29-04-2011, 18:11 | #31 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Aslında ben konuyu şöyle düşünmeye başladım. Bu boğaz konusu daha önce de konuşulmuştu. Aslında güzel fikir boğazdaki tehlikeli tanker trafiği azalır. Bu şey kaça maloluyordur? Bilim insanları bu işlere ne diyorlar acaba? Eğitim ve sağlık konularında dünyanın en yoksul ülkeleriyle yarışan, dünyanın onyedinci büyük ekonomisi güzel ülkemde parayı buraya mı harcamalıyız? AKP gündem yaratmayı ve siyaset yapmayı çok iyi biliyor. |
29-04-2011, 20:22 | #32 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bak, kaynadı gitti sorunlar. Şimdi neyi konuşuyoruz. İstenilen de bu değil mi. Bunca sorun neyle kaynatılır, buyurun kanala) |
|
29-04-2011, 21:24 | #33 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Yanlış hatırlamıyorsam çalışanların ücretlerine talep ettikleri, bir parça nefes almalarını, hani biraz bellerini doğrultmalarını sağlayacak üç kuruşluk zammı hükümet kaynak olmadığı gerekçesiyle reddetmişti. İstendiğinde bulunabiliyormuş demekki |
29-04-2011, 21:54 | #34 |
Ağaç Dostu
|
İstanbul'a ikinci kanal projesi yapım ve imalat konusunda çılgınlık değil fakat doğal denge bakımından çılgınlık, hem de büyük çılgınlık. Konusunda uzman olan "memet" arkadaşımız denizlerdeki doğal dengeyi elinden geldiğince anlatmıştı. Biliyorsunuz İstanbul boğazında iki türlü akıntı var, biri Karadenizden Marmaraya üst akıntı, diğeri Marmaradan Karadenize alt akıntı. İki deniz arasındaki bu akıntı alışverişi orada o bölgede kendine has bir doğal denge oluşturmuş, balık ve diğer deniz canlılarının çeşitliliğini sağlamıştır. Deniz canlılarının çeşitliliği karasal canlı türlerinin çeşitliliğini ve özelliğini sağlamıştır. Şimdi biz ikinci bir kanalla ( sadece Karadenizden Marmaraya ) yapay bir üst akıntı oluşturacağız. Acaba kanal bittikten sonra artık hamsi yiyebilecekmiyiz, diğer balık türlerini görebilecekmiyiz, buna bağlı olarak Marmara bölgesinin karasal çeşitliliğini görebilecekmiyiz, denizlerden gelen nem oranı ve buna bağlı olarak ılıman iklimi bulabilecekmiyiz, aynı zamanda biz su kanalı açmamış olacağız rüzgar tüneli de açmış olacağız. Memet hocamızın dediği gibi Karadenize ikinci bir musluk takmakla tatlı su getiren nehirler, dereler, ırmaklar tuzluluk dengesini sağlayabilecek mi? Ya Karadeniz Ege ve Akdeniz gibi daha tuzlu hale gelirse ne olacak, bana göre Karadeniz ve Marmara çevresindeki iklimi de etkileyeceğiz. Arkadaşların yazılarında söz ettikleri gibi bu ikinci kanalın İstanbul'a daha doğrusu Türkiye'ye getirisi nedir, ne fayda sağlayacak? Kanaldan çıkarılacak olan toprak ve molozlar nereye aktarılacak, nerde yığınlanacak( teklif etmek lazım çok mükemmel bir yapay dağ yapılarak ağaçlandırılırsa işte size proje)? Bekleyip göreceğiz, konulara bu bakımdan yaklaşmak daha iyi sanırım, siyaseti bulaştırmadan mantıklı düşünmek lazım. |
29-04-2011, 22:55 | #35 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
dubai gibi paçamızdan para aktığı zaman bu projeyi tartışmaya başlayabiliriz. insanlar içinde yaşadığı ülkenin zor durumda olduğunu görmeden bu proje çok iyi olur diyor. Buna ayranın yok içmeye atla gidersin gezmeye derler. Pişmiş aşa su katmak, havanda su dövmek , ekmek bulamazsan pasta ye demek. Yeni boğaz yerine önce Çanakkale boğazına köprü yapılsın. |
30-04-2011, 00:24 | #36 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
Alıntı:
Alıntı:
Proje istiyorsan İzmir'in Yamanlar dağı ben kendimi bildim bileli çıplak. Orayı ağaçlandıralım. projeyi siyasi malzeme olarak sunarsan siyasi açıdan bakarız |
