Eymir Gölü - ODTU

[uzaytek]

Sayın Cüneyt Özdemir

Bugünkü Radikal Gazetesinde Ankara Notları Başlıklı yazınızda

"...Gökçek'in bir diğer büyük projesi ise ODTU arazisinden geçecek yol. Bu yolu yapmakta ısrarlı bir de iyi haber; sevgili ODTU'lüler alınmasınlar ama ankara'nın en güzel doğa mekanı Eymir Golü ODTU'lülerin kullanımından alınıp tüm Ankaralıların kullanımına açılacakmış sadece üniversitelerin elindeki yeşil alanlar değil, bence şehirlerin ortasındaki askeriyeye ait yeşil alanlar da kullanıma açılmalı. Sonuna kadar destekliyorum."

satırlarınızı içim acıyarak okudum.

ODTU'ye ilişkin bazı konuları yeterince bilmediğinizi düşünerek size yazmaya karar verdim. ODTU'nün de Eymir'in de ilk yıllardaki resimlerini bulabilirseniz bir bakın. Bulabilirsem ben size yollarım. Her 2 mekan da ODTU'den önce çok az ağacı olan bozkırdı. En başta geçen yıl kaybettiğimiz kurucu Rektörümüz Kurdaş ve sonraki tüm rektörlerin öncülüğünde tüm akademik, idari personel, öğrenciler ve mezunlar bu mekanları ağaçlandırdık. Ben kendi adıma kaç tane ağaç diktiğimin sayısını hatırlamıyorum. Yine geçen sene kaybettiğimiz Ağaç ve bahçelerden sorumlu sevgili Alaaddin Egemen bu mekanları yeşertmeye bir ömür harcadı. Eski Rektör yardımcılarımızdan birisinin ağaç dikerken donan ayağını kaybetme tehlikesi geçirdiğini duymuştum.

Sonunda Ankara'nın en yeşil doğası parçası böyle ortaya çıktı. Emekle, sevgiyle yeşerdi. Belki bilmiyorsunuz ama her iki mekan da Ankaralılarla dolup taşar. Ama kontrollü bir şekilde, yeşillik korumayı ve bakımı da gerektirir. Her sene bir kaç yangınla mücadele edilir, acele yeni ağaçlandırmalar yapılır. Böceklenmeyle mücadele edilir. Buralar Başkentin oksijen depolarıdır. Buralarda yabanı hayat hüküm sürer, tavşanlar, tilkiler yüzlerce çeşit kuşlar, kelebekler, harika doğa çiçekleri...

Ankaralıların Eymir'e giremediği konusu da doğru değil, Başvuranlar kart alarak göle girebilirler ama güzel bir doğayı kirletmemek, buradaki ekositemi bozmamak üzere.Burası hepimizin zenginliğidir ve çocuklarımızın da bozulmamış, korunmuş bir doğa parçasında keyif almaları için hepimiz onu korumalıyız. Tüm ODTU'lüler buna çok özen gösterir bunu Ankaralılar için yaparlar....

ODTU'den geçecek yol konusu da ayrı bir yılan hikayesidir. 10 yıldır başlanıp bitirilmeyen metro hattı sonunda geçen yıl bakanlığa devredildi. Bu arada Sincan-Ankara banliyö treni de durdurulunca Eskişehir yolu diye bilinen yol artık ulaşımı kaldıramaz oldu. Bu hatta ODTU, Hacettepe-Beytepe Bilkent, Başkent üniversiteleri, çok sayıda kamu kurum ve kuruluşları, Hastaneler var. Ve artık bu yolda bir yere gitmemiz çok ama çok zor, ve metro en iyi alternatifken bitirilmiyor. Bu yol genişletileli 10 sene olmamıştı, değil ODTU'den yol geçirmek 3 katlı yolda yapılsa trafiğe hergün eklenen araçlarla trafik Ankara'da bir açmazda. Belediyenin asli görevleri arasında vatandaşlarına şehir içi ulaşımı sağlamak bunu da pek çok gelişmiş ülkede olduğu gibi çağdaş kitle taşıma araçlarına öncelik verecek çözümler üretmektir. Büyük proje ODTU'den yol geçirmek değil bir an önce Metroyu tamamlamaktır.

Ayrıca ODTU yakınlarında Birlik Parkı diye bilinen yüzlerce vatandaşın yararlandığı bir park vardır, çok yakında bu parkın bir bölümünün konut ve iş alışveriş merkezleri yapılması için yök edilmesi söz konusudur. Lütfen değerli Belediye Başkanımıza bu konuyu da sorun.

En kısa zamanda yolunuzu ODTU'ye düşürürseniz size hem ODTU'yü hem Eymir'i, hem de Birlik Parkını gezdirmeyi ve yukarıda yazmaya çalıştığım satırları gözlerinizle görmenizi çok isterim.

