agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Daha İyi Bir Yaşam İçin (http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/)
-   -   Tohum Bankası Projem (http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/43177.htm)

Murat Durak 22-04-2019 20:19

Tohum Bankası Projem
 
Merhaba;

İleri ki zamanlarda en etkin olacağım Topik Tohum konusunda olacağını düşünüyorum. Şöyle bir projem var ve hayata geçirdiğim.

Tabii bu benim kişisel girişimim tüm hayatımı bu projeye adadım artık...

Tohum Bankası projesi banka kelimesi geçtiği için kimse Çiftlik Bank olayı gibi sanmasın :D benim projemin ana hatları şu şekildedir.

Biriktirdiğim Atalık yerli tohumları kendi arazimde üretip depolamak ve her sene tekrar üretip genç ve güncel tutmak.

Yeni eklenenler ile birlikte eski tohumları sürekli üreterek stokları güncel tutmak genç ve sağlıklı tohumlar olarak, yıllın belli bir tarihinde bu tohumları belli adetlerde ortalama 1000 2000 paket iş gücüne bağlı olarak belki daha fazla dileyen herkese ücretsiz bir şekilde dağıtmak olacak.

Bu yolla bir çok tohumu bir çok arkadaşım gibi korumuş üretmiş talep eden herkese göndermiş olacağım.

Göndereceğim tüm tohumlar için herkesten 2 ricam olacak....

İlki daha önce çok yara aldığım önemli bir konu burada da yaşandı "okudum forumlarda" hatırlarsınız.

Geçmişte kargoların geri gelmesi gönderim ücreti+geri gelişiyle 2 katı ücret ödemiştim. O yıllarda bana oldukça pahalıya mal oldu 450 paketten fazla yollamış olduğum tohum kargoların dan 48 tanesi geri geldi neredeyse %11 kadarı ilgili sahiplerine ulaşıp sorduğumda oldukça komik yanıtlar almıştım ve çok üzülmüştüm onca emeğin karşılığı bu olmamalı diye düşüyorum...

Bir hanım efendinin dediğini hala unutamıyorum büyük bir ısrarla istediği tohumları vermiş olduğu adres PTT kargo ile yollamış ve 10 gün kadar sonra geri gelen kargo için 2 katı ücret ödeyerek teslim almıştım PTT geri almazsanız haciz yoluyla bu ücreti tahsil ederiz demişti... :) mecburen aldık tabii..

Hanım efendinin telefon görüşmemizde söylediği ise sinirli bir ses tonunda (Benim hastam var evde değildim mecbur muyum sizin kargonuzu evde beklemeye) enteresan değil mi sanki tohumları ben zorla göndermişim gibi...!!! Oysa bu hanım efendi de tohum talep listesine girmek için yalvar yakar facebook msn üstünden bir kaç mesaj atmıştı :)

Hala kayıtları durmakta ama tabi isim vermeyeceğim yıl oldu üstünden geçen zaman...

48 paket geri gelen tohum yüzünden o zamanlarda ortalama 6-11 TL arasındaydı kargo bedeli mesafeye göre bana 360 TL ye patlamıştı ve sadece 1 kişi özür dileyip gönüllü girdiğim bu işte parasını tanzim etmişti vesile ile onuda yad edelim sağ olsun dürüst bir insanmış NURAY hanım...

Diğer bir konu da yollayacağım Atalık Yerli tohumlarımızı üretip tohum bankasına geri kazandıracak kişilerin olmasını istiyorum + Tohum Bankası Projeme mümkünse farklı tohumlar ile katkı da bulunacak kişilerden destekte bekliyorum... Yani göndereceğiniz her tohum kabulümdür...

Bu projede dikkat ettiğim konu ise tohumun nereden geldiği kim tarafından ekilip üretildiği kaç senedir ekildiği gibi konuları not ediyorum yani tohumun kaçıncı nesil olduğunu biliniyorsa tabii bu bilgileri kayıt altına alıyorum kendim tohum üretip dağıtmaya başladığımda yeni arazimde bu konuyu ayrıntılı bir liste halinde gönderenlerin de iznini alarak sitemde liste halinde paylaşacağım...

Şimdilik Hoşçakalın şimdiden katkı sağlamak isteyenler eğer olursa teşekkürlerimle...

Saygılar - Murat Durak

Biriktirdiğim tohumlardan bir kısmı

https://i.hizliresim.com/grE74b.jpg

latif.07 22-04-2019 23:26

Hayırlı olsun yeni projenizde başarılar dilerim.

-Siz belki biliyorsunuzdur ama bilmeyen arkadaşlara bilgi vermek isterim eski ata tohumlarımız özellikle domates günümüzdeki çoğu hastalığa dayanıksızdır. Yani GDO suz 50 sene önceki tohumu buldum sevinçliyim derken bir bakmışsınız kendinizi 4-5 tane zirai ilacın ortasında bulabilirsiniz.

- Bu yüzden ata tohumlarını son derece steril koşullarda hatta topraksız tarımda torf ya da kokopitde yetiştirirseniz hastalıkla baş edebilirsiniz bu seferde topraksız tarımda bitkilere çok fazla gübre verirsiniz gene organik olmaz.

Ata tohumları gen haritalarına bakılıp Ülkemizde ıslah edilerek GDO suz dayanıklı yeni bireyler elde edilebilir ve bu bireylerin tohumları kullanılabilir. Saygılar,

TCM 23-04-2019 09:04

@ Murat Durak, tohumlarınızın çoğalıp gençleşerek tekrar geri dönmesini, yayılmasını forumun tohum dağıtım etkinliğine katılarak, daha organize, ucuz ve amacınıza uygun şekilde yapabileceğinizi düşünüyorum. Bu işi layığıyla yapacak onlarca arkadaşımız var forumda..

birnefestoprak 23-04-2019 22:08

Anadolu coğrafyasına ve diğer coğrafyalara ait kaç çeşit domatesi hangi koşullarda yetiştirip bu sonuca vardınız?

