agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları (http://www.agaclar.net/forum/doga-cevre-ekoloji-gida-hukuk-ve-politikalari/)
-   -   Kırmızı Meksika Fasulyesi Satışında Sahtekarlık (http://www.agaclar.net/forum/doga-cevre-ekoloji-gida-hukuk-ve-politikalari/19922.htm)

balbay 25-03-2010 21:46

Kırmızı Meksika Fasulyesi Satışında Sahtekarlık
 
Sevgili arkadaşlar'

Benim her türlü yabani, doğal, değişik gıdayı takip etmek, bu gıdaları çevreme de tanıtmak, yeni tarifler denemek gibi bir hobim var. Dolayısı ile büyük gıda alışveriş merkezlerinde de ne satılır, nasıl tedarik edilir sürekli takipteyim. Geçen ay KİPA da ünlü bir bakliyat firmasının '' Kırmızı Meksika Fasülyesi'' diye torbasına adını yazdığı, 1 kg lık kuru kırmızı fasülye aldım.

Eve gelince merakla taneleri incelemeye başladım. Baktım ki paketin içerisinde 3 değişik çeşit fasülye var. Bir tanesi boyutuyla da rengi ile de benim bildiğim Meksika fasülyesi. Diğer ikisi ise bildiğimiz yerli dermason ve horoz fasülyesi ama renk kırmızı.

Pişirmek için bir gece öncesinden suya koyma adetim olduğu için 300 gr fasülye yi ıslattım. 3-4 saat sonra mutfağa gittiğim de suya koyduğum fasülye kabının içerisinde koyu kırmızı bir renk gördüm. Suyu boşalttım ve bir kaç fasülye hariç diğerlerinin renk kaybettiğini gördüm. Rengini koruyanlar Meksika Fasülyesi, kaybedenler ise yerli iki cins beyaz fasülyenin kırmızı olanı idi.

Sabah su yine boyalı kırmızıydı. Süzdüğümde artık bariz biçimde kırmızı diye aldığım fasülyelerimin 98% desi renk kaybetmişti.

3 cins fasülyeden de örnek alarak noterime tespit yaptırdım. Ayrıca açılmamış pakedi de yine KİPA dan noter eşliğinde alacağım. 3 cins fasülyeyi de çimlendirmeye çalıştım ama boyandığını tahmin ettiğim fasülyeler çimlenmediler. Orjinal olanlar ise 100%çimlendiler.

Olayı ispatlayana kadar firma adını saklı tutacağım. Ama avukatım bu firmayı hem rezil edeceğini hem de tazminat davası ile perişan edeceğini söylüyor.

Isıl işlem ile kurutulan bakliyat ve bulgurlara, gıda boyası ilave edildiğini hepimiz biliyoruz. Mercimek pirinç gibi mamulata ise renklerini keskinleştirici kimyasallar katıldığını yine hepimiz biliyoruz. Bazı gıdaların ambalajlarında bu açıkça yazılıyor da. Çoğu ise açıklama gereği bile duymuyor. Nohudu suya koyun sap sarı su bırakır. Bulguru sade haşlarken sarı su çıkar. Bunlar orjinal değildirler. Kendi kuruttuğum nohut ile paketli aldığımız nohut arasında bu fark bariz ortaya çıkıyor.

Salçasından turşusuna, sirke adı altında satılan kimyasal sıvılara, nar ekşisi, soya sosu vs diye satılan nerede ise tüm gıda maddeleri malesef bu şekilde.

Size 3 resim ekliyorum. görüntüler ne demek istediğimi açıklayacaktır. Meksika Fasülyesinin 1kg ı yaklaşık 15 TL civarında bedelle satılıyor. 1 kg normal beyaz kuru fasülye 2.75-4.5 TL arasında. Bu bahsettiğim sahte kırmızı fasülye ise 1 gk lık pakette 8,30 TL ye satılıyordu. Arada ki vurgunu siz hesap edin.

balbay 25-03-2010 21:57

Sahtekarlığın resimleri
 
3 Eklenti(ler)
Bahsettiğim resimler bunlar. Daha fazlasını da yayınlayacağım.

denizakvaryumu 25-03-2010 22:01

Valla helal olsun size...

