Mogan Gölü

[malina]

23 Şubat 1998

Mogan ve Eymir göllerinin temizlenmesi ve çevresinin rekreasyon alanı haline getirilmesi için proje hazırladıklarını söyleyen Aykut, ‘‘Özel Çevre Kurulu'nda son çalışmalar yapılıyor. Mogan ve Eymir'i prestij meselesi yaptım’’ dedi. Bu iki gölün çevresinde parklar, spor alanları, mesire yerleri, küçük lokanta ve şık kafeler yapılacağını söyleyen Aykut, Mogan ve Eymir'in cazibe merkezi haline geleceğini ifade etti. Göllerin temizlenmesi konusunda bir üniversitenin etüt çalışmaları yaptığını da belirten Aykut, göllere ulaşan derelere arıtma tesisi kurulabileceğini kaydederek, ‘‘Bu göller Ankara'nın havası için çok önemli. Bunların kuruması cinayettir’’ diye konuştu.

1 Haziran 2000

Çevre Bakanı Fevzi Aytekin yaptığı açıklamada, Mamak çöplüğünün kapatılması ve Mogan Gölü’nün kirlilikten kurtarılması amacıyla Ankara Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları,sivil toplum kuruluşları ile üniversite temsilcilerinin katılımıyla bir toplantı yapacaklarını bildirdi.

21 Haziran 2000

Gölbaşı yakında gölsüz kalacak
ANKARA’NIN Gölbaşı İlçesi Belediye Başkanı Dr. Cevdet Kara, yapılaşmanın ilçeye adını veren Mogan Gölü’nü yok olma noktasına getirdiğini belirterek, “Böyle giderse 20 yıl sonra Mogan diye bir göl kalmayacak" dedi. 70’li yıllarda Mogan Gölü’nde derinliğin 15 - 20 metre olduğunu belirten Başkan Kara, şu anda
4-5 metre derinlikte olan gölde büyük bir kirlilik oluştuğunu söyledi. 25 yıl öncesinde gölü besleyen dereler olduğunu da belirten Kara, “Şimdi bu dereler kurudu, göl beslenemiyor. Yeraltı sularının hareketini etkileyen faktörler de var. Dikilitaş’a gölet yapıldı. Haymana - İkizce göleti oluşturuldu. Kooperatiflerle gelen yapılaşma göl kaynaklarını kuruttu" diye konuştu. Su seviyesinin düşmesiyle birlikte güneş ışınlarının göl tabanına kadar ulaştığını, bunun da gölün yosun ve otlarla kaplanmasına neden olduğunu anlatan Kara, foseptik sızıntılarının çalışmalar sonucu engellendiğini ancak kirletici diğer faktörlerin halen göle zarar vermeye devam ettiğini vurguladı. DHA


11 temmuz 2000

Gölü kurtarıp da yok etmeyin
Mogan Gölü’nü temizleme projesi, çevrecilere göre canlıların ölümünün habercisi
Gölbaşı Belediyesi’nin girişimiyle oluşturulan Mogan Gölü’nü temizleme projesine çevreciler karşı çıkıyor. Ankara’nın 20 km güneyinde, Gölbaşı ilçesinde bulunan ve barındırdığı canlı çeşitliliği açısından uluslararası öneme sahip sulak alanlardan biri olan Mogan Gölü, doğal önemi nedeniyle 1990 yılında Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmişti.

Belediyelerin baskısı var
Doğal Hayatı Koruma Derneği’nden Sunay Demircan, Mogan Gölü’nü temizlemenin, ekosisteme zarar vereceğini belirtiyor: “Alan, koruma statüsüne karşın yapılaşmanın baskısı ve çevredeki yerleşimlerin arıtılmamış atıkları nedeniyle kirlenmekte. Ancak bu tehditlerin ötesinde çevredeki belediyelerin baskılarıyla, gölün dibindeki çamur tabakası kazınarak çıkartılmak isteniyor. Oysa günümüzde dip çamurunun temizlenmesi gibi faaliyetler, tüm dünyada sulak alanları tehdit eden başlıca faktörler arasında sayılmaktadır. Sulak alanlar ekositemdeki canlılığın kaynağını oluşturan bir tabakanın ‘sistemi kurtarmak’ gibi bir amaçla ortadan kaldırılması kabul edilebilir değildir."

Başkan “temizlensin" diyor
Mogan Gölü’nü temizleme projesine önayak olan Gölbaşı Belediye Başkanı Cevdet Kaya ise artık bataklığa dönmüş olan gölün temizlenmesinden yana: “Ben 30 yıldır Gölbaşı’nda yaşıyorum. Mogan Gölü’nde biz 25 yıl önce yüzerdik. İçinde balıklarıyla göl pırıl pırıldı. Derinliği 10 - 15 metreydi. Şimdi 3 - 4 metre. Mogan bir iç göl. İç göllerin ömrü, 80-100 yıldır. Bataklığa döner. Alanda tarımsal faaliyet devam ediyor. Toprak erozyonuyla vadiden gelen toprak ve 10 sene öncesine kadar göle boşaltılan kanalizasyonla göl kirlendi ve doldu. Bu kirlenmiş ve dolmuş gölü temizleyeceğiz. Oradaki bitki örtüsü, yosunlar, kamışlar su yüzüne çıkmış. Gölün dibinde 500 milyon ton sediment mevcut. Proje Özel Çevre Kurumu’nun kapsamında görüşülüyor. Bu proje sadece gölün temizlenmesini değil, mücavir alanın da düzenlenmesini içeriyor."

Ekosistemi bozacak
Sunay Demircan, gölün neden temizlenmemesi gerektiğini şöyle gerekçelerle açıklıyor: “Bitkiler açısından son derece zengin olan Mogan Gölü’nde dip çamurunun kazınmasıyla bitki varlığı uzun bir dönem için tahrip edilecek." Demircan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu bitkilere bağlı olarak yaşayan kuşlar, balıklar ve diğer canlılar da sürecin bir parçası olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Mogan Gölü’nde bugüne kadar tespit edilmiş kuş türü sayısı 200’e yakındır. ANKA Kuş Gözlem Topluluğu’nun yaptığı araştırmalara göreküresel olarak nesli tehlike altındaki dikkuyruk ve pasbaş patka türleri bu gölde yaşıyor."