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi latif.07 (Mesaj 1566490)
Hayırlı olsun yeni projenizde başarılar dilerim.

-Siz belki biliyorsunuzdur ama bilmeyen arkadaşlara bilgi vermek isterim eski ata tohumlarımız özellikle domates günümüzdeki çoğu hastalığa dayanıksızdır. Yani GDO suz 50 sene önceki tohumu buldum sevinçliyim derken bir bakmışsınız kendinizi 4-5 tane zirai ilacın ortasında bulabilirsiniz.

- Bu yüzden ata tohumlarını son derece steril koşullarda hatta topraksız tarımda torf ya da kokopitde yetiştirirseniz hastalıkla baş edebilirsiniz bu seferde topraksız tarımda bitkilere çok fazla gübre verirsiniz gene organik olmaz.

Ata tohumları gen haritalarına bakılıp Ülkemizde ıslah edilerek GDO suz dayanıklı yeni bireyler elde edilebilir ve bu bireylerin tohumları kullanılabilir. Saygılar,


AkisSoftware 23-04-2019 22:26

Benzer bir konu sayin Tcm ile konusulmustu. Sizin yapmak istediginize destek verecek eminim onlarca kisi vardir burada. Benim gibi. Lakin benim suan icin arazim olmadigi icin tohumlari memlekette degerlendiriyorum ve bu sekilde denetimim olmuyor. Insallah bir kac seneye cozum bulacagim.

Projede basarilar cani gonulden destekliyoruz

gargoo 23-04-2019 23:16

her türlü desteğe hazırım dostum. söz bir kez verilir tutmayacağın sözüde söyleme demiş atalarımız. çabalarını tebrik ediyorum

latif.07 24-04-2019 00:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi birnefestoprak (Mesaj 1566551)
Anadolu coğrafyasına ve diğer coğrafyalara ait kaç çeşit domatesi hangi koşullarda yetiştirip bu sonuca vardınız?

Okulda öğrettiler, ziraat fakültesinde.

Eğer sizin elinizde benim söylediklerimle çelişen bir ata tohumu varsa biz güncellemeye açık insanlarız, hem bu güzel ülkeye sizinde bilim adına bir katkınızda olabilir

MeyveliTepe 24-04-2019 00:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi latif.07 (Mesaj 1566490)
...

Ata tohumları gen haritalarına bakılıp Ülkemizde ıslah edilerek GDO suz dayanıklı yeni bireyler elde edilebilir ve bu bireylerin tohumları kullanılabilir. Saygılar,


Tohumcular hibridlerini böyle yapıyor zaten.


Bir sürü eski tohumu yıllardır yetiştiriyorum, herhangi bir zirai ilaç kullanma gereksinimim olmadı. Steril filan da değil, bahçede, hayvan gübresiyle.


Okulda atalık tohum hasta olur diye mi öğretiyorlar? Çok da şaşırtıcı değil aslında.

latif.07 24-04-2019 00:57

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1566561)
Tohumcular hibridlerini böyle yapıyor zaten.


Bir sürü eski tohumu yıllardır yetiştiriyorum, herhangi bir zirai ilaç kullanma gereksinimim olmadı. Steril filan da değil, bahçede, hayvan gübresiyle.


Okulda atalık tohum hasta olur diye mi öğretiyorlar? Çok da şaşırtıcı değil aslında.

Sayın meyvelitepe, bahçeniz yüksek irtifadaysa ve kışları güzel sayıca fazla don olayı geçiriyorsa hastalıklar ve nematodlar donlara dayanamaz ölürler. Antalya mersin gibi sahil bölgelerindeyseniz malesef hastalıklar kışın don olayları olmadığı için doğal seleksiyona tabi tutulup ölmüyorlar.

Lütfen olayı başka yerlere çekmeyelim Atalık tohum hasta olur diye kimse birşey söylemedi, eski tohumlar bitki olduklarında hastalıklara karşı dayanıksız olur ve verim düşük olur diye ögretiliyor. Sizin yazdığınızdan benim anladığım Atalık tohum hasta olur; Ata tohumlarımızın içinde hastalık vardır ben bunu anladım, hayırlı böyle birşey yoktur.

MeyveliTepe 24-04-2019 01:17

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi latif.07 (Mesaj 1566490)
..

- Bu yüzden ata tohumlarını son derece steril koşullarda hatta topraksız tarımda torf ya da kokopitde yetiştirirseniz hastalıkla baş edebilirsiniz bu seferde topraksız tarımda bitkilere çok fazla gübre verirsiniz gene organik olmaz.

Yukarıdaki paragrafınıza istinaden yazdım. Paragrafı yanlış mı anlıyorum?
Buradan çıkan anlam, ata tohumları steril ortamda yetiştirilmezse hastalıkla baş edilmez şeklinde. Doğru mu?

Atalık tohumlar, ya da daha doğru tanımıyla "open pollinated" (açık tozlanan) tohumlar tek bir standarda sahip mi ki böyle olsun. Sadece domateste bilinen 5 bin civarında "open pollinated" çeşit var. Hepsinin de özellikleri farklı. Hastalıklara ve zararlılara dirençleri, iklim koşullarına uyum özellikleri de farklı. Sizin söylediğiniz daha çok F1 hibridler için geçerli. Aynı F1 tohum dünyanın her yerinde yetiştirilmeye kalkıldığında bir çok yerde başarısız olur. Çünkü tohumun iklime, toprağa uyum sağlama fırsatı olmamıştır.

Çoğu kişinin iyi bildiği black cherry domates. Seneler önce Kuzey Amerikadan bahçemize ilk geldiğinde boyu 1 metre kadar olmuş, salkımlarında da 15-20 kadar domates olmuştu. İkinci sene boyu 2,5 metre olmuştu. Üzerinde 250 tane domates saydığım salkım da olmuştu.