||
30-04-2011, 01:09 | #37 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 26-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 6
|
Alıntı:
|
|
30-04-2011, 14:25 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Öncelikler karıştırıldığında, yani diyeceğim şu ki; bilmem kaç milyon insanın açlık sınırında yaşadığı, açlıktan bebeklerin öldüğü, dershane borcunu ödeyemediği için insanların hapse, intihara sürüklendiği bir ülkede eh, ayranı yokken içmeğe.............de derler, şüpheli de bakarlar, böyle çılgın projelere. çılgınlık mı dedim, İstanbul' da binalar depreme dayanıklı hale getirilsin, çılgın bir deprem projesi üretilsin o zaman bakarız. |
30-04-2011, 14:54 | #39 |
Ağaç Dostu
|
Profilinde tarihçi yazan birinin Cumhuriyet' in kazanımlarını yerinde oturmak olarak görmesi olsa olsa inkarcılık olur. Üstünde oturduğunuz koltuk Cumhuriyet kazanımlarının size sunduğu en büyük olanaktır. Kıymetini bilin ve çarpıtmadan sulandırmadan gelecek kuşaklara devrini sağlayın. Eğer bugün gelinen noktadan şikayetiniz varsa geri dönüp 60 yıldan beri bu memleketi hangi zihniyetin buraya taşıdığını eleştiriniz. İlk mesajımda da belirtmiştim. Gelin bu tartışmaları 12 Hazirandan sonra yapalım. Nasıl olsa 2023' e kadar bolca vakit var. Bu memleket için yapılan her olumlu işe ve olumlu yatırıma olsa olsa teşekkür ederiz. Gerçi teşekkür etmeye bile gerek yok, çünki yönetime talip olanların asli görevi bu ülkenin çıkarlarını korumak ve kendisine bırakılan mirası bir sonraki kuşağa daha ileriye götürülmüş olarak devretmektir. Üzerinde yaşadığımız doğa ellerinizde bulunan tapulara göre sizin mülkiyetinizde gözükse bile bizden bir kaç kuşak sonraki torunlarımızın emanetidir. Canınızın istediği gibi har vurup harman savuramazsınız. Geçmişe bakarken bir tek şeker fabrikalarının yurt sathına nasıl yayılmış olarak yatırım yapıldığına bakarsanız, ülke kaynaklarının hakça bölüşümü ve kaynakların israf edilmeden nasıl kullanıldığını görürsünüz. Ama size kimse sormuyor, Amerikan Cargill firması ile ortak olarak bu ülkedeki şeker sektörünü batırdınız diye. Türk köylüsü şeker pancarı üretemiyor, istihdam yaratamıyor, mevcut şeker fabrikaları kapanıyor. Ne için? Amerikan Cargill Türkiye' yi daha iyi sömürsün diye. Hayat sadece Istanbul ve yakın çevresinde dönmüyor. Anadolu elden gidiyor farkında mısınız? Ama ne gam! bazı zihniyetler geçmişte de mandacılık için mücadele etmişti. Manda zihniyeti ile yaşamak ağırınıza gitmiyorsa hiç bir şey demiyorum. Gelin Kanal' a alkış tutalım. Panama' nında kanalı var. Ki bu kanal gemilerin Amerika gibi bir kıtanın etrafını dolaşmasını ortadan kaldırıyor ve alternatifi de yoktur. Yani hem bir mantığı var hem de geçilmesi zorunlu. Her halde Panama halkı refah ve kalkınmışlık olarak zirvededir. Bir bilen varsa Panama' daki gelir dağılımını bir anlatsa da öğrensek. Ya da kanalın yönetimi ve mülkiyeti kimin elindedir? Ama size kızamıyorum da. Çünki insanlar layık oldukları şekilde yönetilirler. |
30-04-2011, 15:09 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Tebrikler sayın Sarıcan...Bunun üstüne daha ne denir bilemiyorum. |
30-04-2011, 16:46 | #41 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 26-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 6
|
