Evsel atıklar konusunda, kişilere ve belediyeye düşen görevler

[Cumhur Tonba]

Sayın Ağaçlar.Net üyeleri.
Söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Derlerki, Damlaya damlaya göl olur. Herkez kapısının önünü temizlese her taraf güllük gülüstanlık olur. Recm olayında ilk taşı kim atsın denilince, günahı olmayan atsın demişler ve taş atacak kimse kalmamış.
Bizler. Ağaçlar net üyeleri. Biliyorum doğa'yı, canlıları seviyoruz. Fakat onlara gerekli saygıyı gösterebiliyormuyuz?
Alacağımız çok ufak tetbirlerle çok faydalı olacağımızı biliyorum.

Mesela...
1. Ben evime naylon poşet sokmuyorum.
2. Zaten yaşadığım yer piknik alanı sayılır. Orman kenarında, su kenarında, kırlarda en az 10 dakikamı pet şişe, naylon, kırık şişe parçaları toplayarak geçiririm ve bunları arabamın bagajına koyup gerekli şekilde imha ederim.
3. Mutfağımda oluşan sebze, meyve, vs. artıkları çöpe atacağıma toprak üstüne atıp, yeşil gübre olmasını sağlarım.
Hiç bir masraf yapmadan ufacık önlemlerle doğaya yardımcı olabiliriz kanaatındayım.
Hepinize sevgi ve saygılarımla.

[Mermaid]

Merhaba cumhur022;
Evet çevre için duyarlı davranıyorsunuz. İnanın ki bizlerde; yanmış yağları pet şişelerde toplayıp vereyim diyorum ama alan yok. Sırf bu yüzden kızartma yapmıyorum evde geçen bir arkadaşın evine gittik yemeğe kızartma da vardı sofrada ve benim 4 yaşındaki küçük kuzu anne sen neden bu yemekten hiç yapmıyorsun dedi. Çöpleri ayrıştırmak çok güzel ama birde belediye elverse bize ayrıştırılmış çöpleri koyacak yer yok. Kağıt, cam vs. ayırıp toplayan kurumlara mail atıyorum cevap yok üstelik gel benim evden al demiyorum çevremi de organize edeceğimi bildirdiğim halde.
hoş almıyorlar diye pes etmiyorum tabi hepsini gene ayrı ayrı yerlerde toparlayıp çöplerden atık toplayan insanlara teslim ediyorum. Şu an için elimden bu kadarı geliyor.

Edirne güzel bir şehir biliyorum severimde belki siz bu konuda bizden şanslısınızdır.
Düzenli sakin temiz bir il. Belediyenizin hizmetleri sınırsız.
Birde bu hizmet anlayışını büyükşehirlere taşıyabilsek süper olacak.

[Günüm]

Korozo doğada çözünen çöp torbalarını üretmiş. Dün aldım marketten. Sevineyim mi, üzüleyim mi bilemedim.

[caretta]

Biliyorum İstanbulda ya da her şehirde çöp ayrıştırma yok ama yine de organiklerle diğerlerini ayırarak çöpe atmamız bir gereklilik diye düşünüyorum.Hiç değilse geri dönüşüm için kullanılabilir. Ya da bu işten para kazananlar toplayabilir. Diğer şekilde mecburen hepsi çöp alanlarına gidiyor.

[Nariel]

En ufak bir çöp bile atmıyorum çevreye, kimileri kağıtları rahatça doğaya atıyor nasıl olsa çözünüyor diye. Oysa çözünene kadarki süreçte çok çirkin gözüküyorlar.

Suyu dikkatli kullanıyorum, gereksiz harcamıyorum.

Sigara kullanmıyorum.

Çok pil kullanmıyorum, kullanılanları çöpe atmıyorum, özel pil toplama kutularına koyuyorum.

Elektriği boş yere harcamıyorum, açık kalan ışık gördüğümde kapatıyorum vb. çünkü gereksiz enerji kullanımı da çevreyi kirletiyor.

Çevreyi kirletenleri uyarıyorum, işe yaramayacağını düşünsem bile uyarmaktan çekinmiyorum, hatta azarlanacağımı bilsem bile.

