agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Topraksız Tarım > Evde Topraksız Tarım Uygulamaları
(https)




Beğeni Düzeni8Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 20-02-2011, 16:33   #61
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Lamelden çıkan kabloların diğer uçları devremizdeki klemenslere vidalanacak. Beyaz ve kırmızı kablonun artı ve eksi gibi bir durumu yok. Hangisini nereye bağlarsak o artı diğeri eksi olmuş olacak. Yani biri anod diğeri katot.

Devrenin dört klemensli ucu yüksek voltaj uçları. Ama biz sadece iki kenardakini kullanacağız. Bu tip balastların hepsinde iki kenar yüksek anod ve katot uçlarıdır. ortadaki ikisi ise florosanın içindeki flmanları geçici olaral çalışıp ısıtır sonra devre dışı kalır.

Balast sizin onu ne amaçla kullandığınızı bilmediğinden ortadaki iki klemenste bir bir bağlantı yoksa çalışmayacaktır. Kenar klemensinden yani anodtan yanındaki klemense bir kısa devre tel bağlayın florosandaki flaman niyetine. Aynı işlemi katot olarak kullandığımız diğer taraftaki klemensede yapmalıyız.

( Flaman, kızaran tel, ampulün içindeki tel, florosanların da iki ucunda bu kızaran telden vardır. İlk anda gazı ısıtsın sonra sussun diye elektronik olmayanlarda startör diye kullandığımız parça bu işi yapar. Florosanın normalde her kenarında bir uç çalışır. )

lamelden klemense bağlayacağımız kablo uçlarını resimdeki gibi yaparsak daha sağlıklı olur. Birini en sağa diğerini en sola bağlayın. Bağladığınız yerlerden hemen yanındaki komşusu klemense bir köprü atmayı unutmayın. 4 klemensiniz, 2 kablonuz ve köprünüz var. Köprüler birbirine değmesin.

Lameli fanın önünde yakıştırdığınız bir yere sabitleyin.

İkinci devreden bir lamel daha çıkarma şansımız var. Resimlerde bahsettiğim köprüler yapılmamış henüz.

Eklenen Resimler
     
akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 17:15   #62
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Kısmen bitmiş hali budur. Ancak düzgün kıvılcım almak için folyo işleminin tekrarlanması lazım. Devreler çok hassas kısadevre veya bazı denemeler yapmaya hiç yatkın değiller kolayca yanıyorlar. Ben devrenin birini yaktım bugün yani ikinci lameli istesemde bağlayamam.

Fakat bu adımlar takip edildiğinde çalışan bir ozon jeneratörü prototipi yapılmış olunuyor. Bu düzeneği bir antrenman düzeneği gibi görebilir evde uğraşmayı sevenler.

Fana bağladığımız elektronik adaptörümüzden çıkan iki siyah kabloyu bir diyot köprüsünde doğrulttuk ve fana artı eksisine dikkat ederek bağladık. Fanın uçlarını önce bir 9 voltluk çıtçıtlı pille deneyin. Fanın bağlantısında bu köprü diyotu ve lehim işini yapmak istemeyenler çıkabilir. Fanı elinize alın ve bir elektronikciye gidin bu fana bir köprü diyot bağla deyin.

220 kablomuz eski teyp fişlerinin birinin teyp tarafını keserek elde ettiğimiz bir fiş. Hem balasta hem de mini adaptöre 220 veriyoruz.

220 ile çalışırken çok ama çok dikkat ediyoruz. Yakınımızdaki bir insana acil durumda eletriği kesmenin yolunu öğretip çalışmaya ondan sonra başlıyoruz.

Küçük kısa yeşil kablolar yüksek voltaj klemensine köprü yapmak için. Fakat burada hala çözemediğim bir sorun var. Bazı balastların içine bir iki ilave yapmadan bu köprü işi sağlıklı çalışmıyor gibi geldi bana. Bu konuda bir inceleme yapıp buraya yazmam gerek. Devrenin birini bu köprü işini yapınca yaktım. Oysa diğeri köprülerle çalıştı. İçinden iki elemanı sökünce . . . Bir iki değişik balast alıp incelemem lazım.

Son halinde dokununca elimi ısırıyor yüksek voltaj ama kıvılcım pek yok. Çok nadiren tek tük noktasal kıvılcımlar var. Lamelin çok hassas tasarlanması lazım. Belki 36 wat yazandan daha güçlü bir balast almak lazım.

Eklenen Resimler
    
akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 17:37   #63
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Ozon jeneratörünün toparaksız tarımla yakinen alakası var. Bu yaptığımız düzeneği bir deneme , el alıştırması kabul edelim. Daha kapsamlı güçlü bir şey yapmak için malzeme toplayalım. Bu başlıkta onları da yapalım. Artık odanın kötü kokusu için mi kullanırız yoksa suyumuzun berraklığını sağlamak için mi ya da besinli suyun gereksiz canlılarını yok etmek için mi kullanırız sonra karar veririz.

akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 18:28   #64
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-02-2011
Şehir: ege
Mesajlar: 282
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi akinselcuk Mesajı Göster
Ozon jeneratörünün toparaksız tarımla yakinen alakası var. Bu yaptığımız düzeneği bir deneme , el alıştırması kabul edelim. Daha kapsamlı güçlü bir şey yapmak için malzeme toplayalım. Bu başlıkta onları da yapalım. Artık odanın kötü kokusu için mi kullanırız yoksa suyumuzun berraklığını sağlamak için mi ya da besinli suyun gereksiz canlılarını yok etmek için mi kullanırız sonra karar veririz.
sn. akınselçuk genelde forumlarda her proje teoride kalır bu kaideyi bozdunuz görselleriniz de fikirleri projeleri geliştirmek açısından yeni fikirler veriyor. bir sorum olacak ozon yararlı yararsız gerekli gereksiz seçiyormu

maybach Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 18:51   #65
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi remz Mesajı Göster
Oksijen yanici bir gaz iken %99 safliktaki oksijen yuksek gerilim arkina geldiginde direk olarak yanmazmi? O ark zaten bir nevi kivilcim.
Sn. remz,

