agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni3Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 13-10-2006, 12:10   #31
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Toprağa sahip çıkmazsak başkasının kucağına oturacağız

Kurucusu olduğu TEMA Vakfı ile yıllardır toprak kaybına engel olmaya çalışan Hayrettin Karaca, artık insanlara bunu anlatmaktan sıkıldığını söylüyor. Ama yine de tehlikeye dikkat çekmeden duramıyor

TEMA’nın kurucusu, şimdi de onursal başkanı olan Hayrettin Karaca’nın Yalova’daki Karaca Arboretumu’na gidiyorum. Kendisini yeşilliklerin içinde gazete okurken buluyorum. “Hoşgeldiniz” dedikten sonra “Bugün Bush beni yanına çağırıp ’dostum’ deseydi bunu hakaret olarak algılardım” diyor ve kahkayı basıyor. Ardından bel fıtığından sonra seyahatlerini azalttığını, yaşlılığın gelip çattığını belirtmeden edemiyor ve ekliyor: “Kendime bastonlu, yüzü buruşmuş sevimli bir nine arıyorum, haberiniz olsun.” Bu zamana kadar yaşadığı toprakla ve hayatla olan mücadelesini soruyorum, o anlatıyor...

TEMA kurulduğundan bu yana erozyonla mücadelede ne kadar yol alındı? Neleri başardı, neleri yapamadı?

Yıllardır toprağın değerini anlatmaya gayret ettik. Büyük başarılar ve sonuçlar aldık, noktayı koyduk diyemem ama hiçbir şey yapmadık da diyemem. Şimdiye kadar iki önemli şey yaptık. Mera ve Toprak Kanunu’nu çıkardık. Gelin görün ki, sardık kundakladık, ama öyle duruyor. İcraat yok.

Neden?

Kısaca nasıl anlatılır bilmiyorum ama... Toplumun büyük ilgisini ve desteğini aldık. Ancak siyasi kadroları maalesef bu yolda bir hizmete yönlendiremedik. 1946’dan bugüne kadar iktidar olmuş bütün hükümetler, Türkiye’nin topraklarına hizmet ederek değil tüketerek ve yok ederek iktidar olmayı amaçladılar ve bunu başardılar.

Çok iddialı laflar bunlar...

Kaç yaşında adamım, yalan mı söyleyeceğim! Toprağın değerini ben hiçbir hükümete anlatamadım. TEMA’yı idare edenlere anlatamadım da onlara mı anlatabileceğim? Toprak yasası adam gibi uygulansa bu ülkenin kaderi değişecek.

MEŞELERİ EVİME DİKECEK DEĞİLİM

Peki 10 milyar meşe palamudu kampanyası amacına ulaştı mı?

Proje deprem zamanında ağırlaştı. Biz bu işi tek başımıza yapmıyoruz. Orman Bakanlığı’yla ortaklaşa yapıyoruz ve onların bize yer göstermeleri gerekiyor. Evime dikecek halim yok ya meşeleri...

Yangınlar için ne diyorsunuz?

Ahh ah... Yaralarıma dokunuyorsun. Gelibolu yandı. Diktik, yine yandı. Yandı diktik, yandı diktik. Yangından bir şeyler gidiyor ama yenileri geliyor. 1994’de Amerika’da Yellow Stone Milli Parkı günlerce yanmıştı. Bilim adamları ikiye ayrıldı. Biri yangını söndürelim dedi, biri söndürmeyelim. Sonra kendiliğinden söndü. O bölgede 160 yıldır olmayan 12 yeni bitki türedi. Bitkiler kendilerini yenilediler.

Yanlış anlamıyorsam yangının iyi bir şey olduğunu mu söylüyorsunuz?

Hayır tabii. Ancak ormancılarda yangın kültürü denen bir şey vardır. Bilerek bölge bölge yakılır ve yeni bitkilerin önü açılır. Yangınlardan hemen sonra dikim yapılıyor. Bir durun Allah aşkına, dikmeyin aceleniz ne! Gelibolu yangınından sonra Orman Bakanı Hasan Ekinci’yle televizyona çıkmıştık, canlı yayında. Ekinci, “Derhal dikim çalışmalarına başlayacağız” deyince panik oldum, “Hayır olmaz” diye bağırdım. Kameralar döndü bana. Orası ağaçlandırılamaz, beklemek lazım, hem bitkilendirilmemesi gerekiyor. Bir sevdamız var her yer çam olsun istiyoruz. Çam, çam, çam bıkmadık mı çam ekmekten sağa sola yahu! Bırakın çamı hangi toprağa ne ekilmesi gerekiyorsa o ekilsin. Yangından sonra bir yıl arazinin dinlenmesi, yağmurlarla toprağın suya doyması gerekir. Çam fidelerine sarılmayın hemen.

Türkiye’yi bucak bucak dolaştınız. Toprak kaybının en trajik düzeyde olduğu yerler neresi?

Şu soruya bak! Beni sinirlendirme böyle sorularla! Erozyona maruz kalan bölgelerin artık şakası yok. Dilimde tüy bitti. Yaşlandım, yormayın artık beni. Her yıl 10 milyar 400 milyon ton toprak kaybediyoruz. Derelere denizlere göllere gidiyor hepsi. Sel olunca bakan gidiyor bölgeye ve şöyle diyor: “Değerli vatandaşlarııım, acımız çok büyüktüüür, ülkemiz güçlüüüdür, bunları en kısa zamanda düzelteceeeğiiiz.” Ve gidiyor. Sel nerden geldi, niçin geldi kimse ilgilenmez. Biz millet olarak ağıt yakmayı çok severiz. Ağıtımızı yakar sonra olay yerini terk ederiz. Tedbirini alırsan o sel gelmez kardeşim. Senelerdir bunları dinliyorum, sıkıldım artık. Soruna cevap vereyim en iyisi daha fazla sinirlenmeden. En trajik bölge Harran Ovası. Harran bitmiş durumda. Tuzlanmış ve terk edilmiş... Çukurova’nın yüzde 30’u bitmiş, Konya ovası bitmiş!