[kontes]

Orijinal Mesaj Sahibi caretta

Biliyorum İstanbulda ya da her şehirde çöp ayrıştırma yok ama yine de organiklerle diğerlerini ayırarak çöpe atmamız bir gereklilik diye düşünüyorum.Hiç değilse geri dönüşüm için kullanılabilir. Ya da bu işten para kazananlar toplayabilir. Diğer şekilde mecburen hepsi çöp alanlarına gidiyor.

Sevgili Caretta İstanbulda çöp ayrıştırma işi belediyelere düşüyor oturduğum semptte en az 8 sene böyle bir uygulama var ve ben yapıyorum.İnsanlar da alışık ayrıştırma yapılması gerektiğine ve yapıyor.Saygılar..

[Cumhur Tonba]

Orijinal Mesaj Sahibi Günüm

Korozo doğada çözünen çöp torbalarını üretmiş. Dün aldım marketten. Sevineyim mi, üzüleyim mi bilemedim.

Bence çok iyi bir adım.Zaten bu konuda haberler çıkıyor.Sevinmeliyiz derim.

[Cumhur Tonba]

Orijinal Mesaj Sahibi Mermaid

Merhaba cumhur022;
Evet çevre için duyarlı davranıyorsunuz. İnanın ki bizlerde; yanmış yağları pet şişelerde toplayıp vereyim diyorum ama alan yok. Sırf bu yüzden kızartma yapmıyorum evde geçen bir arkadaşın evine gittik yemeğe kızartma da vardı sofrada ve benim 4 yaşındaki küçük kuzu anne sen neden bu yemekten hiç yapmıyorsun dedi. Çöpleri ayrıştırmak çok güzel ama birde belediye elverse bize ayrıştırılmış çöpleri koyacak yer yok. Kağıt, cam vs. ayırıp toplayan kurumlara mail atıyorum cevap yok üstelik gel benim evden al demiyorum çevremi de organize edeceğimi bildirdiğim halde.
hoş almıyorlar diye pes etmiyorum tabi hepsini gene ayrı ayrı yerlerde toparlayıp çöplerden atık toplayan insanlara teslim ediyorum. Şu an için elimden bu kadarı geliyor.

Edirne güzel bir şehir biliyorum severimde belki siz bu konuda bizden şanslısınızdır.
Düzenli sakin temiz bir il. Belediyenizin hizmetleri sınırsız.
Birde bu hizmet anlayışını büyükşehirlere taşıyabilsek süper olacak.

Sayın Mermaid.
****** büyük şehirlerde oturmanın bazı zorlukları var.İstesniz dahi bazı şeyleri yapamıyorsunuz.Sizin düşünceleriniz bile harika.Keşke insanlarımız biraz bu konularda kafalarını yorsalar.Sorumluluk duysalar.Benimde 10 yaşında büyükce bir kuzum (kızım) var.Onlara temiz bir çevre bırakmak görevimiz.Hiç olmazsa,sizinde dediğiniz gibi bizler elimizden geleni yapalım.Sizin küçük ve sevimşi kuzu nuzada selam ve sevgiler.

[Cumhur Tonba]

[QUOTE=Nariel;267358]
Sayın Nariel. Müseade edin size Cesur Yürek diyeyim.
İnsanlar bazen yapılan kanunsuzluklara,haksızlıklara, müdahale edip düzeltme imkanı bulamıyabilir.Gücü yetmez.Fakat itiraz hakkımızı her zaman kullanabiliriz.İşte bu itiraz hakkını kullanmazsak, o zaman çok şey kaybederiz.Sizi kutluyorum.Her zaman böyle Cesur Yürek olarak kalın.
Sevgilerimle.

[caretta]

Orijinal Mesaj Sahibi kontes

Sevgili Caretta İstanbulda çöp ayrıştırma işi belediyelere düşüyor oturduğum semptte en az 8 sene böyle bir uygulama var ve ben yapıyorum.İnsanlar da alışık ayrıştırma yapılması gerektiğine ve yapıyor.Saygılar..