Milletin neden onkoloji hastanelerinde kuyruk olduğunun küçük bir örneğini gösterdiniz.

Paramızla zehir yiyoruz.

Zühre Demir 25-03-2010 23:17

İşin peşini bırakmayın. Sonra bize de açıklayın ki hiçbirimiz almayalım o markadan birşey.

eda123 26-03-2010 08:33

sizi merakla takip ediyorum.

balbay 22-05-2010 09:27

Satın aldığım paketden çıkan ve kırmız fasülye olduğu idda edilen fasülyeler ile, gerçek fasülyelerden noter eşliğinde diktiklerim büyüdüler.

Benim idda ettiğim gibi gerçek kırmızı olanlar ile, sahte olduğunu düşündüklerim arasında bariz fark olduğu şimdiden görülüyor.

Ancak şimdilik resimleri sizinle paylaşamasam da ( mahkemeye delil olacakları için paylaşmamam gerekiyormuş ) aşama aşama çektiğim resimleri daha sonra yayınlayacağım.

Uzun bir süreç olacak ama örnek teşkil edeceğini umuyorum.

malina 22-05-2010 09:53

Alıntı:

Uzun bir süreç olacak ama örnek teşkil edeceğini umuyorum
Uzur sürse de, mahkemeler de bir gün biter... :) İlginç bir örnek olacağı şimdiden belli...

Gereksiz ve komik öneride bulunabilir miyim?
Büyüyen fasulyelerden elde edeceğin tohumları da tekrar eksene...
Bu dava, kaç hasat sürecek, görelim :)

balbay 22-05-2010 10:12

Ben zaten edindiğim tüm bakliyat, hububat, sebzeden bir kısım tohumu hep saklıyorum. Mesela Peru dan bir arkadaşımdan quinoa (Peru Buğdayı ) istemiştim göndermiş. Şimdi yarısını ayırdım sonbahar da 1 dekar alanda deneme ekimi yapacağım.

Bu fasülyeleri de zaten çoğaltıp hem kendime, hem de ilgilenenlere dağıtmak amacıyla almıştım.

Dediğin gibi, mahkeme süresince bir de bakmışsın siloların almayacağı kadar fasülyemiz olmuş:))

Tenar11 22-05-2010 10:18

Ben böyle birşey satın alsam kesinlikle durumu anlamazdım, bu yazıyı yayınladığınız için çok teşekkürler ayrıca duyarlılığınız destekliyorum.

yasarugur 22-05-2010 10:57

Adı geçen market raflarındaki bu fasulyeyi satmağa devam ediyor mu acaba?Vallahi merak ettim bugün öğleden sonra gidip inceleyeceğim.

kasap.94 22-05-2010 11:17

Sayın balbay. Duyarlılığınızı tebrik ediyorum.hepimiz sizin göstermiş olduğunuz bu hassasiyeti gösterebilsek sahtekarların kökü kazınmış olur .kutluyorum

balbay 22-05-2010 12:53

Bunların kökü çok derinler de ama yine de biraz biraz budar, yayılmalarını önleriz diye düşünüyorum.

Sizler de nohut, bulgur, fasulye gibi bakliyatı cam bir kabın içerisinde bir süre suda bırakın. Göreceksiniz ki rengi olması gerekenden dada sarı bulgur ve nohut nasıl sarı su bırakacak.

Sözüm ona renkli fasulyeler, o renklerini nasıl suya bırakacaklar görün.

Büyük firmaların tereyağları hep sarı. Halbuki sadece ot ile beslenen hayvanların sütünden sarı tereyağı yapılabilir. Yemle beslendikleri, kuru saman yedikleri kış aylarında ise tereyağı bembeyazdır.

Salam, sosis diye satılan, ama hayvanların etlerinin işlenmesi sırasında asla yenmeyecek artık malzemenin haşlanıp, kıyılıp, bir ton da katkı maddesi ve aromalarla nasıl salam sosise çevrildiğini kontrol edin.

Utanmadan bir de içeriği kısmına ürünü nasıl yaptıklarını anlatıyorlar. 100 % dana etinden mamüldür yazan kaliteli salam sosis in kilogram fiyatı 35-60 TL, üzerinde 100 % dana, 60 % dana - 40 % hindi gibi yazı yazanlar da ise et yerine yine atıkların kullanıldığını göreceksiniz.