Kaçak yapılaşma önlenmeli
Sunay Demircan, Mogan Gölü’ndeki zengin doğal çeşitliliğin sağlıklı olduğunu kanıtladığını, temizleme girişiminin nedeninin biraz değişik olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Göl çamurunu pislik olarak gören ve kazıyarak gölü kurtaracağını düşünen zihniyet, ne yazık ki göl ekositemini öldürmenin planlarını yapmaktadır. Biz, milyonlarca dolar para harcayarak çamur küreyecek olanlara, bu paralarla çevredeki atıklar için arıtma tesisi kurmalarını ve çevredeki kaçak yapılaşmaya bir son verme çabası içine girmelerini öneriyoruz."
HİCRAN DURAN


15 AĞUSTOS 2000

HÜRRİYET GAZETESİ
Arşiv. Orhan YILMAZ

14.08.2001
Mogan'da kuş sesleri kesildi
ZAMAN / ANKARA- Mogan Gölü'nde su seviyesi geçen yıla göre yaklaşık 2 metre düştü. Su seviyesinin düşmesine bağlı olarak kıyı şeridinde bataklıklar oluştu. Gölü mekan tutan ve sazlıklar arasında yuva yapan çok sayıdaki kuş türünün ise, bölgeden ayrıldığı bildirildi.
Ankara'nın Gölbaşı İlçesi sınırları içindeki Mogan Gölü kıyı şeridinin büyük bölümü, kuraklık nedeniyle su seviyesinin düşmesinden sonra bataklığa dönüşünce çevreye pis kokular yayılmaya başladı. Mogan ve çevresindeki kuş türlerinin büyük bölümünün, kuraklık sonucu bölgeden göç ettikleri ve kuş seslerinin kesildiği bildirildi.
Mogan Gölü'nde su seviyesi geçen yıla göre yaklaşık 2 metre düştü. Su seviyesinin düşmesine bağlı olarak kıyı şeridinde bataklıklar oluştu. Bataklıktan yayılan pis kokuların artması üzerine, çevredeki işletmelerin yöneticileri, personeline, bataklık üzerindeki yosunları ve atıkları toplatarak, kokunun önüne geçmeye çalışıyor.
Kuşlar da gidiyor
Mogan Gölü'nü mekan tutan ve sazlıklar arasında yuva yapan çok sayıdaki kuş türünün, bölgeden ayrıldığı bildirildi. Her yıl bu mevsimde sayıları belirgin olarak artan bazı kuşların, bu yıl Mogan Gölü çevresinde gözlenmediği öğrenildi. Gölbaşı Avcılar, Atıcılar Doğal ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Başkanı Coşkun Altın, kış aylarında 180 kuş türünün barındığı Mogan'da, bu dönemde 10 kuş türünün kaldığını söyledi. Altın, Mogan çevresindeki sulak alanların kuruması sonucu bozkaz, yeşilbaş ördek, balıkçıl türlerinin azaldığını belirterek, "Mogan'da şu anda sadece sakarmekeler barınıyor. Ayrıca arıkuşu ve sığırcıkların sayısında da belirgin azalma var. Bu kuşlar, kuraklıktan göç etmek zorunda kaldılar" dedi.
Doğal hayat bitmek üzere
Gölbaşı İlçesi KorumaGeliştirme Derneği Başkanı Hüdai Emeni ise Mogan Gölü'nde bataklık alanların oluşmaya başladığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Mogan Gölü'nde doğal hayat bitmek üzere. Gölde 15 yıl önce yayın balıkları ve kerevit vardı. Bunların nesli tükendi. Sadece turna, sazan, kadife ve gümüş balıkları kaldı. Uzmanlar, gölden avlanan balıkların yenmemesini öneriyor. Suyun bu kadar azalması ve kıyılardan çekilmesi, gölün yok oluşunun ayak sesleridir. Gölden artık kuş sesleri gelmiyor."
Kanallar temizleniyor
Gölbaşı Belediyesi Temizlik İşleri ekipleri de, Mogan ve Eymir göllerini birbirine bağlayan ve atıklarla tıkanan kanallarda temizlik çalışması başlattı. Ekipler, kürekle temizledikleri kanalları süpürerek, çıkan atıkları el arabasıyla kamyonlara yüklüyor.
Ekipler, Mogan Gölü'ndeki yosunları ise kayıkla orak ve tırmık kullanarak toplamaya çalışıyor. Belediye İşletme Müdürü Ahmet Kılıç, Mogan Gölü'nde yosunlaşmanın arttığına dikkati çekerek, "Elimizdeki imkanlar bunlar. Ancak personel gücünden yararlanabiliyoruz" dedi.
Kılıç, Mogan ve Eymir'i birbirine bağlayan su kanallarının sürekli çöple dolduğuna dikkati çekerek, "Vatandaşlarımızda çevre bilincinin gelişmesi gerekir. Bu kanallar adeta çöplük olarak kullanılıyor. Vatandaşın kanalların temizliğine özen göstermesini ve buralara çöp dökmemesini istiyoruz" dedi.

20 Eylül 2001

Mogan Gölü’nde balık ölümleri
Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ndeki Mogan Gölü’nde, balık ölümlerinin nedenlerini belirlemek amacıyla çeşitli üniversitelerle, kamu kuruluşlarından uzmanlar çalışmalara başladıMogan Gölü’nde geçen hafta çok sayıda turna balığının telef olarak kıyıya vurması üzerine, Gölbaşı Kaymakamlığı ve belediyenin başvurusu üzerine, çeşitli kuruluşlar harekete geçti

Mogan Gölü’nde balık ölümleri

Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ndeki Mogan Gölü’nde, balık ölümlerinin nedenlerini belirlemek amacıyla çeşitli üniversitelerle, kamu kuruluşlarından uzmanlar çalışmalara başladı

Mogan Gölü’nde geçen hafta çok sayıda turna balığının telef olarak kıyıya vurması üzerine, Gölbaşı Kaymakamlığı ve belediyenin başvurusu üzerine, çeşitli kuruluşlar harekete geçti