"Open Pollinated" tohumlar yetiştirme ortamlarında her yıl değişikliğe uğrarlar. Yetiştirilen bitkiden seçilerek alınan tohumların ertesi yıl orada daha başarılı, daha dayanıklı olma olasılığı yüksektir. F1 hibridlerin asla böyle bir şansı yoktur.

Güneydeki sahil bölgelerinde de durum farklı değil. Oranın şartlarına adapte olmuş veya adapte olma kapasitesindeki tohum, bölge ve toprak adaptasyonuna tabi tutulma şansı olmayan F1 bir çeşitten daha başarılı olur.

dobipa 24-04-2019 01:41

Sn Murat Durak

Bir sürü şey yazacaktım fakat hevesinizi kırmak istemiyorum :p

Nacizane tavsiyem ücretsiz dağıtım yapmayın. Makul bir ücret belirleyin. Böylelikle sattığınız tohumları alanlar değerini bilecektir.

Eğer ücretsiz dağıtım konusunda kararlıysanız TCM üstadın söylediği gibi tohum paylaşım etkinliğini şenlendirin.

Çok tohum paylaşırsanız belki sizin tohumlara özel talep edebilme kotaları yükseltilir :p

incirli 24-04-2019 10:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi latif.07 (Mesaj 1566490)
Hayırlı olsun yeni projenizde başarılar dilerim.

-Siz belki biliyorsunuzdur ama bilmeyen arkadaşlara bilgi vermek isterim eski ata tohumlarımız özellikle domates günümüzdeki çoğu hastalığa dayanıksızdır. Yani GDO suz 50 sene önceki tohumu buldum sevinçliyim derken bir bakmışsınız kendinizi 4-5 tane zirai ilacın ortasında bulabilirsiniz.

- Bu yüzden ata tohumlarını son derece steril koşullarda hatta topraksız tarımda torf ya da kokopitde yetiştirirseniz hastalıkla baş edebilirsiniz bu seferde topraksız tarımda bitkilere çok fazla gübre verirsiniz gene organik olmaz.

Ata tohumları gen haritalarına bakılıp Ülkemizde ıslah edilerek GDO suz dayanıklı yeni bireyler elde edilebilir ve bu bireylerin tohumları kullanılabilir. Saygılar,

buna pek katılamayacağım
gram ilaç atmadan topraktan fışkırırcasına domates hasadı yapıyoruz 3-4 yıldır
tohumları da bir kısmı yerel tohum derneğinden bir kısmı forumdan almıştım
kaldı ki 4-5 zirai ilaç atacak adam bu kadar şeyle uğraşmaz
bizim tek derdimiz atalık tohum+ilaçsız tarım
varsın verimi düşük olsun ( ki ben buna inanmıyorum, tecrübelerim de inanmıyor)
Şunu da belirteyim
atalık dediğimiz tohumun genlerinde onlarca hatta yüzlerce yıllık genetik bilgi var
Bu tohum 100 yıl boyunca susuzluğa,sele,rüzgara,böceklere vs vs aklınıza gelecek her türlü afetle savaşmış ve savaşma yöntemlerine ait bilgileri genetiğiyle bir sonraki nesile aktarmış. Gdo lu tohumdan dayanıksız olması mümkün değil. bu koca bir yalan. diye düşünüyorum.

elifaydin 24-04-2019 10:54

Öncelikle bu çıktığınız yolda başarılar diliyorum, bahçemi oluşturma yolunun başındayım, ama ileride destek verebileceğimiz günleri görürüz belki de.
Sözüm meclisten dışarı, maalesef bazı şeyler ücretsiz olunca çok değer bilinmiyor. Cüzi bir miktar ücret ile bu konu çözümlenebilir. Bu şekilde insanlar parasını verdikleri ürünün kargosunun da peşinde olur diye düşünüyorum.
Diğer yandan maalesef ki zirai ilaçların da bir piyasası var. Ekonomik dengeler ile ilaçsız tarım karşılıklı savaş halinde.

Murat Durak 24-04-2019 12:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi latif.07 (Mesaj 1566490)
Hayırlı olsun yeni projenizde başarılar dilerim.

-Siz belki biliyorsunuzdur ama bilmeyen arkadaşlara bilgi vermek isterim eski ata tohumlarımız özellikle domates günümüzdeki çoğu hastalığa dayanıksızdır. Yani GDO suz 50 sene önceki tohumu buldum sevinçliyim derken bir bakmışsınız kendinizi 4-5 tane zirai ilacın ortasında bulabilirsiniz.

###Bu konuda size katılmıyorum asla ve asla zirai ilaç kimyasal içeren gübre kullanmayı desteklemiyorum ben aldığım bu araziyi kimyasaldan ve şehir yaşamından uzak olması adına çevresinde kimyasal tarım yapılmamış olması adına tam 1,5 yıl aradım böyle bir emeğin sonunda asla kimyasal kullanmayacağım bu benim ilkelerime ters...

- Bu yüzden ata tohumlarını son derece steril koşullarda hatta topraksız tarımda torf ya da kokopitde yetiştirirseniz hastalıkla baş edebilirsiniz bu seferde topraksız tarımda bitkilere çok fazla gübre verirsiniz gene organik olmaz.

### Bu konuda yanılıyorsunuz ben Masanobu Fukuokanın öğretileriyle yola çıktım gübre yok toprağı sürüp içindeki habitatı öldürmek yok tamamen doğal dikkatinizi çekerim organik değil doğal çünkü organik üretim dendiğinde ülkemizde %30 a varan belki daha fazla kimyasal kullanılmaktadır...