Sevgili Kontes, İstanbul'da geri dönüşüm olmayan semtler için örnek vermiştim.. ve diğer şehirler de evlerinde bunu bilinçli kullanmayan insanlar için.. Sizin semtinizde uzun süredir yapılmasına da çok sevindim Fethiye'de yapılmasına rağmen çöp ayrıştırma işlemi evlerde yapılmadığından çok başarılı değil, keşke herkes sizler kadar bilinçli olabilse...

Çöplere atılan kitap ve giysiler için de ayrıca başka bir yerde değerlendirilebilir diye de üzülüyorum.

[Oğuz Karsan]

Merhaba,

Bazı ülkelerde, çok tüketenden çok alındığını, az tüketenin de ödüllendirildiğini duymuştum. Aklımda kaldığı kadar anlatmaya çalışayım.

Özellikle doğayı kirletenlere karşı hiç hoşgörülü değilim. Etrafa yayılmış çöpler ile kırılmış şişeler ve naylonlar için en uygun önleme metodu bence şu; Çöp ayrıştırma evde başlamalı. Diyelim ki belediye üç renk poşet dağıtsın. Kırmızı poşete, doğa için en tehlikeli ve yok olması zor çöpleri koyalım (şişe, teneke kutu ve naylon). Mavi olan torbaya kağıt karton ve benzer çöpleri, Yeşil olan torbaya ise doğada kolayca kaybolabilen yiyecek artıklarını ve kirletmeyen çöpleri ( meyve, sebze kabukları ile doğada kolayca çözülebilen maddeler) koyalım.

Belediye, diyelim ki bize aylık 30 ar her renk torba dağıtsın. Günde bir torbadan daha fazlasına gerek duyanlar, sadece belediyece satılan bu torbaları satın almak zorunda kalsınlar. Başka torbaya konan çöpleri belediye almasa ve ceza yazsa. Böylelikle hem çöplerimiz ayrıştırılmaya evde başlanabilir. Hem de çok çöp üreten çok öder. Az çöp üretenler dolayısıyla doğayı az kirletenler ödüllendirilmiş olur.

Ayrıca, ayda 30 torbadan az kullananlara artan torbalarını, çok torba kullananlara satma imkanı sunulabilir. Böylece az çöp üretenler ödüllendirilmiş olur.

En kızdığım konu ise yol kenarlarına inşaat artığı dökenler. Bana kalsa artıklardan hangi inşaatta kullanılan malzeme olduğunu saptayacak ekipler oluşturulabilir. Bütçeye ek maliyet de getirmezler kesilen cezalar maaşlarını karşılar diye düşünüyorum.

Saygılar.

[hassoman]

Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan

"....." belediye üç renk poşet dağıtsın. "....." Böylelikle hem çöplerimiz ayrıştırılmaya evde başlanabilir. "......." Başka torbaya konan çöpleri belediye almasa ve ceza yazsa."...."

Biz poşeti çok sevdik.
Poşetsiz yapamaz olduk. Bu nedenle her an elimizin altında bulunduruyoruz, her yerde burun buruna geliyoruz...
Sokakta, cadde kenarlarında, deniz kıyılarında, orman içlerinde, tarlalarda...

Rüzgar çıkmaya görmesin havada poşetler uçuşuyor...
'Amanın her yan poşetten geçilmiyor...' diyenler bile marketlerin kasalarından çıkarken fazladan aldıkları poşetleri paketlerinin içine tıkıştırıyor.

Bulunduğum semtte belediye kaçıncı kez üç renkli poşet dağıttı. Yanında da poşetlerin ne şekilde kullanılacağını, hangi saatlerde toplanacağını yazan açıklamalı broşürler de verdiler... Poşetler ayrı renklerde olduğu gibi üzerlerinde nal gibi hangi atıkların konulacağı yazılıyordu.

Ama olmadı, olmadı, olmadı...

Halkımız yine çöplerini market poşetlerine olduğu gibi tıkıştırmaktan vazgeçmedi.
İyi de belediyenın dağıttığı çöp torbalarını da kullanmadılar. Onları ne yaptılar bilmem. Yatak örtüsü desen olmaz, nevresim desen olmaz, elbise desen hiç olmaz... Nerede kullandıklarını hiç öğrenemedim...

Bakın, genel olarak kural tanımazlığımızın, başı boşluğumuzun, duyarsızlığımızın eğitimle falan ilgisi yok...

