agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Eğitim Çalışmaları (http://www.agaclar.net/forum/egitim-calismalari/)
-   -   Yararlı Böcekler ve Zararlılarla Mücadelede Tuzak Kullanımı 19.02.2011 (http://www.agaclar.net/forum/egitim-calismalari/23368.htm)

Mine Pakkaner 11-02-2011 20:47

Yararlı Böcekler ve Zararlılarla Mücadelede Tuzak Kullanımı 19.02.2011
 
1 Eklenti(ler)
Eklenti 192802

İzmir - Şubat Ayı Semineri (19.02.2011)

Konu:
Yararlı Böcekler ve Zararlılarla Mücadelede Tuzak Kullanımı.
  • Bitkilerimiz üzerinde böcek görünce hemen ilaçlamalı mıyız?
  • Peki gördüğümüz bütün böcekler zararlı mı?
  • Bizim için çalışan böcekler hangileri?
  • Zararlı böceklerle mücadele ederken tuzakları nasıl kullanırız?
Sunum:
Dr. Nilgün Yaşarakıncı
Ziraat Yüksek Mühendisi

Semineri üyemiz Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Nilgün Yaşarakıncı sunacak.
Nilgün Yaşarakıncı uzun yıllar Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünde' nde çalıştı ve emekli oldu. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu üyesi olan Nilgün Hanım halen tarım danışmanlığı yaparak çiftçiye destek olmaya da devam ediyor.

Eğitimlerimiz ücretsiz ve halka açıktır. Bütün üyelerimiz bekleriz.

Tarih: 19.02.2011
Saat: 13.00 - 16.00 arası

Yer:
Fuar Gençlik Tiyatrosu.
Kahramanlar kapısından girişte sağda.

Arabayla gelenler 26 Ağustos kapısından girip yeraltı otoparkına park edebilir.
Bu durumda tiyatro, açıkhava tiyatrosunun arkasında kalıyor.

İletişim:
MehmetTunçer
0 543 304 40 35

Doğayla Barış 12-02-2011 17:33

Ne kadar önemli bir seminer,keşke katılabilseydim. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Mine Pakkaner 13-02-2011 18:47

Sn. Doğayla Barış gerçekten de konu çok önemli. Kullandığınız maslah gibi doğayla barışık olmanın önemli bir yolu da yararlı böceklerden faydalanmaktan, gereksiz ilaçmalardan kaçınmaktan geçiyor. Seminerde Nilgün Hanım bize şu konularda çok önemli ve pratik bilgiler verecek;
  • Bitkilerimiz üzerinde böcek görünce hemen ilaçlamalı mıyız?
  • Gördüğümüz bütün böcekler zararlı mı?
  • Bizim için çalışan böcekler hangileri?
  • Zararlı böceklerle mücadele ederken tuzakları nasıl kullanırız?

memet 13-02-2011 21:07

Listede ilk sırada ben varım
1-Memet

gravel 15-02-2011 17:20

İşten izin alabilirsem katılmayı istiyorum ben de.
Hem bahçedeki sellukanın tohumlarını da toplamanın vakti gelmiştir sanıyorum. Onları da dağıtmaya fırsat olur. :)

gevis 16-02-2011 21:22

temenni
 
Ne güzel yararlı konuları var.
Bu konuda bilgisini birşey beklemeden dinlenme gününü feda ederek paylaşan dr Nilgün hanımın hakkı ödenemez.
İnşallah bu seminer İzmit'te veya yakınlarında da düzenlenir.

Mine Pakkaner 16-02-2011 21:49

Nilgün Hanım' a gerçekten de ne kadar teşekkür etsek azdır. Bilgisini esirgemez. Üyelerimizin bitki koruma sorularına da içtenlikle cavap verecektir.

Zeytinlibahçe 16-02-2011 22:46

Çok faydalı bir eğitim olacak, şimdiden emeği geçenlere teşekkürler.

1-Memet
2-Zeytinlibahçe

memet 17-02-2011 08:19

İzmir'liler nerede?

Zeytinlibahçe 17-02-2011 12:54

Halil beyi müdürlerle birlikte kireçli, kükürtlü bir ilaç üzerinde çalışırken buldum, memnuniyetle katılacaklarını belirttiler.

