09-03-2013, 18:02 | #31 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Sayın ciroz, Benim mesajımı alıntılayıp altına mesaj yazıyorsunuz, dahası mesajınıza "Sn Serpent" diye başlıyorsunuz, tümüyle bana hitapeder şekilde yazıyorsunuz, sonra yukarıdaki mesajınızla ben "komplo teorilerinden bahsettim" diyorsunuz. Konuyu cevireyim derken, beni bir de komplo teorilerinin içine sokmuş olduğunuzun farkında mısınız? Sizin verdiğiniz yanlış bilgiler nedeniyle forum ahalisine, cahil dediğiniz için de bana bir özür borcunuz olduğunu belirtmek istiyorum. Sağlıcakla kalın. |
09-03-2013, 18:45 | #32 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Sn. Serpent, Konuyu çevirmek gibi bir eğilimim yok. Komplo teorileri üzerine fikir yürüttüğüm mesaj, sizin yanıltıcı olarak nitelendirdiğiniz mesaj. O mesajda komplo teorisi üzerine fikir yürütmüştüm. Ayrıca H.E.S ömürleri üzerine, yanlış bir bilgi verdiğimi de düşünmüyorum. Konunun başından itibaren yazılan mesajlarda, farklı farklı düşünceler ve yaklaşımlar var. Merak edip okursanız siz de görürsünüz. Sizin tabirinizle, "Forum ahalisi" ne de cahil dediğimi hatırlamıyorum. "1700 H.E.S projesinin tamamının böyle olduğunu söyleyebilmek bence cahil cesareti ister." Kelimesinden kaynaklı, kendi üzerinize bir alınganlık gösterdiyseniz bilemem. Saygılar. |
09-03-2013, 21:42 | #33 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
sayın ciroz, Komplo teorilerinizi (!) bana hitaben yazma ihtiyacını neden duydunuz? “Ben laf sokarım, ama bir yandan da ortaya söyledim gibi yaparım” mı diyorsunuz? İçinde “cahil” ibaresi geçen mesaj tümüyle bana hitaben yazılmış bir mesaj. Benimkisi alınganlık filan değil. Benim mesajım alıntılanarak ve de doğrudan bana hitaben yazılmasaydı üstüme alınmazdım. Nezaket kuralları gereği kullanılmaması gereken bir ibare. Üstelik siz bir “moderatör” olarak forum üyelerine örnek olması gereken birisiniz. Bu nedenle hâlâ bir özür bekliyorum. Özür dilemezseniz ne olur? Bana bir şey olmaz, sizin tiynetiniz ortaya çıkar. Ben forum ahalisine cahil dediniz demedim. Forum ahalisine Su Kullanım Anlaşmasıyla ilgili yanlış bilgileri yutturmaya kalktığınız için özür dilemeniz gerektiğini bildirdim. Eğer bu yaptığınızdan da bir hicap duymuyorsanız bu konuda diyecek başka bir şeyim olamaz. Son bir konu daha: Konuya yazılı tüm mesajlara göz attım. Hepsine bir görüş yazmak zorunda mıyım? Neyin kesinkes yanlış olduğunu biliyorsam onunla ilgili yazmışım. İnsanlar yanıltılmasın diye. Bu durumun sizi bu kadar rahatsız etmesini de anlamak mümkün değil. Bakıyorum da benim yazdıklarım doğruydu diyemiyorsunuz. Diyemezsiniz, çünkü doğru değil. Saygılar.. |
21-03-2013, 12:50 | #34 |
Ağaç Dostu
|
Elektirik üretmenin en mantıksız ve kâr'sız yolu olan HES'ler için, yargıyı bu kadar iğdiş etmenizin tek nedeni var. SU'yumuzu satmak. Ülkede ki HES'leri, suyumuzu kapitalistlere satmak için kullandığınız paravan bir araç haline getirdiniz. Kimse bu HES'ler ile elektirik üretildiğini falan iddia etmeye kalkmasın boşuna. Ülkemizin SUYUNU satıyorlar. |
21-03-2013, 20:31 | #35 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Alıntı:
HES lere karşı olabilirsiniz. Anlıyorum. Bu görüşünüz için gerekçeler de bulabilirsiniz. Onu da anlıyorum. Amma, gerçek dışı iddialara ne diyeceğimi bilemiyorum. İddia o ki HES ler elektrik üretimi için değil suyu satmak içinmiş. Buna ait bir ve sadece bir örnek getirenin yani suyun satıldığı bir örnek getirenin elini öpeceğim ve ben hiçbir şey bilmiyormuşum diyip tüm forum ahalisinden özür dileyeceğim. Şimdi bu örnek getirin ifademin doğru anlaşılması önemli: Bozacının şahidi şıracı kabilinden filan internet sitesinde böyle yazıyor kabul edilmez. Örnek olarak falan HES projesince şu kadar su filancaya veye şunlara bunlara satıldı şeklinde bir örnek rica ediyorum. Parasını da sormuyorum. İsterse 0.000001 kuruş olsun. Satıldıysa satıldı olarak kabul edeceğim. Bu satışın olamayacağını doğrudan yasa, yönetmelik linki vererek gösterdim. Ancak bu gerçeğin bilinmesi pek istenmediğinden olsa gerek mesajım silindi. Dolayısıyla aynı şeyin bu mesajımın başına gelmesini istemediğim için o linki vermeyeceğim. Saygılarımla.. |
|
21-03-2013, 21:13 | #36 | |
agaclar.net
|
Mecazdan haberiniz var değil mi? Para almadan satılan şeyler yok mudur? Alıntı:
|
|
21-03-2013, 21:36 | #37 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Hımm! Anladım. Demek ki HES lerin elektrik üretmemesi de mecazi. HES lere karşı çıkanlar da mecazi olarak karşı çıkıyorlar anlaşılan |
21-03-2013, 22:18 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Suların satılması bir yana, HES lerin ülke tarımına nasıl katkı verdiklerini anlatayım. Okuyup öğrenmek isteyenlere. Bazı barajlı projeler çok amaçlıdır. Örneğin hem elektrik üretirler hem de içme, kullanma ve sulama suyu sağlarlar. Böyle bir projeden bahsedeceğim. Önemli nehirlerimizden birinde yapılacak bir baraj sayesinde hem elektrik üretilebilecek hem de 700 000 dönüm (yazıyla da yazayım da bir yanlışlık yaptığım sanılmasın: Yediyüz bin dekar yani dönüm) arazinin sulanması için sulama suyu sağlayacaktır. Eğer bu baraj yapılmazsa bu sulama suyunun sağlanması ancak pompajla olabilir, yani elektrik harcayarak. Üstelik yazın alınacak su nehrin doğal debisinden daha fazla olabiliyor. Sadece yaz aylarında alınacak su o nehrin bir yıllık suyunun 9 da biri kadar. Baraj sayesinde bahar aylarında biriktirilen su hem sulama ihtiyaçlarını karşılıyor, hem de nehrin bu sulamalar yüzünden kurumasını önlüyor. Yatırımcı baraj gölünden alınacak su nedeniyle önemli enerji kayıplarıyla karşı karşıya. Buna rağmen projeyi inşa etti. Bu su hiçbir bedel alınmadan DSİ ye verilecek. DSİ de dağıtımını yapacak. DSİ para alır veya almaz yatırımcıyla hiçbir bağlantısı yok. Muhtemelen kendi yaptığı dağıtım şebekesinin bakımı için para alacaktır. Eğer barajı DSİ inşa etseydi barajdan sulamaya düşen payın parasını da çiftçiden alması gerekecekti. Şimdi alamayacak. Çünkü birileri bedavaya yapmış durumda. Bu sulama için bir su alma yapısı yapılması gerekiyordu. Devlet programda olmadığı ve parası olmadığı için yapamadı. Yatırımcı hiçbir yükümlülüğü olmadığı halde bu yapıyı da yaptı. Bu yapının barajla