Oksijen yanıcı bir gaz değil, yakıcı bir gazdır. Reaksiyona girdiği diğer gazların veya yakıtların yanmasını sağlar. Oksi-asetilen kaynağında asetilenin yanmasını sağladığı gibi. Oksijen miktarı azaldıkça yanma isli olur. Oksijen bittiği anda da yanma biter.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 19:06   #66
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. akınselcuk,

Çok güzel çalışmalar yapıyorsun ama bir iki konuda düzeltme yapalım istersen. Öncelikle fanın oluşan ozon gazını önüne katıp üfleyeceği veya sürükleyeceği bir kanal oluşturmak lazım ve daha ötesi bu kanalın havanın rahatça akacağı bir aralıkta olması lazım. Bunun içinde lamellerin arası hiç değilse 3-5 mm açık olması lazım. Tarif ettiğiniz 0,1 mm açıklıkta oluşan ozon gazını dışarı alabilmeniz çok zor görünüyor. Lamellerin arasını açabilmeniz içinde iki levha arasındaki gerilimin çok yüksek olması lazımki o mesafeden akım atlayabilsin. Bu akım atlamasını 1000 volt civarında sağlamanız mümkün görünmüyor. Zaten denemişsiniz. 15.000-20.000 voltluk bir gerilimi sağlayacak bir düzenek geliştirmek lazım. O zaman lamel plakalarının arasındaki mesafeyide açmak mümkün olur, kıvılcım atlatmakta mümkün olur.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 22:15   #67
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Sayın Maybach,

Teşekkür ederim. Ozon gazının yararlı bakteri seçebileceğini sanmam. : )

Ama besinli suyun içinde üreyen her türlü canlı organizma bize zaten gerekmiyor. İster yosun hücreleri ister basillüs türleri ister daha basitleri farketmez. 3lü oksijen parçalanırken tek kalan oksijen atomu bakteri hücresinin lipit yani yağ tabakasına bağlanıp parçalanmasını sağlıyor. Alg hücresinin dış duvarında lipit tabakası yok. Orada ne yapıyor henüz bilmiyorum ama yakında öğreniriz.

Sayın Sarıcan,

Bu basit bir düzenek. ozonun üretildiği yerin daha kapalı korumalı olması gerek bence de. Hava akımının kontrol edilebilmesi gerek. Bu basitlikte bir düzenekte zaten umduğumuz gibi kıvılcım da sağlayamadık.

Sanki daha iyi, güçlü bir düzenek yapmayı başarıp, ozon üretimini hissedebileceğimiz tarzda, ondan sonra onu basitleştirmek gerekli gibi.

Okuldaki kalın cam tüpler var. Onların içinde güçlü bir kıvılcım yapılabilse daha iyi olacak gibi. Pet şişede çok hacimli oldu. Ayrıca yazıların başında çizim olarak gösterdiğim metal elek ve arasında demir çubuktan kıvılcım atlatmak biraz zor oldu. Bir iki daha deneme yaptıktan sonra, burada gene bir tane daha yapabilirim inşallah.

Bu lamelli-folyolu düzeneği yapmak bana çok kolay göründü Todor gösterince.

akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 22:21   #68
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Todor Mesajı Göster
Ben ilk günden beri fırın çakmaklarını düşünmüştüm küçük yıldırımlar üretmek için.
Hani şu düğmesini çevirince ocak gazını ateşleyen parçalar.
Şu linktekiler gibi.

Ne kadar verimli olur bilmem. Fakat ucuz, kurulumu kolay, fazla risk içermeyen parçalar diye tahmin ediyorum.
Konya da çarşıda bir yer var bildiğim aynı bu linkteki ürünleri satıyorlar. İlk fırsatta bir gideyim. Fırın çakmakları gerçekten iyi fikir. Tek düşündüğüm sürekli çalışınca su koyuverirler mi ?

akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-02-2011, 22:37   #69
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi gece Mesajı Göster
Todor'un 'quartz çakmak' fikrinden sonra ben de bu linki buldum; optimum verim eldesini yakalama konusunda, diğer yöntemlere alternatif oluşturup, fikir verebilecek açıklama da eklemişler.

Linkteki sayfanın en altında, aynı sitedeki ozon ile ilgili diğer alet edavat için ek linkler de var. Oradaki bilgilerden de yararlanılabilir.


gece
herkes ozon tabakasını delerken üretmek için yol yordam aranılan forumun forum kişisi
Kuars elektrik verilince hareket , hareket verilince elektrik üretebilen bir madendir. Piezo tweteerların içinde bu madenden vardır. Tiz seslerin çıkabilmesi için. Manyetolu (içinde manyeto yoktur isim yakıştırması yapılmış) çakmakların içinde vardır bu madenden. yaylı bir mekanizma bir demir ağırlık parçasını kuarsa çarptırır ortaya elektrik çıkar kıvılcım olur.

Sürekli kıvılcım elde etmek için iyi bir yol değil bence. ozon üretimi için sürekli kesintisiz bir kıvılcım arkı lazım. Kuvars böyle çalışırsa çok yorulur. Zaten bir ömrü vardır, sürekli darbe alan maden zamanla özelliğini kaybeder. Zaten elektrik eldesi için devamlı bir hareket üretebilmek de çok kolay bir iş değil onada bir ayrı mekanizma lazım.

Fırınların üzerinde bağlı olan çakmakların çoğu 220 den bir tranformotor vasıtasıyla yüksek voltaj üretiyor. Sürekli, kesintisiz kıvılcım için en uygunu elektronik ya da bobinli, bir transformotor yardımı ile olur gibime geliyor.

Fırınlarda kuarslı sabit çakmaklarda var. Basılınca kıvılcım çakmasından başka çat çat ses çıkarırlar. Bunu da fırın elektrikler kesikken de çakılıp yakılabilsin diye yapıyorlar. Çünkü bobinin kıvılcım yapması için elektrik alması lazım. Ama kuvarsın kıvılcım çıkarabilmesi için sadece bir darbe lazım.

akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2011, 12:02   #70
Ağaç Dostu
 
merlict's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
hımm. Şimdi işin rengi değişti işte.Benim yapmaya başaldığım jeneratörün kapasitesi normal ev içinde kullanımdan yüksek olacak ve ismini hatırlamadığım bir arkadaşın belirttiği kadar olmasa da sağlık açısından sorunlu olacaktır.Bu jeneratörün kullanımı olarak belki bir sera ortamı kullanılabilir.Kesinlikle gargara yapıp bir kısmını içmek için olamaz.

