22-12-2008, 22:17 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Sarıcan, Topraksız Tarım Denemelerim
Herkese Merhabalar, Bugün benim için milat... 22.12.2008 Dün maceralı bir yolculuktan (trafik kazası yaptım.) sonra Kudret Bey' le buluştuk ve EC kitimi aldım. Aynı şehirde yaşamanın verdiği avantajla buluştuk ve iki saate yakın sohbet ettik. Önerilerini dinledim ve topraksız tarıma ilgisinin nasıl başladığını ve geliştiğini dinlemek bana büyük keyif verdi. Yaptığım sistemle ilgili görüş ve önerilerini aldım. Benim için çok aydınlatıcı oldu. Kendisine forum aracılığı ile tekrar teşekkür ediyorum. Bugün verilen tarif üzerine eriyikleri hazırladım. Boş şişe bulmak mümkün olmadığı için 5 litre Fanta' m oldu. Dökmeye kıyamadım 5 litrelik içme suyu alıp, su ile eriyiği hazırladım, fantaları su şisesine doldurdum. Bizde pek tüketilmediği için ikram edecek birilerini arıyorum şimdi. Benim için süprizler bitmedi. Bugünde Sayın Envor' un paketi geldi kargo ile. Telefon ederek sevincimi ve teşekkürlerimi bildirdim ama sizin aracılığınızla tekrar teşekkür ediyorum sevgili arkadaşımıza. Gönlü gibi gönderdiği fidelerde güzel. Gözlerime inanamadım. Bütün fideler çiçeğe durmuş sevimli sevimli göz kırpıyorlardı paketi açtığımda. Mis gibi bir domates bitki kokusu da cabası. Benim hazırlığım 3 saksıya göre idi. Ama paketten çıktı 8 kök, nasıl kıyıpta vazgeçeceğim 5 tanesinden. Dün Kudret Bey amatör aç gözlü olur dedi. Doğru söylemiş vallahi. 8 kök fide gelince kendimi kaybettim. Allahtan evde hiç kullanılmamış torf ve geçmiş senelerden kalma boş saksılar vardı. Hemen 2 adedini topraklı tarım yapmak üzere saksıya diktim. Böylece atık besin sıvılarımıda değerlendirebileceğim. Aynı zamanda topraklı ve topraksız tarımı yanyana deneme fırsatım olacak. Kalan 3 kökede kıyamadım. Evdeki turşu bidonlarından birini hemen tekli durgun su kültürü için Sayın Envor' un yapıp resimlediği kavanoz saksı haline getirdim. Hava ihtiyacınıda diğer saksıların havasından çaldım. Şimdi topraksız 4, topraklı 2 saksım oldu. Ama son yaptığım kavanoz saksıya solmasınlar diye 3 kök domatesi yan yana koydum. En kısa zamanda 2 ayrı saksı daha yapmam lazım ama balkonda adım atacak yer kalmayacak ve içişleri bakanı ile aramız açılacak. Kış günü çamaşır asacak yer kalmadı diye. Ama bütün suçlusu Envor. Kendisine tekrar çok teşekkür ediyorum. Bu arada bu önümüzdeki haftayı besin tankını doldurup yerine koymadan deneyeceğim. Boşta kalan borudan azalan günlük besin seviyesini izlemek istiyorum. Hafta sonu Kudret Bey' den EC metreyi alırsam bir haftada ne kadar EC ve Ph değişimi olduğunu da gözlemlemek istiyorum. Düzenleyen Sarıcan : 13-06-2009 saat 08:16 |
22-12-2008, 22:38 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Eh hadi hayırlı olsun, bizi geçtiniz. Bizim fideler daha milimetrelik. Şimdi ne olacak envor'dan fide gelmezse bahara kadar fidelerle uğraşırız bu duruma. Ya görmeyecektik **** bize de göndersin diyeceğiz. Ama ben dikmiş gibi sizinkine sevindim. |
22-12-2008, 22:53 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
|
Fideleriniz hayırlı olsun sayın SARICAN, gözünüz aydın. Balkonunuz domates serasına dönmüşÜrününüz bol çalışmalarınız başarılı olsun,heşey gönlünüzce olsun. |