ve enerji üretimi tesisleriyle hiçbir bağlantısı olmadığını da belirteyim. Şimdi, yatırımcının yaklaşımı şöyle: “Bunlar (çiftçiler) da bizim insanlarımız. Refah onların da hakkı. Bizim cebimizden biraz fazla para (birkaç milyon TL) çıkacak ama ülkeye bir yararımız dokunmuş olur”. Şimdi bu yazdıklarım kelimesi kelimesine doğru. Bir Allahın’ın kulu çıkıp bunların doğru olamdığını suyu çiftçiye sattığını filan söyleme cesareti gösterebilecek mi bilmiyorum. Ben böyle güzel güzel açıklayıcı mesajlar yazarken benim gibi HES lerin gerekliliğini savunanlara bu forumda “HES Manyakları” deniyor. Sonra da benim yazdıklarım sanıyorum irrite edici bulunuyor. Saygılarımla.. |
21-03-2013, 23:58 | #39 |
Ağaç Dostu
|
Bu anlattığınız bilgilerin çok daha fazlası yıllardır tv.lerde çevre mühendisleri, elektirik mühendisleri başta olmak üzere, çok sayıda Prof. ve Doç. gibi akademisyenlerden dinledik. Yıllardan beri yarısı HES'lerin ne kadar yalnış-gereksiz ve zararlı olduğunu, diğer yarısı da ne kadar faydalı olduğunu anlatıp dururlar. (Sadece HES'ler için değil, hemen hemen her konuda böyle. Konularının uzmanların birinin dediği ötekine uymuyor). Konularının birebir uzmanı olan bu kişiler, birbirlerinin tam aksi yönde fikirleri ve bilgileri savunurken, bizler burada sadece kendi görüp inandığımız şeyleri (ya da mantığınız neyi anlıyorsa) onu yazarız, ki bende hep öyle yaparım. Bence HES'ler, üretilen elektirik baz alındığında ürkütülen kurbağa'ya değmeyecek yatırımlardır ve verdikleri zararlar, yararlarından daha çoktur. (Siz buna inanmıyor olabilirsiniz. Ben buna inanıyorum). Barajlar konusunda şunu söyleyebilirim. Sulama amacı ile kurulan barajlar konusunda, özellikle de tarım için yapılmasının gerekli olduğuna inanıyorum ama doğru yere kurulması şartı ile. Doğru yere kurulmayan barajlar yarardan çok zarar veriyor. Doğru noktaya kurduğunuz zaman, bir zamanlar olan ama sonradan yok olan bir ekosistemin tekrar canlanmasını da sağlayabiliyor. Özellikle bizim bulunduğumuz bölgenin konumu itibarı ile su hem ekonomi hem de siyasi yönden son derece stratejik bir üründür. Suyumuza sahip çıkmamız ve bir şekilde hiç değilse, suyumuzun iplerini elimizde tutmamız gerek ama ne yazık ki akarsularımızın pazarlanması çalışmaları önce ki yıllarda başladı ve şu son 6-7 yıldan bu yana, nerede ise ipleri daha fazla veriyoruz. Yapılan anlaşmalar medya'da çok yayınlandı. Akarsularımızın hangi ülkere pazarlandığını internette araştırıp bulabilirsiniz. Daha bir iki yıl öncesine kadar tv.ler de çok tartışılıyordu bu konu. Saat itibarı ile 22 Mart'a girdik ve bugün Dünya su günü. Hepimize kutlu olsun. Susuz kalmamak dileği ile. |
22-03-2013, 01:58 | #40 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Alıntı:
Yatırımcı ne zamandan beri sırf - sadece vatandaşa faydası olsun diye yatırım yapmakta? Üstelik bunu yaparken de altın kural olan "karı maksimize etme"yi bir yana bırakın, üstüne bir de para kaybedecek. Nerede böyle yatırımcılar? Varsa bunları derhal koruma altına alalım Yatırımcı kimsenin babasının oğlu değil, kimsenin kara kaşı kara gözü için o işlere girmiyorlar. Öyle olsalardı, tek kuruş para kazanmadan neden vatandaşa hizmet olsun diye örneğin yol yapmazlar, bedavadan yapmasınlar, devletle yarıya yarıya maliyeti paylaşsın yeter. Bir de şu var: Madem yatırımcı çiftçiyi, bizim insanımızı bu kadar önemsiyor, madem bizim insanımız dediği insanın refahını bu kadar umursuyor, o halde "HES istemiyoruz" diyen o çiftçiye neden kulak vermiyor acaba? Tamam, refahını önemsiyorsan, adam sana peşin peşin söylüyor işte, istemiyorum diyor. Daha ne? Devletin yapamadığı yapıyı kendi cebinden ödeyerek?!? yapmasına lüzum yok, yargı kararına uysun yeter! Durdurma kararı alınmasına rağmen gözyaşları içindeki yatırımcılar "Hayır, bizim insanlarımıza hizmetimize mani olmayın" diye mi düşünürler acaba? Yatırımcı her zaman üstündür, köylü-çiftçi- vatandaş zaten cahildir, anlamaz bilmez, kendisi için neyin iyi olacağına bile yatırımcı karar verebilir, öyle mi? Hayır öyle değil! Hadi çevrecileri entel dantel diye yaftalıyorlar, peki sıradan köylü- çiftçi neden bu kadar karşı hiç merak ettiler mi? Sesine kulak verdiler mi? Biraz da onların penceresinden bakın, o cahil denilen köylüler bakın ne diyor: DEDEGÖL ENERJİ'nin KÜRCE HES'inden ÖNCE ve SONRA ALAKIR - YouTube ANADOLU'NUN İSYANI (ANADOLU NEHİRLERİ / ANATOLIAN RIVERS) Part 1/2 - YouTube ANADOLU'NUN İSYANI (ANADOLU NEHİRLERİ / ANATOLIAN RIVERS) Part 2/2 - YouTube http://www.izlesene.com/video/hessiz...es-ver/6778404 |
|
22-03-2013, 02:25 | #41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Paylaşımlar için teşekkürler; ne kadar acı!.. Göz göre göre o CA nım güzellikleri yok ediyoruz (diyemiyorum) katlediyoruz açıkçası. Söyleyecek söz de bulamıyorum... Ne yapacağız, ne edeceğiz, ne zaman duracaklar, ne zaman vazgeçecekler... Doğayı katlet, kondur betonları... Nereye kadar acaba? Ne zaman duracaklar? Ne yapacağız? Ne yapmak gerek? Ben Ağaçlar net duyarllılığına güvendiğim için 13 Nisan Taksim Gezi Parkı İçin Ayağakalk diye bir konu başlığı açtım. Diyorlar ki: 50 bin imza yetmedi mi, o halde 13 Nisan da Taksim de ayağa kalk. Sonra yine YeniGine Site Bahçesinde çok güzel, hepimizin seveceği, ilgileneceği, beğeneceği bir doğa güzelliği, hakikati paylaşmak istedim. Tabi ki varsa bir görevimiz hep birlikte yapalım. O canım akan sularımız, doğamız, ağaçlarımız, toprağımız yok olmasın, gitmesin, katledilmesin. |
22-03-2013, 09:35 | #42 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Alıntı:
Ne demişim? Buna ait bir ve sadece bir örnek getirenin yani suyun satıldığı bir örnek getirenin elini öpeceğim ve ben hiçbir şey bilmiyormuşum diyip tüm forum ahalisinden özür dileyeceğim. Ben HES ler çevreye hiç zarar vermez mi demişim? Öyle bir şey demedim. Ben tümden yanlış ifadeleri düzeltmeye çalışıyorum. Bir düzeltmeye bu kadar itiraz neden? Peki, siz kendi savlarınızı desteklemek için gerçek dışı iddialarda bulunmaktan niçin hiç çekin miyorsunuz? Buna bir cevap rica ediyorum. Saygılar.. |
|
22-03-2013, 09:45 | #43 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Alıntı:
Hidroelektrik enerji planlaması, yapılması planlanan bir HES tesisinin kurulu gücünün belirlenmesi (Kaç MW olacağı) ve yıllık enerji potansiyelinin ne olduğu (yıllık GWh) gibi konular inşaat mühendisliğinin konularıdır. Selamlar.. |
|
22-03-2013, 09:47 | #44 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Alıntı:
Alıntı:
|
||
22-03-2013, 10:11 | #45 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Alıntı:
Burada HES lere karşı çıkanlar hayatlarında kaç tane HES gördüler? Tabii ki hem nehir santrallarını hem de depolamalıları (barajlıları) kastediyorum. Eğer sulama imkanı varsa ben HES lere karşı çıkan çiftçi/köylü görmedim. Karşı çıkanların olduğu yerlerde zaten sulama imkanı olmayan yerler (topografik olarak sulanamayacak yerler). Onda da genelde şehirde oturup o çay kenarında yayla evi filan olanlar köylünün önüne düşüp gösteri yaptırırlar. Ben yukarıda verdiğim örnekte tesisisin yatırımcı tarafından babasının hayrına yaptırıldığını söylemedim. O tesis 450 milyon dolarlık bir tesis. Tek başına yaklaşık 3 milyon kişinin evsel eletrik ihtiyacını karşılayabilir durumda. Bu büyük yatırımdan elbette para kazanacak. Ancak hiçbir yükümlülüğü olmadığı halde sulama suyu için su alma yapısını karşılıksız yaptı. Halen Bu projede DSİ sulama şebekesine ait yatırımları yapıyor. Siz şimdi oraya gidin ve köylüye ve çiftçiye derelerin kardeşliği adına bu yatırıma engel olmaya geldiğinizi söyleyin. O çiftçi siz ne yapar bilemiyorum. Çiftçinin/köylünün cahilliğini kim iddia etmiş onu da merak ettim şimdi. Benim yazdıklarımı konu içinde kalarak yanıtlarsanız sevinirim. Selamlar.. |
|
22-03-2013, 10:23 | #46 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Alıntı:
Şimdi sizin suyun satılamadığını öğrenmiş olduğunuzu varsayıyorum. Ama sizlerin propagandası o kadar etkili olmuş ki hala pek çok insan bu HES'ler suyu satmak için yapılıyor diye biliyor. Demek ki ben mecazı anlayamamışım. Ama siz de anlayamamışsınız. Suyu şişeleyip satma mecazımı kastediyorum. Selamlar.. |
|
22-03-2013, 10:35 | #47 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
H.E.S dendiğinde, farklı H.E.S' lerin olduğunu da unutmamak lazım. Alakır Vadisi gibi Nehir/Dere tipi H.E.S uygulamalarında su kaynağından alınıp borular içinde taşınarak, arada kurulan 3-4 belki daha fazla santralle de desteklenerek denize dökülünceye kadar borular içinden akıtılıyor. Bu durumda enerjiji üreten şirket sudan başka biçimde yararlanamasa bile suyu yatağından, dolayısıyla da doğadan ve gerçek kullanım hakkı olanlardan izole etmiş oluyor. Neye karşı çıkıldığı, bu karşı çıkışın nasıl ve kimler tarafından bilimsel araştırmalarla ortaya konduğu, bu konunun başındaki mesajlarda da belirtilmiş. Bir örnek ya da beş örnek göreceli iyi olabilir, Tüm uygulamaların bu şekilde olduğunu varsaymak doğru bir yaklaşım olmasa gerek. İnsan olmaktan kaynaklı sorgulamalarımızı, düşüncelerimizi, duygularımızı ortaya koymakta yaşam hakkı kadar önemli bir hak diye düşünüyorum. |
22-03-2013, 10:40 | #48 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Alıntı:
O konu özelinde kanun, yönetmelikler, kanun hükmündeki yönetmelikler ve uygulamaları üzerine kişisel araştırmalarım da devam ediyor. |