Detayın diğer tarafı ise çok ilginç sayılabilir.Nedir ? Ozonlu su ile işlem yapmak isteyenler için önerim şişelenmiş su satın alsınlar. ???? Diyeceksiniz ki bu ne ? Türkiyede satılan damacana şişelenmiş suların nerdeyse %99.9'u PET şişe olarak alacağınız şişelenmiş suların %95'i ozonlanmış sudur.!!!!Bir başka detay daha!!! Eğer şişe etiketi üzerinde "doğal kaynak suyu" yazarsa ozonlanmış sudur, eğer etiket üzerinde "doğal mineralli su" yazarsa bunun anlamı boş şişe yüksek ozonlu su ile durulanmış ama hiç işlem yapılmamış, doğadan çıktığı gibi şişelenmiş su anlamındadır.Bu detay çok önemli atlamayalım, doğal mineralli su yapmak için firmalar ve sağlık bakanlığı yüksek miktarda paralar harcamaktadır.Şuan biz ise sitede bunun tam aksini yapmak istiyoruz.

Bu detayı unutmadan başka bir konuya geçersem ozonlanmış şişe suyundaki ozon oranı nedir ? Damacana içindeki ilk şişelenme esnasındaki oran 0.015 - 0.020 ppm değerindedir ki bu oran 24 saat içinde kapalı kapak altında bile 0,002 oranlarına düşer.Aksine PET şişe içerisindeki oran ise 0.020 - 0.050 ppm arasında değişir ki 24 saat içinde oran 0.010 değerlerine düşer.Siz içmek için şişeyi açtığınızda kokusunu ve tadını anlamazsınız ama koku konusunda hassas olanlar damacana kapağını açtığında koklayıp keskin ozon kokusunu anlayabilirler.15 dk. sonra hiç bişey hissetmezler

Peki bu kadar içimizde olan birşeyi neden arayıp duruyoruz ? Gargara yapmak için şişe suyu alalım, hatta içelim. (zaten yapmıyormuyuz?) Eğer bilindik marka veya büyük firma suyu alırsanız ozonsuz üretim olma ihtimali yüksek, çünkü yüksek maliyetlerdeki bu yatırımı çoğu küçük firma yapamıyor veya göze alamıyor.

Alkıma gelen başka bir detay.Neden nerdeyse bütün su firmaları ozon kullanıyor?Tek amacı var, dezenfenksiyon ve koruma.Durulama esnasında dezenfensiyon, saklama zamanına karşı koruma.Şişelenmiş suyun kapağını açmadığınız (yani hava aldırmadığınız) sürece (O3 hava ile karışınca normal haline döner) 1,5 - 2 yıl bozulmadan dayanır.Ama bir bardak içine boşaltın 7 günde bozulur, tadı ekşir, yosunlanır.Bu detayda ozonu niçin tercih ettiğimizin kanıtı.

Bunları gözönüne alarak yapmak istediğimiz veya kullanacağımız ozona karar verelim.Fan ile elde edeceğimiz O3 buzdolabı içindeki yiyecekleri koruma amaçlı veya su ile karışımını yapabilirseniz ki su minerallerine göre değişir, bunu gargara olarak kullanabilirsiniz ama içmeyin.İçmek için şişe suyu alın

Benim sistemin çıkışındaki O3 ün kokusu nefes borunuzu parçalayabilir.Ortalama değer 5 ml/m değerinde olacaktır ki suya karıştırdığınızda (iyi difüzyon yapmalısınız ki karışım olmazsa tehlikeli olur) bu suyu tarımda etkin kullanabilirsiniz.Benim nacizane fikrimi sorarsanız kesinlikle hayır derim.Peki ortamda labaratuvarımız olmadan bunu nasıl ölçeriz derseniz, benim sistemin ürettiği O3 değeri 0,050 ppm değerine yakın olur.Kapalı hazne içinde kalmadığı sürece 2 dk. içinde herşey uçar.Fan ile üretilen değer ise 0,005 - 0,010 ppm arasında olacaktır ki kapalı hazneye alamazsınız (fan gücü basınç oluşturamaz) anında kokusunu bile duymadan kaybedersiniz.Yani yaptığım işe yaradımı yaramadımı anlamadan çalıştırır durursunuz

Hala O3'ü üretmek isteyen var mı ?

Mehmet

merlict Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2011, 12:42   #71
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Ozonlu su içmek

Yorumsuz...

Eklenen Resimler
   

Düzenleyen Sarıcan : 21-02-2011 saat 14:08
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2011, 13:22   #72
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-01-2009
Şehir: sakarya
Mesajlar: 263
Sayın Sarıcan prensip gerçekten çok basit ülkemizde bunun gibi o kadar tehlike haberler var ki sürekli gündem de bulunan, bunları insan olan yapmaz dersiniz hepimiz yaşıyoruz bunları. Bununla ilgili yeni (pekte yeni değil yaklaşık olarak 10 senelik mazi) olduğu için makina üreten herkes bunu rahatlıkla içilebileceğini savunuyor 750-1000 maliyetli makinaları bunlar 15000 euro gibi rakamlara hep su firmalarına sattılar. Sonrada şu firma kullanıyor bu firma kullanıyor diyerek ozonlu suyu içiriyorlar.


Düzenleyen seazone : 21-02-2011 saat 13:28 Neden: gereksiz yazı silindi
seazone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2011, 15:02   #73
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. Seazone,

Ben bu maliyeti 750-1000 maliyetli makinaları 15000 euro ya satan firmaların ortağı değilim ama yine de araştırmayı seven biri olarak eğer su dezenfekte edilecekse klor yerine ozonla dezenfekte edilmesinden yanayım. Geride hiç bir artık bırakmadan işini yaptıktan sonra tekrar hayat kaynağımız olan oksijene dönüşen bu gazı musluktan akarken bile pis kokan klora tercih ederim. Ama tercih sizin, isterseniz siz klorlu su için. Keşke musluktan akan sularda ozonla dezenfekte edilse.

