Balkonda Cocopeat'te Domates + Hıyar denemesi

[sulukök]

Biberin fotoğrafına yer kalmadı, onu da bu nota ekleyelim.

[sulukök]

Bu sabah ilk hasadı yaptım. Aslında bazı domatesler olgunlaşalı birkaç gün oldu. Ben tüm salkım olgunlaşsın da öyle toplayayım diyordum, ama bir türlü salkımlar tamamlanmadı. Diğer yandan salkım başında ilk olanlar çatlamaya başladı. Siyah salkımlardan biri kendini taşıyamadı, koptu. Bir başkasında öbek ağır geldi, dal çöktü. Artık tek tek olanları toplayayım bari dedim.

Sanırım kökler yeterince gelişecek ortam bulamadıkları için ancak bu kadar besleyebiliyor. Normalde fide başına 9-11 litre kullanılıyor. Benim cocopeat ince gelmişti, 12 cm. Bu durumda 5.5 litre kadar yer düşüyor. Tek aralıklı dikmiştim, ama araları sulamıyordum. Şimdi onları da sulamaya başladım. Kökler biraz daha yayılma ortamı bulmuş olur.

Olgunlaşanları tek tek toplamadan önce salkımların son durumlarını olabildiğince fotoğrafladım. Hasat miktarını kök numarasına göre kaydettim. Mevsim sonunda hangi kökten ne ladığımı biliyor olacağım. Bugünkü toplam hasılat 1.627 gram. En çok hasılat 5 numaradan, zaten şimdilik görünen en çok veren o.

Siyah domateslerin olgunlaştığını anlamak zor. Onların da çatlayanlarını topladım.

Kırmızı çeri zaten 6 yıldır topraktan tanıdığım bir domates. Burada biraz daha fazla büyüdüler. Tadı aynı, kabuk biraz daha kalın gibi geldi. Çekirdekli, sulu.

Siyah domatesi ilk defa yiyorum. Daha tatlı-sulu. Eski Çanakkale domatesi tadında ve kokusunda. Kabuk kalın.

Salatalıklar nihayet toparlanmaya başladı gibi. Bir tanesi meyve bağladı ama büyüme şeklinden pek de mutlu olduğu söylenemez. Yolda bir kaç aday daha var ama, onlar da pek canlı görünmüyor. Belki biraz asit azaltıp pH yükseltirim. pH 5.5'da ısrar ediyorum, belki hoşlanmıyorlardır, 6.0'ya doğru çıkmayı deneyeyim.

Bu arada sulama sitemini domateslerinki gibi yaptım. Başlıkları değiştirdim, gazoz kamışından yapılan sisteme geçtim. Sulamayı da günde kez 4'er dakika - 20 saniye sulama+30 saniye mola şeklinde yapıyorum.

Salatalıkları yaprak bitleri boş bırakmıyor. Onlar da huzur vermiyor. 3-4 defa arap sabunu ile ilaçlama yaptım. Olan yapraklara oluyor. 2-3 gün sonra yine ortaya çıkıyorlar.

Bir yerlerde sarımsak kokusunu sevmediklerini okumuştum. İlk ilaçlamada suyunu çıkarıp kullandım ama pek verimli olmadı. Bu kez 40 diş kadar sarımsağı soyup dilimledim, minik kesecikler içinde her köke boylamasına 3-4 adet astım. Etraf mis gibi saımsak koktu. Umarım yaprak bitleri benim kadar beğenmezler, çekip giderler.

Yegane biberimi de hasat edecektim,unuttum. Hepsini birden resimlerim diye beklemiştim. Kartlamıştır artık. Biberler de iyice uzadı, boylandı. Yapraklar harika, tertemiz. Tomurcuk yok.

Bugünlük bu kadar, hasat yaptıkça miktar bilgisi paylaşırım.

[sulukök]

salkımlar hasat öncesi... Son resimde görünen komşudan alıp denediğim farklı bir çeri. Ben ona "Kibar Çeri" diyorum. Resmi adını bilmiyorum.. Yaprakları da, dalları da, meyveleri de minicik. Tadına bakmadım daha.

[sulukök]

... ve nihayet tadına bakma zamanı geldi. Bence bir eksikleri yok.

[sulukök]

Havalar iyice ısındı ve rüzgar biraz azaldı, hastalıklar bir anda patladı.