8 ekim 2001

Denetimde, Haymana Yolu’nda yer alan 73 villadan oluşan Doktorlar Sitesi’nin, atıklarını kanalizasyona bağlatmadığı ve Mogan Gölü’ne akan dereye bıraktığı tespit edildi. Atıkların derenin yakınındaki kaynağa da karışarak içme suyunu da kirlettiği belirlendi.
Sitenin fosseptik çukurundan bırakılan atıklar, ASKİ’den gönderilen iş makinesi ile temizlenerek, Mogan’a ulaşması engellenirken çeşme suyunun kullanımı da yasaklandı.
Doktorlar Sitesi’nin aynı konuda geçen yıl uyarıldığı ve Belediye Encümeni tarafından 3 milyar lira cezaya çarptırıldığı öğrenildi.
Gölbaşı Belediyesi Zabıta Müdürü Murat Balçık, Doktorlar Sitesi yöneticilerini geçen yıl da uyardıklarını ve tutanak tanzim edildiğini belirterek, “Bu yıl yaptığımız denetimde de aynı durumun devam ettiğini gördük. Mogan’ı, kirleten unsurlardan kurtaracağız” dedi.


MART 2002

Yeşil ve Temiz Bir Eymir İçin ODTÜ’lüler El Ele
Eymir Gölü’nde yaşanan çevre kirliliği konusunda ODTÜ Mezunları olarak taşıdığımız gönül bağını bir hizmete dönüştürmek amacıyla biraraya gelen çalışma gruplarımız, ilgili tüm çevrelerden toplanan bilgileri birleştirip değerlendirerek bir proje oluşturmaya çalışıyor.
Eymir’de gerek yoğun trafik gerekse de çevreye sürekli çöp bırakılması ile oluşan doğa bozulması ve göl suyunun civar tesislerin bıraktığı atıkların kirletici etkisiyle çok kirlenmiş ve balçıklaşmış olması biz ODTÜ’lüleri gerçekten üzüyor. Bu konuda Üniversitemizin çabalarına nasıl katkıda bulunabiliriz düşüncesiyle oluşturduğumuz proje grubu, eylem planı öncesi bir araştırma takvimi oluşturdu. ODTÜ Biyoloji Bölümü ve Çevre Mühendisliği Bölümü yetkililerinden bilgi ve öneriler almak için görüşmeler yapıldı, Belediye, DSİ gibi kurumlardan bilgi toplandı.
Tüm üyelerimize açık bir durum saptama gezisi gerçekleştirildi ve raporumuz Bültenimizin Ekim 2001 sayısında yayınlandı.
Bu raporumuzda da belirtildiği gibi, Eymir’in en önemli sorunlarından biri, çevre kirliliği ve Üniversitemizin çabaları dışında ağaç dikilmemesi veya dikilen ağaçların yaşatılamaması.
Bu çerçevede Derneğimiz etkinlikleri kapsamında toparladığımız çalışmalardan biri olarak Eymir’de bir "Çevre Düzenleme Kampanyası" başlatmayı planladığımızı da raporumuzda ifade etmiştik. 17 Mart 2002 Pazar günü, bu kampanyamızın ilk etkinliği gerçekleştirildi.
Bursiyerlerimizin örnek katılımı
17 Mart 2002 Pazar günü erken saatlerde hazırlıklar tamamlanmış, aynı sırada bursiyer öğrencilerimiz ODTÜ’de buluşma noktasında biraraya gelmiş otobüslerle Eymir’e doğru hareket ediyorlardı. Eymir Gölü girişinde toplanan ekip program dahilinde ilerlemeye başladı ve otobüsümüzdeki bursiyerlerden oluşan ekibimiz, çevre temizliği için sıra sıra yol güzergahı üzerinde belirlenen bölgelere dağılarak göreve başladılar.
Kendi bölgelerindeki temizliği bitiren gruplar yavaş yavaş buluşma noktasına geldiler. Keyifle yediğimiz balık-ekmeklerin ardından, güneş ışıkları altında sazımız-sözümüzle halaylar çekip şarkılar söyledik.
Ardından ağaç dikim alanına doğru harekete geçtik.
Bizim için üniversitemizin belirlediği alanda her birimiz bir fidan seçerek hazırlığa başladık. Özenerek çukurlara yerleştirdiğimiz fidanlara can sularını da verdikten sonra, özlediğimiz Eymir’e kavuşmak adına attığımız bu ilk adımın verdiği mutlulukla dikim alanından ayrıldık.
Umuyoruz ki, sürdürmekte kararlı olduğumuz bu kampanya etkinlikleri, Derneğimizin temel programları arasında yıllarca sürer.
Bu etkinliğimizde emeği geçen tüm doğa dostu ODTÜ’lülere ve gönüllü bursiyerlerimize teşekkür ederiz.

8 ekim 2003

Geçen hafta sonu ankara ODTÜ Eymir Gölü’nde toplu balık ölümleri yaşandı. Sabah göl kıyısına gidenler irili ufaklı binlerce ölü balıkla karşılaştılar. Mogan Gölü’ne de kısmi olarak yansıyan balık ölümleri doğaseverleri endişelendirirken, kıyıya vuran balıklar yetkililerce gömüldü.
Ani balık ölümlerinin sebebi konusunda çeşitli söylentiler yayılırken, bölgedeki sanayi kuruluşlarının kimyasal atıklarını göle bırakmış olabilecekleri iddia edildi.
Ani balık ölümleri yetkilileri harekete geçirdi
Gölde, ODTÜ’lü bilim adamlarının yanı sıra, il sağlık müdürlükleri ve jandarma ekipleri de çalışmalarını sürdürüyor.Yapılan incelemelerin yaklaşık 10 gün içinde sonuç verebileceğini söyleyen yetkililer, dibi bataklık olan gölde bir metan gazı patlaması yaşanmış olması ihtimali üzerinde duruyor.
TATLI SU BALIĞI UYARISI
Ölen balıkların çevreden gelen balıkçılar tarafından toplandığını hatırlatan yetkililer, Ankaralılar’ı tatlısu balığı tüketme konusunda dikkatli olmaya çağırdılar.