Benim sağlık konusunda ne kadar titiz olduğumu daha önceki yazılarımda da yazdım. Ozonla tedavi konusunda uygulama yapan bir sürü sağlık kuruluşu var. Merak eden gidip araştırır. Ama ozon sadece su dolum tesislerinde su arıtmak için kullanılmıyor. Sağlık sektöründe bayağı ciddi boyutlarda klinikler açılmaya başladı. Bu tedavilerde çok pahalı olduğu için herkes gidemiyor zaten. Burada bahsedilen pet şişede satılan suların içilmesi değil. Öyle olsa herkes ozonterapi uyguluyor olurdu. Ozonla tedavi sitesinde bazı tedavi uygulamalarını anlatıyor. Okumanızı tavsiye ederim.

Ozonla hava temizliği için ise bir çok yapı markette satılan cihazlar var. Belirli bir konsantrasyonda gün boyu çalışmasının hiç bir sakıncası yok. Anaokullarında bile kullanılıyor. Önemli olan hangi konsantrasyonda kullanılabileceğini bilmek. Yoğun bakımda da hastaya oksijen bağlıyorlar ama tüpü sonuna kadar açmıyorlar. Fazlası elbette ciğerleri tahrip edecektir.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2011, 17:04   #74
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-02-2011
Şehir: eindhoven
Mesajlar: 10
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi merlict Mesajı Göster
hımm. Şimdi işin rengi değişti işte.Benim yapmaya başaldığım jeneratörün kapasitesi normal ev içinde kullanımdan yüksek olacak ve ismini hatırlamadığım bir arkadaşın belirttiği kadar olmasa da sağlık açısından sorunlu olacaktır.Bu jeneratörün kullanımı olarak belki bir sera ortamı kullanılabilir.Kesinlikle gargara yapıp bir kısmını içmek için olamaz.

Detayın diğer tarafı ise çok ilginç sayılabilir.Nedir ? Ozonlu su ile işlem yapmak isteyenler için önerim şişelenmiş su satın alsınlar. ???? Diyeceksiniz ki bu ne ? Türkiyede satılan damacana şişelenmiş suların nerdeyse %99.9'u PET şişe olarak alacağınız şişelenmiş suların %95'i ozonlanmış sudur.!!!!Bir başka detay daha!!! Eğer şişe etiketi üzerinde "doğal kaynak suyu" yazarsa ozonlanmış sudur, eğer etiket üzerinde "doğal mineralli su" yazarsa bunun anlamı boş şişe yüksek ozonlu su ile durulanmış ama hiç işlem yapılmamış, doğadan çıktığı gibi şişelenmiş su anlamındadır.Bu detay çok önemli atlamayalım, doğal mineralli su yapmak için firmalar ve sağlık bakanlığı yüksek miktarda paralar harcamaktadır.Şuan biz ise sitede bunun tam aksini yapmak istiyoruz.

Bu detayı unutmadan başka bir konuya geçersem ozonlanmış şişe suyundaki ozon oranı nedir ? Damacana içindeki ilk şişelenme esnasındaki oran 0.015 - 0.020 ppm değerindedir ki bu oran 24 saat içinde kapalı kapak altında bile 0,002 oranlarına düşer.Aksine PET şişe içerisindeki oran ise 0.020 - 0.050 ppm arasında değişir ki 24 saat içinde oran 0.010 değerlerine düşer.Siz içmek için şişeyi açtığınızda kokusunu ve tadını anlamazsınız ama koku konusunda hassas olanlar damacana kapağını açtığında koklayıp keskin ozon kokusunu anlayabilirler.15 dk. sonra hiç bişey hissetmezler

Peki bu kadar içimizde olan birşeyi neden arayıp duruyoruz ? Gargara yapmak için şişe suyu alalım, hatta içelim. (zaten yapmıyormuyuz?) Eğer bilindik marka veya büyük firma suyu alırsanız ozonsuz üretim olma ihtimali yüksek, çünkü yüksek maliyetlerdeki bu yatırımı çoğu küçük firma yapamıyor veya göze alamıyor.

Alkıma gelen başka bir detay.Neden nerdeyse bütün su firmaları ozon kullanıyor?Tek amacı var, dezenfenksiyon ve koruma.Durulama esnasında dezenfensiyon, saklama zamanına karşı koruma.Şişelenmiş suyun kapağını açmadığınız (yani hava aldırmadığınız) sürece (O3 hava ile karışınca normal haline döner) 1,5 - 2 yıl bozulmadan dayanır.Ama bir bardak içine boşaltın 7 günde bozulur, tadı ekşir, yosunlanır.Bu detayda ozonu niçin tercih ettiğimizin kanıtı.

Bunları gözönüne alarak yapmak istediğimiz veya kullanacağımız ozona karar verelim.Fan ile elde edeceğimiz O3 buzdolabı içindeki yiyecekleri koruma amaçlı veya su ile karışımını yapabilirseniz ki su minerallerine göre değişir, bunu gargara olarak kullanabilirsiniz ama içmeyin.İçmek için şişe suyu alın

Benim sistemin çıkışındaki O3 ün kokusu nefes borunuzu parçalayabilir.Ortalama değer 5 ml/m değerinde olacaktır ki suya karıştırdığınızda (iyi difüzyon yapmalısınız ki karışım olmazsa tehlikeli olur) bu suyu tarımda etkin kullanabilirsiniz.Benim nacizane fikrimi sorarsanız kesinlikle hayır derim.Peki ortamda labaratuvarımız olmadan bunu nasıl ölçeriz derseniz, benim sistemin ürettiği O3 değeri 0,050 ppm değerine yakın olur.Kapalı hazne içinde kalmadığı sürece 2 dk. içinde herşey uçar.Fan ile üretilen değer ise 0,005 - 0,010 ppm arasında olacaktır ki kapalı hazneye alamazsınız (fan gücü basınç oluşturamaz) anında kokusunu bile duymadan kaybedersiniz.Yani yaptığım işe yaradımı yaramadımı anlamadan çalıştırır durursunuz

Hala O3'ü üretmek isteyen var mı ?

Mehmet
Sayin Mehmet

Ozonlu suyu neden icmemeliyiz ?