Ata tohumları gen haritalarına bakılıp Ülkemizde ıslah edilerek GDO suz dayanıklı yeni bireyler elde edilebilir ve bu bireylerin tohumları kullanılabilir. Saygılar,

### Zaten amacımız GDO dan kurtulmak değil mi küresel şirketlerin tekeline düşmemek için hep birlikte çıktığımız bir yol bu ıslah edilmiş standart tohum vs f1 tohum peşinde değilim sadece babannelerimizin dedelerimizin tülbent içinde sakladığı tohumları topluyorum ve topladım sadece eski Atalık yöntemlerle üretim yapacağım...

Yorumunuz için teşekkürler ama söylediklerinize katılmıyorum...

Murat Durak 24-04-2019 13:02

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi TCM (Mesaj 1566502)
@ Murat Durak, tohumlarınızın çoğalıp gençleşerek tekrar geri dönmesini, yayılmasını forumun tohum dağıtım etkinliğine katılarak, daha organize, ucuz ve amacınıza uygun şekilde yapabileceğinizi düşünüyorum. Bu işi layığıyla yapacak onlarca arkadaşımız var forumda..

Kesinlikle size katılıyorum benim Tohum Bankası Projemi siz başka bir yorumda fikir olarak sunmuştunuz hatırlarsanız ben nasıl sevindiğimi benim gibi düşünen bir kişin bile olması ve benim bu kişiye denk gelmiş olmam (yani size) beni nasıl mutlu etti anlatamam....

Tohum dağıtım etkinliğine kesinlikle katılacağım biriktirdiğim tohumları ürettiğimde her yıl düzenlenen bu etkinliğe mutlaka dağıtıcı olarak katılacağım emin olabilirsiniz çünkü bu etkinlik tamamen benim düşüncelerimi savunuyor destekliyor ben tohumlarımızın küresel güçler tarafından yok edilmek istendiğini biliyor ve bunu her yerde dile getiriyor ve bunun gerçekleşmemesi için elimden geleni yapıyorum Yerli Atalık tohumlarımızın bizlere Atalarımızdan miras kalmadığını sadece bize ait olmadığını biliyorum geleceğimiz olan çocuklarımızın emaneti olduğunu ve yok olmadan gelecek nesillerimize aktarılması gerektiğini biliyorum ve savunuyorum....

Bu amaç uğruna tüm hayatımdan vazgeçtim tüm eğitimimi bir kenara bıraktım istanbul ve italyayı terk ederek basit bir köyde az denecek bir alan içinde sadece tohum üreterek ömrümü tamamlamak için bu yola çıktım ileride güzel şeyler olacağını biliyorum bunda benimde tuzum olsun istiyorum.... Atatürk gibi düşünüp ve onun yolundan gitmeye çalışıyorum....

Yorumunuz için teşekkürler.
Saygılarımla

Murat Durak 24-04-2019 13:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi AkisSoftware (Mesaj 1566554)
Benzer bir konu sayin Tcm ile konusulmustu. Sizin yapmak istediginize destek verecek eminim onlarca kisi vardir burada. Benim gibi. Lakin benim suan icin arazim olmadigi icin tohumlari memlekette degerlendiriyorum ve bu sekilde denetimim olmuyor. Insallah bir kac seneye cozum bulacagim.

Projede basarilar cani gonulden destekliyoruz

Yorumunuz için Teşekkür ediyorum dilerim amacınıza ulaşırsınız....

Murat Durak 24-04-2019 13:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi gargoo (Mesaj 1566556)
her türlü desteğe hazırım dostum. söz bir kez verilir tutmayacağın sözüde söyleme demiş atalarımız. çabalarını tebrik ediyorum

Sevgili gargoo güzel sözlerin için minnettarım çok teşekkür ediyorum cevap yazma zahmetinde bulundunuz sağ olun var olun.... Bende tohum konusunda ve eğer yapabileceğim başka bir konu varsa o konuda elimden geleni yapmak isterim ama fiziki olaylarda çok destek sağlayabilir miyim bilemiyorum zira aldığım arazi şehirden 18 KM uzakta ve en yakın köy 1100 metre mesafede ve ben tek başıma yaşayacağım bu alandan pek ayrılabileceğimi düşünmüyorum ama yinede gönülden yanınızdayım güzel sözleriniz için teşekkürler....

Murat Durak 24-04-2019 13:12

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1566564)
Yukarıdaki paragrafınıza istinaden yazdım. Paragrafı yanlış mı anlıyorum?
Buradan çıkan anlam, ata tohumları steril ortamda yetiştirilmezse hastalıkla baş edilmez şeklinde. Doğru mu?

Atalık tohumlar, ya da daha doğru tanımıyla "open pollinated" (açık tozlanan) tohumlar tek bir standarda sahip mi ki böyle olsun. Sadece domateste bilinen 5 bin civarında "open pollinated" çeşit var. Hepsinin de özellikleri farklı. Hastalıklara ve zararlılara dirençleri, iklim koşullarına uyum özellikleri de farklı. Sizin söylediğiniz daha çok F1 hibridler için geçerli. Aynı F1 tohum dünyanın her yerinde yetiştirilmeye kalkıldığında bir çok yerde başarısız olur. Çünkü tohumun iklime, toprağa uyum sağlama fırsatı olmamıştır.

Çoğu kişinin iyi bildiği black cherry domates. Seneler önce Kuzey Amerikadan bahçemize ilk geldiğinde boyu 1 metre kadar olmuş, salkımlarında da 15-20 kadar domates olmuştu. İkinci sene boyu 2,5 metre olmuştu. Üzerinde 250 tane domates saydığım salkım da olmuştu.

"Open Pollinated" tohumlar yetiştirme ortamlarında her yıl değişikliğe uğrarlar. Yetiştirilen bitkiden seçilerek alınan tohumların ertesi yıl orada daha başarılı, daha dayanıklı olma olasılığı yüksektir. F1 hibridlerin asla böyle bir şansı yoktur.

Güneydeki sahil bölgelerinde de durum farklı değil. Oranın şartlarına adapte olmuş veya adapte olma kapasitesindeki tohum, bölge ve toprak adaptasyonuna tabi tutulma şansı olmayan F1 bir çeşitten daha başarılı olur.

