agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Fidan ve Fide, Bitki Üretim (Tohum Çimlenme/Çelik/Aşı)
(https)




Beğeni Düzeni14Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 17-07-2014, 10:44   #1
Ağaç Dostu
 
macuroğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-01-2011
Şehir: KÜTAHYA
Mesajlar: 503
Konu adı belirlenecek

Sayın birnefestoprak sayfanızı inceledim ve aklımı kurcalayan sorular oldu siz bendende yerli tohumlardan istediniz ve çoğu yerli tohumuda yurtdışına taşımışsınız ben sizin bu ticari amacınızı anlamış değilim benim görüşüm anadolu tohumları anadoluda kalmalı yıllarca bzim tohumlarımız yurtdışına satılıp genetiği bozularak bize geri satılıyor benim doğal tarım yapmamın temel sebebi bu ve ben size hiç bir şekilde tohum gönderemem iyi günler

macuroğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 19:14   #2
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Kafanizi kurcalayan sorulari sormamissiniz, nasil yanit verecegim?

Soylediginizi soruya donusturerek ben size sorayim:

Siz macuroğlu / sebze bahçesi adresindeki Amerikan yerlilerine ait, gecmisi 16. yuzyila kadar giden kabagi ya da

macuroğlu / sebze bahçesi adresindeki ilk resimde yer alan Turk's Turban (Turk Fesi) isimli Fransiz kabagini genetigini degistirmek icin mi siparis verdiniz (ornekleri cogaltabiliriz)? Amerikan yerlilerinin ve Fransizlarin kabaklarini niye ekiyorsunuz?

Sn milla, rica etsem siz de Sn macuroglu'nun mesajini niye begendiginizi aciklayabilir misiniz?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi macuroğlu Mesajı Göster
Sayın birnefestoprak sayfanızı inceledim ve aklımı kurcalayan sorular oldu siz bendende yerli tohumlardan istediniz ve çoğu yerli tohumuda yurtdışına taşımışsınız ben sizin bu ticari amacınızı anlamış değilim benim görüşüm anadolu tohumları anadoluda kalmalı yıllarca bzim tohumlarımız yurtdışına satılıp genetiği bozularak bize geri satılıyor benim doğal tarım yapmamın temel sebebi bu ve ben size hiç bir şekilde tohum gönderemem iyi günler

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 19:41   #3
Ağaç Dostu
 
Milla's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: İstanbul- Bodrum-Milas
Mesajlar: 3,492
Sayın macuroğlunun fanıyım o nedenle beğendim :-)
Şaka bir yana sorgulayan insanları severim o nedenle beğendim. Yine o nedenle ondan sonra sizin açıklamanızı da beğendim. Biz bu tip şeylere fikir telakkisi diyoruz.

aaligul beğendi.

Düzenleyen Milla : 17-07-2014 saat 21:23
Milla Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 20:03   #4
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Sn macuroglu'nun yukardaki mesajinda fikir telakkisine yonelik bir ifade yok. Kendi kendine birseyler sormus (oyle anlasiliyor), kendisi karar vermis, bana yonelttigi bir soru yok. Sorgulamak diyorsunuz ama benim bu sayfayi acma amacim nedir, yapilan calismalar nelerdir, nasil sonuclari oluyor bunlari sormamis. Yurtdisinda yasiyorum ama Turkcem cok iyidir, dolayisiyla soyleneni anlamakta bir sorunum yok; burda yaziyla anlastigimiz icin tonlamalardan haberimiz olmuyor. Bundan dolayi da bazen bazi mesajlar icin "acaba boyle mi demek istemistir" seklinde tereddutte kalinabiliyor ama burda boyle bir sorun da yok.

Boyle herkesin gorecegi sekilde "aliyorsun, genetigini degistiriyorsun, sonra bize satiyorsun, seni gidi kurnaz tuccar seni" seklinde duz ve oldukca kaba bir uslupla saibe yaratabilecek seyler yazan biriyle fikir telakkisinde bulunmamiz zor. "Calismalariniz hakkinda bilgi verebilir misiniz?" dese ayrintilariyla yanitlardim.

Ben de ayni kaba uslupla "Yurtdisindan tohum niye aliyorsun, sadece kendi atalik tohumlarini ek" desem "Sana ne" mi der yoksa "O baska konu" mu der?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Milla Mesajı Göster
Sayın macuroğlunun fanıyım o nedenle beğendim :-)
Şaka bir yana sorgulayan insanları severim o nedenle beğendim. Yine o nedenle ondan sonra sizin açıklamanızı da beğendim. Biz bu tip şeylere fikir telakisi diyoruz.

dongyul beğendi.
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 20:31   #5
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Aslında "yerli atalık tohum" konusuna açıklık getirmek gerek galiba. Yanlış anlayıp tamamen yanlış yorumlayan çok kişi var.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 20:32   #6
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Aslinda sirali ektim (dogru anladiysam ayni seyden bahsediyoruz) ama yapraklar cok irilesince karisik gozukuyor. Hic sulamiyorum cunku o isi yagmur yapiyor (burda yaz aylari cok yagmurlu gecer); verime etki edebilir eger endiseniz oysa, bakalim gorecegiz. Daha once ayni mevsimde Kinali ekmistim, onun verimi iyi oldu. Bir de erken sonbaharda denemek lazim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi h_dogan Mesajı Göster
Bamyaları neden sıralı ekmediniz. Toplarken sorun oluyor. Bir de yaprakları çok iyi gelişmiş, fazla su vermiyorsunuz değil mi?

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 20:36   #7
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Konunun aciklik isteyen bircok noktasi var. Hangi noktalardan bahsediyorsunuz? Genel olarak konu uzerinde mutabakat pek yok. Bana "yerli atalik tohum"la neyi kastettigimi soruyorsaniz, onu aciklayabilirim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Aslında "yerli atalık tohum" konusuna açıklık getirmek gerek galiba. Yanlış anlayıp tamamen yanlış yorumlayan çok kişi var.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 20:38   #8
Ağaç Dostu
 
macuroğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-01-2011
Şehir: KÜTAHYA
Mesajlar: 503
Sayın birnefestoprak neden bukadar fazla şiddetlendiniz anlamadım ben görüşlerimi söyledim ABD tohum göndermeyeceğimi söyledim

macuroğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 21:01   #9
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Sizin gonderip gondermemeniz muhim degil; bu konuda "ne olursunuz gonderin" seklinde bir yalvarma icine girmisim gibi bir intiba yaratmaya calismayin.