Saygılarımla

Prof. Dr. İnci Gökmen
ODTU Kimya Bölümü

[nevsune]

Biz Ankaralılar suya pek hasret olduğumuz için nerede bir su birikintisi görsek başına koştururuz. Eymir gölüne gençliğimde ODTÜ'lü arkadaşlarımız sayesinde giderdik. Bakir, yeşil, dünyalar güzeli bir göl kıyısıydı. Genciz o zamanlar ya; henüz doğa kirlenmemiş başımıza neler geleceğini bilmiyoruz, bu doğal göl de bize çok doğal bir durummuş gibi gelirdi. Yaşlanırken, doğalın başına neler gelebildiğini görmüş olduk ne yazık ki. Uzun yıllar sonra Eymir gölüne tekrar gittiğimde hala yeşil, hala doğal, hala çok güzeldi. İyi ki korunmaya alınmış da o halini korumuş diye sevinmiştim. Aman Gökçek'in elleşmediği bir orası kalsın lütfen. Lütfen, lütfen.

Gökçek yönetiminde Ankara'nın ve Ankaralıların başına gelenleri yazmaya kalksam sayfalara sığmaz. Okumakla başa çıkamazsınız. Yine de birkaç örnek yazmak isterim.

Ankara'da nerede bir yeşillik varsa Gökçek oraya elini atıp beton yığını haline getirir. İçimiz dışımız 25-30 günde bitirilmekle övünülen çirkin beton alt-üst geçitlerle doludur ama her ne hikmetse bunlar bir yağmurda gölleşip kullanılmaz hale gelir. Hatta birisi bir yağmurda çökmüştü bile.

Yılan hikayesine dönen bir metro durumu vardır ki evlere şenlik. Metro inşaatına ilk başlandığı zaman Eskişehir yolundaki billboardlara Gökçek'in resimleri asılmıştı. Bu resimlerde Gökçek'in o muhteşem gülümsemesinin! yanında koca koca "Ankaralılar metronuz hayırlı olsun" yazısı vardı. Aradan kaç yıl geçti biliyor musunuz, 10 koca yıl. Ne oldu hayırlı metromuz biliyor musunuz, geçen yıl Ulaştırma Bakanlığına devredildi. Peki bugün ne haldeyiz, biliyor musunuz? Bu anlatılmaz, yaşanır. Yazıda da belirtilmiş ya hani, Ankara'nın büyük yükünü taşıyan Eskişehir yoluna sabah ve akşam saatlerinde bir çıkın görürsünüz.

Elin adamı betonu, denizi yeşillendirir. Gökçek Ankara'nın simgelerinden ve en özel parklarından biri olan Kuğulu Parkı bile betona çevirecekti. Kavaklıdereliler ayaklanıp geçit vermedi de kurtulduk rezillikten.

Büyük projeler adına bir kurban daha verilmesin. Bırakın Eymir gölü değerini bilen yönetimde, ODTÜ'de kalsın. Bir yerde de mangal yapılmayıversin. Sonraki nesiller de doğalı, yeşili tanısın. Lütfen...

[denizakvaryumu]

Eymir şimdiki gibi korunsun ama halka da açılsın derim

Üyelikle, tanıdıkla girilebilen bir göl olmaktan çıksın...

[fsuzen]

Gölbaşının diğer gölü olan Mogan gölünün halini hepimiz biliyoruz.Halka açıklık tanımının rant , yapılaşma ve doğanın ölümü olan bu memlekette bırakında Eymir gölü kurtulsun. Daha önceki yıllarda Eymir gölünün halka açıldığını hatırlarsınız. Sonuç ormanların bir kısmının yanarak yok olması oldu.

Çamlıdere yakınlarında Çamkoru göleti 3-5 yıl önce Hacettepe Üniversitesinin elinden alınıp Büyükşehir Belediyesinin kontrolüne geçti.Şu anda giriş tamamen yasak ve balık tutmayı engellemek için 5 adet güvenlik görevlisi tarafından korunuyor.

Saygılarımla

[Sûz-i Dilârâ]

Doğayı kullanabilmek de bir terbiye ve kültür gerektirir. Van Gölü kumsalından biliyorum, içler acısı, millet göle girebilmek için temiz yer arıyor sonra o bulduğu yeri de kirletiyor.

Yazın, göl kenarında ağaçlıklar var hemen üst tarafından da yol geçiyor, siz arabanın içinde yoldan geçerken kesif, iğrenç mangal kokusu burnunuza girer, ağaçlık nerede bir avuç yer varsa sanki yangın çıkmış gibi dumanla kaplıdır. Akşam olunca arkalarında bıraktıkları çöpler, peçeteler, çekirdek, karpuz kabukları da nazarlığı. Arabalarıyla gelip güya pazar günlerini tabiatla iç içe geçiren, tabiat sevgisinden anladığı 100 poşet dolusu yiyecek, içeceği çayıra uzanıp patlayana kadar yemek olan bir kültür (pek de kültür dememeli aslında). Sonra bir de akşam eve dönüş trafiğini göreceksiniz, İstanbul trafiğine rahmet okutur cinsten. Öyle ya sabah 9.00 sularında gelip kahvaltıyla başlattığı yeme-içme işini akşamüstü üçüncü kere mangal sonrası kalanları da temizlemek suretiyle noktalayan halkımızın yaşadığı sindirim sorunları sebebiyle acilen evine yetişmesi gerekmektedir.

