agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni43Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-04-2013, 01:28   #121
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Hali hazırda tüm dünya toplumlarını doğrudan ilgilendiren şey, insan ve hayvan yiyecek zincirine sokulmuş, dünyada belki de artık en önemli politik güç olan, yeni işgal ve teslim alma aracı olarak kullanılan, dünya devletlerinin yanısıra doğrudan toplumlara karşı adeta bir savaş şeklinde kabul ettirilmeye çalışılan, ot öldürücü ilaca dayanıklı (glyphosate resistant) ve böceklere dayanıklı (bt-toxin) genetiği değiştirilmiş mısır, soya, kanola, pamuk, şeker pancarı, patates ve pirinci, dolayısıyla toplumların beslenmesini tekeli altına alıp gıdaya hakim olunması süreci. Bunun "bilim" ile çok ilgisi yok, bilimin hangi amaçlar için kullanıldığı ile ilgisi var.

Bu süreç, hakim sistemin kural ve bağlantıları ile yürüyor. Kurallar doğayı, mevcut türleri, toplumları ve toplumun sağlıklı olup olmamasını dikkate almıyor. Tek motivasyon bu yolla maksimum kâr elde edilip bir kaç tane şirkette toplanmasının yanısıra diğer ülkeler üzerinde hakimiyet aracı olacak şekilde politik bir güç olarak kullanılmasından ibaret. Aynı kurallar, bir kaç şirket ve devletin kendi toplumunu gözetmesini dahi göz artı ediyor.

Şimdiye kadar sadece yukarıda anılan GDO'lu bitkiler ve bunlardan üretilen gıdanın yetiştirilmesi ve tüketilmesiyle önemli çevre ve toplumları etkileyen sağlık problemleri ortaya çıktı.

Şirketlerin inkârlarına rağmen bu güne kadar gerçekleşenler, biyoçeşitliliği etkileyecek boyutta endemik veya yabani çeşitlerin genetik kirliliği, iddia edilenin aksine çok daha fazla zehirli pestisit kullanımı, GDO'lu olmayan çeşitlerin de kirletilmesi, direnç geliştiren süper yabani otların ortaya çıkması, bt-toxinden etkilenmeyen süper böceklerin üremesi (ki, organik tarımın en önemli biyolojik mücadele araçlarından biri de kaybedilmiş oluyor böylece).

Şirket, devlet ve devlet organları arasındaki ilişkiler ve etkileşimler, ilgili mevzuat boşluk bırakmayacak şekilde kurulmuş. Yeri geldiğinde, çıkarlarına uymayan araştırmalara girişenleri, sonuç açıklayanları el altından etkisizleştirecek, kredisizleştirecek görünmeyen ilişkileri, hatta doğrudan devletleri kontrol altına alıp yaptırım uygulayacak düzenleri de kurmuşlar.

Toplumları bilgisizleştirip ne yaptığını bilmeyen kalabalıklar haline sokmak için tüketilen gıdanın GDO içeriğini gizlemek, şirketlerin sponsor olup izin vermedikleri araştırmaları yaptırmamak, GDO tüketmenin toplumdaki kronik hastalıklar üzerinde etkisini ölçmeye yarayacak her şeyi engellemek ve bunun için her yolun mübah olduğu bir süreç yaşanıyor.

Buna rağmen yapılabilen tek tük araştırmalarda dahi bu güne kadar ortaya çıkan ve toplumların sağlığını olumsuz etkilediği belirlenen sonuçlar mevcut.

drhegeli, gece ve tevmen beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2013, 02:45   #122
Ağaçsever
 
tevmen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-09-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 58
Galeri: 2
Katılmamak mümkün değil. Ben biraz daha karamsarım. Şirket-devlet ikilisi insanlara karşıdan ziyade, insanları kendilerine karşı olarak görüyorum. Sanki arada fark yok gibi, ama bence farkı önemli. Dev şirketler kar hırsıyla insaların tüketim çılgınlığını kamçılıyor gibi görünüyor, ama kimbilir belki 'tüketim çılgınlığı' insanlığın dokusunda var. Biraz akvaryum balıklarının yiyecek oldukça çatlayana kadar yemesine benziyor. Dev süpermarketler, yediğin önünde yemediğin çöpe şeklinde alışkanlıklar, lüzumsuz ıvır zıvırı stoklamaya dayalı yaşam tarzı, herşey insanların kendine dayatması.

