agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Evde Topraksız Tarım Uygulamaları (http://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/)
-   -   Starcin / Organik Topraksız Tarım Denemesi (http://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/38168.htm)

Starcin 19-10-2015 11:55

Starcin / Organik Topraksız Tarım Denemesi
 
2 Eklenti(ler)
Merhaba,

Topraksız tarım konusuyla ilgilenmeye başladığımdan beri forumu okuyorum fakat daha yeni üye oldum.

Aslında uzun süredir balkonda kendi sebzemi kendim yetiştirmek istiyordum çünkü artık marketlerdeki tatsız tuzsuz odun gibi domateslerden bıktım. Topraksız tarım ortalığı pisletmeden bu işi yapmak için mükemmel bir çözüm.

Ben kendi denememde tamamen organik bir şekilde bu işi yapmaya çalışmak istiyorum. Yanlış anlaşılmasın, zaten hepimizin kullandığı besin karışımlarının hormon falan olmadığını biliyorum. Benim denemek istediğim, şu kadar potasyum nitrat, bu kadar demir sülfat gibi formüllerle değil, kompost hazırlayıp bunu sıvı halde kullanmak gibi şeyler.

Daha önce topraksız tarım yapmadığım için basitten başladım. Tohumlarımı torfa daha 2 gün önce koydum. Mini sera yapmak için plastik bir ayakkabı kutusu kullandım. Kutunun alt tarafını alüminyum bant ile sardım ışık girmesin diye.
Eklenti 581604

Bir de ilk denememi durgun su ile yapacağımdan, yapı marketten aldığım basit bir şeffaf plastik kutuyu yine alüminyum bant ile sardım, kapağını iki çıta ile güçlendirip delik deşik ettiğim saksıları içine yerleştirdim. Kapağı saksıların çapında delmek istemiştim ama plastik paramparça oluverdi. Şimdi açık kalan yerleri strafor veya bant gibi malzemelerle kapatıp, içeriyi kapkaranlık yapacağım.
Eklenti 581611

İçeriye bir hava taşı ile hava basmayı, bu sayede sirkülasyon yapmayı planlıyorum.

Bu denemeden bir şeyler öğrendikten sonra, esas PVC borular ile akan su sistemi kurmak istiyorum.

Organik besin fikri ise şu video yüzünden aklıma girdi:
https://youtu.be/D8c6kU1F7q4

Buradaki bey, her şeyin hazırını söylüyor, sonra isterseniz şu şekilde de yaparsınız diyor. Mesela sudaki klorü uzaklaştırmak için yarım limon atmak, solucan kompostunu filtreden geçirmek, bir balığı blenderdan geçirip besin olarak suya katmak gibi.

Böyle denemeler yapanlar var mı acaba? Bazı öneriler duyabilir miyiz? :p

Evde 2 tane kedi olduğu için, mecburen sistemi balkonda kuracağım. En aydınlık oda salon ama kediler orada bitkileri rahat bırakmaz. Kış yaklaştığı için de, Ankara kışında çok performans almayı beklemiyorum. Sadece bir şeyler öğrenmeyi, baharda çok daha bilgili bir şekilde akan su sistemini kurmak istiyorum ;)

MeyveliTepe 19-10-2015 12:49

Evet, var.

Chinampa

İrfan Çayı | Meyvelitepe - Çılgın Kalabalıktan Uzak

Starcin 19-10-2015 13:30

Yazılarınızı çok beğendim. Çok özenli bir çalışma yapmışsınız. Analiz sonuçlarının bulunması da mükemmel olmuş.

Apartmanda yaşayanlar için otları bulmak bir derece zor olsa da, bahçesi olanlar için mükemmel bir formül. Yabani otlar düşman değil dost olmuş. :)

shawshang 19-10-2015 14:43

Durgun su ile başlangıç bu güzel bir sistem ve işi öğrenme konusunda pratik yapmış oluyorsunuz

http://images.tapatalk-cdn.com/15/10...3fb035a1d4.jpg

Starcin 19-10-2015 15:38

Ben de tam olarak bu sebepten durgun su ile başladım ;)

Baharda akan su ile sistem kuracağım.

