14-06-2006, 13:50 | #1 |
Ağaç Dostu.
|
Evdeki ağaçlarım...ve sorunları
herkese merhaba, Bu konu için en uygun başlık burası gibi geldi bana, evdeki bitkilerimiz diye ayrı bir bölüm var ama sanki orası daha çok iç mekan bitkileri içinmiş gibi geldi bana, uygun değilse taşıyabiliriz. Teras katta oturuyoruz ve btikilerim için oldukça alanımız var.Hem ben ağaçları, çiçekleri çok seviyorum hem de evde büyüyen 2 kızım için bitkilerle beraber olmak öğretici olur diye düşünüyorum.Şimdi büyük kızımla ilk parti domateslerimizi yemek üzereyiz mesela, çok ilgisini çekiyor. Uzatmayayım, 2 adet mandalina, 2 mazı, 1 servi ve bir oya ağacımız var balkonda.Gelin duvakları, ortancalar, medineler gibi çiçeklerimiz de var ama bu yazının konusu ağaçlarımız Tüm ağaçlarımızda dönem dönem sorunlar oluyor.Alt alta hepsini yazıp sorunlarından bahsedeceğim, hem önerileriniz olacaktır hem de türleri tam olarak öğrenmiş oluruz diye düşünüyorum, katkılarınız olursa çok sevinirim. Mazılar ve servideki genel problem, iç kısımlarda şiddetli kuruma.Bol ışık alan dış kısımlar çok canlıyken, iç kısımları ve dışa değil de binaya bakan kısımlar kuruyor; İlk mazı ------------- Mazı cinsi tespit etmek için yaprak detayı Sorunlu iç kısımlar İkinci mazı ----------------- Mazı cinsi tespit etmek için yaprak detayı Bu ağaç yeni geldiğinden bunda bir sorun yok şimdilik Servi ---------------------------- Mazı cinsi tespit etmek için yaprak detayı Sorunlu iç kısımlar Oya -------------------------- Oya ağacı ilkbahara hep çok iyi başlıyor, hızla dal ve yaprak büyütüyor.1 ay kadar sonra çiçek açma döneminden hemen önce yapraklarında şiddetli bir mantar başlıyor.Önce yapraklarda yapışkan bir nemli yüzey oluşuyor, sonra da bembeyaz mantara(?) kesiyor.Sonra da tüm yapraklar yavaş yavaş ölüyor. Bu senenin sorunlu yapraklarına örnekler aşağıda; Mandalinalarda düzenli olarak yaprak biti, galeri güvesi gibi zararlılar oluyor, onların ilaçlarını babamların bahçesinden takip ettiğimden biliyorum, pek sorun olmuyor. http://www.mehmetsaygin.com/linkver/mandalina2.jpg Özellikle öğrenmek istediğim bir diğer konuda bu iğne yapraklıların beslenmesi. Diğer bitkilerim için yayladan getirdiğim doğal gübre, kontrollü şeker gübresi ve hazır ambalajlarda satılan ek besinleri kullanıyorum ancak iğne yapraklılar için hiç ek besin, gübre kullanmıyorum, ne kullanacağımı bilmiyorum.Büyük saksılar olmasına rağmen,o ağaçların güçsüzlüğüne bir neden olarak bunu görüyorum.3-4 senedir aynı toprakta yaşıyorlar, mutlaka ek besin gerekiyor sanıyorum. Önerileriniz olursa ne ala, yoksa en azından ağaçlarımı sizlerle paylaşmış olurum Selamlar |
14-06-2006, 14:30 | #2 |
meyve sineği
Giriş Tarihi: 07-03-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 194
|
sanırım kozalaklı olan mazı; doğu mazısı (biota orientalis). |
14-06-2006, 17:32 | #3 |
Ağaç Dostu.
|
Teşekkürler 2 mazının türü birbirinden başka sanırım, belli oluyor.Diğerinin kozalağı da başka oluyor, şu anda üzerinde yok ama. Mazı türleri ile ilgili bilgi vardı, tekrar dönüp bir bakayım Doğu mazısına. Selamlar |
14-06-2006, 19:31 | #4 |
agaclar.net
|
Merhaba Mehmet, hoşgeldin Zararlılar için evde hazırlanabilecek kolay tarifler bölümüne bakmanı öneririm. Çocukların kaç yaşında bilmiyorum ama Evinizdeki bitkiler çocuklar için güvenli mi? konusuna da göz atmanda da fayda var |
14-06-2006, 22:02 | #5 |
agaclar.net
|
Merhabalar MSaygın, Aramıza hoşgeldiniz. Oya ağacınızda külleme var. Mart sonu gibi ilaçlamaya başlamazsanız başa çıkamazsınız. malina'nın bahsettiği başlıktan küllemeye karşı ev ilaçları bulabilirsiniz, ama şu aşamada ev ilaçları ile tedavisi biraz zor . Yumusak bir süngerler yaprakları ovalamadan yıkar ve sonra denerseniz sonuç alabilirseniz. Haftada 2 kez uygulayın. Tariflerden oksijenli sulu solüsyonu da yapraklara püskürtün.Güneşte ilaçlama yapmayın. Mazılarınızda ise ışık eksikliği ciddi sorun olmuş.Mazı, Limon servi, servi, fıstık çamı gibi türler ışık eksikliğine duyarlıdır. Fidanlıklarda da yanyana dizdiğinizde dallar içiçe girer ve ışık alamayınca bozulur. Aynı şekilde gölgeleme altına veya sipere alırsanız bozulurlar. Elbette ki saksılarını 3 senedir değiştirmiyor oluşunuz da sorun çıkarır.Kapta yetiştirilen mazılar fazla su yüzünden kök boğazından tepe sürgününe doğru kururlar.Su azsa tepe sürgününden kök boğazına doğru kururlar. Fidanlarınızın saksılarını büyütmenizi öneririm. Harçlarına bol bahçe toprağı ve yayladan getirdiğiniz doğal gübrenin iyice yanmış tarafından koyun. N. P. K oranları 10.8.6 gibi olan bir besin kullanın. Tam bu formülasyonda bulamazsanız aşağı yukarı bu oranda olanı tercih edin. Marttan Eylüle kadar besin verin. Bu arada şeker gübresi kontrollü eriyen bir gübre değildir. Aklınızda olsun, çabuk erir. Selamlar. Düzenleyen Mine Pakkaner : 17-06-2006 saat 18:18 |
16-06-2006, 10:45 | #6 |
Ağaç Dostu.