tarihçiliği işin içine katmadan ayrıca taraf olmadan bir yorumda bulundum ancak projeyi siyasi bir tartışma haline getiren arkadaşlar içlerindeki kini nefreti burada( yani projenin çevreye vereceği zararları veya katacağı güzellikleri burada tartışmamız fikir alışverişinde bulunmamız gerekirken) gündelik hayatta olduğu gibi kusmaktalar. bunları kınamakmı asla eleştirmekmi asla, öncelikli olarak amacımız bu insanlara böyle bir projenin ilk olarak dillendirilmediğini, osmanlı döneminde de bir çok kez gündeme geldiğini belgelerle ispatlamakki tarihe merakı olan arkadaşlar sultanahmetteki osmanlı arşivlerinden şu anda çok popüler olan bu belgeleri çoğaltabilir osmanlıcaları varsa el verdiği kadar çevirip okuyup anlayabilirler. ayrıca merhum bülent ecevit dönemindede bu proje gündeme gelmişti. bunları burda tekrar tekrar anlatmaya gerek yok tvlerde yeterince bu konular tartışılmakta. burada hepimiz birbirimizin bilinçlenmesine yardımcı oluyoruz ve olmak zorundayız bu sitenin ana amacı bu insanların zıtlıklara düşeceği konulardan uzak bir site siyaset yapılmayan bir site ancak insanları aşşağılarmış gibi ünvanlarını kullanıp küçümsemek kimsenin haddine değil bunuda belirtmek isterim. böyle bir projenin aç kalan insanlarla yetimlerle öksüzlerle köylüyle ilişkilendirilmesi tek kelimeyle abesle iştigal hele bir de projeyi desteklemeyi bırakın projeyi olumlu oalrak görmekle mandacılık arasındaki bağ nasıl kuruluyor onuda anlamış değilim. bu ülkede yıllarca ülkeye tek bir çivi çakmadan gelip geçen hükümetleri bu ülkenin tarih hafızası kötü olan insanlarına hatırlatmak gerekir. küllerinden kurulduğumuz osmanlı devletindede İSTEMEZÜK'çüler vardı bilenler bilir 17.18. ve 19. yüzyıllarda devletin duraklama ve gerileme devirlerinde yapılan reform hareketlerine ne olursa olsun önünü görmeden sorgulamadan itiraz eden. atalarımız sonuçta kimisi çılgın kimisi İSTEMEZÜKçü ve bizlerde torunları! |
30-04-2011, 17:37 | #42 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Daha sonra ömrümüz yeterse Kanal içinde bir fizibilite tartışması açarız. Osmanlı dönemindeki kanal fikrini de tartışırız, günümüzdeki teknolojik birikimimizle bugünü de tartışırız. aklımıza yatarsa ve ülke için faydası varsa bizde destekleriz o zaman. Şimdi gündeme getirip problemlerin üzerini bir pelerin gibi örtmek için kullanmayalım. Osmanlı' nın küllerinden bugüne hangi zorluklardan geçerek geldiğimizin bilincindeyseniz söyleyecek sözüm yoktur. Bu ülkeye tek bir çivi çakmadan bu ülke nasıl var oldu acaba? Bence bugün insanlar şunu sorgulamalı 10-15 yılda yapılanı bu kadar har vurup harman savuırduğumuz halde bugün nasıl hala ayaktayız? |
|
30-04-2011, 17:45 | #43 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 199
|
Akp düşmanlığından başka bir rengi olmayan yorumlar yüzünden akpci olasım geliyor. Sığ olmayalım bu kadar bence. Tanker trafiğinden kurtuluyorsa istanbul ben bunu desteklerim. Ama mesela geçen şöyle birşey duydum. Tanker trafiğini azaltmanın başka yolları da varmış, samsun ceyhan petrol boru hattı mesela güzel bir çözümmüş. Bu imkanımız varken bu çılgın projeye gerek var mı diye şüpheye düştüm. Sonra bir de karadeniz sahilinde projenin bir de konut ayağı var. Ona tamamen karşıyım. Doğaya yeterince zarar verdik zaten. Bu projeye destek veresim gelmiyor. Ama sırf yorumlara inat karşı çıkmak da istemiyorum. Akp ulaşımda büyük mesafeler aldırdı Türkiye'ye. Uçağa binmek eskiden bu kadar ucuz ve kolay değildi mesela. Thy almış başını gidiyor. Diğer şirketlerin girişi rekabet ortamı yarattı. Ayrıca kemalistlerin elinde kalmadığı, özelleştirildiği için mutluyum. Hızlı tren yapımı büyük bir hızla devam ediyor. Deniz otobüsleri gereken düzeyin çok altında ama çok büyük gelişmeler var.(ido'da özellikle) Yani evet akp sütten çıkmış ak kaşık değil. Özellikle belediyelerde sırf "bizden" diye ehil olmayan insanları göreve getiriyorlar. Buna çok öfkeleniyorum. Ama öncekileri de biliyorum. Ve bir daha da denemek istemem. Türkiye şartlarında çıkabilecek en iyi parti akp. İnsan kaynaklarımız bu kadar çünkü. |
