18-11-2010, 03:10 | #1 |
Ağaç Dostu
|
sariefe / etoburlarım
Sevgili doğa dostu arkadaşlarım hepinize iyi bayramlar diliyorum ve bugünkü bayram hediyeniz olarak etobur bitki resimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum Öncelikle şunu belirtmeliyim ki eb konusunda kesinlikle amatörüm. Etoburlar konusunda çok önemli olan bu dezavantajımı sevgi, merak, araştırma ve sizlerin yardımı ile aşmayı amaçlıyorum. Yardımını esirgemeyenlere şimdiden teşekkür ederek fotoğraflara geçiyorum. İlk etobur bitkim olan Sarracenia mitchelliana; Sarracenia mitchelliana = (S. leucophylla x S. purpurea) Kendisini Eminönü çiçek pazarından Ağustos başı almıştım. Sulamasını yağmur suyu ile yapıyorum. Neredeyse gün aşırı sulayıp fıs fıs yaparak nemli bir ortam yaratmaya çalışıyorum. İlk zamanlar ev içinde cama 1 metre mesafede aydınlık bir odada duruyordu. Malesef resimde görülen olgun ibrikler üst kısımlardan kurumaya başladı. Bende onları köke ulaşmasın diye kökten uzak bir yerden temizleyerek güneş ve havadan istifade etmesi amacıyla dışarıya aldım. Eylül başından beri terasımızda 9/10 u kapalı bir ortamda bulunuyor. Geçen süre zarfında yeni filizler vererek kendini kurtardığını ve yerini sevdiğini gösterdi. Yeni ibrikleri eskileri kadar gösterişli ve aktif değil şu an. Bunun nedeni dormancy olabilir mi bilemiyorum. Bu araştırmam gereken bir konu. Bulunduğu yerde sıcaklık gece en düşük 10 gündüz en yüksek 25 derece arasında değişiyor. Normali ise 15-20 civarı. İkinci etobur bitkim Dionaea muscipula; Dionaea muscipula - Venus flytrap Bu bitkiyi ise Eylül ayında Koçtaş' tan almıştım. Sarr. dan edindiğim küçük tecrübelerimi bu vft de kullanınca hiç sorun yaşamadım. Öyle ki 8 tane yeni kapanlar çıkardı. Halada çıkarıyor. Renk farkından belli olacaktır açık yeşil ve daha büyük olanlar bendeyken çıkan kapanlardır. Şu an çiçek veriyor. Çiçeğin onu yoracağını bildiğim halde deneyim yaşamak adına kesmedim. Umarım sorun yaratmaz. Bitkim kurban bayramına hızlı girdi. Şu an kapanlarında 6 leşi var Hatta yeni açılmış olan bir kapandaki merhum kara sineği görmek mümkün. Bir kapanda da kanadından anladığım kadarıyla birde arı var. Bunlar güzel yanları. Bu kadar güzelliğin arasında beni korkutan bitkimin dormancy de olması gerektiğini düşündüğüm şu zamanlarında hala aktif olması. Bugün yarın fırsat bulur bulmaz geç kaldığımı bilsemde bu konular hakkında bilgi edinmeye çalışıp onlara hakettikleri bakımı sağlamaya çalışacağım. Ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi sarr. resimlerim bitkimin ilk bir aylık haliydi. Vft ise güncel. Resimden anlayabilirsiniz ki onuda akşam üzeri çektim. Sonrasında sarr. için yeterli ışık kalmamıştı. Sırada sarr. ında son halini resimlemek var. Onlar gelene kadar katil vft min birkaç resmi ile keyif yapalım. Düzenleyen sariefe : 29-05-2013 saat 14:08 |
18-11-2010, 04:16 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Arkadaşlar bitkim adına hepinizden özür diliyorum. Kaç kere yemek yerken ağzını kapa desemde bazen görgü kurallarına uymuyor Acaba kapanlar çiçeği yemesin diye mi bu kadar uzuyor çiçek sapı? Malum bu bir etobur. Çiçeği yerse karizma dağılabilir Veee... Sanki!? Saygılarımla... Düzenleyen sariefe : 29-05-2013 saat 14:10 |
21-11-2010, 00:45 | #5 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Diğer yandan bir teşekkürde Sarracenia bitkimin isimlendirmesi için. Siz isim verince bende araştırma fırsatı buldum. Söylemeliyim ki bitkimi "Sarracenia leucophylla" ya hiç benzetemedim. Önce bir "Sarracenia purpurea" hibridi olduğuna karar verdim. Biraz biraz "venosa", "catesbaei" ve "swaniana" ya benzettim. Ama son olarak karar kıldığım isim Sarracenia mitchelliana = (S. leucophylla x S. purpurea). Yani sizin dediğiniz "leucophylla" ve benim düşündüğüm "purpurea" çaprazlaması olan "mitchelliana". En azından aksi kanıtlanana kadar böyle Sizede teşekkür ederim sayın umutyolcusu. Şimdilik gülüyorum. Umarım devamı gelir Düzenleyen sariefe : 11-05-2011 saat 02:16 |
|