Sıkıldınız mı bunları anlatmaktan?

Sıkıldım tabii, ömrüm bitiyor artık. Mecliste bütçe programı açıklanır, bir kere de erozyonla ilgili bir laf geçmez. Bir kere de benim hatırım için topraktan bahsedin yahu. Kurtuluş toprakta farkında değiller. Yıllarca “tarım” deyip durdular. Toprağın sorununu çözmeden tarıma çözüm bulunamayacağını anlamadılar. 20 yıldan fazladır duyuyorum bu lafları ve sıkıldım. Geldim 85 yaşına, siz hâlâ tarım sorunu deyin bakalım. Ben yaşamayacağım artık bu topraklarda, siz yaşayacaksınız, siz düşünün! Ayrıca toprağına sahip çıkmazsa bu millet başkalarının kucağına oturacak haberi yok. 330 bin kilometre yol gittim. Köy köy gezdim. Bel fıtığı yüzünden ara verdim, bir süre eskisi gibi gezemem. Oturduğum yerden kahroluyorum.

DERTLERİ OY! YANGIN DEĞİL...

TEMA siz kenara çekildiğinizde yoluna devam edebilecek mi?

Şu anda TEMA’nın kurucu onursal başkanıyım. Devam edecek elbette. Sağlığımızda gençleri başa getirdik ki, neler yapabiliyorlar bakalım. Onların da yürüttüğünü görebilmemiz gerekiyor. Sağken yapmak lazım bunları. TEMA’nın bir gücü var, erozyon denince akla hemen vakıf geliyor, bunu başarmışız. Ancak hâlâ istediğim enerjiyi yakalayamadım, yanarım yanarım ona yanarım. Sorarsın şimdi neyi yakalayamadınız diye, söyleyeyim. Yurttaş hareketi istiyorum. Valilikler, silahlı kuvvetler, diyanetçiler TEMA’cı. Eee? Neden bir şey olmuyor. Kimseye bir şey anlatamadım. Bazen TEMA’ya bile...

Neden kimseye bir şey anlatamadınız, ben de bunu anlayamadım...

Bunu yaşadığım küçük bir hikâyeyle anlatayım. Yıl 1982. Kızıl ağaç var. Onu görmek, bilgi almak istiyorum. Orman idaresine gidip izin istiyorum. Bana “İnsanların ormanda açtıkları alanları tutanaklıyoruz, çok meşgulüz” diyorlar, ısrar ediyorum. Yanıma genç bir çocuk veriyorlar, ormanı gezmeye başlıyorum. Devam ederken bir adam ağacı baltalıyor, biri de tutanak tutuyor. Ağacı baltalayıp hudutlarını belirleyen adam soruyor tutanak tutana “Ne yapıyorsun?” diye. O da anlatıyor durumu. O zaman adam, “Şu ileride ki ağaçların olduğu yerleri de bana yaz orayı da alıyorum” diyor. Şaşırıyorum. Sonra anlıyorum nedenini Orman Genel Müdürlüğü haber salmış, “Seçimden sonra af var” diye. Şimdi sana soruyorum, yangın mı tehlikeli, yoksa oy derdi mi?

Bana dava açan kızımı kucağıma alıp sevecek değilim

Eşinizin ölümünden sonra kızınız size miras davası açtı...

Olur öyle şeyler... Kırgınım kızıma, alıp kucağıma sevecek değilim tabii ki... Ama o değil, onun kocası yaptı ne yaptıysa. Diğer kızım ondan çok daha farklı yaklaştı miras konusuna. Herkes bir olmuyor işte. Kaderini değiştiremezsin. Böyle olması gerekiyormuş demek ki... Üzülüyorum ama alıştım. Evlat acısı yaşadım, şimdi beni ağlatma geçelim bunları. (Erozyon Dede’nin oğullarından Halil 1984’te dişçi koltuğunda narkozdan öldü. Diğer oğlu Atay ise 1993’te Tarabya’daki evinde eşi tarafından öldürüldü.)

Kitabımda çapkınlıklarımı anlatacağım!

Kitap yazıyormuşsunuz, neler anlatıyorsunuz kitapta?

Hayatımın beşte birini konuştum, 500 sayfa olmuş. Nasıl olacak bilmem. Cilt cilt mi yapsam acaba. (Gülüyor) Çok acılar çektim, çok da övündüğüm günler yaşadım. TEMA’yı, sanayii hayatımı anlatacağım. Aile yaşantımı ve tabii ki çapkınlıklarımı anlatacağım. Çapkınlıklarımı şimdi de anlatırım ama teybini kapat!

Karaca markası beni çok gururlandırdı maalesef yaşatamadılar
İpini koparan danalar gibi kendimi çayıra bayıra saldım. Öyle olmasını 1940’da iş hayatına atılacağım vakit düşünüyordum. 1980’e kadar para kazanmak için çok çalıştım. Bugünkü aklım olsa yapmazdım. O tarihten sonra para kazanmayı bıraktım. Karaca markası beni çok gururlandırdı. Alanlar yıllarca giydiler kazakları ve tüketmediler. Benim para umurumda bile değil artık, ben doğaya döndüm yüzümü. Karaca’yı yaşatmayı başaramamışlarsa benim yapacağım bir şey yok. Hiç üzülmüyorum.