Üç yıldır Temmuz ortasında, (bahçede-toprakta) tam domateslerde ilk hasadı aldığımda sarı kıvırcık yaprak hastalığı denen virütik bir hastalık başlıyor. Yapraklar kavrulmuş gibi kıvrılıp kuruyor. Olgunlaşma yavaşlayıp duruyor. Bitkiyi ölüme kadar götürüyor.

Biraz da bunun için topraksız işine girmiştim ama, açık balkonda durum pek de farklı olmadı.

Siyah domateslerin yapraklar aynen öyle kıvrılıp kurumaya başladı. Sararma yok ama, belki bu cinsde böyle oluyordur.

Kırmızılarda ise yapraklarda önce sarı benekler oluştu. Şimdi onlar da koca deliklere dönüşüp yapraklar kurumaya başladı. Bu sanki farklı gibi, internetten baktığımda daha çok bakteriyel bazı hastalıklara işaret ediyor, ama onun da görünür bir çaresi yok.

Yani öyle ya da böyle pek kurtuluş yok gibi.

Geçen yıl bahçede domatesleri kızardıkça topladım. Tüm hastalıklı yaprakları budadım. Yeni çıkanlar da hastalanıyor. Hergün onları da budadım. Bir ay böyle geçti. Ağustos sonu - Eylül başı havalar serinleyip 2-3 gece soğuk geçince virüs kırılıyor.Sonra bitki yeniden serpilip gelişiyor, çiçek açıp meyve veriyor,ama bu arada mevsim de geçmiş oluyor, iş işten geçiyor. Kasım sonuna kadar domates aldım ama, tabii gelişme yaz mevsimi kadar hızlı olmuyor.

Bahçe veya balkon pek farketmedi, aynı sona vardık yine... Beyaz sinekleri yakalamak için sarı tuzak kullandım. Sarımsak kokusu sevmezlermiş, heryeri sarımsakla donattım; ama hala salatalık yapraklarının arkasında beyaz sinekler saklambaç oynuyorlar. Yani organik tarım kolay iş değil...

[sulukök]

Salatalıklarda da durum pek farklı değil.

Yaprak bitleri iki gün dursa, üçüncü gün yine ortalığı kaplıyor.

Daha önce de bahçede mantar-küf benzeri hastalıklar hep oluyordu, yine de bitki durumu idare ediyordu, ama şimdi bir türlü meyve bağlamıyor. Dişi çiçekler birer birer heba oluyor.

[sulukök]

Bu köşede bir gün ansızın başlayan yazılarım yine benzer şekilde sonlanacak gibi. Bugün daha çok ölümün resimlerini paylaşacağım.

Domateslerin hastalıklı yapraklarını tamamen budadım. Birçoğu kelaynak gibi kaldılar. Alt taraflarda hiç yaprak kalmadı. Tabii hastalık(lar) durmadı. Kuruma yukarı doğru tırmanmaya devam ediyor. Dün sağlam görünen yapraklar bu sabah buruşmuş/kurumuş oluyor.

Kızardıkça da domatesleri hasat ediyorum. İkinci hasatta 2 kilodan fazla topladım. Bugün de 3.5 kilo kadar. Toplam 7 kiloyu geçti. Daha üzerlerinde bunun 2-3 katı var ama kızartabilecek mi bilmiyorum. Bir tanesi kızarmadan çatlamaya başladı. O bitki öldü anlamına geliyor önceki yıllardan gözlemlediğim. Bu bir ayı sağlam çıkarabilen olursa belki bir-iki ay daha maceramız devam eder.

Tek salatalığımı da hasat ettim. Yeni 1-2 meyve daha olacak gibi, ama sinek-böcek her yeri sardı, yaşatmıyorlar. Asiti azaltıp pH derecesini biraz yükseltince biberlerde tomurcuklanma başladı. Belki onlar birşey verir, onlar hastalıklardan pek etkilenmiş gibi görünmüyorlar.

[botanik83]

çok güzel çalışma olmuş elinize sağlık ürünleri sağlıkla yemeniz dileğiyle....