Ozon gazi kana karistirilarak verilebilirken ozonlu suyu icmek neden sakincali ?

Yanlis anlamiyorsam hazir sularin icindede ozon var icecekseniz onu icin diyorsunuz oylemi ?

Birde ozon gazinin kokusu biber gazi bibi bi anda nefes borumuzu parcalayacak duzeyde tehlikeli diyorsunuz yoksa benmi yanlis anladim ?

remz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2011, 17:15   #75
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-02-2011
Şehir: eindhoven
Mesajlar: 10
Tv trafosu icin bi yerde videoda izlemistim su an icin bulamadim.

Enerji tasarruflu lambalarin icindeki devre kullaniliyordu.Umarim hafta sonuna kadar resimleri ile bir kac ornek forma elkeyebilirim.

Malesef azda olsa elektronik bilgisine ihtiyacimiz var.Bunuda bu forumda paylasarak cozecegimize inaniyorum...

remz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-02-2011, 17:47   #76
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-01-2009
Şehir: sakarya
Mesajlar: 263
Sayın Sarıcan, tekrar başa dönmek istemem ama forumda paylaştığımız kadarı ile tüm forumdaki arkadaşlara aynı konular üzerinde sürekli görüşüldüğü için nedense ben samimi bir arkadaş olarak görüyorum. Sizinle hiç telefonla konuşmadık ya da başka her hangi bir yerde tanışmadık. Sadece burada yazılarınızı biliyorum ve tek yürekten söylüyorum ki içmenizi istemedim hatta ismini bile yazmadığım hastalıklara sebebiyet verebileceğini söyledim. Kimsenin bu halde olmasını istemiyeceğim için. Buradaki konu siz ozonlu su içmek istediğiniz kısmı.

Gelelim şimdi konunun saptığı yere eğer siz dezenfekte etmek için kullanıp suyu ozonun işi bittikten sonra tekrar o2 ye döndükten sonra temizlenmiş (bakterilerden arınmış) su içmek istiyorsanız hiç bir zararı yok... Bu suyuda çok iyi bir oksitleyici olduğu için suda ki her metali oksitleyeceği için herhangi ucuz filtereden bile geçirdikten sonra (oksitlendiği için daha büyük nesneler olup tutulması kolay olacak), bu şekilde tüketilmesi önerimdir.

Musluklardan akan suyu da ozonla dezenfekte edememelerinin sebebi ozonlandıktan sonra başına gelecek kontaminasyonda hiç bir çare değil. O yüzden klorlanıyor. Siz isterseniz klorlu su için diyorsunuz ben size bu suyuda içemeyin derim. Saygılar.

seazone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-02-2011, 12:00   #77
Ağaç Dostu
 
merlict's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi remz Mesajı Göster
Sayin Mehmet

Ozonlu suyu neden icmemeliyiz ?

Ozon gazi kana karistirilarak verilebilirken ozonlu suyu icmek neden sakincali ?

Yanlis anlamiyorsam hazir sularin icindede ozon var icecekseniz onu icin diyorsunuz oylemi ?

Birde ozon gazinin kokusu biber gazi bibi bi anda nefes borumuzu parcalayacak duzeyde tehlikeli diyorsunuz yoksa benmi yanlis anladim ?
Sayın remz, aslına bakarsanız sayın seazone olayı açıklamış. Burası Türkiye nelerin doğru olduğunu anlamak için iyice araştırmak gerekiyor, aksi halde yalan bile 3 gün sonra doğru sanılıyor.

Sorularınıza gelince; Ozonlu suyu neden içmemeliyiz ? Ürettiğimiz ozon değeri standart olmadığı gibi konsantrasyonu çok farklı ve tehlikeli olabilir.Zaten içtiğiniz ilk anda mide bulantısı başlar ki işte o an oran dengesizdir ve tehlikeler bu şekilde başlar.Bunu suyu içmeden önce koklayın zaten içmek istemeyeceksiniz.Bu sebeple içmemeliyiz ?

Ozon gazı kana karıştırılma işlemini çok iyi bilmiyorum ama oran olarak çok düşük olduğunu düşünüyorum ki suda olduğu gibi dezenfektan önceliği olabilir ki sudaki ozon ise (bizim ürettiğimiz) dengesiz olabilir, tehlike arzeder derim.

Hazır suların içinde ozon var (çoğu firmada) Siz avrupadasınız sanırım, sizdekilerde olmama ihtimali yüksek, bu bizim ülkedekilere özgü bişey.Her zaman olduğu gibi bazı şeyleri geriden takip ederiz.Hazır suları için demiyorum, zaten içiyorsunuz diyorum.Bakın kısaca benim yaptığımı size ileteyim.Ben 15 yıldır böyle bir sektörde çalışıyorum.Çalıştığım birçok firma içinde elit olanlar olduğu gibi sıradan olanlarda mevcut.Konuyu dağıtmadan bunu üreten ben, evde ise suyu içerken ne arıtma cihazından su içerim, kesinlikle içmeyin derim (vucudumuzun arıtma cihazı taşlarında kalan minerallere ihtiyacımız vardır) nede yeni aldığım hazır suyu.Damacana şişesini açtıktan sonra imkanım varsa 1-2 gün kapağını açıp bekletirim, ardından içmeye başlarım.Eğer bulabilirsem doğal mineralli su alırım.Karşılaştırma yapmak isteyen dünyanın en iyi suyu kabul edilen evian suyu bulsunlar ve Türkiyedeki şişelenmiş sulardan bulsunlar.İçmeden etiket değerlerini karşılaştırsınlar.Aradaki değer farklarını görünce şaşırırsınız, hatta imkanınız varsa evian suyu için, tadının burukluğundan tutunda sertliğine kadar birçok sorun bulacaksınız.İşte burada sormazmısınız niye böyle diye.Bu kadar kötü sandığımız su neden bu kadar fazla isteniyor.Ben bile ilk içtiğimde "bunu içeceğime İzmir şehir şebeke suyunu içerim daha iyi" demiştim, belediye bana dava açarmış

Bu konular ozondan başladı.Doğa bize mükemmel saflıkta ortam sunmuş ama biz onu değiştirmek için bilip bilmeden her türlü kötülüğü yapmaya devam ediyoruz.Doğal kaynaktan çıkan suyu yerden çıkış anında içtiğinizde inanın dünyanın en büyük lezzeti bu dersiniz.İşte orada ozona hiç ihtiyaç yok.