Zaafların bilgiyle aşılması kolay değil. Hala üzerine 'öldürür' yaza yaza bal gibi sigara satıyorlar herkese. Ama değişim mümkün olmalı. GDO ile doğayı değiştirebilen insan kendi doğasını da değiştirebilir neden olmasın.

Filmin sonunu merak ettim. Fizikçi kasabayı doğalgazcılardan kurtardı mı?

tevmen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2013, 14:41   #123
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Alıntı:
Filmin sonunu merak ettim. Fizikçi kasabayı doğalgazcılardan kurtardı mı?
Filmi izleyin bence Muhtemelen beğenirsiniz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2013, 15:06   #124
Ağaçsever
 
AÇakıcı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-01-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 98
olay yine av ve avcı ilişkisinde birleşiyor. köle üretimi pahalılaşınca kölelik devri kapandı. sömürgecilik pahalılaşınca sömürgecilik devri kapandı. sonra günümüz dünyası şekillenmeye başlandı ve medya devrine girdik. toplum mühendisleri popüler kültür virüsü ile istedikleri kültür mikrobunu bir salgın gibi yaymaya devam ettiler. maç, magazin, moda, filmler, reklamlar, facebook ve benzeri sosyal ağlar her türlü medya insanları istedikleri trendlere yönlendiriyorlar. toplum mühendislerinin günümüz toplumunu dizayn ederken günümüzde popülizm adını verdikleri yeni virüsleri "popüler olmanın popüler olduğu popüler kültür" virüsüdür. günümüzde insanlar yaptıkları her şeyi birileri "vay bee" desin diye yapmaktadırlar. yemesinden, içmesine, kıyafetine, arabasından evine kadar hayatının her yerinde, yaşadığı semte ve konuştuğu her cümlesinde "ben" diyen ve hayatının tek nihayi hedefi olarak "vay bee" desinler diye yaşayan bir topluluk oluşturuluyor. böylece maliyeti 15.000TL olmayan bir arabayı birileri "vay bee" desin diye 150.000TL'ye satabiliyorlar. trafikte 100mt'lik bir yolda trilyonlar yatıyor... eğer bizi istila edip bütün topraklarımızı ele geçirseler ve hepimizi öldürseler, bütün mal varlığımıza el koysalar, daha az kar ederlerdi. hayatımız boyunca çalışıp, kazandığımızı biriktirip, onlara veremezdik.

Fakat gelecekte uyanışın başlayacağının farkındalar ve yine yeni dünyayı planlıyorlar. bioyakıt denilen safsata ile tarlalarımızı gıda yerine yakıt üretiminde kullanılan ürünlerle istila edecekler. GDO ve kısır tohumlarla da kendilerine bağımlı hale getirecekler. Çünkü baronlar için gıda henüz olması gerektiğinden çok daha ucuz ve insanları sağabilmek için de en etkili silah...

AÇakıcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2013, 13:01   #125
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
GDO

Sadece hayvana acıdım, yiyenler acaba ne yediğini biliyor mu


http://www.youtube.com/watch?v=WseH479iOM0&feature=player_detailpage

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-11-2013, 13:34   #126
Ağaç Dostu
 
menekşecibaba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-01-2011
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 816
Galeri: 24
Tek kelimeyle iğrenç , evet zavallı hayvanlara yazık.

menekşecibaba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2013, 13:44   #127
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
GDO İLE İLGİLİGÜZEL BİR VİDEO.

Özgürlük Tohumları - (Seeds Of Freedom) Türkçe Altyazılı - YouTube

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2013, 21:31   #128
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
Danıştay GDO'lu mısır ithalatını durdurdu!

