agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hastalık ve Zararlılar > Dış mekan bitkilerinde hastalık ve zararlılar
(https)




Beğeni Düzeni7Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 15-01-2009, 19:44   #1
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
Kök Kanseri Hastalığı

( Agrobacterium tumefaciens)
Meyve ağaçlarıyla, bazı orman ve park ağaçlarının kök boğazlarında görülür. Yerleşim yeri ağaçların kök boğazı olmakla beraber kök ve toprak üstü aksamlarda da görülür.''Taçgali'' de denir. Ur, gal ya da kanser hastalığıdır. İlk belirtisi küçük ur dur. Ur yıldan yıla büyür. 2-3 yaşındaki fidanlarda nohut büyüklüğünde olan ur, yumuşak ve düzgün yüzeylidir.Büyüdükçe dış yüzeyi kurur, esmerleşir ve pürüzlü bir görünüm alır. İrileştiği zaman yan kökleri yok eder. Yaşlı urlar parçalanarak dökülür ve toprağa karışır. Ölü olduklarından içlerinde bakteri yoktur. Kanser asmanın yalnız, kollarında, çubuklarında ve gövdesinde görülür. Genç dönemde bulaşma olursa gövdede önce güç farkedilen kabartılar oluşur. Kabrtılar çatlar giderek yara halini alır. Yaralar tipik kanser yarasıdır ve halk arasında''Sıraca ya da Uyuz'' adını alır.

Fidanlıklarda ise, köklü asma çubuklarının kök boğazında ve köklerinde fındık ve ceviz büyüklüğünde tümörler görülür. Hastalığa şiddetli yakalanan fidanlar iyi gelişemezler. Genç ağaçlar enfeksiyondan çok etkilenir ve kısa sürede kururlar. Yaşlı ağaçlar ise az ve kalitesiz meyve verirler.

Kök kanseri hastalığını yapan bakteridir. Optimum gelişme sıcaklığı 25-30 C derece minumum 0 C derece ve maksimum gelişme sıcaklığı 37 C derece dir. Bakterinin termal ölüm noktası 50-52 C derece dir.Etmen toprakta uzun süre yaşayabilmekte ve işlenen topraklarda da virulensini koruyabilmektedir. Alkali topraklarda, hafif asit karwekterde olanlara oranla daka çok yayıldığı tesbit edilmiştir. Bir yara parazitidir. Bitkiye köklerden, böceklerin, nematodların ve mekanik işlemler sonucu açılan yaralardan kolayca girerek ur oluşturmaktadır.

ZİRAİ MÜCADELESİ:

Kültürel Önlemler:

a) Fidanlık ve meyve bahçesi plantasyonu kurulurken ağır ve nemli topraklardan kaçınılmalı, eğer tesis kurulmuşsa drenaj kanalları açılmalıdır.

b) Toprağa fazla çiftlik gübresi vermek yerine kompeze gübre verilmelidir.

c) Aşıda anaç kalem uyumuna dikkat edilmeli, yara yerinden bakteri girişini engellemek için aşı yerleri aşı macunu ile kapatılmalıdır.

d) Toprak altı zararlıları ile mücadele edilmelidir.

e) Kanserli fidanlar imha edilmelidir.

f) Fidanlık kurulurken önce fidanlık toprağının bu bakteri ile bulaşık olup olmadığını kontrol etmek gerekir. Bunun için ilkbaharda iyi işlenmiş toprağa 1-2 yaşında kökleri traş edlmiş ve temiz şeftali çöğürleri 1-3 metre aralıklarla dikilir. Sonbaharda çöğürler sökülerek köklerde ur olup olmadığı kontrol edilir. Çöğürler bulaşık çıkarsa, bu toprakta fidanlık yapılmamalıdır.

g) Bahçedeki kanserli ağaçlar sökülmeli çukur çevresine 40 cm derinlik ve 20 cm genişliğinde tecrit çukuru açılarak içerisi sönmemiş kireçle doldurulmalıdır.

Yasal Önlemler:Fidanlıklarda kök kanseri standardı( 0 ) olduğundan, böyle fidanlıklardan fidan dağıtım yapılmamalıdır.


Kimyasal Mücadele: Meyve ağaçlarında ve bağlarda kök kanserine karşı ilaçlı mücadele, yazın Ağustos ve Eylül aylarında yapılır.

Etkil Madde adı ve oranı Formülasyonu Dozu. 100 Litre suya
Bakırsülfat %99,5 Kristal 5 kg.


Düzenleyen Cumhur Tonba : 06-07-2009 saat 12:45 Neden: 4 yıldızlı kelimelerin düzeltilmesi
Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2009, 17:07   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Kök Kanseri Nedir?

Kök kanseri, pek çok odunsu ve otsu bitki türünün kök ve kök boğazlarında urlar meydana getirerek oluşturduğu bir kanser türüdür. Hastalığın oluşmasına daha çok Agrobacterium tumefaciens bakterisi neden olmaktadır.