Mehmet

merlict Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-02-2011, 17:06   #78
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-02-2011
Şehir: eindhoven
Mesajlar: 10
Sayin Mehmet

Bence yinede havada kalan bir cok konu var.Misal ozonun su kadar mg. faydali fazlasi zararli seklinde bir cevabi zannedersem bu konu uzerine okumus bir doktor veya saglik uzmani cevap verebilir.

Dis ve agiz temizligi icin,
Zehirlenme olaylarinda mide yikamada yardimci urun olarak,
kullanildigini bile okuyoruz.

Akcigerler icin zarari anlasilir bu gazi solumamamiz gerektigini kesin olarak biliyoruz ama vucut icinde nasil bir zarari olacagini anlamak istiyorum.

Ozon uretiminin bildigim kadari ile en kolay yolu yuksek gerilimle olani.Bu is icin yapilmis cihazlarin icindeki ozon yapan metal kismin titanyumdan filan yapildigi soyleniyor.Reklamda olabilir,gercekte,duzmecede.

Cok yuksek dozda ozon uretebilecek cihaz yapmak hic sorun degil,sorun ozon hakkinda tam bir bilgiye sahip olamamam.Bu yuzden tam bir bilgiye sahip olana kadar sadece kuru temizleme seklinde,cihazi yapip kullanmayi dusunuyorum.

remz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-02-2011, 22:59   #79
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Ozon gazı bakteri hücresinin duvarını parçalayabiliyorsa insan derisine teması da sakıncalı olmalıdır. tek kalan oksijen atomu lipit dokusuna bağlanır deniyor zira. Dış derimize az iç mukoza kısımlarımıza daha çabuk etki ederek zarar veriyor olması gerekir. Biraz bilinçli ve bilimsel yaklaşmak gerek.

Klorda insana zehirli bir kimyasaldır. İçme suları klorlanmadığı zaman insanlığın sağlığı bozulur. Bir maddeyi doğru kullanmayı bilmek ya da ondan korkmak uzak durmak. Tıpkı GDO tartışmaları gibi; ya iyi olacak ya da kötü. Tıpkı Cinali ya da Ayşegül Tatilde hikaye kitaplarında veya Kemalettin Tuğcu da ki insan tiplemelerinde olduğu gibi . . .

Bugün gidip bir fırın çakmağı aldım. 13 lira.

Anahtarlı modelleri var. Kablolu paket modelleri var. Ben en sadesini aldım. Tüm yerli fırınlara uyumlu anahtarı yok kabloları yok. 220 girişi için 2 soket yapmışlar. 4 tanede ocağa çıkıs soket yeri koymuşlar. Yüksek voltajlar 220 nin nötr ucu ile devresini tamamlıyor.

220 yi verdiğiniz anda bir saniyede bir çakmaya başlıyor. 2 cm uzaktaki diğer sokete veya 3 cm uzaktaki 220 nötr soketine kıvılcım atlıyor. 10 dakika memerin üzerine bıraktım mutfakta çalışır vaziyette bir dakika sonra burnuma gelen farklı yumuşak kokunun bahsedilen ozon gazı olabileceğini düşündüm. Yani anlıyacağınız kıvılcım üretmenin en basit yolunu bulduk gibime geliyor. Üstelik ozon üretildiğine dair bir emarede gördük.

Bütün yapılacak iş bunu kutulamak. Hatta bir de hareket dedektörü takmak lazım. : )

Odada hareket varken sussun uzun süre hareket görmeyince başlasın çalışmaya. Odanın havasını kimse yokken temizlesin.

Resmini koyayım şimdi sonra bunu da bir mamül hale getirelim.

Eklenen Resimler
   
akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-02-2011, 23:06   #80
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Bunlar da kıvılcım resimleri.

Sürekli değil de saniyede bir çaktığı için telefonun makinası ile denk getiremedim sanmıştım ama denk gelmişler.

Bu kıvılcımlar 2 cm kadar bir aralıktan atlıyorlar. Hem de asıl devrelerini tamamlayacakları yere değil yol bulup şartları zorladıkları bir yere. Yani bu kıvılcım için uygun bir aralık verilir ve nötr bacağına bağlantı yapılırsa güçlü ve 4 adet kıvılcım haline gelirler.

Eklenen Resimler
    
akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2011, 00:04   #81
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi akinselcuk Mesajı Göster
Ozon gazı bakteri hücresinin duvarını parçalayabiliyorsa insan derisine teması da sakıncalı olmalıdır. tek kalan oksijen atomu lipit dokusuna bağlanır deniyor zira. Dış derimize az iç mukoza kısımlarımıza daha çabuk etki ederek zarar veriyor olması gerekir. Biraz bilinçli ve bilimsel yaklaşmak gerek.
Sevgili akınselcuk,

Sayfa tam bir arap saçına döndü. Ozonterapi yapan merkezlerden birinin daha önce linkini vermiştim. tekrar vereyim. Millet ozonu vücuduna temas ettirmek için seansı 150 TL verip en az 10 seans ozon sauna denilen tedaviyi alıyor. Cildin ikinci bir akciğer gibi tenefüs etmesini sağlıyor. Bu işi yapanlar tıp doktorları. Kocakarı da değiller. Bir allahın kulu bu kadar tartışmadan sonra araştırıp okumaz mı?

http://www.ozon.com.tr/ozon-sauna/

Bu site ozon tedaviyi Türkiye' de başlatan Dr. Lale YEPREM' in sitesi. Ozon' un sağlık alanında kullanılması ile ilgili her türlü bilgiyi bulabilirsin.

http://www.ozon.com.tr/ozonun-esik-seviyeleri/

Ozonun hangi konsantrasyonlarda rahatsızlık verdiği ve zararlı olduğu yazılı. Senin çakmak 24 saat çalışsa bir şey olmaz. Daha önceki mesajlarımdan birisinde yazmıştım, yine tekrarlıyayım. yoğun bakımda hastayı kurtarmak için oksijen tüpü ile hava veriyorlar. Oksijen bizim yaşam sebebimiz ama oksijen tüpünü sonuna kadar açarlarsa da ölüm sebebimiz olur. Bu ayrıntıyı gözden kaçırmamak lazım.