Sevgili MeyveliTepe tüm görüşlerinize katılıyorum, sizin yorumlarınızda diğer topikler deki yorumlarınızı uzun zamandır okuyorum sitenizi de takip ediyorum ne kadar donanımlı ve tecrübe sahibi olduğunu görebiliyorum.... Saygılarımla...

Murat Durak 24-04-2019 13:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi dobipa (Mesaj 1566567)
Sn Murat Durak

Bir sürü şey yazacaktım fakat hevesinizi kırmak istemiyorum :p

Nacizane tavsiyem ücretsiz dağıtım yapmayın. Makul bir ücret belirleyin. Böylelikle sattığınız tohumları alanlar değerini bilecektir.

Eğer ücretsiz dağıtım konusunda kararlıysanız TCM üstadın söylediği gibi tohum paylaşım etkinliğini şenlendirin.

Çok tohum paylaşırsanız belki sizin tohumlara özel talep edebilme kotaları yükseltilir :p

Sevgili dobipa;
Tavsiyeniz konusunda hemfikiriz zaten şöyle ki, ben senede 1 defaya mahsus olmak üzere bunca yıldır edindiğim arkadaş listeme (bu arkadaşlar listemde ayrı tutulmuş tohum konusunda bana temas etmiş ayrı bir listedir bu kayıt altında) ayrıca senede bir kaç defa düzenlenen bazı tohum takas şenliklerine ve bu forumda düzenlenen organizasyona belli sayılarda tohum paketleri ile iştirak etmeyi planladım benim planlarım bir kaç haftalık ya da günlük değil bir kaç yıldır düşünülmüş kayıt altına alınmış ve planlanmış bir olaydır...

Bu organizasyonların dışında evet bende minik bir ücret alacağım tohumlarım dan çünkü bunun acısını çok çektim eski organizasyonlarda ücretsiz yolladığım için dikkate almayan ve tohum paketlerinin geri dönmesine sebebiyet veren 48 kişiden oldukça moralim bozulmuştu açıkçası... Kıymet bilinmesi konusunda yerden göğe hakkınız var....

Evet size katılıyorum yorumunuz için teşekkürler... Hevesimi kırmadınız aksine çok memnun oldum değer verip yorum yaptınız sağ olun var olun...

Murat Durak 24-04-2019 13:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi incirli (Mesaj 1566582)
buna pek katılamayacağım
gram ilaç atmadan topraktan fışkırırcasına domates hasadı yapıyoruz 3-4 yıldır
tohumları da bir kısmı yerel tohum derneğinden bir kısmı forumdan almıştım
kaldı ki 4-5 zirai ilaç atacak adam bu kadar şeyle uğraşmaz
bizim tek derdimiz atalık tohum+ilaçsız tarım
varsın verimi düşük olsun ( ki ben buna inanmıyorum, tecrübelerim de inanmıyor)
Şunu da belirteyim
atalık dediğimiz tohumun genlerinde onlarca hatta yüzlerce yıllık genetik bilgi var
Bu tohum 100 yıl boyunca susuzluğa,sele,rüzgara,böceklere vs vs aklınıza gelecek her türlü afetle savaşmış ve savaşma yöntemlerine ait bilgileri genetiğiyle bir sonraki nesile aktarmış. Gdo lu tohumdan dayanıksız olması mümkün değil. bu koca bir yalan. diye düşünüyorum.

Sevgili incirli;

Kesinlikle görüşlerinize katılıyorum söyledikleriniz tekrar etmeye gerek görmüyorum elimden geldiğince ürettiğim tohumlardan size yollarım sizden de bende olmayan tohumlardan rica ederim... Çalışmalarınızda başarılar yorumunuz için teşekkürler.

Murat Durak 24-04-2019 13:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi elifaydin (Mesaj 1566584)
Öncelikle bu çıktığınız yolda başarılar diliyorum, bahçemi oluşturma yolunun başındayım, ama ileride destek verebileceğimiz günleri görürüz belki de.
Sözüm meclisten dışarı, maalesef bazı şeyler ücretsiz olunca çok değer bilinmiyor. Cüzi bir miktar ücret ile bu konu çözümlenebilir. Bu şekilde insanlar parasını verdikleri ürünün kargosunun da peşinde olur diye düşünüyorum.
Diğer yandan maalesef ki zirai ilaçların da bir piyasası var. Ekonomik dengeler ile ilaçsız tarım karşılıklı savaş halinde.

Sevgili elifaydın;
Öncelikle güzel dileğiniz için teşekkürler... Temenninize bende katılıyorum gelecekte umarım çok paslaşırız çünkü bizler az değiliz inanın oldukça kalabalığız bu yolda sadece benim bulunduğum gruplarda 30 bin den fazla insan var bu yolda ve bunların belki tamamı olmasa bile tohum konusunda üreten paylaşan insanlar yalnız değiliz....

Diğer bir yorumumda ücretli ve ücretsiz olarak neyi nasıl yapacağımı belirtmiştim size katılıyorum....

Zirai ilaçlara karşı verdiğimiz savaşı kazanabiliriz umudunuzu yitirmeyin dedim ya yalnız değiliz hiç bir zaman da olmadık... Atatürk gibi düşünün tek başımıza olsak bile yürümeye devam edeceğiz...

Saygılarımla yorumunuz için teşekkürler.

TCM 24-04-2019 15:28

Yeri gelmişken geçen başka bir yerde konuşuldu; tohumları bez torbada, ağzı mantar tıpalı cam içinde (şarap gibi) saklayalım. Hatta odun külünün içine koyalım, buzdolabında güzel olur ancak tohum bankası eksi bilmem kaç derecede derin dondurucularda saklıyormuş acaba öyle mi yapsak demiştik. Ancak -15 veya -25 zarar verir mi, tohum bankası bu tohumları saklamadan önce özel bir işlemden geçiriyor mu, yani biz hiç olmazsa etkinliğimizin revaçta tohumlarını saklarken donduralım mı (aslında çok uzun süreler saklamayacağımız için buzdolabı da yeter) herhangi bir fikri (daha doğrusu bilgisi) olan var mı?