1-Memet
2-Zeytinlibahçe
3-Halil Önen
4-Keyf Bahçesi
5-Müdürün Bahçesi

izzeterisen 17-02-2011 17:36

Notlar burada yayınlanırsa çok güzel olurdu.
Bizim gibi uzaklarda olanların gelme şansı yok.

Mine Pakkaner 17-02-2011 21:59

Ben de orada olacağım. Hem sohbet etme hem de tanışma şansımız olacak.

Halil Önen 18-02-2011 00:12

Listeyi _ kafama göre_ yeniliyorum.:))
 
1_ memet . bonsai uzmanı.
2_ Zeytinli bahçe .Yani Selma hanım. Başarılı erkeğin ardındaki başarılı kadın.:)
3_ Halil Önen .Eh işte...! Köyönü Tarım.!
4_ Keyf Bahçesi .Şu bizim iki müdürden kıdemli olanı...
5_ Müdürün Bahçesi..Şu bizim iki müdürden kıdemsiz olanı...
6_ graver .İzmit'ten İzmir' gelecek arada bir harf var..:)
7_yaşarugur . 'El kadar bahcesinde harikalar yaratan avcı...;)
8_ Mine Pakkaner . 'Bir bilene' sorular soracağız.:)
9_ Mustafa ...... bey. . Aliağa Çıtak köyünden örtü altı marul üreticisi.
10_Ali ...... bey. . Aliağa Çıtak köyünden meyve ve sebze üreticisi.
11_ Mehmet Yüzbaşıoğlu. Üretici. Ağaçlar.net in takipcisi. Birgün üye olacak...:p
12_İsmail Ucan. . Üretici. Bilgisarı bi kullanmayı bilse...:)
13_ Ahmet Önen . Belenli üretici. Torunu paçasını bırakırsa gelecek.
14_Mustafa Girgin. .Belenli üzüm üreticisi. Göztaşını bitirirse...
15_Göksel Girgin. .Belenli sebze meyve üreticisi, Söz vermiyeyeyim dedi..


Böle tel... le olmucak bir köye gidem, bakem.:)

Hoşgörü ve saygılar

fatmadundar 18-02-2011 20:15

Gül Batur ve ben de geliyoruz.

dermana 18-02-2011 21:13

yarın görüşürüz

yasarugur 19-02-2011 13:11

grip oldum,yorgan döşek yatınca gelemedim,oysa ki öğrenmeyi en çok istediğim bir dersti zararlı böcek konusu çünkü zeytin tırtılı bir yaşındaki fidanlarımın hepsinin tepesindeki genç sürgünleri yedi gazel olmuştu taze yapraklar...

gravel 19-02-2011 15:03

Hala işyerinde olduğum için katılamadım. :(
Video kaydı alan olmuş mudur acaba?

memet 19-02-2011 15:45

2 Eklenti(ler)
Eğitimimizi tamamladık.
Dr. Nilgün Yaşarakıncı'ya çok teşekkürler ediyoruz.

memet 19-02-2011 15:51

"Video kaydı alan olmuş mudur acaba?"
Toplantıyı kaydetmedim. Önceki kaydettiğim toplantı videosunu da açmayı başaramadık zaten.

FOÇENİS 19-02-2011 15:56

Güzel faydalı bir seminerdi,emegi geçen tüm dostlarıma teşekkür ediyorum.

Sagittarius 19-02-2011 17:06

Bugün sinek, börtü böcek deyip geçtiğimiz, sağda solda görünce ya da üzerimize konunca pek hoşumuza gitmeyen, rahatsızlık verdiğinde gözümüzü kırpmadan canını almak için elimizden geleni ardımıza koymadığımız o küçük canlıların aslında doğadaki muhteşem sistemde ne kadar önemli yerleri olduğunu öğrendiğimiz bir gün oldu. Ben artık yaz akşamları dışarıda ışık altında otururken ortalığa doluşan çeşit çeşit yaratıkları görünce onlara farklı bir gözle bakacağım inşallah. Emeği geçen herkese teşekkürü borç bilirim. Emeğinize sağlık.

Halil Önen 19-02-2011 19:33

Emeği Geçenlere Teşekkürler
 
Bu gün İzmir gurubunun düzenlediği eğitime katıldık. Ağaçlar.net ve emeği geçen dostlara çok teşekkür ederiz.

İki değerli hocayı, Sn.Dr.Nilgün ve Mine hanımı tanıdık, bilgi aldık sorular sorduk.Bilgi yerlere dökülüp saçılırken payımıza düşeni miras olarak aldık ömrümüze çoğaltmak, paylaşmak için...