Tek sıkıntım, evim de balkonum da çok küçük. Kabaca 2,5m^2 bir balkonum var ve açık. Şu anda kapalı balkona çevirmek için bütçem müsait değil :(

Starcin 20-10-2015 13:23

Sayın MeyveliTepe, Blog'unuzu ara ara okumaya devam ediyorum. Gerçekten çok detaylı ve geniş alanda çok güzel yazılar hazırlamışsınız.

İrfan Çayı'nın arkasındaki mantık çok güzel. Hızlı coşan yabani bitkilere "bir bildikleri var" gözüyle yaklaşıp sularını çıkarıyoruz :D

İlgisi olduğunu düşündüğüm başlıklara baktım ama bulamadım: Peki apartman dairesi için ev atıklarıyla yapılmış bir çalışmanız da var mı. Kompost hazırlamanın buna çok benzer olduğunu biliyorum ama sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi, kompost hazırlarken içine koyduğunuz şey direk olarak sonucunuzu etkiliyor.

Yabani çiçeklerde yaptığınız çalışma gibi (şu tür bitkiler azotça, şu bitkiler potasyumca zengin gibi) bir çalışmayı günlük atıklarımızla yapmış bir yer bulamadım internette. Kara Altın 1 yazınızdaki tablo çok yararlı ama N ve C dışındaki elementler için de soruyorum bir yandan. Örneğin muz atığının potasyumca, yumurta atığının kalsiyumca zengin olmasını beklerim. Tabi bunların ne kadar sürede toprağa karıştıkları da farklı farklı.

Bir de deniz yosunu veya blenderdan geçirilmiş balık kullanma konusu var tabi.

Böyle bir çalışmanız var mı? Ya da gördünüz mü acaba? Şu anda yazınız sayesinde tanıştığım Dr.Ingham'ın sitesini inceliyorum. :)

MeyveliTepe 20-10-2015 14:09

Evde mutfak artıklarıyla kolayca yapılabilecek uygulamalar içinde bokashi kompost ve enzim uygulamalarını sayabiliriz. Enzim ile ilgili forumda detaylı bir başlık var.

Bitkisel dokulardan (yaprak, meyve vs.) elde edilen ekstreler mutlaka o dokularda mevcut bulunan minerallerin ekstreye geçmesini sağlar ve bu mineral kompozisyon büyük ölçüde olması gereken dengededir.

İrfan çayının tahlil sonuçlarını aldığımda şaşırmıştım. İnsanların hidroponik uygulamalarda çeşitli kimyasal bileşikler kullanarak molekül ağırlığı hesaplarıyla elde etmeye çalıştığı formüller hiç eksik bir şey olmadan ideal ölçülerle kendiliğinden geliyordu. Sonra da şaşırdığıma şaşırdım çünkü zaten öyle olması gerekiyordu.

Bu sebeple bitkisel malzemelerden gerek İrfan çayı yöntemiyle, gerek fermentasyon yöntemiyle (bokashi, enzim vs.) yapılan ekstrelere bitkisel olmayan başka malzemelerin ilave edilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum, çünkü ilave edilen malzemenin suda çözünen kısmında bulunan mineraller her ne ise olması gereken dengeyi bozacaktır.

Söz gelimi enzime yumurta kabuğu ilave edilir ise, asitik olan enzimde kabukların bir kısmı çözünerek çok yoğun kalsiyum varlığına yol açacak ama bununla dengeli magnezyum bulunamayacaktır.