Agaclar.net'in tohum etkinliginde de aradigimi belirttigim uc tohum vardi. Bunlar Denizli, Kutahya ve Manisa'ya ait. Tohum sizin babanizin mali ya da tapulu maliniz mi? Hayir. Ben bu tohumlardan en az birini veya ikisini cok kisa olmasa da belli bir sure icinde bulurum, yetistiririm, tohumunu cogaltir agaclar.net forumu ustunden tohum paylasim etkinligi surecine denk gelirse orda, gelmezse ucretsiz tohum basligi altinda kim istiyorsa dagitirim. Yani siz gondermeyeceksiniz diye atalik tohumun soyunun tehlikeye girmesine izin mi verecegiz...

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi macuroğlu Mesajı Göster
Sayın birnefestoprak neden bukadar fazla şiddetlendiniz anlamadım ben görüşlerimi söyledim ABD tohum göndermeyeceğimi söyledim

aaligul ve dongyul beğendi.

Düzenleyen birnefestoprak : 18-07-2014 saat 00:08 Neden: Yazim hatasi
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2014, 22:14   #10
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Tohum savaşları gıda yoluyla toplumlara hakim olma hedefindeki tekeller ile bunun farkına varan toplumlar arasında devam ediyor.

Tohum tekelleri yerli atalık tohumların el değiştirmesini, kökeni bilinerek ve korunarak paylaşılmasını istemezler. Devletler de bu şirketlerle dirsek dirseğedir. Ellerinden geldiğince tohum paylaşımını engellemeye çalışırlar. Bunun için her türlü mevzuatı çıkarırlar. En berbat örneklerden biri de ülkemizdir. Tohumculuk kanunu tohum tekelleri dışında kimseye hayat hakkı vermez. Bu şirketler dışında kimse tohum paylaşamaz. Hatta şirketlerden alınmamış tohumları ekerek elde edilen ürünlerin satışı da yasaktır.

Bu durum dünyanın tüm ülkelerinde hemen hemen benzerdir. Şirketlere gelince dünyanın tüm ülkelerinde hemen hemen aynı 5-10 şirketi görürsünüz.

Ülkemiz bu duruma karşı en pasif olanlardan biridir. Son 4-5 yılda ücretsiz tohum takas etkinliklerinin dışında tohumları yaşatmak, kayıt altına alarak dünya mirasına dahil etmek gibi bir faaliyeti yoktur.

Oysa başka ülkelerde toplumlar muhtelif oluşumlar halinde yerli atalık tohumların korunması ve yaşatılması için uzun süredir organize oluyorlar, bu konuda bir çok önemli faaliyetleri var.

Bunlardan biri ABD'li "Seed Saver Exchange" (Tohum koruyucuları Takası - şeklinde çevrilebilir) 37 yıllık geçmiş olan muhtemelen binlerce üyesi olan kâr amacı gütmeyen bir organizasyon. ABD her nasılsa yerli atalık tohumların kişi veya küçük aile şirketlerince satılabilmesini henüz yasaklamamış. Bir çok aile şirketi kendi bahçelerinde ürettikleri atalık çeşitlerin tohumlarını satarak dağıtabiliyor.

Bir diğer örnek Hindistandaki Navdanya (Türkçesi Dokuz Tohum). GDO tekellerine karşı bayrak açmış Vandana Shiva'nın kurduğu bir organizasyon. Hintli çiftçileri tohum tekellerinin elinden kurtarmak için olağanüstü gayret sarfediyorlar.

Buna benzer hemen her ülkede bir çok organizasyon var ve hepsinin tüm gayreti global tohum şirketlerinin devletlerle iş birliği içindeki tohum ve gıda tekelini insanlar ve toplum yararına kırmak, bir gedik açmak, elbette ki sayısı yüz binlere varan dünya mirası çeşitleri tohumları korumak ve yaşatmak.

ABD'li Seed Saver Exchage üyesi amish'lerden ve Kızılderili aile şirketlerinden bugüne kadar bir çok tohum aldım. İngilteredeki bir organizasyondan da bir çok tohum aldım. Sicilyadan ve Kuzey İtalyadan da bir çok tohum getirttim.

Amish'lerin ne kadar kapalı ve muhafazakar bir toplum olduğunu bir çok kişi bilir. Tohum istediğimde "sen de kimsin, Türkiye de nere" demediler, aksine bayıla bayıla gönderdiler, ödediğim üç kuruş için de değil, bir de tavsiyede bulundular, yetiştir, tohumlarını al, devamında kendi aldığın tohumlardan yetiştir dediler. Çünkü tohumun yetiştirilerek korunup yaşatılacağını biliyorlar.

Tohumun belli bir coğrafyaya hapsedilmesi gibi bir mevhum da yok. Dünya mirası bir atalık tohum iklimi uygun olan her yerde yetiştirilebilir, yeterki adı, orijini kaybolmasın, orijinalliğini koruyabilsin. Öyle olsaydı, Türkiyede başta domates olmak üzere hiç bir sebzenin olmaması lazımdı, ya da sadece bilmem hangi tekelin harf ve rakamlardan oluşan kodlarla tanımladığı hibridler olurdu. Oysa bir çoğumuz ayaş domatesinin yanısıra cherokee purple da yetiştiriyoruz. Kestane kabağının ulabildiğince uzağında adını Kuzey İtalyadaki bir kasabadan alan Marina Di Chioggia kabak da yetiştiriyorum. Hatta bahçenin çaprazdaki en ucunda da birnefestoprak'ın gönderdiği Kars Yumurtası kabakları da yetiştiriyorum. Bu yıl sakız kabağı olarak da Jade çiftliğinin sahibesinin gönderdiği, kökeni Brezilya Topraksızlar Hareketi olan kabak ektim. Bir kaç yıl sonra, kendi ıslah ettiğim Alis'Pembe Kiraz'ın tomatoville forumunda yetiştirme deneyimlerinin paylaşıldığını, bir amish'in bahçesinin bir köşesinde yetiştirdiğini bilmek bana sadece mutluluk verir. Atalık tohumların korunup yaşatılması bir dünya mirası olarak coğrafya bağımsız doğru eller tarafından yetiştirilmesinden geçiyor. Yoksa tohum tekellerinin elinde bu gen havuzu zaten var.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 03:11   #11
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Alıntı:
Bunlardan biri ABD'li "Seed Saver Exchange" (Tohum koruyucuları Takası - şeklinde çevrilebilir) 37 yıllık geçmiş olan muhtemelen binlerce üyesi olan kâr amacı gütmeyen bir organizasyon.
Bu dernegin arsivindeki Turk kolleksiyonunu kurumun tohum kolleksiyonlari teknisyeniyle toplamda saatler suren e-posta yazismalari ve telefon gorusmeleriyle ayrintilarina inerek disari cikardim (ucretini odeyerek cunku boyle derneklerin ayakta kalabilmesi, sosyal sorumluluk projelerini devam ettirmeleri icin gelir elde etmeleri gerek ki verdigim para helal olsun). Adamlar, "ya kardesim bize ne Turk tohumlarindan, onlara da Turkler sahip ciksinlar" dememisler, internet ustunden bile satisa cikarmayip (hicbir yerde bulamazsiniz) her sene ekerek tohum devamliligini sagliyorlar; vizyon meselesi. Konuyla ugrasmadan, ozel olarak ilgilenmeden bulabileceginiz tohumlar degil bunlar. Bu kurumdan simdilik cikardigim yerli tohum cesitlerinin listesi (kimisi belki hala cok kisitli alanlarda ekiliyor olabilir, bilmiyorum):

