agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni2Beğeniler
  • 1 Gönderen Mine Pakkaner
  • 1 Gönderen Mine Pakkaner

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 28-05-2006, 12:51   #1
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Bakanlığın yasaklı bitkileri 5 milyon dolar zarar getirdi



Tarım Bakanlığı, adaçayından çörek otuna, sarı papatyadan misvaka kadar 80 bitkiye yasak getirdi. Üretimi, ithalatı, kullanımı yasak bitkilerin pazar payı yaklaşık 500 milyon dolar.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bitkileri negatif ve pozitif olmak üzere listeledi. Negatiflerin ithalatı, üretimi ve kullanımı yasaklandı. Misvak, adaçayı ve soğan tohumu gibi 80 ürün listede negatif olarak işaretlendi. Aktarlardan gıda sanayicileri ve ithalatçılara kadar yüzlerce firma bu yasak nedeniyle yaklaşık 5 milyon dolar zarar etti. Bakanlığın yasak gerekçesi ise bu bitkilerin çeşitli tüketim malzemelerinde kullanımının artması ve bu kullanımın insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceği.
Bakanlık, gıda takviye ürünlerine talebin artması ve Avrupa Birliği sürecini göz önüne alarak bitki listesini yayımladı. Liste son olarak 20 Nisan'da güncellendi. 453 bitki negatif ve pozitif olarak sıralandı. Negatiflerin ithalatı yasak. Yasaklı bitkiler arasında İslam dininde özel yeri olan misvakın yanı sıra tıbbi adaçayı, sarı papatya, soğan ve karabuğday tohumu, nar ağacı kabuğu, ceviz kabuğu yer alıyor. Bakanlığın yayımlamış olduğu listedeki bitkiler, gıda takviye ürünlerinde kullanıldıkları gibi bitkisel çay, bitkisel karışımlar, bitkisel karışımlı macun, aromatik bitkisel yağ gibi ürünlerle de tüketilebiliyor. Türkiye'de bu bitkilerin pazar payı yaklaşık 500 milyon dolar civarında.

'300 bin kişi mağdur oldu'
Tüm Aktarlar, Baharatçılar ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Derneği Başkanı Selçuk Kaya, listenin yayımlanmasından itibaren iç piyasada 5 milyon dolarlık zarar meydana geldiğini belirtti. Kaya, “Türk köylüsü artık adaçayını ekonomik olarak değerlendiremeyecek. Çünkü listeye göre yasaklı. Bu uygulamadan 300 bine yakın kişi mağdur oldu” açıklamasını yaptı.
Listenin gıda sektörünü kaosa sürüklediğini kaydeden Tüm Gıda İthalatçıları Derneği Genel Sekreteri Melahat Özkan da konuya ilişkin şunları söyledi: “Sektör bu listeyle şaşkına dönmüş durumda. Bakanlık böyle bir listeyle gıda takviye ürünleri başta olmak üzere gıda imalatında kullanılan bitki türlerini disipline etmeyi hedefliyor. Fakat yanlış yöntemle yapıyor. Firmalar her an yeniden bir yasaklama gelir endişesi ile yatırım yapmıyor. Türkiye'de teknoloji yeterince gelişmediği için bitkileri daha çok baharatçılardan alıp tüketiyoruz. Batı'da bu tür ürünler kapsül haline getirilerek tüketiliyor. Türkiye'de de böyle bir süreç beklenirken kısıtlama geldi. Böyle bir ortamda kim yatırım yapar? Bu liste ertelenmeli. Yerine sadece negatiflerin olduğu yeni bir liste sektörle birlikte hazırlanmalı.”
“Yeni düzenleme yasaklama olarak değil, bu tür bitkileri disiplin altına alma çabası olarak görülmeli" diyen Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Taşdöğen ise bakanlığın da dikkat etmesi gereken noktalar olduğunu söyledi. Taşdöğen, “Eğer listede olması istenilen bir bitki türü varsa, firmaların başvurusu üzerine kurul o bitkiyi de değerlendirmeye alıyor. Burada bilim kurulunun daha işlevsel ve hızlı davranması beklenebilir. Bir de bu bitkileri değerlendirmeye alırken kurul sadece uluslararası literatürle yetinmeden kendi araştırmalarını yapabilmeli. Bunun için yeterli altyapı oluşturulmalı” diye konuştu.