İşte öyle, tutkularının peşinden giden ve başkalarına yardım etmek için çırpınan, mutluluğun yolu başkalarına hizmet etmekten ve sevmekten geçen iki değerli insanı ömrümüze kattık böylece...:)

Sayımız istenilen kadar değildi belki ama, bazen yüksek çoğunluk değil yüksek yoğunluk aranır yağmurun yağması, sel olup taşması için...


Sn. Dr. Nilgün hoca, grafiklerle sinek, börtü böcek dünyasına salınca bizi, dengelerin dengesi içinde dengemizi kaybeder gibi olduk; ''buradaki iyiliği görmek zorundasın yoksa mutlu olamazsın'' der gibiydi.

Doğal dengeyi oluşturan sistemler o kadar etkiliy ki içinde insan yoktu ve sevgili hassoman' ın 'insan neyin dengesidir' sorusuna çakılıp kaldım; sizden daha büyük bir şeyin _ doğanın_ parçası olduğunu unutma der gibiydi...


Bir düşünün çiçek tripsi için kimyasal ilaç kullanıyorsun, halbuki biraz biçimi, bir az rengi değişik aynı tür trips aynı yerde yaşıyor biri diğerini yok ediyor, sen ise ikisini yok sayıyorsun.


Çözüm mü var tabii, doğanın kendi dengesinde saklı; tut ki bozulmuş ya da bozmuş ol dengeyi kötünün lehine, yine çözümü var, o zamanda feromon tuzak kullan sadece zarar vereni yok et...

Yoksa '' ölçü olmayan yerde hiç bir şeyin erdemi yok'' ve ''insan aşılması gereken bir şey''...

.........
Burada tanıdığımız ve eğitimde karşılaştığımız değerli dostları da hayatımıza kattık. Teşekkürler, saygılar sevgiler...

fatmadundar 19-02-2011 20:16

Mine hanım, çok güzel bir konu münasebetiyle bizleri tekrar bir araya getirdiğiniz için çok teşekür ederiz.
Sn. Dr. Nilgün Yaşarakıncı çok değerli bilgileri bizimle paylaştı. Kendilerine teşekkürü ayrıca bir borç biliriz.

dermana 19-02-2011 20:38

düşman kadar dostumuz da olduğunu öğrendik. emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler..

Zeytinlibahçe 20-02-2011 11:18

Bizim Aliağa grubu dün kıdemli müdür hariç (Ankara ya gitmek zorundaydı) metroda buluşup yol boyunca gırgır, şamata fıkralar eşliğinde çok keyifli bir yolculukla İzmir e gittiler, hem bir arada olmanın hem de öğrenilecek olan konunun heyecanını taşıyorlardı. Bir ara birbirlerinide kaybetmişler, şimdi sorsak Halil bey anlatmaz :)

Ben maalesef bulunamadım, eşim katıldı, tahmin edildiği gibi eğitim çok faydalı olmuş, çok önemli notlar tutulmuş, şimdi sıra bunları uygulamakta…

Bizimkiler zaten doğal mücadelenin önemini biliyorlardı, eğitimin sonunda ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu bir defa daha anladıklarını belirtiyorlar, bir çok yeni bilgiyle döndüler. Gruba yeni katılacak olan, doğal üretimin arifesinde, yakın bahçe komşumuz, büyüğümüz Mehmet yüzbaşıoğlu nun ( kısaca yüzbaşı derim, eşim bazen rütbeleri karıştırp binbaşı da der) dinlerken tamam tövbe bundan sonra zehir yok dediği duyulmuş.:)


Bu tür eğitimler kesinlikle kaçırılmaması gereken fırsatlar, düşünün bir kere bir konuya hayatının büyük bir kısmını vermiş, kendini adayıp, onlarca, yüzlerce kitap okumuş değerli bir eğitmen, tecrübelerini bizlerden bir teşekkürden başka hiçbir şey beklemeden serum gibi, hap gibi bilgileri kısa zaman içinde veriyor. Lütfen bilginin kıymetini bilelim.