Bu bakteriler birçok tarım arazisinde bulunan ve toprak altında çok uzun süre canlı kalabilen bakterilerdir. Fidan üretim tesislerinden başlayarak birçok meyve bahçesine hızlı bir şekilde yayılarak tarımsal üretimde meyve tutumu, kalitesi ve veriminde öncelikle azalmalara neden olmaktadır. Daha sonra da ağaçların tamamen kurumasına ve ölümüne sebep olmaktadır.
Patojenik Agrobacterium toprakta veya kök dokuları üzerinde yıllarca ( 40 yıl ) yaşayabilmektedir.

Kök Kanserinin Yayılımı:

Kök Uru (kanseri) hastalığına sebep olan patojen bakteriler; yağış, toprak işleme, alet ekipmanlar, toprak ve suyoluyla çok kolay yayılabilmektedir. Toprak içinde suyun hareketi veya tarladaki birçok bitkinin (yabancı otlar, çim gibi) bulaşık kökleri sayesinde bir bölgeden diğer bölgeye hızla bulaşabilmektedir. Ortalama 1 gr. toprakta 500 patojen hücre olurken, 1 gr. lık kök uru üzerinde ortalama 10.000 ile 1 milyon arasında patojen bakteri hücresi (bu sayının 10 milyon a ulaştığı bitki kökleri de tespit edilmiştir) vardır. Hastalığın yayılmasını engellemek açısından hastalıklı bitki köklerinin tamamen tarladan uzaklaştırılarak imha edilmesi, mücadelede çok önemli kültürel bir önleme sahiptir.

Nitekim Kök kanseri hastalığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın teknik talimatnamesine göre karantina önlemleri kapsamında olup, toleransı 0 olan çok tehlikeli ve hızla yayılan hastalıklar grubunda yer almaktadır. Özellikle meyve fidanı üretim tesislerinde kök kanseri ile mücadele için gereken tüm kültürel önlemler hassasiyetle uygulanmalıdır. Kök kanseri hastalığının en yaygın olduğu bitki türlerinin başında taş çekirdekli meyveler (şeftali, kiraz, vişne, erik gibi), yumuşak çekirdekli meyveler (elma, armut gibi), sert kabuklu meyveler (ceviz, badem gibi), bağlar ve süs bitkileri (gül gibi) gelmektedir.

Hastalığın Bitki Bünyesine Girişi Ve Urların Oluşumu:

Patojen bakteri Agrobacterium tumefaciens, bitki bünyesine kök bölgesindeki yaralı dokularından girer. Patojen bakterin diğer bakterilerden farklı olan zararları şeklinden dolayı bitki bünyesine giriş yaptıktan sonra mücadelesi imkansızdır. Hassas yaralı bitki dokularından içeri giren zararlı patojen Acrobacterium tumefaciens bitkinin genetik yapısını değiştirerek oksin ve sitokinin grubu bitkisel hormonların çalışmasını teşvik ederek, kök bölgesinde urlar meydana gelmesine sebep olmaktadır. Toplu iğne başı büyüklüğünde teşekkül etmeye başlayan urlar 10 cm. çapına kadar toprak altında oluşurlar. Söz konusu C nin°C nin altında ve 35 ° urlar çok yavaş gelişme göstermekle beraber, 10 üzerinde gelişmesi çok daha yavaşlar.

Kök Kanserinin Kontrolünde NOGALL İle Mücadele:

Agrobacterium tumefaciens’in sebep olduğu kök kanseri hastalığına karşı biyolojik bir bakteri kültürü olan NOGALL (Agrobacterium radiobacter), Avustralya ve Amerika’da 1970’li yıllardan beri başarı ile kullanılmaktadır. Genetik mühendisliği kullanılarak geliştirilmiş son sürümü K 1026 torf içine karıştırılarak sardırılmış ıslanabilir. Toz formunda olup bünyesinde Agrobacterium radiobacter, K1026 faydalı bakterisini saf olarak içermektedir.

Bu faydalı bakteri kültürü patojen Agrobacterium tumefaciens‘in doğal düşmanı olup, biyolojik olarak hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar. NOGALL sadece koruyucu amaçla kullanılabilen biyolojik bir üründür. Hastalık bitki bünyesine girdikten sonra tedavi edici olarak kullanılamaz. Bu yüzden uygulamalar bitki toprağa dikilmeden önce yapılmalıdır.

NOGALL’ın Etki Şekli:

Kök Kanseri ile savaşta NOGALL farklı etki mekanizmaları ile başarıyla kullanılmaktadır.Etki şekli; Kök bölgesinde kısa bir zaman sürecinde kolonize olur ve kök bölgesindeki karbonhidrat, aminoasit, oksijen ve diğer bileşikler için, toprak patojenleri ile rekabete girerek onların yaşama şanslarını azaltır.

Agrocin 84, agrocin 434 ve ALS84 gibi antibiyotikleri salgılayarak kök kanserine sebep olan patojen bakterinin direkt olarak ölümüne sebep olur.

NOGALL’ın Başarı İle Kullanıldığı Bitkiler:

Dünyanın farklı bölgelerinde yapılan deneme çalışmalarında başarı ile kullanılan bitkiler:

1) Taş çekirdekli meyveler ( şeftali, kiraz, vişne gibi )
2) Sert kabuklu meyveler ( ceviz, badem gibi )
3) Süs bitkileri ( gül, gerbera )
4) Yumuşak çekirdekli (elma, armut gibi)

Bağlarda karşılaşılan ve Agrobacterium vitis zararlı patojeninin sebep olduğu kök kanserine karşı NOGALL etkili değildir ve bağlarda NOGALL kullanımı tavsiye edilmez.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü’nün kontrolünde yapılan resmi deneme çalışmalarında NOGALL’ın yeni versiyonu K 1026, kiraz ve şeftali bitkilerinde kök kanseri ile mücadelede biyolojik bakterisit olarak ruhsatlandırılmıştır.