Sanayici istiyor diye her bitkinin kullanımı serbest olmaz
Bakanlığa bağlı Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Artık, söz konusu listenin tamamlanmış bir çalışma olmadığına dikkat çekerek “Bu, bir düzenlemedir. 'Sanayici istiyor' diye her türlü bitkinin kullanımını serbest bırakmak olmaz. Örneğin ABD’de her türlü bitki serbest. Fakat halk sağlığıyla ilgili bir sorun olduğunda ilgili firma kapatılıyor. Türkiye’de bu tür tehditler liste ile engellenecek” diye konuştu. Artık şöyle devam etti: "İngiltere, Almanya gibi birçok ülke gıda maddelerinde kullanılabilecek veya kullanılamayacak bitkilere ilişkin listeler hazırlamıştır. Türkiye'de de son yıllarda bu tür bitkilerin gıda maddesi bileşeni veya takviye edici gıda olarak tek başına kullanımında yoğun artışlar oldu. Bu doğrultuda, üretimi yapılmak ya da ithal edilmek istenen, başta takviye edici gıdalarda insan tüketimine uygun bitkilerin kullanımı amaçlandı."
Liste; Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, üniversitelerin eczacılık fakülteleri, ziraat fakülteleri, gıda mühendisliği ve biyoloji bölümleriyle bakanlık temsilcilerinin yer aldığı bilimsel komisyon tarafından hazırlanıyor.


Böreklerin çörek otu da yasaklandı
Kısamahmut
Ökseotu
Bayırturpu kökü
Topalak yumru
Hezaren
Karabuğday tohum
Altınotu
Andızotu kökü
Ceviz meyve kabuğu
Nar ağacı kabuğu
Acıyonga
Misvak
Tıbbi adaçayı
Çörek otu

Kaynak:http://www.referansgazetesi.com/habe...?HBR_KOD=41161

mrduran beğendi.

Düzenleyen Mine Pakkaner : 28-05-2006 saat 14:11
Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 14:05   #2
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
İbni Sina’dan beri kullanılan bitkiler ilaç tekellerine, Peygamber’in sünneti de global şirketlere yenik düşürüldü.” ifadesini kullanan Kaya, listenin büyük bir gizlilik içinde hazırlanmasını buna gerekçe olarak gösteriyor. Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği Genel Sekreteri Melahat Özkan da tepkisini, “Sektör neye uğradığını şaşırdı. Bu liste sektörle birlikte hareket edilerek oluşturulmadı. Bizim için büyük bir sürpriz oldu. Anlaşmaları yapılmış, malı yola çıkan ithalatçı mağdur edildi.” diyerek ifade ediyor. Bakanlığın internet sitesinde 289 ürünün isminin geçtiğini; ama kendilerinin ele geçirdiği belgelere göre listedeki ürün sayısının 450’ye yükseltildiğini öne süren Özkan, bunların içine misvakın hangi amaçla konulduğuna anlam veremediğini belirtiyor. Özkan, listeye giren pek çok bitkinin Türkiye’de de yetiştirilebildiği bilgisini verirken, “Fakat bu hammadde düzeyinde kalıyor. Biz, gıda takviyesi yapılarak elde edilen ürünleri ithal ediyoruz. Ancak Türkiye de bu işi öğrendi ve yakında bu tür fabrikaların kurulmasında patlama yaşanacak. Belki bununla ilgili bir rahatsızlık da olabilir.” uyarısında bulunuyor.
Listenin her zaman değiştirilebileceğini ifade eden Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Artık, “Misvaka ve diğer ürünlere yönelik özel bir gayretimiz yok. İnşallah düzeltilecek.” savunmasını yapıyor. Listeyi bakanlık bünyesinde kurulan bir komisyon hazırlıyor. “Komisyon tekrar toplandı, bir değerlendirme yapıyor.” diyen genel müdür yardımcısı, yasakların arkasında ilaç tekellerinin bulunduğu iddiasıyla ilgili olarak “Bu sadece bir duyum. Polemiklere girmek istemem. Komisyonda üniversite hocaları ve sivil toplum örgütü temsilcileri var. Onlara bir müdahale olduğu yönünde ortaya atılan iddiaların doğru olduğuna ihtimal vermiyorum.” cevabını veriyor.
Konuyla ilgili bilgilere ulaşmak için bakayım dedim.