1 adet pancar
3 adet patlican
12 adet marul
1 adet kavun
3 adet biber
4 adet domates

Toplamda 24 cesit. Marulda bile yaygin olarak bilinen geleneksel cesit sayisi 3-4'u gecmezken (or. Yedikule, Arap Saci vs), ne bulunmaz bir nimet degil mi?
Domateslerden biri yukarda tanittigim Heybetli. Kavun yine yukardaki yumurta buyuklugunde meyve veren kavun. Her ikisi de bu seneki tohum etkinliginde proje gonullulerine dagitmayi dusundugum cok nadir ve onemli tohumlar. Bunlarin disinda su anda uretimde olan ve Ankara menseyli bir biber var; ayni bitki ustunde hem aci hem tatli meyve veriyor (Demre degil).

Yukarda, bahce sayfasinda tanittigim ve soz konusu arsivden cikardigim cesitlerin her ikisi de cok degerli. Heybetli, abartmis olmayayim ama birkac sene icinde lezzet/verim/diger bitki ozellikleri acisindan cok yukarilarda yer alacak bir cesit; uluslararasi taninirlik kazanirsa sasirmam. Peki biz napiyoruz? "Aman taninmasin, birsey yaparlar" diyoruz. Bunu diyenlerin cogunu, yabanci geleneksel cesitlere ait tohumlari satin almak icin birbiriyle yarisirken goruyoruz ustelik. Peki yerli cesitleri nasil koruma altina alacaksiniz? Sadece bizde kalsin, baska yere gitmesin demis birileri, baska birileri de ellerini ovusturarak bunun olmasini keyifle izlemis, sonra tam bir sarsici darbeyle hukumet 2006'da tohumculuk yasasini cikarmis, ondan sonra herkes sudan cikmis baliga donmus. O zamana kadar akliniz nerdeydi? Simdi millet telasta, tohumlari nasil koruyacagiz, aman sahip cikalim takas yapalim. Anadolu'daki ciftcilerin de "ya kardesim bu hukumetin cikardigi yasa da ne kadar utanc verici, hemen degistirilmesi lazim" dedigini nadiren duyuyorum (yine de tohumuna sahip cikan koyluler sayesinde bircok cesidin devamliligi saglanmis ama muahafazakarlik yetmiyor, biraz daha genis acidan bakmak gerek).

Peki beni yerli tohumlarla ilgili bu koruma ve yayginlastirma calismalarini yurutmekten hukumet mi alikoyacak (gulusmeler)? Kaldi ki hicbir tohumun genetigini degistirmek imkanim olmadigi gibi, boyle bir niyetim de yok. "Ama sen tohumlari satarsan, genetigiyle oynamak isteyenler tohumlari satin alirlar" ifadesindeki inanilmaz mantik hatasini da aciga cikarmak icin "Sen once kendi safligi bozulmamis tohumuna sahip cik, bunun ekim alanlarinin genislemesini sagla. Isin komplo teorisi boyutuyla ugrasmak icin sarfettigin enerjinin onda birini atalik tohumlarin devamliligini saglamak icin sarfetseydin, bu halde olmazdik" derim. Ozetle, ben tohumlari alacagim, satacagim, cogaltip elinde olmayanlara karsiliksiz gonderecegim, takas yapacagim, bana gondermesi icin insanlardan isteyecegim; elimden ne geliyorsa hepsini gerceklestirecegim.

Alıntı:
ABD her nasılsa yerli atalık tohumların kişi veya küçük aile şirketlerince satılabilmesini henüz yasaklamamış. Bir çok aile şirketi kendi bahçelerinde ürettikleri atalık çeşitlerin tohumlarını satarak dağıtabiliyor.
Bunun yasaklanmasi mumkun degil. Anayasal haklara aykiri. Hukumet, kimseye ekme yasagi getiremez. Bu tip yasaklari getirmeye calisan kurumlarin basi derde girer. Herkes solugu mahkemede alir. GDOlu buyuk aktorlerin devlet kuruluslarina nufuz edip etki alani yaratmaya calistiklari, yasalari kendi cikarlari dogrultusunda duzenlemeye calistiklari dogru (boyle seyler her ulkede olur; bkz sadece GDO alaninda degil baska alanlarda da Turkiye'deki is dunyasi-politika iliskileri) ama isin kisisel ozgurluklerin kisitlanmasi boyutu bambaska bir konu; o tip seyler de iste Turkiye gibi geri kalmis ulkelerde hukumet dayatmasiyla olur. ABD'de tarim uygulamalarinda Avrupa'ya dogru giderek guclenen bir evrilme soz konusu. Artik sadece organik sebze/meyve pazarinin buyumesi degil ayni zamanda artizan peynir, pastorize edilmeden satilan sut urunleri pazarlari, hormonsuz ve antibiyotiksiz yetistirilmis hayvan eti gibi pazarlarda genisleme soz konusu. Diyet urunlerin obezite ustunde yarardan cok zarar olusturdugunu farkedip tam yagli sutun aslinda obeziteye katki sunmadigini, bilhakis yararli oldugunu dillendirmeye bile basladilar.

