agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 19-03-2009, 13:13   #1
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Endemik bitkileri çoğaltıp koruma çalışmaları

CR (critically endangered- Çok tehlikede) statüsünde bulunan bu çiçeğin, neslinde bu kritik durum varken, ve en iyi şartlarda yaşadığı yer Gölbaşı'nda Hacıhasan köyü iken, gelin o tohumları en uygun yer olan, yetiştiği yere dikelim.
Evlerimizde, bahçelerimizdeki, muhtemelen uygun olmayan şartlarda, yetiştirmeyi denerken, çoğunun heba olacağını düşünüyorum.

Bir gezi düzenleyip, Gölbaşı'nda uzman arkadaşlarımızın eşliğinde, kendi törenimizle onları kendi topraklarına ekelim Güzel bir vesile ile bir araya gelmiş de oluruz.


Ankara’nin Florası ve Korunması Gereken Endemik Bir Türü: Yanardöner

Tohum paylaşım:
Sevgi çiçeği (Yanardöner çiçeği)

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 13:41   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Sn. Müjgan, merak etmeyiniz. Tohumlar İncek, Ahiboz, Çayyolu'nda 3 ayrı yere dikilecek.

Tohum Kaynağı arkadaşımdan tekrar istedim.

Tohumların alındığı yerdede bu sene çok miktarda ekilecekmiş.

Bize verilen tohumlar, bir anlamda tanıtım ve ilğilenenlerin çoğaltılması amaçlı.

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 13:58   #3
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Tohumları heba etmek, **** çiçeklerini toplayıp vazomuza koyup solunca çöpe atmak için de istemiyoruz. Heyecanımızı hoş görün, keşke ikicik tohumlarımız yeşersin, çoğaltır vatanına iade ederiz.

Ayrıca Kamil Koç'un yolculuk dergisinin Mart sayısında, Afyon'un endemik bitkileri tanıtılıyordu. Bu çiçeğe çok benzettiğim bir foto vardı. Bulabilirseniz bakmanızı rica ederim.

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 14:12   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Sn.Müjgan

ben farklı düşünüyorum.Belirttiğiniz bölgedeki sayıları kendi nesillerini devam ettirecek sayıda.

Oysa bu tohumlarla gerek evde gerek bahçede gerekse Derya arkadaşın köyünde deneme yapmakta fayda var.

En iyi korumanın;
bu bitkiyi sadece bulunduğu yerde değil, adapte olabileceği başka yerlerde de yetiştirmek-çoğaltmak olduğunu düşünüyorum.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 14:15   #5
Ağaç Dostu
 
feriha's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-10-2007
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 1,774
Galeri: 5
Doğru düşünmüşler Sayın k0900!

Birileri daha çok ilgilenseydi sanırım yok olma sınırına gelmezlerdi.

Bu sevgiyi çoğaltalım ki hiçbir bitkimiz yok olmasın.

Belki yeri değil ama dikkat çekmedi Müjgan hanımın tanıttığı Fritillaria pinardii hiçbir yerde yok İngiltere de satıcılarda adıyla sanıyla Türkiye florasından isimleriyle satışta.. linke bir gözatarmısınız yanlış mı anladım acaba?
http://translate.google.com.tr/trans...N%26start%3D10

feriha Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 14:51   #6
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,918
Galeri: 215
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nevsune Mesajı Göster
Bu benim çocukluğumun çiçeği

Çok parlak renkli ve gerçekten yanar dönerdi. Görmeyeli ne kadar uzun yıllar oldu, hatta unutmuşum da şimdi görünce hatırladım.
Benim çocukluğumun geçtiği Küçükesat, Seyranbağları, Gaziosmanpaşa henüz bu kadar betonlaşmamışken, bu çiçek orada burada, bahçelerimizde çıkardı (hatta görünce bu yüzden bu kadar sevinmiştim). Yani bu çiçek Ankara'ya yabancı bir çiçek değil. Şimdi yalnızca belli bir yerde o da koruma altında olduğu için soyunu sürdürmeye çalışıyor.