NOGALL Uygulamalarında Dikkat Edilecek Hususlar

Uygulamalarda yapılacak en küçük hata, ürün ne kadar etkili de olsa başarı şansımızı azaltır. Bu yüzden uygulamalarda gereken hassasiyet en üst düzeyde gösterilmelidir.

Genel olarak NOGALL uygulamaları basit bir ifadeyle, ekim veya dikim öncesi hazırlanan ilaç karışımı içine tohum, çöğür (anaç) ve fidanların daldırarak 1-2 dakika bekletilmesi ve ardından hemen ekim veya dikimin yapılması şeklindedir.

Uygulamalarda adım adım dikkat edilmesi gereken konular

1) İhtiyaç olan NOGALL miktarı belirlenmeli, gereğinden fazla veya düşük dozajlarda uygulama yapılmamalıdır.
2) İlaç karışımını hazırlarken kullanılacak suyun kimyasal bir kalıntı (klor dahil) içermediğine emin olunması ve mümkün ise su, soğuk ve içme suyu kalitesinde olmalıdır.
3) İlacın hazırlanacağı kap temiz; ilaçlama ve benzeri amaçlar için kullanılmış olmamalıdır
4) İlaç hazırlanması, budama ve dikim işlemleri sırasında steril eldiven kullanılmalıdır.
5) 250 gr. lık her bir NOGALL paketi için toplam ihtiyacımız olan su miktarı 12 lt.dir. Kap içine önce 2 lt. su konulmalı ve NOGALL paketinin tamamı 2 lt. su içine tamamen boşaltılmalı toplam 12 lt. su olacak şekilde karıştırma işlemi yapılırken yavaş yavaş su eklenmelidir (ayran hazırlar gibi).
6) Fidanları, hazırladığımız ilaç karışımına daldırmadan önce, fidanın kök bölgesindeki kırık, ezik vb. zarar görmüş kısımlar kesip temizlenmeli ve kök bölgesindeki toprak, çamur iyice yıkanarak uzaklaştırılmalıdır. Böylelikle uygulanacak ilaç tüketimi azaltılmış olur.
7) Köklerde dezenfeksiyon için ayrıca alkol bazlı bir ürün kullanılıyorsa bu uygulama yapıldıktan sonra fidanlar 2 saat bekletilmeli alkol uçtuktan sonra NOGALL uygulaması yapılmalıdır.
8) Fidan ve çöğürlerin toprak içerisinde kalacak tüm kısımlarının ilaç ile temas ettiğinden ve ıslandığından emin olunmalıdır.
9) Fidan ilaçlı kaptan çıkarılırken akan ilaçlı sıvı yine aynı kapta kalmalıdır. Böylelikle aşırı ilaç kaybı önlenmiş olur.
10) Uygulama yapıldıktan hemen sonra beklemeden ekim veya dikim işlemleri yapılmalıdır.
11) Kullanılan ilaç karışımına daldırma işlemi devam ederken zamanla bitki köklerinden gelen toprak ve çamurdan dolayı çok fazla kirlenmesi durumunda yeniden bir ilaç karışımı hazırlamalıdır.
12) Fidan alımı yapılan firmalara fidan üretimi aşamasında NOGALL kullanıp kullanmadığı sorulmalı ve mümkün ise NOGALL kullanılan fidanlar tercih edilmelidir. Fidan üretim aşamasında NOGALL’ın kullanılmış olması fidanların kök kanserine yakalanma şansını büyük ölçüde azaltmaktadır.

NOGALL Uygulaması Yapılmış Bitkilerde Kimyasal İlaç Uygulamaları

NOGALL bir faydalı bakteri kültürüdür. Bu yüzden özellikle kök bölgesine topraktan fungusit kullanımında çok dikkatli olunması gerekmektedir. Kullanılmaması gereken fungusitlerin uygulanması durumunda faydalı bakterinin kök bölgesinde yaşama şansı ortadan kalkar ve kök uru(kanseri) ile mücadelede başarı sağlanamaz. İnsektisit ve gübrelerin kullanılmasında bir sakınca yoktur. Tereddüt yaşadığınız bir kimyasalı kullanmadan önce lütfen firmamıza başvurunuz.

