agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin > Fuar, Toplantı, Eğitim, Kampanya, Yarışma
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 07-10-2010, 14:02   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
GDO'suz Pikniğe Çağrı (10-10-2010)

GDO'suz Pikniğe Çağrı

10-10-2010
İstanbul’da Maçka Parkı
Saat: 10:00-12:00

2010 dünyada sıcaklığın rekor seviyelere ulaştığı, sel, kuraklık gibi doğal afetlerin hayatımızı tehdit ettiği bir yıl. Hepimizin artık harekete geçme zamanı geldi. İklim krizine yeter demek ve sesimizi duyurmak için Amerikali cevreci ve akademisyen tarafından baslatilan, 350.org öncülüğünde 10/10/10'da 184 ulkede 6000'i aşkın etkinlik düzenleniyor. Kimi çatısına güneş paneli koyuyor, kimi yürüyüş düzenliyor, kimi ağaç dikiyor, kimisi de rüzgar enerjisi projesi başlatıyor.

Slow Food/ Fikir Sahibi Damaklar da 10/10/10'da iklim degisikliginden en cok etkilenen alanlardan biri olan tarıma işaret ederek, GDO’suz bir piknik organize ediyor. Endüstriyel tarım yerine organik ve sürdürülebilir tarımı savunmak, dev şirketler yerine küçük çiftçiyi desteklemek, tek bitki tarımı yerine tarımsal biyoçeşitliliği desteklemek ve ne yiyeceğimize kendimiz karar vermek için GDO'suz bir buluşma/piknik yapmak üzere sözleştik. Pazar günü İstanbul’da Maçka Parkı’nda 10:00-12:00 saatleri arası düzenlenecek pikniğe herkes davetli.

Sonrasında saat 15:00’da Galatasaray’dan Taksim’e Kuresel Eylem Grubu tarafında organize edilen yürüyüşe Naom Chomsky, Ömer Madra ve 350’ye destek verenler de katılacak.

fikirsahibidamaklar.blogspot.com

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2010, 19:11   #2
Ağaç Dostu
 
üzüm's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: Sarıcakaya/Eskişehir
Mesajlar: 1,606
Galeri: 1
10/10/10 Eylemce Çağrısı

SICAK BAŞIMIZA VURDU!

ŞİMDİ SAKİNCE HAREKETE GEÇME ZAMANI!

(10/10/10 EYLEMCE ÇAĞRISI)

Sevgili Dostlar,

Çok ağır bir yıl geçirmekteyiz. Dünya fırın gibi oldu. Gezegenin tarihindeki en sıcak 10 yılı, en sıcak 12 ayı ve en sıcak 6 ayı geride bıraktık. Yıl sonu geldiğinde, muhtemelen gelmiş geçmiş en sıcak yılı geride bırakmış olacağız. Dört bir yanda tüm sıcaklık rekorları kırıldı: Mesela Pakistan’da gölgede 53 derecenin üstünü gördük. Eh, evdeki fırının düğmesini de 53 dereceye getirebiliriz pekâlâ, yemekleri ısıtmak için. Rusya bin yılın en yüksek hararetiyle kavruldu, 15 bin insan sıcaktan öldü, yangınlar çevrede nükleer tehdit yarattı, Sibirya tundralarında 1 milyon kilometrekare (Türkiye’nin birbuçuk katına yakın) donmuş toprağın çözülmesi rekor hıza ulaştı, ülkede tahıl hasatının üçte biri yandı gitti. Rusya’daki sıcak hava dalgası, insan kaynaklı iklim değişikliğine bağlı olduğu bilim dünyasında tartışmasız kabul edilen ilk felaket oldu…

Pakistan’da meydana gelenler ise Kitab-ı Mukaddes’ten alınmış sayfalar gibiydi: Ülkede bir Nuh Tufanı oluştuğunu söylesek abartmış olmayız: Yer-gök suya kesti, gökyüzünün tüm suları Muson olup bu yoksul insanların başına yağdı; ülkede devasa içdenizler peyda oldu, İndus nehri normal hacminin 40 katına çıkarak taştı, bentlerini çiğneyip aştı. Ülkenin beşte biri sulara gömüldü, 20 milyon insan evsiz barksız kaldı, tufandan etkilenenlerin sayısı 40 milyona (Türkiye nüfusunun yarısından fazlasına) ulaştı! İşin fenası, bu çağrının sizlere ulaştığı sırada felaketin ucu bucağı görünmüyordu. Görünmediği gibi, belki daha da kötüsü yoldaydı: 72 bin çocuğun açlıktan ölmesi an meselesiydi!

