27-09-2007, 12:42 | #301 |
Ağaç Dostu
|
Sn Lerdemir özellikle sizin 332 nolu mesajda belirttiğiniz konulara dikkat ettim.Örneğin 4/5 sulamada bir limon tuzlu su ve kireçli su değil içme suyu veriyorum.Toprağı ve tabağı ıslak kalmayacak ancak hergün mutlaka sabah erken su veriyor,sabah ve akşam yapraklarına su püskürtüyorum.Hatta Fatma Hanımın dediği gibi içtiğim kahveyi bile paylaşıyorum.2 hafta önce yanmış hayvan gübresi verdim.Bu haftada Bauhaustan aldığım sıvı gübreden vermeyi düşünüyorum. Düzenleyen M.Sema : 28-09-2007 saat 14:38 Neden: İsim yanlışlığı |
27-09-2007, 12:47 | #302 |
Ağaç Dostu
|
Ayrıca sabah güneşini alan camla kapalı balkonda yaşıyor.Bu arada Ankara'da gece gündüz sıcaklık farkı olmaya başladığı için balkonun camları gece kapalı gündüz teki açık.Çamaşırlarımı bu balkona seriyorum nem olsun diye. |
27-09-2007, 23:36 | #303 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
|
6 Haftalık gardenyaya uyguladığım bakım:
Arkadaşlar özel bir uygulamam yok sadece yaptıklarımı size yazıyorum. Bakalım bir altı hafta daha sonra bu yaptıklarımın yararı olacakmı. Şu andaki mevsim için bir gün sabah erken su veriyorum,diğer gün sprey ile kaynatılmış ılık su sıkıyorum. Hafta başındada eşit oranlı 20-20-20 toz gübreyi sulandırıp tarif edilenin yarı miktarını sulama suyuna veriyorum.Aldığımdan beri dört kez kullandım. Birde resimdeki saksı aslında ikinci bir saksıdır.Onunda içinde diğerinin boyundan daha kısa bir saksı vardır.Bitki bu saksının içindedir. Dıştaki saksıda içteki saksıya çok az temas eden bir miktar su vardır.Eksildikçe ilave edip seviyeyi koruyorum.Ayrıca çok bol ışıklı bir yerde çiçek yetiştirdiğimi söylemeliyim.Binanın konumu biraz güney-güneydoğu arası istikametde.Ama kesinlikle direk güneş altında değiller.Tüm çiçekseverlere iyi akşamlar. |
28-09-2007, 11:37 | #304 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-08-2007
Şehir: denizli
Mesajlar: 113
|
Sevgili Lerdemir,kokuları tarif etmek zordur belki ama fulle,gardenyanın kokuları arasında size göre benzelik varmı? |
28-09-2007, 18:00 | #305 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili sapudeaure, Bu soru doğrudan bana geliyor ise forumdaki bir kısım arkadaşımızın olduğu gibi benim de koku takıntım olduğu ayyuka çıkmış demektir Evet; koku gibi elle tutulamayan ve gözle görülemeyen bir şeyi kelimeler ile tarif çok zor; üstelik de tamamen kişisel algıya bağlı olduğu için de kişiden kişiye değişen bir niteliği var. Bir de bu durumun üstüne, dili kullanma yeteneği ile iletişim sürecindeki söz söyleyen ile dinleyenin algıları arasındaki olası farkları da göz önüne alırsak beni ne büyük bir zorluğa ittiğinizi ifade etmeden geçemeyeceğim Şahsi tarife ve kıyaslamaya gelir isek: Kesiften hafife sıralarsak bence ful'ün kokusu daha kesif. Gardenya fule göre daha hafif sayılır; kaldı ki gardenya bile orta-üst yoğun kokulu bir çiçektir. Gardenyanın kokusu bence tatlımsı, şekerli ve yoğun; hani koyu bir muhallebi su gibi akmaz da biraz daha yavaş hareket eder ya, işte gardenya da öyle tatlımsı bir yoğunlukta. Burnunuza değecekmişcesine yaklaşıp derin bir nefes çektiğinizde genizinize kadar ilerleyen ve orada bir süre yapışıp kalan bir rayihaya sahip bir koku. Ful ise gardenya kadar şekersi olmayan, gardenyadan daha kesif, sanki hafifçe limon çiçeği ile manolya çiçeği karışımı bir esinti de barındıran yoğun bir koku yayar bence... Sanki yapraklarının daha sık, daha yoğun oluşu; daha keskin ama sanki gardenyadan daha az tatlımsı olan kokusunu, insanları bayıltmasın diye bastırmaya çalışır gibidir. Fakat sanki gardenya kadar yağlımsı ve kalıcı bir etki bırakmıyor az önce bahsettiğim üzere genizde. Sanırım pek yardımcı olamadım Tabi bu ful kokusu izlenimi, uzun yıllar öncesinden dimağımda kalan hatıralardan derleme. Hele benim nazlı ful bir açsın; esas analiz, tarif ve kıyaslamayı o zaman görün siz... Hoş kokulu günler.. |