Örneğin kırmızı ışıkta geçilmez. Bunun eğitimi olmaz. Çünkü öğrenilmesi, akılda tutulması basit bir kuraldır.
Ama geçiyoruz işte. Okumuşu da okumamaşı da geçiyor...
Ama trafik polisi varsa geçmiyoruz.
Neden?
Çünkü orada otorite (trafik polisi) var da ondan.

Kendi kendini yönetmekten aciz olanlar ancak otorite ile idare edilebilirler. Demokrasi ise kakma aşı gibi yarma aşı gibi tutması için bireylerin kendi kendine yönetmeye yatkın olmaları gerekir... İyi de her çöp torbasının başına bir otorite dikemeyiz ki...

[Kiraz]

Bazı belediyeler çöp ayrıştırma konusunda çalışmalar yapıyorsa da yeterli değil. Ya bu konuda yeterlibilgi verilmiyor ya da takip edilmiyor. Duyarsız insan da çok olunca bu problem hep bu şekilde devam ediyor.

Oturduğum yerde öp bidonlarının yanında ayrıca birer mavi bidon da var. İlk zamanlar "İçine sadece şu,şu özedllikteki kağıtları atın" diye yazı yapıştırılımıştı. Bırakın o cins kağıtları mutfak çöpleriyle dolduruluyordu.

Daha sonra bir öğretmen arkadaştan duyduğum çalışma hoşuma gitti. Toplayıcı firma okullarına gelmiş ve öğretmenlere, öğrencilere öğretilmek üzere ( bazen çocuklar evdekileri utandıracak şekilde eleştirileri güzel yapıyorlar) bu bidonların nasıl kullanılacağını anlatmış. Ayrıştırmadaki ilkelliğimizi de gözönünde tutarak, sadece kağıttan vazgeçip dönüşümü yapılan tüm çöplerin (kağıy, naylon, metal,...) buraya atılabileceğini bildirmişler. Hiç yoktan çok iyidir...

Ama bilgi akışı çok yetersiz işte, ben tesadüfen arkadaşımdan öğrendim. Arkadaşlarıma söylemesem onlar da bilmiyorlardı. Asıl önemli olan çoğu ev sahibi çöplerini çalışanlara attırıyor ama nasıl ayrıştıracağını söylemiyor.O zaman da geri dönüşüm çöpleri mutfak artıklarıyla doluyor.

Belediyeleri bizim bu konuda sıkıştırmamız gerekiyor, talep olduğu görülürse biraz daha ciddiye alınabilir en azından uygulama yapmak isteyenlere imkan sağlanır. Çöp ayrışımının olmadığı yerlerde de bizim yine de malzemeleri ayırıp atmamız gerekiyor.

Malzemeyi ayrıştırmaktan önce, evimize de bu tür malzemeleri mümkün olduğunca az sokmaya çalışmalıyız.

[Cumhur Tonba]

Dedem ve Nurbahar.
Aydınlatıcı yazılarınız ve verdiğiniz örnekler için teşekkürler. Tüm kişiler keşke sizler kadar duyarlı olsa. Dönülmez bir yola girdik. Artık: dereler, ormanlar, tarlalar poşetlerle kaplanmaya başladı. En ufak bir poşet en az 100-150 cm2 yer kaplıyor. Düşünün işin vehametini.

[feriha]

İsveç te gavle belediyesinin aşağıdaki linklerde uygulamaları var. Her yıl bir çok başkan yurtdışı inceleme gezilerine gidiyorlar. Bizim internetten ulaştığımız bilgilerin yerinde uygulamalarını görüyorlar. Bulunmuş bir çözümü biz neden yeniden arıyoruz? Belediyeler başka işlerden vakit bulurlarsa bununla ilgilenirler inşallah.. İnsanlarımızı kentlerimizi layık buldukları şekilde idare ediyorlar. Seçimler yakın hangisinin planlarında var bu konu acaba?

http://epi.gavle.se/upload2/Gastrike...l/turkiska.pdf

http://epi.gavle.se/upload2/Gastrike...e/Turkiska.pdf

[Cumhur Tonba]

Sayın Feriha. Linkler için teşekkürler. Ne kadar güzel uygulamalar. Darısı bizim başımıza. TABİ ÖTEKİ İŞLERDEN BUNA SIRA GELİRSE.

