Tarihi eser olan eviniz varsa dikkat!

[Oğuz Karsan]

Merhaba,

Tarihi eser olan eviniz mi var? Aman dikkat!

Burada okuyacaklarınızın hepsi gerçek ve belgesi olan olaylardır.

1992 senesinde Balıkesir'in şirin beldesi Altınoluk Köyünde bulunan ve etrafı yüksek duvarlar ile çevrili olan, içinde iki adet tarihi eser bulunan 488 m2 bir arazi aldık.

Evlerden büyük olanı 9 envanter no'lu ev, Köye bakılınca heryerden görünen devasa bir yapıydı. Diğer bahçe içinde cumbalı şirince bir evdi. Her iki evde Edremit Körfezini, Ayvalığı ve Midilliyi görüyordu. Dolayısıyla manzarası muhteşemdi.

Evlari elimizden geldiğince onardık ve yazlık olarak kullanmaya başladık. Tek sorun evimizin yanında ur gibi duran komşunun eviydi. Aramızda 3-4 m kot farkı bulunduğundan biz ona yukarıdan bakıyorduk.

1994 yılı geldiğinde biz İstanbuldayken, bahçemizde inşaata başladı. 60 m2 olan arazisinde 100 m2 civarında bir inşaat yaptı ve terasa çıkan merdivenler inşa etti. Haberimiz olunca hemen şikayet ettik ve inşaatı durdurduk. Ama biz Eğitimli ve kanunlara uyan insanlar olduğumuz için mühüre rağmen inşaatın devam edeceğini hiç düşünemedik. İkinci ve üçüncü mühüre rağmen inşaatın ikinci katı bitti ve üçüncü kata çıkan merdivenler inşa edildi.

Devletin yavaş çalıştığı ve kanunların uygulanmadığını anladığımda iki yıl geçmiş elimde koca bir klasör evrak oluşmuştu. Zaman ilerledikçe Devletin kurumlarından evrak almanın ne kadar zor olduğunun da farkına vardım.

Edremit Asliye Hukuk Mahkemesinden tedbir alarak durdurabildiğimiz inşaatın arazimize ve yola tecavüzlü olduğu da anlaşılmıştı. Edremit Kaymakamlığı, Balıkesir Bayındırlık Müdürlüğü ve Anıtlar Kurulu ile yazışmalar artınca, bir de uydurma bir proje hazırlayarak Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan da 17.07.1996/5270 nolu kararla projelerini onaylattıklarını öğrendim.

Şikayetlerimiz devam etti. Ama inşaatı yapanlar belediye başkanı'nın ve Fen işleri görevlisinin desteğiyle kurulu yanlış yönlendirdiler ve Önce 13.08.1996/1476, daha sonra 30.09.1998/1825 sayılı yazılar ile olay aydınlandı. Ve B.k.v.t.v.k.kurulu27.08.1996/5395 - 17.09,1997/6023 - 29.05.1998/6452 - 14.11.1998/6831 sayılı kurul kararları alındı. Daha sonra Altınoluğun Anıtlar Kurulu olarak bağlı bulunduğu Balıkesir Çanakkale'ye bağlandı. Uzun yazışmalardan ve tesbitlerden sonra Ç.k.v.t.v.k.kurulu 21.02.2003/1693 sayılı kararı ile arazimize tecavüz eden inşaata yıkım kararı verdi. 3 yıl da belediyesine yıktırmak için uğraştık ve sonunda 2006 yılında inşaat yıkıldı.

Ç.k.v.t.v.k.k.müdürlüğünceş Edremit Kadastro Müdürlüğünce ve Balıkesir Bayındırlık Müdürlüğünce raporlar hazırlandı, ölçümler yapıldı istinat duvarımızı çekip derin bir nefes aldık.

03.02.2009 tarihi akşamı, Çanakkale, Bayramiçteki Fıstık Çamlarımı ziyaretten dönerken bahçemin kapısını açınca aşağıdaki durumla karşılaştım.





İşte, duvarlar ile çevrili bahçemin içi. . .






işte evin girişi





Bu arada önceki yıktırdığım evden dolayı şikayet ettiğim belediye başkanı hakkında soruşturma izni verilmezken Fen işleri görevlisi ceza aldı ancak Rahşan affıyla bilinen af yüzünden cezası 5 yıl ertelendi.