Eğitimde katkıları bulunan değerli yüksek ziraat mühendisi Dr. Nilgün Yaşarakıncı, Ziraat yüksek mühendisi Mine Pakkaner hanımefendilere, Memet bey ve agaclar.net e sonsuz teşekkürler, bundan sonraki tüm eğitimlerde varız…

Halil Önen 20-02-2011 11:23

Eğitimde öğrendiklerimiz. 1
 
Aynı tür bir böçek _ bile olsa_ biri avcı yani yaralı ise diğerinden nasıl ayrılır.?

Hareketlerinden... Avcı yani yararlı olan gezer, av olan yani zararlı yerleşik yaşam formuna sahiptir.

Avcı olan hızlı hareket eder, yer değiştirir, avını bulması buna bağlıdır.

(İstisnalar sadece bir halının küçük bir deseni kadardır.);)


Sn. Nilgün Yaşarakıncı ve Mine Pakkaner' e teşekkürler...

Saygılar

Halil Önen 20-02-2011 11:33

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 757854)
.... Bir ara birbirlerinide kaybetmişler, şimdi sorsak Halil bey anlatmaz :)...

Anlatmam...:)

Birbirimiz kaybetmeyi bırak az daha 5 erkek _ bize emanet edilmiş, Selma hanımı_ bir kadını kaybediyorduk. Sonra bunu nasıl açıklardık.:D

üzüm 20-02-2011 12:04

'Acaba notlarını paylaşacak arkadaş yok mu?' diye yazıyordum ki Halil Bey'in mesajını fark ettim. 'Eğitimde öğrendiklerimiz. 1'

İzmir'deki arkadaşlar kadar şanslı değiliz. Lütfen bu güzel bilgileri paylaşabilir misiniz?

Teşekkür ederim.

Halil Önen 20-02-2011 19:59

Eğitimde öğrendiklerimiz_ 2
 
Avcı yani yararlı böcek aynı tür av ile mi beslenir ve yararlı böcek popülasyonu nasıl çoğaltılır.?


Avcı yani yararlı böcek tek bir av ile yetinebilirken bir çoğu birden çok zararlı türünü avlıyor.

Bazen iki avcı birbirini avlıyor(mu)! _ hayır hayır buna avlanma değil, çıkarları için dövüşmek, paylaşım savaşı vermek denir_ birbirini öldürebiliyor.

Biz avcının korunmasını ve çoğalmasını, yani popülasyonun artmasını istiyorsak bunun en güzel yolu;

tarla sınırlarını ( an'ları) işlememek, gen bırakmak ve buralarda çeşitli otların hatta _mümkünse_ yonca, bakla vb. çiçekli bitkiler dikmektir.


Şimdilik mümkün gibi görünmeyebilir, işlemesiz tarıma_ özellikle meyve tarlalarında_ geçmek.

Avcı böcekler burada zararlı böceklerle beslenerek çoğalıyor. Avcı böcek hareketli ve hızlı olduğu için tarlanın her tarafına yayılıyor , meyve ve sebzelere
dolaşıyor av arıyor, zaralıyı baskı altına alıyor, yok ediyor.

Bunu o kadar etkili yapıyor ki, _bu denge kurulduktan sonra_ kimyasal ilaçlamaya gerek kalmıyor.

Tabii tarla sınırlarının kenarından yol geçmemeli. Çünkü toz/toprak avcı böceklerin kanatlarını daha doğrusu vücuduna yapışıyor ona yaşama şansı vermiyor.


Dediğimiz gibi, eğer doğada hızlı hareket eden bir böcek görürseniz iyi böcektir, avcıdır, yaralıdır, öldürmeyin zehirlemeyin, yerinde duruyorsa, yapışıksa, yerleşikse zaralıdır, öldürün... yok yok siz öldürmeyin, tetikci kullanının avcıya öldürdüüün..:D

Saygılar

dermana 20-02-2011 20:02

aslında forumda açılması gereken çok önemli bir konu. o gün gördüğümüz böcekleri ne kadar aklımızda tutarız bilemiyorum. ama forumda devamlı güncellenebilir..

Halil Önen 20-02-2011 21:01

Eğitimde öğrendiklerimiz. 3
 
Sarı renk sinek ve kelebekler için cezbedicidir...


Tripsiler için mavi renk dense bile sarı renk tuzaklar kullanmak sinek ve kelebekleri avlamak için kullanılan en iyi cezbedicidir renktir.

Sarı kap _leğen_ içine konan su ( üzerine az bir yağ dökülürse de olur) bütün kelebek ve sinekleri çeker.