Eğer siz bu insanların elinin altına Eymir gölü gibi bir harikayı verirseniz sonunun ne olacağı da çok malûm. Ya gölü unutup halka açacaksınız ya da halkı unutup gölü koruyacaksınız. Benim dualarım ikinciden yana olacak. Ankaralı Eymir gölü kenarında da mangal yakıp tavuk yemeyiversin ya da "çekirdek çitlerkene" gün batımını izlemeyiversin.

Van Gölü'ndeki Akdamar adasına yiyecek götürmek yasak ancak böyle baş edebiliyorlar kirlilikle buna rağmen bile gördüğüm zaman gözüme yaş dolduran manzaralarla karşılaşıyorum. Adanın ön tarafının göl kıyısı poşet içinde dalgaların sürükleyip getirdiği pislikler toprak parçasını bulunca yapışıp kalıyorlar.

[omar]

Halka açılım bana değildir sanırım…
Birkaç milyon dolarım yok ki Kule / Tower / Rezidans artık her ne ad ile tanımlanırsa satın alsam; penceresinden - terasından gün batımını seyretsem?

“Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gitmesek de, görmesek de,
O köy, bizim köyümüzdür…”

[denizakvaryumu]

Çok kaza oluyor halka araba kullanmasını da yasaklayalım.

Almanya'da araba kullanan kişi kurallara tam uyarken Türkiye'de aynı kişi neden uymuyor ?

Mangalmış, kirli çöpmüş vs.vs....bir gölün halka yasaklanması için geçerli sebepler değil malesef...

[nevsune]

Ben de her ne kadar doğayı kirletenlere fena halde sinirlensem de insanlara bir şeyin yasaklanması taraflısı değilim. İyi de çözüm ne olmalı?

Bu öyle bıçak sırtı bir durum ki, hani doğaya da "veni, vidi, vici" muamelesi yapanlara, yediği içtiği şeyleri toplamayı akıl edemeyip her yeri çöplüğe çevirenlere ne yapmalı? Herkesin arkasına bir polis, zabıta konulamaz ya.

Eğitim şart Hangi eğitim peki? 2-3 yaşındaki çocuğunu otobüste koltuğa oturtup hamile, yaşlı vs geçerken kafasını camdan dışarı çeviren annenin vereceği eğitim mi? Çocuğu sokakta kola kutusunu yere attığında kılını bile kıpırdatmayan ebeveynin verdiği eğitim mi, yoksa okuldaki öğrencinin hayatını tehlikeye atıp 2. kattaki camları sildiren eğitimcinin verdiği eğitim mi? Örnekler saymayla bitmez.

Son yıllarda gördüklerimden, yaşadıklarımdan son derece şaşkınım. Eskiden bir çok şeye çözüm üretmeye çalışırdım kendimce ama artık resmen tıkandım. Aynı bu konuda olduğu gibi

[fsuzen]

Eğer yanlış bilmiyorsam Eymir gölüne giriş yasak değil.Herkes kart alarak giriş yapabiliyor.Sadece belli kuralları var.Bu kuralları uygulayan ilgili üniversite. Mesela saat 22.00 'den sonra girişin yasak olması,ağaç altlarında ateş yakılamaması ,yumurtlama mevsiminde balık avlama yasağı olması, çevreyi rahatsız edilenlerin uyarılması gibi

Diğer kuruluşlar bu şekilde koruyabilecek , Gölbaşı ilçesinin ve mermer işletmelerinin atıklarından dolayı gölün ölmesini engellemek için bilimsel araştırmalar yapmasını ve uygulanmasını sağlayabilecek ise sorun yok.

Saygılarımla

[denizakvaryumu]

Orijinal Mesaj Sahibi fsuzen

Eğer yanlış bilmiyorsam Eymir gölüne giriş yasak değil.Herkes kart alarak giriş yapabiliyor.

Eymir Gölü giriş kartı veya izin yazısı olmayanlar göl çevresine ve tesislere giremez

İç Hizmetler Müdürlüğü

Üniversitemiz Eymir Gölü çevresine akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz haricinde girmek isteyenler için ücret karşılığı senelik kart uygulaması yapılmaktadır. Yeni yıl için giriş kart ücretleri düzenlenmiştir

ODTÜ-Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü

========================

Üniversitelerin "halka rağmen koruduk"

anlayışı yerine

"Halkla beraber koruduk" anlayışını geliştirmesini ve çalışmasını beklerim

ODTÜ gibi bir üniversitenin bunu başarabileceğine inanıyorum.

[Çamtepe]

Ücret karşılığında kart vererek bir kontrol sağlamak bence çok normal bir uygulama.

Bakın bir yazı daha var, bu da güzel bir cevap.
Cüneyt Özdemir'e bir ODTÜ'lüden Eymir Gölü yanıtı | soL Haber Portalı