapıyor bir çoğunu bozuyor. İşte bunun gibisi yani insan bilimi bir adım ileri iki adım geri şeklinde işliyor,kazandıklarımızı görüyor kaybetiklerimizin hesabı ortalarda yok.

Arkadaşlar mademki bilimimiz var, bunu doğru kullanalım kendimiz uydurmayalım doğayı taklit edelim (insan uçmak isteyince kuşları taklit ederek bu günkü uçağa ulaştı,doğamız herşeyi dengede tutabiliyor lakin insanın aklı devreye girince denge şaşıyor, ama durmuyor dengeyi sağlıyor geçde olsa.

Uzun lafın kısası doğada herşeyin karşıtı var,her zararlının bir düşmanı var, biz burda aklımızla bize zarar yapanın karşısına onun düşmanını bulup dikmek kalıyor.

Size toprak altında dengeyi salıyacak bize zarar yapan zararlının düşmanını tanıtayım(SOLUCANLAR) evet bu canlılar taprak altında yaşarken beslenme olarak toprak yerler besinlerini, sindirim sistemlerinde öğütürken toprağın içindeki mikroorganizmaların yoğunluğunu azaltarak azgınlaşmış gurupları elimine olarak, hastalıklara neden olanlar azınlığı düştüklerinden baskılanmış olurlar.

Gelelim solarizasyonun yabani ot tohumlarını bertarafını sağlamasına organik mataryeli biz ekim yaptığımız toprağın boş kaldığı zamanlarda üstene sererek (MALÇ) yapıp örttüğümüzde bu organik mataryel bakteriler tarafından parçalanıp ayrışmaya başlatıldığında,toksin oluşumuyla toprakta var olan yabani ot tohumlarınıda oksidasyonla çürütüp bertaraf olacaklardır.

Sonuçta doğanın uyguladığı bu yöntem ikilisi(SOLUCANLAR ve MALÇ) Bizim solarizasyon alternafimiz olarak, doğadan alınmış tam teşekküllü tescil begemizin üstünde insanlar bir belge getiremiyeceklerdir. Saygılarımla

Arkadaşlar paylaşım mantığına göre bu yorumun ,iyi veya kötü yanlarını kendi yormunuzu eklerseniz paylaşımlarımızın devamınıda sağlamış olursunuz,aynı zamanda aldığınız bilginin hakkına sahip olursunuz.

[kızıl_karanfil]

Arkadaşlar toprağa veya saksı toprağına doğrudan organik atık bırakılamaz bu atıklar toprak faunası tarafından işleme sonucunda toprak bitki besleme işlevi bloka olarak işlevini yitirir, bakteriler topraktaki bütün besin eriyiklerini ve oksijeni tüketmiş olurlar.[/QUOTE]




Ben hiç böyle düşünmemiştim
Ama bu bilgi çok iyi geldi.Biraz daha aydınlandım bundan sonra bitkilerime bilmeden işkence etmem.Bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim...

[epsody]

Sayın Arkadaşlar, solucanlar konusunun bir uzmanı olarak sizi solucanlar konusunda, saksıdaki solucanların bitki köklerine yaptıkları etkileri açıklıyarak, bilgilendirmek benim için büyük zevk olacak.

Arkadaşlar senelerdir saksıda çiçek yetiştiren insanlarımız, solucanların saksılarındaki çiçeklerinin köklerinde gördüklerinde çiçeklerinin gelişmediğini, kuruduğunu söylemişler, fakat solucanların geniş toprakları bırakıpta bu dar mekanlarda yaşamanın doğanın bir kuralı olduğunu kabul etmemişler, solucanda bu sınırlı dar mekanda yaşamanın sırlarına vakıf olarak hayatını sürdürme çabalarının bir nişanesi olarak bitkilerle ortak yaşıyarak hayatını sürdürmüş, lakin bitki sahiplari bitkilerini yeterli besleyemediklerinden verilen besinler saksıdaki iki canlıya yeterli gelmediğinden doğanın güçlü olanı tutmasından dolayı bitkilerin saksılardaki yaşamı sekteye uğramıştır.