Hazır çorbaların üzerinde koruyucu madde içermez yazıyor. Bir de arkasına bakın, içinde yarısı sentetik E türevleri, ve büyük olasılıkla GDO'lu üründen elde edilmiş mısır-soya katkıları var.

İçinde koruyucu yok derken, sanırım tüm saldırılara karşı korumasız bırakıldığımızı ayan beyan yazıyor olmalılar.

Zeytin alacaksınız. Simsiyah zeytin asla olamaz. Zeytin olgunlaşmaya başladıkça aslında bir takım maya ve bakterilerce çürütülmüş oluyor.

Ama bu çürütülme, zararlı değil aksine zeytine hayat ve lezzet veren doğal bir süreç. Normal yollarla zeytin üretilmesi süre ve iş gücü olarak biraz zahmetli.

Bunun yerine, bir çok zararlı asit ve diğer kimyasallar ile zeytini çok çabuk sofraya getirmeye çalışıyorlar. Tabi bunu yaparken de özellikle salamura zeytin imalatın da siyah gıda boyası, is ve demir oksit kullanıyorlar.

Demir oksitin canlılardaki tahribatını kısaca açıklarsak, başta üreme sağlığını tehtit etmesi, düşüklü gebelikler, doğuştan bir takım özürleri taşıyan bebek doğumları, kemik erimesi, yüksek tansiyon ve beyin tümörleri başta olmak üzere bir çok kansere yol açtığını göreceksiniz.

Kısacası, 1900 lü yıllardan sonra önce ABD ve AB ülkelerinde, daha sonra 1945 den sonra Sovyet Rusya ve Doğu Bloku ile Çin, Japonya da, 1954 den sonra da Marshall yardımları süreciyle ülkemizde malesef kimyasal (gübre ve ilaç) kullanımı ile birlikte doğal düzen şaşmıştır.

yarenimex 22-05-2010 13:43

Sadece bir fasulyesever değil aynı zamanda tüketici dostu ve insansever olduğunuzu da gösterdiniz. Dikkatiniz ve sahtekarlığın takipçisi olduğunuz için tebrikler sayın Balbay.

budak-botanik 22-05-2010 21:35

Destekliyorum .peşini bırakmayın bu firmanın.

balbay 22-05-2010 22:00

Özellikle biz 40 lı yaşlarda ki erkeklerin damar tıkanıklıklarına sebebiyet veren, '' homocysteine '' kan değerine karşı tedbir almamız gerekiyor. Bu homocysteine ye karşı tedavi de '' folik asit ( B9 ) ve B6-B12 takviyeleri öeneriliyor.

Bu bahsettiğim B vitaminleri de en çok çörekotu, kuru fasülyeler, karabuğday, mercimekler, gibi bakliyat ve hububat da bulunuyor.

Ayrıca gerçek arpa maltı biralar, ev yapımı sirkeler ve şaraplar, sarımsak ve soğan türleri de folik asit i yoğun içeriyor.

Bu sebeple hem dürüst firmaların doğal takviye haplarını kullanıp hem de doğal yollarla bakliyat- hububat ağırlıklı beslenip kendimizi kalp damar rahatsızlıklarından korumalıyız.

Benim hem anne hem de baba tarafımdan ırsi olarak bu enzimi yoğun salgıladığımı doktorum belirledi. Bu salgı aslında beni ve ailemi kanser başta olmak üzere bir çok zararlı bakteri ve oluşumdan koruyor.

Ama bu salgı okadar yoğun ki bulduğu zararlı organizmayı olduğu yerde yok ederken, bıraktığı kalıntılar damarlarımı tıkıyor.

Bu da felç ve ani kalp krizlerine yol açıyor. Dengeye gelebilmek için de bu salgıyı öldürmeden işlemesini sağlarken, bıraktığı ölü organizmaların da damarlarda birikmesini önlemek için folik asit e ihtiyacım oluyor.

Hepimiz için önemli bir konudur. İnternet üzerinden incelemenizi ve doktorunuzla bu salgının düzey değerlerini ölçtürüp kontrol ettirmenizi öneririm.

agozce 23-05-2010 00:09

Çok yaşayın sayın Balbay. İyiki varsınız.