Şimdiki durum ise belediye başkanı hapiste fen işleri görevlisi ise müdür olmuş.

Kanunlara uyup yıktırabilirsin diyenlere soruyorum ben şikayetlerime devam ederim ama af çıkmayacağının garantisi var mı? 8 sene daha mı uğraşayım?

Bu tarihi evi olana ders olsun.

Saygılar

[Oğuz Karsan]

Merhaba.

Altınolukta bulunan evimin bahçesine balkonu olan ev yapıldı diye duyurmuştum olayı.

Peki insanlar nasıl bu kadar cüretkar olabiliyor? kanunlar bu konuda ne diyor?

Benimki gibi özel mülkiyette olan veya devlete ait (topkapı sarayı) tarihi olan yapıları ve mekanları korumak üzere 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu var.

Ayrıca tarihi eserler devlet mülkü sayıldıklarından bu eserlere müdahale ağır cezada yargılanmayı gerektiren suçlar kapsamında.

Ancak, devletin çarkı harekete geçene kadar suç işleyen üsküdarı geçebiliyor. Bir sürü tarihi eserimiz bu yüzden yurtdışına kaçırılabiliyor.

Temennim, Bölge Koruma Kurullarının daha hızlı çalışmaları ve olaylara hakim olmaları, neye imza attıklarını iyi bilmeleri.

Saygılar

[Dudi]

Zor bu işler çookk zor !!!! Başka diyecek kelime bulamıyorum. Hakkımı arayayım derken ömrümüz bitiyor neredeyse ((

[Oğuz Karsan]

Merhaba.

Zor bu işler çookk zor !!!! Başka diyecek kelime bulamıyorum. Hakkımı arayayım derken ömrümüz bitiyor neredeyse

Sn. Dudi,

Malesef doğru. Ama insanı asıl üzen yapanın yanına kar kalması. O afları çıkaranlar yok mu?. . . .

Saygılar

[BalıkcıSerdar]

Oğuz Bey;

Allah kolaylık versin, bende devlet memuruyum ama devletle uğraşmanın zor, hemde çok zor olduğunu en iyi bilenlerdenim

İşin aslı bence ne biliyor musunuz? İnsanlarımızın önce kendine saygısı yok dolayıyla da kimseye saygı yok. İşin başı bu maalesef.

Size ve mülkiyet hakkına saygısı olan bir insan bunu yapmaz, fakat genel olarak insanlarımızın kendilerine saygısı yokki sana-bana-çevresine saygı duysun, bu trafikte de böyle, çarşıda pazarda da böyle ve maalesef devlet dairelerinde de böyle.

Yanlış hatırlamıyorsam sizin birde Orman'da mağduriyetiniz vardı, Allah kolaylık versin. Ben o mantığı az çok biliyorum galiba, işiniz orada da zor.

Bu memlekettte insanlarımıza sevgiyi, saygıyı, insana sadece insan olduğu için değer vermeyi öğreten eğitim kurumlarımız olmadığı için maalesef etik olarak bittik. Bir memleketin Başbakanı vatandaşına hakaret edebilir mi, bizim memlekette ediyor işte.

eee artık bundan sonrası da imam-cemaat muhabbeti.

Fazla uzatmayım siyasi konulara uzak kalmaya çalışıyorum, onun için bu forumdayım, onun için balığa çıkıyorum.

Allah yardımcınız olsun demekten başka bir şey gelse keşke elimden.

[Oğuz Karsan]

Merhaba.

Sn. BalıkcıSerdar,

Haklısınız. Altınoluktaki problem ile uğraşırken, Çanakkale, Bayramiç'te olan problemi unuttum.

Esasında her iki problemin sebebi aynı zihniyet. Bananecilik ve işini yapmamak. Devlet Memurları kusura bakmasın ama gerçek bu. Ben de yıllarca Devlet Memurluğu yaptım. Ve yaşadıklarım bana yetti.

Devletimiz koyduğu kanunlara hakim değil. Savcılarımızın ve hakimlerimizin sayısı ve bilgileri yetersiz. Dolayısıyla güzelim ülkemiz suç cenneti haline gelmiş. Kanunlara uyanlara sa.ak gözüyle bakılıyor. Çünkü kanunlara uymayanlar köşe dönüyor.

