Panel : Küresel organik tarım ve türkiye

[Mine Pakkaner]

Growtech Eurasia Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları, Çiçekçilik ve Teknolojileri Fuarını 01-04 Aralık tarihleri arasında Antalya Expo Center'da 11.kez organize edilmektedir.

Fuar kapsamında 01 Aralık 2011 tarihinde; 'Küresel Organik Tarım ve Türkiye' konulu panel de ülkemizin çeşitli bölgelerinde uzun yıllardır organik tarım yapan üreticiler, yerli ve yabancı uzmanlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, kamu ve öze sektör temsilcileri bir araya gelecektir.

IFOAM (Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) Başkanı Markus ARBENZ, değerli uzmanlarımız ve üreticilerimizin konuk olacağı panel programı aşağıda yer almaktadır.

GROWTECH EURASIA 2011 KÜRESEL ORGANİK TARIM VE TÜRKİYE PANEL PROGRAMI

01 ARALIK 2011
PANEL 1. OTURUM
11.30-13:00
Moderatör: Doç.Dr. Sümer HASİMOĞLU
Panelistler: Markus ARBENZ Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM),Başkan-Almanya
Bernhard JANSEN Uluslararası Doğu ve Ortadoğu Avrupa Organik Tarım
Merkezi (ECOCONNECT),Başkan-Almanya
Atila ERTEM ETO Derneği Genel Başkanı -İzmir

PANEL 2.OTURUM
14.30-16.30
Panelistler: Bedrullah ERÇİN Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl Müdürü –Antalya Ignacio HORCHE Uluslararası İspanya Biyolojik Kontrol Derneği Başkanı& Green Universe Genel Müdürü Türk Organik Tarım Sektörü Üreticileri

02 ARALIK 2011
13.00-15.00 ORTAK AKIL TOPLANTISI

NTSR Growtech Tarım fuarı toplantı etkinlikleri kapsamında; KÜRESEL ORGANİK TARIM VE TÜRKİYE başlıklı tema etrafında sektör paydaşları ile panel, televizyon programı ve ortak akıl toplantısı yapılacaktır.
Türkiye Organik Tarımının Mevcut Durumu, Gelişmesi, Uluslararası Açıdan Değerlendirilmesi, Diğer Ülkelerin Örnek Çalışmaları hakkında sunumlar yapacak olan Panelistlerimizin deneyimleri ve ülkemiz organik tarım sektörüne bakış açıları detaylı olarak tartışılacaktır. Ayrıca Türk organik tarım sektörü üreticileri bugüne kadar yaşamış oldukları tecrübelerini olumlu ve olumsuz yönleri ile paylaşacaktır.

03 ARALIK 2011
16.00 – 17:00 AG PLASTİK A.Ş.
Toprak Altı Damla Sulama Sistemleri (Subsurface Drip Irrigation Systems)

Not: PANEL 2.Aralık.2011 Saat:830 da TRT Anadolu Televizyonu Bu Toprağın Sesi programında naklen yayınlanacaktır.

[Zeytinlibahçe]

Mine hanım teşekkürler.

2 Aralık günü Antalya 11. Growtech Eurasia Tarım fuarına katılma şansını yakaladım. Kısıtlı zamanım içinde önceliği kaçmaz bir fırsat olarak gördüğüm ilgi alanıma giren ' Küresel Organik tarım ve Türkiye'' konulu panele ayırdım.

Panelin 2. gününde organik tarım ve sorunları ile ilgili akıl toplantısı yapıldı. Katılımcıların neredeyse tamamı sektör içinde yer alan üreticilerden ve kontrol kuruluşlarının temsilcilerinden oluşuyordu.



Paneli ETO derneği başkanı Sn Atila Ertem beyefendi oldukça başarılı bir şekilde yönetti. Doc.Dr. Sümer Haşimoğlu beyefendi de hazır bulundular.

Panel adından da anlaşılacağı üzere ülkemizde organik tarımın işleyişinde karşılaşılan sorunlar, görülen eksiklikler, güven sorunu ve tavsiyeler üzerinde yoğunlaştı.