Bizler üç beş tohum alıp çoğaltmaya çalışsak ve her yere yaysak, bence hem Ankara'ya hem sevgi çiçeğine hayırlı bir iş yapmış oluruz. Kaç kişi Gölbaşı'nda bu çiçeği görmeye gidiyor? Oysa ben torunuma da göstermek isterim sevgi çiçeğini, o da torununa gösterebilsin. Belli mi olur, günün birinde sorumsuz bir yönetim çıkıp koruma bölgelerine kooperatif kurulmasına izin bile verebilir (burası Türkiye). İnsan haklarının, hayvan haklarının hiçe sayıldığı yerlerde sevgi çiçeğini mi düşünecekler?

Keşke tüm endemik bitkileri yaymak için bir şeyler yapabilsek.

nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 15:18   #7
Ağaç Dostu
 
berduray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-04-2007
Şehir: bodrum
Mesajlar: 3,153
Galeri: 72
Seyranbağları, muratpaşa mahallesi, hakikaten adı gibi bağdı değil mi, hatırlıyorum. Huzurevinin oraları bile gecekonduydu... Şimdi gelsem Ankara'yı nasıl bulurum bilmem...

berduray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 15:22   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nevsune Mesajı Göster
Benim çocukluğumun geçtiği Küçükesat, Seyranbağları, Gaziosmanpaşa henüz bu kadar betonlaşmamışken, bu çiçek orada burada, bahçelerimizde çıkardı (hatta görünce bu yüzden bu kadar sevinmiştim). Yani bu çiçek Ankara'ya yabancı bir çiçek değil. Şimdi yalnızca belli bir yerde o da koruma altında olduğu için soyunu sürdürmeye çalışıyor.

Bizler üç beş tohum alıp çoğaltmaya çalışsak ve her yere yaysak, bence hem Ankara'ya hem sevgi çiçeğine hayırlı bir iş yapmış oluruz. Kaç kişi Gölbaşı'nda bu çiçeği görmeye gidiyor? Oysa ben torunuma da göstermek isterim sevgi çiçeğini, o da torununa gösterebilsin. Belli mi olur, günün birinde sorumsuz bir yönetim çıkıp koruma bölgelerine kooperatif kurulmasına izin bile verebilir (burası Türkiye). İnsan haklarının, hayvan haklarının hiçe sayıldığı yerlerde sevgi çiçeğini mi düşünecekler?

Keşke tüm endemik bitkileri yaymak için bir şeyler yapabilsek.
Sn.Nevsune, günün birine gerek kalmadı, o bölge resmen işğal altında.

Onlarca az kalır, yüzlerce kooperatif kuruldu bu bölgede.

Koruma altındaki bu bölgede sonbabarda meşe palamutları diktik. Dikim esnasında yüzlerce çiğdem soğanınada rasladık.

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 15:24   #9
Ağaç Dostu
 
feriha's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-10-2007
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 1,774
Galeri: 5
Sevgili Berduray tam da o bölgede oturuyorum ve evin tapusunda (sanırım

henüz kat mülkiyetine geçmemişti o zaman) yazıyordu:

= kuyulu bağ =

Ne bağ kaldı ne kuyu.. Yerine yapılan binaların birinde balkonlarda teraslarda kapanıp kaldık...

feriha Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 16:59   #10
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Sn.Müjgan

ben farklı düşünüyorum.Belirttiğiniz bölgedeki sayıları kendi nesillerini devam ettirecek sayıda.

Oysa bu tohumlarla gerek evde gerek bahçede gerekse Derya arkadaşın köyünde deneme yapmakta fayda var.

En iyi korumanın;
bu bitkiyi sadece bulunduğu yerde değil, adapte olabileceği başka yerlerde de yetiştirmek-çoğaltmak olduğunu düşünüyorum.