YeniBON beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2013, 15:30   #129
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Monsanto’nun bilim dünyasına müdahalesi: Seralini araştırması yayından kaldırıldı

Name:  seralini ve ekibi.jpg
Views: 317
Size:  30.7 KB
Kasım 2012’de FCT dergisi, Fransız Caen Üniversitesi’nden Gilles-Eric Seralini ve araştırma ekibinin “Roundup herbisiti ve Roundup’a dayanıklı genetiği değiştirilmiş bir mısırın uzun süreli toksisitesi” araştırmasını yayımladı. Bu araştırma sonuçlarının yayımlanmasıyla birlikte biyoteknoloji yani genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) tartışmaları yepyeni bir boyut kazandı.Kısaca özetlemek gerekirse, GDO’nun sağlık üzerindeki etkileri hakkında uzman moleküler biyolog Profesör Gilles-Eric Seralini başkanlığında bir bilim insanı ekibi, 24 ay boyunca Monsanto’nun NK603 genetiği değiştirilmiş (GD) mısırı ve yine Monsanto’nun Roundup yabani ot ilacının (herbisit) fareler üzerinde etkilerini incelediler.

NK603, yine Monsanto’nun ürettiği Roundup herbisitine dayanıklı gen içeren ve tarlada üzerine Roundup herbisiti uygulanarak yetiştirilen bir GD mısır çeşidi.

Bugün Türkiye’de 16 GD mısır ve 3 GD soya olmak üzere, toplam 19 GDO’nun hayvan yemi amaçlı ithalatına ve kullanımına izin verilmekte. Şu anda Türkiye’ye giren ve hayvan yemi olarak kullanılan toplam 16 GD mısır’ın 6’sı bu araştırmanın konusu olan NK603 ve türevleridir (NK603, NK603xMON810, TC1507xNK603, 59122xNK603, 59122xTC1507xNK603, MON8934xNK603 bkz.Biyogüvenlik Kurulu Kararları).

Seralini ve ekibi araştırması sırasında bir grup fare NK603 ile beslendi ve içme sularına (ABD’de içme suyunda ve GD mahsullerde izin verilen oranda) Roundup katıldı. Sonuç: bu farelerin, standart bir diyet uygulanan farelerden daha hızlı kansere yakalandıkları ve daha erken öldükleri. Diyetleri NK603 ve Roundup’dan oluşan bu fareler, göğüs kanserine yakalandı ve karaciğer ve böbreklerinde ciddi hasarlar oluştu.

Daha geniş bilgi bu linkte.
Monsanto

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-02-2014, 17:11   #130
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba,

Bilim insanları, gdo'lu veya başka bir şekilde üretilmiş gıdaların zararlarını hemen saptayamıyorlar. Bazılarımız sadece önyargıyla birkaç gıdadan uzak durunca zararlarından kurtulabileceğimizi zannediyoruz.

Yıllarca tükettiğimiz veya kullandığımız malzemelerin günün birinde sağlığımız için aslında birer zehir olduğunun açıklanması karşısında da yıkılıyoruz.

Sadece besinlerimiz değil hergün defalarca kullandığımız malzemelere de dikkat etmeliyiz.

Yıllardır içinde fluorid maddesi olduğu için sağlıklı zannettiğimiz(çünkü reklamlarında yıllarca öyle olduğunu empoze ettiler) ve diğer markalardan daha pahalı olmasına rağmen satın alıp çoluğumuza çocuğumuza kullandırdığımız DİŞMACUNLARI aslında en büyük KANSEROJEN miş.

Şimdi ne olacak? hem zehirlendik hem de zehirlenmek için fazladan para ödedik. Ne yapabiliriz? Yapanın yanına kar mı kalacak? Dava açıp hesabını sorabilir miyiz? Acaba dava biz kanserden ölmeden biter mi?

Bu gün de televizyonda, içinde boyalı maddeler bulunan içeceklerin kanserojen oldukları açıklandı.

Hayatımız bu kadar ucuz mu? Şahsım olarak boyalı içecekleri, kola türü şeyleri tüketmiyorum.

Acaba,yarın sağlıklı olduğunu zannederek yıllarca tükettiğimiz hangi yiyecek veya malzemenin aslında en kanserojen olduğunu öğreneceğiz. Korkuyorum

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-03-2014, 05:51   #131
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Son birkac haftadir, GDO'lu tohumlarin ciftciler icin ne kadar pahaliya mal oldugunu anlatan bir yazi internette dolaniyor. Simdi firsat olunca bilgilendireyim istedim. Makale Ingilizce fakat ozetlersek, yapilan analize gore Amerikali ciftcilerin, kullandiklari GDO'lu misir tohumunu azaltip GDO'suz tohumu ektiklerinde donum basina yaklasik 20 Amerikan Dolari daha fazla kar etmeye basladiklarini ve ciftcilerin arazide kullandiklari GDO'suz tohum/GDO'lu tohum oraninin giderek arttigini anlattigini soyleyebiliriz.