Denetci kuruluşların güven sorunu üzerinde konuşulurken, bazı üreticelerin kck ların denetiminin özel sektörde değilde kamu kuruluşlarının eliyle yönetilmesi tavsiyesi etmesi üzerine Atila bey kimlerin hangi görüşte olduklarını anlamak için anlık bir oylama yaptı. Netice, katılımcıların büyük çoğunlugu oylamaya özel sektör lehinde katıldı. Sanırım kamu kuruluşlarına pek güven yok

Kamu kuruluşlarının denetimi yürütmesi durumunda, bu kuruluşları kimin denetleyeceği sorusuna, bazı üreticilerin özel sektör demesi üzerine, devlet bu durumda kendisine mi güvenmemiş olacak görüşü doğal olarak ortaya çıkması salonda gülüşmelere neden oldu.

Bir üretici arkadaş, özel sektör denetcilerinin yeteri kadar eğitimli olmadıkları konusunda görüşlerini bildirmesi üzerine, konuşmaların sonunda sektör içinde yer alan bir kaç çürük elmanın geneli kötüleyemeyeceği görüşüne varıldı.

Özel sektörü denetleyen kamu görevlilerinin özel sektörü denetleyecek kadar bilgili olmadıkları görüşü ortaya atıldı. Nitelikli denetci teklifi yapıldı.

Antalya tarım il müdürlüğünde görevli bir arkadaş, kontrol sertifikasyon kuruluşlarını nasıl denetlediklerini anlattı. Kişiyi değil ilgili evraklarını kontrol ettiklerini, sertifikasyon kuruluşunun kayıtlarına baktıklarını, bahçe ziyaretleri yaptıklarını, organik tarımın bir gönül işi olduğunu ve suistimale çok açık olduğunu, herhangi bir hile yapılacaksa bunu hiç kimsenin engelleyemeyeceğini, yaptıkları denet sayısının daha fazla olmasının faydalı olacağını, yaptıkları denetimlerde bazı bahçelerde bulunmaması gereken ilaçlara rastladıklarını, bu ilaçların yasaklı olduklarını sertifikasyon firmasın da bilmediğini, kuruluşların birbirlerine destek olmasının önemini belirtti.

[Zeytinlibahçe]

Üreticinin, sertifikasyon firmasına sormadan, kimyasal olmasa da yasaklı bazı ilaçları kullanabildiği, farkına vardıklarında üreticinın evraklarının iptal edildiği anlatıldı.

Bakanlıktaki, merkez teşkilatındaki ksk ları denetleyen osk görevlilerinin nitelik kazandırılması, bilgilerinin arttırılması, il ve ilçelrdeki denetleyen kişilerin, görevlerini yaparlarken denetlenmeleri, teşkilatlar arasındaki uyum üzerinde konuşuldu.

Aydın bölgesinde gelen bir üreticinin, çitçinin ikinci sınıf vatandaş olarak kabul edildiğini belirtmesi üzerine, bunun malesef tüm dünyada böyle olduğu görüşü hakim oldu. Aynı üretici arkadaş ilgili kamu kuruluşlarıyla sağlıklı iletişim kuramadıkların, soru sormak için gittiklerinde kücümsendiklerini, hakarete varan davranışlara maruz kaldıklarını belirtti.

Sertifikasyon kurluşlarını denetyeyen (sanırm sayı olarak 19 ad.sertifikasyon kuruluşu var) devlet görevlilerinin sayı ve bilgi olarak eksik olduğu görüşünün hakim olduğu, aynı zamanda da denetimlerin maliyetleri düşürmek için özel sektörden alınıp, devlet eliyle yönetilmesinin ise tam bir tezat olduğu görüşü hakim oldu.

Bir başka katılımcı, tüm dünyada denetimlerin eğitilmiş özel sektör görevlileri tarafından yapıldığı, işlerini düzgün yaparlarsa kazandıklarının özellikle bilinmesi gerektiğini rica etti.

Üreticilerin sertifikasyon kuruluşunu seçerken en ucuz fiyat vereni değil, kaliteli olanı seçmesinin gerektiği belirtildi. Benim burada biraz kafam karıştı doğrusu, ilgili sertifikasyon firmaları belirli bir yeterliliği saylayamıyorlar mı? yoksa aralarındaki rekabetten dolayı tavizler mi veriliyor?