Bizler akıllı varlıklar olarak gereken tavrı koyarsak bu canlıları saksı içinde beraberce yaşatabiliriz, bizim burada yürüteceğimiz mantık şöyle olmalıdır, bitkinin sahibi tarafından saksıya konulan besin maddelerinin nasıl oluyorda birisinin lehine olarak işlediğini bulmaktır, olaya saksıdaki bitki tarafından yaklaşınca göreceğizki, bitki topraktaki besinleri alabilmek için bir çaba sarf ederken köklerinden bir sagı ve enzim salar bunun sebebide bitki köklerinden alacağı besini emebilmek için önce onu bu salgıda eriterek kök hücrelerinden geçecek forma sokmaktadır.

Lakin ayni ortamdada komşusu solucan yaşamaktadır, enzim ve salgılar la bitki tarafından ön sindirimi sağlanmış olan bu bitki besinine solucan talip olmuş, bitkinin köklerinden emilimini sağlayana kadar solucan bunları gasp edercesine el koymuş bitkiyi bundan mahrum etmiştir.

Bu işlem saksı toprağındaki besin maddelerinin alımı boyunca sürüp gider saksı toprağındaki besin maddeleri tükenince bitki topraktan yaşımı için besin sağlıyamazken solucan toprağın içinde kendine besin meddeleri bulmakta zorlanmaz, bizlerde saksıdaki bitkinin durmunun faturasını solucanlara keserek işi solucanlerı saksıdan def ederek kurtulacağımızı sanırız.

Bu solucanların tahliyesini toprağa yapabilirsiniz, ama kimse saksında bir daha solucan olmayacağı garantisine sahip değildir. Ancak solucanın saksıdaki zararlarından kurtulmak istiyorsak, solucanları saksıda besleme başırısını gösterdiğmizde bu sorun bitecektir.

Nedir bu yöntemin cevabı derseniz, saksının altındaki tabağa solucanın sevdiği çürüntülerden, sıvı eriyiklerden sunmaktır. Tabii saksının üstünden değil, altına bırakılacak, üstünden de fazla sulama yapılmıyacak.

Solucanları bu yöntemle beslersek solucanlar da bizim saksımıza zarar vermeden faydalanarak gübrelerini bırakacaklar. Böylece saksımızdaki bitkilerimizi daha doğal yetiştrebiliriz.

[nariçi]

Bu konuyu da iyi ki okudum. Teşekkür ederim.
İki gün önce kamkat saksısını değiştirirken fazla sudan toprağı çamurlaşmış ve solucanlanmıştı. Toprağından biraz döktüm, tam da toprakları temizleyemedim, kökleri zarar görür diye. Yeni saksıda çevresine yeni karışım toprak koydum. Halen içinde solucan var. Saksı dibinden vereceğimiz besin enzim gibi özenli mi hazırlanacak yoksa basit organik materyal ıslatılması gibi mi olacak?

[epsody]

[QUOTE=nariçi;558249]Bu konuyu da iyi ki okudum. Teşekkür ederim.
İki gün önce kamkat saksısını değiştirirken fazla sudan toprağı çamurlaşmış ve solucanlanmıştı. Toprağından biraz döktüm, tam da toprakları temizleyemedim, kökleri zarar görür diye. Yeni saksıda çevresine yeni karışım toprak koydum. Halen içinde solucan var. Saksı dibinden vereceğimiz besin enzim gibi özenli mi hazırlanacak yoksa basit organik materyal ıslatılması gibi mi olacak?[/QUOT

Saygı değer Arkadaşım Nariçi, Seni bu başlıkta da bilgilendirmek benim için büyük bir onur vesilesi olarak benim bu işi gönülden yaptığımı bilmeni isterim, arkadaşım herkesin malumudur solucanların besin eriyikleriye beslendiğini, ama çürümeğe yüz tutmuş olarak çürük-eriyk bitki artıkları ile beslendiği söylenir, gerçekte böyledir ama asidik naranciye kabuklarını sevmezler, soğan sarımsağı da sevmezler ama aç kaldıklarında bunların eriyik duruma geçmesinden sonra tüketebilirler.

Arkadaşım sıvı gübre konusunda açıklamalarımızda mutfak atıklarının sızan suların burada doğrudan saksı tabağına konulabilir, lakin fazla miktar konmasında sinek ve koku probleminden kaçmak gerekir, saksı toprağının emişine uygun tatbik edilebilir.

Saksının üstünden fazla sudan kaçmak lazım, çünkü fazla su aşağı doğru drene edilince bizim eriğimiz saksı tabağından taşabilir mümkünse saksımıza gerekli malzemeden malç uyguluyarak saksımızın üst toprağının kurumamasını sağlamak gerekir.