MeyveliTepe 24-04-2019 16:35

"Tohum bankası" denilince tohumların özel bir ortamda onlarca, yüzlerce yıl saklanması gibi çağrıştırıyor. Bunu yapmaya çalışan uluslararası organizasyonlar da var. Elbette, saklanan o tohumlar yüz yıl sonra ne olacak, çimlenme kaabiliyetini hala koruyacak mı, şimdiden bilemiyoruz. Teorik olarak çimlenmesi lazım. Çok yüksek maliyetli ve ona göre yatırımlar yapılıyor.

Peki, yetiştiricilerin "tohum bankası"ndan da bunu mu anlıyoruz?

"Tohum"un saklanması ve korunması başka şeylerin korunması ve saklanması kavramlarıyla çoğu zaman taban tabana zıttır.

Öyle ki, bazen insanlar kolayca yanılgıya düşüyorlar. "Tohumu korumak = kimselere vermeyelim", "tohumu saklamak = küplere koyup toprağa gömelim" şeklinde algılanıyor.

Oysa tam tersi. Tohum, ne kadar çok kişi tarafından yetiştirilirse o kadar çok korunur, sınır da tanımaz. Tohumu saklamanın en iyi yolu bir kasada saklanması değil, her yıl tekrar tekrar ekilmesidir.

6 yıldır uyguladığımız tohum paylaşım etkinliği, sistem olarak bu bakımdan çok anlamlıdır.

Dönüp 6 yıllık kataloglara baktığımızda ne kadar çok tohumun görünür hale geldiğini fark ederiz.

Tohumun yıllar içindeki hareketini takip edebiliriz.

Elindeki tohumu bir şekilde kaybeden bir kişi, o tohum paylaşılmışsa peşine düşüp tekrar elde edebilir.

Her tohum her yıl paylaşılmamış olsa bile biliriz ki o tohum var ve istersek iz takip edip bulabiliriz.

Etkinliğe katılan yetiştiricilerin az çok hangi tohumlarda yoğunlaştığı bellidir. Bir bakıma bazı yetiştiriciler bazı tohumların koruyucusu haline gelmişlerdir.

Hiç bir yetiştirici aynı anda yüzlerce tohumu yetiştirip ondan tohum alamaz. Yetiştiricinin imkanlarına çok bağlı olmakla beraber, alan büyüklükleri, izolasyon sınırlamaları, emek ve işgücü bakımından sınırları vardır. İdeal olan, belli bir çeşit sayısında kalıp o çeşitlere ait tohumları sağlıklı bir şekilde üretebilmek olmalıdır.

Tohum çiftçiliği tamamen farklı bir kavram. Sadece tohum elde etmek için yapılan çiftçilik, bambaşka tasarım, bakış açısı, donanım ve bilgi gerektiriyor. Bunu çok iyi yapabilen arkadaşlarımız var. Ancak tohum şirketi olmadıkça tohum çiftçiliğinin ülkemizde ekonomik karşılığı yok. Sadece açık tozlanan tohumlar için profesyonel tohum çiftçiliğinin önü muhtelif kanun ve yönetmeliklerle kapatılmıştır.

Bu durumda yapmakta olduğumuz şeyin, açık tozlanan tohumların korunması, saklanması, kayıt altına alınması, takip edilmesi için uygulanması kolay, güvenilir, olabilecek en düşük maliyetle ve kendini ispat etmiş bir yöntem olduğunu düşünüyorum.

birnefestoprak 24-04-2019 21:49

Hangi birini yazayım :) Ziraat fakültesinde tohum adaptasyonu, açık tozlanan tohumların aslında sanıldığı gibi/kadar stabil olmaması gibi konular işlenirken okulu mu astınız? Belki de bunlar hiç anlatılmadı, bilemiyorum.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi latif.07 (Mesaj 1566560)
Okulda öğrettiler, ziraat fakültesinde.

Eğer sizin elinizde benim söylediklerimle çelişen bir ata tohumu varsa biz güncellemeye açık insanlarız, hem bu güzel ülkeye sizinde bilim adına bir katkınızda olabilir


Murat Durak 24-04-2019 22:18

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi TCM (Mesaj 1566610)
Yeri gelmişken geçen başka bir yerde konuşuldu; tohumları bez torbada, ağzı mantar tıpalı cam içinde (şarap gibi) saklayalım. Hatta odun külünün içine koyalım, buzdolabında güzel olur ancak tohum bankası eksi bilmem kaç derecede derin dondurucularda saklıyormuş acaba öyle mi yapsak demiştik. Ancak -15 veya -25 zarar verir mi, tohum bankası bu tohumları saklamadan önce özel bir işlemden geçiriyor mu, yani biz hiç olmazsa etkinliğimizin revaçta tohumlarını saklarken donduralım mı (aslında çok uzun süreler saklamayacağımız için buzdolabı da yeter) herhangi bir fikri (daha doğrusu bilgisi) olan var mı?

Sevgili TCM ilk satırınızdaki bez torbada saklama olayı her sene aynı ürünleri ekenler için çok sağlıklıdır havadar ve böceklerin ulaşamaması için kullanışlı bir yöntemdir ama kavanozlarda saklamakta mantıklı kapak yerine hava geçiren bir bez ile ağzı lastiklenip saklamak ta uygundur dondurmak olayı, çoklu tohum olayında büyük yatırım gerektirir benim kendimce planladığım yöntemde (bir çok tohum üreteceğim) ama bunların bir kısmında karar kılıp sayılı miktarla ile devam edeceğim.