11 Haziran 2006

Ayşe TÜRKMEZ/GÖLBAŞI (Ankara), (DHA)

Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Mogan Gölü'nde, toplu balık ölümleri başladı.


Mogan Gölü’ndeki suyun renginin geçen hafta yeşile dönüşmesi üzerine korkulan oldu ve toplu balık ölümleri başladı.
Mogan Gölü'nün Haymana Yolu ve Konya Yolu’nun bazı bölgelerinde ölü balıklar kıyıya vurmaya başladı. 5 kiloluk sazan balıklarının yanı sıra 10- 25 cantimetre boyundaki sazanlar ve gümüş balıklarının öldüğü gözlendi.
Göldeki renk değişikliği ve buna bağlı olduğu sanılan balık ölümleriyle ilgili araştırma başlatıldı.

[DarkYES]

İlk haber tarihinin 1998 olması 8 yıllık bir süreci işaret ediyor.
İyi de ne var ki bu gölün yakınında? Yani sadece şehir çöpüyle olan bir şey değil gibi. Ne tür bir zehirli atık bırakan "tesis" var çevresinde acaba?

[Sebahattin Sargın]

18.06.2006

Mogan Gölü'nde kirlilik alarmı

Geçmişte 7-8 metreyi bulan derinliği, pırıl pırıl suyuyla güzel bir görünüme sahip olan Mogan Gölü, günümüzde ilgisizliğin bedelini parça parça yok olarak veya kuruyarak ödüyor Mogan Gölü'nde ''ağır metallerin neden olduğu ciddi bir problem bulunmamasına'' karşın, dipteki balçık miktarının her geçen gün arttığı, gerekli temizleme çalışmaları yapılmadığı sürece her yıl yaz aylarında toplu balık ölümlerinin gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğu bildirildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı ekiplerince, evsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklı kirleticilerle doğrudan ya da yüzeysel akış yoluyla kirlenen, balık ölümlerinin yaşandığı Mogan Gölü'nde 3 ayrı noktadan numune alınarak tahlile gönderildi.

Dipte oksijen azaldı

İnceleme sonucunda hazırlanan analiz raporunda, ''Alınmış olan su örneklerinin analiz sonuçlarına göre gölde ağır metallerle ilgili ciddi bir problemin olmadığı belirlenmiştir'' denildi. Rapordaki tespitler şöyle: ''Sülfat, sülfür ve azot miktarlarının yüksek bulunduğu, dolayısıyla Mogan Gölü'nde ötrofikasyon (çok büyük miktarlarda yosun, alg üremesi ve bunların dibe ayrışması sonucu, dip sularında oksijenin tükenerek, hidrojen sülfit gazının ortaya çıkması) sürecinin gerçekleştiği, gölde besin maddelerinin yaz aylarında daha da artmasından kaynaklanan sucul, tek hücreli organizmaların (algler) ani bir artış göstermeleri sebebiyle göl dibindeki oksijen miktarının düşmüş olduğu anlaşılmıştır. Bu süreç sonunda balıkların öldüğü düşünülmektedir. Ancak gölden alınmış ölü balık örneklerinin toksikolojik testlerinin sonuçlarının henüz ulaşmadığını göz önüne alırsak, suda ağır metal varlığı yüksek seviyelerde bulunmamış olsa dahi ağır metallerin canlı dokularda birikme özelliği olduğundan bu sonuçların da değerlendirilmesi gerekmektedir.''

HO Tercüman

17.06.2006

Çevre Bakanlığı: `Mogan Gölü`nde ciddi bir problem yok`.

Ankara - Mogan Gölü`nde `ağır metallerin neden olduğu ciddi bir problem bulunmamasına` karşın, dipteki balçık miktarının her geçen gün arttığı, gerekli temizleme çalışmaları yapılmadığı sürece her yıl yaz aylarında toplu balık ölümlerinin gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğu bildirildi. Çevre ve Orman Bakanlığı ekiplerince, evsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklı kirleticilerle doğrudan ya da yüzeysel akış yoluyla kirlenen, balık ölümlerinin yaşandığı Mogan Gölü`nde 3 ayrı noktadan numune alınarak tahlile gönderildi.

Numunelerin, bakanlık tarafından yetkilendirilen Çınar Çevre Ölçüm ve Analiz Laboratuarı`nda analizleri yapılarak sonuçlar teslim edildi. Analiz işleminde numuneler, çözünmüş oksijen miktarı, sıcaklık, fekal koliform, toplam koliform, kimyasal oksijen ihtiyacı, askıda katı madde, nitrit, nitrit azotu, sülfat ve sülfür oranları baz alınarak incelendi. İnceleme sonucunda hazırlanan analiz raporunda, `Alınmış olan su örneklerinin analiz sonuçlarına göre gölde ağır metallerle ilgili ciddi bir problemin olmadığı belirlenmiştir` denildi.

Tüm gazeteler

23.06.2007

Mogan'da sular çekildi

ANKARA'nın Gölbaşı İlçesi Koruma, Geliştirme ve Turizm Derneği (GÖL-DER) Başkanı İsa Ömercan, bu yıl havaların kurak geçmesinin ilçe sınırlarında bulunan Mogan Gölü'nün sularının çekilmesine neden olduğunu söyledi.

Ömercan, Mogan Gölü'ndeki suyun özellikle son bir ay içinde çekildiğini ve son günlerde yağan yağmurun da gölün debisini yükseltmediğini bildirdi. Ömercan, şunları kaydetti:

"Şimdiden gölün bazı kesimleri kokmaya başladı. Temmuz ve ağustos aylarında gölde çok ciddi bir su çekilmesi olacaktır. Bu çekilme sonucu kıyılarda bataklıklar meydana gelecek. Bunun sonucu olarak da göl ve çevresinde sivrisinek yatakları ve koku artacaktır. Mogan Gölü'nde yetkililerin şimdiden tedbir almasını istiyoruz."

Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak da "Mogan Gölü için su kaynakları gerekli. Büyükşehir Belediyesi tarafından bu konuda çalışmalar yapılıyor. Bu yıl Mogan'a su girdisi çok az olmuştur. Tedbirlerin şimdiden alınmasında büyük fayda olacaktır"dedi.