Konunun bir suru tartisilacak boyutu var ama Turk toplumunda artik her alanda gorulmeye baslanan karsidakini dinlemeden hukme varma, tartismadan yargilama aliskanligindan vazgecilmesi gerekiyor. Bunun icin de yerli yabanci hangi kaynaga ulasilmasi gerekiyorsa bol bol kitap/dergi/yayin okunmasi, internetteki belgesel yayinlarin, videolarin izlenmesi, Bugday Dernegi gibi derneklere destek verilmesi, bunlarin calismalarinin yakindan takip edilmesi sart. Disarda koskoca, butun dinamizmiyle akip giden bir dunya var ve dunya Turkiye'nin etrafinda donmuyor. Bizim insanimizin ve konu ozelinde ciftcimizin de kendi avantajini/dezavantajini, eksisini/artisini, dogrusunu/yanlisini anlamasi, dunyada ciftcilik, toprak isleme, tohum koruma, organik/organik olmayan yontemlerin kullanimi vs gibi konularda yenilige acik olmasi, orenmeye kendiliginden heves duymasi gerekiyor. Evet, ciftcilere verilecek destek ve egitim konularinda devletin hem cok eksiginin hem cok yanlis uygulamalarinin oldugu anlasiliyor ama biraz da insanimizin, ozellikle genc ciftcilerin kendisini gelistirmesi gerek. Ciftcilerden hep duydugumuz bir soz vardir: "Biz burda yasli ciftciler nasil yapiyorsa tarimda onlari uygulariz." Dogrudur; buyuklerin tecrubelerinden, geleneklerden, koklerini Anadolu'ya salmis tarim uygulamalarindan hep ders alinmali ama simdiki ciftcilerin de sonraki nesle birakacak birseyleri olmali.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 07:05   #12
Moderatör
 
h_dogan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 6,003
Galeri: 22
Sn. macuroglu sizin tereddütünüzü anlıyorum ama size katılmıyorum. Bizim takastaki amacımız yerel(atalık) yani bir daha ekildiğinde aynı ürünü alabileceğimiz tohumları yetiştirmek ve bunları olabildiğince fazla kişiye dağıtmak.

Biz amatör olarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz Sn. birnefestoprak ise hem satıyor hem dağıtıyor. Şu bir gerçek ki herkes kendi için bir şeyler yapıyor. Siz de belli bir noktaya kadar yardım edersiniz ondan sonra yine kendinizi düşüneceksiniz bu hepimizin doğasında var, benciliz.

Benim de dağıttığım mini kiraz domates aslında hibrit bir çeri domatesten yıllarca selekte ettiğim bir çeşit. Ben talep eden herkese göndermiştim, çok da verimli bir çeşit.

Siz tohum gönderdiniz ve elinizde olmayan nedenlerden ötürü o sene bütün ürünlerinizi ve tohumlarınızı kaybettiniz (bu sene benim eski tohumlarım olmasa yani benim gibi). Siz de x kişisine tohum gönderdiniz ve ondan rica ettiniz tohumlardan tekrar size göndersin diye. O kişi size göndermezse o zaman yargılayın haklısınız.

Kimse kimseye bir şeyler göndermek zorunda değil. Burası zaten kimsenin (Sn. malina hariç ) malı değil. Kimse zorla bir şey yaptıramaz kimseye.

dongyul beğendi.
h_dogan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 07:52   #13
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Alıntı:
Sn. macuroglu sizin tereddütünüzü anlıyorum ama size katılmıyorum. Bizim takastaki amacımız yerel(atalık) yani bir daha ekildiğinde aynı ürünü alabileceğimiz tohumları yetiştirmek ve bunları olabildiğince fazla kişiye dağıtmak.
Kendisi ciftciligin icine dogmus, bu bakimdan bizden daha sansli. Ustelik de oldukca genc, yaptigi ise getirebilecegi bir suru yenilik var. Tarlayi surup fide ekmek yetmez. Konulara yaklasimini gelistirmesi gerek ve bol bol okuyacak, gelismeleri takip edecek.

Alıntı:
Biz amatör olarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz Sn. birnefestoprak ise hem satıyor hem dağıtıyor.
Gizlenecek bir is de yapmiyorum ki; ciftcinin hasat ettigi meyveyi satmasiyla tohumu satmasi arasinda bir fark var mi? Ornegin domatesin tohumu, yeme asamasinda ekme olgunluguna ulasmis olmuyor mu? Ciftci domatesi satarken "tohumlarini yuruturler" deyip tohumlari cikarip oyle mi satiyor?

Daha cok detay vereyim: Yukardaki Bitlis'e ve Izmir'e ait kavunlarin tohumlarini satmam gibi bir durum soz konusu degil. Sn h_dogan, siz ziraat muhendisisiniz, isin teknik yanini benden cok daha iyi bilirsiniz. Bunlar atalik cesitler ve buranin cetin iklim kosullarinda seri uretimini yapmam gibi bir durum soz konusu degil ki zaten onlari uretme amacim da bu degil. Tohumluk meyve olgunlasana kadar hastaliklari geciktirerek bitkiyi yasatabilir miyim bunun icin akla karayi seciyorum. Simdi bir de hesap edin, gorece kucuk bir alanda bu kavunlari ekiyorum; vahsi bir kapitalist icguduyle hareket etsem bu kavunun kapladigi alana bir suru baska meyvesini/yapragini satabilecegim urun eker para kazanirim.

Ayrica isin geliri projeyi devam ettirmek icin kullaniliyor. Bu degirmenin suyu nerden gelecek? Yani ciftlikte keci gubresine, malca masraf yapmiyoruz peki mantar ilacindan, zararlilarla mucadeleye, yararli mikroorganizma urunlerinden, sivi yosuna kadar malzeme masraflari nerden karsilanacak? Bu tip projeler icin ya kar amaci gutmeyen kurum olursunuz, bagislarla isleri goturursunuz, ya devletsinizdir butce ayirirsiniz belki randiman dusuk olur ama isler bir sekilde devam eder ya da ozel tesebbus olursunuz belli bir sosyal sorumluluk projeniz vardir (cogu kez yoktur) gelirinizden onun masraflarini karsilarsiniz. Turkiye'de bir mantiksal ariza var, yaptiginiz is biraz degisikse, insanlar hemen supheyle yaklasmaya basliyor. Benim durumumda mantiksizlik o kadar ileri duzeyde ki, ben bu isi Turkiye'de bile yapmiyorum Burda Amerikali birine su konusmalari anlatsam anlamaz. Kaldi ki muhendisim, gayet steril calisma ofislerinde bilgisayarin basindan kalkmadan para kazanabilirim. Simdi her gun tezegin icine elimi sokuyorum (bundan sikayet ediyor da degilim).

Alıntı:
Kimse kimseye bir şeyler göndermek zorunda değil. Burası zaten kimsenin (Sn. malina hariç ) malı değil. Kimse zorla bir şey yaptıramaz kimseye.
Ayrica Sn macuroglu'ndan tohum nerde istedim, bunu ariyorum fakat bulamiyorum. Goren okuyan varsa yazabilir mi? Kendisine biberle ilgili sordugum sorular ve onun verdigi yanitlar surda:

macuroğlu / sebze bahçesi
macuroğlu / sebze bahçesi
macuroğlu / sebze bahçesi
macuroğlu / sebze bahçesi

"Etkinlige konmasini dilediginiz tohumlar" basliginda da Incik Biberi'ne ek olarak onun yoresine ait olmayan Kale Biberi'ni ve Emcelli Biberi'ni belki baskalari gonderir umuduyla eklemisim. Bundan mi bahsediyor? Ozel mesaj atip proje icin tohum mu istemisim? Samimiyetle soyluyorum, gondermis olabilecegim mesaji ariyorum.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 08:18   #14
Moderatör
 
h_dogan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 6,003
Galeri: 22
Ben sizin tohumları satmanızda bir sakınca görmüyorum.