“Yıllardır aynı kazağı giyiyor, parasını harcamıyor” açıkçası “varyemez” diyorlar size. Zenginsiniz ama yemiyorsunuz, neden?

Ne derlerse desinler umurumda bile değil. (Gülüyor) Bir gün neden böyle olduğumu anlayacak ve utanacaksınız halinizden. Bu dünyada insanlar ikiye ayrılmıştır. Karnı aç olanlar ve gözü aç olanlar. Gözü aç olanları doyuramazsın. Dünyada servetler bir kişiye doğru akarken, fakirler hızla artıyor. Al sana bir örnek, 1993’de Amerika’da 22 kişinin serveti 48 ülkenin servetine eşitti. Bugün 3 kişinin serveti 48 ülkenin servetine eşit hale geldi.

Tek başınıza küresel tüketimin karşısında mı durmayı amaçlıyorsunuz?

Bir en büyük sayıdır küçüğüm. Bir olmazsa iki ve üç olmaz. İnancım var, başka bir şeye gerek yok. Hergün yeni bir şey satın alırsan toplum seni bir gün ama bir gün mutlaka yargılayacak. Ben, beni kullanmalarına izin vermiyorum, sen de verme.

İnsanların kazandıkları kadar harcamaları doğal bir şey değil mi?

Bu bir ahlak meselesi. Benim param mı yok yıllardır aynı kazağı ve yamalı pantolonu giyiyorum. (Yamaları gösteriyor.) Hakkın olanı tüket, karnını doyur, barın, sağlığına kavuş, eğitim al. Daha öteye gitme.

08.10.2006
Akşam
Zeynep Bakır

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2006, 14:08   #32
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
20-26 Kasim Erozyonla Mucadele Haftasi

20-26 kasim 06 haftasi EROZYONLA MUCADELE haftasi dolayisiyla, 20 kasim 06 pazartesi gunu saat 11.00'de Izmir Cumhuriyet meydani Ataturk Heykeli onunde saygi durusu ve celenk toreninden sonra ORTAK BASIN ACIKLAMASI yapilacaktir.Ilgi ve bilginize sunariz,katiliminizi bekleriz.
Saygilarimizla.

Alaettin Hacimuezzin
TEMA vakfi Izmir Temsilcisi

ORTAK BASIN ACIKLAMASINA IMZA ATANLAR
  • TEMA Vakfi Izmir Temsilciligi
  • Orman muhendisleri odasi ege bolge subesi
  • Ziraat muhendisleri odasi Izmir subesi
  • Ege Cevre Platformu (Egecep)
  • Kuresel Isınma Platformu
  • Tum Ziraatcilar Dernegi
  • Dogal Kulturel Cevre Icin Yasam Hareketi
  • Guzelyali Iyilestirme Platformu
  • Empati denizi kulturel etkinlikler engelliler toplulugu
  • Izmir'i Sevenler Platformu
  • Izmir Ataturk Ormanini Koruma Dernegi (Ataorman)
  • Ulusal Birlik Platformu
  • Ege Sivil Toplum orgutleri Birligi (Estop)
  • Izmir Kultur ve Sanat Dernegi

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-11-2006, 22:35   #33
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
EROZYONLA MUCADELE haftasi dolayisiyla 20 kasim 06 pazartesi gunu yapılan ORTAK BASIN ACIKLAMASI

TOPRAK EROZYONU TÜRKİYEYİ TÜKETİYOR

Erozyon, sessiz ve sinsi seyreden, gözlerimizi alıştıra alıştıra topraklarımızı alıp götüren tam olarak algılanmamış gerçek bir krizdir.

Toprak özellikleri, arazi eğimi, iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak doğal erozyon(yani toprakların su ve/veya rüzgar etkisiyle aşındırılıp taşınması olayı)zaten vardır. Ancak insanın doğaya müdahelesi temeline dayanan etkenlerle erozyon özellikle ülkemizde bir felaket niteliğine dönüşmüştür.

Türkiye’de erozyon, AB’den 17 kat, Afrika’dan 22 kat, bizden 12 kere geniş olan ABD’den bile 7 kat daha fazladır. Türkiye’de çeşitli şiddetlerde erozyon olmaktadır.

Arazilerimizin %63’ü çok şiddetli ve şiddetli, % 20’si orta şiddetli, % 7’si ise hafif şiddetli erozyonla karşı karşıya. (yani topraklarımızın % 90’ınında derecesi değişen ama kesin bir erozyon var) Topraklarımız giderek yok oluyor.
Her yıl ülkenin 1.400.000.000 (Bir milyar 400 milyon) ton toprak hem de verimli üst toprağı yok oluyor. Bu toprak 70 bin adet 20 ton kamyonluk toprak demek..

Tarım arazilerimizin % 64’ü % 12’den fazla eğimlidir, sakıncalı olduğu halde bu arazilerde toprak işlemeli tarım yapılmaktadır. Erozyon yüzünden aşınıp taşınan bu topraklarımız denizlere, göllere, barajlara dökülmektedir.

Örnek olarak her yıl KEBAN barajına 32 milyon ton toprak dökülmektedir, baraj gölü yapay olmakla birlikte VAN ve TUZ göllerinden sonra yüzölçümü itibariyle üçüncü göl durumundadır, çamurla dolduğu için 10 yıldır deniz araçları çoğu yerde kullanılamıyor. Böyle giderse 20 yıl sonra KEBAN bataklık olacak.

Baraj yapılmadan önce, onu besleyecek akarsu vadileri, ormanları, engebeli tarım arazilerinde erozyona karşı önlemler alınmalıdır. Nitekim GAP Bölge Projesinin hesabına göre GAP barajlarına su akıtan yöre arazileri 10 milyar dolarla ıslah edebilecek durumdadır, bu başarıldığı takdirde sadece Atatürk Barajının ömrünün 50 yıl uzaması hesabıyla 750 milyar dolar kazancımız olacaktır.