[TuruncuHis]

Bu yaz NTV yeşil ekran konsepti yapmıştı. Çok sayıda konukla çevreci yaklaşımlar ele alındı. Kişisel çabalar çok önemli tabii ama çok çok çok yetersiz. Önemli olan bunun bir devlet politikası haline gelmesi.
Oturduğum yerde yerden yere çarptığım Almanya'da bu konu yıllardır kontrol altında. Gittiğimde hem gerildim hem de hayran kaldım. Evlerde kaç çeşit çöp kutusu var sayamadım. Organikler, kağıtlar, mukavvalar, petler, camlar (ki renk ayırımı koşuluyla) ayrılıyor. Hepsinin toplayıcısı ayrı, çöp konteynerleri ayrı. Her apartmana ait çöp konternerleri var ve yanlış çöp atılması durumunda ceza sözkonusu.
Evdeki bir mobilyayı, beyaz eşyayı atmak apayrı bir dert. Hepsi belirlenmiş normlara göre sökülerek, ilgili depolama alanlarına verilmek zorunda.
Kişisel çabamla bunlara dikkat ediyorum ama bu çok aptalca geliyor bana. Ben çöpümü ayrıştırsam ne olur? Belediye ortak topluyor hepsini.
Bir ara dağıttığı ayrıştırma poşetlerini de toplamaktan vazgeçti. İyi ki, şu çöp karıştırıcılar var da, yasal değil kültürel anlamda ayrıştırmaya maruz kalıyor çöpler.
Kabul ediyorum kişisel çaba önemli ama bu zaten olması gereken bir şey. Yani zengin de olsak, çevre felaketi sorunumuz da olmasa, tasarruf kültürüne sahip olmalı insanoğlu.
Ben şimdi toplu taşıma kullansam ne olur? Bu araçlar bakımsızlıktan çevreyi kirlettiği sürece ben manasız bir iş yaparım.
Pillerimi kumbaraya attım diyelim. Bu kumbaralar nereye boşaltılıyor? Henüz tıbbi atıklar bile güvenli olarak depolanamıyor, yeraltı sularına karışıyorken, devlet politikası olarak katı bir tavır sergilenmediği sürece, kişisel çabalar saygı duyulacak tavırlar olarak kalacaktır.

[Kiraz]

Orijinal Mesaj Sahibi TuruncuHis

devlet politikası olarak katı bir tavır sergilenmediği sürece, kişisel çabalar saygı duyulacak tavırlar olarak kalacaktır.

Sn. TuruncuHis, her şeye rağmen kişisel çabalara devam etmek gerektiğini düşünüyorum. Biz buna dikkat etmezken çocuklarımıza "doğaya saygı"yı öğretemeyiz. Bizleri örnek alıyorlar, söylediklerimizden çok yaptıklarımızdan etkileniyorlar. Pek detaylı açıklama ve uyarı yapmama gerek kalmadan, kızım (yaşı küçük olduğu için onu örnek vereceğim) kağıtlarını çöpe atmıyor, tekrar kağıt yapılacağını ve odasında nerede biriktireceğini biliyor; plastik atık malzemeleri, süt kutularını bana veriyor (şu an yedi yaşında ve uzun zamandır buna dikkat ediyor). İnanın yetişkin insana bunları anlatmak evde uygulatmak çok daha zor.

Devlet politikasının bu konuda etkisi birinci derecede tabii ki, Avrupa'da da bir çok insan ayrıştırma ve bunları saklama, teslim etme işlerinden çok sıkılıyor, şikayet ediyor ama yaptırımların gücünden ne kadar söylense de yapıyor.