Bende Meksika fasulyesi diye aldığım fasulye, kırmızı renk verip, solunca şaşırmıştım. Ama yine de yemiştim.
Fasulyenin boyanabileceği hiç aklıma gelmedi...

balbay 23-05-2010 01:08

Ah ah, beni, sizi, hepimizi boyar, annelerimize farkettirmeden ürün diye satarlar...

balbay 01-07-2010 21:45

Fasülyelerin hasadı tamamlandı
 
5 Eklenti(ler)
Sevgili dostlar'

Yakın zamanda artık adını da açıklayabileceğim ünlü bir bakliyat firmasına karşı yürüttüğüm ''Kırmızı Meksika Fasülyesinde Sahtekarlık'' başlıklı protestomda bu gün yani 1 Temmuz 2010 tarihi itibari ile size sahtekarlığın resimlerini yayınlayabileceğimi öğrendiğimden dolayı çok mutluyum.

Çok ayrıntıyı hala veremesem de, takip eden dostlara avukatımın ön gördüğü resim ve değerlendirmeleri aktarmak istiyorum.

İdda ettiğim gibi haklı çıkmanın gururunu yaşarken, sağlığımızla aleni oynayan bu tip zihniyetlerin verdiği, vereceği zararları da göz önüne aşarak çok sevinemiyorum.

Satın aldığım Kırmızı Meksika Fasülyesi poşetinden ( 1 kg lık plastik ve kapalı poşet ) 4 çeşit fasülye çıktığına şüphe getirerek her bir fasülyeden ayrı ayrı olmak üzere, noter gözetiminde toprağa ekim yapmıştım.

Yaklaşık 60 günde hakiki kırmızı fasülyeler beklenildiği gibi ürün verdiler. ( ilk grup resimler )

Diğer grupda ise şüphelendiğim fasülyeler vardı. Bu grupdan 2 çeşit fasülye çiçeklenme aşamasına bile gelemeden çürüyüp kurudular.

Sadece bir çeşit yerli olduğunu zannettiğim fasülye ürün verdiler. ( ikinci grup resimler )

Arada ki farkı siz de görün istedim.

Şimdi ise, mahkeme gözetimin de, bahsi geçen firmanın ürününü satan büyük dağıtım marketinden, yine gözetim altında satın alınacak 1 kg lık kapalı poşetten alınacak yeteri kadar örnek fasülyelerin, mahlemece atanacak tarafsız bilir kişiler eşliğinde, tarafsız bir alanda ekiminin yapılarak, iddamın neticesi alınacak.

Ben avukatımdan izin alarak size ilk denetimlerde elde ettiğim resimleri yayınlıyorum.

Jezebel 02-07-2010 07:43

Tebrikler , çabalarınız sonuç vermiş .
Haklı olan bir çok dava kaybedilebiliyor maalesef , ülkemiz koşullarında .
Kazanmanıza , kazanmamıza sevindim .
Demek ki istisnalar varmış .

Günüm 02-07-2010 08:28

Bu başlığı yakından takip ediyorum. Çocuklarımızın geleceği için çok endişeliyim. Paketli ürün almamız için uyarılarda bulunup duruyorlar. Buyurun paketli ürün satan ünlü bir firma. Bunların hesabını bu tarafta da verecek olmaları içimi serinletiyor.
Tebrik ederim sayın balbay. Azminize ve aklınıza hayranım. Sonuçları merakla beklliyorum.

balbay 02-07-2010 22:50

Bu tip sahtekarlıklar zaten çok fazla, asıl sahtekarlıklar E kodlu emilatörlerde, GDO lar da.

Düşünün, gıda boyası hadi fafif bir sahtekarlıktan sayılsın. Ya bebe maması adı altında, günlük olmaktan çok uzak mamalar, E türevleri içeren hazır gıdalar için neler yapacağız.

Forumun güvenilirliği, selaheti açısından marka, isim, hedef gösteremiyorum. Ama inanamayacağınız kadar hat safha da sahtekarlık ile kandırılıyoruz.

Bu gün doğal bitkisel tatlandırıcı adı altında adını vermeyeceğim bir firmanın ürününün E 955 içerikli olduğunu öğrendiğimde inanın sinirlerim de tansiyonumda hopladı.