Topraklarımız sığ topraklardır; ancak % 14’ü 90 cm’.den daha derindir.Bu durum, tehlikenin boyutlarını çok net göstermektedir. Erozyonla üst toprak gittiği için bu topraklarla birlikte mineral ve organik madde de kaybedilmektedir. Türkiye’nin gübrelere ayırdığı yıllık kaynağın 4,5 trilyon lira olduğu düşünülürse ekonomik kaybın büyüklüğü daha kolay anlaşılır.

Erozyonla kaybedilen bir başka değer ise sudur. Kaybolan toprak yüzünden her yıl yaklaşık 50 milyar m3 yağış depolanamamaktadır. Türkiyenin yıllık su kullanma kapasitesi 110 milyar m3’tür, kişi başına 1500 m3 su düşmektedir. Kişi başına 3000 m3’ten az düşen ülkeler su fakiri sayılıyor. Su fakiri bir ülke olarak kaybımız çok daha önemlidir.

Toprak yerine konulamıyacak bir kaynaktır. 1 cm. toprağın oluşması için doğanın 200-1000 yıl arasında uğraş vermesi gerekir. Türkiye yılda 30 bin hektar arazi problemleri için çalışma hızına sahiptir, bu hızla gidilirse Türkiye’nin de 1000 yıla ihtiyacı vardır.

Nüfus artışı dolayısıyla her yıl ülkemiz nüfusuna 1 milyon insan eklenmektedir. Bu insanlara iş-aş-barınma gereksinimleri bulmak varken erozyon yüzünden yoksullaşan milyonlarca kırsal nüfusun kentlere göç etmesi sorunu devasa boyutlara taşınmaktadır.

Erozyon yüzünden dağda, yamaçta, ovada toprağın altındaki cansız tabaka(ana kaya) ortaya çıkmaktadır. Faydalı toprak katmanlarını kaybeden arazilerde-toprakların üretkenlik yeteneğini kaybetmesi (sonucu bitki yetişmeyen ekim yapılamayan yer) olarak tanımlandığı gibi-çölleşme başlamaktadır.

Erozyon şiddetinin devam etmesi ve etkili tedbirler alınmaması halinde Türkiye’nin büyük bir bölümü, NASA Uzay Araştırma Merkezine göre 2040 yılında çöl olacaktır.
Erozyon yetmezmiş gibi, toprak kirliliği yanlış tarım uygulamaları, tarım dışı amaçlı arazi kullanımları, azalan ormanlarımız ve meralarımız nedeniyle ülkemiz çölleşme tehdidi altındadır.

Erozyon zararının en zalim düşman orduları tarafından dahi yapılması ihtimali yoktur. Çünkü düşman orduları ülkeden kovulduğunda topraklar geri alınmaktadır., halbuki erozyonla taşınan toprakların tekrar geri getirilmesine imkan yoktur.

Yer bilimcilerinin, şehir plancılarının, ziraatçıların, ormancıların, çevrecilerin söyledikleri ve artık herkesin bildiği disiplinlere uyulmadığı için, erozyonun yoğun yaşandığı yörelerde, sellerin felaketine tanık oluyoruz. Doğayı olabildiğine sömürerek daha çok zengin olmak mümkündür, ama rant uğruna insanoğlu böylece kendi geleceğini karartmaktadır.

Türkiye’nin erozyon tehdidi yanı sıra başta ABD olmak üzere Avustralya gibi gelişmiş ülkeler Kyoto protokoluna uymazlar ve sera gazlarının salınımı 1990 yılı seviyesine çekilmezse (Küresel Isınma) bir cendere gibi tüm dünyaya tabiî ki ülkemize de, çok kısa gelecekte büyük felaketler getirecektir.

Biz kendi ülkemizdeki toprak-erozyon ilişkileri bakımından yapılması gerekenleri yapmak durumundayız.

*Liderlerin, yöneticilerin insanlarımızın erozyon konusunda ikna edilmesi
*Çerçeve nitelikli su yasasının çıkarılması
*Toprak koruma, arazi kullanımı ve tarımsal alt yapının düzenlenmesinden birinci derece sorumlu, yeni bir kamu örgütü kuruluş yasasının (TOPRAK SU Yasası)hazırlanması ve yasalaşması
*Detaylı (temel) toprak etütlerine dayalı toprak envanterinin çıkarılarak bilgisayar ortamında veri tabanı oluşturulması ve kullanıcılara sunulması
*Arazi yetenek sınıflarına uygun arazi kullanım planlarının yapılması ve uygulanması
*İyi nitelikli tarım arazilerinin mutlak koruma altına alınması
*Ekolojik havzaların belirlenmesi
*Tarımsal potansiyeli yüksek büyük ovaların özel koruma altına alınması
*Sulak alanların korunması
*Toprak analizlerine dayalı girdi kullanımının yaygınlaştırılması
* (Araziye göre) Toprak işleme ve sulama yöntemlerinin belirlenmesi
*Toprak kirliliği yönetmeliğinin ivedilikle çıkarılması
*Erozyona karşı hassas olan alanların özel koruma altına alınması ve doğal örtünün gelişimi ve ağaçlandırma dışında faaliyetlere yasaklama getirilmesi
*Toprak-Su konusunda Ar-ge çalışmalarına öncelik verilmesi
*Erozyon konusunda ve su etiği konusunda halkın eğitimine önem verilmesi
*Arazi toplulaştırma çalışmalarının yaygınlaştırılması
*Ormanların ve meraların amaç dışı kullanılmaması
*Bitki örtüsünün erozyonu önlediği gerçeğinden hareketle boş araziler varken ağaçlandırmak üzere makiliklerin tahsis edilmemesi
*Orman köylerinin kalkındırılmasının desteklenmesi
*Kırsal kesimde sosyal güvenlik politikalarının desteklenmesi gerekir.
Başlıca güç ve varlık dayanağımız topraktır.
Toprak yoksa hayat yok. Toprak yoksa ekmek yok

“Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez”

Saygı ile sunarız.