Ciltteki açık yaraları tedavi etmek için yaralı bölgeyi torba içine alıp, torbaya ozon gazı vererek yaraları tedavi ediyorlar. Siz cilde zarar verir diyorsunuz. Bayanlar selülit ve fazla yağlarını bölgesel olarak yakmak için ozon torbasının içine giriyorlar.

http://www.ozon.com.tr/basinda-ozon/

Ama bazı arkadaşlar sanayi tipi ozon jeneratöründen başka bir şeyle çalışmamışlar. Ozonla strelize edilen suya bile zehir diyecekler neredeyse. Ozon çok kuvvetli bir oksitleyici olduğu için su içindeki bazı mineralleri oksitleyip çökeltebilir bu yüzden topraksız tarım besin eriyiğinin değerlerini bozduğunu söylüyorlar (özellikle iz elementler üzerinde demir gibi.) ama sudaki bakterileri öldürdüğü kesin. Biz damacana suyunu doğal mineralli su diye almıyoruz. Mineralli sular maden suyu veya başka isimler altında satılıyor zaten.

Sevgili akınselcuk,

Gece mesajı yazdıktan sonra sabah mevcut siteyi biraz daha detaylı inceledim ve şu bilgiye ulaştım. Belki tereddütleri biraz daha giderir.

MADRİD OZONTERAPİ DEKLARASYONU(3-4 HAZİRAN 2010)

SONUÇ BİLDİRGESİ ÖZETİ:
1. Ozon Kullanımının Terapötik Temelleri:
Moleküler düzeyde gösterilmiş , ozonun farklı etki mekanizmaları bu tedavinin klinik olarak kanıtlandığını desteklemektedir.
Ozonun terapötik , etkisiz ve toksik olmak üzere 3 farklı konsantrasyon düzeyi bulunmaktadır.
10 mikrogram/ml hatta 5 mikrogram/ml’ye kadar düşük dozların geniş bir güvenlik sınırında terapötik etkisinin olduğu kanıtlanmıştır.
Böylece şu anda ozonun terapötik konsantrasyon aralığı 5-60 mikrogram/ml olarak kabul edilmiştir. Bu aralık ozonun lokal ve sistemik uygulama teknikleri için kabul edilmiştir.
Bütün terapötik dozlar etki mekanizmalarına göre 3 farklı tipe ayrılmıştır.
a)Düşük Dozlar: Bu dozlar immün modülatör etkiye sahiptir ve bağışıklık sisteminin bozulduğu durumlarda kullanılır.
b)Orta Dozlar: Antioksidan enzim savunma sistemini stimüle eder ve bağışıklık sistemi düzenleyicidir. Diyabet, ateroskleroz, KOAH, parkinson sendromu, alzheimer ve senil demans gibi kronik dejeneratif hastalıklarda en faydalı biçimde kullanılır.
c)Yüksek Dozlar: Özellikle ülserler ve enfekte yaralarda kullanılır. Su ve zeytin yağı ozonlanmasında kullanılır. Medikal Ozon Jeneratörleri zeytin yağı ozonlanmasında ASLA kullanılmamalı çünkü yağ buharının cihazın içindeki yüksek voltaj tüplerine diffüzyonu neticesi ÇOK TOKSİK MADDELER oluşmaktadır.

Kaynak: http://www.ozon.com.tr/2010/07/23/oz...-deklarasyonu/

Bizim burada sözünü ettiğimiz ozon cihazları düşük dozajlı cihazlar. Yüksek dozajlı cihazlarad ozon direkt havadan elde edilmiyor. Ozon jeneratörüne %99 saflıkta oksijen tüpü bağlanarak saf oksijen ozona dönüştürülüyor. Bu bile sağlık hizmetlerinde kullanılıyor ama bu işin eğitimini almış tıp uzmanı veya gerekli seminer ve eğitimlerden geçmiş sağlık personeli tarafından. Yoksa öbür cihazların bazıları Bauhaus gibi yapı marketlerden veya internet üzerinden hava ve su temizleyici olarak satılıyor zaten.


Düzenleyen Sarıcan : 23-02-2011 saat 09:20 Neden: Paragraf ekleme
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2011, 00:54   #82
Ağaç Dostu
 
the_mc's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi akinselcuk Mesajı Göster
Bunlar da kıvılcım resimleri.

Sürekli değil de saniyede bir çaktığı için telefonun makinası ile denk getiremedim sanmıştım ama denk gelmişler.

Bu kıvılcımlar 2 cm kadar bir aralıktan atlıyorlar. Hem de asıl devrelerini tamamlayacakları yere değil yol bulup şartları zorladıkları bir yere. Yani bu kıvılcım için uygun bir aralık verilir ve nötr bacağına bağlantı yapılırsa güçlü ve 4 adet kıvılcım haline gelirler.
tebrikler usta, ozonu işe yarar miktarlarda üretirmi acaba?

the_mc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2011, 13:46   #83
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Valla Sarıcan Hocam, Sen beni yanlış anlamıssın veya ben demek istediğimi diyememişim.

Ben içilmez temas edilmez külliyen yanlıştır demek istemiyorum. Zararı üzerine yazılanlara karşı yazmıştım. Klorda zehirlidir ama kullanılmayınca sağlık bozulur cümlesinden bütün meramım anlaşılır zannetmişim yanlış yapmışım.

Senin bunu bilinçsizce kullanma ihtimalin yok, aklımdan bile geçmez. Hatta sen bunu bu şekilde kullanarak anca bana referans olursun. Yani sırf senin uygulamanı gördüm diye bu metoda güven duyarım.

Öyleyse niye öyle yazdım ? Yazarken aklımdaki senin uygulaman değil ozonu tehlikeli gibi lanse eden başka satırlardı . . .

O satırlarda yazanlarda yanlış değiller belki ama akıl süzgecimiz her şeyin bir zararı da olabileceğini bilir zaten.