Hürriyet

19.10.2007

ACİL ÖNLEM GEREKİYOR: Mogan Gölü can çekişiyor

ANKARA`nın Gölbaşı ilçesindeki Mogan Gölü`nde su seviyesinin azalmasıyla birlikte kıyı bölgeleri bataklığa dönüştü. Göl kıyısında bataklıklar oluşmaya başladığını belirten yetkililer, ortaya çıkan kötü koku ve sivrisineklerin hava sıcaklıklarının düşmesiyle azaldığını kaydetti. Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulna-sır Haşlak, yaptığı açıklamada, "Mogan can çekişiyor. Hiç bu kadar ciddi bir sorunla karşılaşmamıştık.

Kıyılarda bataklıklar oluştu. Kızılırmak`tan verilecek su, gölü kurtaracaktır" dedi. Gölbaşı İlçesi Koruma, Geliştirme ve Turizm Başkanı İsa Ömercan ise, "Kızılırmak suyu Mogan`ın yanı sıra, Eymir`i, İmrahor Deresi`ni, Ankara Çayı`na da akacak" dedi. Gölbaşı Esnaf Odası Başkanı Hulusi Gürpınar da Mogan Gölü`ne su verilmesinin hem sağlık hem turizm açısından olumlu olacağını belirterek, "Yoksa böyle giderse 3 yıl içinde göl tamamen bataklık olacak" dedi.

Tüm gazateler


26.10.2007

Yetkililer Mogan Gölü için verdikleri sözleri tutmadı

Gölbaşı Çevre Koruma ve Turizm Derneği Başkanı İsa Ömercan, yaptığı açıklamada, ilçesinin en önemli çevre değerlerinden biri olan Mogan Gölü`nün tüm çabalarına rağmen yıllardır temizlenemediğini söyledi. Göreve gelen çevre bakanlarının gölün temizlenerek eski canlılığına kavuşturulacağı yönünde sözler verdiğini ifade eden Ömercan, "Bugüne kadar görev yapan çevre bakanlarının hemen hemen hepsi bölgeye geldiler ve gölün temizleneceğine dair sözler verdiler, ama hiçbiri gerçekleşmedi. Mogan Gölü`nün kirlilik sorununu ıo yılı aşkın süredir dile getiriyoruz hala ilerleme sağlanamadı" diye konuştu. Ömercan, Mogan Gölü`nün "Özel Çevre Koruma Bölgesi" olduğunu, ancak gölün çevresinde korunması gereken bölge statüsüne uygun hiçbir önlemin görülemeyeceğini belirtti.

Gölde birçok kuş türünün yaşadığını ve yuvalarının bulunduğunu dile getiren ölbaşı Çevre Koruma ve Turizm Derneği Başkanı İsa Ömercan, kuşların insanlar tarafından rahatsız edildiğini, birkaç kez yuvaladıkları sazlıkların yakıldığını kaydetti. Ömercan, kuşların rahat bir yaşam sürebilmeleri ve göl çevresinin insan eliyle kirletilmesinin önüne geçilmesi için hızla önlem alınması gerektiğini söyledi. Çevre Mühendisleri Odası yetkilileri ise "Kızılırmak suyunun sülfat ve tuzluluk oranının yüksek olduğunu" öne sürerek, Mogan Gölü`ndeki ekosistemin devamlığı açısından bu suyun göle aktarılmasının "sakıncalı" olduğu görüşünü savundular.

Tüm gazeteler

04.10.2008


Mogan Gölü’nde kaçak avcı alarmı

ANKARA Milliyet
güncellenme zamanı 4.10.2008

Özel koruma alanı içinde bulunan Gölbaşı Mogan Gölü’nde her zaman av yasağı bulunmasına rağmen, kaçak avcılar bölgede avlanmaktan vazgeçmiyor

Bayram tatilini fırsat bilerek motorla avlanan kaçak avcılar, Gölbaşı Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü’ne vatandaşlar tarafından ihbar edildi. Takip başlatan güvenlik güçleri, motorlu kayıkla avlanan kaçak avcıları yakalayamadı.
Gölbaşı Mogan Gölü, Özel Çevre Koruma Bölgesi alanı olduğu için her zaman av yasağı bulunuyor. Mogan'da her mevsim tüfekle av yapmanın yanı sıra, balık tutmak için ağ atmak da yasak. Oltayla avcılık yapabilmek için de Ankara İl Tarım Müdürlüğü Su Ürünleri'nden, amatör balıkçılık belgesi alınması gerekiyor. Mogan’da Türkiye'de yaşayan 456 kuş türünden 201'i barınıyor.

18.05.2008


Mogan Gölü Kurtarılıyor

Kızılırmak`tan Mogan`a can suyu verilmeye başlandı.

Mogan, Kızılırmak suyuna Ankaralılar`dan önce kavuştu. Kuraklıkla karşı karşıya kalan Mogan Gölü`ne Kızırmak`tan su taşıyan borulardan can suyu verilmeye başlandı.

Mogan Gölü`nün su seviyesi geçen seneye oranla 1 metre daha aşağıda...

Su seviyesinin düşmesi ise Mogan için, balıkların ölümü ve bataklık tehditi demek. Bu yüzden, Kızılırmak suyu, Ankara`dan önce Mogan gölüne hayat verdi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek şunları söyledi:

"Günde 25 bin metreküp suyla Mogan`ı beslemeye başlıyoruz. Daha sonra Eymir`e takviye yapabileceğiz... Halka açıldığı takdirde Mogan Gölü gibi kesinlikle besleyerek onu da Ankaralılara kazandırmak istiyoruz."

Ankaralıların Kızılırmak suyu ile tanışması ise çok yakın...

Kızılırmak suyunu taşıyacak boru hattının 2`si tamamlandı, 3`üncü hattın da bir ay içinde bitirilmesi planlanıyor.

Boru hattıyla, Ankara`ya günde 750 bin metreküp su verilecek.