TEMA Vakfı İzmir Temsilciliği
TMMOB Orman Müh.Odası Şb.
TMMOB Ziraat Müh.Odası Şb.
EGEÇEP ( Ege Çevre ve Kültür Platformu)
Küresel Isınma Platformu
Tüm Ziraatçiler Dayanışma Derneği
Doğal Kültürel Çevre İçin Yaşam Hareketi
Empati Denizi Kültürel Etkinlikler Engelliler Topluluğu
Güzelyalı İyileştirme Platformu
İzmir Sevenler Platformu
İzmir Atatürk Ormanını Koruma Derneği (ATA ORMAN)
Ulusal Birlik Platformu
ESTOP (Ege Sivil Toplum Örgütleri Birliği)
İzmir Kültür ve Sanat Derneği

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-10-2007, 08:58   #34
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Tema'nın yeni kampanyası

Bir insanin yıllık gazete, dergi, kürdan, kırtasiye vesaire ihtiyaçları için tam 7 ağaç kullanılıyor. Her birimiz yılda 7 ağaç tüketiyoruz! Sizin icin 7 değil tam 9 tane ücretsiz meşe ağacı dikilecek..Siz de kendi adınıza kampanyaya destek olmak için aşağıdaki adrese tıklayıp,formu doldurup yollayabilirsiniz.
Adınıza 9 Meşe ağacı dikilmesi karşılında sponsor firmalardan 20 adet kısa mesaj gelecek.

http://www.smsmese.org/mesaj.asp

Adınıza ağaçların dikilebilmesi için toplam 100 milyon gönüllüye ulaşmak gerekiyor. Daha çok kişiye ulaşmak için desteğinizi esirgememeniz dileğiyle..

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-10-2007, 08:01   #35
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Önemli

2/B Arazilerinin satışının durdurulması için 1 milyon imza gerekli
Ayrıntılı bilgi;


http://www.tema.org.tr/2B/index.asp

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2007, 22:52   #36
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Antalyada 350.000 adet, kaz dağlarında bilinmeyen bin adet ağaçtan kaç gazete, kürdan kırtasiye vs. çıkar acaba TEMA bunu biliyor mu, yoksa bu işlerle uğraşmıyor mu.

TEMA'ya sponsor olan firmaların içinde turizm, maden şirketleri veya bunların paravanları varmıdır?

70 milyonluk Türkiyeden 100 milyon gönüllü arayıp 9 meşe dikimini bu şarta bağlaması ne kadar gerçekçi?

Çok merak ediyorum bu kampanyanın akibeti nedir?

TEMA Erozyon diye diye bence bu işin ciddiyetini erozyona uğratmış, hem bir sivil toplum kuruluşu, hem de vakıf olarak işlevini kaybetmiş, ticari büyük bir holding olmuştur. Geçmiş olsun ülkemize.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 17:54   #37
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Galeri: 137
Türkiye için 100 Milyon Mesaj

Sevgili Bademağacı, Sanıyorum siz bu kampanyayı destekliyorsunuz. Ancak, konuyu yanlış ilettiğiniz için bakın, Sayın M.Gürbüz haklı olarak ne diyor: "70 milyonluk Türkiyeden 100 milyon gönüllü arayıp 9 meşe dikimini bu şarta bağlaması ne kadar gerçekçi?"

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi bademagacı Mesajı Göster
...
Adınıza ağaçların dikilebilmesi için toplam 100 milyon gönüllüye ulaşmak gerekiyor. Daha çok kişiye ulaşmak için desteğinizi esirgememeniz dileğiyle..
Sayın M.Gürbüz, bu kampanyada aranan yüz milyon gönüllü değil. Yüz milyon mesajın gönderilebileceği, kişi sayısı kadar gönüllü. Her gönüllüye yirmi mesaj gönderileceğine göre, demek ki gerekli gönüllü sayısı beş milyon. Bu yanlışı düzeltmiş olalım.

Bu tür kampanyalara, ben genelde kuşku ile bakar sorular sorarım.

TEMA'nın çalışmalarında eleştirilebilecek bir çok yan da bulunabilir. Çalışanlar, yönetenler, karar alanlar hata yapıyor olabilir. Bakın Sayın Hayrettin Karaca dahi zaman zaman yakınıyor.

Alıntı:
Kaç yaşında adamım, yalan mı söyleyeceğim! Toprağın değerini ben hiçbir hükümete anlatamadım. TEMA’yı idare edenlere anlatamadım da onlara mı anlatabileceğim? Toprak yasası adam gibi uygulansa bu ülkenin kaderi değişecek.

Ancak bütün bunlar, kurumu hedef haline getirmemeli diye düşünüyorum. Bu ve benzeri kurumlar toplum sahip çıktığı ve denetlediği ölçüde ayakta kalır. Hizmet eder.

Saygılarımla.

Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 19:04   #38
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Sayın Yücel Özlem
Siz zaten gerekli düzeltmeleri yapmışsınız.
Bence üzerinde bu kadar durulacak bir ayrıntı değil.

