27-04-2011, 12:07 | #1 |
agaclar.net
|
Kanal İstanbul (İstanbul'a 2. Boğaz)
Neler oluyor, yazışmak isterseniz |
27-04-2011, 12:14 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-03-2010
Şehir: Kırklareli
Mesajlar: 627
|
Bu konuda sadece şunu yazmak istedim....bunun pek kanal ile ilgisi yok... Hayaller ne olursa olsun...Bir konunun özü bilinmeden...Baştan peşin peşin 'olmaz','yapamazsınız' ...'Bu bir faciadır' denmemeli...eğer hayal etmeseydik...bu güne kadar yaptıklarımızın hiç birni yapamazdık... Bunu yazma gereği duymamın sebebi...Bizim millet olarak köstek olmayı çok sevdiğimzidir... |
27-04-2011, 14:28 | #4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 127
|
çılgın veya değil türkiyede devamlı projelerin olması gerekiyor babalarımız dedelerimiz istanbulun geleceğini görerek 2 yerine 4 adet köprü yapsalardı şu anda bu kadar trafik olmazdı. Bu projenin ve başka bir çok projelerin hayat geçirilmesi şart artık istranbul yaşanacak yer durumundan çıktı. Çılgın proje olarak rantçıların değil halkın yararına olacak projeler çıkmalı anlam veremediğim konu her ay aldığım maaşı daha ben alamadan devlet vergi kesiyor ama zenginler vergi öderken beyanname doldurarak kendisi belirliyor ödeyeceği vergiyi adalete bakarmısınız keşke böyle bir proje çıkarsaydı işte bu çılgınlık olurdu Bu arada yapılacak kanalın her iki yönünede 1 milyar ağaç dikilirse süper olur dünyada eşi benzeri olmaz sevgiler... |
28-04-2011, 00:19 | #6 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 27-02-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 36
|
Yağmur yağdığı zaman insanların öldüğü bir İstanbulda veya Silivride önce başka kanalların açılması gerekirken böyle bir kanalın açılması heralde çılgınlık. Düzenleyen dafni : 28-04-2011 saat 21:35 |
28-04-2011, 07:36 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 388
|
Kanal İstanbul un ne yeri belli , ne amacı, ne maliyeti vs, vs. Neden böyle belirsiz bir proje ortaya atıldı akp nin korkktuğu ne varki böyle suni gündem yaramaya çalışıyor. Aklıma "bir bilmecem var çocuklaar" reklamı geliyor. Birde aklıma Hülya Avşar ın "düşünür düşünür ortaya bir laf atarım sonra insanların bu laf etrafında günlerce dönmesini ekranda seyredip kıs kıs gülerim ." sözleri geliyor. |
28-04-2011, 08:23 | #9 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
|
Saçmalık: 1.Bir kuruş getirisi bile olmaz bu kanalın. 1936 Montrö Antlaşması uyarınca Boğazlardan bedava geçen gemilere hiç kimse gel bizim kanalımızdan para ile geç diyemez. Dese bile kimse geçmez. 2.Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı ile gemilere binlerce kilometre kazandırılıyor. Bu aptalca proje ile hiçbir gemiye bu şekilde bir avantaj sağlayamazsınız. 3.Yapılacak doğal tahribatı ise düşünmek bile istemiyorum. |
28-04-2011, 08:57 | #10 |
Ağaç Dostu.