|
22-03-2013, 13:32 | #49 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Alıntı:
Sizin verdiğiniz örnekte çiftçiyi düşünen hayırsever yatırımcı, kurduğu tesisi elbette para kazanmak için kuruyor. Mecbur olmamasına rağmen sulama suyu yapısını da kendisinin yapmış olması acaba bu sırf hayırsever yönünden mi kaynaklanmaktadır yoksa orada yaşayan vatandaş tepki göstermesin, onlara da su sağlansın ki sesleri çıkmasın diye mi? Veya acaba ihale aşamasında veya diğer aşamalarda yatırımcının kulağına "ya şu sulama işini de siz üstlenin" diye mi fısıldandı? Bunları da düşünmek lazım, ben sizin kadar gözümkapalı yatırımcıyı savunur durumda olamıyorum malesef. Birşeyi anlamak için de birebir oraya gidip görmek, o şeyin etkilerini bizzat deneyimlemek her zaman gerekmiyor. HES görmemiş olabiliriz, ama bakın yukarıda gören ve orada yaşayan insanlar ne diyor? Çevredeki tahribatı görmek için bizzat oraya mı gitmemiz lazım? Suyun azaldığını, dinamitlenen toprağı, iş makinalarını gidip görmemiz mi lazım? Çevremizde HES yoksa, HES görmemiş insanlar yorum yapmasın mı? Sadece cici yatırımcıların lütfu ile suya kavuşan ve ses çıkarmayan o örnekteki köylüler mi konuşsun? Örneğin videolardan birinde var, 80 yaşlarında bir amca, ona o sözleri kim söyletebilir zorla? Ya da bir çıkarı mı var, o videoda iki kelam edince cebine para mı girdi? Bu ifade size ait: genelde şehirde oturup o çay kenarında yayla evi filan olanlar köylünün önüne düşüp gösteri yaptırırlar - Köylü yıllardır bu ülkede hep kandırıldı, sulama suyu lütfedilerek susturulan köylü de var. Ama kimse köylüyü kolay kolay kandırıp gösteri yaptıramaz bu konuda. Haklarını savunması kimseyi rahatsız etmesin. Köylü karşı çıkıyor da neden karşı, bir dinleseler, cebine para mı girecek karşı olunca? Sayın Serpent, karşılıklı atışma gibi olmasın, konuyu da dağıtmış olmak istemem. Sizin sözleriniz yeterince açık, tavrınız net, sanıyorum benimkiler de öyledir. Siz de, ben de söyleyeceklerimizi söyledik sanırım. Yanlış anlamayın, elbette bu Alakır HES ve yargı kararının uygulanmaması ile ilgili başka söyleyecekleriniz vardır belki. Saygılar |
|
22-03-2013, 13:42 | #50 |
agaclar.net
|
Buna mecaz değil, demogoji diyoruz. |
22-03-2013, 13:59 | #51 | |||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Bunun demagoji olduğunun farkına varmanıza sevindim. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Bir karar verin. Suyu yatırımcı satıyor mu? satmıyor mu? Satıyor derken mecaz mı yapıyorsunuz? Şimdi bu kadar karmaşanın arasında hiciv anlamında bariz bir demagojiyi bana çok mu görüyorsunuz? |
|||
22-03-2013, 14:05 | #52 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Alıntı:
Ben de soruyorum? Kim bu kendini bilmez? Çiftçinin/köylülünün chilliğini iddia eden. Söyleyin de beraberce tepesine binelim bu kendini bilmezin. Selamlar.. |
|
22-03-2013, 16:06 | #53 | |||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Alıntı:
Alıntı:
Çiftçi-Sen, dünyada ve Türkiye’de, suyun ticarileştirilmesinin bir ayağı olarak, uluslararası kapitalist sistem tarafından dayatılan HES’ler konusunu, bunun tarım ve çiftçilere yansımasını analiz eden bir broşür hazırladı. Analiz' in tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Uzun gelir, belki okunmaz diye belirteyim, analizde konunun geçtiği yer şu şekilde; Alıntı:
|
|||
22-03-2013, 16:36 | #54 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Hidropolitikte virtual water (sanal su) denilen bir kavram vardir. Bu kavrama gore, alip sattiginiz sey su degil suyun ortaya cikardigi urunlerdir. Bu urunlerin uluslararasi ve domestik ticarette alinip satilmasi cok yaygin hale geldi. Suyu kullanip tahil uretirsiniz, elektrik uretirsiniz, suyun kendini satmaktan daha cok gelir elde edersiniz. Ozel tesebbus de bu kavrami goz onunde bulundurup, kar mekanizmasinda mutlaka yerini alir. Virtual water ile ilgili yapilmis bircok akademik calisma var. Hatta ne yazik ki kapanana kadar Hacettepe Universitesi'nin hidropolitik arastirmalarla ilgili programinda da bu konuyla ilgili calismalar yapildi, bunlar okunabilir. Suyla ilgili carpici olmasi bakimindan bir ornek vereyim: Suriye sinirindaki mayinli arazinin temizlenmesiyle ilgili yapilacak uygulama aylarca tartisma konusu oldu, degil mi? Iste o mayinli arazi, dunyanin en buyuk debili karstik yeraltisuyu kaynaklarindan birinin ustunde oturuyor. Su, Turkiye'de besleniyor ve Suriye'ye akarak Suriye'nin kuzeyinde tek cikis noktasindan 40 m^3/s debiyle bosaliyor. Peki o mayinli araziye, mayinlar ne zaman dosenmis? Bundan on yillarca once, yani henuz organik tarim teknikleri uygulanmaya devam ederken. Gunumuz sartlarinda, hic kimyasal gubre ve pestisitlerin kullanilmadigi (veya daha once ustunde hic tarim yapilmamis) bir arazinin organik tarim acisindan degeri tartisilabilir mi? Ordaki arazide yapilacak bu tip bir tarimin bolge insanina getirecegi geliri dusunmek gerek. O arazinin temizlenmesi isi de baska bir ulkeye topraklarin onlarca yillik kullanim hakki da dahil olmak uzere ihale edilmeye calisildi mi calisilmadi mi? Konu hangi dogal kaynakla ilgili olursa olsun, dogrudan kaynaga bakmak yerine kaynaktan elde edilecek urune bakmak lazim. Bir de denetim mekanizmasi cok onemli ki ulkemizdeki en buyuk sorunlardan biridir. Konya Ovasi nasil coktu? Ordaki kuyulardan on yillarca yapilan cekimler, denetim mekanizmasi icinde kontrol edilseydi bu sonuc ortaya cikar miydi? Simdi cokmeyi de biraktilar ovadaki tuzlanmayi nasil cozeriz diye ugrasiyorlar. Tabii ki ulkenin kaynaklari degerlendirilmeli ama kaynagin hem niceliksel hem de niteliksel devamliligini saglamak, bu devamliligin saglandiginin denetlenmesi ve soz konusu girisimin oncelikle yore halkini dogrudan kalkindirmaya donuk olup olmadigi enine boyuna dusunulerek karar verilmesi kaydiyla. |
22-03-2013, 16:41 | #55 |
Ağaç Dostu
|