Sayın Denizakvaryumu
Evlerde değişik tohumlar ve çelikler alıp denediğimiz çoğu bitki, gerçekten heba oluyor. Ya o işi beceremeyişimizden, ya ortam, ışık, toprak vs.nin uygun olmayışından... Bazen bozuk ruh hallerimizden bile etkilenip soluyorlar, büyümüyorlar.
Ben En iyi korumanın; bitkileri sadece bulunduğu yerde değil, adapte olabileceği başka yerlerde de yetiştirmek-çoğaltmak olduğunu değil; bitkileri en iyi, yaşadığı doğal ortamlarında korumak, büyümesine ve üremesine destek olmak gerektiğini düşünüyorum.
Zaten en ekonomik olanı da bu. Diğer deneysel ortamlar risk ve masrafı artırıyor.
Armut, elma, şeftali ya da adını sayacağımız yüzlerce meyve ve çiçek kendi ortamlarının dışında üretilebilir, denemeler yapılabilir. Ama Sevgi çiçeği gibi yaşamsal krizde olan türler, daha bilimsel bir ortamda, uzmanların çalışmaları ile başka ortamlarda kültüre alınabilirler. Bunda bir sakınca yok. Ama forumda endemik bitkilerin tohumlarının hobi hevesiyle elden ele geçmesi beni üzüyor.
Belki abartıyorum ama son TK toplantısında Güvenç Mamıkoğlu'nun bize verdiği Gingko biloba tohumlarını, 3 ay önce diktiğim saksıda kaç kez rahatsız etmişimdir. Neden hala görünmediler diye
Onlar endemik olmadıkları halde gözlerinin içine bakıp durdum, şimdi nihayet toprağın üstüne çıkmayı başardılar da, içim biraz rahat etti. Azcık daha palazlandıklarında ikisini de herbaryum'a teslim edeceğim. Fakültedeki seralarda daha uygun ortamda dururlar diye...

Yine konumuza dönersek; elimize geçen tohumları, en azından filizlendiklerinde Vildan'ın da dediği gibi, vatana iadesi sağlanırsa, ağaçlar net üyelerine yakışır, yaraşır bir tavır olacağını düşünüyorum.
Bitkiler kârdayken, bizim kârımız da Gölbaşı'na gezmeye gitmek olurdu...

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 17:04   #11
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Dünyada sadece Gölbaşı nda yetişen halk arasında yanar döner olarak bilinen sevgi çiçeği açmaya başladı. Mayıs ayı başları ile Haziran ayı ortalarına kadar kırmızı ve tonlarında açan sevgi çiçeği geçen yıl kuraklık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşıkarşıya kalmış sadece 30 metrekare alanda çiçek açmıştı.

GÖLBAŞI’NDA SEVGİ ÇİÇEKLERİ AÇTI

Dünyada sadece Gölbaşı’nda yetişen halk arasında yanar döner olarak bilinen sevgi çiçeği açmaya başladı. Mayıs ayı başları ile Haziran ayı ortalarına kadar kırmızı ve tonlarında açan sevgi çiçeği geçen yıl kuraklık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşıkarşıya kalmış sadece 30 metrekare alanda çiçek açmıştı. Bu yıl yağışlarında etkisiyle yaygın halde bulunan sevgi çiçeği Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü arazisinin içinde yetiştiği gibi yan taraflardaki arazilerde de çogaldığı gözlendi. Geçen yıla göre sık olmamasına rağmen yaygın olan sevgi çiçeği telle çevrili bulunan Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü’ne ait arazide yetişiyor.

TARLALARDAKİ ÇİÇEKLER SÖKÜLÜYOR

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü arazisinin telle çevrili olmasından dolayı sevgi çiçeklerinin koruma altında olmasına rağmen, yanındaki arazilerde yetişen sevgi çiçekleri de bazı vatandaşlar tarafından sökülerek götürüldüğü görüldü. Nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalınca Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altına alındı. Ancak bazı vatandaşlar saksılarına dikmek için kökleriyle sökerek götürüyor.

GEÇEN YIL YOK OLMAK ÜZEREYDİ

Geçen yıl kuraklık sonucu Gölbaşı’nda sadece 30 metrekare alanda 100 kadar sevgi çiçeği açtı. Açan sevgi çiçeklerinin yok olmaması içinde Gölbaşı Belediyesi su tankeri ile sulamıştı. Bu yıl sevgi çiçeklerinin daha yaygın olduğu, sık yetiştikleri alanların seyreldiği gözlendi. Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü telle çevrili arazisinin içerisinin her tarafından açan sevgi çiçekleri bu yıl yan taraftaki arazilerde de yetiştiği gözlendi.

DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAZİYİ VERECEK AMA…

Dünya Doğayı Koruma Birliği kriterlerine göre nesli ’kritik’ düzeyde olan ve sadece Gölbaşı’nde yetişen sevgi çiçeği için, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nden büyük jest geldi. Genel Müdürlük, çiçeğin varlığını sürdürmesine katkı için 100 bin metrekareli arazisinden vazgeçiyor. DEVLET Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü (DOB), dünyada sadece Gölbaşı’nda yetişen Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün operaya tahsis ettiği arazide en iyi yaşam alanı bulan "yanar döner-sevgi çiçeği" için tahsis edecek. DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen ile görüşerek Çevre ve Orman Bakanlığı ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü arasında yapılacak bir protokolle çiçeğin korunmasını talep ettiği ögrenilmişti. Milli Emlak Genel Müdürlüğü Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne bir yer tahsis ederse, Genel Müdürlük sevgi çiçeğinin yetiştiği araziyi tahsis edecek.

HAŞLAK; ARAZİ LABORATUVAR GÖREVİ YAPACAK

Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak “Gölbaşı Haymana Yolu 7.km.de bulunan Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne arazisi karşılığında bir arazi tahsis edildiği taktirde çiçeğin yetiştiği arazi labarotuvar olarak kullanılacak.”dedi. Haşlak, “Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Sayın Rengim Gökmen Gölbaşı’nda bulunan arazilerini tahsis edebileceklerini söylemişlerdir. Milli Emlak Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’ne bir arazi tahsis ederse, sevgi çiçeğinin açtığı araziyi de bilim adamlarına laboratuar olarak tahsis edildiği gibi, yetişmesi, korunması ve üretilmesi konusunda da büyük yol alınacaktır.”dedi. “

Kaynak: http://www.golbasigazetesi.com/haber_oku.asp?haber=323

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 17:36   #12
Ağaç Dostu
 
Derya Özen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-11-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 1,517
Galeri: 158
Geçen yıl kuraklık sebebiyle yok olmak ile karşı karşıya kalmış. Benim fikrim, farklı yerlerde dikilirse, ve gerekli ilgi ve sevgiyi gösterirsek daha geniş bir bölgeye yayılıp çoğalacağından yana. Yani gölbaşında kalmazsa, diğer deneme yapılan yerlerde nesli devam edebilir. Sivas Kangal'ıda, bir dönem kaybolmak üzereymiş! "Son çift kangal" Almanya'da yaşayan, Türk bir aile tarafından bakılıp, çoğaltılıp, tekrar neslinin devam etmesini ve yurda dönmesi sağlamışlar. Durum bununla paralellik göstermese bile, bir örnek olabileceğini düşünüyorum.

Derya Özen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 20:26   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Kısa süre öncesine kadar var olan İstanbul-Ömerli'deki etobur bitkiler bugün artık yok.

Gerçi İstanbul'da etobur bitki olduğundan kaç kişinin haberi vardı ki?

Sebepleri;

Tanıtılmamaları, korunmamaları ve o bölgeden başka yerde de olsa üretilmemeleri.

Bugün Afyon'da 300 tane endemik bitki var.Hangisini biliyoruz veya biliyorsunuz?

Sonuçta birer birer yok olacaklar.

Çözüm; sadece "aman dokunmayın" anlayışında yatmıyor malesef.

Korumanın yanında tanıtmak ve en önemlisi o bitkinin doğal yaşam alanlarının haricinde de çoğaltılmasını teşvik etmek.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 21:28   #14
Ağaç Dostu
 
Ülker's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-11-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 1,532
Galeri: 1
Sultandağları ve eteklerinde çok nadiren bu çiçeğe rastlanıyor, TRT'de izlediğim bir programda türünün tehlikede olduğunu öğrenince o civarda yaşayan tanıdıklarımı da bilgilendirdim, yanardöner ve aynı durumdaki bitkilere rastladıklarında itina gösterecekler.
Şahsen farklı iklimlerde ve ortamlarda çoğaltma denemelerini destekliyorum.
Bağzı bölgelerde betonlaşma veya iklim değişiklerinden kaybolmaya mahkum oluyorlar.