Arkadaşım uygulama sonrasındaki gözlemlerinle bu konudaki paylaşımlara katılırsan bu bilgilerin daha çoğalmasınada katkıda bulunmuş olursun, çalışmalarında başarılar diler mutlu ve esen kalasın.

[oppss!]

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen

Sevgili oppss dedik ya yılandan korkma, yalandan kork ama solucan dosttur korkma.
Delikanlı adam çığlık falan ne ola ki...

Hiç oltaya takıp balık tutmadınız mı efendim?

İşin şakası o ama solucan deyince bide iğreniyorum o yaratıktan, bilmiryorum neden, geçmişten kötü bir s
anı olmalı

[Savaş]

Eğer solucanlar topraktaki taze bitkileri ve kökleri yeselerdi, dünyada o denli çok çeşitlilikte bitki olabilir miydi? Bence, bitkinin köknü yiyen bir tür varsa, ki olabilir, o türün o kökleri yemesi için koşullar oluşmuş olmalı. Bir ağaç düşünün, nice derinliklere kadar kökleri gidiyor; veya her bahar yeniden yeşeren yabani otları düşünün. Bazen öyle kıraç topraklarda bitiyorlar ki, gübresiz nasıl böyle güzel serpiliyorlar diye insan sormadan edemiyor. Bence bunun nedeni, bir önceki yıldan toprağa düşen ot, yaprak gibi doğal malç veya kompost ürünlerinin yanısıra, topraktaki solucanların gübreleridir. Solucanlar doğrudan toprak yemiyorlar ama, organik atıkları tüketirken ister istemez beraberinde toprak da tüketiyorlar. Hatta kum kıvamında olan toprak, kuşlardaki taşlık sistemi gibi solucanlarda sindirimi kolaylaştırıyor. Ama şunu unutmamak lazım, solucanların dişleri yok. Mini minnnacık bir ağızları var. O ağızdan ancak çürük, çabuk çözülebilen organik atıklar geçebilir. Bu nedenle saksıdaki solucanlar bence faydalıdırlar.

Bitkilerin saksıda zamanla çürümemesi, ölmemesi için solucanların bertarafından ziyade, zeolit, leonardit, kompost, perlit, vermikulit, malç gibi maddelerin desteğine ihtiyaç vardır. Ben tecrübelerim sonucu böyle düşünüyorum.

[epsody]

Arkadaşlar, şunu unutmayın ki, solucanlar toprağın bereketini sağlayan canlılar olarak saksılardada aynı bereketi bitkilerinize sağlamaktadırlar, size buradan bir sır vererek bu canlıları daha çok seveceksiniz, hatta onları göremeden edemiyeceksiniz, solucanlar saksılarda genel olarak kabul görmezler, ben bunu insanların bu canlıları tanımak için çaba sarfetmeden onları yargısız infazla saksıların günah keçileri sayarak her türlü menfi düşünce içine girmektedirler.

Ben şimdi konumuza gelerek sizlere solucanlar hakkında gizemli bilgilerle solucan fobilerinizi yıkacağım, solucanları saksı toprağında ne kadar bol görürseniz toprağınızın organik madde yönünden okadar zengin olduğunu bilmelisiniz, solucanları saksı içinde daha çok bitkinizin kökleriyle iç içe geçmiş olduğunu görecek olursanız, bilinizki saksı toprağınızda organik madde eksikliği yaşandığından solucanlar o zaman beslenmek için bitki köklerinden salgılanan enzimler le kendilerini besleme ihtiyacından dolayı hırsızlık yapmaktadırlar.

Saksınızdaki bu olaylar size, solucanların bir haberci gibi çalışarak saksı toprağınuzdaki organik malzemelerin ölçüsünü koyan bir canlı olmaktadırlar, şimdi anladınızmı bu canlının gizemini, ben bu konuda çok hassas gözlemler le bu canlıları yakından tanıma fırsatını yakalamış nadir insanlardan sayılabilirim.

Bu canlılara ilgi duyarak sizlerde bu canlıyı bir arı kadar seveceğinize hiç kuşkum yok, hepinize iyi gözlemler içinde olmanızı dilerim.

