13-04-2009, 00:20 | #1 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Sarp99, çilek üretimi (durgun su)
Merhaba dostlar, Topraksız tarım konusunu yaklaşık bir birbuçuk aydır ilgi ile takip etmekteyim. Zaman zaman 10 yaşındaki oğlumla da okuduk. İki hafta önce oğlum(Sarp) geldi "Baba dönem projesi olarak topraksız tarımı seçtim." dedi. Ben de "Eyvallah okuduk bir aydan beri yeterince, hadi yapalım." dedim. Neyse, geçen Cumartesi günü Bauhaus'a gittik durgun su kültürü için büyükçe bir kap, strafor, çilek fideleri, yakındaki bir pet shop'tan da Atman 7500 hava motoru ve su taşı aldık eve gelip straforu kaba göre kesip içine suyu da doldurup hava motorunu çalıştırıp hava çıkışının da sağlıklı olduğuna kanaat getirdik. Kudret Tezel üstadımızdan da Cuma günü besinler geldiğinde hafta sonu programımız belli oldu. Deneklerimiz zaten geçen hafta Carrefour'dan alınmış kuzu kuzu başlarına gelecekleri beklemekteydiler. Kabımız yaklaşık 350*220*140 mm ölçülerinde. Daha önce bu işlerle uğraşmış arkadaşlar ışık girmesin dediği için kabı siyah kalın bir torbayla sağlamca örttük. Sonra Sarp "Baba siyah ışığı emeceği için içindeki eriyik güneş görünce kesin kaynar." dedi. Akıl akıldan üstündür deyip siyah torbayı bir de alüminyum folyo ile kapladık. Işık konusunda iyice gaza geldiğimiz için 30mm'lik strafordan yaptığımız üst kapağı da folyo ile kapladık. Hızımı alamayıp çilekleri de folyo ile sarmaya başlamışken Sarp'ın "Baba biraz abartmıyor musun?" lafı ile kendime geldim. Hava motoru ve sutaşı bağlantılarını yapıp, hazırladığımız eriyiğin içine attık ve çalıştırdık. Sutaşları üste çıkıp yüzmeye başladığı için üstlerine, alet kutumdan bulduğum ilk ağırlığı koydum. Kullanım kitapçığını sonradan okuyunca sutaşlarını önceden suda biraz tutup ıslanmalarını sağlamak gerektiğini de böylece öğrenmiş oldum. Sanırım ilk hafta besin eriyiğinin demir konsantrasyonu biraz fazla olacak. Zaten azman boyutlarda iken aldığımız, çiçeğe durmuş olan çileklerimizi de, bayağı bir ızdırap çektirerek üç köke ayırdık ve delerek peynire döndürdüğümüz plastik su bardaklarına az miktada torf ile dolgu yaparak alt tarafları yaklaşık 4 cm eriyik içinde kalacak şekilde strafor kapağımıza yerleştirerek sistemimizi çalıştırdık. Üç kökten ikisini bayağı bir hırpalamış olmalıyım ki, bir saat sonra ikisi "Bizden bu kadar abi." diyerek yerlere serilip moralimizi bozdu. Bu da yetmezmiş gibi bütün bu operasyonu yaparken bizi dehşet içinde seyreden babam akşam telefon edip, "Senin çilekleri toplamak için bir küfe aldım, müsait bir zamanında uğra da vereyim." dedi. Neyse ki Pazar sabahı tüm fideler güne başları dik ve mağrur tavır ile başladılar da bu işi yapabileceğimize olan inancımız geri geldi. Geriye iki soru kaldı. 1. Acaba babama bir tane bile olsun çilek ikram edebilecek miyim? 2. Bu projeyi Sarp'ın yaptığına öğretmenini ikna edebilecek miyim? |
13-04-2009, 07:36 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili sarp99 tımarhaneye hoş geldiniz : (Tımarhane dediğime bakmayın, biz içerideki akıllılar kendimizi dışarıdaki delilerden korumak için bu adı verdik). Öncelikle ellerinize sağlık. Sistemi güzel kurmuşsunuz. Ama besin tankınızı siyah torba-folyo sentezi yerine, kargo firmalarının poşetlerinden bir tanesi ile çok daha rahat kaplayabilirdiniz. Aklınızda olsun, besin tankınızı gri antipas boya ile boyarsanız güneşe karşı kesin bir yalıtım sağlarsınız. Zira gri renk yosunlanmaya karşı en korumalı renkmiş. Geçen yıl yaptığım deneyde bizzat şahit olmuştum buna. Bir de; kabınız nispeten küçük. Bu nedenle üç kök yerine iki, hatta bir kök çilek koysaydınız daha verimli olurdu gibime geliyor. Yine de tecrübe tecrübedir. Bakarsınız sizin çilekler buldukları ile yetinen cinstendir de sorun çıkarmazlar kendi aralarında Ama babanıza (küfe dolusu değilse de) bir miktar çilek ikram edebileceğinize eminim. Kullanıcı adınızdan doğru bir çıkarım yaptıysam, Sarp 10 yaşında olmalı. Doğuda 10 yaşındaki çocuklar tarlalarda çalışıyor da, İstanbul'da 10 yaşındaki bir çocuk neden topraksız tarımla uğraşmasın (Sarpın tarlaları var da çalışmam mı dedi çocuk) Onun için öğretmeni projeyi Sarp'ın (tabii sizin de yardımlarınızla) yaptığına inanacaktır. Düzenleyen malbman : 13-04-2009 saat 07:37 Neden: Yazım hatası |