[sulukök]

Teşekkürler Botanik83,

Hasat edebildiklerimiz gayet lezzetli; bir yandan afiyetle yiyoruz. Özellikle siyah domates gerçekten çok lezzetli. Sanırım bu çalışmada en büyük kazancım o oldu. Muhtemelen 6 yıldır tohumdan üretip diktiğim Red Robinleri bırakıp siyah domatese geçeceğim.

Keyfimizin yarım kalmasına üzülüyor insan. Ama doğa bu işte. Tüm canlılar yaşam mücadelesi veriyor. Hepsi birbirine muhtaç.

[sulukök]

Balkonda domates denemem Topraksız Tarım anlamında başarılı oldu, ancak "açık sera" yapısı nedeniyle hastalıklardan kendini koruyamadı. 14 kök domatesten 10'unu kaybettim. Toplam 20-22 kilo kadar yenilebilir domates topladım. Hastalıklı dalları budadım, kuruyanları söküp attım. 4 tanesini yaşatmayı başardım. Onlar da sıfırdan yeni sürgün verdikleri halde, havaların uzun süre sıcak gitmesi nedeni ile yeni sürgünler de hemen hastalandı. Yüzlerce çiçek vemesine rağmen çiçekler domates bağlayamadı. Ama son bir haftadır havalar özellikle geceleri soğumaya başlayınca sanırım hastalığın beli kırılmış.

İki kök domateste 10-15 kadar domates meyvesi oluşmuş. Önümüzdeki birkaç gün, özellikle geceleri oldukça soğuk geçecek (1930'dan beri bu mevsimde bu kadar soğuk olmamış!). Ondan sonra domatesleri tekrar budayacağım. Bakalım artık kalan günlerde ne kadarı kızarabilecek, ne kadar yeni domates oluşacak. Geçen sene bahçeden Kasım sonuna kadar domates toplamıştım.

Salatalıklar maalesef adam olamadı. Yaprak bitleri heryeri sardı. Ben de hepsini söküp attım. Onları sökünce asit miktarını azaltıp pH 6.5 yaptım. Biberler birden coştu. Kiloyla birber topladım, yağmur gibi veriyor. Artık toplamaya çıkmaya yetişemiyorum. Topladıklarım yemekle bitmiyor. Konu komşuya biber dağıtıyorum. Hala da yerinde kalanlar var ve oldukça kartlaşmış, kızarmış. Biberler daha da uzun yaşıyor, kar yağmaz-don yapmazsa Aralık sonuna kadar biber veriyor.

Bu arada kış dönemi için hazırlıklarım devam ediyor. İki kök siyah domatesin boyu 40 cmyi buldu. Kapalı balkonda, evin içinde güneşte büyüyorlar. Bir tanesi 25-30 cmde. Bir adet pembe domates ile bir adet yayla sırık domates de bugün başlarını çıkardılar. Onlar soğuk günlerde biraz zor gelişecekler. Kışlık evdeki balkonum da kapalı ve ısıtmalı. Güneş az oluyor tabii ama yine de tadımlık da olsa birşeyler veriyorlar. Onların macerası da daha sonra...

[_Osman_]

Sayın sulukök ;
Çalışmalarınız çok güzel. Bu konuda bilgili olduğunuz belli. Acaba otomatik sulama sistemini nasıl yaptığınızı açıklamanız mümkün olabilir mi? Biraz bilgisi olan birinin bu sistemi yapması açısından iyi olacağı kanaatindeyim. Malum otomatik sistem bulması hem zor hem pahallı. Teşekkür ederim.

[sulukök]

Sayın _Osman_ Bey,

Önce teşekkürler. Sonra dikkatlice sorduğunuz soruya dikkatlice cevap vermeye çalışayım. Uyarıyı da başlığa koydum ki, baştan herkes bilsin, ne de olsa 220V ile kaçak-çarpılma-yangın hatta ölüm tehlikesi söz konusu olabilir.

Piyasadaki otomatik sulama sistemleri pahalı çünkü yüksek derecede su yalıtımı sağlıyorlar. Açık havada, bahçede, yağmurun ya da kendi yağmurlama suyunun altında sorun çıkarmadan sulama yapabiliyorlar. Su yalıtımı olmadan yapılacak bir sistemin fatura maliyeti düşük ama daha önce saydığım riskleri var. Bunun farkında olmak lazım. O nedenle elektrikle pek deneyimi olmayan kişileri özendirmek ve yanlış yönlendirmiş olmak istemiyorum.