Fermentasyon yöntemiyle yapılan ekstreler anaerobik olacaktır. Dolayısıyla suda çözünmüş oksijen bulunmayacaktır. Oysa bitkiler oksijeni kökleri vasıtasıyla alırlar. Bu suda çözünmüş oksijen ve doğrudan havadan oksijen alınması şeklinde gerçekleşir. Bu yüzden su kültürlerinde, özellikle de durgun su ve akan su uygulamalarında fermentasyon ile elde edilmiş ekstrelerin kullanılmasında oksijen bakımından bir uyumsuzluk görünüyor. Söz gelimi enzim kullanılarak yapılan bir durgun su uygulamasında köklerin oksijensiz kalacağı muhakkak. Oksijeni siz hava motoru ile verirseniz bu kez enzimdeki anaerobik biyolojik hayatın kırılmasına sebep olursunuz ve koruyucu lactobacillus hayatının sona ermesiyle yerlerine patojenler kolayca gelebilir.

Bu yüzden akan su ve durgun su kültürü yerine özellikle coco-peat kullanılarak yapılan katı ortam kültürünü tavsiye ederim. Bunun iki yararı olur. Birincisi kökler oksijeni direk havadan da alabilir, ikincisi canlı organizmalar organik coco-peat liflerine tutunarak yaşamına devam edebilir.

Bu gibi uyumsuzlukları aşmak üzere İrfan çayında bitkisel mutfak artıkları kullanmak da teorik olarak mümkün. Teorik diyorum çünkü henüz denemedim. 4-5 günde dekompoze olacak malzemeler kullanılırsa olmaması için hiç bir sebep yok. Böyle yapılır ise oksijen konusundaki bariyer yıkılmış olur çünkü İrfan çayında yüksek oranda çözünmüş oksijen zaten bulunuyor.

İrfan çayı kullanılmış olsa dahi ben yine de katı ortam uygulamasını tavsiye ederim. Çünkü organik beslenen bitkilerin beslenme ortamları mutlaka biyolojik olarak aktif olacaktır. Akan su veya durgun sudaki canlı hayatın zaman içinde ne yönde gelişeceğini kontrol etmek çok zor ve bir anda hiç istemediğiniz bir yönde gelişmesi ihtimali var. Bu yüzden klasik hidroponik uygulamalarda bakterilerin işe karışmaması için özel önlemler alınır (bu sebeple de organik değildir). Katı ortam uygulamasında bu gibi riskler yoktur.

MeyveliTepe 20-10-2015 14:22

Sorduğunuz diğer soru deniz yosunu ve balık ekstresi. Deniz yosunu bitki beslemede hem aktivatör hem de besleyicilik bakımında değerli bir malzeme. İşlenerek hazır hale getirilen bir çok ürün var. Fakat işlenmemiş, deniz kenarından toplanan yosunun kullanılabilirliği konusunu hiç araştırmadım.

Balık artıklarının organik uygulamalarda kullanımı çok eski. Örneğin kızılderililerin her üç kızkardeş (mısır, fasulye, kabak) ocağına birer balık gömdükleri bilinir. Toprakta dekompoze olan balık kökler için büyük oranda azot ve fosfor kaynağı olur. Bunların fazla olması toprağın katyon değiştirme kapasitesi ve toprak bakterileri tarafından tölere edilir. Azot ve fosforun çok önemli bir kısmı sonradan bitki köklerine terk edilmek üzere bakterilerin biyokütlelerinde depolanır ve bu yüzden fazlalık bitki için bir mahzur teşkil etmez.

Fakat balığın ekstresinin elde edilmesi durumunda ekstredeki azot fosfor ve diğer mineralerin bitki kullanımına uygun hale getirilmesini sağlayacak, fazlalılığı tölere edecek, eksikliği tamamlayacak bir mekanizma yok. Bu yüzden risklidir.

Starcin 21-10-2015 13:34

Sayın MeyveliTepe, internet tarayıcım mı arıza çıkarıyor nedir bilmiyorum, yazılarınızı beğenmek istiyorum, olmuyor. Bari buradan söz ile söylemiş olayım beğendiğimi :)

Gerçekten çok değerli bilgiler. Şimdi her şey çok daha netleşti benim için. Özellikle hidroponik sistemlerde organik beslenme ile ilgili neden çok az sonuç bulduğumu anladım. Çünkü dediğiniz gibi, hidroponik sistemin esas avantajlarından biri organik ortamın oluşturabileceği zararlardan kaçınmakken, ben göz göre göre ortama mikrobiyoloji sokuyorum.