13-04-2009, 10:13 | #3 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Besin tankını MNG Kargo'nun poşetlerini ters yüz ederek kullandık. Bir ara boya işine de girişelim diye düşündük ancak, saygıdeğer Çevre Bakanımız bizim bu fikrimizi hızlıca derdest edip toprağa gömdü. Bizim evde kavga çıkmaz çıkarsa da kavga edenleri yerim, o yüzden yer sorunu olacağını sanmıyorum. Hem birileri "Amatör açgözlüdür." önermesinde bulunmuş, arkadaşları yalancı çıkarmak olmaz değil mi? Çıkarımınız doğrudur. Sarp tam 10 yaşında. Kendisi ile hemen yeni projelere başladık. Pazar günü bol miktarda reyhan, turp ve italyan domates tohumunu çimlendirmeye aldık. Reyhan otları için bitişik düzen bir çalışmamız olacak. Yazın sık sık sağa sola gittiğimiz için ve balkonumuzda da elektrik olmadığı için Hideo Imai abimizin http://www.longbeachhydro.com/index....s/AVRDC_system havalandırmasız topraksız tarım tekniğini deneyeceğiz. Düzenleyen Sarp99 : 13-04-2009 saat 10:16 Neden: Lİnk vermeyi beceremedim. |
13-04-2009, 10:27 | #4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Bravo Sarp99!
Tebrik ederim. İşte eğitim budur. Babası sen geri dur, finasörlüğün yeterli olur. Sarp bilir ne yapacağını. Sınıfındaki arkadaşlarına da göster neler yaptığını. Artsın sayısı memleketimin akıllı çocuklarının. Haydi Sarp göreyim seni. Aferin evladım. |
13-04-2009, 12:06 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Hoşgeldiniz Sn. Sarp99, Hoş ve hızlı geldiniz. Sisteminiz gayet güzel olmuş ama ondan daha ilginci verdiğiniz linkteki Durgun Su Hydroponic sistemde oksijen temini için hava motoruna ihtiyaç olmaması. Eğer sistemin prensiplerini çözer ve uygulamada başarılı olursanız ve bizimle paylaşırsanız balkonda kablo ve hortumlar içinde kördüğüm olmuş bir çok arkadaşın duasını alırsınız. Bu sistem evde veye balkonda bitki yetiştirmek isteyenlere büyük özgürlük sağlar. Güneşin durumuna göre saksılara yer değiştirmek veya elektriksiz ortamda durgun su kültürü yapmak gibi. |
16-04-2009, 07:14 | #6 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Cumartesi günü sistemi çalıştırdığımızdan bu yana durum şimdilik iyi gidiyor gibi. Hava motoru 24 saat çalışıyor. Yapraklar canlı yeşil, meyve tutumları oldukça iyi. Kudret üstadımızdan da EC Metre'miz gelince bu işi daha bilimsel biçimde yapabileceğiz sanırım. Son durumun genel görünüşü : Yakında "Ye beni." diye bağıracak olan çilekler : |
16-04-2009, 12:19 | #7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 275
|
oksijen vermeden yetiştirmek mümkün oluyor. oksijen verilirse çok daha hızlı büyüme oluyor. |
16-04-2009, 12:50 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 275
|
suya oksijen verilmiş ve verilmemiş arasındaki gelişme farkını gösteren resimler |
19-04-2009, 20:28 | #10 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Bugün, yani durgunsu dememize başlamamızın 9. gününde, 19.04.2009 öğle itibarı ile eriyik seviyesini kontrol ettiğimizde, seviyenin, plastik bardakların hemen altına düştüğünü gördük ve yarına ertelemeyi planladığımız eriyik değişimini bir gün önceye aldık. Yani ilk haftada yaklaşık 1.25-1.5 litre su kullanımı+buharlaşma olmuş. Plastik bardaklardaki her delikten irili ufaklı kökler bembeyaz fışkırmış: demek ki, şu an için doğru yolda ilerliyoruz. Projenin teslimi de iki hafta sonra, dolayısıyla, ilk haftada bu kadar kök yaptılarsa ve herhangi bir hata yapmaz isek, iki hafta sonra, öğretmene ve arkadaşlara gösterecek bayağı bir kök ve meyvamız olur. Burada en kritik hafta 23.Nisan haftası. 