22-12-2008, 23:34 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Çok teşekkürler Kudret ağabey, haftaya görüşmek dileğiyle. Tek eksiğim EC metre ve Ph kağıdı kaldı. Ondan sonra bol bol deney. Bu hafta damacanayı yerine koymadan boru içinden günlük ne kadar su eksildiğini gözlemlemeye çalışacağım.Ama bu arada Istanbul' a da kar yağacak diyorlar bakalım ne yapacağız. Arabayı servise verdim, bir hafta arabam da yok ama umarım hafta sonuna teslim ederler. Bir aksilik çıkmazsa EC metre için uğrayabirim yanınıza. Saygılar. |
24-12-2008, 12:43 | #10 |
Ağaç Dostu
|
Yeni yuvalarını sevmiş gibiler
Bugün ikinci gün, hava birazda soğuktu. Balkona tedirgin gittim ama çiçeklerin ışıltısını görünce içim rahatladı. Yeni yuvalarını sevmiş gibiler. Kavanozların dışını alüminyum folya ile kapladım. Unutmadan ilk deneyimimi paylaşayım sizinle. EC eriyiğini hazırladığım 10 litrelik pet şişeyi eriyiği sisteme boşalttıktan sonra öylece bırakmıştım balkonda. Bugün bir daha ki sefere yeniden kullanırım diye saklamak için aldım, hazırladığımız eriyiğin şişede kalan bulaşığı hemen kaymak gibi olmuş. Herhalde eriyik ışıkla temas ederse alg oluşur dediğiniz şey bu olsa gerek. Alg denilen bu kaymak gibi materyal bir sonraki seferde hazılanacak eriyiğin temiz suyunu bozar mı? Nelere dikkat edilmeli? Kavanozların alt kısımlarında alüminyum folyoyu alta doğru kıvırarak yerleştirdim, üstende boğazı sıkı sıkı kavrayacak şekilde bantladım. İzolasyon için yeterli olmuş mudur? Deneyimlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Diğer PVC saksılarımda strafor kapaklar boru içinde rahat hareket edecek şekilde duruyor. Kenarlarda olan 1-2 mm' lik boşluklardan girebilecek ışık sıvıya zarar verir mi? Gerekirse alüminyum folyo ile onlara da gölgeleme yapabilirim. Son resimde görülen sarı kapakta damacanayı yerleştireceğim yer. Şimdilik su seviyesini kontrol etmek için damacanayı yerine koymadım. Işık girmesin diye kapak koydum. Şimdilik hiç sıvı eksilmemiş. Bu haftayı böyle geçirmeyi düşünüyorum. EC metrem olsaydı günlük değişimleride kaydetmeyi düşünüyordum. Düzenleyen Sarıcan : 14-03-2010 saat 12:31 |
24-12-2008, 13:02 | #11 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Bu kadar büyük domates fidem olsa; çiçekleri de üstünde üstelik, aman aman hangi sistemle nerede büyüttüğümüzün önemi yok bence. Katkısız toprağa da ekilseler meyva verirler. Zaten ergen olmuşlar, alacakları besini de almışlar.. Önemli olan tohumdan itibaren domatesi yetiştirebilmek. |
24-12-2008, 13:42 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Kahyanur, Cem Yılmaz' ın son telekom reklam filminde (fransızca olarak) arabasının arkasına yazdırdığı cümleyi hatırlatırım size. Sayın Envor' un yeni yıl süprizi bunlar. Mevsimi gelince inşallah tohumdan da yaparız bu işi. Ben çimlensin diye tohumda koymuştum ama onlar çimlenene kadar ben saksıların başında dal budak salardım herhalde. Bu yüzden Sayın Envor' a tekrar teşekkür ediyorum. |
24-12-2008, 14:07 | #13 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Alıntı:
Reklamları izlememeye özel gayret sarfetmekteyim. Hele yabancı dilde yapılmış reklamı asla izlemem..Ama hazırlop fidelerinizin bundan sonraki aşamalarını dikkatle izleyeceğim Düzenleyen kahyanur : 24-12-2008 saat 14:29 Neden: ek |
|