28-09-2007, 18:09 | #306 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-08-2007
Şehir: denizli
Mesajlar: 113
|
Sevgili Lerdemir süpersinTeşekkürler.Sen olabildiğince harika tarif etmişsin.Aslında benim soru mantıksız oldu. |
28-09-2007, 18:37 | #307 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-08-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 248
|
Lerdemir, ancak bu kadar tarif edilir. Koku burnumuza kadar geldi. |
28-09-2007, 19:23 | #308 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Lerdemir süpersin ben özlemiştim.Çok güzel tarif etmişsiniz.Neyse ki benim kiler (Fuller)yakında açacak.. |
28-09-2007, 23:20 | #310 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-05-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 34
|
Bu tariften sonra canım tatlı çekmedi desem yalan olur. |
29-09-2007, 00:27 | #311 |
Ağaçsever
|
Pamukçuk biti
Benim gardenyama pamukçuk biti geldi. Söylendiği gibi kolonyalı karışım yaptım, botanikçiden ilaç aldım. Her gün tek tek püüskürtüyorum, ama 1 ayı geçmesine rağmen kökünü kazıyamadım, yeniden çıkıyorlar. Tomurcuklarım çıkıyor ve daha açamadan soluyorlar. Lütfen yardım edin... |
29-09-2007, 12:52 | #312 |
Ağaç Dostu
|
Geçmiş olsun French; Sevgili Mine Pakkaner'in "Pamuklu Bit -Unlu Bit Mücadelesi" mesajında sorununa çareler detaylıca anlatılmış, eminim sorununuz kökünden çözülecektir. Orada özetle: "Henüz az ise mekanik mücadele yaparız, mesela bir kürdan vasıtasıyla temizleriz,bitkinin yapısı izin veriyorsa yıkarız, sonra ilaçlarız" der. İlaçlama için de dilerseniz zirai ilaç, dilerseniz de şu tariflerle ev yapımı ilaç kullanabileceğinizi söylemiş: "Hemen arap sabunlu zeytinyağlı solüsyonu hazırlar püskürtürüz. 1 lt suya 2 çorba kaşığı arap sabunu eritin içine 2 kaşık sıvı yağ koyun, 3 diş sarımsağı da ezin, karışıma ekleyin (sarımsak kokusu size kötü geliyorsa koymayabilirsiniz ancak böcekler üzerinde kaçırıcı etkisi var.) Bu solüsyonu çalkalayarak kullanın. Yoksa yağ yukarı çıkar, püskürtücünün hortumu dipte olduğu için sadece sabunlu su atmış olursunuz." Gibi gibi... devamı orada işte Ayrıca üyelerimizden memet de aynen şöyle demiş: "Üzerini pamuk örtenleri kullanacağın ilaçtan etkilenmeyeceği için, onları fiziki olarak temizle önce, daha sonra arap sabunu yağ karışımı olan ilacı kullan. Toprağın üstünden bir parmak kadar temizle ve at. ilacı daha sonra tekrarlamanda fayda olacak." İlaveten, yine Mine Hn'ın şu mesajına da bakılabilir... Bir de öneri; forumun ARAMA fonksiyonunu kullanmak bu gibi durumlarda çok işe yarıyor; tavsiye ederim... Tekrar geçmiş olsun dileklerimle... |
01-10-2007, 22:06 | #313 |
Ağaçsever
|
Teşekkür ederim Lerdemir, Ben de arama bölümünden bu makaleyi bulmuştum ve alkol karışımını uygulamıştım. 2 günde bir yapmama rağmen yeterli olmadı. Bir de arap sabunu karışımı deneyeyim ve toprak tabakasının üstüne alayım. İnadım inat, kurtaracağım gardenyamı... Teşekkürler... |
02-10-2007, 00:38 | #316 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-09-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 31
|
Selam Bu başlığı epey inceledim ama maalesef nasıl çoğaltırım bir türlü rastlıyamadım.Paylaşırsanız sevinirim. |
02-10-2007, 09:52 | #317 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba ozz, Maalesef söylediğinde haklısın. Gardenyanın çoğaltımı ile ilgili "Gardenya'da Havai Köklendirme Denemesi / Air Layering Gardenia Jasminoides" başlığında deneysel bir çalışma örneği var. Ancak ben bundan 5 ay kadar önce forumdan bir üye arkadaşımızın bana göndermiş olduğu iki adet gardenya çeliğinden birini koyu renkli bir cam bardakta yaklaşık 2 ayda köklendirmeyi başarmıştım. Suya koyup, üstüne de şeffaf derin dondurucu poşetlerinden bone yaparak, haftasonları her öğlen veya haftaiçi akşamları birer saat boneyi kaldırıp havalandırarak yapraklarına da fısfıs yaparak... Uzman bir kişiden teknik bir açıklama -hatta mümkünse çizimle- gelebilseydi keşke şu sorunuza... |