Bunun sebebini bir örnek ile açıklamak istiyorum... Ben yıllarca bilgisayar başında çalıştım biraz spesifik bir örnek olacak ama online oyun oynuyordum boş zamanlarımda bu oyunlarda çeşitli karakterler ve her karakterin farklı özellikleri mevcuttu oyun süresince aldığımı her level de verilen stat puanlarını bu yeteneklere göre dağıtıp o yeteneğin gelişmesini sağlardık eğer stat puanlarını bir yeteneğe değilde birden çok yeteneğe paylaştırdığımızda karakterimizin tüm özellikleri zayıflar yetenekleri kısıtlı kalmaktaydı gerçek hayatta da durum farklı değil eğer her alanda uzmanlaşmaya kalkarsak hiç birinde başarılı olamıyoruz ama 20 konu değilde 3 -5 konuda uzmanlaşmaya ya da 1 konuya zaman ayırdığımızda takdir edildiği gibi o konuda çok kayda değer başarılar sağlanmakta bu sanatta iş kollarında ya da akla gelebilecek her konuda böyle...

Benim giriştiğim işte ise toprağımın verimine hangi ürünlerde daha verimli sağlıklı ürün üretilebiliyor ise o tohumlara öncelik vermeyi planlıyorum bu durumda 1500 çeşit tohumu çoğaltmak yerine ben bir kişi olarak örneğin 10 tohum da belki 20 verimli üretim sağlayıp her tohumdan 200 300 paket her sene dağıtmayı yeğliyorum daha mantıklı değil midir bu tercihim ?

Bir başka arkadaşımızın diğer bir 5 ya da 10 çeşitte uzmanlaşması diğer bir yörede başka bir arkadaşımız başka bir 5 çeşitte uzmanlaşması bana çok daha uygun ve mantıklı geliyor..

Birde her tohum dondurulmaya müsait midir hangi tohum hangi derecede verimini ve ya filizlenme özelliğini kaybediyor (yani ölüyor) bilmek gerekli bizler küçük çaplı girişimlerde bulunduğumuz için dondurmak konusuna sıcak bakmamak daha mantıklı geliyor bana...

Yorumunuz için teşekkürler...

Murat Durak 24-04-2019 22:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1566616)
"Tohum bankası" denilince tohumların özel bir ortamda onlarca, yüzlerce yıl saklanması gibi çağrıştırıyor. Bunu yapmaya çalışan uluslararası organizasyonlar da var. Elbette, saklanan o tohumlar yüz yıl sonra ne olacak, çimlenme kaabiliyetini hala koruyacak mı, şimdiden bilemiyoruz. Teorik olarak çimlenmesi lazım. Çok yüksek maliyetli ve ona göre yatırımlar yapılıyor.

Peki, yetiştiricilerin "tohum bankası"ndan da bunu mu anlıyoruz?

"Tohum"un saklanması ve korunması başka şeylerin korunması ve saklanması kavramlarıyla çoğu zaman taban tabana zıttır.

Öyle ki, bazen insanlar kolayca yanılgıya düşüyorlar. "Tohumu korumak = kimselere vermeyelim", "tohumu saklamak = küplere koyup toprağa gömelim" şeklinde algılanıyor.

Oysa tam tersi. Tohum, ne kadar çok kişi tarafından yetiştirilirse o kadar çok korunur, sınır da tanımaz. Tohumu saklamanın en iyi yolu bir kasada saklanması değil, her yıl tekrar tekrar ekilmesidir.

6 yıldır uyguladığımız tohum paylaşım etkinliği, sistem olarak bu bakımdan çok anlamlıdır.

Dönüp 6 yıllık kataloglara baktığımızda ne kadar çok tohumun görünür hale geldiğini fark ederiz.

Tohumun yıllar içindeki hareketini takip edebiliriz.

Elindeki tohumu bir şekilde kaybeden bir kişi, o tohum paylaşılmışsa peşine düşüp tekrar elde edebilir.

Her tohum her yıl paylaşılmamış olsa bile biliriz ki o tohum var ve istersek iz takip edip bulabiliriz.

Etkinliğe katılan yetiştiricilerin az çok hangi tohumlarda yoğunlaştığı bellidir. Bir bakıma bazı yetiştiriciler bazı tohumların koruyucusu haline gelmişlerdir.

Hiç bir yetiştirici aynı anda yüzlerce tohumu yetiştirip ondan tohum alamaz. Yetiştiricinin imkanlarına çok bağlı olmakla beraber, alan büyüklükleri, izolasyon sınırlamaları, emek ve işgücü bakımından sınırları vardır. İdeal olan, belli bir çeşit sayısında kalıp o çeşitlere ait tohumları sağlıklı bir şekilde üretebilmek olmalıdır.

Tohum çiftçiliği tamamen farklı bir kavram. Sadece tohum elde etmek için yapılan çiftçilik, bambaşka tasarım, bakış açısı, donanım ve bilgi gerektiriyor. Bunu çok iyi yapabilen arkadaşlarımız var. Ancak tohum şirketi olmadıkça tohum çiftçiliğinin ülkemizde ekonomik karşılığı yok. Sadece açık tozlanan tohumlar için profesyonel tohum çiftçiliğinin önü muhtelif kanun ve yönetmeliklerle kapatılmıştır.

Bu durumda yapmakta olduğumuz şeyin, açık tozlanan tohumların korunması, saklanması, kayıt altına alınması, takip edilmesi için uygulanması kolay, güvenilir, olabilecek en düşük maliyetle ve kendini ispat etmiş bir yöntem olduğunu düşünüyorum.


Sevgili MeyveliTepe;

Yazdığınız her cümlenin altına imzamı atarım bana söylenecek bir şey bırakmadınız...

Yorumunuz için teşekkürler..

MeyveliTepe 24-04-2019 23:58

Dolayısyla, tohumları yaşatarak devamlılığını sağlama işlevini yürüten yetiştiricileri tohum bankası değil de "Tohum Bekçisi" ya da "Tohum Koruyucusu" diye isimlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.