NOGALL uygulamalarından sonra topraktan kullanılmasında hiçbir sakınca olmayan fungusitler: Benomyl, Iprodione, Metalaxyl, Methyl thiophanate, Proconazole, Propamocarb, Triadimefon ,

Sonuç:
Agrobacterium radiobacter’in yeni sürümü K 1026’nın Avustralya ve Amerika dan sonra Türkiyede 3. ülke olarak ruhsatlandırılması ve kullanılmaya başlanması çok sevindirici bir gelişmedir. Yeni faydalı bakteri kültürü NOGALL’ın ülkemiz Meyve üretim sektörüne hayırlı olmasını diler, bu tür etkinliği ispatlanmış yeni biyolojik ürünlerin tüm tarımsal üretimde yaygınlaşmasını temenni ederiz.

http://www.alarafidan.com.tr/shop/ur...i/kok-kanseri/

Cumhur Tonba beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-07-2009, 12:27   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Oğuz Bey,

ROA veya bionem, burada açıklaması yapılan kök kanserine NOGALL gibi kesinlikle etkili midir?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-07-2009, 14:57   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Denizakvaryumu ;

Kesinlikle ROA ve BİONEM etkilidir. Kök kanserini çözdüğü gibi bir de ekstradan mükemmel saçaklar oluşturacaktır. Sevgiler

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-07-2009, 23:50   #5
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Oğuz bey,
Bionem başlığında bionem'in kök kanseri ile ilişkisini yazışmış, sizden kaynak rica etmiştim. Siz de yukarıdaki linkleri kaynak olarak göndermiştiniz.

Epey bir zaman verip bu linkleri okudum. Fakat zamansızlıktan oturup yanıt yazamadım.

Linklerde bulduklarım şöyle:

İlk link bir makalenin özeti. Trichoderma viride, Bacillus sp., Pseudomonas flourescens gibi muhtelif bakterilerin kök kanserine neden olan Agrobacterium tumefaciens bakterisini izole etmek için labaratuar deneyleri yapıldığını ve patojenin izole edilebildiğinin işaretini verecek şekilde ilk 24 saat içinde patojenin gelişmediği ve sonucu olan kanserin görülmediğini söylüyor.

Fakat makalenin tamamına ulaşılamadığı için hangi bakteri ve hangi tipi olduğu linkten görülemiyor.

İkinci linkte ise p.fluorescen'ın kök kanserine karşı kullanıldığını değil de ne yazık ki, başka ve daha önemli bir tehlikeden bahsediyor. Bu yazıda, içlerinde P.fluorescens da olan bazı bakterilerin genetik değişikliğe uğratılıp (GDO), pestisit olarak kullanılmasının tehlikelerinden söz ediyor. Yazının kök kanseriyle tek ilişkisi ise Agrobacterium radiobacter k1026'nın doğal halinin kök kanserini önlediğini anlatan paragraf. Aslında çok ilginç bir yazı. Biz burada sadece tohumlardaki GDO'nun tehlikelerine karşı uyarılmışken, mikro organizmalardaki genetik değişikliklerin sessiz sedasız, gözlerden uzak ve izlenmeden hızla yayılmakta olduğu konusunda uyarıyor. (Bildiğiniz gibi, domuz gribinin böyle bir üretim olduğundan kuşkulanılıyor)

Üçüncü link ise bir google book'un adresi. Burada Agrobacterium radiobacter'ın kök kanserine sebep olan Agrobacterium tumecaiens'e antoganist olduğu yazılı. P.fluorescens'ın ise rhizoctinia isimli mantarlara karşı etkili olduğundan söz ediyor.

Sonuç olarak bionem'in içeriğindeki bakterinin genel familya olarak dahi kök kanserini oluşturan bakteriye karşı etkisini ifade eden bir kaynağa ulaşamamış durumdayız. Başka bir kaynak varsa, linkini vermek yerine, linkiyle birlikte tam ifadeyi de belirtirseniz zamandan kazanmış oluruz.
Teşekkürler

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 01:36   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Meyveli Tepe ;

Genetiği değiştirilmiş ve insan sağlığına zararlı bir mikroorganizmaya Tarım Bakanlığından tescil alamazsınız.Sebebine gelince Mikrobiyolojik Analiz raporunda bunu derhal tesbit ederler. İyiki de ediyorlar zaten.

Vaktiniz müsade ettiğinde ( Üretimi Türkiye de olan yani yurt dışından ithal gelmeyen mikrobiyal gübre kaç tane ürün var ? Bir de yurt dışından ithal olarak Türkiye ye gelen kaç tane ürün var ? ) araştırabilirseniz. Bunları araştırdıktan sonra Türkiye de üretilen neden bu kadar sorusunu da sormayı ihmal etmeyin.

Kök kanseri problemi yaşayan bir dostunuz veya tanıdığınız var ise derhal ekibimi bulunduğu bölgeye yollayıp ücretsiz uygulama yaptırabilirim . Uygulama öncesi ve sonrası resimleri ile beraberinde bu başlık altında yayınlayabiliriz . Beraberce de görmüş oluruz!!!

Teşekkürler



YAYININ İNGİLİZCESİ ÖNEMLİ KISMININ ALTINI ÇİZİYORUM

Titre du document / Document title
Identification of genes for biosynthesis of antibacterial compound from Pseudomonas fluorescens b16, and its activity against Ralstonia solanacearum
Auteur(s) / Author(s)
KIM Jinwoo (1) ; KIM Jung-Gun (1) ; PARK Byoung-Keun (2) ; CHOI Okhee (3) ; CHANG SEUK PARK (3) ; HWANG Ingyu (1) ;
Affiliation(s) du ou des auteurs / Author(s) Affiliation(s)
(1) School of Agricultural Biotechnology, Seoul National University, Swoon 441-744, COREE, REPUBLIQUE DE
(2) Antibiotics Research Laboratory, Korea Research Institute of Bioscience and Biotechnology, Daejon 305-600, COREE, REPUBLIQUE DE
(3) Division of Plant Resources and Environment, Gyeongsang National University, Jinju 660-701, COREE, REPUBLIQUE DE