Makaleye gore, genis olcekli uretim yapan ciftciler, son yillarda, GDO'suz tohumlarin verim acisindan daha iyi sonuclar verdigini gozlemliyorlarmis. Bunun temel nedeni olarak da, yabani otlarin, glifosat herbisitine (Roundup) adapte olmasiyla direncli hale gelmesi ve Roundup'in artik ise yaramiyor olmasi gosteriliyor.

Farmers Abandoning GMO Seeds And The Reason Will Surprise You | Off The Grid News

YeniBON ve Ozlem A beğendi.
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-05-2014, 14:46   #132
Ağaç Dostu
 
ayazkentli's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-04-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,641
Galeri: 1
Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü



Amacına uygun kullanılabilir... der'ken?


Bugün resmi gazetede yayınlandı. Aşağıya kopyalıyorum.



Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:


GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ÜRÜNLERİNE DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK:

MADDE 1 – 13/8/2010 tarihli ve 27671 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“nn) GDO Bulaşanı: Genetik modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma, ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhafaza sırasında ya da çevresel faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan GDO’ ları,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin başlığı “Numune alma, analiz ve değerlendirme” olarak değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(3) Bakanlık ulusal ve uluslararası düzenlemeleri dikkate alarak numune alma, analiz ve değerlendirme yöntemleri belirler.

(4) Analiz sonucunda üründe % 0,9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak değerlendirilir.

(5) GDO bulaşanı olan ürünlerde bulaşan olarak tespit edilen genlerin Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanmış olması durumunda ürünler onay amacına uygun olarak kullanılabilir.”

MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.

YeniBON ve Ozlem A beğendi.
ayazkentli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2015, 20:40   #133
Moderatör
 
Giriş Tarihi: 08-05-2012
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 1,772
ABD 'de DARK (Deny Americans the Right to Know) adıyla daha çok bilinen yasa senatodan geçerse, üreticiler GDO'lu ürün üçeriğini bildirmeyecek, hatta "doğal" diye etiketlemelerine bile engel kalmayacak. Yasa Temsilciler Meclisinden geçmiş durumda, büyük lobi faaliyetleri amacına ulaşmak üzere gibi görünüyor.

Bu vesile ile GDO'yu ne kadar tanıyorsunuz konulu bir test hazırlanmış, İngilizce ama ilgilenenlerle paylaşmak istedim. Ben 16 sorudan 13 tanesini doğru biliyormuşum.

Buyurunuz:

http://action.ewg.org/p/salsa/web/co..._item_KEY=8791

YeniBON ve A_NOMAD beğendi.
Ozlem A Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2015, 06:45   #134
Moderatör
 
Giriş Tarihi: 08-05-2012
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 1,772
Bugünki gazeteden haber..

8 GDO’lu yeme izin

Beyaz et sanayicilerinin başvurusu üzerine 8 genetiği değiştirilmiş (GDO) yemin Türkiye’ye girmesine izin verildi. BESDBİR Başkanı Sait Koca, daha önce yaptıkları başvurunun sonuçlandırıldığını, izin verilen genlerin daha önce kabul edildiğini, ancak modifiye edildiği için tekrar izin sürecinde geçtiğini söyledi.

BİYOGÜVENLİK Kurulu, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği’nin (BESD-BİR) başvurusu üzerine genetiği değiştirilmiş (GDO) 6 mısır, 2 soya çeşidi ve ürünlerinin hayvan yemlerinde kullanımına yönelik ithalat yapılabilmesini onayladı. Avrupa Birliği’nin kabul ettiği GDO’lu yemlere izin çıktığını ifade eden BESDBİR Başkanı Sait Koca, “Aslında izin verilen yemler yeni bir çeşit değil. Daha önce üretilen GDO’lu yemin geliştirilmiş hali. Yani modifiye edilmiş şekli de denebilir. Bu bir izin süreciydi ve bu sona erdi. Ancak daha önceden yaptığımız başvuruların incelenmesi devam ediyor. İzin verilen GDO’lu yem sayısının ilerleyen dönemlerde artacağını düşünüyoruz” dedi.