|
Sevgili Cemo, şu an o trafikte sıkışıp kaldım Bu kanalın bize faydası olmaz Sanki Türkiye, bir tek İstanbul'dan ibaret. Bir çılgın projeyle göçü önleseler tam süper olacak.... He bu arada sınav faciası kaynadı gitti. |
28-04-2011, 11:41 | #11 |
Ağaç Dostu
|
1. Boğaz köprüsü Turgut Özal ve " Bir kaset koy dinleyelim Semra Hanım" la anılıyor, 2. de var, 3. yapılsa ne olur. Yetmez tabii, adıyla anılacak çılgın bir şeyler bulmalı.. Oysa terörü bitirdim, işsizliği bitirdim, sınavlar tertemiz, seçimler tertemiz, daha, daha, daha..... Adını tarihe yazdırmak için başka yollar bulsalar da hepimiz helal olsun desek. |
28-04-2011, 12:24 | #12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Sakarya
Mesajlar: 837
|
Sayın Vildan Sönmez, noktası virgülüne kadar katılıyorum sözlerinize. Sevgili katmer'in de söylediği gibi göçü önleseler bütün sorunlar kökünden hallolur. Ama her zamanki gibi amaç sorunları çözmek değil. Hepimiz biliyoruz asıl amacın ne olduğunu, rant sağlamak ve oyalamak. Çılgınmış, pabucumun çılgını.. |
28-04-2011, 12:51 | #13 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-09-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37
|
Katkı
Sayın Sarp99 a bir katkı yapmak isterim. 1936 Montrö Antlaşması uyarınca silah taşıyan belli büyüklükteki gemilerin geçişinde kısıtlamalar var. Yakın zamanda ABD savaş gemilerinin Karadenize geçişini kitabına uydurmak için az ter dökülmemişti. Bu kanal gerçekleşirse Montrö Antlaşmasında söz edilmediği için Türkiye, savaş gemilerinin denetimini de sağlayamaz, geçişleri önleyemez ve özellikle Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerle büyük problemler yaşayabilir. |
28-04-2011, 17:37 | #14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
bu proje için sadece " NEDEN " sorusu sorulmalı? Ülke borç batağındayken bu maliyeti neden yüklenelim. |
28-04-2011, 18:50 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Kanal Silivri'de Kınalı civarında yani cezaevine yakın bir bölgede projelendirilmiş ! Bence bu proje;R.Tayyip Erdoğan ve ekibinin bir gün Silivri Cezaevine tıkılma ihtimaline karşı kanaldan çabucak kaçma projesi.. ))) Proje hakkında ise çok yazılacak şey var ancak en göze batanı R.Tayyip Erdoğan'ın, bu ülkenin İsanbul Büyük Şehir Başkanı olmaktan ileri gidemediği... |
28-04-2011, 19:17 | #16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-02-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,405
|
tansu cilerin zamanında köylere kalkınma adı altında örtülü ödenekten büyük paralar aktı bilmeyen yok sanırım. kastamonu bölgesi secilmişti milet ne yaptı ( halkımız) orda oturuyormuş gibi gösterip ahırı ev muhtarla anlaşıp ikamet ediyormuş gösterip paraları cebe indirdiler . hep devletmi suclu? |
28-04-2011, 19:24 | #17 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-10-2009
Şehir: konya
Mesajlar: 33
|
Üzerinde derinlemesine tartışılacak çok fazla bir bilgi olmamasına rağmen ve de yüzyıllardır bir hayal olarak kalmaktan öteye gitmeyen bu projeye kökten-muhalefet, zamanında Boğaz köprüsüne nasıl karşı çıktılarsa buna da karşı çıkacaklar ama bu Kanalistanbulun en çok nimetini de yine onlar yiyecekler. 2023 kim öle kim kala ama eğer bu projeyi kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin, emeği geçenleri/geçecekleri canı gönülden kutlarım. En azından Türk milletinin önüne bir hedef koyuyor. Hedefi olmayan milletler bitkisel hayattadır ve geleceği yoktur. Projeye hep destek tam destek. |
28-04-2011, 19:31 | #18 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-03-2011
Şehir: TOKAT
Mesajlar: 5