Öte yandan, Kuzey Kutup bölgesinde deniz buzları görülmemiş bir hızla eriyor, devasa buzdağları kopuyor, okyanusların ısınmasıyla, mikroskobik canlı nüfusun çökmesiyle, denizlerde beslenme zinciri hızla kopuşa doğru gidiyor, Latin Amerika’da, Rize’de rekor yağışlar dağ yamaçlarını yerle bir etti, aşağıdaki evler ve insanları çamur deryasında silip süpürdü. Afrika’nın yoksul ülkesi Nijer’de ise hem sel, hem kuraklık vardı: Katmerli felaket, nüfusun yüzde 80’ini ve 400 bin çocuğu açlık ve kıtlığa mahkûm etti! Gerisi de öyle gitti zaten: Doğu Avrupa’da, Keşmir’de, Hindistan’da, Çin’de, Kuzey Kore’de, Vietnam’da taşkınlar, heyelanlar, seller sular ve yangınlarla hayatları cehenneme dönen milyonlar vardı.

Kısacası, herşey eski bir bilim kurgu filminden çıkmış gibiydi: 7 milyar insan, haşin ve tekinsiz, bilinmedik bir gezegenin üstünde kala kalmıştık ansızın. Küresel ısınma tehdidi yoktu artık. Küresel ısınmanın kendisi gelmişti! Bütün bunlar “olabilir” değildi, olmuştu. Gezegen, devrilme noktalarına çok yakındı. İklimin kontroldan tamamen çıkması birkaç yılın meselesiydi artık.

Ve biz, hararetin tam ortasındaydık. Sıcak başımıza vurmuştu. Önce dehşetli öfkelenmenin ve hemen ardından da sakince harekete geçmenin tam zamanıydı. Temiz havaya ve içecek suya yeniden bizi kavuşturacak, canlılar âlemini koruyarak nesiller arası eşitlik ve hakkaniyeti sağlayacak bir hareketi yaratmanın tam zamanı! Günümüzde liderlerin, siyasetçilerin ve hükümetlerin uyguladığı enerji politikaları hem yoksul ve güçsüz kitleler, hem de gelecek kuşaklar açısından korkunç adaletsizliklere yol açıyor. Politikacıları harekete geçirmek için yıllardır dünyanın dört bir yanında çağrılarda bulunduk, yüzbinlerce dilekçe yolladık, milyonlarca e-mail attık, protesto ve gösterilerde bulunduk. Ama onlar yeterince hızlı bir biçimde harekete geçemediler. Hatta, esas yaptıkları “yeşil badana”dan ibaret kaldı. Yani, en yeşilcinin kendileri olduğunu söylediler, ama fosil yakıt şirketlerinin özel çıkarlarına hizmet eden politikalardan başkasını görmedik onlardan…

Ama artık Yeter! Basta! Tamam!

Bu riyakârlıklara yeter deyip Küresel Isınma ve İklim Krizi konusunda ciddi olduğumuzu göstermek için elimizde her türlü yeterli aracın bulunduğunu göstermenin zamanı geldi.

Gezegenin iklimini istikrara kavuşturmak, küresel adalete ilişkin, ahlâki bir mesele. Bir mânevi sorumluluk. Kendimizi hangi siyasî, ideolojik, dinî, etnik, kültürel gruba, partiye, topluluğa ait hissediyor olursak olalım, farketmez – zerrece farketmez. Gençler, gençleri ve dünyadaki diğer canlı türlerini destekleyen yaşlılar, bu harika gezegeni koruyacak etkili bir politika belirlenmesi için önce birleşmek, sonra da vargücümüzle bastırmak zorundayız. Artık şurası açıkça görülüyor ki, dönüşüm ve hareket, ancak kamuoyunu oluşturan bizlerin birleşmesi ve bastırması ile mümkün. Yani iklim krizine “zorunlu müdahil” olmamızla.

10/10/10 tarihini takvimlerimize kaydediyoruz. 10 Ekim 2010 Pazar günü yaşadığımız her yerde EYLEMCE var! Yani, 350.org öncülüğünde hem dünya çapında bir sürü eylem yapıyoruz o gün, hem de alabildiğine eğlenmeyi planlıyoruz aynı zamanda. Bando mızıkasıyla filan! Ayrıca, bu küresel partide kendimizi hiç de yalnız hissetmeyeceğimiz kesin! Şu çağrı mesajının yazıldığı sırada dünyanın 130 küsur ülkesinden 1400’den fazla “eylemce” yapılacağı kayıtlara geçmiş durumda.