Résumé / Abstract
Pseudomonas fluorescens B16 is a plant growth-promoting rhizobacterium, which produces an antibacterial compound that is effective against plant root pathogens, such as Agrobacterium tumefaciens and Ralstonia solanacearum. We mutagenized the strain B 16 with Omegon-Km and isolated six antibacterial-activity-deficient mutants. Two cosmid clones that hybridized with the mutant clones also were isolated from a genomic library of the parent strain. Using deletion and complementation analyses, it was found that the biosynthesis genes resided in a 4.3-kb SafI-NarI fragment. When a plasmid clone carrying the fragment was introduced into P. fluorescens strain 1855.344, which does not exhibit any antibacterial activity, the transconjugants exhibited antibacterial activity, indicating that the plasmid clone carried all the genes essential for production of the antibacterial compound. DNA sequence analysis of the fragment identified four putative open reading frames (ORFs): orf1 through orf4. The deduced amino acid sequences of ORFI, ORF2, and ORF4 were similar to cystathionine gamma lyase, pyruvate formate-lyase activating enzyme, and transcriptional regulator, respectively, yet the amino acid sequence of ORF3 showed no similarities to any known proteins. It was also demonstrated that the antibacterial activity was responsible for biological control of the bacterial wilt caused by R. solanacearum.


YAYININ GOOGLE TÜRKÇE ÇEVİRİSİ :

Pseudomonas B16 olan Agrobacterium tumefaciens ve Ralstonia solanacearum gibi bitki kök patojenlere karşı etkili bir antibakteriyel Bileşik üreten bir bitki büyümesi-teşvik rhizobacterium is fluorescens. Biz Omegon ile gerginlik B 16 mutagenized km ve altı antibakteriyel-aktif-eksiktir mutants isolated. İki cosmid clones bu mutantı clones de üst zorlanma bir genomik kütüphane izole edildiğinin hybridized. Silme ve complementation analizler kullanarak, bu biyosentezi genler bir 4,3 olarak-kb Safi-bahri parça ikamet bulundu. Bir Plasmid klonudur fragment'in taşırken, herhangi bir antibakteriyel etkinliği sergilemek değildir P. fluorescens zorlanma 1855.344, girmiş ise, transconjugants, bu Plasmid çoğaltma ve antibakteriyel bileşik üretimi için tüm genlerin önemli taşınan belirten antibakteriyel etkinliği sergiledi. Fragment'in DNA dizi analizi (ORFs) dört varsayılan açık okuma kare tespit: orf1 orf4 üzerinden. ORFI, ORF2 ve deduced amino asit dizileri ve ORF4 gama lyase, pyruvate formate-lyase etkinleştirmeden enzim cystathionine benzer, ve transcriptional düzenleyici olarak, henüz ORF3 bir amino asit dizisi her bilinen proteinler hiçbir benzerlik gösterdi. Ayrıca, antibakteriyel aktivite bakteriyel eceksin R. solanacearum kaynaklanan biyolojik kontrolü için sorumlu gösterilmiştir.
Revue / Journal Title


Düzenleyen Oğuz Alper : 03-07-2009 saat 03:20
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 03:30   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster


Genel olarak NOGALL uygulamaları basit bir ifadeyle, ekim veya dikim öncesi hazırlanan ilaç karışımı içine tohum, çöğür (anaç) ve fidanların daldırarak 1-2 dakika bekletilmesi ve ardından hemen ekim veya dikimin yapılması şeklindedir.
Sn.denizakvaryumu,

Yukarıda ve mesajınızda ki NOGALL uygulamalar, çıplak kök için verilen tariflerdir.
Ve bu uygulama ürün üzerinde de anlatılmaktadır.

Ancak tüp kök uygulaması için bilgi verilmemektedir.

Uygulama örneği olarak zeytin fidanı düşünüldüğünde, fidanın tüp kökünün sulandırılmış ürünün içine daldırılması düşünülmemelidir.

Böyle bir uygulama, ürünün çabuk bitmesine ve kirlenmesine sebeb olur..

Ben, zeytin fidanları ve tüplü bazı meyve fidanlarında uygularken, ürünü, boşalttığım ve iyice temizlediğim camsil kabına koydum ve iyice fısfısladım.
Bir iki dakida beklettikten sonra gömdüm.

Bu tüplü köke uygulamayı (fıs fıs) hiç bir yerde görmedim ve nasıl uygulanacağına dair bir yazıda okumadım.

Böyle uyguladım. Umarım doğrudur.

Zeytin fidanlarım üçüncü yılına girdi ve hiç fire vermedim.

O yıl, eksik kalan yer için 5 adet daha zeytin fidanı diktim ve ikisi kök hastalığından kurumuştu.

NOGALL'ı kullanmanın bir olumsuz tarafı var. O da 5 ya da 10 fidan için kullanamıyorsun. Ekonomik olmuyor.

Çünkü ürünü poşetten açtığında bakteri havayla temasa geçtiğinde canlanıyormuş. Ürünün tamamını kullanma zorunluluğu var.