24-12-2008, 14:42 | #14 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Sarıcan, alg oluşumundan kastınız şişenin ceperlerinde oluşan beyaz renkli tuzsu tabaka mı? Zira bu güne kadar kaymak benzeri bir tabakadan söz edildiğini duymadım. Eğer söz ettiğiniz oluşum dediğim tabakaysa, büyük ihtimalle eriyiğin suyunun buharlaşmasıyla ortaya çıkan besin tuzlarıdır ve yine büyük ihtimalle bir dahaki sefere kullanırken hazırlayacağınız besin eriyiğinin en azından ec değerini yükseltecektir. PVC borulara giren ışık dediğiniz kadar inceyse, kısa vadede yosunlanmaya neden olacağını pek sanmam ama ustalar da fikirlerini söylerse daha sağlıklı bir cevap almış olursunuz. Kavanozları iyi kaplamışsınız ama onunla uğraşmasaydınız keşke. Kargo şirketlerinin dosya zarfları da (içini dışı olarak kullanmak kaydıyla) aynı işi görüyor. Ama sizinki daha derli toplu olmuş elinize sağlık. Domatesleriniz de harika görünüyor. Güle güle büyütün. |
24-12-2008, 15:14 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Malbman, Ben kaymak demekle yanlış tanımladım herhalde, rengi beyaz değil. Şeffafa yakın jel gibi bir şey. Pet şişenin tabanındaki girintilere süzülerek biriken EC kalıntısı büyük bir ihtimalle. Bir günde jel kıvamına gelmiş. Yosunlaşma başlangıcı olarak tahmin ettim. Beni tereddüte düşüren, oluşan bu artık sonradan konulan eriyikte mayalanma etkisi yaparak çoğalır mı? En iyisi böylesi sakladığımız kapları kullanımdan sonra iyice çalkalayıp durulayarak kaldırmak. Yakında kargo şirketi yoktu ama her mutfakta alüminyum folyo bulunuyor. Ama daha dayanıklı olması bakımından kargo poşeti olmasında fayda var. İlk rastladığım yerde alırım o poşetlerden. Bunların üzerini kaplarım. Çünki su değişimi için bakım yaptığımızda kesin yırtılır bu folyolar. PVC boruların kenarlarınıda alüminyum folyo ile perdelemeyi düşündüm ama böyle sonuç ne olacak, en azından birinci bakıma kadar gözlemleyeceğim. Oluşursa su değişiminde iyice temizlerim ve yeni besin eriyiği doldurduktan sonra sıkıca izole ederim. İyi dilekleriniz ve yardımınız için teşekkür ediyorum. |
24-12-2008, 15:32 | #17 |
Ağaç Dostu
|
Sayın sarıcan, bir yerlerde hata yapmıyorsunuz değil mi? Zira ben besin eriyiğinin olduğu şişeyi yazın bir kaç kez güneşin tam ortasında unutmuştum. Hem de bir kaç gün boyunca. Ama sizin dediğiniz türden bir jöle ya da kaymak benzeri bir oluşum hiç gözlemlemedim. Yalnızca biraz yosunlanmıştı o kadar. Kusura bakmayın bunu ısrarla söylüyorum ama başka bir yerde hata yapıyorsanız bilmeden bitkilere zarar verebilirziniz ve bu kadar emeğin boşa gitmesi hepimizi üzer. Yine de Kudret hoca ya da envor da bir fikir beyan etsinler bakalım. |
24-12-2008, 17:06 | #18 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Nariçi, Eriyikleri iyice erittim. A şişesi dinlendiği halde pırıl pırıl tam şeffaf olarak duruyor. Ama B şişesini eritmek daha zor oldu. Tüm uğraşlarıma rağmen çok az da olsa durulduktan sonra şişenin dibine çok az bir çökelti oluyor. Benim bahsettiğim olay besin kitlerini erittiğim şişede olmadı. İki şişeden 100' er cc alıp 10 litrelik büyük pet şişede, yaptığımız seyreltilmiş eriyiği sisteme boşalttıktan sonra şişe çeperlerinde kalan sıvının sızarak, şişenin tabanındaki girintilerde birikmesinden kaynaklanan bir oluşumdu. Onuda şişeyi çalkalamak için lavaboya gittiğimde gördüm. Şişeye bir miktar su alıp çalkalayınca şişenin dibinden çıktı. |