Tüm gazeteler


18.05.2008

Mogan Gölü "Can Suyu"na kavuştu

Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Ankara`nın önemli simgelerinden ve sayılı turistik mekanlarından Mogan Gölü kurtarılıyor. "Can Suyu" projesi ile Kızılırmak`tan gelen su sayesinde hayata dönecek olan Mogan Gölü tekrar eski cazibesine kavuşacak. Başkentlilerin merakla beklediği "Kızılırmak Suyu" musluklardan önce Mogan Gölü`ne akmaya başladı... "Can Suyu" projesi ülkemizdeki birçok göl gibi kuraklık tehlikesinin pençesindeki Mogan Göl`üne umut ışığı oldu...

Her gün Kızılırmak`tan Kesikköprü Barajı`na gelecek olan 25 bin metre küp su Ankara`nın sayılı turistik mekanlarından ve şehrin önemli simgelerinden Mogan Gölü`ne akacak. Göl`e ilk su düzenlenen törenle Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından verildi. Açılışın ardından gazetecilere verilen yemekte soruları yanıtlayan Gökçek,"Mogan Gölü Kurtuldu" dedi. Ancak Kızılırmak Suyu`nun ne zaman musluklardan akacağı ile ilgili ısrarlı sorulara "Kısa zamanda demekle" yetindi. Diğer merak edilen konu bu projenin maliyetinin su faturalarına yansıyıp yansımayacağıydı.

Tüm gazeteler


14.06.2008


Mogan gölü Kızılırmakla hayat buldu
Kızılırmak suyunun Mogan gölüne verilmesiyle yosunlaşma önlendi.


Ankara Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak, Kızılırmak`tan Mogan Gölü`ne su verilmesiyle, kıyılardaki yosun oluşumunun önlendiğini ve suyun renginin olumlu yönde değişmeyebaşladığını bildirdi. Haşlak, yaptığı açıklamada, "can suyu" hattının ilçe için çok önemli olduğunu belirtti. Abdulnasır Haşlak,şunları kaydetti: "Mogan`da bu mevsimde kıyılarda yosunlaşmalar olur, çekilmeler başlardı. Şimdi suyun verilmesiyle yosunlar oluşmadığı gibi, suyun rengide değişmeye başladı. Su yoktu, durgundu şimdi hareketlilik başladı. Gün geçtikçe göldeki değişiklik fark ediliyor. Gölde bir canlılık var. Kıyılardaki yosunlaşmalar ve su çekilmesi durdu. Bu önemli hizmet sayesinde çevre sorunumuz olan gölün bataklık olması ve bunun doğrultusundaki oluşabilecek sıkıntılar ortadan kalktı. Göl, dip çamuru ile ilgili bir proje de kaynak bekliyor. Bu projeyi de uyguladığımızdaartık gündemde hiçbir zaman Mogan`ın sorunları olmayacak. "Haşlak, "göl dip çamuruna çökeltme sistemi uygulanması projesiyle"ilgili olarak şu bilgiyi verdi:"Bir firmanın teklifini Belediye Meclisine sunduk, kabul edildi. İlgilifirma kredi bulmak için çalışmalar yapacak. Gölbaşı Belediyesi adına AB fonlarından kredi bulmak için görüşmeler yapılacak."

CAN SUYU HATTI

Kuraklık nedeniyle su seviyesi düşen Mogan Gölü`ne, 18 MayıstaKızılırmak`tan su verilmeye başlanmıştı. Ankara Büyükşehir BelediyeBaşkanı Melih Gökçek, son iki yılda yaşanan kuraklık nedeniyle Mogan`daki su seviyesinin oldukça düştüğünü, ilk etapta 5-6 milyonmetreküp suyu Mogan Gölü`ne vermeyi planladıklarını bildirmişti.

GÖLBAŞI(A.A)

Tüm gazeteler

07.07.2008

Su tankerleri gölün suyunu bitiriyor iddiası

AA
Ankara’nın Gölbaşı İlçesi Koruma Geliştirme ve Turizm Derneği Başkanı (GÖLDER) İsa Ömercan, son haftalarda su tankerlerinin gölden su aldığını belirterek, bunun gölde su seviyesinin düşmesine neden olduğunu iddia etti.
Dernek Başkanı Ömercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre önce Ankara Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çalışmalar sonucu Kesikköprü Barajı’ndan getirilen suyun iki ayrı boru hattıyla Mogan Gölü’ne verildiğini ve gölde su seviyesinin hızla artmaya başladığını hatırlattı.

Ancak bir süredir bazı sulama tankerlerinin gölden su aldığı yönünde ihbar aldıklarını kaydeden Ömercan, tankerlerin buradan aldıkları suyla Gölbaşı, Dikmen ve Balgat’ta yeşil alanların sulandığını öne sürdü. Bunun göldeki su seviyesinin azalmasına neden olduğunu iddia eden Ömercan, "Birkaç günden beri göldeki su seviyesinin düştüğüne dair hem işletmecilerden hem de vatandaşlardan yoğun şikayet alıyoruz. Mogan Gölü’nden su çekildiğini görmedik ancak Kesikköprü hattından Mogan için bırakılan suyun tankerlerce çekildiğini tespit ettik" dedi. Ömercan, göle bırakılan suyun bu şekilde tankerlerce kullanılmasının göle verilen su miktarını azaltacağını kaydederek, yetkilileri göreve çağırdı.

Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak ise her yıl olduğu gibi, havanın sıcak olması sonucu göl suyunun buharlaştığını belirterek, Kesikköprü Barajı’ndan su verilmesiyle gölün renginin değiştiğini söyledi.

Geçen yıla göre kıyı bölgelerinde çekilen suların tekrar yükselmeye başladığını belirten Haşlak, "Kesikköprü hattından verilen Kızılırmak suyunun Mogan Gölü’ne faydası yok diyenleri buraya davet ediyorum. Gelip görsünler, baksınlar. Mogan’a verilen Kızılırmak suyunun faydası olmadığını söyleyen bilim adamlarımız, enerjilerini boşa değil sorunları çözmeye harcasın" diye konuştu.
Belediye Başkanı Haşlak, Eymir Gölü’ne de su verileceğini tahmin ettiklerini kaydederek, Kızılırmak suyunun Mogan’a hayat verdiğini sözlerine ekledi.