Benim deneyimim var, ben bilirim, daha da önemlisi ben dikkatliyim - dalgınlık yapmam diyorsanız, aslında sistem basit.

Sistemin temeli Elektronik Zaman Saati. Piyasada çeşitli modeller var ama benim gördüğüm en iyisi şu adreste:

BAUHAUS İnş.Mlzm. ve Ev Gereçleri Ltd.Şti. Haftalık Dijital Zaman Saati.

Kargo hariç fiyatı 15 TL. Benzerleri var, ben bundan geçen yıl almıştım. Sonra epeyce bulunamadı. Şimdi yine satışa koymuşlar. Yine aynısı ise haftalık programlama yapılabiliyor. Her gün için ayrı ayrı 20 program yapılabiliyor. Yani toplam 140 ayrı programlama yapılabiliyor. 1 dakika ayırımla açma-kapama yapılabiliyor. Bugün 4 tane daha sipariş ettim. Her türlü otomasyon işinde işe yarayacak birşey.

Dediğim gibi, bu basit ve ev-içi kuru ortamda kullanılması düşünülen bir alet. Ama dışarıda ve su ile ilgili işlerde kullanmak riskli.

Ben sulama için ATMAN 102 akvaryum pompası kullandım. Onu da kargo dahil 20 TL'ye almıştım. Temel sistem bu ikisi. Günde en çok 8 sulama yapıyordum, yani 20 program fazla fazla yeterli. Bitkilerin büyümesi ve hava durumuna göre elimle sulama süresini 1 - 2 - 3 - 4 hatta 5 dakikaya göre ayarladığım oldu. Bilgisayarlı, hava sıcaklığı ve nem durumuna göre ayar yapabilen bir sistem olsa iyi olur tabii, ama onun da ayrı maliyeti var. Bu forumda bu tür elektronik sistemleri yapan arkadaşla da var zaten.

Pompa ile 15 kök domatesi sorunsuz besleyebiliyordum. Başlangıçta sondaki sulama başlıklarında basınç düşmesi sorunu oldu. Paralel bir hat çekip, ortadan beslemeli çift taraflı dağıtım ile dengeli bir sulama sağladım. Damla sulama yapıyorsanız, sistem bu kadar basit ve yeterli.

Zamanla damla sulama başlıkları sık sık tıkanma yapmaya başlayınca, daha geniş delikli sulama başlıkları yaptım. O zaman 1 -2 dakika sürekli su akıtma (artık damlama değil) göllenmeye sebep oluyordu. Bunun üzerine Zaman Saati ile pompa arasına bir de Flaşör Tip Zaman Rölesi ekledim.

Zaman Rölesi denen elektronik parça her ne kadar yaptığı iş benziyorsa da, Zaman Saatinden farklı. Hiç elektrikten anlamayan da Zaman Saatini prize takıp kullanabilir, ama Zaman Röleleri öyle değil. Bağlantı mantığı biraz karmaşık. Pano tipi, öyle hazır priz değil. Elektrikten anlamayan bir kişinin kullanması pek kolay ve doğru değil.

Bu da yine su yalıtımsız, 220V ile çalışan ve yine aynı şekilde hatta daha riskli bir elektronik parça. Ben ENTES MCB-9 kullandım, o da 20 TL civarında idi, daha ucuz - daha basit modeller de var. Bununla saniye düzeyinde aç-kapa yapmak mümkün. Bu süreler açık ve kapalı ayrı ayrı programlanabiliyor. Mesela ben 20 saniye açık 30 saniye kapalı olarak kullanıyordum. Açma-kapama sürelerini 0.5 saniye kadar düşük değerlere ayarlamak mümkün. O kadar ki, bir ara damlama yerine "Elektronik Damlatma" sistemi kurmayı denedim. Tabii bu, pompanın habire dur-kalk yapması demek. Muhtemelen pompanın ömrünü kısaltır diye vazgeçtim.

Bütün bunları mikroişlemcili bir elektronik devre ile de yapmak mümkün. Onu da yapabilirdim ama elime havya almayalı yıllar oldu, artık gözüm direnç değerlerini bile zor seçiyor. Ellerim titremeden parçaları doğru yere lehimleyebilecek miyim emin değilim. Bu parçalar ise hazır, standart, denenmiş ve kullanımı kolay. O nedenle tercih ettim.

