agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 17-04-2013, 12:19   #1
Ağaç Dostu
 
ismail seyrek's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-05-2009
Şehir: Antalya
Mesajlar: 121
Galeri: 27
Orman Dede'ye Mektup

Basından

Yusuf GÜRSUCU / HDK Ekoloji Kom. Üyesi Güncellenme : 16.04.2013 09:31
Merhaba toprak dede, anlayışınıza ve hoş görünüze sığınarak aşağıdaki satırları size yazıyorum.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ‘Orman Kahramanı’ seçildiğinizi basın organlarında okuduk. Sevgili Hayrettin Karaca sizi yani diğer adınızla toprak dedeyi Türkiye’de tanımayan neredeyse yok gibidir. Size mektubumda toprak dede ya da dede olarak hitap edeceğim bunun için yine hoşgörünüze sığınıyorum. Naif ve doğasever üslubunuz ve hiç üstünüzden çıkartmadığınız kırmızı yeleğinizle sizi hep gördük ve tanıdık. Her platformda ısrarla toprağı savunurken erozyonun toprağı yok ettiğini, bunu önlemenin tek yolunun da ormanların korunması olduğunu sürekli vurguladınız. Doğanın talanına karşı çıkarken üzerinizdeki yeleğin 30-40 yıllık yelek olduğunu söyleyip insanları tutumlu olmaya çağıran ve bu örnekten yola çıkıp tüketim toplumunu eleştirirken sizi çok sevdik. Hatta doğanın yok edilişinin kapitalizm ve onun aşırı üretim ve tüketim politikalarından kaynaklandığını söylerken gerçeklerin bir yanına dokunduğunuzu da gördük.

Ama olmadı toprak dede sen bu ödülü reddetmeliydin. O pişmiş kelle gibi sırıtan su ve orman bakanıyla aynı karede ve dünyayı kasıp kavuran, doğayı, emeği amansızca sömüren 5. emperyalist çetenin yönettiği birleşmiş milletlerin verdiği ödül, doğayı savunan ve neredeyse yaşamını buna adayan bir insana hiç yakışmadı be toprak dede. 2B gibi yasalarla ormanlık alanları sermaye birikimine sokan ve ormanları sadece ve sadece “kereste” olarak gören BM ve Türkiye hükümetinin bir etkinliğinde ödül almakta ne oluyor be toprak dede.

Olmadı toprak dede, bizlerin kafasında BM’nin hatta Türkiye hükümetinin ormanları savunduğu gibi bir algının oluşmasına yol açıyorsun, bu çok kötü. Dede, sen keşke şunu diyebilsen ve yarından tezi yok o ödülü geri versen ve desen ki; yaşamın kahramanlara değil doğayı ve haklarını savunan kitlelere ihtiyacı var. Ne güzel olur değil mi? Dede, çok yaşlandın ve hepimiz nasip olursa senin yaşlarına ereceğiz ve ardından da göçeceğiz. Ölmeden o çok sevdiğin toprak için bir şey yap. Sen dünya üzerindeki yaşamın toprağa, suya ve havanın temiz olmasına bağlı olduğunu çok iyi biliyorsun, gitmeden son bir şey yap ve o ödülü geri ver. Neden bunu istiyorum biliyor musunuz, kendinizi kirletiyorsunuz, bu ödüle değmez. Bunun dışında da birçok problem var ben size aşağıdaki satırlarda bunları hatırlatacağım ama bu ödül! Olmadı bunu ret et.

Dünyadan

Dede, dünyanın en önemli ekosistemlerinden biri olan 130 milyon yaşında ki Amazon ormanları yani diğer adıyla yağmur ormanları yok ediliyor. 210 milyon yaşında olan Bornea adalarındaki yağmur ormanlarının yarısı son 60 yılda yok edildi. Ormanlar yok edilirken Amazon Nehri’nin kollarından biri, Rio Negro’da su seviyesi hızla düşüyor ve ben size bir şey hatırlatayım, bu bölge dünya su varlığının yüzde 20’sini oluşturuyor. Son kırk yılda Amazon ormanlarının yüzde 20’si yok edildi ve artık bu yok ediliş o kadar hızlı ki! Neden yok ediliyor biliyor musunuz, biyo yakıt üretmek için ekim alanları açıyorlar.

Ya savaşlar, insanlar ve diğer canlılardan sonra en büyük zararı kim görüyor biliyor musun? Ormanlar, su havzaları ve topraklar savaşlarla yok ediliyor, kirletiliyor. Neden biliyor musunuz suya ve petrole sahip olmak için. Ne çelişki değil mi? Bir taraftan yok ederken, yok ettikleri şeye sahip olmaya çalışıyorlar. Ama onlar için önemli olan petrol ve enerji. Suya da bu nedenle sahip çıkmak istiyorlar. Dünyada ormanlar gibi petrolü de tükettiler. Şimdi suyu kullanıp, yüksek basınçla toprağa basarak karbon kayalarını kırmak ve bu yolla petrol ve gaz çıkarmak istiyorlar. Bu nedenle Ortadoğu’da savaşlar çıkarılıyor ve milyonlarca insan ölüyor.