08.09.2008

Mogan Gölü kıyısının yeni imar planı mahkemeye takıldı

Gölbaşı`nda Karşıyaka Mahallesi Mogan Gölü kıyısında bulunan bölgedeki imar sorununun çözüme kavuşturulması için belediyenin hazırladığı yeni imar planı, vatandaşların başvurusu üzerine idare mahkemesince iptal edildi.


Alınan bilgiye göre, Gölbaşı`nda yaklaşık 20 yıldır devam eden 74`üncü parsel olarak bilinen Karşıyaka Mahallesi Mogan Gölü kıyısında bulunan bölgedeki imar sorununun çözümü için belediye yeni imar planı hazırladı. Yeni imar planının iptali için bazı hak sahibi vatandaşlar Ankara 9. İdare Mahkemesi`ne başvurdu. Ankara 9. İdare Mahkemesi`nin bu konuda aldığı kararla projeyi iptal etti.

Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak, iptal kararının ardından yaptığı açıklamada parselin imar planın iptalinin vatandaşları etkilemeyeceğini belirtti. Başkan Haşlak, `Aynı uygulamada emsaller var. 20 yıldan beri çözülemeyen bir sorunla karşı karşıyayız. Bu kadastroda eksik yazılan parsel sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Emsal bularak çözdüğümüzü düşünüyorduk. Halen de öyle düşünüyoruz. Karara itiraz edeceğiz.` diye konuştu.

Gölbaşı eski Belediye Başkanı Dr. Cevdet Kara da 74`üncü parselin ilçede eskiden beri sorunlu olduğunu dile getirerek, `Bizim dönemimizde bölgedeki hissedarların çoğuyla imar uygulamasında fazla kesinti konusunda anlaşmıştık, 4 hissedar kalmıştı. Onlar da anlaşsaydı konu kökten çözülecekti` açıklamasında bulundu.

Tüm gazeteler


10.09.2008

Mogan’da su çekilmesi endişe yarattı

AYŞE TÜRKMEZ Ankara DHA
güncellenme zamanı 10.9.2008

Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak ile Göl-Der Başkanı İsa Ömercan, Mogan Gölü’ndeki tehlikenin geçmediğini söyledi.

Mogan Gölü’ne verilen Kızılırmak suyunun gölde oksijeni yenilediğini ve suyun azalmasına rağmen balık ölümlerinin olmadığını kaydeden Haşlak, “Sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor, bu olumsuzluk oluşturabilir” dedi.

Kızılırmak Mogan’ı kurtardı
Ani balık ölümlerinin şu ana kadar olmamasının sevindirici olduğunu belirten Ömercan, şunları söyledi: “Bunu, Kızılırmak suyunun Mogan’a verilmesine bağlıyoruz. Ancak hava sıcaklıkları aniden düşüp çıkarsa, yine balık ölümlerinin olabileceği endişesini taşıyorum. Mogan ve Eymir Gölü’nde sular çok fazla çekildi. Kızılırmak suyu az veriliyor, onu da su tankerleri çekiyor. Bu tankerlerin ne zamana kadar su çekeceğini, çimlerin ne zamana kadar sulanacağını bilmiyoruz.”
Mogan Gölü kıyılarında sular çekilince ortaya çıkan bataklık alanlarda kalan kayıklar ve bisikletleri çalıştıramayan, gölün bu kadar çekildiğine ilk defa tanık olduklarını belirten işletmeciler, “Göl elden gidiyor” dedi.


29.09.2008

Yağışlar Mogan Gölü için umut oldu

Başkentte son günlerde etkili olan yağışlar, suları çekilmeye yüz tutan Gölbaşı ilçesindeki Mogan Gölü için adeta ``can suyu`` oldu.


Gölbaşı İlçesi Koruma, Geliştirme ve Turizm Dernek Başkanı(GÖL-DER) İsa Ömercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda yaşanan kuraklığa bağlı olarak Mogan Gölü`nde su seviyesinin büyük oranda düştüğünü belirtti. Ömercan, Ankara Büyükşehir Belediyesinin Kızılırmak Nehri`nden göle su takviyesinde bulunduğu ``Can Suyu Hattı Projesi``nin de göldeki kurumayı durduramadığını ifade etti.

Yaz aylarında şiddetli buharlaşmayla Mogan Gölü`ndeki su seviyesinin alınan tüm önlemlere rağmen düştüğünü kaydeden Ömercan, ``Kış aylarında yağışların göldeki su seviyesini artırmasını bekliyoruz. Son yağan bu yağışların göldeki su seviyesini yükselteceğini umut ediyoruz. Son günlerde etkili olan yağışlar, suları iyice çekilen Mogan için can suyu oldu`` dedi.

Tüm gazeteler


27.10.2009

Mogan Gölü kokuyor

ANKARA`nın Gölbaşı ilçesine hayat veren Mogan Gölü`nde son bir hafta içerisinde meydana gelen balık ölümleri devam ediyor.


ANKARA`nın Gölbaşı ilçesine hayat veren Mogan Gölü`nde son bir hafta içerisinde meydana gelen balık ölümleri devam ediyor.

ANKARA`nın Gölbaşı ilçesine hayat veren Mogan Gölü`nde son bir hafta içerisinde meydana gelen balık ölümleri devam ediyor. Göl yüzeyine toplanan ölü balıklar çevreye pis kokular yayıyor.

Mogan Gölü yüzeyindeki balıkların bir bölümü geçen hafta içinde temizlenirken, ölen gümüş ve yavru sazanlar etrafa pis kokular yaymaya başladı. Mogan Gölü çevresinde oturanlarla göl kıyısında yürüyüş yapanlar, ölü balıkların göl yüzeyinden toplanmamasına teki gösterirken, pis kokudan şikayetçi oldular.

Gölbaşı İlçesi Koruma, Geliştirme ve Turizm Derneği Başkanı İsa Ömercan, `Yetkisizlik yüzünden bu gölde ne tedbir alınabiliyor, ne de sorunun çözümü için bir şey yapılıyor. Bu kadar duyarsızlık görülmedi` diyerek tepkisini dile getirdi.