Basit bir şeyi çok uzun anlattım, farkındayım ama, işin içinde ıslak ortamda 220V olduğu için gerekli uyarı ve ayrıntıları vurgulamak istedim.

Kolay gelsin.

[oceaneagle55]

Selamlar.çalışmalarınız oldukça başarılı.Bu yıl bende buna benzer bir deneme yaptım.Samsunda topraksız tarım denemelerim başlığı altında çalışmalarımı görebilirsiniz.Dometeslerin neden hastalandığı hakkında bir düşünceniz varmı.Acaba yetersiz drenaj nedeni ile kökler oksijensiz kalmış olabilirmi.Aynı benim sistemdeki gibi biberler sonradan coşmuş.Elinize sağlık.

[sulukök]

Sayın oceaneagle55,

Teşekürler. Ben de sizin çalışmalarınızı ilgi ile izliyorum. Sizin daha orijinal çalışmalarınız var. Ben daha çok domates ile ilgileniyorum, bir de topraksız tarım süreçleri ile ilgili kendimce ar-ge yapıyorum.

Domateslerin hastalığı sarı kıvırcık yaprak denen virüs kaynaklı bir hastalık. 3 yıldır bahçede de aynı hastalığı yaşadık. Tam hasat zamanı gelip ortalığı mahvediyor. Virüsü beyaz sinek bulaştırıyor. Ben ilaçlama yapmıyorum. Sarı tuzak ile engellemeye çalıştım ama yeterli olmadı. Çevrede komşu bahçelerde de yine aynı hastalık görüldü bu yıl da.

Drenaj sorunum olmadı. Ben drenaj yapmıyorum aslında. Ama ben istemeden, gelen growbagler fabrika çıkışı delikli idi. Yani su fazlası olduğunda zaten kendisi kaçırıyordu. Hava durumuna göre, taşmayacak kadar çok - kurumayacak kadar az sulama yapıyordum. Şimdi hastalık geçti sanırım, kalan bitkiler aynı düzende yaşamaya devam ediyor.

Biberleri de sırf yer fazlası boş kalmasın diye salatalıkların sonuna dikmiştim. Salatalık için pH 5.5 ayarlamıştım. Biberler pek sevmediler o kadar yüksek asidi. Salatalıkları söküp pH 6.5 yapınca coştular.

[oceaneagle55]

Benim sistemde ph ı hiç ölçmedim.Aslında bu kadar verim beklemiyordum.Domateslerin bu kadar büyümesi askı sistemimi al aşağı etti.Aynı sorun benim salatalıklardada oldu ilaçlama yapmadım.Seneye açıkta yapacaksam farklı tedbirler alacağım.

[sulukök]

Aldığımız hazır besin kitlerini normal kalitede (çok sert/kireçli olmayan) çeşme suyu ile karıştırıp elde ettiğimiz çözeltiler genelde 6.0 - 6.5 pH düzeyinde oluyor. Pek ölçmek de gerekmiyor, ayar da. Hele domatesin EC ve pH toleransı çok yüksek. Salatalık ise daha asitli istiyor. Çeşme suları sıfır kireç bile olsa, pH 6.0 nın altına inmek için asit ilavesi gerekiyor. Onun dışında gerçekten ölçüm/ayar gerekmiyor. Su bildiğiniz bir su ise, bir kere ayarladıktan sonra ne EC ne pH bakmadan epeyce gidiyor.

[sulukök]

Bayram'da evde yoktum. 1 Eylül'de çimlendirdiğim üç kök siyah domatesten ikisi ben yokken çiçeklerini açmış. Beslenmelerini annem yapıyordu. Dün de ilk çiçek meyve bağlamış.

Halen yazlık evdeyim ve domatesler kapalı balkonda yetişiyorlar. Boyları 110 cmyi geçti (biraz fazla boyuna gitmişler, kapalı yerde kısıtlı güneş görmekten sanırım). Artık domatesleri kışlık eve taşıma zamanı geldi, yoksa taşırken zarar görecekler, ama hava iyi gittiği sürece biraz daha burada kalacağım. Kışlık evde de kapalı balkonda nispeten güneşli ve sıcak bir ortamda yaşamlarına devam edecekler.