Ülker Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 21:40   #15
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Çözüm; sadece "aman dokunmayın" anlayışında yatmıyor malesef.

Korumanın yanında tanıtmak ve en önemlisi o bitkinin doğal yaşam alanlarının haricinde de çoğaltılmasını teşvik etmek.
Ben ne demek istediğinizi anlıyorum. Ama bu, bir kaç doğaseverin hobisi olmaktan öteye gitmezse, ilgili kurum ve kuruluşların desteği olmazsa ne işe yarayacak ki?
"Aman bizim bahçemizde, saksımızda da olsun" anlayışı ile nereye kadar?

Bilinçli ellerle oluşturulan alanlarda, uzmanlar tarafından yapılan kültürlere kimse birşey demiyor.
Son derece iyi bakılan, titiz bir çalışma sürdürülen Anıtkabir'in bahçesinde bir çok boş alan var, bu alanlar oradaki iyi bakım ve koruma güvencesiyle Centaurea tchihatcheffi'ler için uygun ortamlar oluşturabilir. Bu alanların sayısı biraz düşünüldüğünde arttırılabilir.
Yine söylüyorum, bir çocuk ailesinden uzakta da büyür, ama ana kucağı farklıdır

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 21:54   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Müjgan Mesajı Göster
Bilinçli ellerle oluşturulan alanlarda, uzmanlar tarafından yapılan kültürlere kimse birşey demiyor.
Uzmanların tavsiyeleri-önerileri-yazıları doğrultusunda gerekli koşulları sağlarsak biz amatörler de neden Türkiye'nin endemik çiçeklerini üretmeyelim


http://www.srgc.org.uk/shows/forrest2007/forrest.html

Neden linkteki gibi klupler kurmayalım?

İşi sadece uzmanlara bıraktığımızda Türkiye'nin geldiği durum ortada.

Çoğulculuğu, katılımcılığı sağlayamazsak malesef endemik bitkiler yok olacak.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-03-2009, 23:07   #17
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
O halde ilk kıvılcımı sizden bekliyoruz sevgili denizakvaryumu birlikte yapalım ne dersiniz?

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-03-2009, 11:13   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Ankara'nın endemik bitkilerini seven ve saksıda-bahçede yetiştirenler klubü için ilk adımı bu başlık altında attık sayılır

Ama klubün başkanlığını yapacak ve biz amatörleri yönlendirecek kişinin bu konuda uzman olması şart.

Sn.herbaryum
ilk aklıma gelen isim Ne der bilemem ?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-03-2009, 11:38   #19
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Bu klubü Ankara ile sınırlamasak forumda genel bir başlık açsak nasıl olur. Bu benim de aklıma gelmişti. Ama bir endemik bitki saldırısına dönüşür mü diye endişelendiğimden dile getirememiştim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Ankara'nın endemik bitkilerini seven ve saksıda-bahçede yetiştirenler klubü için ilk adımı bu başlık altında attık sayılır

Ama klubün başkanlığını yapacak ve biz amatörleri yönlendirecek kişinin bu konuda uzman olması şart.

Sn.herbaryum
ilk aklıma gelen isim Ne der bilemem ?

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-03-2009, 12:40   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Endemik bitki saldırısına dönüşmemesi için zaten bu tür çalışmalar yapmak istiyoruz.

Bilinçli ve bilgili olarak.

Her ilde bu tür klupler kurulsa o yörenin endemik bitkilerini çoğaltmak için gerekli çalışmaları başlatsa.

Saksıcıları kimse küçümsemesin, güç bizde

Endemikler tanıtılacaksa ve sevdirilecekse bu biz amatörler sayesinde olacak.

Her işi devlet yapsın, uzmanı ilgilensin dersek sonuçlar ortada.