Zaman Gazetesinde yer alan bazı ayrıntıların www.referansgazetesi.com da olmaması ilginç... Ben mi atladım?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 14:09   #3
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
www.tarim.gov.tr


Aranan Kelimeler: misvak

Microsoft VBScript runtime
error '800a0046'
Permission denied /arayuz/9/searchresultshaber.asp, line 35


malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 14:16   #4
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Konuya sadece misvak açısından yaklaşmaları ne komik.Adaçayından yapılmış drogları Türkiye'ye getir, sat kutu kutu eczanelerde, bitkisel ilaç satan yerlerde, sonra kendi ülkendeki adaçayını üretmeyi yasakla.
Kendin pirinç üretme, dışarıdan al, buğday al, mercimek al...

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 14:17   #5
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Misvak yasağı

Sayı: 590 - 27.03.2006

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın misvak ithalatını yasaklaması tepki çekiyor. Tüm Aktar ve Baharatçılar Tıbbi Aromatik Bitkiler Derneği Başkanı Selçuk Kaya’nın yasağa ilişkin çok ilginç bir iddiası var:

“Misvak yasaklandı çünkü bunun karşısında çok popüler bir diş macunu markası, misvak aromalı macun çıkardı. Papatya yasaklanıyor, çünkü bunun karşılığında A vitaminine büyük yatırım yapan ilaç şirketleri var.”
http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=23736

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 14:19   #6
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Allah'tan misvak da var içlerinde de kıyamet kopuyor, yoksa bu olay kimsenin umurunda olmayacak.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 14:58   #7
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Bir de tabii şöyle durumlar var, bakanlık geçen aylarda pirinç ithalatını yasakladı.Yerli üretici çok sevindi, elindeki ürünü iyi fiyata satacak diye.

Ama en fazla pirinci ABD den alıyoruz.Amerika da bizi gitti şikayet etti Dünya Ticaret Örgütü'ne .

O zamandan beri ben CALROSE pirinç yemiyorum,Kendimce protesto edip ithal pirinç almıyorum.
OSMANCIK bizim yerli pirincimiz, Türk mühendislerinin geliştirdiği bir çeşit. (Trakya Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü’nün 15 yıllık çalışma sonucunda geliştirilen yerli pirinç )
Baldo pirinç-Osmancık diye satılıyor. Çok da leziz.Bütün büyük hipermarketlerde var.

"
23 Kasım 2005 Pirinçte ithalat sıkıntısı

A.A.

ABD'nin Türkiye'nin pirinç ithalat politikasını Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) şikayet etmesinden sonra, hem üreticiler hem de sanayiciler sıkıntıya girdi. Her iki kesim de, ithalat yasağının sürmesini, Mayıs ayından önce ithalatın serbest bırakılmamasını istedi.

Pirinç Değirmencileri Derneği (PDD) Başkanı Turgay Yetiş, yaptığı açıklamada, tarife kontenjanı sistemi nedeniyle pirinç değirmencilerinin, üreticinin elindeki ürünün yüzde 60'ını aldığını belirtirken, ABD'nin şikayeti nedeniyle ithalatın hemen serbest bırakılması halinde, hem üreticinin hem de sanayicinin zarar edeceğini söyledi.

