13-09-2013, 08:48 | #361 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2009
Şehir: İstanbul-Üsküdar-Florya
Mesajlar: 397
|
Kanser ve Şeker
Kendisiyle tanıştığım için, bütün mesajları okuyamadım. Deneyimli birisi olarak, öğrendiğim ve anladığım tek bir şey var, ''Şeker''le ilgili tüm ilişkinizi kesin. |
21-09-2013, 01:56 | #362 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
Alıntı:
Hollanda'da yaşayan sağlık hizmetleri müdürü Paul van der Velpen şekerin günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu olduğunu açıkladı Ülkenin önde gelen sağlık uzmanlarından Paul van der Velpen, gıda paketlerine şekerin bağımlılık yaptığı ve sağlığa zararlı olduğunun yazılması gerektiğini söyledi. Hollanda’da yaşayan sağlık hizmetleri müdürü Paul van der Velpen şekerin günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu olduğunu açıklayarak şaşırttı. Ülkenin önde gelen sağlık uzmanlarından Velpen, şekerli yiyecek ve içeceklerin tıpkı alkol ve tütün gibi sağlık uyarılarıyla satılması gerektiğini savundu. İnsanların şekerin zararları konusunda bilinçlendirilmesini öneren uzmana göre şeker kullanımı mümkün olan en az seviyeye indirilmeli. ‘Sigarayı bırakmak kadar zor’ Toplum sağlığı konusunda hizmet veren bir internet sitesine yazan Velpen, konuyla ilgili, “Şeker günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu. Üstelik elde etmesi de çok kolay. Sigara paketleri ve içkilerin üzerindekilere benzer uyarılar şekerli ürünlerde de bulunmalı. Şekerli gıdaların uyarılarında şekerin bağımlılık yaptığı ve sağlığa zararlı olduğu yazmalı” dedi. Her geçen gün aşırı kilolu insan sayısının arttığını belirten Velpen, bu durumun hükümetler için de olumsuzluk yarattığını belirtti. Buna göre aşırı kilodan kaynaklanan sağlık sorunlarını çözmek için hükümetlerin sağlık hizmetlerine ayırdıkları bütçeleri artırmaları gerekiyor. Obezitenin çoğunlukla şeker tüketmekten kaynaklandığını vurgulayan uzman, şekeri bırakmanın sigarayı bırakmak kadar zor olduğununu söyledi. 'Günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu şeker' - Sağlık - T24 |
|
23-09-2013, 11:27 | #363 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
|
05-10-2013, 21:47 | #364 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
'Nar kabuğu, suyundan daha fazla değerlidir'' Nar kabuğunun ise Türk halkı tarafından hiç kullanılmadan çöpe atıldığına dikkati çeken (Türkiye Ulusal Kanser Danışma Kurulu eski üyesi) Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, şöyle devam etti: ''Halbuki Çin'deki Instutute of hygiene and Environmental Medicine (Hijyen Enstitüsü ve Çevresel Tıp Bilimi) kuruluşunun yaptığı son araştırmalara göre, nar kabuğu, suyuna göre daha fazla oranda değerli bileşikler içermektedir. Yani nar suyu bir ilaç gibi sağlığımız için faydalıdır, ancak kabuğu suyundan daha fazla değerlidir. Nar kabuğu içinde bulunan ellagik asit, başta meme kanseri olmak üzere hemen hemen tüm kanser türlerini hem önleyici hem de iyileştirici faydalar sağlamaktadır. Nar kabuğundaki flavanoitler, fenolik bileşikler ve antioksantlar suyundan çok daha fazla miktardadır.'' Prof. Dr. Uslu, araştırmaların, nar kabuğunun kötü huylu kolesterolü azalttığı, beta hücrelerini artırarak diyabetli hastalara, kalp ve damar hastalarına suyuna göre çok daha önemli faydalar sağladığını gösterdiğini anlatarak, şunları kaydetti: ''Nar kabuğunda bulunan ellagik asit antioksidan, anti-mutajen ve anti-kanser özelliklere sahiptir. Çalışmalar meme, yemek borusu, cilt, bağırsak, prostat ve pankreas kanserlerinde anti-kanser özelliğini göstermiştir. Ellagik asit P53 geninin kanser hücrelerince