22-11-2010, 05:04 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Güler üzücü bir durum ama sizin canınız sağolsun. Etoburlarla alakalı okuduğum yazılarda sayın praecoxun bu uyarısına bende rastlamıştım. Gerekçe de vft çiçeğinin göze hitap eden bir yanının olmadığı gibi bitkiyi de yorup güçsüzleştirmesiydi. Bitki sağlığından olacağına çiçekten feragat etmek tabi ki doğru seçim olabilir. Fakat ben bu ayrıntıyı ilk bitkimde gözardı ediyorum. Etobur konusunda çaylak olduğum için zaten bitkimin yaşama garantisi pek yok. Şu anda öğrenme dönemindeyim ve bitkimin çiçek açmasınıda görmek istiyorum. Eğer çiçek açtığını görürsem ve şeytan kulağına kurşun bitkimide bi şekilde kaybedersem bir sonrakinde çiçekten bende feragat edebilirim. Uyarınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Saygılarımla... |
25-11-2010, 08:06 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Buda baba vft. Kapanlarını açınca ganimet çıktı. 4 sinek 2 arı Çiçek sapının boyu uzamaya devam ediyor. Dormancyde olması gereken şu zamanda beslenme, yeni kapan çıkarma ve çiçeklenme beni çok korkutuyor. Atlatsakta atlatmasakta büyük tecrübe olacak. Düzenleyen sariefe : 14-01-2011 saat 16:29 |
25-11-2010, 08:49 | #12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2010
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 2,536
|
Sayın sarıefe, merak ettim bu sinekleri ya da arıyı ne kadar zamanda hazmediyor. Tamamen mi yok oluyor sinekler, herhangi bir kalıntı oluyor mu? Bu bitkilerle hiç bir ilgim yok fakat merakımı mazur görün lütfen. |
25-11-2010, 10:24 | #13 |
Ağaç Dostu
|
Sayın ayse_afyonlu mazur görülecek bir durum yok. Aksine ilgilenmenize çok sevindim. Yalnız ben bu bitkileri 3-4 aydır beslediğim için paylaştıklarım gözlemlerimden ibaret olacak. Hatam da olursa affola. Venüs flytrap yani sinek kapanda av kapanla yakalandıktan bir hafta on gün sonra kapanlar geri açılıyor. Bu sürede sanırım böceğin büyüklüğüne göre sindirim oluyor. Çünkü arıların kapanı sineklerden daha geç açılıyor. Tamamen yok olma gibi bir durum söz konusu değil. Bitki böceğin sadece sıvılarını sindiriyor. Geriye kurumuş bir böcek kalıyor. Vft aktif kapanlı olduğu için sindirim süresini kapanların açılıp kapanma süresine bakarak söylemek kolay. Pasif kapanlı bir etobur olan sarraceniada ise böcekler ibriklerin içindeki sindirim sıvısına düştüklerinde sindirilmeye başlanıyor. Böcekte sindirecek bir şey kalmayana kadar devam ediyor. Tabi böceğin işe yaramaz kısmı ibriklerin içinde ibrikler kuruyup gidene kadar kalıyor. Yine yok olma söz konusu değil. Belki pek bilimsel değil ama gözlemlerim bu şekilde. Bende yaşayarak öğreniyorum çoğu şeyi. Çok şükür ki bitkilerim sağlıklı ve laf aramızda yeni türler ekledim. En kısa zamanda onların fotoğraflarınıda sizlerle paylaşacağım. Ayrıca merak ettiğiniz bir şey olursa dilim döndüğünce yardımcı olmaya çalışırım. Saygılarımla... Düzenleyen sariefe : 27-02-2011 saat 08:06 |
25-11-2010, 10:37 | #14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2010
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 2,536
|
Çok ilginç... Peki kokusu var mı? Sinekleri kendisine çektiğini düşünürsek kötü kokuyor yanılıyorda olabilirim. |
25-11-2010, 10:57 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Kesinlikle kötü bir kokusu yok. En azından elimdeki 4 çeşit bitkinin yok. Kötü koku yayan bir etobur duyduğumu hatırlamıyorum ama oladabilir. Böcekleri cezbetmek için her bitkinin kendilerine has çekici tuzakları var. Genelde salgıladıkları aromatik sıvı ve gözalıcı renklerle bunları yapıyorlar. |
26-11-2010, 03:42 | #16 |
Ağaç Dostu
|
Ve ve ve. Belki biraz erken konuşuyorum ama daha zorlu olduğunu düşündüğüm vft ve sarr. da sorun yaşamayınca etoburlarımın sayısını arttırmayı düşündüm. Yeni bitkiler ve yeni tecrübelerle buyrun fotoğraflar hazır İlk sırada, gelir gelmez gözüme giren Drosera capensis narrow leaf; Drosera capensis narrow leaf İşten güçten güneşin batışına yetiştiğim için resimler biraz karanlık ama bitkinin kollarındaki pembiş duyargalar çok hoş. Düzenleyen sariefe : 27-02-2011 saat 08:00 |
26-11-2010, 04:09 | #17 |
Ağaç Dostu
