04-01-2007, 17:25 | #1 |
agaclar.net
|
Hükümet politikaları / Düşünülen önlemler
Bu trajikomik bir durum. Son derece vahim bir nokta bize masum gelişme gibi anlatılıyor. Kim kimi kandırıyor. Sadece kendimizi kandırıyoruz.Sayın bakan biz hala masumuz diyor ama neye ve kime göre.Sera gazı emisyonları artış trendi en yüksek olan ülke olduğumuzu da yine kendisi açıklıyor. AB gerisinde kaldık ama Dünya artış trendi sıralamasında öyle hızlıyız ki 1. numara olduk... Kyoto Protokolü' nü de hala da imzalamadığımızı hatırlatırım. Türkiye küresel ısınmada hâlâ 'masum' sayılabilir Pepe: 2003 yılında AB ülkeleri kişi başına 25 ton, Türkiye'yse 3.3 ton karbondioksit üretti. 04/01/2007 AA - ANKARA - Otomobil egzozlarından, konut ve fabrika bacalarından hatta 'yellenen' ineklerden havaya savrulan gazlara bağlı gelişen küresel ısınmada, Türkiye, AB'den daha 'masum' çıktı. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'nin kişi başına düşen karbondioksit emisyonu açısından, AB ve OECD ülkelerinin oldukça gerisinde kaldığını açıkladı. Bakan Pepe, CHP'li Canan Arıtman'ın ilettiği soru önergesine verdiği yanıtta, sera gazlarının üretiminde Türkiye'nin konumunu özetledi. Pepe'nin verdigi bilgiye göre, Türkiye, küresel ısınmaya karşı oluşturulan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne 2004'te taraf oldu. Türkiye, sözleşmenin Ek-1 kısmında yer alan ülkeler arasında 'sera gazı emisyonları artış trendi en yüksek olan ülke' olarak yer aldı. Ancak yine de ürettiği sera gazları AB ve OECD ülkelerinin gerisinde kaldı. Ülkelerin 2003 yılı kişi başına düşen toplam karbondioksit emisyonları karşılaştırıldığında, OECD ülkeleri ortalaması 11.1 ton, dünya ortalaması 4 ton, AB ortalaması 25 ton, Türkiye ortalaması 3.3 ton oldu. Türkiye, 2003 yılında, tüm dünyadaki toplam sera gazı üretiminin yüzde 1'inden azını üretti. Ancak Pepe, Türkiye'deki sanayileşme ve ekonomik büyümeyle birlikte sera gazı emisyonlarında bir artış olacağını hatırlattı. Kaynak |
06-02-2007, 10:15 | #2 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
20-02-2007, 12:52 | #3 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
26-02-2007, 07:00 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Bu kadar memura buzul mu dayanır... Küresel ısınmaya karşı önlem olarak, bizim memurların mesai saati değiştiriliyor. 8.5'ta işbaşı yapıyorlardı. 7'de yapacaklar. Olacağı buydu zaten. Gitmiyorsunuz vaktinde işe... Buzullar eriyor sizin yüzünüzden! Ne düşünüyorsunuz bilmem... Ben çok önemsiyorum bu küresel ısınma meselesini... Onun için Hükümet'in hazırladığı "küresel ısınmaya karşı eylem planı"nı can kulağıyla takip ediyorum. Üç bakan görevlendirildi bu iş için. Enerji Bakanı. Çevre Bakanı. Tarım Bakanı. Ortak basın toplantısı yaptılar... Diş fırçalarken boşa su akıtmayın. Traş olurken, çeşmeyi kısın. Çamaşır makinesini ve bulaşık makinesini doldurmadan çalıştırmayın. Düdüklü tencerede pişirin. Akıllı klozet kullanın. Üç bakan açıkladı bunu. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nden korunmak için "pantolon paçalarını çoraba sokun" önerisi de bu ekibe ait... Doğalgaz kesintisi olduğunda "çift kazak giyin" önerisi de. Bilimin ışığında yönetilmek harika bi şey. Küçük bir pürüz var sadece... "Küresel" ısınmaya karşı millete "israf yapma" diyen devletin, "küreselleşme" gereği, 198 milyar dolar borcu var. İthalat, 137 milyar dolar. Yılda 33 milyar dolar faiz ödüyor. "Dişini fırçalarken boşa su akıtma" diyor... Yuvacık Barajı'nda akmayan suya tomarla para ödüyor. "Çamaşır makinesini doldurmadan çalıştırma" diyor... Doğalgazı almasa bile, parasını ödemek zorunda... Anlaşmayı öyle yapmış. Depo yapmamış. Dolduramıyor! "Akıllı klozet kullan" diyor... Nehirler akıyor, o bakıyor; baraj yapmıyor. "Düdüklü kullan, ısıyı dışarı kaçırma" diyor... Memleketin her tarafı maden, dışardan kömür satın alıyor. Kaç baraj yapılırdı bu parayla, susuz kalmamak için? Kaç santrale filtre takılırdı, havaya daha az duman savurmak için? Kaç metro biterdi, daha az egzoz için? Açıkça görüldüğü gibi, küresel ısınma denilen illet, memurun başının altından çıkıyor... Bir de, traş olmayı beceremeyen adamlarla, yemek pişirmeyi bilmeyen kadınlar yüzünden. Mahvettiler Alaska'yı. Kaynak: 22 Şubat 2007 tarihli Sabah Gazetesi |