|
Bu iş kanal acmak değil memleketi yabacı sermeye satmaktan başka bir şey değil daha şindiden adamların iştehi kabardi cepede alamadıkları ülkemizi parayla alacaklar bu gafiller memleketi satoyorlar uyun Türkiye |
28-04-2011, 19:51 | #19 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
Alıntı:
aranızdan kaçınız burada bir boğaz olsa çok işimize yarar , rahat bir nefes alırız diye aklından geçirdi. bu sadece insanların ağzına bir parmak bal çalmaktan başka birşey değil. adamın ruhunda ülkeyi bölmek var. orayıda bölmek istiyor. Bölünen yer bir ada olacak. Adalarla ilgili uluslararsı kanunları kaçımız biliyor aceba? yapılmak istenen bir taşla kuş sürüsünü indirmekten başka bişi değil. Hayatımda duyduğum en BOŞ vaad. Konyaya deniz getircem demekten farksız ? Körü körüne taraftar olmanın anlamı yok. Ülkenin elden gitmesine ramak kaldı... |
|
28-04-2011, 21:29 | #20 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
proje neden İstanbul için? neden ülkeyi demir ağlarla örerim denmiyor. herkes faydalansın demiyor. proje neden özelleştirdiğimiz kamu kurumlarını geri almak üzerine kurulu değil? proje neden daha az vergi almak üzerine kurulu değil? proje neden daha fazla çevreci olmak üzerine kurulu değil? proje neden halihazırda var olan sorunları çözmek için değil? proje neden biz köprüden geçmeyelim elin gemisi beklesin değil? proje neden halkı depresyondan kurtaracak proje değil? proje neden çılgın da aklı başında değil? neden proje??? |
28-04-2011, 21:36 | #21 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sorunun cevabını mesajınızın içinde kendiniz vermişsiniz. Toplum mühendisliği denilen şey tam da bu işte. Gelin bu tartışmayı 13 Haziran' a kadar erteleyip bugün bizim için güncel olan işşizliği, yoksulluğu, yolsuzlukları, YGS' yi, Ergenekon' u, bir türlü sonuçlanmayan Deniz Fener' i davasını tartışalım. Gündemi değiştirmek için yapılan bu hamleyi boşa çıkaralım. Dediğiniz gibi 2023' e kim öle, kim kala. 13 Haziran' dan sonra bütün hayallerinizi ve hedeflerinizi tartışalım. Bu konu üzerinde şu anda ve şu günlerde yorum yapmak bu mühendisliği yapanların değirmenine su taşımaktır. 12 Haziran' a kadar kim kanal derse, Kanal7' deki yolsuzluklar mı? Deniz Feneri' mi diye soralım diyorum. Kanal' ı 13 Haziran' da tartışalım. Bakarsınız bir faydasını görürsek bizde destek olur, sizin hayır dualarınıza mazhar oluruz. Ama şu an oyun oynanmaktadır. Milletinde bu oyunla vakit kaybedecek bir dakikası bile yoktur. |
|
28-04-2011, 23:19 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Proje açıklanmasının zamanlaması da ne kadar düşündürücü. Tam da binlerce gencimiz ve ailelerinin sınav sonuçlarını beklediği günlerde. Gündemi değiştirmek ve dikkatleri sınav yolsuzluklarından uzaklaştırmak için mükemmel zamanlama.. Düzenleyen Vildan Sönmez : 28-04-2011 saat 23:57 |
29-04-2011, 05:17 | #23 | ||
Ağaç Dostu
|
Sayın hatipzümü, Alıntı:
Alıntı:
|
||
29-04-2011, 06:55 | #24 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Güzel yurdumda hangi kou olursa olsun herkesin önce karşı çıkıp sonra buna fikrine uygun gerekçeler ürettiği gibi ciddi bir fikir oluşuyor bende. Yazılanlar arasında Montrö sözleşemsi de bana trajikomik bir espri olarak geldi. Mümkünse çevre etkileri bakımından düşünmeye çağırıyorum herkesi. Aslında önce,"belkide doğrudur iş bir etraflıca araştırmalı durumu" konusuna eğilmeye çağırıyorum. işte bir uzmanın fikri. ÇILGIN PROJE VE GERÇEKLER Beni bu köşede hep tozların etkileri veya meteoroloji ile ilgili haberler ile tanıdınız. Ama benim asıl uzmanlık alanım