Murat Durak 24-04-2019 23:59

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1566656)
Dolayısyla, tohumları yaşatarak devamlılığını sağlama işlevini yürüten yetiştiricileri tohum bankası değil de "Tohum Bekçisi" ya da "Tohum Koruyucusu" diye isimlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.

Mantıklı

Portakal Rengi 25-04-2019 08:52

Konunun bir yönü daha var.
Birçok üretici ile paylaşılan tohumların sağlıklı olarak çoğaltıldığından nasıl emin olabiliriz ?
Örneğin domates 25 m içinde yer alan diğer domates türleri ile tozlaşabiliyor ise ve çevrede farklı türler varsa, alınacak tohumlar aslından farklı bir tür olabilir. Diğer bitkiler için koşullar farklı olabilir ancak, değişim olanaklı.
Kendi tohumundan üreyebilen çeşitler olarak sürdürülebilir. Ancak bir türün kesintisiz ve bozulmadan sürdürülebilmesi için, paylaşarak çoğaltmak olanaklı olabilir mi ?
Bir zamanlar yapılan, tohum ıslahı çalışmalarını anımsıyorum. Pazarda tanıştığım köylüler," artık anlaşıp aynı bal kabağı türünü ekiyoruz" demişlerdi. Ne uzun ne yuvarlak ürünler ile karşılaştıkları için birlikte hareket etmeye karar vermişler.
Kaynağın güvenilir olması sorunu nasıl çözülebilir ?

Murat Durak 25-04-2019 17:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi (Mesaj 1566669)
Konunun bir yönü daha var.
Birçok üretici ile paylaşılan tohumların sağlıklı olarak çoğaltıldığından nasıl emin olabiliriz ?
Örneğin domates 25 m içinde yer alan diğer domates türleri ile tozlaşabiliyor ise ve çevrede farklı türler varsa, alınacak tohumlar aslından farklı bir tür olabilir. Diğer bitkiler için koşullar farklı olabilir ancak, değişim olanaklı.
Kendi tohumundan üreyebilen çeşitler olarak sürdürülebilir. Ancak bir türün kesintisiz ve bozulmadan sürdürülebilmesi için, paylaşarak çoğaltmak olanaklı olabilir mi ?
Bir zamanlar yapılan, tohum ıslahı çalışmalarını anımsıyorum. Pazarda tanıştığım köylüler," artık anlaşıp aynı bal kabağı türünü ekiyoruz" demişlerdi. Ne uzun ne yuvarlak ürünler ile karşılaştıkları için birlikte hareket etmeye karar vermişler.
Kaynağın güvenilir olması sorunu nasıl çözülebilir ?

Sevgili Portakal Rengi;

Olamazsınız..!! Çünkü tohumu size gönderen kim olursa olsun nerede nasıl ve ne kadar süredir üretildiğini bilmiyorsanız eğer emin olamazsınız ancak tohumu ekip üretip aldığınız domatesin ne çeşit olduğunu gördükten sonra ve aldığınız ürünlerden tohumları çıkarıp ertesi sene yeniden ekip aynı verimi alırsanız ürün çokluğu ve çeşit bakımından sonrasında emin olabilirsiniz.

25 metre değil 1 km mesafeden bile tozlaşma gerçekleşebilir bu büyük bir sorun değildir en kötü domatesin şekli değişiyor boyutu değişiyor ufak farklılıklar gerçekleşse bile sonraki nesillerde kendi ebeveynlerinin şeklini alacaktır almaması için aynı işleme sürekli tabi kalması gerekir ki buda pek olası değildir doğa bir yolunu her zaman bulacaktır.

Olanaklıdır bizler bu yolu tercih ediyoruz zaten... Tohum takası ve düzenlenen şenliklerin amacı budur..

Köylülerin aynı ürünü ekmelerini tercih etmelerinin sebebi yöreye has özelliklerinin yitirilmemesi amacını güder ve çok mantıklıdır. Örneğin şu küçük hikayedeki gibi;

Bir bölgede bir çiftçi her sene en güzel en büyük ve en lezzetli mısırları yetiştirirmiş her sene düzenlenen yarışmalarda birinci olurmuş ama her sene yetiştirdiği ve birinci olduğu mısır tohumundan her komşusuna dağıtırmış. Gazetecinin biri çiftçiye sormuş neden her sene birinci olduğunuz tohumları dağıtıyorsunuz komşularınızda aynı güzellikte mısır yetiştirirse ne olacak her sene kazandığınız yarışmayı kaybetmekten korkmuyor musunuz demiş. Çiftçi gülümsemiş sanırım bilmiyorsunuz mısır çevredeki mısırlar ile tozlaşmaktadır eğer komşularım kötü mısır yetiştirirlerse yıldan yıla benim ürünümün kalitesi bozulup verimi düşecektir komşularım ne kadar kaliteli mısır ekerlerse benim ürünlerim de o kadar kaliteli olur bu yüzden tüm komşularımla tohumlarımı paylaşıyorum demiş... hatırladığım kadarıyla hikaye böyle bir şeydi..

Kaynağın güvenilir olması sorunu nasıl çözülebilir... Bizler kaynak olarak köylerimizdeki babaannelerimizin sandıklarında tülbent içinde sakladıkları tohumların peşindeyiz dedelerimizin her yıl düzenli ekip aldıkları ürünlerden ayırdıkları tohumların peşindeyiz. Yerel tohumlar için daha güvenilir bir yol yok maalesef.... Diğer kanallardan edinilen tohumların güvenilirliği tartışılır ki bir çoğu sürdürülebilir değil uzun zamandır, yani zirai tohumları kastediyorum.... Biraz köylülerimize birazda bu işe gönül verenlere azıcık güvenmeliyiz....

Yorumunuz için Teşekkürler.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:42.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024