Ben sn. Serpent arkadaşımızın aslında neyi ima ettiğimi gayet iyi anladığını tahmin ediyorum. (Amaç HES'ler ile elektirik üretmekten ziyade, sulamızın kontrolunu HES'ler aracılığı ile emperyal şirketlere teslim etmektir). Dünden beri bu videoyu arıyordum. Yeni buldum. HES'lerde hidro elektrik üretilecek sanıyorduk!. Meğer tezgah çok çok daha büyükmüş. - YouTube Aslında prof. Beyza Üstün ve onun gibi düşünen çok sayıda akademisyenimizin konuştuğu benzer videolar var ama en net anlatım olan video bu olduğu için, bunu özellikle aradım. Burada ki konuşmaların benzerlerini HES karşıtı ya da HES destekçisi olan bir çok akadesmisyen çeşitli tv. programlarında izlemişsinizdir. Video sitelerinde vardır bu tartışmalar. Sadece akarsularımız değil, son olarak yeraltı sularımızı da bu şekilde satacaklar. Yeraltı sularına sayaç yasasının'da su satışı ile ilgili (bağlantılı) olduğunu düşünüyorum. Sularımızın yönetimini kapitalist şirketlere teslim etmek, ulusal güvenlik sorunu'dur. |
22-03-2013, 17:44 | #57 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Kaynak kullanimi acisindan istatistik vereyim. 2006 yili itibariyle elektrik enerjisi uretiminde kullanilan kaynaklarin dagilimi asagidaki gibi: Komur (%48.9) Dogalgaz (%20) Nukleer (19.3) Hidroelektrik (7.1) Diger yenilenebilir kaynaklar (2.4) Petrol urunleri (1.6) Diger (0.7) Kaynak: US Department of Energy (ABD Enerji Departmani) |
22-03-2013, 18:27 | #58 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
El insaf! Okuduğumuzu anlamıyormuşuz. Alıntı:
Nedir bu? Orası mecaz, şurası gerçek falan filan. Ne dediğinizi bilmiyorsunuz; ondan sonra başkalarını okuduğunu anlamamakla itham ediyorsunuz. Kimser kusura bakmasın. Beni böyle yazmaya mecbur ettiniz. Alıntı:
Evet ben de sorayım son iki yıl içinde Amerikalılar bu barajı yıktı mı? |
||
22-03-2013, 18:42 | #59 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Okuduğunuzu anlıyorsanız, okumuyorsunuz. Bari izleyin ve dinleyin demekten başka bir seçenek bırakmıyorsunuz. Ben de bir soru sorayım. Sn Serpent, herhangi bir şekilde bu şirketlerden biri ile bir bağlantınız var mı ? Not: Bu ve Alakır Vadisi ile ilgili konuda, kişisel fikirlerimi dile getirdiğimi hatırlatmak isterim. |
22-03-2013, 19:31 | #60 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Yalan bir ifadenin gösterilmiş olması sizi çok üzdü de yeni bir cephe mi açmak istiyorsunuz? İfadeye bakar mısınız? “herhangi bir bağlantım var mıymış.” Siz önce yalan bir iddiayı buraya hiçbir araştırma yapmadan asın, bunun yalan olduğu gösterildikten sonra konuyu kanun, yönetmelik açısından araştırmaya başlayın ve bu araştırmayı 15 gündür bitiremeyin. Ondan sonra da kalkın benim onunla bununla bağlantım olup olmadığını sorun. Yaptığınız ayıp bir şey. Çok merak ettiğiniz için söyleyeyim: Ben 30 yılı aşkın tecrübeye sahip Baraj ve HES uzmanıyım. Bu işin mühendisliğini yapıyorum. Ülkemizin bir çok tesisinde (Bunların %90 ı kamuya ait tesistir) emeğim vardır. Halen aynı konuda teknik danışman olarak çalışıyorum. Yönetmeliğin ilgili maddelerini burada gözünüze sokmak yerine size hatanızı düzeltme fırsatı verdim. Ama anlamayıp, zeytinyağı gibi üste çıkmayı tercih ettiniz. Bana imalı mesaj yazanlara da söyleyeceğim bir iki şey var. Bana imalı mesaj yazmayın. Doğrudan ne söylemek istiyorsanız söyleyin ki beklediğiniz cevabı alabilesiniz. Selamlar.. Düzenleyen Serpent : 22-03-2013 saat 19:52 Neden: imla |
|
|