Henüz tohumlarım filizlenmemişken, vaktim varken katı ortam ve enzim konusunu araştırmaya başlıyorum. Yalnız Coco-Peat (sanırım marketlerde sıkıştırılmış torf olarak satılan şey de bundan) suyu görünce çok dağılan bir şey değil mi? Su hattına kaçıp tıkanıklık yaratmıyor mu? Filtre koysam bu sefer filtreyi tıkar?

MeyveliTepe 21-10-2015 13:56

Coco-peat katı ortam kullanılarak yapılan uygulamalar da hidroponik topraksız tarımın bir yöntemidir, evde balkonda, terasta kolayca uygulanabilir.

Hidroponikde mikrobiyoloji olmayacak diye bir şey yok. Önemli olan biyolojik yaşamın sağlıklı devam etmesini sağlıyacak ortamın yaratılmasıdır. Söz gelimi aquaponic de bir hidroponik uygulamasıdır ve aktif biyolojik yaşam bu uygulamanın temelini teşkil eder.

İçinde kuru coco-peat kalıpları olan yetiştirme torbaları (1mt boy, 20 cm en ve 15 cm yükseklik) hazır satılıyor. İsterseniz sadece boş torbayı edinip, bir kaç coco-peat kalıbı alarak su ile açıp kendiniz de torbalara doldurabilirsiniz. Böyesi daha ucuza gelir.

Coco-peat bu gibi uygulamalar için ideal organik bir malzemedir. Çok iyi nem tutar, katyon değiştirme kapasitesi iyidir, gevşek yapısı sebebiyle çok iyi havalanır ve suyun fazlasını çok iyi drene eder.

Bir kalıp coco-peat açıldığında 2 yetiştirme torbasını doldurur.

Bir torbaya 2 biber, veya 2 domates, veya 3 kıvırcık, veya 3 kök fasulye dikebilirsiniz.

Starcin 21-10-2015 15:26

İnternetten okuduklarımdan anladığım kadarı ile katı ortam kavramı bazen yanlış anlamda kullanılmış. PVC ile kurulan akan su hidrofonik sistemlerde, köklerin tutunabilmesi için konan çakıl, kil topları gibi malzemelere de katı ortam demiş bazı kaynaklar. Halbuki bu sistemlerde besinli su, bu ortama temas etmiyor bile. Kökler aşağıya kadar uzayıp, katı ortamdan çıktıktan sonra suya ulaşıyor.

Yine internetten ve forumdan okuduğum kadarıyla ise, esas bahsettiğimiz katı ortam, bitkinin tüm kök yapısını içinde tutan bir ortam.
http://www.agaclar.net/forum/evde-to...ari/6944-2.htm
sayfasında sayın Kudret Tezel'in resimlerinden 1 ve 4 nolu resim buna uyuyor sanırım.

Ben ilk hazırlığımı durgun suya göre yaptığımdan, sistemimi şu şekilde modifiye etmeyi düşünüyorum o halde:
- 6 adet delik deşik saksımın deliklerini sineklik veya tül gibi bir filtre ile kapayacağım.
- Saksıları pelrit ve coco-peat ile dolduracağım.
- Saksıları yine su deposu olarak kullanacağım kutunun üstüne koyacağım.
- Deponun içine bir su motoru koyacağım, bu su motoru, suyu saksılara yukarıdan akıtacak.
- Saksılardan süzülen su, deliklerden geri depoya boşalacak.
- Su pompasını da zamanlı prize takacağım, yarım saat veya 1 saat aralıklarla dur kalk yapacağım.