Ayrıca TEMA;hala en güvenilir sivil toplum örgütü olma özelliğini koruyor.
Bunu da sonuna dek hak ediyor.
Ne mutlu ülkemize ki böyle ciddi,doğayı ve ekolojik dengeyi önemseyen bir kuruşumuz var.

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 20:19   #39
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi bademagacı Mesajı Göster
Sayın Yücel Özlem
Siz zaten gerekli düzeltmeleri yapmışsınız.
Bence üzerinde bu kadar durulacak bir ayrıntı değil.
5 milyon ile 100 milyon arasındaki fark mı o kadar önemli bir ayrıntı değil?

Siz ya sayı saymayı bilmiyorsunuz ya dayak yememişsiniz

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 20:23   #40
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
5 milyon ile 100 milyon arasındaki fark mı o kadar önemli bir ayrıntı değil?

Siz ya sayı saymayı bilmiyorsunuz ya dayak yememişsiniz
Hayır 5 milyon ile 100 milyon arasındaki farktan değil,konudan uzaklaşmanın yersiz olduğundan bahsetmiştim. İkinci cümlenizi anlayamadım. Mizah anlayışınız oldukça değişik geldi bana..

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 20:24   #41
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Atasözleri ve deyimler ilgi alanınız dışında sanırım...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 20:43   #42
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Aksine,edebiyatla ilgili biri hele ki Barış MANÇO'nun müzik kültürüyle büyümüşse çok kıymetli atasözü ve deyimlere sonuna dek sahip çıkar.

Ancak araştırdım.Bu bir atasözü değil "tekerleme"imiş.
Sayenizde bir tekerleme öğrenmiş oldum.Ama günlük hayatta kullanacağımı sanmam.
Kırıcı olmak benim tarzım değil.

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 23:03   #43
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-11-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 18
temaya üye olmak istiyorum ve temada calışmak isterim eger öyle bir fırsat olursa

chakuza Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 23:41   #44
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
memet's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-02-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 13,948
Galeri: 11
Biliyorsunuz Tema bir vakıf, vakfa üye olabilir, çalışmalarına katılabilirsiniz.
Biz de, foruma yeni üye olan arkadaşlara forumla ilgili bu başlığa bir tıklamalarını rica ediyoruz.

memet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-11-2007, 23:53   #45
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Sayın Badem ağacı;

Burada sorguladığım kesinlikle siz değilsiniz, sizin veya tema ya üye olan olmayan gönül bağıyla bağlı herkes iyi niyeti ile bu çatı altında bulunuyor.

Benim önerim kayıtsız şartsız,hiç sorgulamadan teslim olmuş olmanız, lüfen artık ana işlevini kaybetmiş vakıf olmaktan çıkıp ticari holding olduğunu görmeye çalışın.

Sayın Yücel beyin belirttiği gibi artık sn.Hayrettin karaca'nın bile kotrolüden çıkmış olduğu kanaatindeyim, ülkemizde erozyonu onlemek adına kendine misyon yüklemiş bir sivil toplum örgütü veya vakıf Türkiyenin dört bucağın da ormanlar katledilirken, acaba ithalat yapıp çiçek fidan satışı ile uğraşması ne derece doğru ve hiç aksatmadan yaptıkları tek iş te bu.

Çok iyi niyetli doğa aşığı insanlar buraya sonsuz güvendikleri için malını mülkünü bağışlıyor kendini huzur içinde hissediyor, ama TEMA bir dönem Kızılayın düştüğü durumdan daha kötü durumda.

Bütün bu eleştirileri yaparken benim istediğim de sizler gibi bu kuruluşun gönlümden geçen şekilde çalışması özlenen ve istenen budur. Bunu bizler yapmazsak peki kim yapacak? varmı böyle bir mekanizma. Hoşçakalın.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 09:23   #46
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Yücel Özlem Mesajı Göster
Sevgili Bademağacı, Sanıyorum siz bu kampanyayı destekliyorsunuz. Ancak, konuyu yanlış ilettiğiniz için bakın, Sayın M.Gürbüz haklı olarak ne diyor: .....
Gelişmeler böyle iken "Bence üzerinde bu kadar durulacak bir ayrıntı değil" demek istiyor olmanız ilginç... Ben rakamlardaki fark önemli değil dediğinizi sanıp yanılmışım. Meğer siz; rakamları geçin, bir konuyu yanlış ilettiğinizin dile getirilmesini "konudan gereksiz uzaklaşma" olarak algılıyorsunuz. İnsan ne diyeceğini şaşırıyor

Fıkralar nedeniyle dilimize yerleşmiş deyimler ne zamandır tekerleme oldu?

Hoca, o gün yine Timur’un yanındaymış. Timur’a bir asker getirip sarhoş olduğunu söylemişler, ardından da:
—Ne yapalım, diye sormuşlar.
Timur:
—Üç yüz değnek vurun, demiş.
Hoca, gülmeye başlamış. Timur bunun üzerine çok kızmış.
—Sen benimle alay mı ediyorsun Hoca, deyince de ondan şu cevabı almış:
—Gülüyorum çünkü ya sen hiç dayak yememişsin ya da sayı saymayı bilmiyorsun.

Ev sahibiniz 500 YTL olan kirayı 10.000 YTL yaptığını söylese siz hangi deyimi kullanırdınız? Benim kullandığım, nazikçe söylenebilecek az sayıda itiraz cümlesinden biri...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 09:51   #47
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Sayın Malina

Büyüğüm olduğunuzu tahmin ederek,yaşınıza hürmeten konuyu kapıyorum. Peki "deyim"olsun. Ağaçlar.net'te edebiyat tartışacak halimiz yok.