Her gün bir avuç tuz yiyen insanın ölür. Tuz zararlıdır hiç kullanmamalıyız.

Her gün 30 litre su içen insan ölür. Su zararlıdır içmemeliyiz.

Yazılarda bu mentaliteyi yakaladım ve bir iki satırla itiraz ettim. Aklımda sen yoktun. Denk gelmiş daha açık yazmalıydım özet geçmişim.

akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2011, 15:23   #84
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Zehri zehir yapan dozudur diye forumun bir çok yerinde konuşuldu.

Ayrıca ozon jeneratörleri gerek tatlı gerek tuzlu su akvaryumlarında hem dezenfektasyon hem de oksijen kaynağı olarak senelerdir kullanılır. Akvaryumlarda ise omurgalılar, eklembacaklılar, yumuşakçalar rahat rahat yaşar.

Ozoneizer veya ozonizer diye bakarsanız akvaryumlarda kullanılan bir çok modeli satan sitelere ulaşabilirsiniz.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2011, 17:25   #85
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. Todor,

Aklın yolu bir. Balıklar birde bu su ile solunum yapıyorlar. Sanayi tipi ozon cihazını akvaryuma bağlasak belki balıklarda ölür ama arkadaşlara bu dozaj durumunu bir türlü anlatamadım. Bugün diş hekimleri ağız ve diş sağlığında ozon kullanmaya başladılar. Sn. akınselcuğun yapmaya çalıştığı veya bizim bu sayfada konuştuğumuz cihazlar çok küçük kapasiteli şeyler. Sanayi tipi ozon cihazı öyle amatör çalışmakla yapılacak kadar basit olsa idi bu cihazlar binlerce liraya satılmazdı. Herkes kendisi yapardı.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2011, 19:15   #86
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sayın sarıcan, altını çizerek söylemek istiyorum, kaynak göstererek paylaştığınız bilgi için size teşekkür ederim.Açıklanan eşik değerleri, ve bu değerlerin nelerese sebep olabilecekleri konusundaki açıklamaların süregelen tartışmalara nokta koyacağını umuyorum.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2011, 00:13   #87
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Çok heyecanlı bir yer burası. Bir hobi serası yapmaya kalkıyorsun demirin et kalılığına takılıp kalıyorlar. Depreme dayanıklı mı diye sormadıkları kalıyor. Uyduruk ozon üretecleri yapmaya kalkıyorsun zehirlenme fobisi başgösteriyor. Uranyum etkisi yapar mı diye sorulmadığı kalıyor. Sakin ve sukunetli şekilde bir hobisel aktivite göstermek için ciddi bir iletişim uzmanlığına ihtiyaç var burada.

Eklenen Resimler
     
akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2011, 00:29   #88
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-11-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 731
Plastik kutu her elektronikcide mevcut. Fiyatı 7-8 lira. İçinde vida yerleri var. bunların hepsi traşlanıyor. İçine koyacağımız şeyleri sığdırmak için. Havyanın ucu ile eritilebilir veya evinde hobi amaçlı tur motoru olanlar bunları taşlayabilir.

Hava motoru da her akvaryumcuda bulunur. Atınan' ın en küçük modellerinden biri. Üst kapağını söküyoruz zira kutuya sığması gerek. Hava motoru ve bobinin (fırın çakmağı) 220 girişlerini ortak yapıyoruz. Arzu eden 220 kablosuna anahtar da yapabilir.

Kutuya sığacak küçük boyutlu bir kutucuk temin ediyoruz. Çocukların oyuncaklarından bir şey bulunabilir. Küçük bir ilaç kutusu kullanılabilir. Benim kullandığım şey bir üçlü kalemliğin en küçük gözü.

Yüksek voltajın gönderildiği kablo fırın çakmağı ile beraber aldığım fırının orjinal çakmak kablosu. ( En kısa boy olanı)

Küçük kutucuğun ortasına bir somunlu vida ile bobinin Nötr ucunu kabloyla bağlıyoruz.

Kutucuğun yan yüzünden de çakmak porselen probunu bir delik açıp sokuyoruz.

Sonra hava motorundan bir kısa hortumla kutucuğa hava gireceğiz. başka bir köşesinden de gene bir akvaryum hortumuyla büyük kutudan dışarı çıkaracağız.

Aleti fişe taktığımızda küçük kutucuğun içinde çıt çıt kıvılcım atlayacak ve hava hortumuzdan dışarı tuhaf kokulu bir hava çıkmaya başlayacak.

Ne kadar üretiyordur diye soran bir arkadaş çıkacaktır. Bilmiyorum diyeceğim üstelik nasıl ölçebilirim bu konuda bir fikrim de yok. Tek bildiğim çıkan değişik kokudan dolayı bir ozon üretildiğini hissedebiliyorum.

Küçük kutucuğun üzerini küçük bir parça plastik kesip kapatıyoruz büyük kutuyu vidalayıp kapatmadan önce. . .

İyi geceler.

Eklenen Resimler
   
akinselcuk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2011, 17:16   #89
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-02-2011
Şehir: eindhoven
Mesajlar: 10
Sayin Sarican

Bilgilendirme ve kaynak icin tesekkurler.Dediginiz gibi tehlikeli miktarda ozon icin saf oksijen lazim heralde.

Akin bey

Calismalariniz cok guzel,emeginizi esirgemiyorsunuz.

Su buyu gosterisi filan yapiyorlar kureler varya bilirsiniz,cocuklar oynasin diye yapmislar.Kurenin icinden kurenin camina elektrik akiyor.Bence bu is icin cok daha uygun bir sey.Zannedersem ucuzda olmasi lazim.

http://www.youtube.com/watch?v=8DCA-gbnr30

2:29 dan sonraki bolumde profeyonel bir cihazin icinden alinmis ozon yapan kismi var.Anladigim kadari ile seramik bir yuzeye uzun cubuklar seklinde yapmislar.Tasarim acisindan ilham verecegini dusunuyorum.

remz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-02-2011, 10:08   #90
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-01-2009
Şehir: sakarya
Mesajlar: 263
Profesyonel ev tipi ozon cihazların çoğu lambalı bu sayın remz'in dediği gibi.

seazone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
jeneratör yapmak, ozon, sterilizatör

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:34.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024