Yazlık balkondaki iki besleme sisteminden birini söktüm, kışlık domatesler için hazırladım. Su ve elektrik bağlantıları tamam. Besin tankları ve pompaları temizlendi. Bir tek besleme hattı kaldı, onlar da domatesler yerine konunca tamamlanacak.

Tek sistem kalınca biberleri de domates hattına aktardım. Ufak bir duraklama geçirdiler ama bol yaprak ve yeni tomurcuklarla üretime devam ediyorlar. Domateslerde 3-4 kilo kadar yeşil domates var. Kızarabilecekler mi bilmiyorum. Geceleri 5 dereceye kadar düşüyor sıcaklık. Gündüz ne becerebilirlerse o kadar olacak. Hastalık da çok inatçı. Ben bitti dedim. Hepsini budadım. Geldim baktım, yeniden birçok hastalıklı dal tırmanmış gidiyor yine yukarı doğru. Artık yazlık balkona çok az çıkıyorum. Yeni domateslere hastalık bulaşmaması için eskilerden biraz uzak duruyorum.

İkinci bölüm kışın devam edecek...

[sulukök]

Kasım başında kışlık eve taşındık, tabii domateslerimiz de birlikte. 2.5 m x 2.5 m bir balkonum var. Önceki yıl camla kapatmış geçen kış da balkonda 1 kök salkım domates, bir kök de salatalık yetiştirmiştim. Her ikisi de yaklaşık 2.5 kilo kadar meyve vermişti.

Bu sene 3 kök siyah domates ile başladım. Geçen yıldan kalan donanım az çok hazır olduğu için onları yerleştirmek sorun olmadı. Otomatik besleme sistemini de bağlayınca bir aydır kendi kendilerini besliyorlar. Yani aslında "Güney Serası" bir aydır çalışıyordu. Domateslerin bazıları artık yeterli büyüklüklere geldi. Kızarmasını bekliyoruz. Detay resimlerde görülebiliyor.

E, balkonu sera yapınca "Batı Cephesi" boş kalmasın dedim. Bir kök başka cins bir sırık domates, bir kök de pembe domates çimlendirdim. Onlar tabi daha az güneş gördü, daha soğukta çimlendi. Biraz cılız kaldılar. Sırık domates taşınmadan önce 4 tomurcuk vermişti. Taşındığı yeri beğenmedi herhalde, çiçeklerini açmadı. Dört tomurcuk daha verdi, onları da açmadı. Bakalım belki düzenli beslemeye geçince keyfi yerine gelir.

Pembe domates daha da cılız, bakalım kendini toparlayabilecek mi?

Üçüncü bir yer daha var "Batı Serası"nda. Oraya da biber dikeceğim.

Şimdilik ek aydınlatma yapmadım. Kışın hava kapalı gittikçe belki moralim iyice bozulur, bir güzellik yaparım domateslere.

Yetiştirme ortamı her biri için 10 litre PET su şişesi içinde %80 cocopeat + %20 perlit. Her bir bitki için dörtlü sulama başlığı var. Bu kez akvaryumcuların mini-vanalarından kullandım. Ayarlanabilir damlama memelerinden daha iyi ayar tutuyor.

Otomatik besin karıştırıcım EC 2.5 ve pH 6.0 düzeyinde besin sağlıyor. Yine drenaj yapmıyorum. Saat 08:00, 10:00, 12:00, 14:00 ve 16:00'da 2'şer dakikalık besleme var. Büyükler için her sulama yaklaşık 200 ml.

[sulukök]

Kışlık Mini-Sera'da domatesler büyümeye devam ediyor. İlk üç fideyi 1 Eylül'de çimlendirmeye başlamıştım. Yani yaklaşık 100 gün olmuş. Ömürlerinin tamamını kapalı balkonda, cam arkasından güneşi seyrederek geçirdiler. Yazlık evden kışlık eve taşınmaları hariç, hiç dışarı çıkmadılar. Yapay ışık da vermedim. Bir de kışlık evin cam balkon camları füme. Bu koşullarda 100 günde oldukça iyi duruma geldiler. Tepeleri üç metreyi buldu, bugün tepelerini aldım, yatay gelişsinler.