Akşam üzeri _karanlığında_ bir saatliğine konan bu kapın içine ışık tutulursa tüm sinek ve kelebekler avlanır. ( bu avcı insanın iyi kötü gözetmeden yaptığı bir tuzak avıdır.):(

Yapışkan sarı tuzaklar zararlıyla mücadele için değil, popülasyon _ sayı _belirleme için kullanılmalı.


Son günlerde zararlı sinek ve kelebeği kovan _ hedef gözeten_ ve asma, ağaç dallarına asılan, insana da zararı olmayan, kurdele şeklinde kovucular kullanılmaya başlanmıştır.

( iyi olmayan yönü hırkız insanın gece gelip hepsini toplayıp kendi tarlasına asmasıdır):rolleyes:

MeyveliTepe 20-02-2011 21:06

Alıntı:

( iyi olmayan yönü hırkız insanın gece gelip hepsini toplayıp kendi tarlasına asmasıdır):rolleyes:
Demek ki, kurdelelere marka işlenecek :)

MeyveliTepe 20-02-2011 21:14

Bahsedildi mi bilmem, bir çok yabani arı cinsi zararlı yumurtalarını parazitleyerek yok ediyor. Bu tür arılar larva halinde satılıyor. Türkiyede de bir firma ya getirdi, ya da getirmek üzere. Özellikle seralarda çok etkili olduğu bildiriliyor. Açık alanda ergin yabani arıları belli bir arazide tutmak mümkün olmayabilir. Halil beyin yazdığı gibi, kim tarlasının kenarına çiçekli bitkiler dikerse onlar da oraya gider :)

ohrid65 20-02-2011 22:17

manisadan katıldım hava çok yağışlı oldugu için biraz geç kaldık ama çok yararlı bir seminerdi bizlere bu bilgileri veren mine hanım ve nilgün hanıma çok teşekkürler

Güler 21-02-2011 15:22

Bu kadar değerli bilgiler içeren toplantıların İstanbul'da yapılamayışı bizler için hakikaten büyük kayıp diye düşünüyor ve hayıflanıyorum.

Bu eğitim çalışmasına katılan arkadaşlarımdan rica ediyorum.

Toplantıya katılan ve not alan her arkadaş öğrendiklerinden en azından bir iki paragraf yazsalar bizim gibi toplantıya iştirak edememişler için çok iyi olacaktır. Bunları toparlar ve arkadaşların faydalanmalarını, öğrenmelerini sağlayabiliriz.

Kiraz 21-02-2011 16:50

Katılmayı çok istediğim bir konuydu, ben de bilgiler paylaşılırsa çok mutlu olacaklardanım.

Halil Önen 21-02-2011 22:39

Eğitimde öğrendiklerimiz. 4
 
Biraz da muhalefet yapalım.:p

Hastalıklara ve zararlılara karşı periyodik ilaçlama mücadelesi gerekli mi?

Bitkilerde her yıl aynı dönemde aynı zararlı ve hastalık olacak diye bir kural yok. İlaçlama olası durumlara karşı değil, hastalık ve zararlılar baş gösterdiğinde yani zararlı popülasyonu gözlemlendiğinde yapılmalıdır.

Eğer zararlı popülasyonu az ise bu yararlılar ( avcılar) tarfından baskılanıp yok edilebilir.

Bu durumda periyodik mücadele gereksiz, sakıncalı ve maliyetli olur.

Yani önce gözlemle, zararlıyı tespit et ( bu tuzaklarla ve zararlı sayımı iledir_ sonra mücadele et...



Buraya kadar doğru... Bence bu yöntem sinek, börtü böcek zararlıları için geçerli.

Ancak mantari ve bakteriyel hastalıkları gözlemlemek oldukça zor ve uzmanlık isteyen bir durum.

Mantar ve bakteriler kış aylarında faaliyet göstermezler. Bitkilerin_ ağaçların_ ölü gövdelerinde, yaprak ve dal kırıntılarında, toprakta konuşlanır, havalar ısındığında, nem ve yağışlarda ortaya çıkar hızla yayılırlar.


Mantari ve bakteriyel hastalıklar kış dönemi periyodik ilaçlanmaz ise yayıldıktan sonra _ ki gözlemlemek zordur_ bitki üzerinde ilaçlama yapmak hem zorlaşır hem maliyeti arttırır.