Burda önemli olan Sn.Müjganın'da belirttiği gibi işi bilinçli yapmak bir bilenin gözetiminde kararlar almak.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-03-2009, 20:35   #21
Ağaç Dostu
 
herbaryum's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-01-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,367
Galeri: 49
Teşekkür ederim, bu konuda elimden gelen yardımı yapmaya hazırım. İsterseniz bu konuda bir toplantı yapalım, isteyenler katılsın, yapılabilirliğini tartışırız.

herbaryum Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-03-2009, 21:21   #22
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Ankara grubu kuralları netleştirmek için toplanacak...
Ankara ya da cevarında yaşıyorsanız. Aşağıdaki konuya, isimlerinizi ekleyebilirsiniz.
Tarih netleşince, konu adı değiştirilecek...

Agaclar.net Endemik Bitki Grubu Toplantısı / Ankara (Tarih belli değil)

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-03-2009, 14:04   #23
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,918
Galeri: 215
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Saksıcıları kimse küçümsemesin, güç bizde
Endemikler tanıtılacaksa ve sevdirilecekse bu biz amatörler sayesinde olacak.
Buna aynen katılıyorum. Zaten balkoncuların ve bahçecilerin oluşturduğu bu kadar çok bitkiseverin bu forumda buluşmasının bir nedeni var ki, o da bitki sevmenin yanısıra yetiştirme ile ilgili doğru koşulları bulabilmek. Her bitkisever ilk aşamada her gördüğünü yetiştirmek ister ama zamanla deneyimleri, araştırmaları ve bilgi paylaşımları sonucunda doğruyu bulur.

Yetiştirdiğim bir bitkinin özel toprak ihtiyacını karşılamak amacıyla, kar kıyamet bir günde 120 km.yi dolmuş ve otobüslerle katedip 7 saat sonunda evime bitap bir halde geri dönmüştüm. Bu forumda herkesin buna benzer anlatacağı nice öyküleri vardır. Hiçbir zorunluluk yokken sadece bir yeşilliği yetiştirebilme çabası adına. Bu bir amatörün olumlu anlamda hevesi ve aynı zamanda sorumluluğudur. Bu yüzden amatör ruhun yeri asla doldurulamaz.

Endemik bitkiler için elbette uzmanlar uğraşmak zorunda. Birkaç gündür "sevgi çiçeği" için kim ne çalışma yapmış araştırıp duruyorum. Ne kadar az bilgi var bilseniz. Ulaşabildiğim tek tük bilgilerden biri Gazi Üniversitesindeki bir tez çalışmasıydı. Onda da çalışmada kullanılan ve bazı işlemlerden geçirilen 250 tohumdan yalnızca 1 tanesinin çimlendirilebildiği sonucu vardı. Yani bilim de doğrusunu bulana kadar genellikle kurbanlar vermek zorunda kalır.

Bilim görevini yapacak ama kendi bölgelerimizdeki endemik bitkileri, bilgiler ışığında doğru koşullarda yetiştirmek ve yaymak sorumluluğu bizlere de düşer.

nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-03-2009, 20:46   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nevsune Mesajı Göster
.

Ulaşabildiğim tek tük bilgilerden biri Gazi Üniversitesindeki bir tez çalışmasıydı. Onda da çalışmada kullanılan ve bazı işlemlerden geçirilen 250 tohumdan yalnızca 1 tanesinin çimlendirilebildiği sonucu vardı. Yani bilim de doğrusunu bulana kadar genellikle kurbanlar vermek zorunda kalır.
Çok düşük çimlenme oranı, içimi titretti.

Buda saksıda (özen gösterildiği için) daha önem kazanıyor.

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-03-2009, 00:46   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Konuyla ilgili İstanbul Üniversitesi ve Yıldız Üniversitesi çalışmaları;

http://www.istanbul.edu.tr/edebiyat/...r_13/13-02.pdf

http://www.ce.yildiz.edu.tr/mygetfile.php?id=1494

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-03-2009, 00:54   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,962
Galeri: 266
Aşağıdakı kitapları okuyanlar konu hakkında faydalı bilgileri iletebilirler.

1-TEHDİT ALTINDAKİ BİTKİ TÜRLERİNİN EKOSİSTEMLERİNDE KORUNMASI
VE YÖNETİMİ PROJESİ (HEDEF TÜRLER VE HABİTATLARININ TANIMLANMASI)

Yazarlar : Dr.Ayfer TAN, Prof.Dr.Hayri DUMAN, Dr.Firdevs NİKSARLI İNAL, Abdullah İNAL, Dr.Alptekin KARAGÖZ.
Basım tarihi: 2003
Sayfa sayısı ve özellikler: 55 sayfa, karton kapak, renkli resimli.