[TuruncuHis]

Sayın Nurbahar,
Kişisel çabaları bireyin genel görevi adına kabul ediyorum zaten. Ben sadece bu işin keyfiyete bırakılmaması gerektiğini, devletin görevlerini vatandaşa yükleyip sıyrılmaması gerektiğini söylüyorum.
Çok sıkıldım "haydi okul yapalım, ana sınıfı yapalım, yardım yapalım" çağrılarından. Devlet önce sorumlu sosyal devlet olsun, görevlerini ihmal etmesin, vatandaş zaten bu zihniyete iştirak edecektir.
Ha Avrupa benim örnek kıtam mı; hayır...Kyoto sözleşmesi için bize baskı yaparlarken, tüm emekçi haklarını, çevre katliamlarını yasal kılıfa uydurarak uzakdoğuda gerçekleştiren ambalajı janjanlı, içi pislik dolu bir zihniyete de kanmış değilim.
Ben markette naylon torba tüketimimin minimize olmasına şaşan çalışanlara rağmen direniyorum; bilirsiniz fazladan poşet alır müşteriler. İlkokul öğretmenim söylerdi Avrupa'da markette poşetin para ile satıldığını, nereden baksan 28 yıl. Gecikmişliğimizin basit örneği. Kağıtlarımı ayrı atıyorum çöpe. Organik çöplerimi değerlendirmeye çalışıyorum. Ama yeğenime anlatamıyorum kırmıza geçen yayalarla sürücüleri ve rasgele aynı kutulara atılan çöpleri...8 yaşında iken "niçin böyle oluyor burada" dediğinde cevabımız bildik; "burası Türkiye, oluyor böyle şeyler"
Bilinç bireyin olmazsa olmazı ama devleti de bireyler (temel anlamda)oluşturuyorsa, bu bilinç hangi noktada felçe uğrayıp yok oluyor sorgulamak gerek.
Heyecanla beklediğim zirveden çıkan bakanlar sorumluluğu, Ayşe teyzenin kullandığı su, Ahmet amcanın tükettiği elektiğe bağladı. Hükümet olarak görev üstlenmeyip, bireye yıkıverdi çevre katliamının sorumluluğunu. Oysa en büyük çabayı STK lar veriyor yıllardır.
Kızınız bir gün sorarsa "ben bunları yaptım ama devlet değerlendirdi mi" diye ne cevap vereceksiniz? Birey sorumluluğu gereği yaptığını, devletin umurunda olmadığını bir gün sermayeden aldığı güçten kurtulursa onun çabalarını takdir edeceğini söylemek zorundasınız.
Benim yılda attığım 3 pilden medet uman devlet, bir sadece bir fabrikanın arıtma tesini denetlese yüz kat evladır. Söylemek istediğimin özeti son paragraftır aslında.

[Cumhur Tonba]

Sayın TuruncuHis.
Yerden göğe kadar haklısınız. Sözün bittiği yerdeyiz.
O halde bizde devam mı edelim?

[tropikana]

Bulunduğum yerin belediyesi bir uygulama başlattı bu 2 yıldır devam ediyor.Çöp bidonlarını kaldırdı ve herkeze (organik atıklar ve geri kazanılabilen atıklar) diye 2 farklı çöp poşetleri dağıttı. Bizler evde atıklarımızı bu poşetlere koyup her gün belirli saatlerde gelen çöp konteynırlarına teslim ediyoruz. bu sayede çevremizdeki kötü görünümlü çöp bidonlarından kurtulmuş oldu. Bu attığımız çöplerin her biri geri kazanılıyor burada. Organik atıklar kompost gübre. Cam,plastik,kağıt vs. bunlarda fabrikalara gönderilip geri dönüşü yapılıyor. Ama ne yazıkki bu uygulamayı benimseyemeyen bazı zihniyetler, hala çöplerini ayrıştırmamak için direniyor maalesef, burda bizzat üzülerek tanık oluyorum. Herkez kendi evinin önünü temizlese dünya cennet olur.
Saygılar.

[Kiraz]

Sn. Tropikana uygulama çok güzel ama Sn. TuruncuHis'in de yazdığı gibi, bu konuda denetimin olması şart. Denetim olmadığında, çok güzel uygulayan ülkelerde de sistem bir kısım tarafından, bir derece bozulmaya müsayit.

Bizden ses çıkmayınca belediyeler de (zaten uygulamayı imkansız görüyorlar herhalde) duyuru, organizasyon, denetim açısından gayret göstermiyorlar. Daha önce de araştırmıştım ama yarın bulunduğum yerdeki dönüşümlü çöpleri alan firmayı ve belediyeyi arayacağım. Bu konuda neler yapıyorlar, neler yapmıyorlar ya da yapamıyorlar , nedenleri hakkında konuşmaya çalışacağım.