|
Gelir gelmez gözüme girdi dediğim drosera capensisin gözüme girmesi için iki sebep var. Birisi pembe duyargaları diğeri; Geldiği gün ilk avını yakaladı. Adını sirke sineği olarak bildiğim yukarıdaki sineklerin sayısı şu an bir değil üç. Anlaşılan vft den kaçan küçükleri bu bitki yakalayacak. Yeni fotoğraflar yakında... Gelelim ikinci sıraya, kendisinden çok şey beklediğim Drosera spatulata; Drosera spathulata Şimdilik bu kadar Saygılar... Düzenleyen sariefe : 29-05-2013 saat 14:24 |
26-11-2010, 23:37 | #20 | |
Ağaç Dostu
|
Sayın SDurul siz bana uymayın diyeceğim ama diyemiyorum. Yinede gönül sizin. Severseniz ve bu bir de benim vesilemle olursa çok mutlu olurum. Sevmezseniz bilin ki etoburlar sizi hep sevecek Saygılar... Alıntı:
Saygılar.. Düzenleyen sariefe : 11-05-2011 saat 02:20 |
|
27-11-2010, 09:22 | #21 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-04-2009
Şehir: k.maraş
Mesajlar: 3,132
|
Sariefe, hepiside bir birinden güzel ellerine salık. Bu sevda bulaşıcıdır görmeye ver tuttumu bırakmaz elinizden. |
01-12-2010, 08:08 | #23 | |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Alıntı:
Benimde bir tane VFT var .Sineği yakalayan kapanlar kararıyor .Tekrar açılmıyor.Bu Yüzden vejeteryan olsa daha iyi olacak diyorum .Yazın balkonda çok sinek yakaladı .Yaprakları ölüyor diye içeri aldım .Dipten sürekli yeni yaprak veriyor.Buna güzel bakabilirsem yenilerini alacağım .Şimdilik sağlığı iyi ama hala tam olarak dilini çözemedim . |
|
01-12-2010, 08:19 | #24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2010
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 2,536
|
Drosera Spatulata, ben bu türü daha çok sevdim. Daha bir sevimli görünüyor. Diğerlerini ürkütücü buldum, belki aynı şeyleri bu türde yapıyor ama diğerleri görünüş olarak beni hep korkutmuştur. Vahşi bitkiler, bana böyle hissettiriyorlar. |
01-12-2010, 19:15 | #25 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
VFT' lerin kapanları 6-7 kere kapanıp açılabilir sonrasında kararır. Yanlış hatırlayabilirim ama eğer bu kapanmalar beslenme anlamındaysa yani boşuna kapanmadıysa bu seferde kapanın 3 şansı vardır. Bu açılıp kapanma bitkiyi yorar. Boş yere yapay olarak kapanlara müdahale edilmemelidir. Ayrıca kış uykusuna yatan bir türdür. Kasım ayının ortasından itibaren 10 derece civarı bir sıcaklıkta bitkinin kış uykusuna yatması sağlanmalıdır. Bu bitkinin dormancy dönemini atlatması için gereklidir. Atlatamazsa kötü bir son olabilir. Bu bakımdan VFT tecrübe gerektiren bir etoburdur. Tecrübe edinme anlamında kış uykusuna yatmayanlar yatanlara nazaran daha uygundur. Kaba taslak bildiklerim bu şekilde. Saygılar... Sevgili ayse_afyonlu etobur bitkiler nedense bana bir ısırgan otu kadar bile vahşi gelmiyor. Ben onları, bulundukları toprakta ihtiyaç duydukları besin olmadığı için ihtiyaçlarını böceklerden temin etmek amacıyla gelişmiş ilginç bitkiler olarak görüyorum. Bir nevi ortama uymuş avcı bitkiler. Acaba sizin bilinçaltınızda dev kapanlarıyla insanlara saldıran bitkilerin konu olduğu bir film mi var? Düzenleyen sariefe : 11-05-2011 saat 02:22 |
|
01-12-2010, 21:14 | #26 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2010
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 2,536
|
Sanırım öyle. ) Hiç sevmiyorda değilim. |
01-12-2010, 21:35 | #27 |
Ağaç Dostu
|
Etobur bitki yetiştirmek isteyenler için bu alanın olmazsa olmazlarını fotoğrafladım. Baltık torfu, perlit ve sphagnum yosunu. Etobur bitkilerin yaşayabildiği tek torf baltık torfu. Köklerin havalandırılmasına etkisi ve su tutucu özelliği ile çok önemli nemi sağlayan perlit. Bitki gelişiminde öneme sahip olmasına rağmen, olmasada olan sphagnum yosunu. Sphagnum yosununa çıplak elle temastan kaçınılmalıdır. Çünkü içinde insan sağlığına zararı olabilecek tehlikeli bir mantar türü barındırabilme ihtimali vardır. Saygılar... Düzenleyen sariefe : 14-01-2011 saat 16:36 |
01-12-2010, 21:48 | #29 | |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Alıntı:
|
|
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|