yok edilmesini engellemektedir. Ellagik asit kansere neden olan moleküllere bağlanarak onları çok önemli bir oranda etkisizleştirmektedir. Bu yüzden özellikle kanserli hastaların kullanımı amacıyla ellagik asitli içecekler başta İsrail olmak üzere pek çok ülkede eczahanelerde satılmaktadır. Nar kabuğu narın en değerli yeri iken ülkemizde meyve suyu fabrikaları bu değerli maddeyi üstüne bir de para vererek çöpe atmaktadır. Yine kanserli hastaları tedavi etmek için nar kabuğundan hazırlanmış ellegik asitli kapsüller 50 gramı 50 dolardan eczahanelerde satılmaktadır. Bir firma yüzde 95 saflıktaki nar kabuğundan ürettiği ellagik acitin 1 gramını 83 avrodan satmaktadır. Görüldüğü üzere nar kabuğu nar suyundan çok çok daha fazla değerlidir. Kanserli hastaların ilk başta vücutlarının pH'sını 7.4'ün üzerine çıkarmaları gerekmektedir. Bunun için gerekli çabayı göstermeleri gerekmektedir. O halde hem kansere yakalanmamak için hem de kansere çözüm amacıyla artık hiçbir işe yaramayan siyah çay, asitli içecekler yerine yeşil çay, ada çayı, zeytin yaprağı çayı gibi bitki çayları ve özellikle de nar kabuğu çayını tüketelim.'' Nar kabuğu her derde deva Narın dış kabuklarını hafiften soyup doğrayıcıda iyice öğüttükten sonra tortusunu süzüp içmeyi hiç denediniz mi? Böylece tanelerini çıkarma eziyetinden de kurtulabilir ve hem kabuğundan hem de çekirdeğindeki faydalı bileşiklerden yararlanabilirsiniz. Ayrıca: NAR MEYVE KABUĞU EKSTRESİNİN MCF-7 HÜCRE PROLİFERASYONU ÜZERİNE SİTOTOKSİK VE İNHİBİTÖR ETKİLERİ http://dergiler.ankara.edu.tr/dergil...1710/18281.pdf Düzenleyen pria : 05-10-2013 saat 22:58 |
08-12-2013, 14:09 | #366 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
|
11-01-2014, 20:16 | #367 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-09-2012
Şehir: BURSA
Mesajlar: 87
|
guanababa tohumu
kanser hucresini mahf eden bi bitkidir. kemoterapiden 10 kat daha etkili yan etki yokmuş bu bitkinin tohumunu nasil elde edebilirim sagolun |
15-01-2014, 23:57 | #368 | |
Ağaç Dostu
|
Aklımı ilk Kazım Koyuncu gelir. Keşke tüm sanatçılarımız bu konularda Onun kadar duyarlı olsa.. Kazım Koyuncu'nun Çernobil Faciası Hakkındaki Düşünceleri - YouTube Alıntı:
|
|
04-02-2014, 09:29 | #369 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2009
Şehir: İstanbul-Üsküdar-Florya
Mesajlar: 397
|
Dünya Kanser Günü
|
06-02-2014, 15:31 | #370 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-06-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 66
|
kırmızı reishi mantarı
kırmızı reishi mantarının doğal olarak kanserli hücreleri yok ettiğini ve işe yaradığını bir yakınım vasıtası ile gördük, tavsiye ederim... |
24-03-2014, 12:38 | #371 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-05-2009
Şehir: Mugla-Gokova
Mesajlar: 426
|
Alıntı:
Sayin lalolu, bahsetiginiz meyve agaci gaunabana veya ingilizce soursop. Ben Tanzanyada yemistim ve gercekten cok guzel ve faydali bir meyve. Tohumdan yetistirmeye basardim, ama evin icinde ve cok yavas buyuyor, sanirim bizim iklimde hic bir zaman meyve alamayiz. Sadece Akdenizde serada bu mumkun olabilir belki. Afrikaya, orta Amerikaya veya Ispanyaya (graviola meyvenin adi orada) gitmeniz laazim o meyveyi almak icin. Buyuk bir fide interneten yabanci sitelerden almaya deneyebilirsiniz. Iyi sanslar. |
|