Her işte sonuçta bir emek var ve bunun da bir karşılığı olmalı. İster bedava dağıtırsınız ister belli bir ücret karşılığı satarsınız.

Sitenin satış bölümünde de satışı yapılan bir sürü tohum var. Ben de oradan bazen alıyorum birkaç kez de internet üzerinden aldım. Tabi ki atalık olduğu için alıyorum, hibritine ulaşmak benim için çok kolay ama benim amacım kendi tohumumu kendim çıkarıp tekrar yetiştirmem. İlk başta da bunun maliyeti olması normal. Ben arasam normalde bulamam.

Bazı türleri ise özel olarak tozlamak ve korumak gerekiyor ki bu da ayrı bir işgücü ve maliyet. Bir çok işçi gerek ya da sizin zamanınızın olması gerek ki hepsiyle ayrı ayrı ilgilenebilesiniz.

Çiftçilikte en büyük girdi tohum değil. Çiftçilerin en büyük sorunu yüksek gübre ve mazot fiyatları. Sizinkisi devede kulak.

h_dogan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 08:32   #15
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Ben siz bir sakinca goruyorsunuz diye sizden alinti yapmadim; o konular ustunden giderek genelin bakis acisina deginmeye calistim. Bahsettiginiz noktalarin cogunda mutabikiz ama genis olcekte urun (tohum degil meyve icin) uretimi yapan bir is yapmiyorum. Ne tohumluk ne de meyve icin de imkan olsa dahi alabildigine genis, ucu bucagi gozukmeyen alanlarda ekim yapmam, kalite duser. Fabrikasyona gecmek gibi bir niyetim yok (100 lira kar olmasin da 20 lira kar olsun). Ben genel olarak uretime donuk tarim olceginin kuculmesi gerektigini dusunuyorum. Ozellikle mazotla ilgili de ciftci senelerdir sikayet ediyor, degisen birsey yok.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi h_dogan Mesajı Göster
Ben sizin tohumları satmanızda bir sakınca görmüyorum.

Her işte sonuçta bir emek var ve bunun da bir karşılığı olmalı. İster bedava dağıtırsınız ister belli bir ücret karşılığı satarsınız.

Sitenin satış bölümünde de satışı yapılan bir sürü tohum var. Ben de oradan bazen alıyorum birkaç kez de internet üzerinden aldım. Tabi ki atalık olduğu için alıyorum, hibritine ulaşmak benim için çok kolay ama benim amacım kendi tohumumu kendim çıkarıp tekrar yetiştirmem. İlk başta da bunun maliyeti olması normal. Ben arasam normalde bulamam.

Bazı türleri ise özel olarak tozlamak ve korumak gerekiyor ki bu da ayrı bir işgücü ve maliyet. Bir çok işçi gerek ya da sizin zamanınızın olması gerek ki hepsiyle ayrı ayrı ilgilenebilesiniz.

Çiftçilikte en büyük girdi tohum değil. Çiftçilerin en büyük sorunu yüksek gübre ve mazot fiyatları. Sizinkisi devede kulak.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 08:54   #16
Moderatör
 
h_dogan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 6,003
Galeri: 22
Zaten büyük firmaların amacı küçük çiftçiyi bitirmek. Köyler boşalıyor. Biz bir avuç kişi düşünüyoruz tohumların geleceğini. Büyük firmalar düşünüyor ama kendileri için biz ise çocuklarımız için.

Sizin satış yapmanıza atıf yapmadım bu arada sadece emek verdiğiniz için o cümleyi kullandım.

h_dogan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 09:11   #17
Ağaç Dostu
 
limon_sever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-12-2009
Şehir: Konya
Mesajlar: 2,184
Galeri: 11
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi macuroğlu Mesajı Göster
Sayın birnefestoprak neden bukadar fazla şiddetlendiniz anlamadım ben görüşlerimi söyledim ABD tohum göndermeyeceğimi söyledim
Bu bir çelişki. Aralık ayında benden dev kabak tohumu istemiştiniz. Kökeni ABD. Siz ABD kökenli tohumu istiyorsunuz ama ABD'ye tohum göndermem diyorsunuz. ABD'de çiftçilik yapan halkın yetiştirdiği yöresel bir tohum çeşidi buralara kadar gelmiş. Siz neden paylaşımda bulunmuyorsunuz?

Konu ile yakından alakalı bir mesaj!

limon_sever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 11:10   #18
Ağaç Dostu
 
Sevgi Durul's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2009
Şehir: Manisa Eskişehir
Mesajlar: 8,524
Galeri: 765
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi macuroğlu Mesajı Göster
Sayın birnefestoprak sayfanızı inceledim ve aklımı kurcalayan sorular oldu siz bendende yerli tohumlardan istediniz ve çoğu yerli tohumuda yurtdışına taşımışsınız ben sizin bu ticari amacınızı anlamış değilim benim görüşüm anadolu tohumları anadoluda kalmalı yıllarca bzim tohumlarımız yurtdışına satılıp genetiği bozularak bize geri satılıyor benim doğal tarım yapmamın temel sebebi bu ve ben size hiç bir şekilde tohum gönderemem iyi günler
Durduk yere neden böyle bir mesaj yazılmış, anlayamadım.

Birisine herhangi bir şey gönderip göndermemek kişilerin inisiyatifindedir. Kimse kimseden zorla bir şey talep etmiyor ve almıyor. Göndermezsiniz, olur biter.

Kaldı ki Sayın birnefestoprak, 2013-2014 Tohum Takas Etkinliğinde 11 kalem tohumu paylaşıma açmıştır. Ayrıca ANATOHUM projesi kapsamında paylaşımları vardır.

İstediyse bile sadece istemekle yetinmemiştir. Tohum dağıtımlarında katkısı yadsınamaz.

Tohum paylaşımlarında ve diğer paylaşımlarda kırıcı, üzücü, yıpratıcı mesaj yazılmaması taraftarıyım. Bu mesajı bu yüzden yazdım, yoksa mesleğim avukatlık değil.