30-04-2011, 17:48 | #44 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
böyle bir projenin aç kalan insanlarla yetimlerle öksüzlerle köylüyle ilişkilendirilmesi tek kelimeyle abesle iştigal Sizden daha bilimsel bir tarz beklerdim. Ben kendi adıma ne düşündüğümü nedenleriyle birlikte ortaya koydum. Siz de fikirlerinizi benimkileri çürütecek şekilde açıklamayı tercih etmeliydiniz. Yoksa yukarıda alıntıladığım cümlenize benzer ifadeler öznel ifadelerdir ve yanlızca sizi bağlar. Nefret kusmak falan demişsiniz. Her şeyi kabullenmek sevmek, yanlış gördüğünü eleştirmekse nefret etmek mi oluyor size göre? Ben sevdiğim insanları, dostlarımı da yüzlerine karşı eleştiririm. Onlar da aynı şekilde. Böylece birbirimize dürüst davrandığımızı , duygularımızın iki yüzlülükten uzak olduğunu kanıtlamış, bağlarımızı daha bir sağlamlaştırmış oluruz. Eleştiri gelişimin dinamiğidir ve her şey bir yana; ileri demokrasiden vaz geçtim, bildiğimiz demokrasilerde insanların, düşüncelerini ifade özgürlüğü vardır ve karşı fikirler nefret, düşmanlık şeklinde algılanmaz. Karşı fikirlere de bu denli gergin, tahammülsüz tepkiler verilmez. Şimdi bir kez daha kin ve nefret konusunu düşünün bence. |
30-04-2011, 18:49 | #45 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 26-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 6
|
Alıntı:
burdaki eleştiriler konu başlığını farklı yere kaydırmakta malesef, boğaz diyoruz ne olur diyoruz etkileri getirileri götürüleri nelerdir diyoruz, siyasi komplo deniyor eksikliklerin üstü örtülüyor deniyor. demokrasi demokrasi diyoruz ama burda projeyi destekleyen bir kişi çıksa siyasi bir etiket yapıştırmaktan kimse çekinmiyor bumudur demokrasi? demokrasi tarihimizi araştırırsanız ülkemizin ve haliyle halkımızın bu açıdan çok geride kaldığını görürsünüz. burda herkes istediğini söyleyebilir ancak insanları ithamlarla yargılamak kimsenin haddine değil. sabit fikirleri dışındaki herhangi bir fikirde olanları vatana ihanet ediyormuş gibi görmek veya göstermek kimseye yakışmaz. burası hepimizin ülkesi ve umarım bu konuda da ülkemiz için en hayırlısı neyse o olur herkese saygılar. |
|
30-04-2011, 19:56 | #46 |
agaclar.net
|
Söylediğinize kendiniz de uyun olur mu? |
30-04-2011, 20:49 | #47 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-03-2011
Şehir: Houston
Mesajlar: 95
|
Onu bunu bilmem de sayin Sarican, o erikleri kaldirmassaniz profil resminizden ben bilgisayari yiyecem yakinda.... |
30-04-2011, 21:29 | #48 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
yaptığımıza yaptığınıza demek istediniz sanırım. Hayır sayın xiphos, körü körüne bir eleştiri değil, sadece yazdıklarınızdan sonra bana cevap hakkı doğduğunu mesajları tekrar dikkatle incelediğinizde farkedeceğinizi sanıyorum, umuyorum. |
30-04-2011, 21:51 | #49 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