Mogan Gölü kıyısında bulunan işletmelerin sahipleri de, balık ölümlerinin halen devam ettiğini, yavrulardan sonra büyük balık ölümlerinin de olabileceğini belirttiler. (ANKARA)

Tüm gazeteler

28.10.2009

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI MOGAN GÖLÜ`NDEKİ BALIK ÖLÜMLERİNİ ARAŞTIRIYOR

Çevre ve Orman Bakanlığı, Mogan Gölü`ndeki kitlesel balık ölümlerini inceleme altına aldı.

ANKARA (ANKA)- Çevre ve Orman Bakanlığı, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde yer alan Mogan Gölü`ndeki, kitlesel balık ölümlerini araştırıyor.

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son günlerde meydana gelen balık ölümleri ile ilgili inceleme ve çalışmaların yapılmış olduğu ifade edilerek, daha önceki yıllarda ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülen söz konusu balık ölümlerinin bu yılda gözlendiği kaydedildi.

Açıklamada, `Daha önceki yıllarda da tespit edildiği üzere, ilkbahar ve sonbahar aylarında ani sıcaklık değişimine bağlı olarak gölde yaşanan tabakalaşmanın ortadan kalkması, alt ve üst katmanların yer değiştirmesi, yağışların yetersizliği, göl ve su seviyesinin bu mevsimlerde düşük seyretmesi, gölün ötröfik olması sebebiyle dipte biriken havasız balçık tabakasının yüzeye çıkmasından dolayı yüzeyde oksijensiz bir ortam oluşarak, bunun balık ölümlerini beraberinde getirdiği değerlendirilmektedir. Ayrıca yağışların yetersiz seyretmesi durumunda göle ilave su takviyesi gerekebileceği düşünülmektedir` denildi.

Meydana gelen kitlesel balık ölümleri ile alakalı su ve balık numunelerinin Ankara İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ve İl Tarım Müdürlüğü uzmanlarınca alınıp analizlerinin devam ettiği belirtilen açıklamada, söz konusu alanda halkın ölü balıkları toplaması için sözlü ve yazılı olarak uyarıldığı bildirildi. (ANKA)

Tüm gazeteler

[Sebahattin Sargın]

14.11.2009

Mogan Gölü`nde balıklar kıyıya vurdu

Ankara`nın Gölbaşı ilçesindeki Mogan Gölü`nde geçen ay çok sayıda yavru sazan ve gümüş balığının kıyıya vurmasından sonra, bugün de balıklar toplu halde kıyıya vurdu. Devamı için tıklayınız


Gölbaşı İlçesi Koruma, Geliştirme ve Turizm Dernek Başkanı İsa Ömercan, yetkililerin konunun ciddiyetini hala anlamadıklarını söyledi. Göle yeni su verildiği takdirde balık ölümlerinin sona ereceğini belirten Ömercan, şunları söyledi:

``Kızılmak hattıyla aktarılan `can suyu` neden verilmiyor? Göl içerisine turbo motorlar konularak, suyun dönüştürülüp oksijeninin artırılacağını savunanlar da var. İl Tarım Müdürlüğü görevlileri bile göldeki oksijen miktarı artsın diye motorlu kayıklarla sürekli gezinti yapmıştı. Özel Çevre Koruma Kurumu, Büyükşehir ve Gölbaşı belediyeleri sadece ölü balık toplamakla yetiniyor.``

``BALIK VE SU NUMUNELERİNİN SONUÇLARI NEDEN AÇIKLANMADI?``

``Balık ölümlerinin önüne nasıl geçilir?`` diye proje sunan ya da ortaya koyan kimsenin olmadığını ifade eden Ömercan, ``Yıllardan beri herkesin ağzında sakız olan `Mogan Gölü`nün dibi kirli, temizlenmelidir` zihniyeti var. Ancak, su verilerek ya da gölün suyu başka yöntemlerle dönüştürülerek göldeki yaşam alanları genişletilebilir. Konunun ciddiyetini yetkililer halen anlayamamış gibi davranıyorlar`` dedi.

Ömercan, gölden alınan balık ve su numunelerinin sonuçlarının ise neden açıklanmadığının merak konusu olduğunu sözlerine ekledi.

Mogan Gölü kıyısındaki işletmeciler de göle Kızılırmak suyunun verilmesi ile balıklar kurtulabileceğini belirterek, ``Geçen yıl Kızılırmak suyu verilmişti ve balık ölümleri olmamıştı. Büyükşehir Belediyesi, Kızılırmak suyunu her gün kontrollü vermelidir. Su verilmezse veya yağmur yağmazsa kıyıya vuran bu balıklarda ölecektir. Kıyıya vurmaları bunun habercisidir`` dediler.

Özel Çevre Koruma Kurumunun, Mogan Gölü`nde ölen balıkları toplatmak için 4 kayık kiraladığı, Büyükşehir Belediyesinin ise ölen balıkları toplama ekiplerini azalttığı öğrenildi.

Tüm gazeteler

24.11.2009

güncellenme zamanı 15.51 | 24.11.2009

Ayşe TÜRKMEZ/GÖLBAŞI (Ankara), (DHA)

ANKARA'nın Gölbaşı İlçesi'ndeki Mogan Gölü'nde binlercesi su yüzüne çıkan ve karaya vuran ölü balıklar günlerdir toplamakla bitirilemiyor.

Mogan Gölü'nde daha önceki yıla nispeten azalmasına rağmen balık ölümlerinin devam etmesi, çevrecilerin endişelerinin devam etmesine neden oluyor.

Ölü balıklar her gün su yüzeyinden kayıklarla ve karaya vuranlar ise kıyıdan toplanıyor. Gümüş balıklarının artık görülmediği Mogan Gölü'nde yavru sazan balıklarının öldüğü gözlendi.

Göl kayısında ince şeffaf bir yağ tabakasının görülmesi, yeni endişeleri de beraberinde getirdi. Gölde ölü balık toplayan görevliler, kıyıdaki şeffaf yağ tabakasının sivrisinek kalıntılarından meydana geldiğini belirtirken, kimileri ise “Göle bir yerlerden pis su bırakılıyor” iddiasında bulundu.


Bulabildiklerim bunlar umarım yararlı olabilmişimdir...

Sevgiler