[ayderin]

Merhabalar ben istanbulda yaşıyorum. Önceki evim apartman dairesi idi. Şimdi müstakil bir evde oturmaktayım. Bahçe kültürünü yeni edinmeye başladım. 100 m kare çim alana sahibim ve ayrıca, bir dut iki vişne ağacım var solucanların toprak için önemli olduğunu sayenizde öğrendim, peki bu çim ekili toprak içinde geçerli mi? Ayrıca bu solucanlar evime giriyor ve bebeğim emekleme çağında, yerde ne bulursa ağzına götürüp yemek istiyor, çok dikkat ediyoruz fakat yinede bunun önlemini almak istiyorum nasıl engel olabilirim eve girmelerini hani sivrisinekler raid matikten kaçıyorlar bunlarında kaçtıkları birşeyler var mı ? Çok teşekkür ederim şimdiden sizlere.

[fskandemir]

Haklısınız, solucanlar toprak için çok ama çok faydalı, çim alanlar içinde faydalı.

Solucanlar nemsiz alanları sevmezler ve kısa bir sürede burada ölürler. Eğer çim alan ile eviniz arasında nemsiz bir alan (kum-beton) varsa bir miktar girmesine engel olur. Ufak bir yükseltide olumlu sonuç vereceği inancındayım.

Sağlık yönünden ise solucanların dış yüzeyindeki sıvı antibakteriyel özelliktedir. Bu alanda bir iki krem olduğunu biliyorum.Arjantin' deki bir firmada solucanları kurutarak et ürünlerine protein takviyesi olarak katmaktadır. Uzakdoğuda da benzer uygulamalar var ancak onların yemek-içmek konusunda mezhebleri oldukça geniş, onlardan örnek vermemek lazım.

Bunlar mutlaka genel bilgiler, malum sağlık konusunda danışmanlık yapma yetkimiz yok.

[fikirci]

Orijinal Mesaj Sahibi Volare

Sevgili berduray ,
belki hakkınız var , karşı çıkanlar da olabilir .Ben kesinlikle bu konuda fetva verecek konumda değilim .
Ben böyle yapıyorum dedim sadece .
Neden ?
Toprakta yaralı bakteriler 70 derecenin üstünde yaşayabilir , zararlılar acaba bu ısıda ölüyor mu sizce ?
O toprakta yetişecek çiçekten önce , o toprağı çıplak eliyle karıştıracak olan kendimi düşünmek zorundayım .
Mümkün olsa toprak steril olsa , çürümeye yol açan mikroorganizmalar olmasa keşke .
Tetanus sporlarının toprakta ve organik gübrede kaç yıl canlı kalıyorlar bir tarayın WEB'den .
Bu ülkede yenidoğan bebekler altına toprak sarıldığı için hala tetanozdan ölüyor .
Karşı görüşte olan herkesten özür diliyorum , 3-5 bakteri hayatta kalacak diye ölmeye hazır değilim
Saygılar .

Burada 3-5 bakteri dediğimiz sey tüm canlı yaşamını ayakta tutan sistemin ta kendisi.
Denizleri besleyenler neler planktonlar peki toprağı asıl ayaktatutanlar 3-5 bakteri.
kusura bakmayın
ancak tetanostan korkuyorsanız basit bir aşılama ile 5 yıla kadar bağışıklık kazanabilirsiniz. Toprakla hayvanla uğraşan birinin 5 dakikalık aşı seansı yerine eline geçen her toprağı kavurmayı tercih etmesi bana doğru gelmedi.
Ayrıca her toprakta tetanos olsaydı dünyada canlı çiftçi kalmazdı.

[makaseller]

Merhaba, domates yetiştirmek istediğim bahçemde solucanlar var. Tohumlarım organik ve doğal, o yüzden kimyasal ilaç kullanmak istemiyorum.
Bahçe toprağını hazırlamadan bunları hangi yöntemle temizleyebilirim? Kullanabileceğim doğal ilaçlar için ne önerirsiniz?

[epsody]

Orijinal Mesaj Sahibi makaseller

Merhaba, domates yetiştirmek istediğim bahçemde solucanlar var. Tohumlarım organik ve doğal, o yüzden kimyasal ilaç kullanmak istemiyorum.
Bahçe toprağını hazırlamadan bunları hangi yöntemle temizleyebilirim? Kullanabileceğim doğal ilaçlar için ne önerirsiniz?

Arkadaşım solucanlar toprakta çürüntüler dışında başka bir şeyle beslenmezler, sonra toprakta solucanların salgıları ile topraklarınız çeşitli kök hastalıkları yapan zararlılara karşı doğal antibiotik etkisi yapmaktadır.