Ürünün birazını ve karışımın birazını sonra kullanma şansın yok.

Büyük alanlar için NOGALL uygulaması, Bionem ve ROA ile kıyaslandığıda daha ekonomik gibi görünüyor.

Ancak, 3,5,10..20 gibi fidan dikilecekse Bionem ve ROA daha ekonomik olur, diye düşünüyorum.

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 08:42   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
İkinci linkte ise p.fluorescen'ın kök kanserine karşı kullanıldığını değil de ne yazık ki, başka ve daha önemli bir tehlikeden bahsediyor.
Bu yazıda, içlerinde P.fluorescens da olan bazı bakterilerin genetik değişikliğe uğratılıp (GDO), pestisit olarak kullanılmasının tehlikelerinden söz ediyor.
Hımmm çok önemli bir konu.

Genetiği değiştirilmiş tohumlara izin verildiğine göre ,genetiği değiştirilmiş mikroorganizmalara da izin verilebilir.

Bunların tehlikesi sonradan ortaya çıkabilir.

Örnek bir vakıa-olay var mı ?

Oğuz Bey sizin bakteriler safkan mı GDO mu ?

Ürünlerde PF bakterisine değişik bir ad verilmiş...(bionemde de TR 2000 roa da ROA9223 adı vardı)

PF bakterisinin ROA da ya da bionemde genetiğinin değişmediğini gösteren yazılı bir belgeyi buraya aktarırsanız sevinirim.

Konu çok ciddi.

P.fluorescens bakterisi safkansa neden bionemde ve ROA da aynı adla geçmiyor da TR 2000 - ROA9223 gibi adlar alıyor?

PF bakterisinin yeni ad alması PF bakterisinin genetiğinin değiştirilmiş olmasından mı kaynaklanıyor?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 11:04   #9
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Denizakvaryumu ;

Daha önceki Bionem sayfasında bu konuyu açıklamıştım . Tekrar izah edeyim . P.fluorescens ın bir çok safkan ırkı vardır.

Bu bakteri grubu altındaki safkan ırklardan birisini izole edebilirseniz bu izolenin adını tamamen kendiniz isimlendirebilirsiniz. Örnek olarak bizim firmamız olarak koyduğumuz TR 2000 gibi. Bu bir nevi markadır .

Bir örnek te konuda geçen ürün için verebiliriz buyrun adı Agrobacterium radiobacter, K1026 burada da K1026 ismin dende anlayabilirsiniz. Adamlar izole edebilmiş ve kodlarını tescillemişler.

Biz bu bakteriyi doğal yollarla izole edip onun yaşaması için ortam hazırlayıp çoğaltıyoruz.

Genetiğini değiştirdiğiniz preparata izin alamassınız .

Mikrobiyolojik raporunu da bugün ekleyeceğim. Sevgiler


Düzenleyen Oğuz Alper : 03-07-2009 saat 15:54
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 11:15   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Nogall için alıntı yaptığım yazıda;

"...Agrobacterium tumefaciens’in sebep olduğu kök kanseri hastalığına karşı biyolojik bir bakteri kültürü olan NOGALL (Agrobacterium radiobacter), Avustralya ve Amerika’da 1970’li yıllardan beri başarı ile kullanılmaktadır. Genetik mühendisliği kullanılarak geliştirilmiş son sürümü K 1026 torf içine karıştırılarak sardırılmış ıslanabilir. Toz formunda olup bünyesinde Agrobacterium radiobacter, K1026 faydalı bakterisini saf olarak içermektedir. "

ifade bu şekilde.

"Genetik mühendisliği kullanılarak" lafı açıkçası beni şüphelendirdi.

Bu durumda genetiği değiştirilmiş olmasına rağmen izin verilmiş gibi bir sonuç çıkıyor.

------------------------------

Sizin ürünlerde de PF bakterisinin yeni adlar alması bu bakımdan kuşku yarattı, neden ürünün içinde PF bakterisi var demiyoruz da yeni ad-numaralar veriliyor açıkçası anlamış değilim.

Eğer birden fazla safkan PF bakterisi varsa bunların adlarıyla ürün yine oluşturulur.

Ama "Dünyada yüzlerce PF bakterisi var, Dünyada bu bakterileri ilk izole eden ona kendi adını veriyor , biz de şimdiye kadar Dünyada izole edilmemiş PF bakterilerinden ikisini izole etmeyi başardık ve kendi markalarımızı verdik" , diyorsanız olayı kavramışım demektir

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 12:12   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Denizakvaryumu ;

(Ama "Dünyada yüzlerce PF bakterisi var, Dünyada bu bakterileri ilk izole eden ona kendi adını veriyor , biz de şimdiye kadar Dünyada izole edilmemiş PF bakterilerinden ikisini izole etmeyi başardık ve kendi markalarımızı verdik" , diyorsanız olayı kavramışım demektir. )

Kesinlikle doğrudur. Ancak başkasıda izole edebilir.( Eğer becerebilirler ise )Doğada olan bir şeyi izole ediyoruz. Hiçbir şeyi yoktan var etmiyor ve olanı da değiştirmiyoruz. Bunun ispatınıda ekliyorum. Tarayıcım arızalandığı için belgelerin resimlerini çekmek zorunda kaldım.