"bildiğimiz demokrasilerde insanların, düşüncelerini ifade özgürlüğü vardır ve karşı fikirler nefret, düşmanlık şeklinde algılanmaz. Karşı fikirlere de bu denli gergin, tahammülsüz tepkiler verilmez." Aynı kanıdayım. Birisiyle bütünüyle farklı fikre sahip olabilirim. Birisi Benim zaten oy vermediğm partilerden herhangi birine üye olabilir. Oy verebilir destekleyebilir. Sırf o söyledi diye fikrine karşı çıkmam. Önce doğrumu diye değerlendirmem gerekir. Belki ben bütünüyle yanılıyorumdur. Herkes fikrini açıklar buna önce itiraz edip sonra argüman oluşturulmaz. Konu içeriği her ne ise karşı fikirler sunulur. AKP dedi diye yanlıltır diye bir mantık yok. CHP iktidarında neler olduğunu unutanlar varsa cezaevlerini ben unutamadım mesela. Siyaset deyince benim aklıma bu geliyor. Gündemi yarattı Erdoğan. Hepsi bu aslında da. Ülkemizde unutulan demokrasi geleneğinin ne kadar gerekli olduğuna dair bir tartışamaya ihtiyacımız olduğuna işaret ediyor yazılanlar. Siyaset ise eksen heykel yıklıyor mesela itiraz edenleri göremiyorum. Eksen demokratlık olmalıydı. İçim acıyarak, ülkemizde yok demokrasi. Demokratlar. Öldü hepsi. Yok oldu. |
30-04-2011, 22:08 | #50 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Ah ah ah kanayan bir yaraya öyle güzel parmak bastınız ki sayın memet...Ve sanırım biz konuşmayı da tartışmayı da kavramların anlamlarını özümsememş oarak yapıyoruz ve doğal olarak konu tıkanıyor. Siyast yapmaktan dem vuruluyor hatta suçmuş gibi yaklaşılıyor. Allah aşkına siyaset nedir bir kere. Siyaset yaşamın her anında var olan, yaşayan bir şey. Yaşadığım toplumda olup bitenleri izlemek, sorgulamak, anlamaya çalışıp irdelemk sorumluluğu da siyasettir ve bunun nesi yanlış ya da kötü? Son olarak diyeceğim şu ki; galiba bizim kavramlarla sorunumuz var. Onları ya yok sayıyoruz ya da içini boşaltıyoruz. Egolarımız tatmin olsun diye... Yazık ve bu çok tehlikeli bir şey. Peki nasıl anlaşacağız biz? |
30-04-2011, 22:59 | #52 |
Ağaç Dostu
|
Türkiye için, bu vatan için yapılan tüm güzellikleri desteklerim, siyasi parti gözetmeden kim ülke yararına çalışıyorsa ondan yanayım. Ben parti marti anlamam, tüm siyasi partilerin yapmış olduğu seçim çalışmalarına da karşıyım, trilyonlar seçim uğruna sokaklara saçılıyor, ne için kim için kimler için. Seçim çalışmalarının böylesini ancak Türkiyede görürsünüz, bir oy almak için binlerce takla atan insanları ancak Türkiyede görürsünüz, insanlar için çalışmayıp kendi ideolojilerini sürdürmek, siyasi görüşlerinin devamını sağlamak için elinden gelen çabayı sarfeden insanları ancak Türkiyede görürsünüz. Seçim var diye insanları oy uğruna kandıranları da Türkiyede görürsünüz. Bu güzel sitede siyasi düşünceleri savunmak, anmak ve eleştirmek hoş birşey değil, bu site doğa severlerin sitesi, bu tür polemiklerden uzak durmak gerekir.Ayrıca "çılgın proje" denilen kanal projesine de karşıyım, ağaçlandırma yapılacaksa sadece İzmirin dağları değil, doğuda yer alan bir çok dağ çırılçıplak, onlarıda düşünmek lazım. Ben kanal yapılacaksa ordan çıkarılan hafriyatın nasıl değerlendirileceğini düşünerek yapay dağ ve ağaçlandırılmasından söz etmek istemiştim, yoksa projeyi desteklediğimden değil, yanlış anlaşılmasın. Memet bey yazının alıntı olduğundan söz etmediği için ve kendisinin açıkça hangi mesleğe sahip olduğunu bilmediğim için kendisini deniz bilimleri uzmanı olduğunu sanmıştım, özür dilerim. Ben bir Fizikçiyim, doğaya karşı aşırı ilgim var, çevre kirliliği, doğal ortamların yok oluşu beni derinden üzer. Saygılarımla... |
30-04-2011, 23:15 | #53 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