Pirinç üreticilerinin örgütlü olduğu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birlikleri Merkez Birliği (KÖY-KOOP BİR) Yönetim Kurulu Üyesi Cevdet Kocaman da, iç alım şartıyla uygulanan ithalat politikası nedeniyle bir süre sonra Türkiye'nin pirinçte kendi kendine yeterli hale geleceğini, bu nedenle söz konusunu politikanın devam etmesi gerektiğini vurguladı. Şu aşamada Türkiye'nin yıllık 200 bin ton pirinç ithal etmesi gerektiğini hatırlatan Kocaman, ABD'nin bunu bilmesine karşın, muhtemelen başka ürünler konusunda Türkiye'yi pazarlığa zorlamak için DTÖ'ye şikayette bulunduğunu söyledi. Kocaman, “ABD, daha önce telif hakları yasası çıkmadığı için Türkiye'yi zorlamak amacıyla, hem DTÖ'ye şikayet etmiş hem de krom ve tütün gibi ürünleri tercihli ticaret kapsamından çıkararak, Türkiye'den ihthalat avantajını ortadan kaldırmıştı” dedi.

“SANAYİCİNİN DE ÜRETİCİNİN DE ELİNDE ÇOK ÜRÜN VAR”

PDD Başkanı Turgay Yetiş, Türkiye'nin iki-üç yıldır uyguladığı iç alım şartıyla pirinç ithalatı politikası nedeniyle sanayicilerin üreticinin elindeki ürünün yüzde 60'ını aldığını belirterek, ABD'nin şikayeti nedeniyle ithalatın hemen açılması halinde, hem üreticinin hem de sanayicinin ürününün elinde kalacağını ve “iki kesimin canının da çok yanacağını” söyledi.

İthalatın açılacağı söylentileri nedeniyle sanayicilerin mal almayı da bıraktığını anlatan Yetiş, ithalatın mümkün olduğunca geç, sezon sonuna doğru sanayicinin ve üreticinin elinde ürün azalınca açılmasının uygun olacağını vurguladı.
Pirinç üretiminin desteklenmesi, ithalat politikalarına ilişkin suçlamaların önüne geçilmesi ve TMO'nun yükünün azaltılması için alımlarda prim sistemine geçilmesini öneren Yetiş, bu yıl için açıklanan kilogram başına 30 bin liralık primin yeterli olmadığını, 100 bin liraya yükseltilmesi halinde, sanayici daha çok ürün alacağı için hem TMO'nun hem de üreticinin rahatlayacağını kaydetti.

ABD'nin DTÖ'ye başvurusunu haklı bulmadığını belirten Turgay Yetiş, DTÖ kurallarına aykırı olarak ABD'nin üreticilerin çok yüksek sübvansiyonlar verdiğini, Türkiye'nin de DTÖ bünyesinde bunu gündeme getirebileceğini söyledi.

Kaliforniya'da yaşanan rekolte düşüşünden sonra ABD'de fiyatların çok arttığına da işaret eden Yetiş, şu anda ithalat açılsa bile ABD'den pirinç ithal edilmesinin fiyat açısından avantajlı olmadığını, ABD orta tane pirincinin Türkiye teslim fiyatı 520 dolar iken Mısır'dan ithalatın 340-345 dolara mal olduğunu anlattı. Geçen sezon, ABD'den 100 bin ton pirinç ithal edildiğini hatırlatan Yetiş, “Türkiye zaten ihtiyaç duyduğu kadar pirinç ithal ediyor. Müsaade etsinler de 1.5 ay yerli üreticimizi koruyalım” dedi.