Toplantılarda herkesin ortak sıkıntısı,"foruma birşey yazmaya korkuyoruz"serzenişi..
Buna bende katılıyorum.İyi niyetle foruma taşınan bir konu nerelere geliyor?
Sonrada posta kutularına "foruma uzun süredir mesaj yazmıyorsunuz,katılın"tarzında bir mesaj geliyor.
Bu ne perhiz bu ne lahana tuşusu?(Güzel bir atasözümüz )
Yöneticilerin biraz özeleştiri yapmaları gerektiğine inanıyorum.
Sanalda sert ve antipatik bir tutum sergiliyorsunuz.Gerçek yaşamınızda böyle olmadığınıza eminim.Eğer birgün toplantılara teşrif edersiniz haklı çıktığımı görmek isterim.

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 11:09   #48
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Sayın Badem ağacı,

Ben foruma inandıklarımı yazmaktan korkmuyorum veya açılan konulara da bildiğim ve inandığım fikirlerimlede katkıda bulunmaya çalışıyorum, eğer fikirleriniz yeterli veya samimi değilse korkmalısınız, ama malina'dan değil bu fikrinizi çürütecek bilgili kişilerden korkun, ben malina'nın fırçasını yeğlerim.

Küçük bir ayrıntı olarak nitelediğiniz konuyu, bakın savunacak yerde siz bunu kişilik savaşına çevirdiniz neden Tema için " bu ne pehriz bu ne lahana turşuşu" diyemiyorsunuz, lütfen inandığınızı savunun, yanlışsanız kabul edin, doğruysanız savaşın ama kaçak güreşmeyin.

Bu site sizinle, benimle var olabilir ve bunun için kurulmuş, tek başına Malina'nın hiç bir işine de yaramaz, ama bir şey yazmış olmak için anlamsız konulara da girmemek lazım. Foruma yazmaya böyle bakarsak sorun ortadan kalkmış olacaktır.

Bir yorumunuzu da eleştirmek zorundayım, Ağaçlar net'te Türkçe'yi ön plana alıp tartışıyor ve sitenin olmazsa olmazı sayıyorsak edebiyatı da tartışabiliriz ******, sakıncası olduğu kanaatinde değilim. Hoşçakalın.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 11:38   #49
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Sayın M.Gürbüz

Ben düşüncelerimi yukarıda ifade ettim. Bunlara bir ekleme yapmak niyetinde değilim. Bana katılıp,katılmamak sizin insiyatifinizde..Fikirler uyuşacak diye birşey yok.
Kaçak güreşmiyorum.Tema hakkında sessiz kalmamın sebebi konuya bir de sizin pencerenizden bakmaya çalışmamdır.

Edebiyatınız bizim düştüğümüz ikileme cevap verecek kadar derinse buyrun açıklık getirin.
Benim dün akşamki araştırmalarım,bunun halk arasında bir söz,laf olduğu yönündeydi.
İşte link;
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp...+dayak+yememis

Atasözü ve deyimlerimiz çok ayrı bir kategoride,halk arasında söylenmiş bu çeşit hikayeye dayalı sözler
(Bir örnek te;Kim takar Yalova Kaymakamı'nı..) ayrı bir sınıfta olup,atasözü olmaya sadece adaydır.

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 11:46   #50
Ağaç Dostu
 
celalsungur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-08-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 1,632
Galeri: 93
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi M.Gürbüz Mesajı Göster
Sayın Badem ağacı,

Ben foruma inandıklarımı yazmaktan korkmuyorum veya açılan konulara da bildiğim ve inandığım fikirlerimlede katkıda bulunmaya çalışıyorum, eğer fikirleriniz yeterli veya samimi değilse korkmalısınız, ama malina'dan değil bu fikrinizi çürütecek bilgili kişilerden korkun, ben malina'nın fırçasını yeğlerim.
Sevgili Mucip Bey,
Bademağacı çok sevecen, samimi bir kardeşimiz, keşke daha yakından tanısaydınız, çok severdiniz. Genel bir kanıyı dile getirmiş, tartışılan konu nedir çok fazla izlemedim ama doğru, yanlış tüm fikirlerin rahatça tartışılmasında fayda var, ancak bu kadar çok olumlu insanın bir arada olduğu bir sitede zaman zaman üslup sorunu yaşanıyor. Beğensek de beğenmesek de, yazılanlara saygı duymalı ama bu güzide topluluğun hiç bir üyesini kırmamaya özen göstererek tartışmaları sürdürmeliyiz. Bir karıncayı dahi incitemeyecek derecede munis bir insan olduğunuzu biliyorum, kırılmayacağınızı da biliyorum.
Malina'nın da, yaratılmasında büyük katkıları olduğu bu sitenin belli standartlarda yürütülmesindeki hassasiyetini ve tedirginliğini de anlıyorum, ama yine de zaman zaman eli sopalı bir site izleniminin çok çok gerekmedikçe ortaya konulmaması gereğine inanıyorum.
Hayat stres dolu bir deniz, bu limana stresi sokmayalım.