|
Hoşbulduk Cevaplarınız için teşekkürler. Çocukların güvenliği ile ilgili başlık çok ilginçmiş, bizim ev nükleer tesis gibi göründü bir anda gözüme.Benim kızım da sürekli yaprakları ile oynuyor o bitkilerin Malina'nın verdiği linkteki tariflere baktım, yalnız bilgisizliğime verin, kükürt nereden alınır, içme sodası nedir hiçbir fikrim yok Ancak, anlaşılan Mart ayından itibaren her hafta mutlaka külleme için önlem almak gerekiyor. Kükürt bulamazsam, hazır zirai ilaç alırsam, çocuklar yattıktan sonra akşam ilaçlama yapsam, balkonda açık havada ertesi sabaha etkisi kalmaz diye düşünüyorum, doğru mu? Yine de kükürtlü, sodalı doğal önlemleri tercih ederim. Bir de ilaçlarla ilgili şöyle bir tereddütüm var, ilaçlama yaptığımız zaman, sağda solda çok yakın binalar var, balkonları 4-5m mesafede.İlacların komşular üzerinde etkisi olur mu? Oksijenli su tarifinde akşam sulama yaomayın yazmışsınız, o genel bir öneri mi, hastalığa özgü mü? Çünkü biz genelde akşam 6-7 gibi sulama yapıyoruz. Mazıları ve serviyi haftada bir kez suluyoruz, çok su problemi olduğunu tahmin etmiyorum.Işık problemi baskın gibi, dış cepheye bakan yüzleri çok canlı çünkü.O yüzden her mevsim saksıyı döndürüyorum ama bu sefer arkada kalan kısım zayıflıyor tabi, bu konuda ne yapabilirim bilemiyorum.Arkaya açık alana çekebilirim belki ağaçları ama o zaman da yaşam alanımızdan çıkmış oluyor, bilemiyorum. N.P.K nedir bilemiyorum ama Azot, potasyum kısaltmaları gibi görünüyor, ona internetten bakayım İnternette yetişkin mazıların Azot'a ihtiyaç duyduğunu okudum bir yerde, sizinki daha net bir öneri oldu, sevindim. Kontrollü derken şeker gübresini değil kendimi kastetmiştim, azar azar veriyorum anlamında Vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim, foruma katkınız etkileyici. Selamlar, |
16-06-2006, 12:27 | #7 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
16-06-2006, 13:51 | #8 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
|
|
16-06-2006, 15:27 | #9 |
agaclar.net
|
Döner tekerlekli sağlam bir altlık yaptırsana Uzaktan akıl vermenin gözünü seveyim |
17-06-2006, 18:35 | #10 |
agaclar.net
|
Merhaba MSaygin, Kükürdü zirai ilaç bayisinden, sodayı ise bakkal veya marketten karbonat, içme sodası ismiyle alacaksınız. NPK azot fosfor potasyum oranlarıdır. Bu diziliş ve tabir (NPK) enternasyoneldir. İlaçlamanın komşularınıza etkisi olmaz.Zaten rüzgarlı havada ilaç uygulamamalısınız. Akşam sulama yapmayın dememin sebebi, bitkilerinizin geceye kuru girmesini istemem. Uzun süre yaş kalırlarsa sıcakla beraber mantari hastalıklara yakalanıyorlar. Biz de hastalığı engelleresek minimum ilaç kullanırız mantığıyla hareket ediyoruz. Malina haklı, bir tekerlekli düzenekle 2 günde bir saksılarınız saat yönünde ve her seferinde 45 derece çevirmelisiniz. Kolay gelsin . |
21-06-2006, 20:35 | #11 |
Ağaç Dostu.
|
merhaba, Döner tekerlekli altlık fena gelmiyor kulağa, paslanmaz bir malzemeden kolayca yapılır Soda dediğimiz karbonatmış yani Neyse ben kükürt buldum bu arada, bugün uygulayacağım. Diğer cevaplar için de tekrar tekrar teşekkürler Selamlar, |
|
|