deniz bilimleridir. Uzmanlığım da Türk Denizleri özellikle de Marmara Boğazlar ve İstanbul Haliç'i dir. Yani bu konularda uzmanım, konuşabilirim hem de göğsümü gere gere. Şimdi gelelim en son proje önerisine. Size çok basit dilde anlatayım. Karadeniz'i bir tatlı su havuzu olarak düşünün. Nedeni de basit çünkü bu havuza giren tüm sular (nehir veya yağmur suyu) tatlı su. Peki o zaman Karadeniz neden tatlı su havuzu değil? Çünkü Çanakkale ve İstanbul Boğazı altından gelen ve belirli eşikleri belirli rüzgar koşulları altına aşan tuzlu ve de dolayısı ile yoğun Akdeniz suları Karadeniz’i bugünkü tuzluluk seviyesine getirdi. Geçmişi o kadar da taze ki en son hali 3500 senelik ve bildik tarihi de 12.000 senecik. Durduk yerde neden Karadeniz havuzu diyorum değil mi? Karadeniz'i az tuzlu bir havuz diye düşünün hem de Akdeniz'den ortalama 30 cm yüksek. İşte bu nedenle bu havuzun fazla suyu Boğazlardan akar durur ama havuza giren su belli ve doğanın açtığı bu kısıtlı musluktan çıkan su belli. Yani Karadeniz havuzunu boşaltan bir musluk vardı. Ama doğanın yarattığı bir musluk ve dengesini ancak son 3500 senedir sürdüren bir musluk. Şimdi siz bir ikinci musluk takmayı planlıyorsunuz hem de 25 metre derinlikte, yani musluk sadece Karadeniz'in suyunu Marmara'ya akıtabilecek ama alttan girmesi gereken su bu yeni kanala giremeyecek. Doğanın dengeleri bozulacak ve ne olacak? Ne olur biliyormusunuz, ah keşke bilebilsek. Ama her ne olursa hiçbir zaman geri dönüşü olmaz, doğal dengeler bozuldu mu geri dönüş maalesef yok. Akıl mantık basit. Havuza takılı bir musluk vardı şimdi ikinci musluğu takmayı planlıyorsunuz. Eh iyi de havuza gelen su miktarı artmayacak ki. Yani Tuna, Dinyeper Dinyester siz musluk taktınız diye debisini arttırmayacak ki? Diğer bazı kanalları örnek göstermek demek Karadeniz'in Marmara'nın oşinografik gerçeklerini bilmemek demektir. Böyle bir sisteme sahip bir deniz yerkürede yok, sadece bizde ama değerini bilirsek elbette. Ben talebelerime derslerde Marmara'yı anlatırken onu sağlıklı Akdeniz ve sağlıksız Karadeniz'in astımlı doğan çocuğu derim. Yani doğuştan solunum zorluğu çeken bir deniz ve de dikkat edilmesi şart olan bir deniz. Onu kurtaran Karadeniz'den gelen ve jet akım halinde Boğazdan Marmara'ya çıkan ve 25 metrelik üst tabakayı 3 ayda bir değiştiren Karadeniz suyu. O çıkışta öyle harika işler yapıp alt tabakadaki suyu yukarı çekiyor ki sormayın gitsin. Marmara'ya oksijen pompalayan ise Çanakkale'den gelen alt su. Takın bu sisteme tek taraflı bir musluk ve seyreyleyin olacakları. Ben karada olacaklardan bahsetmiyorum denizdekiler benim uzmanlık alanım. Başka tarafları da var elbette bence bu proje hiçbir zaman yapılamaz çünkü sınır aşan sular gibi sınır aşan deniz bu, debisi ile rejimi ile oynayamazsınız. Şimdi Almanya Avusturya Tuna'üzerinde muazzam bir baraj kursa suyu akıtmasa ne olur. Karadeniz'in felaketi olur. Altta verilen su bütçesi alt üst olur. Kiminiz bu hoca da her şeyi biliyor demişsinizdir. Ama ben aşağıda verilen ve Marmara Denizinin bütçesini çıkartan ekibin parçasıydım. İstanbul Boğazının altını 4 defa al bayrak rengi kırmızıya boyayan (Rhodamin boyası ile) ekibin başı idim. Yani İstanbul Kanlizasyon Deşarj projesinin gerçekleşmesinde, Haliç'in temizlenmesinde emeğim, alın terim çoktur. Ve de dediklerim doğrudur. Havuza ikinci musluk takarken havuzun daha hızlı boşalacağını da hesaplamalısınız öyle iki mimara ısmarlama ile olmaz bu işler. Keşke iş, en boy yükseklik ve debi ile hallolabilseydi. Ben size hemen şimdiden diyeyim. Karadenizin su rejimini