Örneğin, külleme _ ki meyve üzerinde silmek mümkün değildir_ mildiyö, şeftalide glog hastalığı _ ki yapraklarını kaybeder_ v.b hastalıklara karşı daha ortaya çıkmadan ilaçlama gereklidir. Meyve dönemi atmaktan iyidir. Açık _geniş tarla yetiştiriciliğine uymuyor gibi duruyor.


( belki eksik biliyor, yanılıyorumdur)

Saygılar

Mine Pakkaner 21-02-2011 22:55

2 Eklenti(ler)
Eklenti 193724
Salondan bir görüntü. Sevgili Gül Teyze' miz de bizi yalnız bırakmadı :)

Eklenti 193725
Nilgün Hanım sunum sırasında.

Cumartesi günü İzmir eğitimleri dizisinin en önemlilerinden birisindeydik.

Son derece önemli bir konuda, çok yetkin bir ağızdan yararlı böcekleri ve zararlılarla biyoteknik mücadeleyi öğrendik.

Nilgün Hanım' a huzurlarınızda tekrar teşekkür ederim. Çok yoğun çalıştığı bir zamanda, tatil gününden zaman ayırıp bizimle oldu. Bilgisini paylaştı, sorularımızı cevapladı.

Bütün katılımcılara agaclar.net adına teşekkür ederim. "Hava yağmurdu", "bugün tatildi" demeden aramızda oldular, paylaşımlarıyla sunumu renklendirdiler. Bizi onure ettiler.

Faydalı olduğumuza dair sözlerinizi duyunca çocuklar gibi, son derece seviniyoruz, hevesimizi kaybetmiyoruz, başka konu ve konuklarla karşınızda olmaya gayret ediyor, emeğimizin, zamanımızın boşa gitmediğini görüp mutlu oluyoruz.

Keşke imkan olsa da bu organizasyonları kentimiz dışına taşıyabilsek, ileride belki bunu da yapabilecek şartları oluşturabiliriz. Amacımız bilgiyi yaymak, ulaşılır hale getirmek.

Neler öğrendiğimize gelince;

Doğal düşman kavramını öğrendik. Zararlıların doğal düşmanlarını yararlı böcekler olarak gördük.

Parazit deyince; yaşamını tek bir konukçu zararlı üzerinde tamamlayan ve konukçuyu öldürmeyip zayıflatan organizmaları (parazit zararlının içinde yaşıyor ama onu öldürmüyor),

Parazitoit deyince; yaşamını tek bir konukçu içinde veya üzerinde tamamlayan ve konukçunun ölümüne neden olan organizmaları anlayacağımızı öğrendik

"Predatör"
ün ise avcı olduğunu, yaşamını birden fazla konukçu üzerinde sürdürdüğünü öğrendik. Avcının avından daha büyük ve hareketli olduğunu gördük.

Bir de Patojenler olduğunu öğrendik. Örneğin zararlıyı hastalandıran bakteriler, virüsler gibi.
Doğal düşmanları korumak için neler yapılması gerektiğini gördük.
1. Zararlı olsun ki düşmanı gelsin. Hemen ilaca sarılmak yok.
2. Zararlı ortaya çıkana kadar yaşayabilecekleri, barınabilecekleri alanlar bırakmak gerektiğini anladık. Her tarafı ottan bötten temizlemek yok. Çevrede doğal, işlenmemiş ortam da kalmalı dedik.

Tuzaklardan bahsederken de;
  • Kitlesel Yakalama Tuzakları
  • Görsel Tuzaklar
  • Feromon Tuzakları
  • Besin Tuzakları olduğu bilgilerini aldık.
Nilgün Hoca' nın ışık tuzaklarının kullanılmasını doğru bulmadığını, çünkü ışığın yararlıları da tuzaklara çektiğini anladık.





Mine Pakkaner 21-02-2011 23:36

Halil Bey, konumuz böceklerdi, Nilgün Hanım da bir entomolog. Hastalıklara gelince. Bu fitopatolojinin inceleme konusu. Mikoloji, bakteriyoloji, viroloji gibi bu da kendi arasında bölünmekte.

Ancak genel periyodik ilaçlama yapılmaması ve entegre mücadele uygulanması tüm ziraatin konusu.