30-04-2014, 13:57 | #372 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Soluduğumuz hava,yediğimiz besinler ve tabi içtiklerimiz. Bunların hepsi yaşam biçimimizden dolayı yaşadığımız stresle birleşince Kanser kaçınılmaz oluyor galiba. Hepimiz, hayatımızın bir döneminde yaptığımız yanlışlıkların bedelini daha sonra ödüyoruz. Bazılarımız şekerden, bazılarımız katkılı gıdalardan, bazılarımızda beslenme alışkanlığımızdaki bozukluklardan dolayı gelecekteki sağlıklı yaşamımızı tehlikeye atıyoruz. Marketlerden aldığımız hiç bir şeyin sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz. Amaçları sadece para kazanmak olan üreticiler, sattıkları gıdadan dolayı sağlıkları bozulacak insanları önemsemiyorlar. Teknoloji sayesinde, ürettikleri ürünlerin raf ömrünü uzatmak uğruna ürettikleri gıdaların içine kattıkları kimyasalların, insan vücudunda ne gibi olumsuzluk ve hastalıklara yol açabileceğini bilmelerine rağmen, yaptıkları reklamlarda kullandıkları teknik hile ve aldatmacalarla mallarını pazarlamaya devam ediyorlar. Yıllarca sadece içinde Fluorid var diye diğer markalardan ahalı satıldığı halde satın alarak sağlıklı olduğunu zannedip kullandığımız diş macunlarının aslında kanserojen olduklarını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Bu nasıl zehirlendiğimizin küçük bir göstergesi olarak karşımızda duan bir gerçek. Varın gerisini siz düşünün neler yiyip neler içiyoruz neden hep yorgun ve halsiziz. Saygılar |
30-04-2014, 23:04 | #373 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
|
dostlar kanser illetini çok iyi bilen birisiyim önce annem sonra eşim akciğer kanserine yakalandı evde sigara içilmez ve kendileri sigara içmez ortama dahi girmezlerdi lakin olunca oluyor cernobil illeti 28 yıl önce patladığı zaman cahit aral çay bardağını zevkle içmişti bilim adamları felaketin boyutlarının 20 yıl sonra çıkacağını söyleyince kale almamışlardı şimdi benim zavallı halkım grip olur gibi kanser oluyor özellikle karadeniz çok kötü bir pozisyonda yinede devlet büyüklerimiz görmezden geliyor veya dikkat etmiyor lütfen sayın devlet büyükleri biraz dikkat edin sağlık bakanı ve karadenizli millet vekilleri kim olursa olsun insanlar kırılıyor |
30-04-2014, 23:12 | #374 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
|
yukarıda okuduğum kadarıyla alternatif tıp bilimi doğrultusunda bazı yan takviye ürünler alan dostlar var kemoterapi alındığı süre hiç bir yan ürün alınamıyor lütfen kaş yaparken göz çıkarmayın |
30-04-2014, 23:14 | #375 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
|
tüm hastalara acil şifalar diler böyle bir hastalığı kimsenin başına vermesin yüce rabbimden dilerim |
07-07-2014, 00:56 | #376 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
Baklagiller faydalı birşey olsaydı gaz yapmazdı!! Değil mi? -Seviyorum ama dokunuyor! -Nasıl dokunuyor? -Gaz yapıyor - Severim ama kilo yapıyor!!! -!!! Baklagiller konuşulduğunda bu veya benzer diyaloglar başıma sık sık geliyor. Yediğiniz karbonhidratın miktarı değil kalitesi sağlığınızı etkiliyor. Kaliteli karbonhidratların başında baklagiller gelir.Baklagillerle ilgili duyduğum en büyük şikayet gaz yapıyor olmaları ve bu yönüyle değerlendirilmeleridir. Bir yiyeceğin sağlıklı olup olmadığına veya size yarayıp yaramadığına bu şekilde karar vermeyin. Bakliyatın gaz yapmasının nedeni düzenli yememenizdir. Barsakta sindirime dirençli nişastayı sindiren yararlı bakterilerin miktarının az olduğunda yani iş çok, ama çalışacak eleman olmadığı için gazınız olur. Bu dünyanın en yararlı besinini gazsız yiyebilmek için her gün bir miktar beslenmenize dahil edin. Azar azar başlayın. Salatanıza, çorbanıza, sebze yemeklerine eklemeye başlayın. Başlangıçta gaz yapabilir ama sakın kesmeyin, gaz yapmaz hale gelinceye kadar miktarı yavaş yavaş arttırın. Bunu yapmanıza değecek sebepler var: 1- Diyabet ve kilo almayı önler ve kurtulmanıza yardımcı olur. Çünkü glisemik yükleri düşüktür. Bu nedenle