Saygı ve sevgilerimle,

celalsungur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 11:58   #51
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Ben Tema' yı tartşıyorum siz hala konuyu başka yerlere çekiyorsunuz, neden şu atasözü ve deyimler konusundaki araştımacılığınızı birde Tema için denemiyorsunuz benim beklentim bu,

Perhiz ve tuşuyu da ben temayı eleştirmek için söyledim, kuruluş amacı ile uygulamaları, faaliyetleri çelişiyor çünkü. Benimle bunları tartışacaksanız devam edelim, bir tema üyesi olarak sizden beklentim buydu ama eğer konu amacı dışında sürecekse kapatın gitsin çünkü bu ülke bir tek benim değil, pes etmiyorum tabii ki ciddi tartışmalara varım. Hoşçakalın.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:09   #52
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi celalsungur Mesajı Göster
Sevgili Mucip Bey,
Bademağacı çok sevecen, samimi bir kardeşimiz, keşke daha yakından tanısaydınız, çok severdiniz. Genel bir kanıyı dile getirmiş, tartışılan konu nedir çok fazla izlemedim ama doğru, yanlış tüm fikirlerin rahatça tartışılmasında fayda var, ancak bu kadar çok olumlu insanın bir arada olduğu bir sitede zaman zaman üslup sorunu yaşanıyor. Beğensek de beğenmesek de, yazılanlara saygı duymalı ama bu güzide topluluğun hiç bir üyesini kırmamaya özen göstererek tartışmaları sürdürmeliyiz. Bir karıncayı dahi incitemeyecek derecede munis bir insan olduğunuzu biliyorum, kırılmayacağınızı da biliyorum.
Malina'nın da, yaratılmasında büyük katkıları olduğu bu sitenin belli standartlarda yürütülmesindeki hassasiyetini ve tedirginliğini de anlıyorum, ama yine de zaman zaman eli sopalı bir site izleniminin çok çok gerekmedikçe ortaya konulmaması gereğine inanıyorum.
Hayat stres dolu bir deniz, bu limana stresi sokmayalım.

Saygı ve sevgilerimle,
Celal Bey;

Uzlaşmacı,barışçıl,insani yaklaşımınıza hayran kaldım. Bu davranışınızı hiç bir övgü çerçevesine sığdıramam. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:15   #53
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Sevgili Celal sungur,

Sizde yanlış anlamışsınız ben sayın Bademağac'ının ne kişiliğini tartışıyor nede kırmak gibi bir niyetim var eğer böyle bir izlenim veriyorsa ben özür dilerim.

Burda tatışmak istediğimiz konuyu kaybettik zaten, bir konu ya savunulur, ya savunulmaz ama başka yerlere mesela kişilik savaşına dönerse o zaman kimse kırılmasın, üzülmesin diye hiç bir şey yazmayalım ve gerçeklerin de üstünü örtelim, istenilen buysa ben o işte yokum. Selamlar.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:19   #54
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi celalsungur Mesajı Göster
tartışılan konu nedir çok fazla izlemedim
Susayım diyorum ama bırakmıyorsunuz ki Sonra da adım eli sopalıya çıkıyor

Tartışılan konuyu okumadan, öğrenmeden neyin yorumunu yapıyorsunuz?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:22   #55
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Tema'dan biri burayı okuyorsa, tartışmanın geldiği yere "... gülüyordur"
Müstehakız zaten

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:29   #56
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Ben TEMA'yı tartışmak isterken, uzlaşmacı, barışçıl, insani yaklaşımı olmayan bir insan konumuna düştüm, ama size konuyu bilmeden övgüler yazanlar teşekkürü hak ediyor öylemi, ben de teşekkür ederim.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:32   #57
Ağaç Dostu
 
celalsungur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-08-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 1,632
Galeri: 93
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Susayım diyorum ama bırakmıyorsunuz ki Sonra da adım eli sopalıya çıkıyor

Tartışılan konuyu okumadan, öğrenmeden neyin yorumunu yapıyorsunuz?
100 milyon mesaj yerine 100 milyon üye yazmış yanlışlıkla, siz mümkün olduğu kadar işin çığırından çıkma durumu olmayan tartışmalara girmeyin.

celalsungur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:33   #58
Ağaç Dostu
 
Yücel Özlem's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3,116
Galeri: 137
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi celalsungur Mesajı Göster
Sevgili Mucip Bey,
Bademağacı çok sevecen, samimi bir kardeşimiz, keşke daha yakından tanısaydınız, çok severdiniz. Genel bir kanıyı dile getirmiş, tartışılan konu nedir çok fazla izlemedim ama doğru, yanlış tüm fikirlerin rahatça tartışılmasında fayda var,
...
Sevgili Celal Bey, keşke konunun ne olduğuna bakıp da öyle katılsaydınız. Kim, Sayın Bademeağacının kişiliğine toz konduruyor?

Şimdi izninizle, size bir örnek vereyim. Ben bir başlık açıp müjde diyorum. Şu alıntıyı ekliyorum.

Alıntı:
Müjde Ey millet! Müjde!

Bana bir trilyon dolarcık veriniz. Türkiyemizin borçlarını ödeyip kişi başına milli gelirini de üç katına çıkarayım.
____________________Sarı Çizmeli Mehmet Ağa
Birbirimizin yanlışlarını söylemek zorundayız. Kimse hatasız değildir. Bu nedenle kimse de eleştirilmez değildir.

Yücel Özlem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:35   #59
Ağaç Dostu
 
celalsungur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-08-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 1,632
Galeri: 93
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi M.Gürbüz Mesajı Göster
Ben TEMA'yı tartışmak isterken, uzlaşmacı, barışçıl, insani yaklaşımı olmayan bir insan konumuna düştüm, ama size konuyu bilmeden övgüler yazanlar teşekkürü hak ediyor öylemi, ben de teşekkür ederim.
Mucip Bey, inanın öyle değil, sevgi ve saygılarımla, çayınızı içmeye gelirim, yanaklarınızdan öperim sizi afedersiniz o zaman beni. Lütfen üzülmeyin, hepimiz sizi çok seviyoruz.

celalsungur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-11-2007, 12:38   #60
Ağaç Dostu
 
bademagacı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
Sayın Yücel Özlem size gerçekten inanamıyorum. Yazdığım linkte zaten herşey yazılı. Sizler konuyu saptırma konusunda uzmanlaşmışsınız.

bademagacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 22:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024