Türkiye’den

Dede size bir şey hatırlatmak istiyorum, BM Dünya Su Konseyi tarafından 2009 yılında İstanbul’da Dünya Su Forumu düzenlendi. Su forumundan sonra Türkiye’de neler yaşandı biliyor musunuz? Binlerce HES yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Bu HES’ler nerelere yapılıyor biliyor musunuz? Ormanların içine yapılıyor. Ödülü alırken bir söz etmişsiniz dede, şöyleydi galiba; Orman bir ekosistemdir. Orman işletilmez ve ormana yol yapılmaz. 10 ağaç diken benim ormanım var diyor, bu olmaz. İnsanoğlunun orman yapması mümkün değil. Orman gitti mi gider. Ne güzel demişsin. Bence bir şey eksik kalmış, su olmadan orman olur mu? Olmaz değil mi?

Yukarıda orman ekosistemi üzerine yaptığınız vurguya başlamadan bir şeyden daha söz etmişsiniz! Nihat Gökyiğit’le birlikte TEMA’yı kurduğunuzu hatırlatmışsınız. Peki TEMA mütevelli heyetindeki bazı isimleri hatırlıyor musunuz? Kastamonu Cide’de Valla kanyonunu bilirsiniz her halde. Türkiye’nin en bakir ve el değmemiş nadir doğal alanlarından biri olan bu kanyon ve çevresindeki ormanlar inanılmaz güzel. Bu nasıl bir çelişki, bu nasıl aymazlık. Sözde TEMA HES’lere karşı çıkarken, TEMA vakfının mütevelli heyetinden birisi nasıl böyle bir işe kalkışır!

Binlerce HES yapılmak istendiğini biliyorsunuz. Bu HES’ler nasıl yapılıyor ben size hatırlatayım isterseniz. En ufak su kaynağı dahi değerlendirilip! Su boru içine alınıyor ve doğadan koparılarak bazen onlarca kilometre gezdirilip yüksekten yine boru içinde aşağıya bırakarak elde ettikleri basınçla tribünü çevirip enerji üretiyorlar. Su doğadan çalınıyor. Sen şimdi düşün ormanın içindeki suyu alıyorsun ve ardından orman eski haliyle yaşamına devam ediyor, bu mümkün mü? Yukarıda yaptığımız alıntıda ne güzel demişsin, orman bir ekosistemdir. Peki, su o ekosistemin bir parçası değil mi? Ya madenler! Türkiye topraklarının yüzde 50’sinde maden lisansı dağıttılar ve bu lisanların tamamı ormanlık alanlarda biliyor musun?

Yine gelelim foruma, Bakan Eroğlu, “Forum vesilesiyle bir de fuar açtık. Katılan bütün firma sahiplerini tebrik ediyorum. Yapılan çalışmaları göreceğiz ki takdir edeceğiz. Fuarımız hayırlı olsun” demiş. Bu sözden siz ne anlıyorsunuz. Ben ne anladığı söyleyeyim siz sonra cevap verirsiniz. Firmalar dede, sizinde söz ettiğiniz kapitalizmin bir parçası değil mi? Beyefendinin takdirine neden ihtiyaç duyuyorlar dersiniz! Ben söyleyeyim, bu alanlar sermayeye peşkeş çekiliyor ve bakan üstten üstten bu durumu bilerek konuşuyor ve hizaya geçin demeye çalışıyor dede. Peki, sözde orman koruma amaçlı bir forumda şirketlerin ne işi olabilir. Dünya su forumundan sonra yaşadıklarımızı hatırlayınca içimiz ürperiyor. Suların başına gelenler ormanların başına da gelecek, öyle değil mi? Forumun ana teması şöyle yazılmıştı; “Ormanlar ve Ekonomik Kalkınma”. Dede ne olur yanlış anlama ama siz nasıl böyle bir işin içinde oldunuz? Birleşmiş milletler ve AKP hükümetinin gerçekleştirdiği bir etkinlikten iyi bir şey çıkacağını mı umdunuz? Bunların yapacağı işten, büyüklerimizin deyişi ile ancak maraz doğar. Yasa çıkarıp askerlere orman yakmayı serbest bırakan, tüm ormanları maden ve HES şirketlerinin hizmetine sunan bir hükümetin ortağı olan bir işten ancak maraz doğar, ödülde ne oluyor.

Son sözüm!

Dede, başbakanımız forum açılışında BM’lerin önemli bir merkezi olması gereken İstanbul’dan söz etmiş. Orman forumlarının tamamının bugüne kadar New York’ta gerçekleştiğini 10. forumun İstanbul’da gerçekleşmesinden mutlu olduğunu ve dünya barışı için, medeniyetlerin ittifakı için, hoşgörü için, adaletli bir küresel kalkınma için, İstanbul’un BM’in merkezlerinden biri olmasının son derece isabetli olacağını vurgulamış. Kalkınma vs. sözlerinin ve İstanbul’un öneminin dışında ormanlarla ilgili tek söz etmemesi size ilginç gelmedi mi?

Sen de çok iyi biliyorsun hatta söylüyorsun da dünya üzerinde yaşanan ekolojik sorunların temelinde kapitalizm var. Sana son bir soru, kapitalizm koşullarında ekolojik sorunları çözmek mümkün mü? Sen düşünürken ben düşüncemi söyleyeyim, mümkün değil. Kapitalizm ve onun yaratıcısı olan burjuvazinin dünya üzerinde ki etkinliği son bulmadan ne doğaya ne de onun bir parçası olan insana kurtuluş yok. Umarım sizi incitecek sözler etmemişimdir, o toprak kokan ellerinizden öpüyorum.

ismail seyrek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:06.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024