Sevgi Durul Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 13:46   #19
Ağaç Dostu
 
Muda's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2013
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 3,802
Galeri: 8
Hepimizin bildiği kuş gribi nedeni ile nerede ise bir katliam yaşandı. Kuş gribi olma ihtimali olmayan evin içinde beslenen muhabbet, kanarya kış ortasında serbest bırakılarak kuşlar dışında kaz, ördek, tavuk gibi yaşamını sürdüren kendileri gurk olup kendi yavrularını çıkaran genetiği ile oynanmamış kümes hayvanları yok edildi. Yok olduktan sonra bunların geri getirilmesi mümkün değil. Bana göre kamuoyu oluşturularak insanların aşırı korkutarak yapıldı. Aynı şey tohumlar için de söz konusu. Tohumu ekmez iseniz bir süre sonra yok olmaya mahkum. Eskiden her çiftçinin kendi kullandığı tohumlar vardı. Sürekli olarak aynı tohumu eker ürün alırdı. Fide halinde alınan tohumlardan yüksek verim alınınca bunlar terk edildi. Ekilmeyen tohumlar bir süre sonra yok oldu gitti.

Bundan senelerce önce izlediğim bir belgeselde çeşitli yerlerden gelen tohumlardan çıkan domatesleri aynı şartlarda nasıl oldukları, dayanıklılıkları vs. görsel olarak anlatılıyordu. Bahsedilen domatesler içerisinde Türkiye'den gelen bir domates de vardı. Almak isteyen zaten istediği zaman biraz uğraşırsa temin edebilir.

Türkiye çoğu bitki, hayvan ve böcek çeşidi açısından oldukça fazla sayıya sahip. Büyük bir gen havuzu mevcut. Zaman zaman alınıp yurt dışında faydalanılıyor. Benim bildiğim iki yabani kuş cinsi yurt dışına götürülmüş durumda. İmkanları fazla olduğu daha fazla bilgi birikimi olduğu için onları yaşatıp üretebiliyorlar. Bizde de yeni yeni bu işe meraklılar sayesinde bir şeyler yapılmaya çalışılıyor.

Tohum takas etkinliği ile insanlar yeni yeni bir kısım tohumlarımızı farklı yerlerde üretilmesi, çoğaltılmasına katkı sağlıyor. Benim üniversitede iken pazarda en yüksek fiyatla alıcı bulan ve görünümü güzel olan domates bile nasıl yok oldu halen anlamış değilim. Daha önce böyle bir tehlikenin farkına varmadığımız için alıp saklamak, dağıtmak hiç aklıma gelmemişti.

Bildiğimiz hikaye gözleri görmeyen ve fili bilmeyen dört kişiye bir file götürmüşler. Biri kulağını tutmuş, biri bacağını, biri hortumunu diğeri de kuyruğunu sormuşlar fil nedir diye. Kulağını tutan yelken gibi demiş, bacağını tutan sütun gibi olduğunu söylemiş, hortumunu tutan hortum gibi olduğunu söylemiş, kuyruğunu tutan ise ip gibi olduğunu söylemiş. İddialarının doğruluğu için kavga etmeye başlamışlar. Dördünün de söyledikleri kısmi olarak doğru ancak filin tamamı için yanlış. Kısmi bakış açısı ile olayın tamamını yorumlamaya çalışmak bana göre yanlış. Hepimiz iyi niyetle birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Keşke tüm Türkiye çapında, dünya çapında yaygınlaşabilse. Çocukluğumda bildiğim bir kısım tohumları şu anda tam olarak bulamıyorum. Elinde olan yok veya çok az yerde var.
Dağlar arasında bir yerde mor domatesler yetiştirildiğini öğrenmiştim. Bu yıl onlardan almak istedim. Ancak orada bile muhtemelen kalmamış. Bana bunu söyleyen arkadaşlar bulabilirlerse alacaklar.
Öğretmen bir akrabam gittiği bir köyde köylülerin yoz domates diyerek bir kısım kendi çıkan domatesleri çapalayıp attıklarını görmüş. Onlara bunun çeri domates olduğunu söylemiş. Şimdi bu domatesleri yetiştirmeye başlamışlar. Her yıl da o öğretmene bir miktar domates gönderiyorlarmış. Ben domatesin daha kendi kendine çıkan yabani formunu görmedim. Tayini başka bir yere çıktığı için eğer öğretmene gelirse onun tohumlarından da almaya çalışacağım. Yeter ki sadece bir köyde kalmasın. Ulaşılabildiği kadar her yere ulaşılsın.

Birbirimizin moralini bozmayalım. Hepimiz iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışan kişileri töhmet altında bırakmaya kalkmayalım.

Muda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 15:41   #20
Moderatör
 
h_dogan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 6,003
Galeri: 22
Size katılıyorum Sn. Muda. Site olarak da takasın amacı da ülkemizdeki yerel (atalık) tohumları yayabilmek.

Eskiden de çiftçiler yeteri kadar verim alabiliyorlardı. Tabi bu bazı kesimlerin işine gelmiyor çünkü tohum çok büyük bir pazar. Her yıl milyonlarca dolar dışarıya para ödüyoruz.

Yeni yeni bizim Türk firmaları hibrit çeşitlerde yurtdışındaki verimi yakalıyorlar. İnşallah daha iyi yerlere gelirler de dışarıya ödediğimiz döviz miktarı azalır.

Dünyayı doyurmak istemeleri falan hepsi hikaye. Kendi çıkarları olmasa size tek tohum dahi vermez o büyük şirketler.

Küçük boyutta yerel tohumları koruyanlara sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.

h_dogan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 17:48   #21
Ağaç Dostu
 
İsmail Kuzucu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2011
Şehir: Balıkesir/Gönen
Mesajlar: 3,802
Galeri: 7
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi macuroğlu Mesajı Göster
Sayın birnefestoprak sayfanızı inceledim ve aklımı kurcalayan sorular oldu siz bendende yerli tohumlardan istediniz ve çoğu yerli tohumuda yurtdışına taşımışsınız ben sizin bu ticari amacınızı anlamış değilim benim görüşüm anadolu tohumları anadoluda kalmalı yıllarca bzim tohumlarımız yurtdışına satılıp genetiği bozularak bize geri satılıyor benim doğal tarım yapmamın temel sebebi bu ve ben size hiç bir şekilde tohum gönderemem iyi günler
Sayın macuroğlu,

Sizde gençsiniz bende. Aramızda fazla bir yaş farkı yok. Bu düşüncenizi ben gençliğinize veriyorum. Her düşünceyede saygı duyarım, kimseyi yargılayamam.

Sayın birnefestoprak benden de tohum istedi, hatta bende olmayan bir tohumu. Pazarda tanıdık çok olunca tohumu bulup yolladım. (Tohum musakça kavunu etkinliktede paylaşım yapacağım.) Kendisi bunu ister ücretle satar, ister ücretsiz paylaşır. Sonuçta tohum 1 kişideyse böyle 100 kişide olacak.


Alıntı:
yıllarca bzim tohumlarımız yurtdışına satılıp genetiği bozularak bize geri satılıyor
Genetiği bozuk olan tohumları almak zorunda mıyız? Almayalım, adamlar bize zorla mı satıyor. Biz kendi tohumlarımızı yeteri kadar paylaşabilsek diğer tohumlara hiç ihtiyaç duymayacağız.