değiştirirseniz size hesap sorarlar daha da dos doğrusu yaptırmazlar. Hani neden boğaza köprü yaparken 64 metre yapmak zorunda kalıyoruz, 50 yapsak neden olmuyorun cevabı gibi. İşte aşağıda Marmara’nın su ve tuz bütçesi, öyle şappadanak ortaya çıkan bir şey değil, kaç kişinin alın teri var ve bu sistemi sürdüren yegane güç Karadenize giren ama sadece Boğazdan çıktığı hesap edilen tatlı su. O da %95 Tuna suyu, yani Tuna'nın debisi bizim için hayati öneme sahip. Siz durduk yerde Karadeniz havuzuna giren tatlı suyun debisini arttırmadan havuzu tek muslukla boşaltmak yerine bir musluk daha takarsanız sistem alt üst olur. Aslında bunu anlamak için ne bilim adamı olmak gerek ne de alim, basit havuz problemi hani şu ilk okul çocuklarına çözdürülen cinsten. Saygılarımla, Prof Dr A. Cemal Saydam ODTÜ Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi(Emekli) Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi |
29-04-2011, 09:33 | #25 |
Ağaç Dostu
|
Açıkçası ben de daha proje açıklanır açıklanmaz, daha 1 dakika geçmeden, TV'de abartılı şekilde itiraz edenleri ciddiye almıyorum. Duygusal bir milletiz, iş konusunda bile profesyonel olamıyoruz. Bir şeye itiraz etme sebebimiz "Ama ben O'nu hiç sevmiyorum" olabiliyor. Bu konuda 3-5 ay sonra yapılacak eleştirileri, araştırmaları, yazıları daha ciddiye alacağım. Mehmet Bey'in eklediği yazı bence sebepleriyle çok bilgilendirici, ciddiye alınabilecek bir yorum, keyifle okudum. Bu yazı kanalın çevreye etkisini sadece Karadeniz yönünden ele almış. Daha aklımıza gelmeyen kimbilir ne etkiler olabilicektir? İstanbul'lu olarak, her gün bilmem kaç yük gemisinin boğazdan geçmeyecek olması fikri hoşuma gidiyor. Boğazın güzelliğini seyrederken paslı teneke yığınlarını görmeme fikri de hoşuma gidiyor. Ulaşımın çoğunlukla denizden olduğu, yelken-sörf-kano vb.. su sporlarının yapıldığı bir boğaz çok daha güzel olacak diye düşünüyorum. Her tarafı deniz olan bir ülkede su sporlarına ilginin futbola olan ilginin en azından 1/10'ununu hak ettiğini düşünüyorum. Bunun kanalla ilgisi yok ama Sarıyer'den Beşiktaş'a, Eminönü'ne, Bakırköy'e, Kadıköy'e, Beylikdüzü'ne vb... deniz taşımacılığının artması halinde kimsenin karadan gitmeyi düşünmeyeceğine inanıyorum. Şimdiki durum içler acısı. 10 yıl beklenmeden denizden ulaşıma ağırlık verilmelidir. Siyasetçiler Ankara'da olduğundan ve orada da deniz bulunmadığından şimdiye kadar "deniz" kimsenin aklına gelmedi diye düşünüyorum. Siyasi görüşümü de yanlış anlaşılmamak adına açıklamak istiyorum. Ne Erdoğan ne Kılıçdaroğlu, ne Bahçeli... Hiç birini desteklemiyorum, hiç birini sevmiyorum, zaten eskileri de sevmemiştim. Hep, 'tam istediğimiz gibi yeni birisi çıkıp gelecek' umudundayım. Temiz, dürüst, mütevazi, çalışkan, kültürlü, bağırmaktan sesi kısılmayan, sakin sakin konuşan, konuştuğunu dinleten, sadece laf değil iş üreten vb.... |
29-04-2011, 10:30 | #26 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-10-2009
Şehir: konya
Mesajlar: 33
|
Alıntı:
TV'de proje üzerine bir tartışma izliyorum. Sıra TMMOB den bir yetkili söz aldı ve ilk sözü şu oldu: 'Bu adamlar 9 yıldır iktidarda niye daha önce düşünmediler de şimdi düşünüyorlar.'' diye başladı ve bir sürü siyasi ergümandan sonra kendi ihtisas alanı ile ilgili bir kaç söz söyledi. Şimdi bir projeye böyle siyasi görüşlerin etkisinde kalarak eleştiriye başlarsanız siz ne kadar uzman olursanız olun inandırıcılığınız olmaz. Bu başlık altında da karşı çıkışların çoğu temel olarak siyasi görüşleri ön plana çıkarıyor. Halbu ki projeyi teknik olarak eleştirsek ve doğruyu bulmaya çalışsak daha iyi olacak. Zaten Başbakan da her türlü eleştiriye ve öneriye açık olacaklarını söyledi. Bunun içinde zamana ihtiyaç var ve projenin ayrıntılarının ortaya çıkması lazım. Ben bu projenin yapılacağına inancım tam ama tartışmanın siyasi boyutta olması ilk başta olumsuz bir görüntü oluşturuyor. |