Bu siyah domateslerin ne zaman olgunlaştığını hala tam anlayamıyorum ama, artık 5-6 tanesi yeşil değil kırmızı-kahve. Çok kızarmıyor zaten. Güneşte çok kalırsa da beyazlaşıp, eriyip gidiyor.

O nedenle çok beklemeden bugün bir tanesinin tadına bakacağım, ona göre hasat zamanı gelmiş mi karar vereceğim. Şu an her birinde ortalama 1 - 1.5 kg domates var. Bunları toplayayım ki, yenilerine sıra gelsin.

Birkaç resim ekleyeyim, son durum da belgelenmiş olsun.

[habiş]

çalışmalarınız ne güzel çok başarılı hele meyve hasatı yapmanın tadına doyum olmaz.. bol hasadınız olur İnşallah...

[aliustuner]

Merhaba,
Fidelerinizi sulamada hangi marka ve model su zamanlayıcısı kullanıyorsunuz.Ben de damla sulama sistemi aldım fakat henüz kurmadım.Artık Mart ta başlarım.Konunun daha başındayım ve okurken yararlanacağım çok yararlı bilgilerine şimdiden teşekkürler.

[sulukök]

Sayın Habiş,

İyi dilekleriniz için teşekkürler. Amatör bir ruhla bir şeyler deneyip öğrenmeye çalışıyoruz. Darısı sizlerin başınıza.

[sulukök]

Sayın Ali Üstüner,

Hoş geldiniz diyelim o zaman. Kullandığım Zaman Saatini Internet Bauhaus'dan almıştım. Voltomat diye bir marka. Gördüklerimin en iyisi. 140 farklı program kurabiliyorsunuz. Yani haftanın her günü için 20 açma/kapama programı kurabiliyorsunuz. Geçen sene 12.5 + 4 tl idi. Bu sene 16 + 5 verdim. Pompa olarak da ATMAN 102. 15 fideyi sulamaya yetti yaz uygulamamda.

Bence başlamak için Mart'ı beklemeyin. Şimdiden ufak tefek çimlendirme çalışmaları yapmaya başlarsanız hem eliniz alışır, hem de yavaş yavaş ekipmanı tamamlamaya başlar ortamı kendiliğinden hazırlamış olursunuz. Son anda, elinizde fidelerle neler yapacağınızı düşünüyor olmayın.

[aliustuner]

Sayın Sulukök,
Zamanlayıcıyı sizi okumaya başladığımda sormuştum.Okumaya devam edince cevabını aldım.Yine de açıklamanıza çok teşekkür ederim.Ben şu anda İst.Floryada evin bir açık balkonunda(çilek,maydanoz,roka,sümbül,nergis vs.gibi çiçeksoğanlarını diktim bekliyorum.Ayrıca ısıtmalı mini seramda da çilek tohumu çimlendirdim pek çoğu bitmese de yeni yeni) birde kapalı balkonunda Afrika menekşesi,Cyclamen,atlas çiçeğim var.Çabalarınızı baştan son takdirle okudum.,tebrikler.Çok merakım olmasına rağmen ancak bu sene organik hobiye zaman ayırabildim.Sezonda ben 200 m.karelik bahçemde uğraşacağım.Yalnız şebeke suyu ile damlama sulama yapacağımdan 80 ile 150 TL.arasında zamanlayıcılar buldum.Bu günlerde kapalı balkonda yetiştirebileceğim birkaç köy çeri domatesi çimlendirmeyi düşünüyordum,sizden ilham aldım,hemen devreye koyacağım.İnternetten onlarca çeşit domates tohumu (heirloom-geleneksel)edindim.Kompost yapıyorum.Emek sıvı organik gübre aldım.Şimdi solucan gübresi var sırada.Tabii bu hazırlıklar sezona.Ben de zamanla uğraşımı yazıya ve resme-fotoğrafa dökerek paylaşacağım.Yine sizinle paylaşırım uğraşlarınızı yazdıkça.Hastalıksız domateslerin
yetiştirilebileceği mevsimler olur inşallah.Sağlıcakla kalın.

[sulukök]

Sayın Üstüner,

Kusura bakmayın, ben sizi çok yeni başlayan bir amatör sanmıştım hemen tavsiyelere başlamışım, oysa siz çoktan işi büyütmüş çeşitlendirmişsiniz, bizim sizden öğreneceklerimiz olacak sanırım. Ben çilek konusuna girmeye henüz cesaret edemiyorum. Hele bir sistemi tam oturtayım, sonra belki.