diyabeti önlemeye ve hatta Tip 2 diyabet’ten kurtulmaya yardımcı olurlar. Yüksek besin ve yüksek lif içerirler ve düşük kalorilidirler. Yani kilo alma riskiniz olmadan çok miktarda yiyebilirsiniz. Ancak bir şartla, Türk mutfağının gözden geçirilmesi gereken en önemli zaaflarından biri gereğinden çok fazla yağ kullanılıyor olmasıdır. Çok yemeniz gereken birşeyin içine çok fazla yağ koyarsanız şişmanlattığını zannedebilirsiniz. Baklagiller uzun süre tokluk sağlar, düzenli olarak yerseniz tansiyonunuzu düşürür ve zayıflarken karnınızı doyurmanıza yardımcı olur. 2- Kolon kanserinden ve diğer kanserlerden korur. Kolon kanseri Amerika’da en sık rastlanan üçüncü kanserdir. Çok sayıda bilimsel çalışma, düzenli olarak bakliyat ve mercimekgiller tüketildiğinde kolorektal adenoma ve kanserlerin riskinin düştüğünü göstermektedir. * Son birkaç yılda ise baklagillerin içeriklerinin genlerin çalışmasını etkileyerek bu antikanser özellikleri gösterdiğini ispatlayan çok sayıda bilimsel çalışmalar yayınlanıyor.* * Haftada 2 kez yemek bile kanser riskini %50 düşürüyorsa, daha sık yediğinizde ne kadar korunacağınızı bir düşünsenize! Sindirime dirençli nişasta kalın barsaktaki bu yararlı bakteriler tarafından bütirat gibi kısa zincirli yağ asitlerine parçalanırlar. Bütirat kanserli hücrenin büyümesini engelleyerek ve detoksifiye edici enzimlerin üretimini arttırarak bir dizi anti-kanser etki sağlarlar. Sadece lif ve bütürat değil, içeriğinde bulunan fitatların kolorektal ve diğer pek çok kanserden koruyucu etkileri olduğu gösterilmiştir. * Tamamı için: Obezitenin nedeni olan aranan suçlu bulundu, karşınızda yeni düşmanımız: Tahıllar ve baklagiller - Nurhayat Gül - T24 |
22-07-2014, 15:53 | #377 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
|
09-08-2014, 14:56 | #378 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
Kaz Dağları inciri kabuğuyla yenmeli Kaz Dağları’nda yetişen incirlerin, içindeki ‘ficin’ maddesi sayesinde kanserli hücrelerdeki metastazı durd Ülkenin şifa deposu durumundaki Kaz Dağları’nda yetişen incirler, içindeki ‘ficin’ maddesi sayesinde kanserli hücrelerdeki metastazı durdururken, uzmanlar incirin kabuğuyla birlikte tüketilmesini tavsiye ediyor. Dünyadaki incir üretiminin yüzde 72’sini karşılayan ülkemizde geçtiğimiz yıl yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde, incir sütündeki ‘ficin’ maddesinin kanserli hücrelerde metastazı durdurduğu ispatlandı. Dünyanın, oksijeni en bol ikinci bölgesi durumundaki efsanevi Kaz Dağları’nda yetişen incirlerin içindeki ‘ficin’ oranının yüksek ve kaliteli olduğunu söyleyen uzmanlar, incir meyvesinin kabuklarıyla birlikte tüketilmesini öneriyor. 2013 yılında yapılan ve literatüre giren bilimsel çalışmada ham madde temini ve uygulama yaparak, adını sağlık biliminde tıp literatürüne yazdırmayı başaran Balıkesir’in Edremit ilçesindeki ‘Kale Natürel’ isimli ar-ge firması, Kaz Dağları’ndaki bitki ve meyvelerin şifa kaynağı olduğunu bildirerek, insanları bölgeye davet etti. Kaz Dağları’ndaki çok sayıda köyde yaşayan yerli halk ta bahçelerinde yetiştirdikleri incirleri toplayıp, yol kenarlarında ve köylü pazarlarında satışa sunarak geçimlerini sağlıyor. Bölge halkı, tatilciler ve araştırmacılar, Kaz Dağları gezileri sırasında yöre köylülerinin sattığı ürünleri gönül rahatlığıyla satın alıp tüketiyor. “İNCİRİ, AÇ KARNINA VE KABUĞUYLA BİRLİKTE TÜKETİN” İncirlerin iyice yıkandıktan sonra mutlaka kabuklarıyla birlikte tüketilmesini tavsiye eden ar-ge firması yetkilisi ve bilimsel çalışmalarıyla adını defalarca dünya biliminde duyurmayı başaran Faruk Durukan, “İncirin sütünde bulunan ficin, etkin