02-10-2007, 11:27 | #319 |
agaclar.net
|
Gardenyanızdan üretim yapacaksanız mutlaka tepe çeliği kullanın. yani bir sürgünün üst tarafı. Ara çelikle yapılan üretimlerde bitkinin formu düzgün olmamaktadır. Yani uzun bir sürgünün orta kısmını keser seniz bu ara çelik olur. Bu noktadan sonra, yarı odunsu veya bir yumuşak sağlıklı dal seçiniz. Aşağıdaki gibi kesiniz. Yaprak uçlerını küçültme sebebiniz su kaybını azaltmak. Çeliğin dibi boğumdan sonra en fazla 1 cm uzun olsun. Elinizde varsa köklendirme hormonuna batırınız, yoksa aspirinli suya koyup bekletiniz (tarifi daha önce verdim), asprin içindeki salisilik asitin köklendirmeye olumlu etkisi var, bunu konuşmuştuk. Daha sonra saksınızı, yarı yarıya torf ve perlit (bulamazsanız iyice yıkanmış dişli dere kumu) ile doldurunuz. Hijyene dikkat ediniz. Bu konuda dergide bir yazı yazmıştım, okuyunuz. Sonra saksıyı hazırladığınız harçla doldurunuz. Bir çubukla açtığınız deliklere çelikleri dikiniz. Güzelce sulayınız. üzerini de sera etkisi yapması için aşağıdaki gibi kapayınız. Hipermarket pastanelerinde pastaları koydukları şeffaf kapaklı kaplar var. Ben evde onları üretim kabı yapıyorum, aklınızda olsun. Hazır mini sera görevi görüyor. Sıcak ve aydınlık bir yere üretim saksınızı koyun, güneşte durmasın, haşlanır. Sık sık havalandırın ki çürüme yapmasın, suyunu da düzenli kontrol edin. Gardenyanın çelikten üretimi başkaca bir özel tedbir gerektirmemekte. Kolay gelsin. |
02-10-2007, 17:12 | #321 |
agaclar.net
|
Levent Bey suyu da bir köklendirme ortamı olarak kullanmak mümkün. Pek çok bitkiyi de bu şekilde ürettiğinizi biliyorum. Yaptığınız yanlış değil. Nasıl yaptığınızı anlatırsanız denemek isteyen üyelerimiz olacaktır. |
02-10-2007, 17:53 | #323 |
Ağaç Dostu
|
Ben ithal gardenyamda dip sürgünleri diye düşündüğüm bölümlerini ayırıp 4 parçaya bölüp dikmiştim, bir sorun çıkmadı hepsi tuttu. Hatta hepsini farklı ışık alan bölgelere koyup ışık isteklerini gözlemledim, güneşte ve yarı gölgede olanların büyümesinde değişiklik olmadı. Bir tane daha büyük ithal gardenyam var onda da 6-7 parça halinde sürgün var. Gardenya dipten sürgün verir mi? Gözlemleyen oldu mu? Yoksa benim aldıklarım zaten birkaç kök halindemi satılmıştı anlayamadım. Yerli gardenya dipten sürgün vermiyor ondan eminim. |
04-10-2007, 16:07 | #324 |
Ağaç Dostu
|
http://toptropicals.com/cgi-bin/gard...denia_Tubifera Altın sarısı çiçekleri olan golden gardenyayı da unutmayalım arkadaşlar |
07-10-2007, 20:40 | #329 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: bilecik
Mesajlar: 356
|
Bence gübresi çok gelmiş, bende öyle olmuştuda. Bu arada gardenyanız kökten sürgün veriyor, hatta kök civarından kalın büyük bir yaprağı kopartın göreceksiniz gene hemen sürgün verecek oradan. Ama o sürgünler köklenmiyor. Ben toprak seviyesini yükselterek sürgün dibini toprak altında bıraktım ama kök salmadı. Çelikten de kök alamadım malesef, ya çürüyor ya da kuruyor. Ama gardenyam kontrolden çıktı bol limon tuzu bu bitkiyi delirtiyor. |
08-10-2007, 12:08 | #330 |
Ağaç Dostu
|
tourkana, O "bazı dallarda"ki yapraklarda hiç zararlı var mı, yaprak altlarında özellikle? Veya acaba, yaprakları düzenli fısfıslamadın mı, yapraklar nemsiz kalıp aşırı ve direkt güneş altında kurumaya mı başladı ki? Ataser, Bence aşırı gübreden değil, öyle olsaydı sadece uçlardan olmazdı kuruma, yaprak bütün olarak kahverengileşip kurumaya başlardı. Benim aşırı doz tecrübemde öyle olmuştu da Sorun aşırı ışık, düşük nem ve yetersiz sulama olabilir mi ki? "Bir Bilen"e mi sormalı acaba? |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|