Sulama konusunu da yanlış anlamışım. Bizim kafamız Topraksıza ayarlı olduğu için, her damlamayı da topraksız diye düşünüyoruz sanırım.

Sanırım zaman saati vs konusundaki önceki yazımı da okumuşsunuz. Orada da söylediğim gibi, bahçede / açıkta, bu tip yalıtımsız aletler kullanmak sakıncalı. Aslında su ve elektriğin yan yana gelmesi sakıncalı. Ama işte ucuz olsun diye yapıyoruz. En küçük bir ihmal çok büyük zararlar doğurabilir. O tür aletlerin daha pahalı olmasının nedenleri sağladıkları yalıtım.

Yoksa sizin şebeke suyu ile damlama ihtiyacını 10 TL daha verip çözebilirsiniz. Çamaşır Makinesi servisine gidip "Solenoid Vana" veya "Ventil" diye sorarsanız, ufak bir parça verirler. Bu çamaşır / bulaşık makinelerinde su girişini açıp kapatan manyetik kontrollu bir vanadır. Bunun elektriğini de zaman saatinin üzerinden bağladığınızda şebeke suyunu saatli olarak kontrol edebilirsiniz. Ama yalıtım yok - tehlike çok !!!

Çalışmalarınızın sonuçlarını merakla bekleriz.

[sulukök]

Bugün domateslerden bir tanesini kopartıp tadına baktık.

Ağırlığı fena değil gibi, 97 gram geldi, ama sanırım biraz erken kopartmışım. İçi biraz beyaz ve hala sert. Dahası pek sulu değil. Olgunlaşmadığı için mi, yoksa başka bir derdi mi var bilmiyorum. Sulu olmayınca da,o yazın yediklerim gibi tatlı değil, biraz otsu bir tadı var. Domates aroması hafifçe geliyor burnuma.

EC = 2.5 ve pH = 6.0 - 6.5 dolayında besledim. Tabii güneş artık iyice kısıtlı. Sadece tuzlar yetmiyor olabilir.

Diğerlerini biraz bekleyelim, bakalım onlar nasıl olacak?

[seazone]

Hadi hayırlısı ellerinize kollarınıza sağlık.

[sulukök]

Teşekkürler SeaZone, darısı başınıza.

[kiziltan]

Sn Sulukok

Guzel bir calisma olmus, umarims orunsuz surdurursunuz.
Domates fidesini hazir aldiysaniz, bunlarin bazilari asilanmis domates, ic kisimda dis kokune benzer beyazlik oluyor, kokusu zayif oluyor. Verimi yuksek olsun ve hastaliklarin bazilarina dayanikli olsun diye bunu yapiyorlar. Fideyi aldiginiz yere sorarsaniz soylerler. Cocuklugumuzun kokulu domatesi icin koy pazarlarindan domates alip tohum icin ugrasmak ve ya koyluden geleneksel domates tohumu almak lazim. Ben koyluden aldigim tohumu getirip Iran`da toprakta yetistirdigimde cok guzel kokulu domates yetisti.
Saygilarimla
Engin KIZILTAN

[h_dogan]

Sn. kiziltan kabak üzerine domates aşılanması imkansız gibi bir şey. En başta türler farklı. Patlıcangillerden bir tür üzerine aşı yapılıyor yani domatesle akraba olan bir tür.

Orijinal Mesaj Sahibi kiziltan

Sn Sulukok

Guzel bir calisma olmus, umarims orunsuz surdurursunuz.
Domates fidesini hazir aldiysaniz, bunlarin bazilari kabak uzerine asilanmis domates, ic kisimda dis kokune benzer beyazlik oluyor, kokusu zayif oluyor. Verimi yuksek olsun ve hastaliklarin bazilarina dayanikli olsun diye bunu yapiyorlar. Fideyi aldiginiz yere sorarsaniz soylerler. Cocuklugumuzun kokulu domatesi icin koy pazarlarindan domates alip tohum icin ugrasmak ve ya koyluden geleneksel domates tohumu almak lazim. Ben koyluden aldigim tohumu getirip Iran`da toprakta yetistirdigimde cok guzel kokulu domates yetisti.
Saygilarimla
Engin KIZILTAN