Dünyada solucan kültürü ile üretilen solucan gübreleri bu yüzden tercih edilmektedir, bu konuda daha detaylı bilgileri bu başlıklarda bulabilirsiniz, her kes topraklarındaki solucan populasyonlarını arttırmanın yollarını ararken sizin bu konudaki bilgileri gözden geçirmeniz istiyeceğim.

Size birkaç anahtar kelime vererek arama motorundan arama yaparak bu bilgilere ulaşabilirsiniz.

solucan gübresi, vermikompost, solucan dışkıları

[malina]

Forumda "Arama" Nasıl Yapılır?

[lalebruli]

Ben daha yeni para verip solucan (1000 tane kadar) alan birisi olarak kesinlikle solucanlarinizi ellememenizi oneririm. Topragin havalandirimasini yapmaktan ve topraktaki organik maddeleri ve mineralleri islemekten baska bir isleri olmayan yaratiklardir. Ingilizce olarak bu konuda arama yaparsaniz tonlarca yazi bulabilirsiniz.

Google -worm etc...

[simetri]

iyyyiiigggg
soluncanlardan çok iğrenirim
faydası batsın

[...nokta]

Orijinal Mesaj Sahibi turunç

Burda bahsedilen solucanlar; yukarıdaki uzun, morumsu renkteki şişman solucanlardır. Bunlar toprak kurtlarıyla karıştırılmamalıdır. Bu hayvan görebileceğiniz en zararsız yaratıktır.

Kesinlikle turunç arkadaşa katılıyorum...konuyla alakasız mı bilemem ama küçükken okulda o soluncanları üretmek için neler çekmiştik...zararsız onlar ya zarar gelmez...atmayın...

[gilan]

Sn nokta, solucanlar bahçede zararsız hatta son derece yararlıdır. Ama aynı şey saksı toprağı için geçerli değil. Ne zaman suyunu çekemeyen, keyfi bozulan bir saksı bitkim olsa toprağında solucan bulurum, ve de toprağını değiştirdiğimde kısa sürede düzelir. Saksılarınızda solucan varsa bitkilerinize zarar vermemesi için ya solucanları ayrıca besleyeceksiniz, ya da uzaklaştıracaksınız.

Detaylı bilgi için şuraya göz atabilirsiniz:
Solucan

[Güzin Çakar]

Sevgili Gilan,
Gözlemlerimiz aynı ama yorumlarımız farklı. Ben, saksıda solucan olduğu için bitkilerin keyfinin kaçtığını düşünmüyorum. Keyfi kaçmış, çürümeye başlamış bitkiler solucanların beslenmesi, üremesi için gerekli ortamı sağladığından solucan sayısının arttığını sanıyorum. Gerçi sonuç değişmiyor, bitkinin toprağını değiştirdiğimizde solucanlara ne oluyor bilmiyorum ama bitki düzeliyor

(Verdiğiniz linkteki açıklamalar bana çok mantıklı görünmedi. Solucanların bitki köklerinden özsuyu emdiklerini ilk defa duydum. Bu doğru olsaydı, solucanlar mücadele edilmesi gereken zararlılar olarak kabul edilirdi. Minicik bitlerin özsuyu için bitkilere neler yaptıklarını biliyoruz. Yazılan doğru olsaydı, bitlere göre koskocaman olan solucanlar bitkileri devirir geçerlerdi.)

[...nokta]

Orijinal Mesaj Sahibi gilan

Sn nokta, solucanlar bahçede zararsız hatta son derece yararlıdır. Ama aynı şey saksı toprağı için geçerli değil. Ne zaman suyunu çekemeyen, keyfi bozulan bir saksı bitkim olsa toprağında solucan bulurum, ve de toprağını değiştirdiğimde kısa sürede düzelir. Saksılarınızda solucan varsa bitkilerinize zarar vermemesi için ya solucanları ayrıca besleyeceksiniz, ya da uzaklaştıracaksınız.

Detaylı bilgi için şuraya göz atabilirsiniz:
Solucan

Sevgili gilan...
Ben solucanların çöpe atılmasına karşıyım orda öyle bir konu vardı çöpe atmak gibi...bahçeli bir yer varsa oraya koyabilirler hani...sadece çöpe atmasınlar diye yazmıştım onu