Galiba bizim ülkede olmayan en önemlişey Devlet politikasıdır. Hükümetler hep devlet sanılıp hükümet politikaları devlet politikasıymış gibi insanlara yutturuldu bugüne kadar. amerikanın bugün hala dünyaya egemen olmasının arkasında yatan şey devlet politikasının olması. Hangi lider gelirse gelsin o doğrultuda hareket eder.Bizim ülkemizde her hükümet kendi devletini kuruyor. Ülkenin ve halkın ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmesi gerekirken kendi dünyasını kurmanın hayaliyle ülke yönetiyor. diyeceksiniz , bunun projeyle ilgisi yok. tabiiki var. Devlet politikalarımız olsaydı , acil ihtiyaç listesinde olmayan bir proje çılgınlık olarak adlandırılmaz delilik olarak adlandırılırdı. yukarıda bir arkadaşımız yollardan uçaklardan falan bahsetmiş.Özel sektörün yapabildğini devlet neden yapamaz. yapamıyormuş gibi lanse edip satışın legal hale gelmesinin önünü açıyorlar. Sadece şöyle bir atasözüm olabilir " minareyi çalan kılıfını hazırlar" |
01-05-2011, 11:18 | #54 | ||||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Bakın bu linkte IDO' nun özelleştirilmesine karşı çıkan ve eleştiri yapan birileri daha var. Halkın çıkarlarını gözetmek için siyasi görüş farketmiyor. Aynı linkte "milletin görüşü" diye slayt olarak bazı eleştiriler daha var isterseniz onlara da bir göz atın. Özelleştirmelerle stratejik bütün kurumlarımızın elimizden nasıl uçup gittiğini ve bunun doğuracağı sonuçları herhangi bir uluslararası savaş veya ülkemiz üzerinde oynanacak bir emperyalist oyunda acımasızca göreceğiz ama iş işten geçmiş olacak. Bu ülke İstiklal savaşını henüz özelleştirme hışmına uğramamamış Posta İdaresi' nin telgraf düzeneği ile kazanmıştır. Unutan varsa hatırlatmak isterim. Bugün yatak odaları bile dinlenebilmektedir. Çılgın proje için bir ağabey eleştirisi. Bari bunu ciddiye alın. Ben eleştirdiğim zaman farklı algılıyorsunuz. Alıntı:
Ama yine söylüyorum, bugün Kanal' dan daha güncel tartışılacak sorunlar var. Bunları daha sonra tartışalım. Düzenleyen Sarıcan : 01-05-2011 saat 15:29 Neden: Ekleme |
||||
02-05-2011, 18:41 | #55 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
51.mesajdaki alintinin kaynagi nedir? sozcu gazetesi mi? Oda tv mi? |
02-05-2011, 19:53 | #56 |
Ağaç Dostu
|
Bu açılması düşünülen kanal'dan, 1). Abd donanmasının nüklüer silahlı gemileri, rahatlıkla Karadenize geçiş yapabilir'mi? 2). Eğer geçerse, Rusya Türkiye'den bu geçişin engellenmesini isteyebilir'mi? 3). Türkiye engellemez ise, Rusya bunu savaş sebebi sayabilir'mi? 4). Yeni kanal, Rusya'nın işine gelir'mi, gelmez'mi? Tv.ler'de konuşan bazı uzman ünvanlı kişiler " Bu kanal, Rusya'nın petrol tankerlerinin geçişine kolaylık sağlayacağı için, Rusya işine geliyor ve bu proje'ye sıcak bakıyor, destek veriyor" diyor'lar. İyi'de, Abd donanması sık sık Karadenize açılırsa, bu durum yine Rusya'nın işine gelecek'mi? Bu konular'da konuşanı duymadım. Kanal'ın statüsü ile Boğaz'ın statüsü farklı olacağı için, böyle bir durumda neler olur arkadaşlar? Bilgisi olan paylaşır'mı? |
02-05-2011, 20:09 | #57 |
Ağaç Dostu
|
Mesajın altında alıntı yapılan adres yazılı. Link ise tıkladığınızda açılan site. Özellikle bu sitelerin eleştirilerini koydum. Adreslere girip hangi siteler olduğuna bakabilirsiniz. |
02-05-2011, 20:12 | #58 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
02-05-2011, 20:25 | #60 |
Ağaç Dostu
|
Ben o linkleri özellikle seçtim. Böyle bir soru geleceğini tahmin ediyordum çünki. Eleştiren kendi yetiştikleri ve içinden çıktıkları ocak. Ama o ocağın bir özelliği vardı, her zaman antiemperyalist bir söylemleri vardı. Zaten bütün mesele de bu ayrımda düğümleniyor. Yapılan eleştiride de bu fark gündeme getiriliyor. |
|
|