İTHALAT RÜZGARI FİYATLARI DÜŞÜRDÜ

KÖY-KOOP Yönetim Kurulu Üyesi Cevdet Kocaman, pirinç-çeltik ithalatındaki tarife kontenjanı uygulamasının yeni sezona, en azından Mayıs ayına kadar sürmesi ve ithalatta da iç alım şartı konması politikasının sürmesi gerektiğini söyledi. Kocaman, yaptığı açıklamada, hükümetin, iç alım şartına dayalı ve harman dönemi ithalat yasağına dayanan, geçen yıl uyguladığı ithalat politikasını sürdürmesi halinde, 200 bin tonluk pirinç ithalatına da birkaç yıl içinde gerek kalmayacağını kaydetti. Bu yıl 800 bin ton civarında çeltik hasat edildiğini buna rağmen ortalama 200 bin ton pirinç ithalatı gerektiğini anlatan Kocaman, ”Ancak yanlış ithalat politikası izlenirse, yerli üretim de riske girer” dedi.
Geçen yıl 740 bin lira olan osmancık pirincinin üretci satış fiyatının bu yıl rekoltenin yüksek olması ve “ithalat rüzgarının” etkisiyle 650 bin-720 bin liraya düştüğünü belirten Kocaman, yine de bu fiyatların ve ithalat politakasının sürmesi halinde muhtemelen yeni sezonda Adana ve Çukurova'da da yeniden çeltik üretiminin başlayacağını ve üretimin en az yüzde 25 artacağını açıkladı.

TÜRKİYE, 60 GÜN İÇİNDE UZLAŞMA OLANAĞI ARAYACAK

ABD, pirinç ithalatı ile ilgili alınan önlemler konusunda, Türkiye'yi 2 Kasım'da DTÖ'ye şikayet etmişti.
DTÖ'de, öncelikle “anlaşmazlıkların halli” mekanizması kullanılarak danışma süreci başlatılacak. 2 Kasım'da şikayet yapıldığı için 60 günlük sürede bu mekanizma işletilecek. Bu kapsamda Aralık ayı başında iki ülke heyetlerinin Cenevre'de biraraya gelmesi programlanıyor. Tarih konusunda görüşmeler sürüyor. Verilen bilgiye göre, anlaşmazlıkların halli mekanizmasındaki 60 günlük süreç, iki tarafın anlaşması halinde gerektiği kadar uzayabiliyor. ABD, görüşmelerden sonra şikayetinden vazgeçerse dava düşüyor. Anlaşma sağlanmazsa, DTÖ bünyesinde panel kuruluyor ve her ülke kendi görüşlerini savunuyor. Bu süreç nedeniyle DTÖ'nün karar alması 1 yıla kadar çıkabiliyor.

Türkiye'nin pirinç ithalatı için kontrol belgesi vermemesinin söz konusu olmadığını, her yıl 200 bin ton pirinç ithal edildiğini vurguladığını belirten yetkililer, “ithalatın, yerli pirinç alım şartına bağlanmasının” ise yerli üreticinin korunması açısından Türkiye'nin en doğal hakkı olduğu görüşünü dile getirdi. Türkiye'nin pirinç ve çeltik ithalatında uyguladığı gümrük vergilerinin de DTÖ taahhütlerine uygun olduğu vurgulanırken, yetkililer, “ABD'nin şu aşamada fiyat rekabeti yok. Özel sektörü ABD'den ithalat konusunda zorlayamayız” dedi.

Türkiye, üretim açığı kadar ürün ithalatını sağlamak üzere, pirinç ithalatında tarife kontenjanı sistemi uyguluyor. Bu sistemde, belli miktarda ürünün yurtiçinden alınması şartıyla, 300 bin tona kadar pirinç veya pirinç karşılığı çeltik ithalatına izin veriliyor. Bu sistem kapsamında yapılan ithalatta da 2 puanlık gümrük vergisi indirimi uygulanıyor. Uygulamaya ilişkin kararname, 13 Eylül'de Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Tarife kontenjanı kapsamında 1 Kasım 2005-31 Temmuz 2006 döneminde ithalat yapılabilecek."
Kaynak:
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/3556063.asp?sd=3

mrduran beğendi.
Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 15:20   #8
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
6.03.06 daki durumsa şu,

"Türkiye'nin uyguladığı dış ticaret politikası nedeniyle ABD'nin şikayetine maruz kalan pirinç üreticileri, iç piyasadaki pirinç fiyatlarından rahatsız.