Pseudomonas Fluorescens TR 2000 in DNA - PARMAK İZLERİ ( FINGERPRINT )
Analiz Raporu

Eklenen Resimler
   
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 12:19   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Oğuz Bey, teşekkürler.

Analiz raporu bu haliyle okunmuyor en azından fikir vermesi açısından parçalar halinde yakından çekilmiş resimlerini ekleseniz.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 12:24   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
****** parça parça okunuabilir haldeki belgelerin resimleri.

Sonuç kısmını okuduğunuzda daha öncedende belirttiğim üzere ürünümüzün içerisinde zararlı mikroorganizma yoktur demiş ve başka bakterilere de antibakteriyel özellik gösterdiğinide söylemiştim. Analizi incelediğiniz de gördüğünüz gibi !!!

Eklenen Resimler
  
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 12:28   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Batem in 21.05.2009 tarihli canlı bakteri sayısının analizi .

Eklenen Resimler
  
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 12:53   #15
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Halil Önen ;

Kaç gündür yoktunuz . Özlettiniz kendinizi !!!
Nogall ın fiyatı ile Bionem in fiyatını da mukayese ederseniz sevinirim.

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 13:43   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
[

Büyük alanlar için NOGALL uygulaması, Bionem ve ROA ile kıyaslandığıda daha ekonomik gibi görünüyor.

Ancak, 3,5,10..20 gibi fidan dikilecekse Bionem ve ROA daha ekonomik olur, diye düşünüyorum.

Saygılar
Bilimsel verilerin açıklandığı bir bölümde, adı geçen ürünlerin kullanma biçimi ile bilgi verilmesi tarafımdan yapılan bir hatadır.
Tabii edinilen bir tecrübenin sorulmadan, sorulmuş gibi cevaplanması tamamen iyi niyetimdendir.

Yukarıdaki NOGALL ile ROA ve bionem kıyaslandırılması, her ikisinini ilaç olarak düşünülmesi ona göre maliyet hesaplanmasını içeriyordu ki, böyle bir hesaplama
tarafımızdan yapılımış ve bu sonuca varılmıştır.

Burada gözden kaçırdığımız,

BİOANEM VE ROA' NIN AYNI ZAMANDA KÖKLENDİRİCİ GÖREVİNİN OLMASIDIR.

Böyle düşünüldüğünde bionem ve ROA nın, NOGALL'a göre daha avantajlı olduğu görülmektedir. Bu durum gözden kaçırılmamalıydı.

Ancak, şu soruya çevap verebilirseniz, sevinirim.

NOGALL uygulanması yapılmış ya da uygulanacak ise daha sonra Bionem ve ROA uygulamasına geçildiğinde, bakterilerin birbirlerine etkileşimi hakkında bir veri mevcutmudur?

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 14:15   #17
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
PF bakterisinini ROA ya da Bionemde genetiğinin değişmediğini gösteren biyolojik raporu
ekliyorum...

PF bakterisinden ikisini izole etmeyi başardık...

Doğada olan bir şeyi izole ediyoruz...

Hiçbir şeyi yoktan var etmiyor ve olanı değiştirmiyoruz.
Bunun ispatını ekliyorum.

Bu bilgiler size ait ve bu bilimsel çalışmaları ortaya çıkaranlara derin saygı duyar, ayakta alkışlar, şapka çıkarırım. (tabii aksi bilimsel verilerle ispatlanmadığı sürece)

Böylesi bir bilimsel çalışma karşısında yetkililerin duyarsız kalmasına bir türlü anlam veremiyorum, ya da sitemizin, felsefe kahvesinin usta ismi sn. Hossman'ın dediği gibi, VMAT 2 genimiz mi ağır basıyor diye de düşünmekten kendimi alamıyorum.

Yolunuz açık olsun Oğuz bey.

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 14:24   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Türkiye'de Bionemden veya Roadan başka mikrobiyal gübre üreticileri de var.

En azından kimyasal gübre üreten onlarca sanayici , dev bir güç var.

Oğuz Bey in belirttiği hususlar gerçek olmasaydı bu rekabet ortamında, en azından o gübre üreticileri ortaya çıkar aksini ispatlayan bir şeyler yazarlardı diye düşünüyorum.

Bu kadar gürültü patırtıyı sonradan kimse "duymadık" demesin

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 15:34   #19
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Halil Önen ;

İlginize ve yorumlarınıza çok teşekkür ederim. Daha önceden de belirttiğim üzere Bionem diğer biyolojik preparatlara antibakterisit görev yapmaktadır.

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2009, 16:21   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Yani nogall uyguladığınız zeytin ağaçlarındaki bakteriler bionemdeki bakteriler tarafından yendi ya da tam tersi oldu

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-07-2009, 02:23   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Vallahi dostlar, kusura bakmayın ama, hepiniz kıyamet habercisi gibisiniz.

BİONEM (Pseudomonas Fluorescens),
DELFİN WG (Bacillus thuringiensis),
NOGALL (Agrobacterrium radiobacter),

Yani şu 3 bakteriden ikisini bir araya getirip bana kullandırtmadınız ya size helal olsun.

Halbuki ben onları bir araya getirip bütün hastalıkların kökünü toptan kazımayı düşünüyordum.