maddedir. İnciri, kabuğuyla yenilmesini tavsiye ediyorum. Çünkü, 2013 yılında yapmış olduğumuz bilimsel çalışmada, incir sütünde bulunan ficinin, kanser önleyici ve kanserde metastazı durduran ajan olarak görev yaptığı bilimsel olarak ispatlandı. Ve ayrıca, bunun patent başvurusunda da bulunduk. Türkiye, dünya incir popülasyonunun yüzde 72’sine sahiptir. Ülkemizde bol olan bir meyvedir ve şimdi de incir mevsimidir. Bu inciri kabuğuyla birlikte, özellikle aç karnına herkesin yemesini tavsiye ederim. İncirin içindeki süt, kabuk ile meyvenin şekerli kısmı arasındadır. Dolayısıyla, yıkanıp ta kabuğuyla yenilmesi uygundur. Ama bu kabuğundaki sütü derinize sürerseniz, deriniz tahriş olur. Fakat, yenilerek tüketildiğinde, ağızdaki tükürükler, sütün yapısını değiştirerek vücutta herhangi bir toksit oluşturmaz ve zararsız hale gelir” dedi. Kaz Dağları’ndaki yol kenarlarında incir satan köylülerle sohbet eden Faruk Durukan, üretim yapan köylülere, incir ağaçlarında doğal gübre kullanmalarını tavsiye etti. Kaz Dağları inciri kabuğuyla yenmeli |
16-09-2014, 00:24 | #379 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
Edirne Valisi Şahin, kanser uyarısı yapan Dr. Dilek Tucer'i görevden aldı - Diken Ben şahsen pirinç almıyorum artık evime..Onun yerine organik bulgur alyoruz..veya pirinç çok gerekliyse organik olanını alıyoruz bazen..çünkü çok pahalı..bulgur pilavı daha ekonomik.. Pirinci eve sokmamamızın nedeni şu.. Benim köyüm çeltik yani pirinç üreticisi.. Çeltik tarlalarına en az 7-8 defa ot ilacı atılıyor.. Hep ilaç hep ilaç.. Ergene nehrinin kirli suyuyla yetiştirilen pirinçler ise daha çok vahim.. Bence valinin görevden aldığı doktor haklı.. |
30-10-2014, 19:18 | #380 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-06-2011
Şehir: Istanbul / Columbus, Ohio (ABD)
Mesajlar: 1,260
|
Royal Jelly olarak bilinen ari sutunun faydalari cok ... Gogus ve rahim agzi kanserine iyi geldigi belirtilen urunun faydalari arasinda kan dolasimini duzenlemesi,besleyici olmasi ve cilde iyi gelmeside yer aliyor.Bir makalede okuyordum Turkiye'de ari sutu uretimini yapan sadece uc yer varmis lakin hap olarak satin alabilirsiniz ben Ingiltere'de kolayca buldum uygun bir fiyata.Urun kopyalanamiyor dolasiyla hap olarak almanizda bir sikinti bulunmuyor. Multivitamin yerine oldukca iyi bir alternatif.Reklam yapmak istemem ama Holland & Barrett'e bakmanizda fayda var.Ingiltere'de GNC gibi urunler satilmiyor,iceriklerine baktigim saglik urunlerinin cogu dogal.Ucuz fiyata yurtdisina urunleri yolluyorlar ki 100 lira verilen multivitaminden daha ucuz daha saglikli. |
19-11-2014, 00:50 | #381 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
Zeytin tanesi ve yaprağındaki oleuropein maddesinin, prostat, meme ve hepatoma kanser hücrelerindeki anti-tümör etkisinin belirlenmesi üzerine araştırma: (pdf formatında) http://www.nobel.gen.tr/Makaleler/B%...5286397889.pdf |
01-02-2016, 20:35 | #382 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,525
|
''...Maalesef çoğu kişi soğanı yağın içinde iyice kavurarak yemek yapmaya başlar. Ama gerçek şu ki yağın içinde soğanı kavurmak kansere davetiyedir...'' BESİNLER VE PİŞİRME TEKNİKLERİ |
22-09-2016, 18:37 | #383 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-05-2015
Şehir: Yalova - Balıkesir
Mesajlar: 118
|
Kanser ilacı
Kübalı doktorun akciğer kanseri için geliştirdiği aşı 1 dolara satılacak! - Dünya - T24 "Vay koministler vay, ilaç şirketlerini batırmaya çalışıyor servet düşmanları!!!" diye bir açıklama gelmedi sanırım hala sayın devlet büyüklerimizden. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|