Projenin ana amacı olan Bern (Avrupa Yaban Hayatı ve Doğal Yaşama Ortamlarının Korunması) Sözleşmesi ekinde tehdit altında olduğu belirtilen türlerin populasyon durumlarının belirlenmesi ve tehdit faktörlerinin ortaya çıkarılmasına dair el kitabı.


2-ÇEVRE, BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK, TARIM VE TEHDİT ALTINDAKİ
BİTKİ TÜRLERİNİN EKOSİSTEMLERİNDE KORUNMASI


Basım tarihi: 2003
Sayfa sayısı ve özellikler: 24 sayfa, kuşe baskı, renkli resimli.
Projenin ana hedefi olan biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir yönetimi ve özellikle bozkır ekosisteminin öneminin anlatıldığı bir rehber.


Kaynak :http://www.ttkder.org.tr/Forum.asp?f...lfom=&alfomad=

k0900 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-02-2010, 20:43   #27
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 08-12-2009
Şehir: sivas
Mesajlar: 5
Galeri: 1
selamlar sevgili doğa dostları, doğa koruma ile ilgilenen bir vakfın temsilcisi ve uzman doğa koruma eğitmeniyim aynı zamanda tarım danışmanıyım. bizler doğanın korunması için daha doğrusu ekosisteme zarar vermemek için kurumuş ağacın bile bulunduğu mekandan kaldırılmamasını tenbihliyoruz. çünkü o sistemde onunda bir görevi var.. ayrıca eğer bir ekosisteme farklı bir ekosistemden bir canlı getirirseniz **** ekosistemden bir canlıyı çıkarırsanız o ekosistemler çöker.. bunun üzerinde önemle durup korunması gerekli türleri mekanlarında korumanın önemi üzerinde altını çizerek duruyoruz.. bu gün kuş gribi, kırım kango kanamalı ateşi gibi tehlikeli hastalıkların nedeni ekosistemdeki değişikliklerdir. biliyor musunuz şu an ülkemizin buğdaylarına arız olan süne ve kımıl gibi zararlılar kuşları yok ettiğimiz tarlaların başında bir tane bile ağaç bırakmadığımız için.. lütfen uzmanından destek almadan ya da sormadan araştırmadan bişeyler yapmayalım.. önemle hatırlatırım. saygılarımla...


Düzenleyen PAPATYA58 : 22-02-2010 saat 20:45 Neden: kelime ekleme ve harf çıkarma..
PAPATYA58 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-02-2010, 12:05   #28
Ağaçsever
 
Ayhan Ege's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-08-2008
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 60
Galeri: 7
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi PAPATYA58 Mesajı Göster
selamlar sevgili doğa dostları, doğa koruma ile ilgilenen bir vakfın temsilcisi ve uzman doğa koruma eğitmeniyim aynı zamanda tarım danışmanıyım. bizler doğanın korunması için daha doğrusu ekosisteme zarar vermemek için kurumuş ağacın bile bulunduğu mekandan kaldırılmamasını tenbihliyoruz. çünkü o sistemde onunda bir görevi var....
Sizi kutlarım. Hangi vakıf acaba? Ben kendimi koruma konusunda çok uçta hissederim hep ve dolayısıyla yanlız... Saksıda büyütmek için bitkilerin doğadan sökülmesini hiç hazmedemem, hatta herbaryumlara, kolleksiyonlara giden birkiler için bile içim sızlar. Buna karşılık baharda çuvallarla tüccara salep taşıyan kişiler görüyorum ve duruma çaresiz kalıyorum.

Saygılar, sevgiler,
ayhan

Ayhan Ege Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-02-2015, 09:22   #29
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 22-09-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 32
Ters laleyi araştıran tanıtan ve çeşitli yerlerde farklı yollarla konuya dikkat çeken Sn Prof. Dr. Zeki Aytaç bence endemik olan bu bitki için gurur duylacak işler yapmıştır.

ozancolak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:50.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024