Türkiye'nin pirinç üretim merkezlerinden Edirne Uzunköprü'deki Çeltik Üreticileri Tarımsal Birliği'nin araştırmasına göre, üretici önceki yıla göre daha ucuza pirinç satmasına karşın, tüketicinin pirinç alım fiyatı giderek artıyor. Türkiye'ye düşük fiyatla ithal edilen daha düşük kalitedeki pirinçler de yine 2-3 katı fiyat farkı ile tüketiciye ulaşabiliyor.

Uzunköprü Çeltik Üreticileri Tarımsal Birliği'nin, 2005 yılı Kasım-Aralık aylarında yaptığı çeltik-pirinç piyasa araştırmasının raporuna göre, Türkiye'de en çok üretilen Osmancık 97-çeşidinden elde edilen pirincin fabrika çıkış fiyatı 1-1,1 YTL/kg, baldo çeşidi çeltikten elde edilen pirincin fabrika satış fiyatı ise 1,6-1,7 YTL/kg arasında değişiyor.

En fazla ithalat yapılan Mısır pirincinin Türkiye'ye maliyeti 65-70 YKr/kg, ABD pirincinin maliyeti ise 90 YKr-1 YTL civarında.

Birliğin çevredeki marketlerden derlediği verilere göre, fabrika çıkış fiyatı 1-1,1 YTL olan Osmancık-97 cinsi pirincin perakende satış fiyatı 1,44 YTL'den başlıyor, 2,99 YTL'ye kadar çıkıyor.

Fabrika çıkış fiyatı 1,6-1,7 YTL-kg olan baldo pirincin perakende satış fiyatı ise 2-4,89 YTL arasında değişiyor.

Piyasadan alınan bazı pirinç örneklerinde ayrıca, yüksek fiyatlarla satılmasına karşın, maliyeti düşürmek için Osmancık cinsi pirince düşük kaliteli ithal pirincin, baldo pirince de Osmancık cinsi veya ithal pirincin katıldığı belirlendi.

Türkiye'ye giriş maliyeti 65-70 YKr olan Mısır pirincinin perakende olarak 1,61-2,16 YTL'ye, ithal maliyeti 90 YKr-1 YTL arasında olan ABD menşeli pirincin ise 1,85-2,65 YTL'den perakende satıldığı tespit edildi. Yine ithal pirinçleri tüketici tercih etmediği için, bunlara yerli pirinç katıldığı ortaya çıktı.

''BİZ UCUZA SATTIK, YİNE DE TÜKETİCİYE PAHALIYA ULAŞIYOR''

Üretim merkezi olan Edirne piyasasında tespit edilen fiyatların muhtemelen ülkenin diğer yerlerinde daha yüksek olacağına işaret edilen raporda, şu görüşe yer verildi:

''Tüketicileri korumak için ucuz maliyetlerle ithal edilen ve çok düşük kalite özelliklerine sahip ithal pirinçler,tüketici fiyatlarını düşürmede her hangi bir şekilde etkili olamıyor. Bizden ucuza alınan, düşük fiyatla ithal edilen pirinç, 2-3 katı fiyat farkı ile marketlerde satılıyor. Üreticiler, 2004'e göre 2005'te mahsullerini yüzde 20-25 daha ucuza satmasına karşın, pirinç, perakende olarak 2004'ten daha yüksek fiyatlarla satılmaktadır. Biz ucuza mal satmamaza rağmen, tüketiciler yine yüksek fiyatlarla pirinç alıyor.''

Raporda, perakende pirinç fiyatlarının, ithal maliyetine göre değil, Osmancık cinsi pirincin fiyatı baz alınarak belirlenmesi de eleştirilirken, ''Tüketiciye ucuz pirinç yedirebilmek, ancak yerli üretimin artırılmasıyla mümkün görülebilmektedir'' denildi.