|
29-04-2011, 11:33 | #27 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
29-04-2011, 12:09 | #28 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
29-04-2011, 14:17 | #29 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 24-04-2011
Şehir: konya
Mesajlar: 48
|
Bu proje dışardan bakıldığında bence güzel görünüyor. Ama İstanbul'a bir faydası olurmu olmazmı bilemem, çünkü ben istanbulda yaşamıyorum. Türkiyeye güzel şeylerin yapılması gerekli bunu hangi hükümet yaparsa yapsın desteklerim. önceden tek yönlü bozuk yollardan ankaraya giderdik şimdi dört şeritli süper yollar var. bu hizmeti kim yaparsa yapsın olumlu karşılıyorum. teşekkürler bir de rant meselesi var. Birileri rant yapacak diye güzel Türkiyemize hiç bişey yapmayalımmı tabiyki insanlar emekerinin karşılığını alacaklar. Aman rant olacak diye oturup balkonda salatalık yetiştirelim. başka bişey yaparsak rant olur köprü yol kanal yaparsak rant olur en iyisi salatalık yetiştirelim ama dur oda olmaz bu seferde saksıcı gübreci toprakcı rant sağlar en iyisi oturalım. |
29-04-2011, 15:48 | #30 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-03-2011
Şehir: Houston
Mesajlar: 95
|
Istanbul'a ikinci kanal projesi cilgin degil, gayet guzel bir projedir. Ayni sekilde viyadukler yoluyla tum Istanbul'u kaplayan otobanlar, bir uctan obur uca metro calismalari da hayal degildir. Gecekondu mahallelerinin yuksek bedelle alinip toplu parklari, piknik, yuruyus alanlariyla birlikte yasanabilecek siteler olarak o bolge halkina sunulmasi hayal degildir. Hatta Turkiye uzay Istasyonun'un kurulup aya gitmesi bile cilgin bir proje degildir. Tum bu ve bunun gibi projeler icin lazim olanlar; Bu konuda detayli egitim Bu konu (lar) uzerinde daha once calismis uzman deneyimi Uzun donem planlama PARASAL KAYNAK gereklidir. Bunlarin olusmasi (ozellilkle de tecrube ve egitim) zaman gerektirdigi icin eger biz de yoksa (ki yok!) disaridan destek satin alinarak (yurtdisinda bunu daha once yapmis ulkelere ihale edilerek) yapilabilir. Bunun icin DAHA COK PARASAL KAYNAK lazimdir... Obama ile McCain arasindaki atismayi secim oncesi bir programda dinlemistim. Obama sosyal reform, bankalar reformu, halk saglik sigortasini konusurken McCain ustune ustune gelmisti Obama'nin "tum bunlar cok para tutar, ekonomi batiyor, kaynagimiz yok, hayal vs... diye" McCain; vatandasin paraya ihtiyaci oldugunu ve kendi iktidarlari doneminde vergi yukunu azaltip, her yil vergi iadesi yoluyla kisi basina en az $5000 vereceklerini vaad edince Obama'da lafi patlatmisti " Zaten hazinesi tamtakir olan bir ulkede bu parayi nereden bulacaksiniz?" Hazinesi tamtakir olan bizim ulkemizde, devletin tum kurumlari odenek yetersizliginden durma noktasina gelmisken bu parayi nerden bulacagiz? Zemin etud calismasi yapilmadan , deprem bolgesinin tam gobegindeki 15 milyonluk bir sehirde ana kitadan ayirip adacik haline getirecegimiz bolgenin uzun donem etkilerini nerden bilecegiz? Bu zamana kadar hicbir uzman yetistirmedigimize gore bunlari bize kim yapacak? Sasip dusup te para bulur ve bu isleri disaridan satinalirsak , onerilenlerin , yapilanlarin dogrulugunu, guvenilirligini anlayacak kac tane kurum/kisi var? Düzenleyen lalebruli : 29-04-2011 saat 16:30 Neden: kelime eksikligi |
|
|