Denetim ne kadar sıkı olursa olsun, uygulamayı çok güzel yapan ülkelerden bire bir kopyalayarak da sistemi kuramayız. Örneğin, çöpleri bu amaç için satılan poşetler dışında herhangi bir poşetle atmak yasak, para cezası var. Çöp poşetlerini de çok ucuza satmıyorlar. Bizde, alacağı bir ekmeğin parasını hesaplamak zorunda kalan onca aileden, çöp poşeti parası talep etmek nasıl olur?

Şartlarımıza uygun bir sistem; yeterli açıklamanın tüm uygulayıcılara ulaşması ve aralıksız denetim ile hiç olmazsa sağlam bir başlangıç yapılabilir. Yapılabilenin en azı bile şu halimizden daha iyi olur.

Sn. TuruncuHis,
"Benim yılda attığım 3 pilden medet uman devlet, bir sadece bir fabrikanın arıtma tesini denetlese yüz kat evladır"
"...bu bilinç hangi noktada felçe uğrayıp yok oluyor sorgulamak gerek."

bu cümleleriniz bence çok önemli ve katılyorum.

[Kiraz]

Dün de yazdığım gibi, önce site yönetimiyle konuştum. Sitede geri dönüşüm için konteynerler ve bunları düzenli alan firma var ama oturanlarca kullanımı çok kötü. Çoğu insan da nasıl kullanılacağını bilmiyor. Oturanlar ve çalışanlar için hatırlatıcı ve bilgilendirici yazılar göndereceklerini, okulla da görüşüp belki bu bilgilendirmeyi okulla da paylaşabileceklerini söylediler.

Belediyede bu konuda yetkiliyle görüşmek istedim, daha cümle bitmeden taşeron firmanın numarasını verdiler. Taşeron firma, talep olursa kendi alanı dahilinde boş konteyner yerleştirip toplamayı yapabileceğini söyledi. Bu konudan çok, uygulamanın yetersizliği ve aksaması ve nedenleri hakkında görüşmek istedim, numaramı aldılar, yetkili kişi tarafından aranacakmışım.

Benim izlenimim, "Biz işimizi yapıyoruz, talep olunca konteyner veriyoruz, olanı topluyoruz, problem ne?" şeklinde düşünüldüğü. Umarım yanılıyorum, daha sonraki görüşmeleri de yazacağım.

[malina]

Bugün komik bir şey oldu

Telefon çaldı, karşımdaki atık kağıtları ne zaman alabileceğimi sordu.
Yanlış numara dedim

Ben önce X belediyesini aradım, siz ilgileniyormuşsunuz, bu numarayı verdiler dedi...

Ne yapayım, bizim forumun adresin verdim; istersen gel, şikayet edenler arasına katıl dedim

[Güler]

Bu başlıkta olmasa bile, bu konuda daha evvelce de bazı yazılar yazmıştım.
Hem başka basında okuduklarımı yazmış hem de başımdan geçen bir iki olayı paylaşmıştım.
Bugün bile halâ bunları görüyor ve tartışıyoruz, daha da uzun süre tartışılacak... tek sebebi de eğitim noksanlığı, adam sendecilik, benim yapmamla mı kurtulacak düşüncesinde olmamız.
Yazlık yerlerde, kesilen kavun-karpuz kabuklarının tepsiler içinde getirilip de site içindeki çöp konteynerlerine boca edildiğine ve süzülen sularının bütün caddede ekşi ekşi kokular salarak, kara sinek orduları yaratmalarına çok şahit olmuşumdur.
İster istemez kavgacı oluyorsunuz, ama yine de birşey değişmiyor. Kimi, kime nereye şikâyet edeceksiniz ki, adamın içinde yok böyle bir kavram.
Bence yapabileceğimiz, çocuklarımızı ve torunlarımızı bu konuda eğitmek. Belki semeresini birkaç jenerasyon sonra alabiliriz.

[malina]

benim yapmamla mı kurtulacak düşüncesi

Kendilerini sorumlu gören kişilerin, tasnif ettiklerini verecek yer bulamamalarına ne diyorsun?