04-03-2007, 06:54 | #5 |
Ağaç Dostu
|
kuresel isnamanin emperyalist tezgahi olma ihtimali buyuktur.Avrupa ve Amerikanin dogaya yaydigi kirlenmeyi goz onune alinirsa Turkiyenin masumiyeti ortaya çikar! Yukarda malum basindan bazi yazilar konmus siz halen bu basina guvenip inaniyorsaniz derin bir uykudasiniz.Kuresel isinmadan daha tehlikeli olan kuresel sermaya ve kuresellesme var bu sermaya dunya genelinde basini kontrolu altinda durduruyor. sununda belirteyim Ben bu hukumetin Turkiyeyi degil bir bakkali bile yonetmeye layik olmadigini dusunuyorum fakat malum medyadaki her habere kusku ile bakmanizi tavsiye ederim. |
04-03-2007, 13:34 | #6 |
agaclar.net
|
Küresel ısınma için alınması gereken önlemler, küresel ısınma olmasa da yapılması gereken şeyler değil mi? Yenilenebilir enerji, gereksiz enerji harcanmasına son, çevre kirliliği yaratan, filtreleme yapılmayan alanlarda kontrol, metan gazına neden olan, gelişi güzel çöp biriktirmeye önlem, vs vs... Emperyalistlerin çıkarına olan kısımları yazar mısınız? |
04-03-2007, 16:38 | #7 |
Ağaç Dostu
|
emperyalist sistemin nasil çalistigi goruyoruz tavuk gribi,sars,sarbon panigi,2000 dijital kayamet( simdide 2012) senaryolari ,petrol bitiyor yalani,el kayda tehlikesi,dunyayi doyurmak icin GDO lu tohumlara gecilmesi zorunlulugu yalani vs vs saymakla bitmez . Turkiyeye kuresel isinmadan sende sorumlusun sunlari yap bunlari yapma su cihazlari kullana otekini degistir bunu kullanma denilebilir bunu kim diyecek ,bati ve akil verecek yol gosterecek icabinda teknoloji satacak ve bizim akil fakiri siyasetlerde tavuk kaitlimanda oldugu gibi oldugu gibi kiyamet yaklasiyor bir an once denilenleri yapalim diyebilirler.Emperyalizmin çikar konusu yapmadigi sey yok gibidir. simdi kuresel isinmaya karsi Turkiyede gorevini yerine getirsin diyen malum medya tohumculuk kanunu petrol yasasi gibi maddaler gecerken neden sustu.Bu gecen yasalar çeverecimi sanki ,dogaya ve ulkeye zarari yokmu? Simdi varsa yoksa kuresel isinma ki insan faliyetleri sonucu oldugu kesin degil.Elbetteki supheyle bakacagim.Havayi ve cevreyi kirtletenlere karsi yapilmasi gerekenleri bende destekliyorum ama Kureselesmenin isgali altinda bulunan bir Turkiyeyi çok daha buyuk sorunlar bekliyor.iklim degisikligi soz konusu kuraklik artiyor su kaynaklari dahada onemli hale gelirken biz su saynaklarimizi dunyanin buyuk kartellerinin eline birakiyoruz ozellestirme adi altinda. |
04-03-2007, 18:01 | #8 | ||
agaclar.net
|
Alıntı:
Alıntı:
Sorunun çözümünü yanlış yerde ararsanız o sorun asla çözülmez. |
||
05-03-2007, 03:47 | #9 |
Ağaç Dostu
|
sayin malina ben diyorumki bu isinma dogal sebeblerden olusan bir iklim degisikli insan etkisi sonucu oldugu bir tezgah. bizim politikacilara dediklerim az bile akli olan adam tohumculuk yasasini gecirirmi!zaten onlar ancak emperyalist ustalarindan aldiklari emirleri yerine getiriyorlar sonrada torunumuzun torunun bile odeyemecegi kadar krediyi IMF Dunya Bankasi denen modern kolonicileren alip duble yol yapip hava atiyorlar.Yoksa ne o mevkiye kolay kolay gelebilirler nede iktidarda kalabilirler.sagi solu bosverin Turkiyenin basina biz kendi ayagimizin ustunde duracagiz topragimizi kaynaklarimizi kimseye peskes cekmeyip kendi vatandasimizin yararina kullanacagiz diyen bir iktidar gelse?! boyle bir iktidarin hemen agayini kaydirirlar basta Basin olmak uzere bir suru cirkin oyun oynanilir. Yeni dunya duzeni yururlukte her konuda yanlis bilgilendirme ,yonlendirme,gizleme vs vs kampanyalari var.Hiçbirsey icin olmaz olmaz demeyin! |
|
|