24-12-2008, 17:20 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Malbman, Bahsettiğim oluşum; sızıntı sayılabilecek miktarda bir sıvının şişenin dibinde hava ve ışıkla temasından, suyun buharlaşmasından sonra kalan kimyasal karışımı artıkta olabilir. Bir günde yosun teşekkülü olabilir mi bilemiyorum? Onun için tecrübeli arkadaşlarıma sorayım dedim. Fidelerin keyfi yerinde, bütün gün onlarla ilgilendim. Benim korkum soğuk, umarım hava çabuk düzelir Istanbul' da. Çünki evde balkonu ısıtacak hiç bir şey yok. Düzenleyen Sarıcan : 24-12-2008 saat 17:26 Neden: imla |
24-12-2008, 18:22 | #21 | |
Ağaç Dostu
|
Elinize sağlık sn. SARICAN, inşallah başarıya ulaşırsınız. Mevsim kış, hemde balkon, tam olarak ışık alamaz gibime geliyor. Balkonunuz ne kadar güneş görüyor? Alıntı:
Düzenleyen envor : 24-12-2008 saat 19:36 |
|
24-12-2008, 18:33 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Topraksız tarım / Hidroponik (Durgun su kültürü) Aeroponik (Akan su kültürü) Sn.SARICAN, sizin fidelerin kardeşleri bunlarda. Ayın 4'ünde kavanoza koymuştum, daha iki defa suyunu değiştirdim. Düzenleyen envor : 24-12-2008 saat 19:38 |
24-12-2008, 21:08 | #23 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Envor, sizin ellerinize sağlık. Biz sadece yeni bir yuva açtık onlara. Güneşten yana hiç endişeniz olmasın. Ben saksıları kurarken, aşırı güneşten kavrulabilirler diye camlara strafordan perdeler yaptım. 5. sayfadaki resimlerin birinde net olarak görebilirsiniz. Şimdi ise soğuk havaya izolasyon vazifesi görüyorlar. Bugün bir ara güneş çıktı hemen çıkardım strafor perdeleri. Balkonun geniş tarafı güneydoğu, dar tarafı güneybatı, köşe tam güney. Günün büyük bir bölümünü güneşle geçirecekler, belkide aşırı güneşten korumam gerekecek ama şimdi güneş olsun diye dua ediyorum. Ben bu hafta sonu su değiştirmeyi düşünmüyorum, çünki yedek besin deposunu yerine koyduğum zaman neler olacağını görmek ve takip etmek istiyorum. Gelişmeleri de fotoğrafla sizinle paylaşmak istiyorum. Benim beklentim sistemi yedek besin tankı ile takviye ederek su değişim süresini biraz daha uzun tutabilmek. Ama fide bolluğundan kavanoza koyduğum ve sizin sistemle çalışan sistemin suyunu sizin önerileriniz doğrultusunda bu hafta sonu değiştirebilirim. Saksıda torfta dikili olanlara şimdilik torfun nem durumuna göre sadece su veriyorum. Böylece saksı ile sistemin gidişatını da yan yana kontrol ederim diye düşünüyorum. Geçen senede saksıda tohumdan yetiştirdiğim domates çok iyi bir gelişme göstermişti , ama balkon tarımıyla bile henüz hiç ilgimiz olmadığı için çiçeğe boğulmuş fidelerden sadece 3 adet domates yavrusu almıştım. Ne şaşırtma, ne sırığa alma. Şimdi düşünüyorum da fideler resmen yalvarmış bana. Ben sadece o muhteşem kokuyu koklamak için gidiyordum saksının yanına. Döllenmesi için fiskelemekten değil de oraya buraya saçılan kolları toparlarken sallantıdan döllendi her halde o 3 adet domateste. Agaclar.net sayesinde sizlerle tanışmak yeni bir ufuk açtı bana. 35 yıllık çalışma hayatından sonra 6 aydır evde oturmaktan tam sıkılıyorum derken önümde kocaman bir dünyanın açılmasına sebep oldunuz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Domates fideleri içinde ayrıca size tabii ki. Sevgilerimle. Düzenleyen Sarıcan : 13-06-2009 saat 08:17 |
24-12-2008, 21:34 | #24 |
Ağaç Dostu
|