Nilgün Hanım bu bağlamda kendi uzmanlık alanı olan zararlılar için periyodik ilaçlama yapılmaz dedi. Sizin mantari ve bakteriyel hastalıklarla ilgili sormanız üzerinde de onlarla ilgili uzmanlık alanım değil ama genel olarak hastalıklarda da istisnai durumlar dışında periyodik ilaçlama yapılmaz diye bahsetti.

Kısaca şöyle izah edeyim.

Alıntı:

Mantar ve bakteriler kış aylarında faaliyet göstermezler. Bitkilerin_ ağaçların_ ölü gövdelerinde, yaprak ve dal kırıntılarında, toprakta konuşlanır, havalar ısındığında, nem ve yağışlarda ortaya çıkar hızla yayılırlar.
Hastalıklar kışın faaliyet göstermezler tespitiniz eksik. Bazıları gösterir bazıları göstermez. Hepsinin yaşaması için gerekli sıcaklık- nem vs. şartlar farklıdır. Soğuk ve nem olduğunda faaliyet gösteren başka sıcak ve kuru olduğunda başka, mutedil olduğunda başkadır.

Periyodik ilaçlama ise gereksiz ve zararlıdır. Hatırlarsanız çok kısa ve üzerinden konuya değindiğimizde bunu birkaç uygulama istisna tuttuk. Nelerdi onlar?

Bazı bakırlı uygulamalar, mineral yağ uygulamaları vs.

Bunu da yapmadan önce geriye dönük ve sadece bizim değil, çevremizin de gözlemi. Örneğin baktığım bir zeytinlikte halkalı leke yok, dal kanseri yok, budamada azami gayret sarfedip alet ekipmanı temiz tutuyor ve öyle kullanıyoruz. Bakırlı ilaç da atmıyoruz. Şimdi periyodiktir deyip atsam iyi mi olur? Ama bir sorun olduğunu görsem anında ilaçlamaktan da çekinmem.

Gözlemlemeye gelince, evet zor olabilir, ama üretici daha başından zora talip olduğunu bilmekte.

Bahsettiğiniz gibi örneğin bahçede klok hastalığı görülüyorsa, çevrede mevcutsa elbette bakırlı preparat uygulaması yapılır. Zaten bu gibi uygulamaları baştan hariç tutuyoruz.

Ancak bu örnekler bütün hastalık ve zararlılarda daha birşey görülmeden ilaçları periyodik olarak atalım mantığını doğurmaz. Bu en istemediğimiz durum olan patojenlerin direnç kazanmasını da doğurmakta. Bu sefer gittikçe ilaçlamada başarısız olunuyor. Atılan ilaçlar yararlıları da etkiliyor, kuşları, arıları da, diğer bütün ekosistemi de.

Önerilen entegre mücadeledir. Burada sadece ilaçlama yapmazsınız, kültürel tedbirlerinizi düzgün alırsınız. Budama artıklarını temizlersiniz. Bitkinizi ve toprağınızı sağlıklı beslersiniz. Hastalık ve zararlılara dayanıklı olmasını desteklersiniz. Gözlersiniz vs.

Şöyle yapalım, programlarımıza bu konularda da seminer koymaya çalışalım ki akıllarda soru işaretleri kalmasın.

Katıldığınız ve eğitimleri desteklediğiniz için size ve gelen bütün üretici arkadaşlara nezdinizde ayrıca teşekkür ederim.

Önümüzdeki ay da bekleriz :)

ifteri 22-02-2011 14:00

arı
 
Sayın Meyvelitepe arıdan bahsedince hatırıma geldi:

Tohumlama için arı ilk ortaya çıktığı yıllarda yanlış hatırlamıyorsam İzmirden bir hoca bombus arısının çok önemli olduğunu ama türkiyede bulunmadığını 100 Dolar civarı bir fiyatla ithal edilmesi gerektiğini söylemişti.

İki Üç hafta sonra ise Erzurumdan bir hoca Bombus arılarının Türkiyede bulunduğunu üzerinde çalıştıklarını söylemişti.

Bu zararlılarla beslenen arının türü ne acaba ve Türkiyede yok mu?

Biz çocukluğumuzda bombus arılarını yuvalarıyla birlikte alıp küçük kovanlara koyardık. Hatta Çayır Teliyle peteğindeki balı hüplettiğim :D vakidir.

Şöylede bir link buldum.
http://www.saglikplatformu.com/haber...sp?HaberNo=412


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 07:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024