Yaratıcı çözümler peşindeyiz: Yerel, yavaş, yatay. Yerel: yani küçük, ama evrensel ve dayanıklı direniş odakları; Yavaş, yani usulca ama hemen ve hızla yürütülen eylemler; Yatay, yani asla bir merkezden değil, web’i de kullanarak fotoğraflarla, fıkra ve hikâyelerle, videolarla, müziklerle, kol kola, omuz omuza, diz dize bir örgütlenme biçimi…

Evet, çok ağır bir yıl geçiriyoruz. Ama 10 Ekim Pazar günü birlikte çalışırsak, birlikte eylem yapar, birlikte eğlenirsek, o günü yılın en iyi günü haline getireceğimiz kesin. Hele, bir de bütün bunları doğru dürüst yapabilirsek, o zaman deli gibi ihtiyaç duyduğumuz siyasi çözümlere doğru da dev bir adım atmış olacağımızın garantisi var. Daha iyi, daha zengin, daha demokratik bir sivil topluma ve daha iyi bir yaşama doğru atılmış büyük bir adım!

Öyleyse, 10/10/10’da buluşmak üzere,

Sevgiler, saygılar, selamlar,

Ömer Madra

Bilgi için: www.350hemensimdi.org

NEDEN “350” VE NE ISTIYORUZ?

Bilim insanları ve iklim uzmanları, artık atmosferdeki karbondioksit miktarının güvenli üst sınırının milyonda 350 parçacık olması gerektiğini söylüyor.

Atmosferdeki mevcut karbondioksit miktarı ise milyonda 392 parçacık ve her yıl yaklaşık 2 ppm artıyor. Bu oran güvenli sınırın çok üzerinde!!! Hatta bilim insanları, 392 ppm’in gezegen tarihinin en yüksek değeri olduğunu söylüyorlar. Şu an uçurumun kenarında bulunuyoruz, atmosferdeki karbondioksit miktarı hızlı bir şekilde milyonda 350 parçacığa inmezse bu yil icinde iklim degisikliginden kaynaklanan felaketler, onumuzdeki yillarda daha da artarak devam edecekler.

Bizler, yani bu dunyaya ait vatandaslar olarak cok basit bir sey istiyoruz. ‘Bu dunyada yasama hakki’mizi!

2007 yilinda Hukumetlerarasi Iklim Paneli’nin olusturan bilim insanlari iklim degisikligi konusunda harekete gecilmezse yasanilacaklar senaryolari raporlarinda siraladilar. Bu raporlarda 2020 yilinda ongordukleri buzul erimelerini, simdilerde yasiyoruz. Okyanusta bir cok ada onumuzdeki bir kac yil icinde sular altinda kalacak, ve o insanlarin bin yillardir var olduklari topraklar artik ‘yok olacak’. Yani, biz ne kadar gormezden gelmeye calissak da gezegen canlarini bugun bizler icin caliyor!

Bu yuzden simdi, dunyanin cikarlarini, kendi cikarlarimizin onune koyuyoruz. 350 icin simdi harekete gecmezsek, yarin cok gec olabilecegini goruyoruz. Bu yuzden 10 EKIM 2010 yani 10/10/10 gunu dunyanin geri kalan 130 ulkesindeki milyonlarca insanla birlikte gezegeni kurtarmak icin ‘Is Basina’ geciyoruz!!

http://www.350hemensimdi.org/
http://www.350.org/

üzüm Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2010, 20:50   #3
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
10/10/10 u görünce NPK sandım. Meğer tarihmiş.

Çocukluğumdan beri annem eski kışların şiddetinden söz eder. İnsanın kısacık yaşamında bile hem iklim hem de yaşantımızdaki hızlı değişimleri görebileceği bir çağda yaşıyoruz. Bu eylemler çok güzel de artık iş işten geçti.

Dünyanın ve insanın tarihini çağlara ayırmışız.

Bizler hem dünyanın, hem insanlığın yeni bir çağa geçişine tanık olurken yok olacak nesiliz.

Saygılarımla
karamsar maymun

meymun Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2010, 23:14   #4
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,670
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meymun Mesajı Göster
10/10/10 u görünce NPK sandım. Meğer tarihmiş.

Çocukluğumdan beri annem eski kışların şiddetinden söz eder. İnsanın kısacık yaşamında bile hem iklim hem de yaşantımızdaki hızlı değişimleri görebileceği bir çağda yaşıyoruz. Bu eylemler çok güzel de artık iş işten geçti.

Dünyanın ve insanın tarihini çağlara ayırmışız.

Bizler hem dünyanın, hem insanlığın yeni bir çağa geçişine tanık olurken yok olacak nesiliz.

Saygılarımla
karamsar maymun
NPK'yı görünce ziraatçilere özel forumdayım sandım. Aramızda bilenimiz çok ama, NPK'ya yabancılık çekebilecek olanlarımıza bu ve bu yazıları önerebilirim.

Yok olacağımız doğru, ancak daha yok olmadan "iş işten geçti" diyerek seyirci de kalamayız, kalmamalıyız.


gece
tek bir çağ var; yaşadığımız, tek bir çabalayacağımız neden var; çocuklarımızın geleceği, o halde karamsar olsak da teslimiyetçi olamayız diyen forum kişisi

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:19.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024