Yaza kadar her fırsatı değerlendirin, güneş olmazsa olmaz, şu an güneş bitkilerinizi kavurmaz. |
24-12-2008, 22:33 | #25 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
|
Sevgili arkadaşlarım ,Sayın SARICAN bir jelleşmeden bahsediyor bende merak ettim ama sanki cevabınıda vermiş gibi. Şişenin dışındaki akıntı kurumaya başlayınca belki kıvamkaşıp bir jel hissi vermiş olabilir, ama emin değilim. Şimdiye kadar domates kitinden böyle bir şikayet bildirilmedi. Bazı kitlerin stok eriyiklerinde hafif çökmeler olabilir ,eriyiği hazırlarken şişeyi çalkalayıp kullanmak lazım. Hazırlanan ana eriyikte çökme olmamalı ,oluyorsa PH kontrolünün yapılması gerekir PH yüksek olabilir. Bitki besin tankının dibinde çöküntü görülürse buda PH ın yükseldiğine işarettir PH kontrolü yapmak lazımdır. |
26-12-2008, 14:35 | #26 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Benim benim domatesler sizi duydu herhalde. Biz buradayız diye çıkarmışlar minicik yapraklarını el sallıyorlar. Yakında balkonda adım atacak yer kalmayacak herhalde. Ama gelen fidelerden toprağa diktiğim fidenin birinin çiçeklerine kafam takıldı. Diğer topraktaki ve sudaki fideler hallerinden memnun. Çiçekler papatya gibi açılmışken bu biraz küskün duruyor. Umarım kısa sürede toparlanır. Çünki ekmeğimi pişirdim bekliyorum. Düzenleyen Sarıcan : 14-03-2010 saat 12:35 |
|
26-12-2008, 14:50 | #27 |
Ağaç Dostu
|
Sinbo ekmek makinesi ile lezzetli ekmekler pişrirsiniz Reklamlar bitti. Sayın Sarıcan sizin minikler biraz daha ışık istiyorlar sanırım. Zira boylarını uzatmaya başlamışlar. Bir de o kadar ıslak tutmayın topraklarını. Suyu buldukça boy uzatıp gövdelerini kalınlaştırmayacaklar. Ondan sonra elinizde makar ipi kalınlığında domates fideleriniz olacak |
26-12-2008, 15:29 | #28 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-03-2007
Şehir: Aksaray
Mesajlar: 298
|
sn sarıcan şaşırtmaya devam ediyor kendin pişir kendin ye, kendin yetiştir kendin ye bir arada olmuş. |
26-12-2008, 16:06 | #29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Ekmeğin içi pişmiş mi?? Üstü de homojen kabarmamış. EC si az gelmiş mi ne?? |
26-12-2008, 16:56 | #30 |
Ağaç Dostu
|
Acemilik Sayın Malbman, hemen gittim üstündeki şeffaf kapağı kaldırdım. Mutfaktaki eski bir kahvaltılık kutusundan bozma yaptım fide serasını, üstteki kapak şeffaf fakat kalın, sera etkisi olsun diye kapağı kapatmıştım fakat kalın olduğu için delmedim. Kaptaki su radyatörün üzerinde buharlaşıp üst kapakta damlacık oluyor. Bende radyatörün üstünde kuruyup susuz kalmasınlar diye oluşan damlaları bardaklara damlatıyorum. Demekki çok gelmiş, hemen kapağı açıp kurutuyorum. Işık için bir şey yapamayacağım, güney cephe pencerenin önündeler, bugünlerde Istanbul birazda bulutlu. Denk geldi herhalde. Umarım güneş açarda biraz güneş görürler. Ekmek pişirme makinasında markayı tutturamadınız. Kenwood kullanıyorum. Su yerine süt kullanıldığı zaman ekmeklerin tadına doyum olmuyor. Söke Un' un hazır paketleri var, paketten mayada çıkıyor. Ben sadece başla düğmesine basıyorum. Çok yoruluyorum ama değiyor doğrusu. Emekli olunca her amatör uğraş vazgeçilmez bir tutku oluyor herhalde. Çiçeği solgun duran fide için birşey söylememişsiniz, telef eden serisine dahil olmayalım da Düzenleyen Sarıcan : 26-12-2008 saat 16:59 Neden: imla ve düzeltme |
|
|