Çok yakında, eğer beni bir şekilde susturmayı başaramazlarsa, ses getirecek türlü sahtekarlıkları gün yüzüne çıkaracağım.

praecox 02-07-2010 23:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi balbay (Mesaj 667223)
...
Bu gün doğal bitkisel tatlandırıcı adı altında adını vermeyeceğim bir firmanın ürününün E 955 içerikli olduğunu öğrendiğimde inanın sinirlerim de tansiyonumda hopladı.

Şu "E kodları adı altındaki kimyasalları açıklasanız bari?

Özelikle bu E 955 kod altındaki kimyasal ne?
Merak ettim de...

balbay 03-07-2010 00:07

E 955 suklaroz un sentetik karşılığıdır. FDA onaylamış, anne sütüne geçmediği görülmüş, vs, vs, vs.

Ben onaylamıyorum arkadaşlar. E kodu doğal olmayan ( çok nadir doğal olanı var ) tüm katkıları tümden reddediyorum.

Hazır çorba, makarna, ketçap, mayonez, tüm ambalajlı ürünler de içerik kısmını dikkatlice okuyunuz.

Ha kanalizasyon içerisinde beslendiniz, ha bunları tükettiniz.

Sevdiklerinize neyi reva gördüğünüzü çok iyi inceleyiniz.

Jezebel 03-07-2010 01:19

Her gün annelerin sorularına maruz kalan bir mesleğe sahibim .
İnanın yüzüm kızarıyor , anlatmakta zorlanıyorum .
Mahalemizin sütcüsünü , sempt pazarındaki köylü kadınlardan görüntüsü güzel olmayan belki , ama daha emniyetli sebzeleri öneriyorum .
Çok şükür maddi durumları elvermediği için et ve şarküteri önermek zorunda kalmıyorum .
"Monosodyum glutamat" hakında ne yapacağız , ya pastik ambalajlardan kaynaklanan " Kronik Monovinil Klorid " zehirlenmesi ?
Cam içinde satılan günlük sütün kime ne zararı vardı , neden yok oldu ?

balbay 03-07-2010 01:40

O bahsettiğiniz sütü satarlarsa mazallah, süt kartellerinin sahte, kandırmaca ürünlerini almaz, kazançlarına mani oluruz.

Bir İzmir li firma varya, hani reklamlarında sütler içilemeden toprağa dökülünce o amca çok ağlamıştı da, modern süt tesisini kurmuştu!!!!!

Alın bir folyolu paketi harcayın 1300 TL ve analiz ettirin.

İçeriğinde süt diye satılan ürünün ne olduğuna paranızla şahit olun.

Bir de utanmadan, tam yağlı, yarım yağlı, light süt, laktozsuz, kalsiyumlu!!!!!!! diye çeşitler çıkarıyorlar.

Tıpkı yoğurt diye bize yedirdikleri neidüğü belirsiz mamulat gibi.

Monosodyum glumat konmazsa bir hazır gıdaya, içeriklerinden dolayı lezzet alamazsınız. Konursa da siz mesela şeftali suyu içiyor, reçelini yiyor, pekmez tüketiyor, vişne suyu, portakal, vs gibi gıdaları '' İLK GÜNKÜ TAZELİĞİNDE '' gibi hissedersiniz.

Halbu ki içtiğiniz bas bağayı şebeke suyuna monosodyum glamat türevi katılmış mamulattır.

Ha, bu madde ne zarar mı verir?

Başta yüksek tansiyon, beslenme bozukluğu, obazite, kalp damar hastalıkları, kolon, mide kanserlerine sebebiyet verir.

Salam sosis diye hayvanların olmayacak atıklarını tüketiyorsunuz.

Kedi köpeğe verilse seçerek yer ama, içine biz emilatör katıp onu size bal börek diye satarız da sizin haberiniz olmaz.

AFİYET OLSUN

voda90 29-04-2014 16:39

Son durumu merak ediyorum, mahkeme sonuçlandı mı ? O firma söz konusu ürünü satmaya devam ediyor mu ?

mekemeke 22-10-2018 17:54

Merhaba bende bu sabah aynı manzara ile karşılaştım, acaba sonuç aldınız mı? Ne yediğimizi bilelim.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:10.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024