''İTHALATÇI BİRKAÇ FİRMA, PİYASA FİYATLARINI AYARLIYOR''

''Pirinçte fiyatların piyasayı düzenleyen birkaç kişi tarafından oluşturulduğu'' ifade edilen raporda, üretcilerin ve yerli ürün işleyen fabrikaların fiyatların belirlenmesinde hiç etkisi olmadığı vurgulanırken, ''İthalat, belli ekonomik imkanlar sahip birkaç firma tarafından yapılmakta ve firmalar aralarında anlaşarak, piyasa fiyatlarını kolaylıkla ayarlamaktadır'' görüşüne yer verildi.

Uzunköprü Çeltik Üreticileri Birliği'nin raporunda, ABD ve Mısır'da düşük kaliteli çeşitler ekilerek yüksek verim elde edildiği, üretim maliyetleri düşük olduğu için fiyatta rekabetin zor olduğu belirtilirken, kalitesiz pirinç ithalatının önlenmesi için, Afrika ve Asya'dan pirinç ithalatında asgari 500 dolar-ton giriş fiyatı uygulanması istendi.

Türkiye, yerli üreticiyi korumak amacıyla, son iki yıldır, yerli alım şartına bağlı olarak ithalat izni veriyor. Bu uygulama, ABD tarafından, ''ithalatın engellendiği '' gerekçesiyle geçen yıl sonunda Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayet edilmişti.

Ancak bu uygulama sayesinde, yerli pirinç üretimi sürekli artıyor. Birkaç yıla kadar, Türkiye'nin pirinç ihtiyacının tamamının yurtiçi üretimle karşılanması öngörülüyor. Böylece Türkiye, mısırdan sonra pirinç te de ithalatçı ülke olmaktan kurtulabilecek.

TÜCCAR 530 BİN TON ÇELTİK ALDI

Toprak Mahsulleri Ofisi yetkililerinden edinilen bilgiye göre, alım şartına bağlı ithalat izni nedeniyle, bu yıl tüccar 530 bin ton çeltik aldı. Bu çeltikten, 328 bin ton pirinç elde edilecek.

Tüccar, aldığı pirincin yüzde 60'ı kadar pirinç ithal edebilecek. Bu durumda, tüccarın 198-200 bin ton pirinç ithal edebilecek. Tüccar, aldığı çeltik için bu ay sonuna kadar Dış Ticaret Müsteşarlığı'na başvurup ithal lisansı alacak ve Temmuz ayına kadar da bu lisans çerçevesinde ithalat yapabilecek.

Yetkililer, ithalat lisansı verilecek miktarın 200 bin tonun fazla üzerine çıkmasını beklemediklerini belirtti.

Tarife kontenjanı kapsamında yapılacak ithalatlarda pirinç için yüzde 43, kargo pirinç için yüzde 25 ve çeltik için yüzde 20 gümrük vergisi uygulanacak. İthalatın tamamının çeltik olarak yapılması durumunda 500 bin ton, kargo pirinç olarak tahsis edilmesi durumunda 400 bin ton, pirinç olarak tahsis edilmesi durumunda ise 300 bin ton ithalat yapılacak.

Türkiye'de 2005-2006 döneminde, 940 bin dekar alanda 620 bin ton çeltik üretildi. Bu yıl 100 bin hektarda çeltik ekimi planlanıyor.

Pirinç Değirmencçileri Derneği'nin verilerine göre, ABD menşeli calrose pirincin kg maliyet fiyatı 1,15 YTL, Mısır menşeli pirincin fiyatı 980, Osmancık pirincinin fiyatı 1,15 baldo pirincin fiyatı 1,9-1,67 YTL düzeyinde"

KAYNAK:http://haber.edirneninsesi.com/detay...&id=1141633173

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2006, 18:01   #9
Ağaç Dostu
 
bonsaisever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-08-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,775
Galeri: 48
Biz akıllanacak mıyız?
Yine dellendim valla!!!

bonsaisever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-10-2009, 09:02   #10
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 27-09-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 89
Değerli bilğileriniz için teşekkür ediyoruz.Bu değerli bilgileri görünce herkezle insan paylaşmak istiyor.Sonsuz saygılar...

Müge Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:33.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024