Tabi kanunlara uymayıp köşe dönenler tek başına değil onların hem siyasi hem devletin çarkında işbirlikçileri var. Ortaya rant çıkınca parti farketmiyor. Mecliste birbirini yiyor gibi görünenler ortada paylaşabilecekleri bir rant olunca belediye encümenlerinde veya meclislerinde veya başka kurullarda bir araya gelip rantı paylaşabiliyorlar.

Dava açıp mahkemeye gittseniz yargılama uzadıkça uzuyor ve sonunda ya zamanaşımı ya da af ile kurtulabiliyorlar. Malesef bazı suçluların bağımsız yargıya kadar uzanan uzantıları olabiliyor.Bu durumda hep suçlular kazanıyor.

Ne demişler her halk hakettiği gibi yönetilir. Galiba böyle yönetilmeyi , itilip kakılmayı hakediyoruz.

Saygılar

[Oğuz Karsan]

Merhaba,

Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından ilke kararlarına ve Sit şartlarına aykırı olan projesi onaylı yapının inşaatını malesef durduramadım.

Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne birkaç kere yazılı başvurduğum ve resimlerini gidip masalarının üzerine koyduğum halde, yetkililer ( Müdür ve bu işe sebep olan raportör)bana dava açmam gerektiğini söylediler.

Ben de eğer dava açmam gerekecekse bunca mimar ve insana ne gerek olduğunu kurulun zaten bu iş için oluşturulmuş olduğunu söylediysem de beni dinlemediler bile.

Halbuki yazılı kurallarda şikayet başvurusu halinde neler yapılmasının gerektiği yazılı olan ilke kararları ve yönetmelikler var.

Bursa'dan ayrılıp akşama doğru Altınoluğa varınca durum aydınlandı.



Binanın eski halini şu anki durumunu yansıtan fotoğrafını koyuyorum ki kıyaslama yapılabilsin.




Belediyesi, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nün 19.02.2009 tarih ve 434 sayılı uyarı yazısının 3. paragrafında belirtilmesine rağmen, Kentsel Sit Alanlarının koruma–kullanma koşullarını belirleyen Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 04.10.2006/720 sayılı İlke kararının 5. maddesinde belirtilen görevleri uygulamamış, Binayı makyajlandıktan sonra görmeyi tercih etmiştir. Tabi şikayetimiz üzerine Altınoluğa gelip rapor düzenleyen raportörün raporunu da görmek lazım. Bana göremeyeceğim söylendi



Hala ilke kararlarına aykırı olan binada makyajın yarım kaldığı ilk bakışta alelacele yapılan badananın sadece ön cepheye yapılmasından da belli oluyor.




Projesine aykırı pencerelerin, Denetimden önce göstermelik örüldüğü belli. Daha sonra açılacağı ihtimaline karşın yarım yamalak örülmüş.


Bazılarınız merak ediyordur. Savcılık, Kaymakamlık, Bursa K.V.T.V.K.K.Müdürlüğü ne yapıyor diye? bilmem sahi ne yapıyorlar? . . .

Saygılar

[Oğuz Karsan]

Merhaba.

554 ada 2 parselde, Tarihi evime bitiştirerek, kanunlara aykırı olmasına rağmen, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge kurulunun onayı ile, Komşu mesafelerini bırakmadan ve imar iznindeki yüksekliği 6.50 olmasına rağmen ve gerçekte 8.60 m yüksekliğinde olmasına rağmen inşaatı bitirdi.

Balıkesir Valiliğine, Edremit Kaymakamlığına, Bayındırlık Müdürlüğüne, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne, Altınoluk Jandarma Karakoluna ve daha birçok yere şikayet ettim. Dilekçelerimden bir netice alamadığım gibi inşaat bir de yapı kullanma izni aldı.

Belki Kültür bakanlığından bir yetkili okursa diyerek aşağı dilekçemi ve gelen cevabı yapıştıryorum. Herkese ibret olsun.



işte verdikleri cevap.



Defalarca şikayet edilen bir inşaatın yüksekliğini ölçülmemek için neden uyduruk bahaneler üretilir.? . . . . . . .. . . ..

Ayrıca bina bir ay önce yapı kullanma izni aldı. Kılıfına uydurmak için bari başka bahane üretin.

Saygılar