23 Nisan sabahı karga kahvaltı etmeden yola çıkıp Bozcaada'ya gideceğiz, Pazar sabahı döneceğiz. 4 gün boyunca arkadaşlar kendi başlarına kalacak. Su seviyesini iyi kontrol edip yedeklemek gerekecek. Bundan sonraki fotoğraflar Sarp'ın. Dolayısıyla netlik, kadraj vb. eleştirilerinizi üstüme alınmayacağım peşinen söyleyeyim. Geçen haftaya oranla gelişimi takip edebilmek amacıyla yaklaşık aynı noktadan bir son durum fotoğrafı daha. Bu da "Ye beni ye beni." diye çığıran arkadaşların iki numarası. Bir numara çok utangaç olduğu için arka planda kalmayı tercih ediyor. |
20-04-2009, 23:18 | #11 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Yeniden merhabalar, Bugün Kudret üstadımızdan aldığımız EC Metre'miz de geldi. Bir heyecan hemen ölçüm yaptık. Ölçüm sonucumuza göre EC değerimiz 1.4 gibi çıktı. Hazır gübre kitleri kullanım kılavuzu linkindeki konuda da görüleceği üzere çileğe 1.8-2.2 arası EC değeri biçilmiş dolayısıyla bir konsantrasyon düzeltmesine gitmek elzem oldu. Zaten yapraklar "Uzun uzun kavaklar" modunda gidiyordu, sanırım nedeni de buydu. Yaşayıp göreceğiz. |
30-04-2009, 07:23 | #12 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Hasat zamanı
20. günün sabahından günaydın dostlar, Bu günün sonunda ilk hasatımızı yapmaya hazır hale geldik sanırım. Aşağıdaki fotoğrafta bir numaralı ve yanında üç numaralı çileğimiz var. Bitkilerin genel görüntüsü de şu şekilde : Resimden de görüleceği üzere, büyüme sağlıklı gidiyor gibi. Neredeyse her iki günde bir yeni bir çiçek açıyor. Günde yaklaşık olarak yarım litre sıvı takviyesi yapmak gerekiyor. Zaman zaman "Bu kadar uzun çilek yaprakları olur mu?" diye düşünüyorum. Oluyor herhalde. İki günde bir bir litre eriyik takviyesi yapıp PH seviyemizi 6-6.5, EC'yi de 2.3 gibi ayarlamaya çalışıyoruz. Bazı çiçeklerimizde de aşağıdaki fotoğrafta görüleceği üzere meyva tutumu olmuyor. Bunlara da görev zararı deyip geçiyoruz. |
30-04-2009, 07:56 | #14 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Aslına bakarsanız, 200'ün 100'ünü benim alma olasılığından korkuyorum. Fen hocası proje sunumuna beni de çağıracak galiba sonunda. Tüm sınıfın önünde bizi sunuma davet edermiş: "598 Sarp ve 799 Mert tahtaya." dermiş. |
02-05-2009, 09:49 | #16 |
Ağaç Dostu
|
Bende fotoğraf çekebilseydim sizin görevzararı dediğiniz çilek pozisyonlarını soracaktım.. Benim 4-5 adet çilek çiçeğinin bu şekilde boyunları aşağıya dönüp renkleri biraz siyaha dönmüş vaziyette... Halbuki ben bunları resim fırçasıyla da hafifçe dürtmüştüm... Sanırım başarısız olduk... |
02-05-2009, 11:32 | #18 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Alıntı:
Dün, hanım çilekli cheese cake yapacaktı. Evdeki, canım çilekler dururken gidip Migros'tan yarım kilo çilek almış. Kilosunu 1.6 Tl'ye satıyorlarmış adiler. Eve gelince, tabii bizi tefe koyup oynattı. Sarp ile bu alaycı yaklaşımların altında kalmamaya çalıştık ama bir tür "Kahraman bakkal Süpermarkete karşı" tuluatı oldu. |
|
02-05-2009, 11:43 | #19 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Alıntı:
|
|
04-05-2009, 18:41 | #21 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 01-12-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 97
|
Bazı çilek çeşitlerinin ilk meyvelerinde şekil bozukluğu olduğunu duymuştum. Kaynak: http://www.arastirma-yalova.gov.tr/t...i.htm#MEYVELER |
07-05-2009, 07:57 | #22 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Sanırım bende olan da bu. İlk iki meyve düzgün biçimli ondan sonraki 4 tanesi ise bozuk biçimliydi. Şu anda, çiçekten meyveye dönüşeli henüz 2-3 gün olan iki çilek gayet güzel bir şekilde gelişiyor. |
Etiketler |
çilek, durgunsu, hydroponic |
|
|