Örgütlü olması gerekenler bu işi ciddiye almıyorsa, halka söylenecek söz kalmıyor sanki...

Sigara içmeme gibi bir konuya bile uyum gösteren halk, çöplerin ayrıştırılmasına da uyum gösterir, yeter ki karşısında uygulamaya niyetli yönetim olsun...

[Güler]

Bu konuda haklısınız.
Ben bir zamanlar Lioneslik yaptım. O zaman pek çok kırpıntı kâğıt ve gazete kâğıtları topluyorduk. Daha sonra da bunları depoladığımız yerden kendi olanaklarımızla taşıyarak ilgili adreslere götürüyorduk.
Depolamamız ayrı bir dertti, depoladıklarımızı taşımamız ayrı bir dert. Kaç kere telefon ettiysek de ilgililer ha bugün alırız ha yarın alırız diye bizleri oyalıyorlardı.
Evi müsait olan bir arkadaşımız bu kâğıtları ardiye bir odada bizler için depoladı, ama sonra da kadının evini kakalak böcekleri sardı.

[Kiraz]

Bölgemizden sorumlu özel firma ile görüştüm. Personel yetersizliğinden yeterli bilgilendirme yapamıyorlar, daha önceleri bu bilgilendirmeyi belediye yapıyormuş (öğrenciler vasıtası ile) . Bulunduğum yerdeki geri dönüşüm toplama kaplarına açıklayıcı bilgi yapıştıracaklar ayrıca ellerindeki broşürlerden site yönetimine dağıtılmak üzere verecekler.

Bu firma sadece Beykoz bölgesi sınırları içinde çalışıyor. Bütün belediyelerin temizlik ve atık konusunda çalıştırdığı firmalar ayrı. Firma, aşağıdaki telefonla ulaşıldığı taktirde atıkları alabileceklerini söyledi.
tel: 08002617507 gerikazanim@yontemizlik.com

Benim tavsiyem mahalle ve sokaklarda grup olmak ve konteyner talep etmek. Tek tek aramalarda arabanın programına göre toplama yapabiliyorlar ama fazla gecikme olmadan bir kaç gün içinde alıyorlarmış.

Bu uygulamayla gönüllü katılımının ötesine gidemeyeceğimiz bir gerçek. Belediyelerin bir şekilde, eğitim yanında denetimi sağlamaları gerekiyor ama anladığım kadarıyla bu tür ayrıntılarla(!) uğraşılmasından çok, devredilmesi tercih edililiyor. Umarım yanılıyorum, belediye ile tekrar görüşmeye çalışacağım.

Aslında büyük marketlerin de tüm geri dönüşümleri toplayacak şekilde bir bölüm oluşturmaları zorunlu olsa ne iyi olur. Hepsi evimize bu raflardan giriyor, derdini düşünmek sadece bize kalıyor. Zorunlu olurlarsa belki zincirleme olarak satacakları, alacakları malların ambalajının az olmasına dikkat ederler. Bazan parmak kadar şey için, iki karış ambalaj kullanılıyor. Tabii ki bu durumdan ambalajcılar hiç memnun olmaz

[Güler]

Bir ara da kızartma yaptığımız yağların dökülmemesi, zira bir kilo yanık yağın yaptığı kirliliğin temizlenmesi için kaç misli suyun gerektiği konusu yazılıp çiziliyordu.
Yağları biriktirin ve bize telefon edin, biz gelip alacağız demişlerdi.
Bu telefon numarasını hatırlayan veya bilen arkadaş var mı?

[Kiraz]

Eve geldiğimde site yönetiminin açıklayıcı ve uyarıcı yazısı ile atık toplayan firmanın broşürünü kapıda buldum. Vakit kaybetmeden, konuştuğumuz bütün noktaları içeren yazılar tüm siteye dağıtılmış.

Uygulayanlar %5 daha artsa bile bugünden iyidir. Bir-iki ay sonra aynı şeyi tekrar etmek de gerekir. Okulla görüşmeler ne durumda şimdilik bilemiyorum. Zaman zaman çöp bidonlarını kontrol edip gelişme olup olmadığını takip edeceğim. Yakında "Sitenin Çöpçü Ablası" olursam şaşmayın