Şuanki imkanlar atalarımızda olsaydı yerli tohumlarımız Türkiye'nin dört bir yanında olurdu. Bugün bir tohumu Erzurum'a göndermeye kalksak en geç 3 gün orada. Önceden sadece ilçelere kadar anca gidiyordu. Bu yüzden hiç bir tohuma muhtaç değiliz düşüncesindeyim.

Umarım bu düşünceniz değişir ve paylaşımlarınız bu yönde olur..

aaligul beğendi.
İsmail Kuzucu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 17:57   #22
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi SDurul Mesajı Göster

Birisine herhangi bir şey gönderip göndermemek kişilerin inisiyatifindedir. Kimse kimseden zorla bir şey talep etmiyor ve almıyor. Göndermezsiniz, olur biter.

İstediyse bile sadece istemekle yetinmemiştir. Tohum dağıtımlarında katkısı yadsınamaz.
Sn macuroglu lutfen benim tohum istegimle ilgili mesaji yayinlasin. Incik Biberi'yle ilgili genel forum ustunden birkac soru sormusum; eger o sirada istemis olsam orda gozukurdu (ben sanki takas etkinligine gondermesini rica ettim diye hatirliyorum ama mesajlarimda boyle bir ifade yok). Eger kendisinden ozel mesajla tohum isteginde bulunduysam ve ozel mesaj gonderdiysem, 9-10 Temmuz gibi gondermis olmaliyim; sadece bahce sayfasini degil bu tarihler icin kendi ozel mesaj kutusunu da tarasin lutfen. Mesajlarimi silmisimdir diyecegim ama tarih yakin, ozel mesaj gondermis olsam hatirlamamam belki imkansiz degil ama cok sasirtici olurdu.

Anadolu'daki ciftcilerin/koylulerin bir kismi cok garip. Hukumet 2006'da tohumculuk yasasi cikariyor. Aradan 8 sene gecmis, hukumete bu kadar sure icinde bunun hesabini sormuslardir herhalde diyoruz ama masallah tohum genetigi konusunda uzman olmuslar da yerli tohumculuk icin nasil bir katkida bulunmuslar haberimiz yok. Yakinda bakanligin talimat verdigi bir yetkili gelip "artik Incik Biberi ekmen yasak, sadece bu listedekileri ekebilirsin" derse gorecegim ne yapacagini... Tarlaya degil, kendi evlerinin bahcesine gizli gizli ekip sabah kahvaltida menemene katarlar artik...

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 18:02   #23
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Alıntı:
Sayın birnefestoprak benden de tohum istedi, hatta bende olmayan bir tohumu. Pazarda tanıdık çok olunca tohumu bulup yolladım. (Tohum musakça kavunu etkinliktede paylaşım yapacağım.) Kendisi bunu ister ücretle satar, ister ücretsiz paylaşır. Sonuçta tohum 1 kişideyse böyle 100 kişide olacak.
Lutfen aciklar misiniz, siz aileden gelme bir ciftci ve tarimdan para kazanan birisi olarak, ben size sorana kadar kendi yorenizin kavunu olan Musakca Kavunu'nu biliyor muydunuz yoksa bu kavunu ben size bilgi verdikten sonra cevreye sorup mu buldunuz? Bunu sizi elestirmek icin sormuyorum ama yanitiniz ANATOHUM Projesi'nin ana amacinin daha net anlasilmasini saglayacak.

Bir de etkinlige dedenizin pembe domatesinin tohumundan da bir miktar gonderebilirseniz seviniriz.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-07-2014, 18:19   #24
Ağaç Dostu
 
İsmail Kuzucu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2011
Şehir: Balıkesir/Gönen
Mesajlar: 3,802
Galeri: 7
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak Mesajı Göster
Lutfen aciklar misiniz, siz aileden gelme bir ciftci ve tarimdan para kazanan birisi olarak, ben size sorana kadar kendi yorenizin kavunu olan Musakca Kavunu'nu biliyor muydunuz yoksa bu kavunu ben size bilgi verdikten sonra cevreye sorup mu buldunuz? Bunu sizi elestirmek icin sormuyorum ama yanitiniz ANATOHUM Projesi'nin ana amacinin daha net anlasilmasini saglayacak.

Bir de etkinlige dedenizin pembe domatesinin tohumundan da bir miktar gonderebilirseniz seviniriz.
Kendi yöremizi geçtim, pazarda yanımızda satılan kavunun dahi Musakça kavunu olduğunu bilmiyordum. Sonradan öğrendim ki kokulu kavunun gerçek ismiymiş. Ve maddi getirisi azaldığı için fazla eken olmuyormuş.

Elimde 1 kg kadar tohum var. Kokulu kavun olduğunu önceden bilseydim çok yollardım. Her sene olduğu gibi bu senede bahçeye ekim yaptık, en son yumurtadan biraz büyüklerdi. Umarım etkinlikte hak ettiği yeri bulup üretimde çoğalır.

Tohum aldığım zaman kısıtlı olsada paylaşım yapacağım. Birde bu sene pembenin kırmızısını ektik, Iğdır domatesi olarak geçiyormuş. Tohum durumuna göre onuda paylaşacağım.

İsmail Kuzucu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-07-2014, 21:42   #25
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Evet, burdaki 33 No'lu mesajdan 57 No'lu mesaja kadar (bamyayla ilgili olan ve aradaki bazi baska bilgilere ait mesajlar haric), bahce sayfamla dogrudan baglantili olmayan konulari tartistik. Bu konulari bir baslik acip ayrica da tartisabilirdik; ama forumun formati acisindan bir sakincasi olmadigi surece, benim icin hic onemli degil cunku zaten ben yaptigim isle bu konularin konusulup, mevcut sorunlarin cozumu konusunda nasil adimlar atilabilecegi ustune kafa yoran birisiyim.

Bana bir geceyi uykusuz gecirtecek kadar huzursuz eden bir uslupla baslayan ve sonra cesitli konularda burdaki degerli uyelerin de katkisiyla cesitli bilgiler sunan, bakis acilarini yansitan bu mesajlar butununde anlasilmayan, eksik kalan noktalar var mi? Eger varsa, ki mantiken olmamasi da mumkun degil, benim baska geceleri de uykusuz gecirmemi saglayacak sekilde degil de, nitelikli, bilincli, konular ustune kafa yoran, sabahtan aksama kadar kahvede pispirik oynayan kasabali kafasiyla toptanci bir zihniyetle degil de, toplumun en onemli uretici kollarindan birisi olan koylu zekasiyla sorulacak sorulara ictenlikle yanit verebilirim.