YEM YETMİYOR
Türkiye’nin GDO’lu yeme ihtiyacı olduğunun altını çizen Koca, “Tüm hayvancılık sektörü bu yemlere ihtiyaç duyuyor. Çünkü Türkiye’de üretilen hayvan yemi hammaddesi yeterli gelmiyor. Üretilen yem hammeddesi yem ihtiyacaının yarısını karşılıyor. İthal etmek gerekiyor. Dünyada ticarete konu olan soyanın da yüzde 90’ı GDO’lu. Yani GDO’suz soya bulmak neredeyse imkânsız” dedi. GDO’lu mısır genlerine izin alınmasına rağmen getirilmediğine de değinen Koca, Türkiye’nin mısır üretiminin şu an için yeterli olduğunu söyledi.

SADECE YEM OLARAK
Kurul’un konuya ilişkin kararları, dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre Kurul, BESD-BİR’in başvurusu üzerine Bilimsel Risk Değerlendirme Komitesi tarafından hazırlanan raporları değerlendirerek, genetiği değiştirilmiş 2 soya çeşidinin ve ürünlerinin hayvan yemlerinde belirlenen şartlara uyulması kaydıyla kullanılmasına onay verdi. Alınan kararlarla 6 mısır çeşidi ve ürünleri de hayvan yemi olarak kullanılabilecek. Yetkililer, söz konusu ürünlerin uzun süredir AB’de kullanıldığını belirterek, “Biz de AB’nin tutumu ve kurullardan gelen kararlar kapsamında bu yönde bir karar aldık” dedi.

32 ÇEŞİT GDO’LU YEM VAR
BESD-BİR tarafından, 11 Mayıs 2015’te genetiği değiştirilmiş 14 mısır, 9 soya, 4 kolza ve 10 pamuk olmak üzere 37 çeşidin hayvan yemlerinde kullanılması için başvuru yapılmıştı. Bugüne kadar 7 soya ve 25 mısır çeşidi olmak üzere toplam 32 çeşide sadece yem amaçlı kullanılmak üzere onay verildi. AB’de toplam 59 onaylı GDO bulunurken, Türkiye’deki onaylı 32 çeşit madde de AB’de hem gıda hem de yem amaçlı olarak kullanılıyor. Türkiye’de gıda amaçlı olarak kullanımına izin verilen herhangi bir GDO’lu ürün yer almıyor.

8 GDO

kamil35, YeniBON ve A_NOMAD beğendi.
Ozlem A Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-04-2016, 14:48   #135
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 24-12-2010
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 51
Sayın katılımcılar,
İnek resimlerine bakarak gebe olup olmadığını gebe ise ,kaç aylık olduğunu bildiğini iddia edenler var.
Bu safsata mı? olabilirliği var mı?
Katılımınıza şimdiden teşekkür ederim.

sırça Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-04-2016, 15:26   #136
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sırça Mesajı Göster
Sayın katılımcılar,
İnek resimlerine bakarak gebe olup olmadığını gebe ise ,kaç aylık olduğunu bildiğini iddia edenler var.
Bu safsata mı? olabilirliği var mı?
Katılımınıza şimdiden teşekkür ederim.
Sorduğunuz sorunun bu başlık ile ne ilgisi var?

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-04-2016, 17:26   #137
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 24-12-2010
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 51
Sevgili meyveli tepe
Forum'a 'ineklerde gebelik' diye sorunca bu başlık çıktı.
Yeni bir başlık altında da sorulurdu.
Sevgi ile,

sırça Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-04-2016, 19:44   #138
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Forumda arama yapınca buranın çıkmasının sebebi yazıların içinde ayrı ayrı inek ve gebelik kelimelerinin bir yerlerde geçmesinden olsa gerek. Görebileceğiniz gibi bu başlığın ne ineklerle ne de gebelikleriyle bir alakası yok. Bu ana başlığa bir bakın, uygun alt başlık bulamazsanız bir tane açarsınız.

A_NOMAD ve cockpit beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:40.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024