Sanırım bu sistemde hava taşı kullanmaya gerek olmayacaktır. Ama yine de konabilir.
Coco-peat'in sürekli ıslak olması bir sıkıntı yaratmaz değil mi? Sonuçta ortam hava yönünden zengin olacaktır.
Sanırım sürekli ıslak olan yüzeyde yosun veya küf oluşmaması için ışık almasını engellemem gerekecek.

shawshang 21-10-2015 16:21

zaten cocopeat paketleri dışı beyaz içi siyah oluyor sırf bu yüzden. cocopeatin drenaj konusunu çözdüğünüzde güzel verim alabiliyorsunuz forumdan okuduklarım yönde.

blnturkek 21-10-2015 17:05

emeğinize sağlık

Starcin 24-10-2015 12:05

Sayın MeyveliTepe, bir kez daha yardımınızı rica edeceğim (forumdaki diğer arkadaşlardan da tabi ki :D )

İrfan Çayı yazınızı okuduğumda, yanlış anlamadıysam, uygun bitki yapraklarını koparıp, su dolu bir kaba tıp, sürekli hava vererek 3 gün kadar bekletiyoruz ve kullanabilir oluyoruz.

Anladığım kadarı ile bu "Aerobic Compost Tea" veya "Aerated Compost Tea" diye geçen sistem.

Enzim konusunu, Bokashi ve kompost konularını işten vakit ayırabildikçe okuyorum ama bazı şeyler kafamda oturmuyor:

İrfan Çayında, taze koparılmış bitkilerin, hava verilen suda 3-4 günde çayı hazır ettiğini anlıyorum.
İnternetteki Compost Tea tariflerinde, önceden hazırladıkları kompost veya solucan gübresi gibi malzemeleri suya koyup 1-2 gün havalandırmaktan bahsediyorlar. Yani önceden hazırlanmış bir kompost söz konusu.
Normal enzim veya kompost tariflerine bakarsak zaten birkaç aylık bir süreçten bahsediliyor.

Benim biraz kafam karıştı, şu anda neyi araştırmam gerektiğinden bile tam emin değilim :S

Bu arada filizlenme başladı, 3 çeşit tohumun hepsi filizlenince fotoğraf paylaşacağım :)

Starcin 24-10-2015 12:20

Bu arada sürekli İrfan Çayı'na alternatif arama amacım, Ankara'nın Ayrancı'sında, rahat rahat çay yapacak ot bulamayacak olmam. Sırf bu yüzden mutfak çöpünü kullanmayı amaçlıyorum.

MeyveliTepe 24-10-2015 12:23

İrfan çayı, "aerobic compost tea" değil. Çünkü çayı yapılan malzeme kompost değil.

Kompost çayı da çok faydalı bir malzeme. İrfan çayının da çıkış noktası kompost çayıdır, fakat kompostun içeriğinin ne olduğuna bağlı olarak çayın içeriği de değişir. Bu bakımdan İrfan çayına benzemez.

Daha önce linki verdiğim blogdaki yazıda detaylı olarak anlatılıyor. Kompost çok çeşitli malzemelerden yapılabildiği, dolayısıyla içeriğinin çok değişken olabilmesi, ayrıca uzun süre beklemesi sebebiyle bazı mineraller havaya uçup mineral kompozisyonun değişmesi ve bitkiler için gerekli her şeyi olması gereken denge ile içermekten uzaklaşması söz konusu.

Kompost çayı ile topraksız olarak beslediğim bir deneme bitkisinde, bitki yeterince beslenemediği için alternatif ararken irfan çayı ortaya çıkmıştı.

MeyveliTepe 24-10-2015 12:30

Sizin koşullarınızda denenebilir iki şey var. Taze mutfak artıklarından, özellikle yeşillik artıklarından irfan çayı yapmayı deneyebilirsiniz (çürük malzeme hiç bir şekilde kullanmayın).

Bir diğeri de yine mutfak artıklarından enzim yapmayı deneyebilirsiniz. İrfan çayı 4 günde kullanılabilir, enzim de 3 haftada kullanılabilir.

Başka yapılabilir bir şey de kompost çayı yapmak. Ancak bu durumda kompostun kalitesine ve içeriğine çok bağlı kalırsınız.