Burasi kimsenin beni sorgulama alani degil; "buraya bir laf atayim, birnefestoprak gunlerce ugrassin" diyecegi bir yer hic degil. Duzeyimizi bozmadan, once karsi tarafi dinleyip sonra konusarak, birbirimizi ve baskalarini huzursuz etmeden, mugalata yapmadan da pekala belli konularda bilgilenip fikir sahibi olabiliriz. Sorusu olanlar, rahatlikla sorularini gonderebilirler; firsat buldukca yanitlarim.

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-07-2014, 00:38   #26
Ağaç Dostu
 
macuroğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-01-2011
Şehir: KÜTAHYA
Mesajlar: 503
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak Mesajı Göster
Evet, burdaki 33 No'lu mesajdan 57 No'lu mesaja kadar (bamyayla ilgili olan ve aradaki bazi baska bilgilere ait mesajlar haric), bahce sayfamla dogrudan baglantili olmayan konulari tartistik. Bu konulari bir baslik acip ayrica da tartisabilirdik; ama forumun formati acisindan bir sakincasi olmadigi surece, benim icin hic onemli degil cunku zaten ben yaptigim isle bu konularin konusulup, mevcut sorunlarin cozumu konusunda nasil adimlar atilabilecegi ustune kafa yoran birisiyim.

Bana bir geceyi uykusuz gecirtecek kadar huzursuz eden bir uslupla baslayan ve sonra cesitli konularda burdaki degerli uyelerin de katkisiyla cesitli bilgiler sunan, bakis acilarini yansitan bu mesajlar butununde anlasilmayan, eksik kalan noktalar var mi? Eger varsa, ki mantiken olmamasi da mumkun degil, benim baska geceleri de uykusuz gecirmemi saglayacak sekilde degil de, nitelikli, bilincli, konular ustune kafa yoran, sabahtan aksama kadar kahvede pispirik oynayan kasabali kafasiyla toptanci bir zihniyetle degil de, toplumun en onemli uretici kollarindan birisi olan koylu zekasiyla sorulacak sorulara ictenlikle yanit verebilirim.

Burasi kimsenin beni sorgulama alani degil; "buraya bir laf atayim, birnefestoprak gunlerce ugrassin" diyecegi bir yer hic degil. Duzeyimizi bozmadan, once karsi tarafi dinleyip sonra konusarak, birbirimizi ve baskalarini huzursuz etmeden, mugalata yapmadan da pekala belli konularda bilgilenip fikir sahibi olabiliriz. Sorusu olanlar, rahatlikla sorularini gonderebilirler; firsat buldukca yanitlarim.
Sayın birnefestoprak ben sizi üzmek istemem beni yanlış anlamayın ben 20 yaşımdayım ve ben geçimimi bu biber ile sağlıyorum ve ben bu tohumu korumak zorundayım benim tek amacım bu

macuroğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-07-2014, 04:38   #27
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Size korumayin diyen var mi? Zaten butun cabamiz bu yonde. Bakin ortaya bir mesaj attiniz, ortadan kayboldunuz, simdi geldiniz yine ayni seyi soyluyorsunuz. Beni tanimayan ve sizin bu mesajlarinizi okuyan birisi benim hakkinda ne dusunmeli? Sizi birisi kiskirtip, "tohumlari alip genetigini degistiriyorlar" demenize neden olduysa bunu da soyleyin. Ben sizden nerde tohum istedim onu da ariyorum bulamiyorum.

Genc bir ciftci olarak okumaniz, arastirmaniz, kendinizi gelistirmeniz gerek. Genetiginin degistirildigini dusundugunuz tohumu zaten niye alacaksiniz ve bunun benimle ne ilgisi var? Ayni mantiktan hareketle, yurtdisindan siparis verip aldiginiz kabak tohumlarinin genetiginin degistirilmemis oldugundan nasil emin oldugunuzu aciklar misiniz?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi macuroğlu Mesajı Göster
Sayın birnefestoprak ben sizi üzmek istemem beni yanlış anlamayın ben 20 yaşımdayım ve ben geçimimi bu biber ile sağlıyorum ve ben bu tohumu korumak zorundayım benim tek amacım bu

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-07-2014, 10:42   #28
Ağaç Dostu
 
limon_sever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-12-2009
Şehir: Konya
Mesajlar: 2,184
Galeri: 11
Alıntı:

...

Genc bir ciftci olarak okumaniz, arastirmaniz, kendinizi gelistirmeniz gerek. Genetiginin degistirildigini dusundugunuz tohumu zaten niye alacaksiniz ve bunun benimle ne ilgisi var? Ayni mantiktan hareketle, yurtdisindan siparis verip aldiginiz kabak tohumlarinin genetiginin degistirilmemis oldugundan nasil emin oldugunuzu aciklar misiniz?
Bu soruyu ben de çok merak ediyorum. Genetiği değiştirilip değiştirilmediği nereden anlaşılıyor?

limon_sever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-07-2014, 10:54   #29
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Anlaşılmaz. Ancak konuyu takip edenler ilgili veri tabanlarından hangi bitki ve çeşitlerde hangi şirkete GDO izni verilmiş olduğunu izleyebilirler. Bir de GDO'lu tohumlar internet sitelerinde, amatör ambalajlarla satılmıyor. Satın alan çiftçi ve GDO şirketi arasında telif anlaşması imzalanıyor. Ayrıca ambalajlarında GDO'lu olduklarını belirten (gen bilgisi vs.) ifadeler bulunuyor.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-07-2014, 11:04   #30
Moderatör
 
h_dogan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 6,003
Galeri: 22
Sn. limon_sever bu genetik oldukça karışık bir konu. Genetiği değiştirilmiş veya değiştirilmemiş olduğunu hangi yönden ele aldığınıza bağlı.

Doğada tüm canlılar bir değişim-gelişim içinde ki böyle olmasa hayatta kalamazlar. Yani genetiği değiştirilmiş lafı biraz saçma aslında. Sürekli bitkilerin genetiği değişiyor ve değişmek zorunda. GDO'dan kasıt canlılar arası gen aktarımı. Bitkiye bakteri ya da başka bir canlının geni aktarılarak bazı zararlılara ya da hastalıklara karşı direnç kazandırılması olayı GDO.

Normal yollarla yaptığınız çaprazlamalar GDO değil. Siz de aynı bitkinin çiçek tozunu alıp tozlaştırma yapıyorsunuz, siz o çeşidin genetiğini korumaya çalışıyorsunuz ama yine de çok düşük oranlarda farklı çeşit mutlaka çıkacaktır.

Biraz anlatayım dedim ama yine konu karıştı.

Biz direk anlayamayız GDO olup olmadığını.

h_dogan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 23:08.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024