Devlet ihale yasasının yeterli olmadığı, ihaleye herkesin giremediği, bildirimlerin önceden sağlıklı bir şekilde yapılmadığı görüşü bildirildi.

İhaleye girme parametrelerinin geliştirilmesi gerektiği yoksa ksk lar kendilerini yenileyip, geliştiremeyeceği görüşü bildirildi.

Üreticelerin kendilerini zorlayan sertifikasyon firmalarından kaçıp, kolay sertifika alacakları firmalara yöneldikleri, ileride bu firmaların yetkileri iptal edildiğinde üreticininde zor durumda kaldığı bir katılımcı tarafından açıklandı.

Üreticilerin sertifkasyon kuruluşunu seçerken firmanın siciline bakıp daha önce ceza alıp, almadığının, öz kaynaklarının neler olduğu, kaç denetcisinin bulunduğunun, daha önce ne kadar iş yaptığının, gerekirse firmanın çalıştığı bir kaç üreticinin aranıp mennun olunup, olunmadığının sorgulanmasının önemi belirtildi.

İlgili denetci firmalarla ilgili bir data base oluşturulup, cezanın neden alındığının herkes tarafından görülebilmesinin önemli olduğu ve kaliteyi artıracağı belirtildi.

Sertifikasyon firmaları arasındaki fiyat farkının olmaması gerektiği noterlerin nasıl çalıştığıyla örneklendirildi. Haksız rekabetin önüne geçilmesinin önemi açıklandı.

İyi hizmeti almanın karşılığının da ucuz olmadığı, bir bedeli olacağı bunun da fiyatlara yansıyacağı belirtildi. Ben de kendi fikrimin; neticede şu an ki fiyatlarla organik tarımın kimyasal ve zehir tacirleri, konvansiyonel tarım için tehdit oluşturmadığı belirttim.



Neredeyse tüm katılımcılar tarafından organik ürünlere devlet desteğinin olması gerektiği, daha fazla özendirilip, basında yer alması gerektiği vurgulandı.

Bir üretici tarafından tamamen organik olmasına karşın modifiye edilmiş hint yağı için sırf tarım bakanlığının mevzuatında yer almadığı için organik sertifikası alamadığını, mevzuatta çok eksiklikler olduğunu, avrupa birliği yönetmeliğiyle uyumlu hale getirilmesi gerektiği belirtti.

Bir kontrolerin günde, yılda kaç bahçeyi denetleyebileceği bakanlık tarafından yönetmeliklerle tespit edildiği anlatıldı.

Ksk ların şeffaf olması gerektiği bakanlıktan mı, yoksa ilgili firmaların kendilerinden mi beklenmesi gerektiği üzerinde görüşler bildirildi.

Organik sertifkası olmadığı halde, organik olarak pazarlarda satılan ürünlerin denetlenmesi belediyelerin değil tarım il müdürlüklerinin görevi olduğu, bu konuda denetimlerin acil olarak arttırılması gerektiği, yalnız pazarlarda değil bu tür ürünlerin hiper marketlerde bile satıldığı belirtildi.

Organik üretim yapacak olan çiftçilerin de üretime başlamadan önce bir eğitim almaları gerektiği üzerinde tartışmalar yaşandı. Sertifikasyon kuruluşundan bir arkadaş, kendilerinin bu iş için yeterli olduğu, üreticinin belirtilen eğitimi almasının zorunlu hale getilmesinin doğru olmadığını belirtti

Panel benim için oldukça faydalı oldu. Atila ve Sümer beylere, emeği geçen arkadaşlara katkıları için teşekkür ederim.

[BYHAMZA41]

Organıik tarım ilgili bu tür toplandılar katılmak istiyorum bir türlü denk getiremiyorum ben kivi ürewtiçisi olarak bu işe el atmak istiyorum kulantığım butün gübreleri mümkün otukca oraganik tarım auygundur ibaresi olan ürünlerden kullanıyorum eğtim almakata her zaman fayta olduğunu düşünüyorum inşallah bir katılşırım