Ne zaman bir araya getirmeye çalışsam, ya birbine yedirttiniz ya da dövüştürüp
yendirttiniz.

Şu 3 yararlı bakterilerin arasına o kadar düşmanlık tohumları ektiniz ki, bir araya gelecekleri varsa bile, artık bundan sonra bir araya da gelmezler.

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-07-2009, 17:15   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Mikroçoğaltma

Tarımda son yıllarda oluşan olumsuzluklar zorunlu olarak çiftçimizi daha karlı ve sürdürülebilir farklı ürünler aramaya sevk etmiş, meyvecilik bu sayede hızla yükselen bir grafik çizmiştir. Özellikle bodur meyveye artan bu talep meyve fidanı üreticilerinin üretim kapasitelerini hızla arttırmaya teşvik etmiştir.

Hızla ve kontrolsüz artan üretim beraberinde, kök hastalık ve zararlılarıyla bulaşık, isme doğru olmayan, düşük kalitede fidanların çiftçiyle buluşmasına yol açmıştır.

Vitroplant Fidancılık, Türkiye’de bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla fidan üretiminde teknoloji yenilemiş ve “Micrograft “ üretim tekniğiyle elde edilen fidanlarla Türk çiftçisini buluşturmuştur.

Bu sayede meyvecilikte hayati tehlike arz eden “nemadod” ve “Agrobacterium (kök kanseri)” gibi hastalık zararlıların önüne geçilmiş ve çiftçimiz güvenilir fidanla tanışmıştır.

Micro Grafting yöntemiyle;

*Doku kültürü ile üretilen anaçlar küçük potlarda iken kontrollü ortamda özel bir yöntemle aşılama yapılmakta ve üretim ve gelişim süresi boyunca yine takibi kontrollü koşullarda yapılmaktadır.

* Üretim ve gelişim sürecinde fidanın toprakla teması söz konusu olmadığından ve kontrollü bir ortamda yetiştirildiğinden hastalıklardan arî fidan üretilir.

* Fidanlar Micro Grafting yöntemiyle köklendirilmiş ve vejetasyonu devam eden bir şekilde üreticiye teslim edildiğinden sıfır fire ile çalışma imkânı sağlar. Ayrıca fidanın gelişim süresince oluşturduğu kök taslağından ayrılmaması buna bağlı olarak da dikim sonrası stres yaşamaması dolayısıyla gelişim hızının diğer fidanlardan %50 daha fazla olması en önemli avantajlarından biridir.

* Micro Grafting ile potlarda ( tüp ) fidan üretimi yapıldığından dikim zamanı sınırlaması yoktur. Dolayısıyla üreticinin zaman kaybı söz konusu değildir.

VİTROPLANT FİDANCILIK, en son teknoloji ile üretim, yeni ve özel çeşitlerin ülkemize kazandırılması ve teknik hizmet desteği ile her zaman üreticimizin yanında olmuştur, olmaya da devam edecektir.

http://www.vitroplantturkey.com/mikrograft.php

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 01:10   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Hastalıklı ağaç kökü;

Eklenen Resimler
 
k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 01:28   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Geçmiş olsun,diğer ağaçlar için nasıl bir önlem alacaksınız?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 01:35   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Ağaç arkadaşımın, fidanı temin eden ziraat mühendisiyle görüşecek.

Bende merak ediyorum.

Muhtemel hepsini söküp, kireç döküp çukurları kapatıp, farklı yerlere sertifikalı ağaç dikecek.

Ağaç dikiminde kökleri ilaçlamışlardı. Çare olmamış.

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 01:43   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Bu hastalıkla karşilaşan arkadaşların ve Oğuz beyin önerisi varmı?

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 01:47   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi k0900 Mesajı Göster
Bu hastalıkla karşilaşan arkadaşların ve Oğuz beyin önerisi varmı?
Sn.K0900 ; Eğer sizcede mahsuru yoksa pilot uygulama olarak ücretsiz deneme yapmak isterim. Roa natura ve ya Bionem bu hastalığınızı çözecektir.

Ağaç sayısını söyler iseniz.Uygulama ürününü yarın kargolatabilirim.

Saygı ve Sevgilerimle

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 01:52   #28
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266


Hani şu hasta kirazlar vardı ya, çeşitli tavsiyeler olmuştu.

Hep haklı çıkıyorsunuz.

100 civarında ağaç var, bendeki ürünleride verebilirim. Nasılsa hepsinden var.

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 01:55   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi k0900 Mesajı Göster


Hani şu hasta kirazlar vardı ya, çeşitli tavsiyeler olmuştu.

Hep haklı çıkıyorsunuz.

100 civarında ağaç var, bendeki ürünleride verebilirim. Nasılsa hepsinden var.
Sağolun Sn.K0900 sizde olmasanız bizi bu forumda .....

Lütfen kargo ve kimlik bilgilerinizi mesajla atarsanız yarın ürünleri kargolamak isterim.

Sizdekiler sizin kendi uygulamalarınız için kalsın.Saygı ve Sevgilerimle

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-09-2009, 02:31   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Teşekkürler.

Arkadaşlarıma uyğulama notlarınızı iletecem, başlangıç, devamını ve sonuçlarını duyururum.

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024