Topraklı yetiştiricilikte bunların hepsi olur ve her durumda faydalıdır. Fakat söz konusu olan topraksız olduğunda sadece faydalı olması yetmiyor ayrıca gerekli tüm minerallerin aynı anda ve bulunması gereken dengede olması da gerekiyor.

Starcin 24-10-2015 13:00

Salatalık kabuğu, ıspanak artığı gibi malzemelerden İrfan Çayı yapma fikri benim de aklıma gelmişti ama emin değildim, sizin de bu fikri sunduğunuzu görüyorum, kesin deneyeceğim.

Forumda Enzim konusunu okuduğumda bu süre olayını tam anlamamıştım.
http://www.agaclar.net/forum/temel-k...lama/18541.htm
başlığında, ilk mesajda verilen tarifte, hazırlanma süresi 3 ay şeklinde belirtilmiş. Ama forumdaki arkadaşların yazılarını okudukça, enzimin 1.5 ayda, hatta dediğiniz gibi 2-3 haftada hazır olduğunu söyleyenler var. Aralarında bir fark var da ben mi görmüyorum acaba?

Bir de sormak istediğim kompost ile enzim arasındaki fark. En gözle görülür fark sanırım birinin toprakta hazırlanması, diğerinin bir kap içinde suda hazırlanması. Ve sanırım enzim hazırlanırken, fermantasyonu yapacak organizmaların kontrolü biraz daha bizde. Bu doğru mu acaba? Ve mesajınızda kompost yapmamı önerirken içeriğe çok bağlı kalacağımı söylemişsiniz ama enzimde böyle bir şey dememişsiniz. Acaba enzim hazırlanırken hatayı tolere edebilecek bazı etmenler mi var?

Starcin 25-10-2015 20:22

Aslında önemli bir noktayı atladım sanırım. Ben hidrofonik sistem kurmayı düşündüğümden, (katı ortam kullanacak olsam da hidrofonik üstünden gitmeyi planlıyorum) enzim gibi oksijensiz ortamda fermantasyonla olan bir sistemi kullanmam sakıncalı değil midir? Suyum oksijenli olacaktır ve ben hava taşı koymasam bile oksijen alacaktır.

Acaba enzimin hidrofonikte kullanıldığı bir site bulamamamın sebebi bu mu?

Eğer durum böyleyse, ben hiç enzimle uğraşmadan direk olarak İrfan Çayı'nı hazırlamaya başlıyorum :D

Diğer yandan, kompost çaylar da solucan gübresi gibi havasız ortamda oluşan kompostlar ile yapılıyor. Dolayısı ile kafam karıştı :D

Starcin 25-10-2015 21:09

MeyveliTepe'nin blog'unda daha önce atladığım bir yoruma verdiği cevap aslında konuyu biraz özetlemiş:

"...Enzim genelde sebze, meyve artıklarıyla yapılıyor. Bu yüzden gübre oluşturacak şekilde tüm mineralleri ve yetiştirdiğimiz bitkilerin beklediği oranlarda içermiyor. Sebze meyve artıkları yerine yaşayan yapraklarla yapılsa tüm mineraller enzimde de bulunur.

Başka önemli bir fark, enzim anaerobik bir fermentasyon. Yani oksijen sevmeyen bakteriler hakim ve fermentasyonu gerçekleştiren lactobacillus grubu bakteriler sayesinde kısa sürede patojene dönüşmüyor. Fakat enzim bitkilerde kullanıldığında oksijenli ortamda bu bakterilerin de ömürleri çok kısa oluyor ve biyokütlelerinde mineral taşıyarak zaman içinde bunların bitki köklerine sunulması durumu oluşmuyor.

Bir diğer önemli farklılık ise enzimde çözünmüş oksijen bulunmazken İrfan çayında maksimum miktarda çözünmüş oksijen bulunuyor. İçinde çözünmüş mineral bulunan oksijenli su, kökleriyle oksijen almak zorunda olan bitkiler için ayrıca bir avantaj oluyor.
..."


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:47.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024